İçeriğe atla

İsrail yerleşim birimleri

İsrail yerleşim birimleri, İsrail vatandaşlarının yaşadığı, neredeyse tamamen Yahudilerden oluşan,[1][2] İsrail’in 1967 Altı Gün Savaşı’nda ele geçirdiği topraklar üzerine inşa edilmiş olan yerleşim alanlarıdır.[3] İsrail yerleşim birimleri günümüzde, içinde Doğu Kudüs’ün de bulunduğu Batı Şeria’daki Filistin topraklarında ve Suriye sınırları içinde olan Golan Tepeleri’nde bulunmaktadır. Daha öncelerde, İsrail 2005 yılında tek taraflı çekilmeden, Gazze Şeridi’nde 21, Batı Şeria’da 4 ve 1978 Mısır-İsrail Barış Anlaşması öncesinde, Mısır sınırları dahilinde olan Sina Yarımadası’nda 18 ayrı yerleşim birimi daha vardı.[4] İsrail, barış anlaşmasından sonra yarımadadaki birimleri boşaltıp dağıttı. Uluslararası toplum yerleşim birimlerini uluslararası hukuka aykırı bulmaktadır[5] ve Birleşmiş Milletler ise İsrail’in yerleşim birimleri inşa etmesini Dördüncü Cenevre Sözleşmesini ihlal etme olarak görmektedir.[6][7]

İsrail Doğu Kudüs’te ve Golan Tepeleri’nin ele geçirilmiş kısımlarında, Yahudi mahalleleri kurdu ve her iki bölgeyi de fiilen işgal etti. Uluslararası toplum her iki bölgeyi de İsrail’in işgali altında görmektedir ve kurulan yerleşim birimlerini yasadışı tanımlamaktadır. Uluslararası Adalet Divanı da 2004 yılında Batı Şeria’daki duvarla ilgili açıkladığı tavsiye görüşünde yerleşim birimlerinin yasadışı olduğunu belirtti.[8][9][10] İsrail, uluslararası toplumun baskılarına rağmen, Batı Şeria’daki yerleşim birimlerini genişletirken başka bölgelerde, yeni birimler açmaktadır.[11][12][13][14][15]

Filistinliler, var olan ve daima genişleyen, İsrail’in inşa ettiği yerleşim birimlerini İsrail-Filistin barış sürecine bir engel olmakla eleştirir[16] ve bu duruşu aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı,,[17] Birleşmiş Milletler,[18] Rusya,[19] Birleşik Krallık,[20] Fransa[21] ve Avrupa Birliği de paylaşmaktadır.[22] Amerika Birleşik Devletleri Trump yönetimine kadar yerleşim birimlerini “gayri meşru”[18] olarak görmekteydi ama Trump, Kasım 2019’da ABD’nin pozisyonunu değiştirerek[23] ve “İsrail’in Batı Şeria’da yerleşim birimleri oluşturmasının uluslararası hukuka aykırı olmadığını” deklare etti.".[24]

Doğu Kudüs dışında, Batı Şeria’daki 121 resmi yerleşim biriminin toplam nüfusu yaklaşık 400,000 olup yalnızca İsrail’in Yahudi vatandaşlarından oluşmaktadır. Doğu Kudüs 300,000 üzerinde İsrail vatandaşına (Arap ve Yahudi) ve Golan Tepeleri ise 20,000 Yahudi İsrail vatandaşına ev sahipliği yapmaktadır. Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri İsrail tarafından ele geçirildiğinden, orada yaşayanlar İsrail kanunlarına göre eşit bir şekilde muamele görmektedirler. Batı Şeria’daki yerleşim birimleri İsrail sivil yasalarıyla değil, ordu kanunlarıyla yönetilmektedirler ama bu birimlerde yaşayanlar, İsrail’de yaşayanlara benzer haklara sahiptirler.

Konut ücretleri ve devlet yardımları

Yerleşim birimlerinin ekonomik bir boyutu da vardır ve bu, birimlerdeki konutların İsrailli yerleşimciler için oldukça ucuz olmasıdır. Ayrıca, ucuz konutların yanı sıra, yerleşim birimlerinde yaşayan İsrailliler için, yaşam masrafları da, İsrail’in diğer bölgelerine göre daha düşüktür.[25] Yerleşim birimlerindeki kişi başına düşen kamu gideri, Tel Aviv ve Kudüs’teki vatandaşların yarattığı giderin iki katı ve millî ortalamanın ise üç katıdır. Harcamaların çoğu İsrailli vatandaşların güvenliği içindir.[26]

Yerleşim Birimlerinin Sayısı ve Nüfusları

30 Haziran 2014 tarihinde, Yesha Konseyi’ne göre, 382,031 İsrailli Batı Şeria’daki 121 resmi olarak tanınmış olan yerleşim birimlerinde yaşıyordu.[27] Bir grup Filistinli (İsrail vatandaşı olmayan) Doğu Kudüs’teki İsrailli yerleşim birimlerinde yaşamaktaydı,[28] ama bu birimlerdeki Yahudi İsrailli ve Arap İsraillilerin nüfusları 300,000 üzerindeydi. Golan Tepeleri’ndeki İsrailli vatandaşı sayısı 20,000 üzerindeydi.[29][30][31] Ocak 2015’te İsrail İçişleri Bakanı yeni nüfus verileri paylaştı ve buna göre, 389,250 İsrailli Batı Şeria’da ve 375,000 İsrailli ise Doğu Kudüs’te yaşıyordu.[32]

Karakterleri: Kırsal ve Kentsel

Yerleşim birimleri farklı karakterlere sahiptirler. Bazıları çiftçilerin çoğunlukta olduğu kırsal kesimlerken diğerleri oldukça kentsel alanlardır. En büyük dört birim, Modi'in Illit, Ma'ale Adumim, Beitar Illit ve Ariel’dir. Bu yerleşim birimleri şehir statüsüne sahiptir. Ariel’de sadece 18,000 yerleşimci varken diğerleri genelde 37,000 ile 55,000 kişi arasında nüfusa sahiptir.

Tarihi

Ele Geçirilen Bölgeler

1967 Altı Gün Savaşı’ndan sonra, İsrail birkaç bölgeyi ele geçirdi.[33] Filistin Mandası’nın, içinde Doğu Kudüs’ün de bulunduğu Batı Şeria’daki bölgeyi Ürdün’den ve Gazze Şeridi’ni Mısır’dan ele geçirdi. Mısır 1949 yılından beri Gazze’yi işgal altında tutuyordu. Ayrıca Mısır’dan Sina Yarımadası’nı ve Suriye’den Golan Tepeleri’ni de ele geçirdi. Tepeler, 1981 yılından beri Golan Tepeleri Kanunları’yla yönetiliyordu.

Yerleşim Politikası

1967 yılı Eylül’üne kadar İsrail yerleşim politikası, yenilikçi bir şekilde, Levi Eşkol’un İşçi Partisi hükümeti tarafından teşvik ediliyordu. Batı Şeria’da İsrailli yerleşim birimlerinin temeli Allon Plan’ıyla atıldı[34].[35] Yaratıcısı Yigal Allon’un adını taşıyan plan, İsrail tarafından ele geçirilen yerlerin Doğu Kudüs, Gush Etzion ve Ürdün Vadisi[36] gibi büyük kısımlarının işgali anlamına geliyordu. İzak Rabin’in yerleşim politikası, yine Allon planını temel alarak yürütüldü.[37]

İlk yerleşim birimi, Allon Planı’nın dışında olmasına rağmen, Batı Şeria güneyindeki Kfar Etzion’du[34].[38] Birçok yerleşim birimi Nahal (askeri) yerleşim alanı olarak başladı. Haaretz tarafından ortaya çıkarılan ve 1970 yılına ait gizli bir dokümana göre, Kiryat Arba yerleşim birimine, sadece askeri amaçla kullanılacağı sebebiyle ve askeri emirle el konulmuştu. 1970’lerde bu tür toprak ele geçirme, bilinen bir sır olarak üstü kapalı bir gündemdi ama bu bilginin açıklanması ordu tarafından sansürleniyordu.[39][40]

1977’den itibarıyla, Menahem Begin’in Likud hükümeti, Batı Şeria’nın diğer bölgelerine de yerleşimi çok destekliyordu ve yerleşim birimleri oluşturma girişimlerini artırdı.[37][41][42] Yaptığı bir hükümet açıklamasında, Likud, İsrail’in bütün tarihi topraklarının Yahudi halkına ait bir hak olduğunu deklare etti ve Batı Şeria’nın hiçbir kısmının yabancı güçlere verilmemesinin gerektiğini belirtti.[43] Ariel Şaron, aynı sene (1977) 2000 yılına kadar 2 milyon Yahudinin Batı Şeria’ya yerleştirileceğini açıkladı.[44] Hükümet Yahudilerin işgal edilen yerlerden toprak alma engelini kaldırdı ve “Drobles Planı” ile güvenlik sorunu öne sürülerek Batı Şeria’da geniş kaplı yerleşim birimleri kurmanın önü açıldı[45][upper-alpha 1]. Filistin devletinin kurulmasını engelleyecek bu plan, eski Knesset vekili ve Yahudi Ajansı direktörü Matityahu Drobles tarafından 1981 yılında yazıldı. Dünya Siyonist Teşkilâtı planı, “Judea ve Samarya’da Yerleşim Birimleri Geliştirme Ana Planı 1979-1983” olarak adlandırdı. Ocak 1981’de hükûmet Drobles planına ek hazırladı ve “Judea ve Samarya’daki yerleşim birimlerinin güncel durumları” ismini verdikleri ekte yerleşim stratejisi ve politikası hakkında detaylar paylaştı[46][upper-alpha 2].

