İçeriğe atla

İsratin

İsratin (İbraniceיִשְׂרָטִין, Yisrātīn; Arapçaإسراطين, Isrātīn), çift uluslu devlet olarak da bilinir (İbraniceמדינה דו-לאומית, medina du-le'umit), günümüz İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi topraklarını kapsayan üniter, federal ya da konfederal bir olası İsrail-Filistin devletini tanımlayan bir terim. Çeşitli bakış açılarına göre böyle bir senaryo ya İsrail'in bir Yahudi devleti olarak kendi karakterini kaybettiği ve Filistinlilerin bir iki devletli çözüm kapsamında kendi millî bağımsızlıklarına kavuşamadıkları bir felaket ya da pozitif bir şekilde İsrail-Filistin çatışmasını çözebilecek bir tek devletli çözüm olarak görülür. Bu senaryo yükselen bir sıklıkla istenen ya da istenmeyen kasıtlı bir siyasi çözüm olarak değil, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin devamlı olarak çoğalması ve 1967'den beri bu bölgelerde duran İsrail işgalinin görünüşte geri çevrilemez sağlamlaştırılmanın muhtemel, kaçınılmaz sonucu olarak tartışılıyor. Bu çözüm önerisini savunan önemli kişiler arasında Muammer Kaddafi de bulunmaktaydı.[1]

Eleştiri

Bu harita İsrail ve Filistin'i diplomatik seviyede tanıyan ülkeleri gösterir.
  İsrail ve Filistin Toprakları
  Sadece İsrail'i tanır
  İsrail tanınır; kısıtlı olarak Filistin Devleti tanınır
  Hem İsrail hem de Filistin Devleti tanınır
  Filistin Devleti tanınır; kısıtlı olarak İsrail tanınır
  Sadece Filistin Devleti tanınır
  Tanınma yok

İsratin senaryosu genellikle hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin çoğu tarafından eleştirilir.

Her iki tarafta duran İsrail-Filistin çatışması eleştirmenleri, böyle bir varlığın her iki toplumun öz belirtim haklarını yitireceğini savunurlar.

İsrailli Yahudiler, tek devletli senaryonun İsrail'in Yahudi halkının memleketi olarak tuttuğu statüsünü değilleyeceğini varsayırlar. Bu senaryo İsrailli olmayanlar tarafından bir siyasi çözüm olarak (yani Batı Şeria'da Yahudi yerleşimlerinin devamlı olarak çoğalmanın sonucu olarak kademeli bir şekilde bir İsratin durumuna sürüklenmesine farklı olarak) önerilince bu, büyük ihtimalle İsrail'e zarar vermeye siyasi olarak motive edilenler tarafından öne sürüldüğü doğal olarak varsayılır.[2]

İsrailli Yahudiler, İsrailli Dürziler, İsrailli Bedevilerin çoğu, birçok İsrailli Hristiyan Arap ve bazı İsrailli Müslüman Araplar dahil İsraillilerin çoğu, farklı bir kültür, sekülerizm ve demokrasi seviyelerini benimseyen bir nüfus ile birleşmenin sonuçlarından endişe ederler. (İsrailli Dürziler ve Bedeviler İsrail Savunma Kuvvetleri'nde hizmet ederler ve bazen bu gruplar ile Filistinliler arasında çekişmeler yer alır[3]). Eleştirmenler, tüm İsrail vatandaşlarının mevcut durumda sahip oldukları haklar ve eşitliğin böyle bir durumda riske atılacağını öne sürerler.[4] Ayrıca Batı Şeria ile bitişik Vadi Ara ve Üçgen bölgesindeki büyük İsrailli Arap nüfus merkezlerinin sakinleri, son statü anlaşması kapsamında bir toprak takasının bir parçası olarak kendi bölgelerinin Filistin devletine ihlak edilmesine şiddetle karşı olduklarını dile getirmişlerdir ve bir İsratin önerisine muhtemelen benzer bir şekilde tepki gösterirler, zira bu durumda gıyaben İsrailli olmaktan çok Filistinli olarak sayılırlar.

