İçeriğe atla

İspanyol edebiyatı

İspanyol edebiyatı, İspanya'da yazılan edebiyat yapıtlarını kapsar. İspanya'nın ulusal dili olan Kastilya lehçesinde kaleme alınan yapıtlar İspanyol edebiyatının ana bölümünü oluşturmakla birlikte, Katalan dili ve Galicia lehçesinde yazılmış yapıtlar da bu kapsamda sayılır.

MS 711'de başlayan Arap istilası sonrasında, İber Yarımadası'nda konuşulan Latince giderek yerel bir dile dönüştü. 9. yüzyılda iç bölgenin kuzeyindeki Burgos kenti dolaylarında ortaya çıkan Kastilya lehçesi, İspanya'nın Arap istilasından kurtulmasıyla güneye doğru yayılma gösterdi. 11. yüzyılda Madrid ve Toledo dolaylarında konuşulan bu dil, 15. yüzyılda Kastilya ve Aragon krallıklarının birleşmesiyle İspanya'nın resmi dili oldu.

Orta Çağ

Juan Ruiz

11. yüzyıldan kalma bilinen ilk İspanyol edebiyatı metinleri Arap harfleriyle Kastilya lehçesiyle yazılmış, yalnızlık ve sevgi gibi ince duyguları dile getiren kısa şiirlerdir. Daha sonraları ise Avrupa'nın tümünde yaygınlık kazanan kahramanlık destanları, İspanya'da da yaygın bir edebiyat türü oldu. Bunlar arasında en önemlisi olan ve 12. yüzyıldan günümüze ulaşan Poema (Cantar) de Mio Cid adlı 3.750 dizelik, yazarı bilinmeyen şiir El Cid lakabıyla tanınan Kastilyalı soylu Ruy Diaz de Vivar'ın başından geçen olayları anlatıyordu. Fransız destanlarının yanı sıra, aynı dönemde dinsel konulu şiirler de yazılıyordu.

Öte yandan, 1085'te Toledo'nun Arap istilasından kurtulmasıyla bu kent, doğu dillerinden yapılan çeviriler için bir merkez olmuştu. Bu çeviriler ise düzyazı türünün gelişmesinde önemli bir etken oldu. Kelile ve Dimne (1251) adlı fabl türünde bir yapıtın çevirisi, İspanyolca yazılmış ilk öykü örneğidir. Düzyazıda Kastilya lehçesinin Latincenin yerini alması 13. yüzyıl ortalarında Kastilya ve León Kralı X. Alfonso'nun çabalarıyla gerçekleşti. Kral Alfonso'nun desteklediği çeviri ve derleme çalışmaları sonucunda klasik metinlerin yanı sıra, doğu, İbrani ve Hristiyan metinlerinin içerdiği bilgiler yerel dile kazandırılmış oldu.

Şiir türünde ise Fransız etkisi taşıyan manastır kökenli, dinsel, öğretici ya da yarı tarihsel konulara yer veren ve bilgili okurlara seslenen yeni bir akım gelişti. Bu akım çerçevesinde adı bilinen en eski İspanyol şairi olan Gonzalo de Berceo (1195-1268), içten bir deyiş ve duygusal bir anlatımla azizlerin yaşamları ve Meryem'in mucizeleri gibi konuları işleyen şiirler yazdı.

14. yüzyıl edebiyat açısından dikkate değer bir yaratıcılık dönemiydi. Kral Alfonso'nun yeğeni Juan Manuel'in 50 ahlak öyküsünden olşan bir derlemesi öykü türünün başlangıcı sayılırken, Juan Ruiz'in Libro de Buen Amor (1330) adlı şiir kitabı bu dönemin başyapıtlarındandır. Kral Arthur öykülerinin İspanyolcaya çevrilerek okunması sonucunda ilk İspanyol romanı sayılan El caballero Cifar (1305) adlı şövalye romansı kaleme alındı. Gene aynı dönemde Garci Rodriguez de Montalvo'nun yazdığı Amadis de Gaula, içerdiği doğaüstü serüvenler ve yarattığı duygusal etkiler nedeniyle 200 yıl önemini korudu.