Golan askerleri Tel Rumeida’da bir Filistinliyi ararken, 2012

1976’dan beri, devlet tarafından finanse edilen Batı Şeria’daki yerleşim birimi projeleri, Dünya Siyonist Teşkilâtı’nın “Yerleşim Bölümü” tarafından yürütülmektedir[47]. Daha önce sivil toplum kuruluşu olmasına rağmen, teşkilat İsrail devleti tarafından finanse edilmektedir ve sivil idare tarafından kendisine ruhsatlanan toprakları yerleşim için kullanılmak adına kiraya vermektedir[34]. Daha öncelerde, Yerleşim Birimi, Tarım Bakanlığı’na bağlıydı ama Oslo Anlaşmaları’yla birlikte, Başbakan Ofisi’ne bağlandı. Daha sonra, 2007 yılında, birim tekrar Tarım Bakanlığı’na bağlandı ve Netanyahu Hükümeti, yerleşim birimleriyle ilgili bütün girişimleri Başbakan ve Savunma Bakanlığı’nın onayına tabi tuttu. 2011’de Netanyahu, yerleşim birimini tekrar kendi ofisine bağlamak istedi. Bunun nedeni Savunma Bakanı Ehud Barak’ın otoritesini egale etmekti[47].

İkinci Oslo Anlaşması’nın 5 Ekim 1995 tarihli Knesset sunumunda, Başbakan İzak Rabin, İsrail’in yerleşim politikasını Filistinle arasındaki savaşa kalıcı bir çözüm bulma bağlamında anlattı. İsrail, “Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da devletten küçük bir statüye sahip, Filistinlilerin içlerinde yaşayabilecekleri toprak parçaları” istiyordu. Yerleşim birimlerini Doğu Kudüs’te Ma’ale Adumim ve Givat Ze’ev’in içinde bulunacağı şekilde Yeşil Hat’tın ötesinde tutmak genel amaçtı ve ayrıca Batı Şeria’da başka yerleşim alanları inşa edilmeliydi. Rabin 4 Haziran 1967 sınırlarına dönülmeyeceği sözünü de verdi.[48]

Haziran 1997’de, Binyamin Netanyahu’nun Likud hükümeti “Allon Artı Planı”nı sundu. Plan Batı Şeria’nın 60%ını elde tutuyordu ve bunun içinde Gush Etzion be Ma’aleh Adumim’in bulunduğu “Büyük Kudüs” bölgesi, Batı Şeria’daki diğer geniş yerleşim birimleri alanları, bütün Ürdün Vadisi, bir güvenlik bölgesi ve sadece İsraillilere yönelik baypas yollar vardı[49][50].

Hiçbir zaman uygulanmayan 2002 yılındaki barış yol haritasında Filistin devletinin kurulması ve karakolların dağıtılacağı yer aldı. Buna rağmen, birçok yeni karakol kuruldu ve sadece birkaçı kaldırıldı. İsrail yerleşim birimleri politikası değişmedi. Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da kalan birimler genişletildi. İsrail’in resmi politikalarına göre, yeni yerleşim birimleri kurulmadı ama 2002 yılından beri yüzlerce izinsiz karakol, devlet bütçesiyle kuruldu. Kurulan yerler Filistinlilerin kontrolü altında olmayan Batı Şeria’nın 60% lık bir bölümündeydi ve bu yerlerdeki nüfus artışı hiç azalmadı.

2005 yılında, Gazze’deki 25 yerleşim birimi ve Batı Şeria’daki 4 birim, İsrail tarafından boşaltıldı. Bu bazı İsrailliler tarafından kovulma olarak adlandırıldı".[4] Buna rağmen, bu çekilme, Batı Şeria’daki genişleyen yerleşim birimleriyle telafi edildi.[51]

Yol haritasının işe yaramaması sonucunda, Batı Şeria’nın büyük bir kısmına yerleşmek için birçok yeni plan ortaya çıktı. 2011 yılında, Haaretz, sivil idarenin Ocak 2011’de yazılan “Mavi Hat” planını ortaya çıkardı. Plana göre İsrail, Batı Şeria’daki toprakların “devlete ait topraklar” haline artarak getirilmesini amaçlıyor ve Ürdün Vadisi ile Kuzey Filistin Ölü Denizi bölgesi gibi stratejik yerlere yerleşim birimleri kurmanın önünü açıyordu.[52]. Mart 2012’de, sivil idarenin, Batı Şeria’nın 10% unu geçen on yılda gizlice yerleşim birimleri için tahsis ettiği ortaya çıktı. Gelecekteki yeni yerleşim birimleri için geçici isimler hemen bulunmuştu ve genişleme planları da ortadaydı. A ve B bölgeleri gibi Filistinlilerin oluşturduğu yerler de yerleşim birimleri kurmak plana dahildi[53].

Yerleşim birimlerinin nedenleri

  • 1948’den önce yaşadıkları Batı Şeria’dan kovulan Yahudiler, evlerine dönmek istiyorlardı.[54]
  • Altı Gün Savaşı sonrasında, bazı İsraililer savaşın tekrar başlayacağına inanıyorlardı. Tepelerin üzerinde yerleşim birimleri kurarak erken uyarı sistemlerine gözlem noktaları oluşturdular.[55]
  • İsrailliler, stratejik olarak önemli toprakların geri verilmesi durumunda tehlikede olacaklarına inanıyorlardı. Suriye, yıllar boyunca, Golan Tepeleri’nden vadideki kibbutzlara saldırıyordu. Eğer Suriye Golan Tepeleri’ni tekrar alsa, bu saldırılara devam edecekti. İsrailliler Sina Yarımadası’nı ele geçirdikten sonra boşalttıklarını hatırlıyordu. Golan Tepeleri’nde sadece askeri karakol kursalar, askerlerin geri çekilmesi kolayca istenebilirdi. Bu nedenle Suriye tepelerinde sivil yerleşim birimleri kurdular. Böylece kolayca oradan ayrılmaları istenemeyecekti ve olası bir çekilme girişimi Knesset’te tartışmalara neden olacaktı.[56]
  • İsrail’in 1956 yılında Sina Yarımadasını fethedip geri verdiğini hatırlayan İsrailliler vardı. “Eisenhower’ın verdiği sözlerin içi ilk testte boş çıkmıştı ve savaşı engelleyememişti...”.[57] Toprakları geri vermeye razıydılar ama tek şartları İsrail’in barış anlaşması imzalamasıydı. Yerleşim birimleri kurarak İsrail’in barış anlaşmasına ulaşmadan geri çekilmesini zorlaştırmak istiyorlardı.
  • Bazı dini radikaller, Tanrı’nın planını gerçekleştirdiklerine inanıyordu....[58] Avraham Kook’a göre, “Yahudilerin rolleri dünyaya “ilahi fikri” taşıyan araç olmaktı. Dünyanın kefareti Yahudilerin İsrail topraklarında yaşamasına bağlıydı.[59] Rav Tzvi Kook, “Tanrı’nın toprakları. Bir milimetresini bile vermek bizim elimizde mi?”dedi. İsrail Devleti “kefaretin başlangıcı”nı temsil etmekteydi ve kıyametten bahsettiklerinde “peygamberlerin ön gördüğü devletti”.[60] “...Mukaddes Kitap Yahudilerin İsrail topraklarına senediydi...”[61]
  • Bazı laik İsrailliler, Batı Şeria’yı Yahudi halkın mirası olarak görürken, bölgenin kontrolünün tarihi öneme sahip olduğunu düşünmekteydi.".[55]
  • Cezalandırma amacıyla inşa edilen yerleşim birimleri. İsrail Radyosu’na göre yerleşim birimleri, 2014 yılında kaçırılıp öldürülen İsrailli gençlere cevaben ortaya konulmuştu.[62]
  • Müzakereler için yerleşim birimlerinin koz olarak kullanılacaktı.[63]

Coğrafya ve Kentsel Statü

Bazı yerleşim birimleri, on binlerce sabit nüfusları, altyapısı ve diğer daimi vasıflarıyla kendine yeten şehirler oldu. Bu şehirlerin arasında, Beitar İllit (45,000’e yakın nüfusa sahip olan bir şehir), Ma'ale Adumim, Modi'in Illit ve Ariel (neredeyse 20,000 kişi) vardır. Bazı 2,000 ile 20,000 arasında nüfusa sahip şehirler, yerel konseyler tarafından yönetilmektedir. Bunların arasında, Alfei Menashe, Eli, Elkana, Efrat ve Kiryat Arba vardır. Bazı köy grupları yerel şeçilen komiteler tarafından ve bölgesel konseyler aracılığıyla yönetilmektedirler ve bu konseyler belediyelik görevi görmektedir. Örnekler arasında Kfar Adumim, Neve Daniel, Kfar Tapuach ve Ateret vardır. Argaman, Gilgal, Niran ve Yitav, Kibbutz ve Moşavların bir kaçıyken, Hebron’daki gibi Arap bölgelerin etrafında inşa edilmiş Yahudi bölgeler vardır. Kudüs’te Yahudi ve Arapların beraber yaşadığı kentsel bölgeler arasında; müslüman çeyreği, Silwan, Abu Tor, Şeyh Jarrah ve Shimon HaTzadik gibi yerler vardır. Oslo Anlaşması’na göre Batı Şeria, A Bölgesi, B Bölgesi ve C Bölgesi diye üç bölgeye bölündü. Doğu Kudüs dışında, bütün yerleşim birimleri C Bölgesindedir ve bu bölge Batı Şeria’nın 60% ını oluşturmaktadır.