Sabık İsrail eleştirmeni Benny Morris dahil olmak üzere Orta Doğu'yu işleyen öğrenciler, Araplar arasında Orta Doğu'da bir Yahudi millî varlığını kabul etme elverişsizliği nedeniyle bir tek devletli çözümünün tutarlı olmayacağını savunmuşlardır.[5]

580 İsrailli'nin katıldığı bir 2007 sondajına göre İsrailli Yahudilerin %70'i iki devletli çözümünü desteklediğini öne sürmüştür.[6] 1.319 Filistinli'nin katıldığı bir 2005 sondajı, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde küçük çoğunluğun 1967 sınırlarına dayalı bir iki devletli çözümünü desteklediğini göstermiştir.[7]

Kaynakça

  1. ^ Kaddafi, Muammer (21 Ocak 2009). "The One-State Solution"Sınırlı deneme süresince özgürce erişilebilir, normalde ise abonelik gereklidir. The New York Times. s. A33. 14 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2009. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2014. 
  3. ^ Grant, Linda (17 Mart 2004). "Tales of Tel Aviv". The Guardian. Londra. 27 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2010. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2014. 
  5. ^ No Common Ground,By JEFFREY GOLDBERG, New York Times, May 20, 2009,http://www.nytimes.com/2009/05/24/books/review/Goldberg-t.html?_r=1&ref=books 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ "Poll: 70% of Israelis back 2-state pact, 63% oppose Golan pull-out". Haaretz. 3 Temmuz 2007. 12 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2014. 
  7. ^ Poll: Majority of Palestinians now support two-state solution 20 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. on Middle East Transparent

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İntifada</span> başkaldırma hareketleri

Birinci İntifada (ayaklanma) veya Birinci Filistinli İntifada, İsrail’in, aralık 1987’den 1993 Oslo Anlaşmasının imzalanmasına kadar süren, Filistin topraklarını ele geçirmesine karşı, Filistinlilerin ayaklanmasıdır. Ayaklanma 9 Aralık'ta Cebaliye mülteci kampında başladı. Gittikçe yükselen tansiyon, ölen Filistinli ve İsrailliler ve son olarak İsrail ordusuna ait bir aracın dört Filistinli’ye çarpıp öldürmesi, ayaklanmayı ateşledi. Aracın dört Filistinliye kasıtlı çarptığı söylentisi hızlı bir şekilde Gazze’de, Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te yayıldı. Genel grev, Gazze ve Batı Şeria’daki İsrailli kurumları boykot, ordu emirlerine karşı sivil itaatsizlik, İsrail yerleşkelerinde çalışmamak, İsrail ürünlerini satın almamak, vergi vermemek, Filistinli araçları İsrail ehliyetleriyle kullanmayı reddetmek, grafitiler yapmak, barikatlar kurmak ve Filistin sınırları içindeki İsrail’e ait askeri binalara taş ve molotofkokteyli atmak, ayaklanma sürecinde gerçekleşen eylemlerdi. Buna cevaben, İsrail, ayaklanmaları durdurmak için 80.000 askeri mobilize etti. Çocuk haklarını dünya çapında savunan “Save the Children” raporuna göre ilk iki yıl boyunca, 18 yaş altı bütün Filistinlilerin 7% si ateşlenen silahlardan, dayaklardan veya göz yaşartıcı gazdan dolayı yaralandı. Filistinlilerin kendi arasında, İsraille iş birliği yapma suçlamarından dolayı gerçekleşen şiddet eylemleri de ayaklanmaların daimi özelliklerinden biriydi. İsrail güvenlik güçleri 1087 Filistinliyi öldürürken, Filistinliler, 100 İsrailli sivili ve 60 İsrail güvenlik personelini öldürdü, 1400 den fazla sivili ve 1700 askeri yaraladı. Filistinliler 822 Filistinliyi, İsraille iş birliği yapma suçlamalarıyla öldürdü, yarısından fazlasının sonralarda İsraille hiçbir alakalarının olmadığı kanıtlandı.

