İçeriğe atla

İspanyol gribi

Bir hastane koğuşunda İspanyol gribine yakalanan askerler, Kansas, Amerika Birleşik Devletleri, 1918

İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918 - 1920 yılları arasında H1N1[1] virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol gribi, 500 milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 milyon dolayında insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olmuştur.[2][3] Salgın ılımlı ilk dalga, şiddetli ikinci dalga ve artçı üçüncü dalga olmak üzere üç dalga hâlinde seyretmiştir.[4] İspanyol gribinin bir özelliği; zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemesidir. I. Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur.[]

Türkçede 1918'den itibaren "İspanyol nezlesi" sözcük grubu kullanılmıştır. Yıllar sonra açılan bazı toplu mezarlardan alınan örnekler sonucunda domuz gribine sebep olan H1N1 virüsünden (birkaç ufak farklılık haricinde aynı) kaynaklandığı anlaşılan hastalık, İngilizceden tercümeden dolayı "İspanyol gribi" olarak anılmaya başlanmıştır. Salgın İspanya'da başlamamasına rağmen İspanyol nezlesi olarak adlandırılmasının sebebi ise İspanya'nın I. Dünya Savaşı'nda yer almaması ve askerî sansür nedeniyle diğer Avrupa devletlerinde salgından söz edilmezken İspanyol basınının salgın konusunu ilk kez gündeme getirmesidir.[5]

Bu salgın hastalığın kesin olarak nereden çıktığı konusunda kesin bir mutabakat olmasa da üç görüş bulunmaktadır. İlk görüş, bu salgının ilk olarak Çin’de görüldüğü ve buradan da tüm dünyaya sirayet ettiğini öne sürer. Çin'de hayvan ve insan popülasyonunun yoğun olması yüzünden sık sık lokal düzeyde salgınlar görülüyordu. American Medical Association'ın yapmış olduğu çalışmalar bu görüşün aslında temelsiz olduğunu kısmen de olsa ortaya koydu. İkinci görüş ise hastalığın Birinci Dünya Savaşı'nın en kanlı muharebelerinin cereyan ettiği Batı Cephesi üzerinden tüm dünyaya yayıldığını öne sürer. Yine benzer şekilde burada da yoğun bir insan ve hayvan nüfusu bulunmaktaydı. Üçüncü görüş ise salgının kökeninin ABD olduğuna işaret eder. Bu ülkenin 1917'de savaşa iştirak etmesiyle milyonlarca asker Atlantik Okyanusu'nun öteki yakasından Avrupa'ya nakledildi.[6] Salgın, birçok tarihçi tarafından Amerika menşeli olarak değerlendirilmektedir.

Belirtiler

Burun kanaması, zatürre, ensefalit, 40 dereceyi (⁰C) geçen ateş, nefritik sendrom gibi böbrek problemleri ve koma.[7]

Tarihçe

İspanyol gribi salgını, Eylül-Kasım 1918'de zirve noktasına ulaşmış ve tüm dünya ülkelerini etkilemiştir. Hindistan'da yaklaşık 17 milyon kişi yani ülke nüfusunun %5'i bu hastalıktan ölmüştür. ABD'de nüfusun yaklaşık %28'i hastalığa yakalanmış ve 500.000-675.000 kişi ölmüştür. Britanya'da yaklaşık 250.000, Fransa'da yaklaşık 400.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Fiji adalarında nüfusun %14'ü iki haftalık bir süre içinde İspanyol nezlesinden ölmüştür.[] Hastalığa dönemin önemli isimlerinden de yakalananlar olmuştur. Max Weber, Ressam Gustav Klimt, İspanya Kralı XIII. Alfonso ve Sophie Halberstadt Freud bu kişiler arasında sayılabilir.

Osmanlı Devleti'nde

İspanyol gribi bütün dünyayı kasıp kavurduğu gibi İstanbul'u da etkilemiştir. Metin Özata’nın yazdığı kitaba göre Mustafa Kemal Atatürk de Samsun'a hareket etme hazırlıkları içerisindeyken bu hastalığa yakalanmış ve hastalığı Beşiktaş'taki evinde atlatmıştır.[8] Nâzım Hikmet dizelerinde İspanyol gribine şöyle yer verir:[9]

Biz ki İstanbul şehriyiz,

Seferberliği görmüşüz:
Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin,
Vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi

bir de İttihatçılar, bir de uzun konçlu Alman çizmesi 1914’ten 1918’e kadar yedi bitirdi bizi.