Yerleşim Birimi Çeşitleri

  • Şehirler/kasabalar: Ariel, Betar Illit, Modi'in Illit ve Ma'ale Adumim.
  • Har Gilo gibi Kentsel ücra köşeler.
  • Gush Etzion ve Nablus bölgesindeki yerleşim birimleri gibi olan blok birimler.
  • Ürdün Vadisi etrafındaki köyler gibi olan cephe köyleri.
  • Karakol alanlar, küçük yerleşim birimleri ve tepelerin üzerlerinde bazen izinli bazen de izinsiz yapılan evler. Ariel Şaron’un öncülüğünde hazırlanan Sasson Raporu’na göre, birçok bakanlık milyon dolarlar harcayarak izinsiz karakollar alanlar ve altyapı inşası için iş birliği yaptı.[64]

Eski Yahudi toplulukların yeniden iskan edilmesi

Bazı yerleşim birimleri, Filistin Mandası, Birinci Aliya ve antik çağ dönemlerinde Yahudilerin yaşadıkları yerlerde inşa edildi.[65]

  • Golan Tepeleri – Bnei Yehuda, 1890 yılında yapıldı,[66] 1920 yılında Arapların saldırıları sonucu terk edildi ve 1972 yılında orijinal alanın yakınlarında tekrar inşa edildi.
  • Kudüs – Yahudilerin diğer insanlar arasında yaşaması, kutsal kitap dönemine dayanır. Silwan olarak da bilinen Kfar Shiloah’a, Yemenli Yahudiler, 1884 yılında yerleştiler. Burada yaşayan Yahudiler 1938 yılında bölgeyi terk etti. 2004 Yılında, bazı Yahudi aileler tekrar kazandıkları evlere yerleşti.[67] Diğer topluluklar: 1967 sonrasında sanayi alanı olarak inşa edilen Şimon HaTzadik, Neve Yaakov ve Atarot’tur.
  • Gush Etzion – 1927 ve 1947 arasında insanların yaşadığı 4 bölge, 1948 yılında yok edildi ve 1967 sonrasında tekrar inşa edildi.[68]
  • Hebron – Mukaddes Kitap döneminden beri Yahudilerin bulunduğu bir yerdir. 1929 Hebron katliamında yerlerinden edilen Yahudiler, 1931 yılında geri döndü ama İngilizler tarafından tahliye edildiler. 1967 yılından sonra sadece birkaç binayla tekrar buraya yerleşildi.[69]
  • Ölü Deniz, kuzey bölgesi – Kalia, 1934 yılında kalya taşı (potasyum hidrat) madeni için kibbutz olarak kurulmuştu. Beit HaArava ise 1943 yılında tarımsal topluluk olarak kuruldu. Her iki yer de 1948 yılında terk edilmişti ve Ürdün’lü güçler tarafından yokedilmişti.[70] Altı Gün Savaşı sonrasında tekrar yerleşilmeye başlandı.
  • Gazze şehri yüzyıllarca Yahudi toplumuna sahipti ve 1929 yılında ayaklanmalardan sonra tahliye edilmişti.[71] Altı Gün Savaşı’ndan sonra, Yahudi yerleşim birimleri Gazze Şehri’nde inşa edilmedi ama Gazze Şeridi’nin güneybatısındaki Gush Katif’te yaşam alanları kuruldu. 1946 yılında kurulan Kfar Darom, 1948 yılında, Mısır’ın saldırıları sonucu tahliye edildi.[72] 1970 yılında tekrar bu alana yerleşildi ama 2005 yılında, İsrail’in Gazze’den tek taraflı çekilmesiyle tekrar boşaltıldı.[73]

Demografi

Yıllara göre yerleşimci nüfusu Batı Şeria, Gazze Şeridi, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri 1972–2007[74][75]

2010’un sonunda 534,224 Yahudi İsrailli, Doğu Kudüs’ün de içinde bulunduğu Batı Şeria’da yaşıyordu. 312,132 yerleşimci Batı Şeria’daki 121 ruhsatlı ve 102 ruhsatsız birimlerde, 198,629 kişi Doğu Kudüs’te ve neredeyse 20,000 kişi Golan Tepeleri’nde yaşamaktaydı. 2011’de Kudüs dışındaki Batı Şeria’da 328,423 İsrailli yaşıyorken, Golan Tepeleri’ndeki Yahudi sayısı 20,000’i geçiyordu.[51]

2012 yılında, Kudüs dışındaki Batı Şeria’da yaşayan Yahudilerin sayısının 350,000’e ulaşması bekleniyordu[76]
.

Mayıs 2014’te, kendisi Batı Şeria’daki Kfar Adumim yerleşim biriminde yaşayan İsrail İskan Bakanı Uri Ariel, yerleşimci nüfusunu 750,000’e çıkardı: 400,000’i Batı Şeria’da ve 350,000 kadarı Doğu Kudüs’te. Ariel, “Gelecek beş yılda 550,000 ile 600,000 arasında Yahudi, Judea ve Samarya’da yaşıyor olacak[77]” dedi.

Yesha Konseyi’ne göre, 30 Haziran 2014 tarihi itibarıyla, 382,031 İsrail vatandaşı Batı Şeria’daki resmen tanınan 121 İsrailli yerleşim biriminde yaşıyordu. Bir grup İsrailli olmayan Filistinli de Doğu Kudüs’teki İsrail birimlerinde yaşamaktaydı.[28] Toplamda, 300,000 üzerinde İsrail vatandaşı (Yahudi ve Arap) Doğu Kudüs’te yaşıyordu ve 20,000 kadarı ise Golan Tepeleri’ndeki.[30][78][79] birimlerdeydi. Ocak 2015’te İsrail İçişleri Bakanı, 389,350 İsrail vatandaşının Batı Şeria’da ve diğer 375,000 vatandaşın Doğu Kudüs’te yaşadığını paylaştı.[80] 2016 sonuna doğru Batı Şeria’daki Yahudi nüfusu 420,899’a çıkarken, Doğu Kudüs’teki sayı 200,000 üzerindeydi.[81] Not: tanımdaki bir değişiklikten dolayı Batı Şeria’daki yerleşim birimlerinin sayısı 1997 yılında 138 den 121 e düştü.

Çeşitli kaynaklara göre[51][77][82][83][84][85][86][87] nüfus dağılımıyla ilgili tahminler şöyledir:

Yerleşimci nüfusu 1948 1972 1977 1980 1983 1993 2004 2007 2010 2014 2018
Batı Şeria (Kudüs dahil değil) 480 (Gush Etzion)1,1823,200[88]

-4,400[89]

17,40022,800111,600234,500276,500[90]314,100[51]400,000[77]427,800[91]
Gazze Şeridi 230 (Kfar Darom)700 19004,8007,8260000
Golan Tepeleri 0776,80012,60017,26518,69219,79721,000[87]
Doğu Kudüs 2,300 (Kudüs Yahudi bölgesi, Atarot, Neve Yaakov)8,64976,095152,800181,587189,708198,629300,000-350,000218,000[91]
Toplam 2,810 10,608 1106,595 281,800 441,178 485,170 532,526 721,000-771,000
1 Sina da dahil
2 Janet Abu-Lughod, 1978 yılında Gazze’de 500 ve 1980 yılında 1000 adet yerleşim birimi olduğunu belirtir [92]

Yerleşim birimleri, iç göçün yanı sıra, azalan ama geniş sayıda olan dış göçten de nüfus aldı. Her yıl 1000 civarında yeni göçmen, İsrail dışından Batı Şeria’daki yerleşim birimlerine göçmektedir. 1990'larda yıllık yerleşimci sayısı, İsrail’in yıllık nüfus artışından üç kat daha fazlaydı.[93] Nüfus artışı 2000'li yıllarda devam etti.[94] BBC’ye göre, Batı Şeria’daki yerleşim birimleri 2001 yılından itibaren yıllık %5,6 oranında artıyordu(96)2016 yılında, Batı Şeria’da 60,000 Amerikan İsrailli yaşıyordu[95] In 2016, there were sixty thousand American Israelis living in settlements in the West Bank.[96]

1979 yılında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Komisyonu, Filistinli bölgelerde yerleşim birimlerinin kurulmasıyla Filistinli yerel nüfusun yerinden edilmesinin arasındaki ilişkiyi ortaya koydu. Komisyon bulgularından birisi, bölgede kalan Filistinlilerin ayrılmaları için daimi baskı altında olduklarıydı. Baskılar sonucu bölgeden ayrılan Filistinlilerin yerine yeni İsrailli yerleşimciler gelecekti. Sonuç olarak, komisyon yerleşim birimlerinin Filistinli bölgeler için, “derin ve geri dönüşü olmayan coğrafik ve demografik değişiklikler getirdğini” belirtti.[97]

İdare ve yerel yönetim

Batı Şeria

Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki İsrail yerleşim birimlerinin haritaları, 2007
Sina Yarımadası’ndaki Yamit, İsrail tarafından 1982 yılında boşaltıldı
2005 yılında İsrail’in tek taraflı çekildiği Neve Dekalim, Gaza Şeridi

Batı Şeria’daki İsrailli yerleşim birimleri, Judea ve Samarya Bölgesi İdaresi altındadır. Aralık 2007 tarihinden beri, yerleşim birimleriyle ilgili her türlü girişim için hem İsrail Başbakanının hem de İsrail Savunma Bakanının onayı gerekmektedir.[98] Planlama ve inşaat yetkisi, İsrail Güvenlik Güçleri Sivil Yönetimi elindedir. Bölge dört şehir, onüç yerel konsey ve altı bölgesel konseyden oluşmaktadır.