15. yüzyılda şiir türü İtalyan etkisi altında yeniden bir canlanma gösterdi. Juan Alfonso de Baena, Francisco Imperial, Santillana ve Juan de Mena gibi şairler İspanyol şiirinin biçim ve içerik yönünden zenginleşmesine önemli katkılarda bulundular. Yazarı belli olmayan Danza de la Muerte adlı şiir ise ölüm ve kurbanları arasındaki karşılıklı konuşmalar yoluyla toplumdan bir kesit sunarken, daha sonraki yüzyıllarda gelişecek olan tiyatro türünü müjdeliyordu.

Altın Çağ

Don Kişot adlı romandan bir çizim

1479'da İspanya'nın Aragon ve Kastilya krallıklarının yönetiminde bir birliğe kavuşması, basım yönteminin bulunması, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfi ve İtalya ile kurulan kültür alışverişi İspanyol Rönesansının başlamasında etken oldu. 16. ve 17. yüzyılları kapsayan altın çağ İspanyol edebiyatının en görkemli dönemidir. Dönemin başlangıcında yazarı bilinmeyen Comedia de Calixto y Melibea (1499) adlı roman bir başyapıt niteliği taşıyordu. Halkın uzun bir süre beğendiği şövalye romanslarının yerini bir yandan İtalyan edebiyatından etkilenen ve kırsal yaşamı yücelten pastoral roman, bir yandan da kökeni İspanya'da olan pikaresk roman aldı. Şövalye romansına tepki olarak doğan ve sevimli bir serserinin yaşamöyküsünü konu alan pikaresk romanın ünlü örneği yazarı bilinmeyen Lazarillo de Tormes'tir (1554). Gene de, bu çağın en ünlü romanı Miguel de Cervantes'in kaleme aldığı ve yarattığı Don Kişot ile uşağı Sanço Panza karakterleriyle çağdaş romanın ilk örneklerinden sayılan Don Kişot'tur (1605-1615).

Orta Çağ kilise oyunlarından esinlenerek gelişen İspanyol tiyatrosu bu dönemde Lope de Vega'nın oyunlarıyla sanatsal doruğa ulaştı. Sayısı 1.800'ü aşan oyunları ustalıklı bir sahne tekniği sergiliyor ve çapraşık olay örgüleri içeriyordu. Lope de Vega'yı izleyen başarılı oyun yazarları arasında Tirso de Molina ve Pedro Calderon de la Barca sayılabilir.

Bu dönemde şiir türünde de önemli gelişmeler oldu. Şair Garcilaso de la Vega İtalyan şiirinde kullanılan ölçüleri Kastilya lehçesiyle yazdığı şiirlere uygulayarak İspanyol lirik şiir geleneğini başlattı. Ünlü gizemci şairlerden San Juan de la Cruz, Aziz Juan de Yepes y Alvarez ile Azize Teresa dinsel konuları işlerken, Luis de Gongora y Argote çok süslü bir dille, yoğun imgeler ve karmaşık bir söz dizimi içeren şiirler kaleme aldı.

18. ve 19. yüzyıllar

Angel de Saavedra

18. yüzyılda İspanyol edebiyatında Fransız edebiyatının etkisi sürdü ve Yeniklasikçilik Akımı'na bağlı kalındı. Edebiyat yönünden bir önceki yüzyıla göre sönük geçen bu dönemde, Orta Çağ İspanyol kültürüne yönelik araştırmalar sonucunda doğan eski-yeni tartışmaları edebiyatta eleştirel bir yaklaşımın doğmasını sağladı. Dönemin önemli yapıtları arasında José de Cadalso y Vasquez'in Noches lugubres (1789-1790) adlı düzyazı yapıtı ile José Francisco'nun Fray Gerundio (1758) adlı yergisi sayılabilir. Diego Gonzales ile Juan Melendez Valdes gibi şairler ise şiir türüne bir ölçüde canlılık getirdiler.