— Nâzım Hikmet, Kuvâyi Milliye Destanı

Notlar

  • İspanyol gribinden Nazım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destanı ve Metin Eloğlu'nun, Lokman Hekimin Sev Dediği şiirlerinde bahsedilir.[]
  • Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Hakka Sığındık" romanı İspanyol nezlesi salgınının anlatılmasıyla başlar.[]
  • İlk başlarda hayvanlardan insanlara bulaştığı düşünülen hastalığın daha sonraları hava yolu ile bulaştığı fark edilmiş ve korunmak için maske takmanın önemi anlaşılmıştır.
  • Ünlü düşünür Max Weber de 1920 yılında bu hastalık nedeniyle ölmüştür.[10]
  • Avusturyalı dışavurumcu ressam Egon Schiele 31 Ekim 1918 tarihinde 28 yaşında bu hastalık sebebiyle eşiyle beraber ölmüştür.
  • Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 numaralı kurucu üyesi Şevkipaşazade Ayetullah Bey, 1919 yılının eylül ayında 31 yaşındayken bu hastalık sonucu ölmüştür.[11]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ 1918 Flu Resulted In Current Lineage Of H1N1 Swine Influenza Viruses 3 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ScienceDaily.com. Erişim: 2 Temmuz 2009
  2. ^ M. Kemal Temel. Gelmiş Geçmiş En Büyük Katil: 1918 "İspanyol" Gribi. İstanbul: BETİM Kitaplığı; 2015. ISBN 978-605-86957-2-6
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2020. 
  4. ^ Temel, Mustafa Kemal. 1918 Grip Pandamesi. İstanbul. s. Özet bölümü. 
  5. ^ "The Origin Of The Name 'Spanish Flu'". Science Friday (İngilizce). 29 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2022. 
  6. ^ Murat Yolun, Tarihin En Ölümcül Virüsünün Yeniden Hatırlanması: İspanyol Gribinin Kısa Bir Öyküsü (PDF). s. 76. 23 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Aralık 2021. 
  7. ^ "İspanyol gribi nedir?". www.medicalpark.com.tr. 18 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2021. 
  8. ^ Özata M. 2007. Atatürk ve Tıbbiyeliler
  9. ^ Hikmet N. 1965. Kuvayi Milliye Destanı
  10. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2016. 
  11. ^ Milyonların Katili İspanyol Gribi, Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kuş gribi</span> Virüs kaynaklı bulaşıcı hastalık

Kuş gribi. Virüs kaynaklı ölümcül bir hayvan hastalığıdır. Virüsün H5N1 adındaki türevi insanları da öldürebilir.

<span class="mw-page-title-main">Grip</span> Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık

Grip, influenza veya enflüanza, viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişilerde ve yaşlılarda pnömoni (zatürre), meningoensefalit, myokardit gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu tür risk grubundaki kişilere "yüksek risk grubundaki kişiler" denir.

<span class="mw-page-title-main">Pandemi</span> bulaşıcı bir hastalığın küresel çapta yayılmasıdır

Pandemiler veya pandemik hastalıklar, dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara (epidemilere) verilen genel isimdir.

Epidemiyolojide, salgın belli bir insan popülasyonunda, belli bir periyotta, yeni vakalar gibi görülen ancak önceki tecrübelere göre beklenenden fazla etki gösteren hastalıktır,. Belli bir bölgede yayılan salgınlara epidemi, dünya çapında yayılan salgınlara pandemi denir.

<span class="mw-page-title-main">Mark Sykes</span> İngiliz siyasetçi

Sir Mark Sykes ; İngiliz yazar, diplomat, asker ve gezgin. Varsıl bir ailenin oğluydu. Üç yaşındayken annesi Katolikliğe geçince o da Katolik oldu. Daha yedi yaşındayken babası onu Doğu' ya bir seyahate götürmüştü. Katoliklik ve Doğu' ya yaptığı yolculuklar yaşamına yön verecekti.