  • Şehirler: Ariel, Betar Illit, Maale Adumim, Modi'in Illit;
  • Yerel konseyler: Alfei Menashe, Beit Aryeh-Ofarim, Beit El, Efrat, Elkana, Giv'at Ze'ev, Har Adar, Immanuel, Karnei Shomron, Kedumim, Kiryat Arba, Ma'ale Efraim, Oranit;
  • Bölgesel konseyler: Gush Etzion (Ezion Bloğu), Har Hebron (Hebron Dağı), Matte Binyamin (Bünyamin’in Asası, bölgede yaşayan antik İsrailliler adını taşır), Megilot (bölgede keşfedilen Ölü Deniz Yazmalarının adını taşır), Şomron Bölgesel Konseyi (Samarya), Big’at HaYarden (Ürdün Vadisi).

İsrailli B’Tselem örgütüne göre İsrailli yerleşim birimlerinin olduğu binalar Batı Şeria’nın sadece yüzde birini kaplamaktadır, ama yetki alanları ve bölgesel konseyleri Batı Şeria’nın 42% sini kapsar. Yesha Konseyi başkanı Dani Dayan, bu rakamlara karşı çıkıp, yerleşim birimlerinin Batı Şeria’nın sadece %9,2 sini kapsadığını iddia etmektedir.[99] 2001 ve 2007 arasında, 10,000 İsrailli yerleşim birimi inşa edilirken, Filistinlilere 91 izin verildi ve C bölgesindeki 1663 Filistinli yapı yıkıldı.[100]

Batı Şeria’daki Filistinlilerin duruşmaları İsrail askeri mahkemelerinde görülürken, Yahudi İsraillilerin mahkemeleri sivildi.[101] Bu durum Birleşmiş Milletler Irksal Ayrım Komitesi tarafından “fiili ayrımcılık” olarak tanımlandı.[102] 2012 yılında, İsrail Kanunlarını Batı Şeria’da geçerli kılma yasa tasarısı reddedildi.[103] Batı Şeria’da geçerli olan basit askeri kanunlar, İsrail yasama organından esinleniyordu. “Çevrilmiş Bölge” kanunları, İsrail sivil kanunlarının büyük bir kısmından oluşup, İsrail yerleşim birimleri ve sakinlerine uygulanmaktaydı.

İsrail 31 Ağustos 2014 tarihinde, Batı Şeria’daki 400 hektarlık alanı, 1000 İsrailli aileyi yerleştirmek için iskana açtı. Bu girişim geçen 30 yılda yapılan en büyük çaplı adımdı.[104] İsrail Radyosu’ndaki rapora göre, bu girişim, 2014 yılında kaçırılıp öldürülen İsrailli gençlere bir cevaptı.[104]

Doğu Kudüs

Doğu Kudüs, Kudüs Kanunu’nda İsrail’in ve başkenti Kudüs’ün bir parçasıdır. Bu nedenle, Kudüs’ün bir parçası olarak görülüp, o şekilde yönetilmektedir. 1967 öncesinde Doğu Kudüs’te yaşayanlar ve daha sonraki nesilleri oturum iznine sahipler ama birçoğu İsrail vatandaşlığını reddetmiştir. Bu nedenle, İsrail hükûmeti bölgede yaşayan İsrail vatandaşları ve diğerleri arasında idari muamelede değişik tavır takınmaktadır. Kudüs Belediyesi için bu durum farklıdır ve herkese yönetimsel olarak aynı şekilde yaklaşır.

Golan Tepeleri

Golan Tepeleri İsrail sivil yasaları altında Kuzey ilçelerden birinin alt bölgesi olarak yönetilir. İsrail Golan Tepeleri’ndeki 1967 öncesi topluluklarla (çoğu Dürzü) 1967 sonrasındaki topluluklar arasında hiçbir ayrım yapmaz.

Sina Yarımadası

1967 Altı Gün Savaşı’nda Sina Yarımadası’nı Mısır’dan ele geçirdikten sonra, kuzeydeki Akabe Körfezi’nde, Gazze Şeridi’nin tam altında yerleşim birimleri inşa edildi. İsrail, Yamit yerleşim birimini genişletip 200,000’lik nüfusa sahip bir şehir haline getirmek istiyordu,[105] ama Yamit’in asıl nüfusu 3000’i geçmedi.[106] Sina Yarımadası Mısır’da 1979 yılında, Mısır-İsrail Barış Anlaşması’yla başlayarak kademeli bir şekilde geri verildi. Anlaşmaya göre, 1982 yılında İsrail, Sina’daki 18 yerleşim biriminde bulunan sivilleri tahliye etti. Bazı noktalarda tahliyeler zorla yapıldı. Bütün yerleşim birimleri yıkıldı.

Gazze Şeridi

İsrailli yerleşim birimlerinin tahliye edilmesiyle sonuçlanan, İsrail’in tek taraflı çekilme planından önce, Gazze Şeridi’nde 21 yerleşim birimi vardı. Bu birimler Hof Aza Bölgesel Konseyi’nin yönetimi altındaydı. Bir İsrailli, bir Filistinli göçmenden 400 kat daha fazla toprağa sahipti ve İsrailli çiftçilerin sahip olduğu su, diğerlerine göre 20 kat daha fazlaydı.[107]

Yasal statüsü

Gilo, Doğu Kudüs
Pisgat Ze'ev, Doğu Kudüs
Katzrin, Golan Tepeleri

Uluslararası kamuoyu,[108] Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri’ndeki yerlelim birimlerini uluslararası hukuka aykırı görmektedir.[109] Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ne göre, “İşgalci bir kuvvet işgal ettiği topraklara kendi sivil nüfusunu yerleştirmemelidir”.[110]

Notlar

  1. ^ Citations from the Drobles Plan (October 1978): [1] 26 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

    "Settlement throughout the entire Land of Israel is for security and by right. A strip of settlements at strategic sites enhances both internal and external security alike, as well as making concrete and realizing our right to Eretz Israel."

    "The disposition of the settlements must be carried out not only around the settlements of the minorities, but also in between them." [Note: "minorities" refers to the Arab population in Israel and the Palestinian territories. The West Bank had some 98% Arabs in 1978.]

    "New settlements will be established only on State-owned land, and not on private Arab-owned land which is duly registered. We should ensure that there is no need for the expropriation of private plots from the members of the minorities."

    "As is known, it is the task of the land settlement department to initiate, plan and implement the settlement enterprise according to the decisions of the Government and of the joint Government-World Zionist Organization Committee for Settlement."

    "This will enable us to bring about the dispersion … to the presently empty areas of J&S."

  2. ^ Citations from the Matityahu Drobles follow up-plan (September 1980): [2] 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

    THE SETTLEMENT STRATEGY IN JUDEA AND SAMARIA

    "In light of the current negotiations on the future of Judea and Samaria, it will now become necessary for us to conduct a race against time. During this period, everything will be mainly determined by the facts we establish in these territories and less by any other considerations. This is therefore the best time for launching an extensive and comprehensive settlement momentum, particularly on the Judea and Samaria hilltops which are not easily passable by nature and which preside over the Jordan Valley on the cast and over the Coastal Plain on the west.""It is therefore significant to stress today, mainly by means of actions, that the autonomy does not and will not apply to the territories but only to the Arab population thereof. This should mainly find expression by establishing facts on the ground. Therefore, the state-owned lands and the uncultivated barren lands in Judea and Samaria ought to be seized right away, with the purpose of settling the areas between and around the centers occupied by the minorities so as to reduce to the minimum the danger of an additional Arab state being established in these territories. Being cut off by Jewish settlements the minority population will find it difficult to form a territorial and political continuity.""There mustn't be even the shadow of a doubt about our intention to keep the territories of Judea and Samaria for good. Otherwise, the minority population may get into a state of growing disquiet which will eventually result in recurrent efforts to establish an additional Arab state in these territories. The best and most effective way of removing every shadow of a doubt about our intention to hold on to Judea and Samaria forever is by speeding up the settlement momentum in these territories." SETTLEMENT POLICY IN JUDEA AND SAMARIA

    "Thus, it is necessary to establish additional settlements near every existing settlement in Judea and Samaria, so as to create settlement clusters in homogenous settlement regions ...""Over the next 5 years it is necessary to establish 12-15 rural and urban settlements per annum in Judea and Samaria, so that in five years from now the number of settlements will grow by 60-75 and the Jewish population thereof will amount to between 120,000 and 150,000 people."