<span class="mw-page-title-main">Batı Şeria</span> Filistinde bulunan bir bölge

Batı Şeria (Cisürdün) (Arapça: الضفة الغربية‎,, İbranice: הגדה המערבית‎,, Orta Doğu'da batı, kuzey ve güneyinde İsrail, doğusunda ise, Şeria nehri ve Lût Gölü ile çevrili bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Filistin Ulusal Yönetimi</span> Batı Şeria ve Gazze Şeridini yöneten bir idari örgüt

Filistin Ulusal Yönetimi, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni yöneten bir idari örgüt ve devlet yapılanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">1948 Arap-İsrail Savaşı</span> İsrail ile Arap ülkeleri arasında yapılan ilk savaş

1948 Arap–İsrail Savaşı veya Birinci Arap–İsrail Savaşı, Filistin'de İngiliz manda rejiminin sona ermesinin hemen ardından 14 Mayıs 1948'de Tel-Aviv'de toplanan Yahudi Millî Konseyi'nin, İsrail Devleti’nin kurulduğunu ilan etmesinden birkaç saat sonra Arap Birliği'nin İsrail'e savaş ilanıyla başlayan savaştır. Yeni kurulan devletin sınırlarıyla ilgili, “Eretz İsrail” dışında hiçbir bildiri yoktu. Bunun hemen ardından ABD ve ertesi gün de Sovyetler Birliği İsrail'i tanıdığını açıkladı. Bu gelişmelerin öncesinde ise İngiliz birlikleri bölgeyi terk etmeye başlamışlardı.

<span class="mw-page-title-main">İsrail-Filistin çatışması</span> Levantta devam eden askerî çatışma

İsrail-Filistin çatışması, Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden silahlı çatışmadır. Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistin'deki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.

<span class="mw-page-title-main">Filistin</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Filistin, sıklıkla şu tanımları ifade eder:

<span class="mw-page-title-main">Filistin Devleti</span> Batı Asyada yer alan bir ülke

Filistin, resmî adıyla Filistin Devleti, Orta Doğu'da ve Batı Asya'da, Akdeniz kıyısındaki tarihî Kenan Bölgesi'nde bulunan ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi'nde belirtilen bölgelerde de facto olarak hüküm süren bir Arap devletidir. Devletin başkenti her ne kadar Doğu Kudüs olarak belirlense de Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için başkenti Ramallah'ta yani Batı Şeria'da bulunmaktadır. Filistin toprakları 1948'den 1967'ye kadar Mısır ve Ürdün tarafından ele geçirilmişken 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra ise İsrail tarafından ele geçirilmiştir. Şubat 2020 itibarıyla 5.051.493 nüfusla dünyada en çok nüfusa sahip 121. devlet olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Halid Meşal</span> Filistinli siyasetçi

Halid Meşal, 2004'ten beri İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) siyasi lideri olan Filistinli siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Nekbe Günü</span>

Nakba Günü, Türkçe karşılığı «felaket» anlamındadır. Nakba, nekbet ya da nikbet kelimesi, Filistinliler açısından felaket olarak olarak görülen İsrail Devleti'nin bağımsızlık ilanını ve ardından gelişen olayları nitelemek için kullanılır. Bu nedenle İsrail'in bağımsızlığını ilan ettiği tarih olan 14 Mayıs 1948 tarihini takip eden gün olan 15 Mayıs 1948 Nakba Günü olarak sembolleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Kudüs</span> Kudüsün doğusu

Doğu Kudüs veya Doğu Yeruşalim ,1948 Arap-İsrail Savaşı'nda Ürdün'ün ve 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in eline geçen Kudüs'ün doğusudur. İçinde, Eski Şehri ve Yahudilik, İslam ve Hristiyanlıkta kutsal yerler olan Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Mescid-i Aksa, Kutsal Kabir Kilisesi gibi yerleri barındırır. "Doğu Kudüs" terimi, bazen 1949'dan 1967'ye kadar Ürdün'ün hakimiyeti altında olan fakat 1967'den sonra İsrail hakimiyeti altında Batı Kudüs ile birlikte tek bir belediye altında birleştirilen 70 km²'lik alanı bazen de 1967 öncesi bir Ürdün belediyesi olan 6.4 km²'lik alanı tasvir eder. Filistin Devleti, Doğu Kudüs'ü başkent yapmak istemektedir fakat Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için şu andaki fiili başkenti Ramallah'tır. İsrail ise 30 Temmuz 1980'de Kudüs Yasası ile Batı Kudüs ve Doğu Kudüs olmak üzere Kudüs'ün tamamını ebedi başkent ilan etmiştir.

