
Meşrutiyet, meşruti monarşi, anayasal monarşi, anayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi. Arapça şart kökünden türemiş olan meşrutiyet 19. asırdan itibaren Osmanlı Devleti'nde meclisli saltanat-hilafet anlamında kullanılmıştır. Daha genel ifadesiyle; meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir.
Kuvvetler ayrılığı veya güçler ayrılığı, devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir. Devletin her biri birbirinden ayrı ve bağımsız güçlerdeki kol ve sorumluluk alanlarına ayrıldığı ve böylece her bir güç ve kolun bir diğeri ile güç ve sorumluluk alanları bakımından bir çatışma yaşamadıkları bu model ilk olarak antik Yunan ve Roma'da geliştirildi. Kuvvetler ayrılığında güçler normal olarak yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç kola ayrılmaktadır.

Başkanlık sistemi, kuvvetler ayrılığının uygulandığı sistemlerde hükûmet başkanının yasama organından ayrı bir yürütme organına liderlik ettiği bir yönetim şeklidir. Hükümet başkanı çoğu ülkede aynı zamanda devlet başkanıdır. Yasama, yürütme ve yargı ilkeleri arasında katı bir ayrılık olur. Parlamenter sisteme göre farklarından biri, yürütme ile yasama arasındaki ayrımdan dolayı hükûmet başkanının direkt halk oyuyla iktidara gelerek, seçilmiş bir yasama organının güvenini kazanmadan bunu sağlamasıdır. Parlamenter sistemde ise yürütme ile yasama arasında güçlü bir işbirliği bulunur.
Bakan, bir bakanlığın başında bulunan ve diğer bakanlarla birlikte politika kararlarını alıp uygulayan bir siyasetçidir. Bazı yargı bölgelerinde hükûmet başkanı da bir bakan olup "başbakan", "şansölye" veya başka bir unvanla tanımlanır.

Yürütme erki, yasaların uygulanmasından sorumlu olan ve bir devletin yönetiminden genel olarak sorumlu olan hükûmetin bir parçasını tanımlamak için yaygın olarak kullanılan bir terimdir.
Hükûmet başkanı veya hükûmetin başı, egemen bir devletin, federasyonel bir devletin veya özerk bir bölgenin yürütme organında en yüksek veya ikinci en yüksek yetkili kişidir. Genellikle bir kabineyi, bakanları veya sekreterleri yöneten ve yönetim departmanlarını yönlendiren bir grup olarak da kabine toplantılarına başkanlık eder. Diplomasi alanında, "hükümet başkanı" terimi, "devlet başkanı"ndan ayrılır, ancak bazı ülkelerde, örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde veya Türkiye'de aynı kişi olabilir.

Parlamenter sistem veya parlamenterizm, yürütme organının, yasama organının denetiminde olduğu demokratik bir yönetim sistemidir. Parlamenter sistemlerde devlet başkanı veya cumhurbaşkanı, ülke yönetiminde etkin olmayan sembolik mevkilerdir ve devleti temsil ederler. Ülke yönetiminde etkin makam başbakandır, yürütme gücü parlamentodan çıkan başbakan ve kabinesi tarafından yürütülür. Parlamenter sistemde, parlamento belirleyici üst organdır ve başbakan yasama organı tarafından denetlenmekle birlikte yönetimde yüksek güce sahiptir. Genel olarak başbakan olarak bilinen hükûmetin başı, ülkelere göre şansölye gibi isimler alabilir.

Yarı başkanlık sistemi, başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin bazı özelliklerinin karışımıdır. Parlamenter sistemden farklı olarak devlet başkanı veya cumhurbaşkanı sembolik makam değildir, ülkeyi yönetim yetkilerine de sahiptir. Yürütme gücü halk tarafından seçilen devlet başkanı ile meclis güvenine dayanan hükûmet başkanı arasında paylaşılır. Fiili olarak ise yürütmenin başı devlet başkanıdır.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Hükûmet veya Kabine, Türkiye'de Cumhurbaşkanının başkanlık ettiği ve tüm bakanların bir araya gelip kararlar aldığı kuruldur. Her bakan, kendi bakanlığını ilgilendiren iş ve emri altındaki kamu personelinin yerine getirdikleri işlem ve eylemlerinden sorumludur.