Kaynakça

  1. ^ Haklai, O.; Loizides, N. (2015). Settlers in Contested Lands: Territorial Disputes and Ethnic Conflicts. Stanford University Press. s. 19. ISBN 978-0-8047-9650-7. Erişim tarihi: 14 Aralık 2018. the Israel settlers reside almost solely in exclusively Jewish communities (one exception is a small enclave within the city of Hebron). 
  2. ^ Dumper, M. (2014). Jerusalem Unbound: Geography, History, and the Future of the Holy City. Columbia University Press. s. 85. ISBN 978-0-231-53735-3. Erişim tarihi: 14 Aralık 2018. This is despite huge efforts by successive governments to fragment and encircle Palestinian residential areas with exclusively Jewish zones of residence – the settlements. 
  3. ^ Rivlin, P. (2010). The Israeli Economy from the Foundation of the State through the 21st Century. Cambridge University Press. s. 143. ISBN 978-1-139-49396-3. 26 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2018. In the June 1967 Six Day War, Israel occupied the Golan Heights, the West Bank, the Gaza Strip, and the Sinai Peninsula. Soon after, it began to build the first settlements for Jews in those areas. 
  4. ^ a b *Gershom Gorenberg (2007). The Accidental Empire: Israel and the Birth of the Settlements, 1967–1977. Macmillan. s. 363. ISBN 9780805082418. 17 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. So argued the government of Israel before the country's Supreme Court in the spring of 2005, defending its decision to dismantle all Israeli settlements in the Gaza Strip and four in the northern West Bank. 
  5. ^ *Roberts, Adam (1990). "Prolonged Military Occupation: The Israeli-Occupied Territories Since 1967". The American Journal of International Law. American Society of International Law. 84 (1): 85-86. doi:10.2307/2203016. JSTOR 2203016. The international community has taken a critical view of both deportations and settlements as being contrary to international law. General Assembly resolutions have condemned the deportations since 1969, and have done so by overwhelming majorities in recent years. Likewise, they have consistently deplored the establishment of settlements, and have done so by overwhelming majorities throughout the period (since the end of 1976) of the rapid expansion in their numbers. The Security Council has also been critical of deportations and settlements; and other bodies have viewed them as an obstacle to peace, and illegal under international law. 
    • Pertile, Marco (2005). "'Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory': A Missed Opportunity for International Humanitarian Law?". Conforti, Benedetto; Bravo, Luigi (Ed.). The Italian Yearbook of International Law. 14. Martinus Nijhoff Publishers. s. 141. ISBN 978-90-04-15027-0. the establishment of the Israeli settlements in the Occupied Palestinian Territory has been considered illegal by the international community and by the majority of legal scholars. 
    • Barak-Erez, Daphne (2006). "Israel: The security barrier—between international law, constitutional law, and domestic judicial review". International Journal of Constitutional Law. Oxford University Press. 4 (3): 548. doi:10.1093/icon/mol021Özgürce erişilebilir. The real controversy hovering over all the litigation on the security barrier concerns the fate of the Israeli settlements in the occupied territories. Since 1967, Israel has allowed and even encouraged its citizens to live in the new settlements established in the territories, motivated by religious and national sentiments attached to the history of the Jewish nation in the land of Israel. This policy has also been justified in terms of security interests, taking into consideration the dangerous geographic circumstances of Israel before 1967 (where Israeli areas on the Mediterranean coast were potentially threatened by Jordanian control of the West Bank ridge). The international community, for its part, has viewed this policy as patently illegal, based on the provisions of the Fourth Geneva Convention that prohibit moving populations to or from territories under occupation. 
    • Drew, Catriona (1997). "Self-determination and population transfer". Bowen, Stephen (Ed.). Human rights, self-determination and political change in the occupied Palestinian Hkterritories. International studies in human rights. 52. Martinus Nijhoff Publishers. ss. 151-152. ISBN 978-90-411-0502-8. It can thus clearly be concluded that the transfer of Israeli settlers into the occupied territories violates not only the laws of belligerent occupation but the Palestinian right of self-determination under international law. The question remains, however, whether this is of any practical value. In other words, given the view of the international community that the Israeli settlements are illegal under the law if belligerent occupation... 
    • International Labour Organization (2005). "The situation of workers of the occupied Arab territories" (PDF). s. 14. 1 Haziran 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. The international community considers Israeli settlements within the occupied territories illegal and in breach of, inter alia, United Nations Security Council resolution 465 of 1 March 1980 calling on Israel "to dismantle the existing settlements and in particular to cease, on an urgent basis, the establishment, construction and planning of settlements in the Arab territories occupied since 1967, including Jerusalem". 
    • Civilian and military presence as strategies of territorial control: The Arab-Israel conflict, David Newman, Political Geography Quarterly Volume 8, Issue 3, July 1989, Pages 215–227
  6. ^ "UN Security Council Resolution 465". 19 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  7. ^ *"What next for Gaza and West Bank?". BBC. 30 Ağustos 2005. 5 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2010. Most Israelis support the pullout, but some feel the government has given in to Palestinian militant groups, and worry that further withdrawals will follow. Palestinian critics point out that Gaza will remain under Israeli control, and that they are being denied a political say in the disengagement process. 
    • Yearbook of the United Nations 2005. United Nations Publications. 2007. s. 514. ISBN 9789211009675. 18 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. The Israeli Government was preparing to implement an unprecedented initiative: the disengagement of all Israeli civilians and forces from the Gaza Strip and the dismantling of four settlements in the northern West Bank. 
    • Yael Yishai (1987). Land Or Peace. Hoover Press. s. 58. ISBN 9780817985233. 11 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. During 1982 Israel's government stuck to its territorial policy in word and deed. All the settlements in Sinai were evacuated in accordance with the Camp David Accords, but settlement activity in the other territories continued uninterrupted. A few days after the final withdrawal from Sinai had been completed, Begin announced that he would introduce a resolution barring future governments from dismantling settlements, even as a result of peace negotiations. 
  8. ^ "Summary of the Advisory Opinion of 9 July 2004" (PDF). International Court of Justice. 9 Temmuz 2004. s. 10. 25 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2011. 
  9. ^ "fco.gov.uk". 30 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  10. ^ Regarding international organizations and courts of law, see "Archived copy" (PDF). 13 Eylül 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mart 2014. ; regarding the UN, see UN General Assembly resolution 39/146, 14 December 1984; UN Security Council Resolution 446, 22 March 1979; and International Court of Justice Advisory Opinion, 9 July 2004, Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory, para 120; Regarding the European Union position, see The Syrian Golan 3 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  11. ^ Anthony Cordesman, Jennifer Moravitz, The Israeli–Palestinian War: Escalating to Nowhere 18 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Greenwood Publishing Group, Center for Strategic and International Studies, 2005 p. 432: 'Between 1993 and 1999, settlers established 42 "unofficial" settlements, only four of which were subsequently dismantled. More than a dozen new settlements were established between the 1998 Wye Accord [sic: it's the Wye River Memorandum, but Oslo Accords] and the outbreak of war, although former Prime Minister Netanyahu supposedly promised Clinton that he would halt expansion.'
  12. ^ Zeev Maoz Defending the Holy Land: A Critical Analysis of Israel's Security & Foreign Policy 17 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., University of Michigan Press, 2006 p. 472: 'As can be seen from the table, in 1993 there were about 110,000 settlers in the occupied territories. In 2001 there were 195,000 (Note that the number of settlers increased by 18 percent during the Al Aqsa Intifada). This was an increase of 73 percent'
  13. ^ Marwan Bishara, Palestine/Israel: Peace or Apartheid 18 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Zed Books, 2003 p. 133: 'The settlement expansion has continued unabated...and accelerated after the launch of the peace process.' p. 133.
  14. ^ Baylis Thomas, The Dark Side of Zionism: Israel's Quest for Security Through Dominance 18 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Lexington Books, 3011 p. 137: "Six years after the agreement there were more Israeli settlements, less freedom of movement, and worse economic conditions." Settlement building and roads for Jewish settlers proceeded at a frenetic pace under Barak – the classic Zionist maneuver of creating of facts on the ground to preclude a Palestinian state.' p. 137.
  15. ^ Barahona, Ana (2013). Bearing Witness: Eight weeks in Palestine. Londra: Metete. s. 49. ISBN 978-1-908099-02-0. 
  16. ^ "Palestinians condemn settlements plan". The Financial Times. 20 Mayıs 2011. 22 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  17. ^ "OIC Secretary General hails EU decision on Israeli settlements" 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. United Nations Information System on the Question of Palestine - OIC Statement to UN. Accessed 14 March 2015.
  18. ^ a b "Israeli settlement plan denounced". BBC. 8 Kasım 2009. 5 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2010. 
  19. ^ "Russia urges Israel to halt settlement construction". RIA Novosti. 2 Kasım 2011. 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2012. 
  20. ^ "Britain: Israeli settlements are 'illegal' and 'obstacle' to peace". Haaretz. 4 Kasım 2009. 15 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2010. 
  21. ^ "France condemns Israel over settlement building decision". Business Standard. 21 Mart 2014. 9 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2014. 
  22. ^ "EU's Ashton SAYS Israeli settlement plans hurt peace moves". Reuters. 15 Mart 2010. 9 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2010. 
  23. ^ "Jewish settlements no longer illegal - US" (İngilizce). 18 Kasım 2019. 8 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2019. 
  24. ^ "Secretary of State Mike Pompeo announces reversal of Obama-era stance on Israeli settlements". www.cbsnews.com (İngilizce). 18 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2019. 
  25. ^ 'The economics at the heart of Israel's illegal settlements,' 7 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ma'an News Agency 7 January 2015.
  26. ^ Jodi Rudoren, Jeremy Ashkenas,'Netanyahu and the Settlements,' 8 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The New York Times, 12 March 2015: 'the government spent about $950 supporting each West Bank resident in 2014, more than double its investment in people living in Tel Aviv or Jerusalem; in isolated settlements, it was $1,483 per capita.'
  27. ^ "Israeli settler group boasts rapid growth in West Bank". The Washington Post. 17 Eylül 2014. 14 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2018. 
  28. ^ a b Williams, Dan Leave or let live? Arabs move in to Jewish settlements 30 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Reuters. 7 December 2014
  29. ^ "Israel okays 2,610 homes for Jews and Arabs in E. Jerusalem". The Times of Israel. 2 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  30. ^ a b Sherwood, Harriet (26 Temmuz 2012). "Population of Jewish settlements in West Bank up 15,000 in a year". The Guardian. Londra. 10 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  31. ^ "Facts About Jewish Settlements in the West Bank". www.jewishvirtuallibrary.org. 29 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  32. ^ Balofsky, Ahuva (5 Ocak 2015). "Jewish Population in Judea & Samaria Growing Significantly". Breaking Israel News. 6 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  33. ^ "Report on Israeli Settlement in the Occupied Territories". Foundation for Middle East Peace. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ağustos 2012. 
  34. ^ a b c Separate and Unequal 14 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Chapter IV. Human Rights Watch, 19 December 2010
  35. ^ Akiva Eldar, "A matter of a few dozen meters" 22 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Haaretz, 1 June 2008
