Engizisyon, Katolik Kilisesi'ne bağlı bir mahkeme sistemi idi. Gerek kararları, gerek siyasi ve dini görüşleri nedeniyle dört büyük engizisyon adından çok söz ettirdi.
Yahudi İspanyolcası veya Ladino, Hint-Avrupa dil ailesinin Latin koluna bağlı Eski İspanyolca kökenli bir dildir. Yahudiler tarafından konuşulduğu için "Judeo- (Yahudi)" öntakısını almış olan dil, bazı filologlarca Standart İspanyolcanın tarihi bir varyantı olarak da değerlendirilmektedir.
Toledo, İspanya'nın ortasında Kastilya-La Mancha bölgesinin merkezi şehir. Madrid'in 80 km güneyinde, üç yanı Tajo Nehriyle çevrili engebeli bir burnun üzerinde yer alır. 2005 nüfusu 75,578'dir. Şehrin Romalılar zamanındaki adı Toletum'dur. Milattan sonraki sekizinci asırdaki Müslüman Arap fethinden sonra şehrin adı Araplarca ve diğer Müslüman milletler tarafından Tuleytula olarak tanındı.
II. Felipe, 2. İspanya Kralı. Ayrıca Hollanda, Belçika, Napoli Kralı, Sicilya Kralı, İspanyol Amerikası ve sömürgeleri kralı, Portekiz Kralı, Malta ve Güney İtalya Dükü unvanlarını taşıdı. 1554-1558 yılları arasında İngiltere ve İrlanda Kraliçesi I. Mary'nin kocası olarak İngiltere Kralı oldu. Bu dönemde İspanya gücünün zirvesine ulaştı. Filipinler, Orta ve Güney Amerika İspanyolların eline geçti.
I. Isabel, Kastilyalı Isabella veya Katolik Isabel, Kastilya (1474-1504) ve Aragon (1479-1504) Kraliçesi. Bu iki Krallığı 1479'dan sonra kocası Aragon Kralı II. Fernando ile birlikte yönetmiştir. Hükümdarlığı sırasında İspanya'nın birliğini sağlamış ve Kristof Kolomb'un Yeni Dünya'yı keşfiyle güçlü bir sömürge imparatorluğunun temelleri atılmıştır.
Elhamra Kararnamesi, Kastilya ve Leon Kraliçesi I. Isabel ile Aragon Kralı II. Fernando tarafından 31 Mart 1492'de Elhamra Sarayı'nda imzalanarak ilan edilen ve İspanya'da yaşayan Yahudilerin kovulması kararını, gerekçeleriyle birlikte ifade eden belgedir. Bu kararnameye göre Yahudi dinine mensup veya biyolojik olarak Yahudi olan herkes İspanya'yı terk edecek; yanına altın, para vb. ziynet eşyası almayacaktır. Kararnamenin muhataplarına ülkeyi terk etmek için 31 Temmuz tarihine kadar süre tanınmış ve bu süre sonunda da ülkeyi terk etmeyenlerin idam edileceği belirtilmiştir. Bu tarihten bir yıl sonra yine II. Fernando'a ait olan Sicilya (1493'te), beş yıl sonra da Portekiz (1497'de) aynı uygulamayı gerçekleştirecektir.
Buhara Yahudileri, Farsçanın bir lehçesi olan Buhori dilini konuşan Orta Asya'daki Yahudilerdir. İsimleri, zamanında oldukça büyük bir Yahudi cemaati olan Buhara Emirliği'nden gelir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla cemaatin çoğunluğu İsrail ve ABD'ye bir kısmı da Avrupa ve Avustralya'ya göç etti.
Katolik Hükümdarlar, evlilikleri sonucunda İspanya'nın birleşmesini sağlamış Kastilya kraliçesi I. Isabel ile Aragon kralı II. Ferdinand'ı belirtmek için kullanılan ifadedir. "Católicos" ifadesi Morolar'dan Granada'yı yeniden fethetmeleri (1481–92), Coğrafi keşifler ile beraber Yeni Dünya'nın keşfedilmesi ve İspanyol Engizisyonu ile beraber Kilise'nin İspanya'daki gücünü arttırmaları ile beraber VI. Alexander tarafından kendilerine verilmiştir. Unvan daha sonra Ferdinand ve Isabella'nın haleflerine iletilmeye devam etti.
Yahudiler ve Yahudiliğin Cezayir'de uzun bir geçmişi vardır fakat 20.yy'ın sonlarına doğru gelişen politik gerginlik sebebiyle ülkedeki Yahudi nüfusu tükenmiştir.