<i>Kurtuluş Savaşı Destanı</i> ilk basımı 1965te yapılıp 1968de Kuvâyi Milliye adıyla yeniden basılmış Nazım Hikmet kitabı

Kurtuluş Savaşı Destanı ya da Kuvayi Milliye Destanı, Nâzım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı'nı bölümler halinde anlattığı destandır. Nâzım Hikmet bu destanı hapishanedeyken 1939'da yazmaya başlayıp 1941'de bitirir. Yazıldığı yer ve tarihler yapıtın sonunda "939 İstanbul Tevkifhanesi, 940 Çankırı Hapisanesi, 941 Bursa Hapisanesi" şeklinde not edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Domuz gribi</span> Bir virüsün sebep olduğu, solunum yolları enfeksiyonu ile meydana çıkan, bazen öldürücü olan hastalık

Domuz gribi, Orthomyxoviridae ailesinden, herhangi bir virüs tarafından oluşmuştur. Domuzlarda oluşan virüse çok benzediği için adına Domuz Gribi denmektedir. Hastalık tıp alanında İngilizce swine influenza virus kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesiyle kısaca SIV olarak adlandırılır. Bilinen tüm SIV tipleri ya Influenzavirus A (çoğunlukla) ya da Influenzavirus C (ender) tipindedir. Aşısı bulunmaktadır. 2009 salgınına neden olan virüs, influenza A virüsünün alt türlerinden biri olan H1N1'dir.

<span class="mw-page-title-main">2009 domuz gribi salgını</span> H1N1 grip virüsü pandemisi

2009 domuz gribi salgını, grip virüsünün yeni bir şekli ile Nisan 2009 ayında yayılmaya başlayan bir salgındır. Virüsün bu yeni türüne genelde domuz gribi denilmesine karşılık, bazı otoriteler Meksika gribi, domuz merkezli grip, Kuzey Amerika Gribi ve H1N1 gribi de denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Pandemrix</span>

Pandemrix, 2009 domuz gribi salgınında etkili olan H1N1 virüsüne karşı İngiltere merkezli ilaç şirketi GlaxoSmithKline tarafından üretilen grip aşısıdır. Avrupa Komisyonu, Avrupa İlaç Ajansı'nın tavsiyesi üzerine Pandemrix'in H1N1 aşısı olarak kullanılmasını onaylamıştır.

Hong Kong Gribi, 1968 - 1969 yılları arasında dünya çapında yaklaşık bir milyon insanı öldüren 2. kategoriye ait grip salgınıdır. Hastalığa neden olan A tipi H3N2 virüsü, birden fazla alt tipe sahip olan virüslerin bir araya gelerek orijinalinden farklı bir virüs ortası çıkması olarak tanımlanan Antijenik sapma nedeniyle H2N2 virüsünden türedi. Hastalık ilk kez Hong Kong'ta ortaya çıktığı için Hong Kong gribi olarak adlandırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Grip pandemisi</span>

Grip pandemisi, dünya çapında yayılan ve dünya nüfusunun büyük bir bölümünü enfekte eden bir influenza virüsü (grip) pandemisidir. Düzenli mevsimsel influenza salgınlarının aksine, bu salgın düzensiz olarak ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de 2009 domuz gribi salgını</span>

Türkiye'de 2009 domuz gribi salgını, küresel bir salgın haline gelen 2009 domuz gribi salgınının Türkiye'deki serüvenidir. Salgın ilk olarak Nisan 2009'da Meksika'da görüldü ve çabucak dünya geneline yayıldı. 11 Haziran 2009'da ise Dünya Sağlık Örgütü, salgının pandemi seviyesine ulaştığını ilan etmiştir. Nüfusun ezici çoğunluğu hastalığı hafif atlatır ama astım, diyabet, obezite, kardiyovasküler hastalıklardan muzdarip kimseler veya hamileler ile bağışıklık sistemi zayıf olanlar yüksek risk grubunda yer alır. Nadir görülen vakalarda hasta, semptomların ortaya çıkmasınan 3 ila 5 gün sonra solunum yetmezliği çekmeye başlar.

1977-1979 Rus gribi, Sovyetler Birliği tarafından ilk kez 1977'de bildirilen ve 1979'a kadar süren bir grip salgınıydı. Salgın Kuzey Çin'de Mayıs 1977'de başladı.Sovyetler Birliği'nden daha önce başladı. Salgın 25 yaş altında daha etkili oldu. Dünya çapında yaklaşık 700 bin ölümle sonuçlandı. 1946'dan 1957'ye kadar dünya çapında dolaşan bir virüs suşuna çok benzeyen bir H1N1 grip suşundan 1977-1979 Rus gribinin genetik analizi ve bazı olağandışı özellikleri, birçok araştırmacıyı virüsün bir laboratuvar kazası yoluyla halka yayıldığı veya canlılarda aşı denemesi sonucunda kazara yayıldığı yönünde spekülasyonlara neden oldu.