  36. ^ Ian S. Lustick, For the land and the Lord: Jewish fundamentalism in Israel 22 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., chapter 3, par. Early Activities of Gush Emunim. 1988, the Council on Foreign Relations
  37. ^ a b Knesset Website, Gush Emunim 27 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Retrieved 27-02-2013
  38. ^ Donald Macintyre, "Secret memo shows Israel knew Six Day War was illegal". Independent, 26 May 2007. (on web.archive)
  39. ^ Secret 1970 document confirms first West Bank settlements built on a lie (Haaretz, 28 July 2016) "In minutes of meeting in then defense minister Moshe Dayan's office, top Israeli officials discussed how to violate international law in building settlement of Kiryat Arba, next to Hebron (...) The system of confiscating land by military order for the purpose of establishing settlements was an open secret in Israel throughout the 1970s"
  40. ^ Yotam Berger (7 Eylül 2016). "Israel Used Military Censor to Conceal First Settlements From Public, Document Reveals". Haaretz. 14 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 'The seizure for military needs can easily be defended from a legal point of view,' Ben Horin writes. 'Civilian enterprises are another thing entirely.' 
  41. ^ Division for Palestinian Rights (DPR), Israeli settlements in Gaza and the West Bank, Part II 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., chapter III. "The magnitude of settlements". 1 July 1984. Part I 9 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  42. ^ Ian S. Lustick, For the land and the Lord: Jewish fundamentalism in Israel 22 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., chapter 3, par. "Gush Emunim and the Likud". 1988, the Council on Foreign Relations
  43. ^ Israel Ministry of Foreign Affairs, 23. "Government statement on recognition of three settlements" 25 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. 26 July 1977
  44. ^ Robin Bidwell, Dictionary Of Modern Arab History, Routledge, 2012 p. 442
  45. ^ Division for Palestinian Rights/CEIRPP, SUPR Bulletin No. 9-10 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (letters of 19 September 1979 and 18 October 1979).
    Original UNGA/UNSC publication of the "Drobles Plan" in pdf: Letter dated 18 October 1979 from the Chairman of the Committee on the Exercise of the Inalienable Rights of the Palestinian People addressed to the Secretary-General 26 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., see ANNEX (doc.nrs. A/34/605 and S/13582 d.d. 22-10-1979).
  46. ^ UNGA/UNSC, Letter dated 19 June 1981 from the Acting Chairman of the Committee on the Exercise of the Inalienable Rights of the Palestinian People to the Secretary-General 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (A/36/341 and S/14566 d.d.19-06-1981).
  47. ^ a b "Cabinet seeks to limit Barak's say on settlements" 25 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Tovah Lazaroff and Herb Keinon, Jerusalem Post, 20 June 2011
  48. ^ Presentation of the Oslo II Accord in the Knesset by Rabin: MFA, Prime Minister Yitzhak Rabin: Ratification of the Israel-Palestinian Interim Agreement—The Knesset October 5, 1995 27 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  49. ^ The origins and evolution of the Palestine problem 21 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Part V (1989–2000), chap. III, E. CEIRPP, 2014.
  50. ^ "Netanyahu Presents His 'Allon-Plus' Final Status Map"[]. Settlement Report, Vol. 7 No. 4, July–August 1997. On [3]
  51. ^ a b c d "Comprehensive Settlement Population 1972–2010". Foundation for Middle East Peace. 15 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2013. 
  52. ^ Akiva Eldar, "IDF Civil Administration pushing for land takeover in West Bank" 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Haaretz, 22 July 2011
  53. ^ Akiva Eldar, "Israel Defense Ministry plan earmarks 10 percent of West Bank for settlement expansion" 25 Ağustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Haaretz, 30 March 2012.
  54. ^ Gershom Gorenberg, The Accidental Empire(New York: Times Books, Henry Holt and Company, 2006), 21.
  55. ^ a b "Israel Studies An Anthology: Jewish Settlement in Israel". Jewish Virtual Library. 13 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2016. 
  56. ^ Eytan Sat, interview, Yehudah Harel, interview; Admoni, Asor, 23.
  57. ^ Gorenberg, The Accidental Empire, 54.
  58. ^ Gorenberg,The Accidental Empire, 4.
  59. ^ Avraham Yitzhak Hacohen Kook, Orot (Jerusalem: Mossad Harav Kook, 5753),9.
  60. ^ Gouri,"Hashiva Le'Abu Dis."
  61. ^ Mashe Shamir, "Min Haplishtiut--El Hahar," Ma'ariv, 15 July 1967.
  62. ^ "Israel launches massive new West Bank settlement plans", Israel Herald. 31 August 2014.
  63. ^ Joshua L. Gleis, Withdrawing Under Fire: Lessons Learned from Islamist Insurgencies, (Washington, D.C.:Potomac Books, Inc., 2011), Chapter 7.
  64. ^ Erlanger, Steve (9 Mart 2005). "Israeli Report Condemns Support for Settlement Outposts". The New York Times. 29 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  65. ^ "Twenty-three Jewish settlements werde destroyed during the 1948 fighting. Arab forces ... held onto the remains ... and the land on which they had stood was incorporated into the West Bank and Gaza after the war. These were ..." A list of these settlements follows. (Fischbach, Michael R. (2008). Jewish Property Claims against Arab Countries. Columbia University Press, New York. s. 109. ISBN 978-0-231-13538-2.  (= Fischbach)) (Another list at p. 84.)
  66. ^ Gilbert, Martin (1996). The Routledge Atlas of the Arab-Israeli Conflict. Routledge London. s. 3 ("Jewish Settlement in Palestine 1880–1914"). ISBN 0-415-15130-9.  (= Gilbert)
  67. ^ Hasson, Nir; Kyzer, Liel (23 Mart 2010). "Silwan settlers plan Passover festival in bid to curry favor with public". Haaretz. 13 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2016. 
  68. ^ Katz, Yossi; Lehr, John C. (1 Ocak 1995). "Symbolism and Landscape: The Etzion Bloc in the Judean Mountains". Middle Eastern Studies. 31 (4): 730-743. doi:10.1080/00263209508701077. JSTOR 4283758. 
  69. ^ "The hostility of Hebron". BBC News. 18 Şubat 2003. 18 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2016. 
  70. ^ Gilbert, p.45 ("The Arab Invasion of the State of Israel")
  71. ^ Gilbert, p.2 ("The Jews of Palestine 636 A.D. to 1880), p.3 ("1880 - 1914") and p.17 ("Riots in Palestine 1921 - 1947")
  72. ^ Fischbach, p.87
  73. ^ "Seventeen Gaza Settlements Evacuated". Fox News. 18 Ağustos 2005. 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2016. 
  74. ^ "Israeli Settler Population 1972–2006". Foundation for Middle East Peace. 18 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2010. 
  75. ^ "Population by year in West Bank settlements". B'Tselem. 23 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mart 2010. 
  76. ^ "המתנחלים 2012". מועצת יש"ע. 5 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  77. ^ a b c "Housing minister sees 50% more settlers in West Bank by 2019". Haaretz. 16 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2015. 
  78. ^ "Israel okays 2,610 homes for Jews and Arabs in E. Jerusalem". 2 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  79. ^ "Facts About Jewish Settlements in the West Bank". 23 Temmuz 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  80. ^ "Jewish Population in Judea & Samaria Growing Significantly". 6 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  81. ^ "Settler leader: Population growth is end of 2-state solution". 26 Mart 2017. 27 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2020. 
  82. ^ Israel Central Bureau of Statistics: [4] 9 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "Oops, Something is wrong" (PDF). 14 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 4 Haziran 2007.  [5] 7 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  83. ^ "מכון ירושלים לחקר ישראל". 12 Aralık 1998 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2016. 
  84. ^ Foundation for Middle East Peace 8 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.: "Archived copy". 1 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2007.  "Archived copy". 11 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2007. 
  85. ^ "Palestine-Israel Journal: Settlements: A Geographic and Demographic Barrier to Peace". 9 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2016. 
  86. ^ By Hook and by Crook 17 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., pp. 9-10. B'Tselem
  87. ^ a b "Residents in occupied Golan Heights fear creeping Israeli presence". middleeasteye.net. 7 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2015. 
  88. ^ "S/14268 Report of the Security Council Commission Established Under Resolution 446 (1979)". para. 164: United Nations. 28 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2017. 
  89. ^ Largest Jewish settlements in the West Bank 7 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Maan, 14 November 2010
  90. ^ "Comprehensive Settlement Population 1972-2008—FMEP". Fmep.org. 15 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2010. 
  91. ^ a b "Settlement Report: October 11, 2019". Foundation for Middle East Peace. 11 Ekim 2019. 14 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2019. 
  92. ^ Israeli Settlements in Occupied Arab Lands: Conquest to Colony[], p. 29. Journal of Palestine Studies, Vol. 11, No. 2 (Winter, 1982), pp. 16-54. Published by: University of California Press on behalf of the Institute for Palestine Studies
  93. ^ Sources of Population Growth: Total Israeli Population and Settler Population, 1991–2003 26 Ağustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Foundation for Middle East Peace.
  94. ^ Settler Population Growth East and West of the Barrier, 2000–2007 18 Ağustos 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Foundation for Middle East Peace.
  95. ^ "Palestinians shun Israeli settlement restriction plan". BBC. 25 Kasım 2009. 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2009. 
  96. ^ Tobin, Andrew (2 Kasım 2016). "Home > Jewish Times World Series ignites old passions among West Bank's American Jews". The Times of Israel. 10 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2017. 
  97. ^ Mélanie Jacques (20 Eylül 2012). Armed Conflict and Displacement: The Protection of Refugees and Displaced Persons Under International Humanitarian Law. Cambridge University Press. ss. 77-124. ISBN 978-1-107-00597-6. Erişim tarihi: 8 Nisan 2013. 
  98. ^ Entous, Adam (31 Aralık 2007). "Olmert curbs WBank building, expansion and planning". Reuters. 3 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2007. 
  99. ^ CBS News, 2010 Jul 6, "Group: Israel Controls 42% of West Bank: Settlements Occupy Land Seized from Palestinians in Defiance of 1979 Court Ban, Israeli Human Rights Group Says" 4 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  100. ^ Phoebe Greenwood, 'Palestinians prepare to lose the solar panels that provide a lifeline,' 9 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. at The Guardian, 14 March 2012.
  101. ^ Detained, interrogated, beaten: Demand protection for Palestinian children (Amnesty USA, June 2015) 22 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "While Palestinian children and adults face Israeli military courts, Jewish Israeli settlers benefit from Israeli civil law. Israel gives Jewish settlers a different system of justice – even though they are living illegally in the very same occupied Palestinian territories."
  102. ^ Concluding observations of the Committee on the Elimination of Racial Discrimination (Israel) (9 March 2012) 18 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (parahgraph 24)
  103. ^ Jonathan Lis (13 Mayıs 2012). "In about-face, Israeli ministers block bill to annex West Bank settlements". Haaretz. 14 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2012. 
  104. ^ a b "Israel launches massive new West Bank settlement plans". Israel Herald. 31 Ağustos 2014. 3 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2014. 
  105. ^ The Arab–Israeli Dilemma (Contemporary Issues in the Middle East), Syracuse University Press; 3rd edition (August, 1985 0-8156-2340-2
  106. ^ "Kintera.org—The Giving Communities". 1 Mart 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2006. 
  107. ^ Jean-Pierre Filiu, Gaza: A History, Oxford University Press, 2014 p. 196.
  108. ^ Israel must withdraw all settlers or face ICC, says UN report (The Guardian, 31 January 2013) 1 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "Israel (...) was in violation of article 49 of the fourth Geneva convention, which forbids the transfer of civilian populations to occupied territory (...) The UNHRC report broadly restated international consensus on the illegality of Israeli settlements"
  109. ^ "Jewish settlers in West Bank building curb protest". BBC. 9 Aralık 2009. 13 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2009. 
  110. ^ GC4 Part III : Status and treatment of protected persons #Section III : Occupied territories 16 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "the Occupying Power shall not deport or transfer parts of its own civilian population into the territory it occupies" International Committee of the Red Cross.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İntifada</span> başkaldırma hareketleri