Yazılı hukuk toplumun ortak çıkarlarını korumak amacıyla, yetkili organlar tarafından yürürlüğe konulan metinlere denir. Yazılı hukuk kuralları, eylem ve işlemlerde yurttaşları olduğu kadar devlet organlarını da bağlayan kurallardır. Yazılı hukuk kuralları, pozitif hukukun bağlayıcı asli hukuk kaynakları arasında yer almaktadır. Hukun asli kaynakları; yazılı kaynaklar ile yazılı olmayan örf ve adetler olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

Gürcistan devlet başkanı Gürcistan'ın en yüksek siyasi makamıdır. Aynı zamanda Gürcistan Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanıdır. Yürütme yetkisi devlet başkanı ve hükûmet başkanı olan başbakan arasında bölünmüş durumdadır. Gürcistan devlet başkanı, Devletin ve yürütme gücünün başkanıdır. Anayasa ile, devlet organlarının faaliyetlerini yönlendirir, iç ve dış politikayı uygular ve ülkenin birliği ve toprak bütünlüğünü sağlar ve denetler. Dış ilişkilerde Gürcistan'ın baş temsilcisidir. Beş yıllık bir süre için gizli oyla evrensel, eşit ve doğrudan seçim hakkı temelinde seçilir. İkiden fazla dönem üst üste seçilemezler. 35 yaşına ulaşmış ve en az 15 yıldır Gürcistan'da yaşayan her Gürcistan vatandaşı, devlet başkanlığı seçimlerinde aday olabilir.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği hükûmeti, Sovyetler Birliği yönetiminde yürütme organının ana gövdesidir. Hükûmet başkanı, birinci dünya ülkelerinde "Sovyetler Birliği Başbakanı" olarak bilinen bürokrattı. 1977 Anayasası uyarınca Bakanlar Konseyi Başkanı aynı zamanda hükûmet başkanı idi. Bakanlar Konseyi Başkanı'nın görevleri birinci dünya ülkelerindeki başbakanla eşdeğerdi. Buna karşın siyasi sistemi oluşturan iktidar tüm sovyetler arasında paylaştırılmıştı. Buna karşın her dönem de facto olarak üst düzey liderler bulunmaktaydı ve genellikle ülkeyi Halk Komiserleri Konseyi Başkanlığı ya da Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreterliği makamı vasıtasıyla yönetirlerdi. Zira Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) Vladimir Lenin'in teorize ettiği öncü parti ilkesine uygun olarak devletin yönetim organıydı.

Gürcistan başbakanı, Gürcistan Parlamentosu tarafından seçilip Gürcistan devlet başkanı tarafından atanan Gürcistan Bakanlar Kurulunun en kıdemli bakanıdır. Gürcistan Hükûmeti Başkanının resmi unvanı tarih boyunca değişmiştir, ancak liderin görev ve işlevleri sadece marjinal olarak değişmiştir. Gürcistan'ın ilk başbakanı Noe Ramişvili'dir.
İtalya'da siyaset, çok partili bir parlamenter cumhuriyet çerçevesinde yürütülmektedir. İtalya, 2 Haziran 1946 tarihinden bu yana monarşinin referandumla kaldırıldığı ve 1 Ocak 1948'de yürürlüğe giren bir anayasa taslağı hazırlaması için bir kurucu meclisin seçildiği demokratik bir cumhuriyettir.
İspanya'da siyaset, 1978 Anayasası'nın oluşturduğu çok partili bir parlamenter monarşi çerçevesinde yürütülmektedir. İspanya, ulusal egemenliğin, devletin yetkilerinin yayıldığı halkın içinde yer aldığı, sosyal ve demokratik bir egemen devlet olarak olarak kurulmuştur.

Malta başbakanı, Malta'nın en yüksek yetkilisi olan hükûmet başkanıdır.
Gürcistan Hükûmet, Gürcistan'nın iç ve dış politikalarını uygulayan en üst düzey yürütme organıdır. Başbakan - hükûmet başkanı - ve bakanlardan oluşur ve Gürcistan Parlamentosu'na karşı hesap verebilir ve sorumludur. Hükûmetin mevcut yetki ve sorumlulukları, 2017 ve 2018 yıllarında kabul edilen Gürcistan Anayasası değişikliklerine tabidir. 14 Mayıs 1991'den 9 Kasım 1996'ya kadar Gürcistan hükûmeti, Gürcistan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu olarak anılmıştır.

Tunus başbakanı Tunus hükümetinin yürütme organının başıdır. Başbakan, cumhurbaşkanı ile birlikte yürütme organını yönetir ve başbakanın kabinesi ile birlikte Halk Temsilcileri Meclisine, başbakanın siyasi partisine ve nihayetinde yürütme ve yasamanın politikaları ve eylemleri için seçmenlere karşı sorumludur.

Lübnan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Lübnan'ın devlet başkanıdır. Devlet başkanı, parlamento tarafından altı yıllık bir süre için seçilir. Lübnan Anayasası'nın 49. maddesi uyarınca, başkan her zaman Temsilciler Meclisi adayıyla aynı şartları yerine getiren bir Maruni Hristiyan'dır.

Fransa'da siyaset, Beşinci Fransız Cumhuriyeti Anayasası tarafından belirlenen yarı başkanlık sistemi çerçevesinde şekillenmektedir. Bu kapsamda devlet kendisini "bölünmez, laik, demokratik ve sosyal bir Cumhuriyet" olarak tanımlar. Anayasa, kuvvetler ayrılığı ilkelerini esas almakta ve Fransa'nın 1789 Bildirisi ile tanımlanan İnsan Haklarına ve Ulusal Egemenlik ilkelerine bağlılığını beyan etmektedir.