19. yüzyılda Avrupa'da yaygınlık kazanan Romantizm Akımı'nın etkileri İspanyol edebiyatında ancak 1830'larda görülmeye başladı ve kısa süreli oldu. İspanya'da Romantizmin önde gelen adları arasında Don alvaro, o la fuerza del sino (1835) adlı oyunuyla şair ve oyun yazarı Angel de Saavedra ve Don Juan Tenorio (1844) adlı oyunuyla yazar José Zorilla sayılabilir.

1850'den sonra ise şiir türünde romantik duyarlılık korunmakla birlikte, bu akımın biçimselliğinden kaçınan Gustavo Adolfo Bécquer, Ramon de Campoamor y Campoosorio ve Gaspar Núñez de Arce gibi yeni şairler ortaya çıktı.

İspanyol romanı 19. yüzyılın ikinci yarısında önemli bir gelişme göstererek yerel gözlem ve betimlemelere yer veren bir bölgesel roman niteliğine büründü. Pedro Antonio de Alarcón'un El sombrero de tres picos (1874), José María de Pereda'nın Peñas arriba'sı (1893) bölgesel romanın önde gelen örnekleri arasındadır.

Çağdaş Dönem

19. yüzyılın sonlarından başlayarak baş gösteren siyasal ve toplumsal sorunlar yazarları birtakım değerleri gözden geçirmeye yöneltti. Bunun sonucunda İspanyol romanı daha ciddi amaçlı boyutlar kazanırken, eleştirel, psikolojik ve felsefî denemeler de önem kazandı. Roman ve deneme yazarlarından oluşan bu 98 Kuşağı İspanyol edebiyatının dünya çapında saygınlık kazanmasını sağladı. Bunlar arasında en ünlüsü olan Miguel de Unamuno denemelerinde ulusal sorunları ele alırken, Niebla (1914) gibi romanlarında kişiliğin temellerini irdeledi. Takma adı Azorin olan José Martínez Ruiz ise eski edebiyat kurallarına ve İspanyol kırsal yaşamına yeni bir yorum getirdi.

20. yüzyılın başlarında önde gelen adlar arasında romancı Ramon Perez de Ayala ile lirik şair Juan Ramon Jimenez sayılır. Jimenez'in izinden giden ve 1927 Kuşağı adıyla bilinen şairler arasında ise çağdaş akımlardan etkilenen, karmaşık imge ve simgelerle yüklü şiirler yazan Antonio Machado, Jorge Guillen, Federico Garcia Lorca, Pedro Salinas ve Rafael Alberti gibi şairler vardı. Lorca yoğun bir şiirsellik taşıyan Bodas de Sangre (1933) ve La Casa de Bernarda Alba (1936) gibi oyunlarında yarattığı karakterlerin tutkularını hem geleneksel çerçevede, hem de evrensel boyutta sergiledi.

İspanya İç Savaşı (1936-1939) sırasında birçok yazarın yurt dışına gitmesi, İspanyol edebiyatının gelişmesinde bir duraklama yaratırken, savaş deneyimi edebiyata değişik gerçekçilik anlayışları getirdi. Örneğin Camilo Jose Cela'nın Pascual Duarte (1942) şiddet ögeleri içeren bir gerçekçilik akımını başlattı. 1950'lerde ise Toplumsal Gerçekçilik anlayışıyla romanlar yazıldı.

İç Savaş sonrasında ise Gabriel Celaya, Blas de Otero ve Claudio Rodriguez gibi şairler salt şiirsellikten uzaklaşarak daha yalın bir dille, toplumsal içeriğe de yer vererek şiirler yazdılar.