Birinci İntifada (ayaklanma) veya Birinci Filistinli İntifada, İsrail’in, aralık 1987’den 1993 Oslo Anlaşmasının imzalanmasına kadar süren, Filistin topraklarını ele geçirmesine karşı, Filistinlilerin ayaklanmasıdır. Ayaklanma 9 Aralık'ta Cebaliye mülteci kampında başladı. Gittikçe yükselen tansiyon, ölen Filistinli ve İsrailliler ve son olarak İsrail ordusuna ait bir aracın dört Filistinli’ye çarpıp öldürmesi, ayaklanmayı ateşledi. Aracın dört Filistinliye kasıtlı çarptığı söylentisi hızlı bir şekilde Gazze’de, Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te yayıldı. Genel grev, Gazze ve Batı Şeria’daki İsrailli kurumları boykot, ordu emirlerine karşı sivil itaatsizlik, İsrail yerleşkelerinde çalışmamak, İsrail ürünlerini satın almamak, vergi vermemek, Filistinli araçları İsrail ehliyetleriyle kullanmayı reddetmek, grafitiler yapmak, barikatlar kurmak ve Filistin sınırları içindeki İsrail’e ait askeri binalara taş ve molotofkokteyli atmak, ayaklanma sürecinde gerçekleşen eylemlerdi. Buna cevaben, İsrail, ayaklanmaları durdurmak için 80.000 askeri mobilize etti. Çocuk haklarını dünya çapında savunan “Save the Children” raporuna göre ilk iki yıl boyunca, 18 yaş altı bütün Filistinlilerin 7% si ateşlenen silahlardan, dayaklardan veya göz yaşartıcı gazdan dolayı yaralandı. Filistinlilerin kendi arasında, İsraille iş birliği yapma suçlamarından dolayı gerçekleşen şiddet eylemleri de ayaklanmaların daimi özelliklerinden biriydi. İsrail güvenlik güçleri 1087 Filistinliyi öldürürken, Filistinliler, 100 İsrailli sivili ve 60 İsrail güvenlik personelini öldürdü, 1400 den fazla sivili ve 1700 askeri yaraladı. Filistinliler 822 Filistinliyi, İsraille iş birliği yapma suçlamalarıyla öldürdü, yarısından fazlasının sonralarda İsraille hiçbir alakalarının olmadığı kanıtlandı.

<span class="mw-page-title-main">Kudüs</span> Orta Doğuda yer alan bir şehir

Kudüs veya Yeruşalim, Orta Doğu'nun Kenan bölgesinde, Akdeniz ile Lut Gölü arasındaki Yehuda Dağları'ndaki bir plato üzerine kurulmuş eski bir şehirdir. Üç büyük İbrahimî din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal sayılan bir şehirdir. İsrail, başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir. Birleşmiş Milletler, bu kararı tanımadığını açıklamıştır. Aynı şekilde Filistin de tıpkı İsrail gibi kendi başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir. Günümüzde İsrail ve Filistin Kudüs'ü başkent olarak kabul eder fakat Uluslararası alanda bu kararlar tanınmamaktadır. Çoğu ülke İsrail'deki diplomatik misyonlarını ve Büyükelçiliklerini Tel Aviv'de bulundururken, Filistin'deki diplomatik misyonlar ve Büyükelçilikler ise Ramallah, Gazze Şehri, Kahire ve Şam gibi çeşitli yerlerde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Batı Şeria</span> Filistinde bulunan bir bölge

Batı Şeria (Cisürdün) (Arapça: الضفة الغربية‎,, İbranice: הגדה המערבית‎,, Orta Doğu'da batı, kuzey ve güneyinde İsrail, doğusunda ise, Şeria nehri ve Lût Gölü ile çevrili bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Filistin Ulusal Yönetimi</span> Batı Şeria ve Gazze Şeridini yöneten bir idari örgüt

Filistin Ulusal Yönetimi, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni yöneten bir idari örgüt ve devlet yapılanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">İsrail-Filistin çatışması</span> Levantta devam eden askerî çatışma

İsrail-Filistin çatışması, Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden silahlı çatışmadır. Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistin'deki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.

<span class="mw-page-title-main">El-Halil</span>

El-Halil (Arapça: الخليل, romanize:

<span class="mw-page-title-main">İsrail</span> Batı Asyada bulunan bir ülke

İsrail, resmî adıyla İsrail Devleti (İbranice: מְדִינַת יִשְׂרָאֵל‎,

İkinci İntifada veya El Aksa İntifadası , Eylül 2000'den 2005 yılına kadar devam eden ikinci Filistin ayaklanmasıdır. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar Şubat 2005 yılında Ariel Şaron ve Mahmud Abbas'ın katıldığı Sharm ek-Sheikh Zirvesi ile sona ermiş. Ayrıca Oslo Savaşı olarak da bilinir. Toplam ölü sayısı Filistin tarafında 3000 ve İsrail tarafında 1000 i buldu ve ayrıca 64 yabancı da hayatını ayaklanma sürecinde kaybetti. B’Tselem’in raporlarına göre, 30 Nisan 2008 tarihine kadar öldürülen Filistinlilerin 35.2% si ayaklanmalarda aktif bir şekilde rol aldı, 46.4% ü ayaklanmalara katılmadı ve 18.5% inin katılıp katılmadığı bilinmiyor. Yine B’Tselem raporlarına göre, İsrail tarafında ölenlerin 31.7% si güvenlik güçlerinden ve 68.3% ü sivillerdendi. Diğer yandan, İsrail Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü’nün 2005 tarihli bir çalışmasına göre, Filistinliler arasında yaşamını kaybedenlerin çoğunluğu mücahitti. Enstitü, İsrailli şiddete başvuranların, 22% olduğu ve sivillerin, 78% olduğu sonucuna vardı. Bundan önceki Birinci İntifada 1987 ve 1993 yılları arasında gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Filistin Devleti</span> Batı Asyada yer alan bir ülke