2015 Hint domuz gribi salgını, 2015'in başlarında Hindistan'da H1N1 virüsünün bir salgınını ifade eder. Gujarat ve Rajasthan eyaletleri en kötü etkilenenler oldu.

1957-1958 Asya gribi pandemisi, güney Çin'deki Guizhou'da ortaya çıkan küresel bir influenza A virüsü alt tipi H2N2 salgınıydı. 1957-1958 pandemisinin neden olduğu ölüm sayısının dünya çapında 1 ila 4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor ve bu da salgını tarihin en ölümcül pandemilerinden biri yapıyor. On yıl sonrasında, yeniden sınıflandırılan H3N2 virali, Hong Kong grip pandemisine (1968–1969) neden oldu.

1889-1890'da, Asya gribi veya Rus gribi olarak bilinen bir salgın, dünya çapında yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne neden oldu. Tarihin en ölümcül salgınları arasında yer alan pandemi aynı zamanda 19. yüzyılın son büyük salgınıydı. Salgının en çok bildirilen etkileri Ekim 1889'dan Aralık 1890'a kadar gerçekleşti. Mart-Haziran 1891, Kasım 1891-Haziran 1892, 1893-1894 kışı ve 1895'in başlarında tekrarladı.

<span class="mw-page-title-main">1557 grip salgını</span> Pandemi

1557'de öncelikle Asya'da pandemik olarak gözlenen grip türüdür. Sonrasında Afrika, Avrupa ve sonunda Amerika'ya yayıldı. Bu grip son derece bulaşıcıydı ve yoğun, bazen ölümcül semptomlarla kendini gösteriyordu. Thomas Short, Lazare Rivière ve Charles Creighton gibi tıp tarihçileri, modern tıp tarafından grip olarak kabul edilmiş nezle benzeri ateşli durumları derlediler. 1557 ve 1559 arasında bu ateşli hastalık o döneme dek en büyük yoğunlukta popülasyonları etkiledi. 1557 gribi, hükûmetlerin muhtemelen ilk defa doktorları salgına müdahale için bürokratik örgütlenme dışında hareket etmeye davet ettiği bir salgın oldu. Aynı zamanda, influenzanın patolojik olarak düşüklerle ilişkilendirildiği ve ilk kez İngilizce terminolojinin kullanıldığı, küresel olarak yayılan bir pandemiydi. Grip, tekrarlanan dalgalar halinde geri döndüğü için daha yüksek ölüm oranlarına, neredeyse evrensel enfeksiyona ve ekonomik kargaşaya neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">2017-2018 Amerika Birleşik Devletleri mevsimsel grip salgını</span>

2017–2018 Amerika Birleşik Devletleri mevsimsel grip salgını, 2017'nin sonlarından 2018'in başlarına kadar sürmüştür. Baskın influenza suşu H3N2 olarak tespit edilmiştir. Mart-Mayıs aylarında, influenza B baskın hale gelmiştir.

Aralık 1972'de Birleşik Devletler'de 'Londra gribi' vakalarına ilişkin raporlar dolaşmaya başladı. 'Londra gribi', görünüşe göre ilk olarak 1971'de Hindistan'da tanımlanmış, ancak ilk olarak 1972'nin başlarında İngiltere'de farklı bir tür olarak tanımlanmış olan bir influenza virüsünün neden olduğu belirli bir influenza formuydu.

Virolojide influenza A virüsü alt tipi H1N1 (A/H1N1), influenza A virüsünün bir alt tipidir. İnsanlardaki başlıca H1N1 suşları salgınları arasında 1918 İspanyol gribi salgını, 1977 Rus gribi salgını ve 2009 domuz gribi salgını yer alır. Bu, alt tipleri virüs suşlarını H1N1, H1N2 vb. olarak sınıflandırmak için kullanılan antijenler olan hemaglutinin (H) ve nöraminidaz (N) glikoproteinlerini içeren bir ortomiksovirüstür. Hemaglutinin kırmızı kan hücrelerinin bir araya toplanmasına neden olur ve virüsü enfekte olmuş hücreye bağlar. Nöraminidaz, virüs parçacıklarının enfekte olmuş hücre boyunca hareket etmesine yardımcı olan ve konakçı hücrelerden tomurcuklanmaya yardımcı olan bir tür glikozit hidrolaz enzimidir.