Kaynakça

  • Christoph Strosetzki, Geschichte der spanischen Literatur, Tübingen: Niemeyer, 1996, ISBN 3-484-50307-6 (Almanca)
  • Hans-Jörg Neuschäfer, Spanische Literaturgeschichte, Stuttgart: Metzler, 2006, ISBN 3-476-01857-1 (Almanca)
  • Hans U. Gumbrecht, Eine Geschichte der spanischen Literatur, Frankfurt am Main: Suhrkamp 1998, ISBN 3-518-58062-0 (Almanca)
Önce gelen:
Cevat Çapan
İstanbul Kitap Fuarı'nda onur konuğu
29. İstanbul Kitap Fuarı
Sonra gelen:
Ferit Edgü

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Edebiyat</span> sözlü ya da yazılı anlatıma dayanan sanat

Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Katalanca</span> Latin dili

Katalanca, Hint-Avrupa dillerinin Latin koluna bağlı bir dildir. İspanya'nın bazı bölgelerinde ve Andorra'da resmî dildir. Katalanca konuşanların çoğu İspanya'da yaşar.

<span class="mw-page-title-main">Federico García Lorca</span>

Federico García Lorca İspanyol şair ve oyun yazarı, aynı zamanda ressam, piyanist ve bestecidir. 27 kuşağının sembol üyelerinden birisidir. İspanya İç Savaşı'nın başlangıcında 38 yaşında iken öldürülmüştür.

<i>Don Kişot</i> İspanyol romancı Miguel de Cervantes Saavedranın romanı

Don Kişot ya da Don Kihote, İspanyol şair ve romancı Miguel de Cervantes'in kendi dilinde yazdığı roman ve bu romandaki asıl şahsiyetin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Miguel de Unamuno</span> İspanyol yazar

Miguel de Unamuno, İspanyol Bask düşünür, yazar.

Britanya edebiyatı, Birleşik Krallık, Man Adası ve Kanal Adaları'nın edebiyatıdır. Bu edebiyat başlıca İngilizce yazılmış olmakla beraber Galce, İskoçça, İrlandaca ve diğer dillerin de edebiyatlarını da kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Octavio Paz</span>

Octavio Paz, Meksikalı yazar, şair ve diplomat.

<span class="mw-page-title-main">Don Juan</span>

Don Juan, hikâyesi defalarca farklı yazarlar tarafından anlatılmış efsanevi ve kurgusal bir karakterdir. Don Juan ismi mecazi olarak "zampara" anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Jacinto Benavente</span>

Jacinto Benavente y Martínez İspanyol yazardır. 20. yüzyıl İspanyol edebiyatının önde gelen isimleri arasında kabul edilir. Jacinto Benavente y Martinez 12 Ağustos 1866’da Madrid’de doğdu. 1894’te oyun yazmaya başladı. Toplumdaki üst ve orta sınıflara yöneltilmiş bir taşlama olan El nida ajeno adlı ilk komedyasıyla tanındı. 1909’da Madrid Çocuk Tiyatrosu’nu kurdu. 1922'de edebiyat dalında Nobel Ödülüne layık görüldü. Uzun yıllar gazetecilik yaptı; tiyatro oyunlarında gelenek ve insani tutkuları işledi. 1928’de İspanya’da monarşi­nin yıkılacağını anlatan oyunu Para el cielo y los altanes zamanın diktacı hükûmeti tarafından yasaklandı. Benavente İspanya İç Savaşı sırasında bir süre tutuklandı. 14 Temmuz 1954’te Madrid’de öldü.

<span class="mw-page-title-main">Juan Ramón Jiménez</span> İspanyol şair (1881-1958)

Juan Ramón Jiménez İspanyol şair. Başlıca yapıtları arasında "Yeni Evlenmiş Şairin Güncesi", "Menekşe'nin ruhları", "Sonsuzluklar" ve "Birlik" sayılır. 1956' da Nobel Edebiyat Ödülü 'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Jose Echegaray</span>

Jose Echegaray y Eizaguirre İspanyol oyun yazarı ve politikacı. İspanyol tiyatrosunun gelişimine büyük katkı sağladı; eserleri Avrupa çapında sahnelendi. Siyaset hayatında ise ekonomi bakanlığına kadar yükseldi; İspanya Merkez Bankası'nı kurdu ve banknot basımını sağladı. 1904 yılında Frédéric Mistral ile birlikte edebiyat dalında Nobel Ödülü'ne layık görüldü.