Filistin Otoritesi pasaportu 1993 Oslo Anlaşması kapsamında Filistin Yönetimi'nin 2 Nisan 1995 yılından bu yana uluslararası seyahat amacı ile Filistin topraklarında yaşayan Filistin vatandaşları için Filistin Otoritesi tarafından verilen seyahat belgesidir. Sadece Batı Şeria'daki Filistin vatandaşlarına verilir. Filistin Otoritesi pasaportu, Filistin'de doğduğunu gösteren bir doğum belgesi ibraz eden herkes tarafından kullanılabilir. Kudüs'te yaşayan Filistinliler ancak Ürdün'den alınan geçici pasaport ve İsrail'den geçici alınma seyahat belgesi taşıyabilmektedirler. Filistin dışında doğan Filistinliler için pasaportun geçerli olup olmadığı hâlen net değildir. Bununla birlikte, pasaport verilmesi İsrail hükûmeti tarafından getirilen ek kısıtlamalara tabidir. İsrail, Geçici Anlaşma uyarınca güvenlik ihtiyaçları için gerekli olduğunu kabul etmektedir.

Filistin Yahudileri, tarihin herhangi bir anında Filistin'de yaşamış Yahudilere denir. İsrail devleti kurulmadan önce Filistin Yahudilerine "Yahudi cemaati" anlamına gelen Yişuv denmekteydi. 1881'de Yahudilerin Filistin'e olan göçleri başlamadan önce bölgede yaşayan Yahudilere "Eski Yişuv", 1881'den sonra göç edenlere "Yeni Yişuv" denmeye başlandı. Modern İsrail devleti 1948'de kurulduktan sonra, Filistinli Yahudiler İsrail vatandaşı olduğundan, "Filistinli Yahudi" terimi kullanılmamaya başlandı.

<span class="mw-page-title-main">İsrail Arapları</span> İsrailde çoğunlukla İslama bağlı olan Arap halkı

İsrail nüfusunun aşağı yukarı yüzde 24’ünü oluşturan, yaklaşık 1.8 milyon kişi Yahudi değildir. Toplu olarak, İsrail’in Arap vatandaşları, İsrail vatandaşı Filistinliler, İsrailli Araplar veya İsrail Arapları olarak adlandırılırlar, fakat içlerinde farklı, Arapça konuşan ve farklı karakteristik özelliklere sahip gruplar da vardır. Arap vatandaşların, dine bakılmaksızın, konuştukları yerel dil Arapça’dır ya da daha spesifik olarak, Arapça’nın Filistin diyalektidir. İsrail Arap vatandaşlarının birçoğu çift dillidir ve ikinci dilleri Modern İbranice’dir. Din olarak, çoğu Sünni Müslüman’dır. Dürziler ve birçok mezheplerden gelen Arap Hristiyanlar da önemli azınlık gruplarını oluşturur. İsrail’deki Mizrahi Yahudiler, bu kesimden sayılmazlar.

<span class="mw-page-title-main">Tek devletli çözüm</span>

Tek devletli çözüm ve benzer bir şekilde iki yönlü çözüm, İsrail-Filistin çatışmasını çözmek için önerilen yaklaşımlardır. Çatışmaya yönelik ikili bir çözümün savunucuları, etnisite veya dine bakılmaksızın İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi olmak üzere üç bölgenin tüm sakinleri için birleşik varlıkta vatandaşlık ve eşit haklara sahip tek bir devleti savunmaktadırlar. Bazıları ideolojik nedenlerden ötürü bu çözümü savunurken diğerleri gerçeklerden dolayı var olan fiili bir durum olduğunu kolayca hissetmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">İki devletli çözüm</span> İsrail-Filistin çatışması için önerilen diplomatik çözüm

İki devletli çözüm, İsrail-Filistin çatışmasını çözmek için "iki grup halk için iki devlet" yaklaşımıdır. İki devletli çözüm, Ürdün Nehri'nin batısındaki İsrail Devleti'nin yanında bağımsız bir Filistin Devleti öngörmektedir. İki ülke arasındaki sınır hala anlaşmazlık ve müzakereye tabidir. Filistin ve Arap liderliği İsrail tarafından kabul edilmeyen "1967 sınırları" üzerinde ısrarcıdır. Filistin Devleti'nin bir parçasını oluşturmayacak olan eski Filistin Mandası toprakları ise İsrail topraklarının bir parçası olacaktır.