Filistin, resmî adıyla Filistin Devleti, Orta Doğu'da ve Batı Asya'da, Akdeniz kıyısındaki tarihî Kenan Bölgesi'nde bulunan ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi'nde belirtilen bölgelerde de facto olarak hüküm süren bir Arap devletidir. Devletin başkenti her ne kadar Doğu Kudüs olarak belirlense de Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için başkenti Ramallah'ta yani Batı Şeria'da bulunmaktadır. Filistin toprakları 1948'den 1967'ye kadar Mısır ve Ürdün tarafından ele geçirilmişken 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra ise İsrail tarafından ele geçirilmiştir. Şubat 2020 itibarıyla 5.051.493 nüfusla dünyada en çok nüfusa sahip 121. devlet olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Kudüs</span> Kudüsün doğusu

Doğu Kudüs veya Doğu Yeruşalim ,1948 Arap-İsrail Savaşı'nda Ürdün'ün ve 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in eline geçen Kudüs'ün doğusudur. İçinde, Eski Şehri ve Yahudilik, İslam ve Hristiyanlıkta kutsal yerler olan Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Mescid-i Aksa, Kutsal Kabir Kilisesi gibi yerleri barındırır. "Doğu Kudüs" terimi, bazen 1949'dan 1967'ye kadar Ürdün'ün hakimiyeti altında olan fakat 1967'den sonra İsrail hakimiyeti altında Batı Kudüs ile birlikte tek bir belediye altında birleştirilen 70 km²'lik alanı bazen de 1967 öncesi bir Ürdün belediyesi olan 6.4 km²'lik alanı tasvir eder. Filistin Devleti, Doğu Kudüs'ü başkent yapmak istemektedir fakat Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için şu andaki fiili başkenti Ramallah'tır. İsrail ise 30 Temmuz 1980'de Kudüs Yasası ile Batı Kudüs ve Doğu Kudüs olmak üzere Kudüs'ün tamamını ebedi başkent ilan etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İsrail Arapları</span> İsrailde çoğunlukla İslama bağlı olan Arap halkı

İsrail nüfusunun aşağı yukarı yüzde 24’ünü oluşturan, yaklaşık 1.8 milyon kişi Yahudi değildir. Toplu olarak, İsrail’in Arap vatandaşları, İsrail vatandaşı Filistinliler, İsrailli Araplar veya İsrail Arapları olarak adlandırılırlar, fakat içlerinde farklı, Arapça konuşan ve farklı karakteristik özelliklere sahip gruplar da vardır. Arap vatandaşların, dine bakılmaksızın, konuştukları yerel dil Arapça’dır ya da daha spesifik olarak, Arapça’nın Filistin diyalektidir. İsrail Arap vatandaşlarının birçoğu çift dillidir ve ikinci dilleri Modern İbranice’dir. Din olarak, çoğu Sünni Müslüman’dır. Dürziler ve birçok mezheplerden gelen Arap Hristiyanlar da önemli azınlık gruplarını oluşturur. İsrail’deki Mizrahi Yahudiler, bu kesimden sayılmazlar.

<span class="mw-page-title-main">Batı Şeria Duvarı</span>

Ayrım Duvarı, İsrail Batı Şeria bariyeri veya daha çok bilinen ismi ile İsrail Duvarı, Batı Şeria'daki Yeşil Hat üzerinde yer alan bir bariyerdir. İsrail, bariyeri teröre karşı bir güvenlik unsuru olarak kabul ederken, Filistinliler bariyeri ırksal ayrımcı veya apartheid olarak tanımlamaktadır. Toplam 708 kilometre (440 mi) uzunluğundaki bariyer, Yeşil Hat'tın uzunluğunun iki katından fazladır ve %15'i İsrail içinden veya üzerinden geçerken, geri kalan % 85'i bazı bölgelerde 18 kilometre (11 mi) kadar içe girecek şekilde Batı Şeria'dan geçmektedir. Bu durum Batı Şeria bölgesinin yaklaşık % 9'unu izole ederek, bu bölgelerde yaşayan 25.000 Filistinliyi Batı Şeria'nın diğer bölgelerinden izole etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yahudiye</span> Antik İsrail ve Filistinde bir bölge

Yahudiye veya Yehud, İbranice Kutsal Kitap'ta bahsedilen, Filistin bölgesinin güneyinde yer alan tarihi İbrani ve İsrailli dağlık bölgesi ve bu bölgede daha sonra kurulmuş bazı devletlerin ismi. Bölgenin adı, İbrani din büyüğü Yakup'un oğlu olan Yehuda'nın adından gelmektedir ve Eski Ahit'de Yehuda'nın neslinin İsrailoğlu Yehuda kabilesi ve ilgili Yehuda Krallığı'nı oluşturduğundan bahsedilmektedir. Bölgenin adı sırasıyla Babil, Fars, Helen ve Roma, Haşmonayim, Hirodes ve tekrar Roma kontrolü altında korunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Trump Barış Planı</span> Trump yönetiminin 2020de İsrail-Filistin barış önerisi

Refah İçin Barış: Genellikle Trump Barış Planı olarak bilinen Filistin ve İsrail Halkının Yaşamlarını İyileştirme Vizyonu, Trump yönetiminin İsrail-Filistin çatışmasını çözme niyetini taşıyan bir önerisidir. Donald Trump, 28 Ocak 2020'de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile birlikte bir Beyaz Saray basın toplantısında planı resmen açıkladı; Filistinli temsilciler davet edilmedi.

Filistin'de turizm Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki turizmi ifade eder. 2010 yılında, 2009'daki 2.6 milyona kıyasla 4.6 milyon kişi Filistin topraklarını ziyaret etti. Bu rakamdan 2.2 milyonu yabancı turist, 2.7 milyonu yerli idi. 2012'nin son çeyreğinde, Batı Şeria otellerinde 150.000'den fazla turist konakladı; % 40'ı Avrupa, % 9'u ABD ve Kanada'dan geliyordu. Büyük seyahat rehberleri "Batı Şeria seyahat etmek için en kolay yer değil ama yapılan gayretler zengin bir şekilde ödüllendirilir" şeklinde yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İsrail Diyarı</span>

İsrail Diyarı, Kenan bölgesinde bulunan ve sınırları kesin olarak belli olmayan coğrafî bölgeye Yahudiler tarafından verilen bir isimdir. Tanah metinleri dini ve tarihi terimleri, Kenan Diyarı, Vaadedilmiş Topraklar, Kutsal Topraklar ve Filistin'i içeriyor. Bu bölgenin sınırlarının tanımları, İbrani Kutsal Kitabı'ndaki pasajlar arasında değişiklik gösterir ve Yaratılış 15, Çıkış 23, Sayı 34 ve Hezekiel 47'de özel olarak bahseder. Kutsal Kitap'ın başka yerlerinde dokuz kez, yerleşik topraklar "Dan'dan Beerşeba'ya" ve üç kez "Hamat'ın girişinden Mısır çayına kadar" olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Filistin toprakları</span> Orta Doğudaki topraklar

"Filistin toprakları" terimi, 1967'den beri İsrail'in işgal ettiği bölgeler olan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni tanımlamak için uzun yıllardır kullanılmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'dan "İşgal Altındaki Filistin Toprakları" olarak bahsetti ve bu terim UAD tarafından verilen Temmuz 2004'teki kararda yasal tanım olarak kullanıldı. 1999'dan bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) resmî terminolojisinde, işgal edilmiş Filistin toprakları giderek diğer terimlerin yerini almıştır. Avrupa Birliği (AB) de bu kullanımı benimsemiştir. "İşgal Altındaki Filistin Bölgesi" terimi, BM ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından Ekim 1999 ile Aralık 2012 arasında Filistin Ulusal Yönetimi tarafından kontrol edilen alanlara atıfta bulunmak için kullanıldı. AB, aynı dönemde ara sıra "Filistin Yönetimi toprakları" gibi paralel bir terim de kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Filistin'in vize politikası</span>

Filistin'in vize politikası, bir ziyaretçinin Filistin topraklarına girmek için karşılaması gereken belirli giriş koşullarına atıfta bulunur. İsrail'in vize politikası tarafından getirilen kurallar dışında yabancı uyruklulara uygulanan herhangi bir vize koşulu bulunmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Oslo Anlaşmaları</span> İsrail-Filistin barış sürecindeki anlaşmalar

Oslo Anlaşmaları, İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında 1993 yılında Washington, DC'de imzalanan Oslo I Anlaşması ve 1995 yılında Mısır'ın Taba kentinde imzalanan Oslo II Anlaşması'dır. Bu anlaşmalar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 242 sayılı kararı ve 338 sayılı kararı temelinde bir barış anlaşmasına ulaşmayı ve "Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını" yerine getirmeyi amaçlayan bir barış süreci olan Oslo sürecinin başlangıcına işaret ediyordu. Oslo süreci, Norveç'in Oslo kentinde yapılan gizli görüşmelerin ardından başladı ve hem FKÖ'nün İsrail'i tanıması hem de İsrail'in FKÖ'yü Filistin halkının temsilcisi ve ikili müzakerelerde bir ortak olarak kabul etmesiyle sonuçlandı.

<span class="mw-page-title-main">İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhakı</span>

İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhakı veya İsrail kaynaklarında anıldığı şekilde Kudüs'ün birleşmesi, İsrail'in 1967 Altı Gün Savaşı sırasında Doğu Kudüs'ü işgal etmesini ve akabinde ilhakını ifade eder.