İtalyan Edebiyatı, İtalyan yazarlarca İtalyanca yazılmış edebiyat yapıtlarını kapsar. İtalya'nın siyasal birliğini 19. yüzyıla kadar kuramaması ve Katolik Kilisesi'nin etkisiyle, yazılı metinlerde uzun süre Latince kullanılmış ve yerel bir dilin yaygınlaşması öbür Avrupa ülkelerine göre daha geç başlamıştır. 12. ve 14. yüzyıllar arasında İtalya'da Fransızca düzyazı ve koşukla yazılmış romanslar okunmuş ve klasik metinlerden uyarlamalar yapılmıştır. Böylece 13. yüzyılda bir Fransız-İtalyan edebiyatı gelişmiştir. İtalyanlar Fransız öykülerini çoğu zaman uyarlayarak ve bunlara çeşitli eklemeler yaparak kaleme almışlardır. Bu edebiyatta Fransızca kullanılmakla birlikte, yazarlar yapıtlarına yer yer kendi lehçelerinin özelliklerini de katmışlardır.

Latin Amerika Edebiyatı, Latin Amerika'da İspanyolca ve Portekizce yazılmış edebiyat yapıtlarını kapsar. İlk yazılı metinler Yenidünya'nın İspanyol fatihlerinin İspanya'ya gönderdikleri raporlardı. İspanyollar'ın atılganlığı ve Amerika Yerlilerinin yiğitliği pek çok yazıya ve şiire esin kaynağı olmuştur. Bunların en ünlüsü İspanyol Alonso de Ercilay Zúñiga'nın (1533-1594), Şili Yerlilerinin soylu direnişini ve şairin bu dönemdeki acılarını dile getiren La Araucanadır. 20 binin üstünde koşuktan oluşan bu şiir yeni topraklardan fışkıran ilk gerçek edebiyat ürünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Pikaresk roman</span>

Pikaresk roman, 16. yüzyılda şövalye romanlarına ve kır yaşamını konu alan romanlara tepki olarak ortaya çıkan; toplumun aşağı tabakalarındaki düzenbaz, dalavereci ancak becerikli ve kurnaz bir kahramanın maceralarını işleyen roman türü.

<span class="mw-page-title-main">Manuel Tamayo y Baus</span> İspanyol oyun yazarı

Manuel Tamayo y Baus İspanyol oyun yazarı. 19. yüzyıl ortalarının en önemli yazarlarından biri.

<i>Tormesli Lazarillo</i>

Tormesli Lazarillo ; 1554 yılında İspanya’da basılmış yazarı belirsiz pikoresk roman.

<span class="mw-page-title-main">María Bibiana Benítez</span>

María Bibiana Benítez, Porto Rikolu yazar. Porto Riko'nun ilk kadın şairiydi ve adanın ilk oyun yazarıydı.

<span class="mw-page-title-main">Arjantin edebiyatı</span>

Arjantin edebiyatı, Arjantin'deki yazarların ürettiği edebi eserler kümesidir. Jorge Luis Borges, Julio Cortázar, Leopoldo Lugones ve Ernesto Sabato gibi ünlü yazarlarla birlikte İspanyolca konuşulan dünyanın en üretken, ilgili ve etkili edebiyatından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Gürcü edebiyatı</span>

Gürcü edebiyatı, 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesinden sonra dinsel kitapların ana dile çevrilmesine duyulan gereksinme sonucunda ortaya çıktı. Dinsel kitapların çevirilerini azizlerin yaşamlarını anlatan ürünler izledi.