Sıfır devletli çözüm, İsrail-Filistin çatışması bağlamında yapılan bir öneridir. Öneriye göre, tek bir Filistinli kimliği yok. Bu yüzden Batı Şeria'dakiler Ürdün'e entegre olmalıyken Gazze, Mısır'a katılmalı. Dolayısıyla İsrail'in onları asimile etmesi için bir gerekçe kalmayacak. Zaten Altı Gün Savaşı'ndan önce bu devletlerin parçasıydılar. Bu öneri, üç devletli çözüm önerisine oldukça benzemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Üç devletli çözüm</span>

Üç devletli çözüm, Mısır-Ürdün çözümü veya Ürdün-Mısır seçeneği, İsrail-Filistin çatışması bağlamında yapılan önerilerden biridir. Buna göre, Batı Şeria Ürdün, Gazze Şeridi ise Mısır kontrolüne geçecektir.

<span class="mw-page-title-main">Filistin toprakları</span> Orta Doğudaki topraklar

"Filistin toprakları" terimi, 1967'den beri İsrail'in işgal ettiği bölgeler olan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni tanımlamak için uzun yıllardır kullanılmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'dan "İşgal Altındaki Filistin Toprakları" olarak bahsetti ve bu terim UAD tarafından verilen Temmuz 2004'teki kararda yasal tanım olarak kullanıldı. 1999'dan bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) resmî terminolojisinde, işgal edilmiş Filistin toprakları giderek diğer terimlerin yerini almıştır. Avrupa Birliği (AB) de bu kullanımı benimsemiştir. "İşgal Altındaki Filistin Bölgesi" terimi, BM ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından Ekim 1999 ile Aralık 2012 arasında Filistin Ulusal Yönetimi tarafından kontrol edilen alanlara atıfta bulunmak için kullanıldı. AB, aynı dönemde ara sıra "Filistin Yönetimi toprakları" gibi paralel bir terim de kullanmıştır.

Filistin'in kendi kaderini tayin hakkı, bazı Filistinlilerin ve Filistin milliyetçilerinin daha fazla özerklik veya egemen bağımsızlık arzularını ifade ederken aynı zamanda Filistin'e uygulanan uluslararası kendi kaderini tayin hakkına işaret eder. Görüş, hem tek devletli çözümün hem de iki devletli çözümün özelliklerini bir araya getirmektedir. İki devletli çözüm, genellikle toprak bütünlüğü girişimlerini ifade eder: Batı Şeria'da işgale karşı direnişi, Doğu Kudüs'te ilhak çabalarını, serbest dolaşımı ve aynı zamanda Mescid-i Aksa gibi önemli alanların korunmasını savunur.

<span class="mw-page-title-main">Oslo Anlaşmaları</span> İsrail-Filistin barış sürecindeki anlaşmalar

Oslo Anlaşmaları, İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında 1993 yılında Washington, DC'de imzalanan Oslo I Anlaşması ve 1995 yılında Mısır'ın Taba kentinde imzalanan Oslo II Anlaşması'dır. Bu anlaşmalar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 242 sayılı kararı ve 338 sayılı kararı temelinde bir barış anlaşmasına ulaşmayı ve "Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını" yerine getirmeyi amaçlayan bir barış süreci olan Oslo sürecinin başlangıcına işaret ediyordu. Oslo süreci, Norveç'in Oslo kentinde yapılan gizli görüşmelerin ardından başladı ve hem FKÖ'nün İsrail'i tanıması hem de İsrail'in FKÖ'yü Filistin halkının temsilcisi ve ikili müzakerelerde bir ortak olarak kabul etmesiyle sonuçlandı.