İspanyol Engizisyonuyla başlayıp Holokost'la neredeyse yok olmaya yüz tutan, II.Dünya Savaşı ve Yugoslav savaşlarını atlatan Bosna-Hersek'teki Yahudilerin zengin bir tarihi vardır.
Yahudilerin Cebelitarık'taki varlığı 650 yıldan fazladır. Zaman zaman baskılara maruz kalmışlarsa da genelde Cebelitarık Yahudileri bölgede kalkınmış olup şehrin en büyük dini azınlığını oluşturur. Yahudiler Cebelitarık kültürüne, savunmasına ve hükûmetine katkıda bulunmaktadır.
Meksika Yahudileri ülkede engizisyonlardan beri yaşamaktadır. Çoğu Meksika şehrinde olmak üzere cemaatin 50,000 üyesi vardır. Diğer Yahudiler Jalisco eyaletinin Guadalajara ve çevre şehirlerinde ve Monterrey, Veracruz, Culiacán ve Tijuana'da yaşamaktadır.
Tomás de Torquemada,, İspanyol engizisyonu lideri. İspanya Kralı "V. Ferdinand" döneminde görev yapmıştır.
Sri Lanka'daki Yahudilerin tarihi en azından 9. yüzyıla kadar dayanmaktadır. 10. yüzyılda, İran'ın Siraf kentinden gelen Arap Müslüman seyyah Abu Zeid al Hasan, Seredib'de 'çok sayıda Yahudi olduğundan' bahsetmektedir; Serendib, Arapların Sri Lanka için kullandığı terimdi.
Kripto-Yahudilik veya Gizli Yahudilik, gizlice Yahudiliği uygulamak fakat topluma karşı farklı bir dini uyguluyormuş gibi görünmektir; bu dinin takipçilerine, "gizli" anlamına gelen Yunanca κρυπτός (kriptos) sözcükten gelir "kripto Yahudiler" denir. Kripto Yahudi terimi atalarının bazı Yahudi geleneklerini takip eden fakat genelde Katoliklik gibi farklı bir dinden gözükenlere de denir. Bu fenomen Orta Çağ'da Yahudilerin 1492'de İspanya'dan kovulmasıyla başladı.
Latin Amerika'daki Yahudilerin tarihi, bazı bakış açılarına göre Christopher Columbus'un İspanya'dan yola çıkıp Atlantik Okyanusu'nu geçtiği tarih olan 3 Ağustos 1492'de başlar. Onun yola çıktığı tarih, Katolik Monarklar olan I. Isabel ve II. Fernando'nun İspanya'daki Yahudilere ya Katolisizm'e geçmelerini ya da ülkeyi terk etmelerini emreden bildirgeyi yayınladığı tarihe denk gelir.
Marranolar, İber Yarımadası'ndan kovulmamak için Hristiyanlığa geçen fakat gizlice Rabbani Yahudiliklerini devam ettiren Yahudilerdir. Bu terim, 1491 Gırnata Antlaşması'yla verilen hakların Elhamra Kararnamesiyle geri alındığı 1492 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Yeni Hristiyan, İber Yarımadası'nda Katolikliğe geçen Sefaradlar ile Müslümanları veya onların soyundan vaftiz olanları ifade eden bir terimdir. Bu kelime, İberya'daki "Eski Hristiyanlar" tarafından, kendilerini konversolardan ayırmak için kullanmaya başladıkları bir kelimedir. Bazen Yeni Hristiyanlar için aşağılayıcı terimler olan Müslümanlara Morisko ve Yahudilere Marrano sıfatları kullanıldı.
Limpieza de sangre, İspanyolca kanın ariliği anlamına gelen ve 19. yüzyıla değin yürürlükte kalan erken ırkçı bir konsepttir. İspanya'da 1547'den itibaren herhangi bir kamu görevine atanmak, manastıra girmek, üniversiteye kaydolmak ve hatta Amerika'ya göç etmek isteyenlerden talep edilen "eski Hristiyan"lık kriteridir. 1865'e kadar yürürlükte kalan bu uygulamaya göre bu haklardan yararlanmak isteyenler atalarının arasında Müslüman ya da Yahudi olmadığını ispatlamakla yükümlüydü.
auto-da-fé, 15. ve 19. yüzyılları arasında İspanyol, Portekiz ve Meksika Engizisyonu tarafından dinden dönenleri ve sapkın olarak görülenleri cezalandırmak için uygulanan cezalardır. Cezalar arasındaki en aşırı uygulama yakarak öldürmedir.