
Pakistan, resmî adıyla Pakistan İslam Cumhuriyeti, Güney Asya'da bir ülkedir. 241,49 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık beşinci ülkesidir. En büyük ikinci Müslüman topluluğuna sahiptir. 881.913 km²'lik yüzölçümü ile bu alanda 33. sıradadır. Pakistan'ın güneyde Umman Denizi ve Körfezi'ne 1046 km kıyısı vardır. Doğuda Hindistan, batıda Afganistan, güneybatıda İran ve kuzeydoğuda Çin ile komşudur. Kuzeybatıda Afganistan'ın Vahan Koridoru Pakistan'ı Tacikistan'dan ince bir hatla ayırır. Ayrıca Umman ile deniz sınırı bulunmaktadır.
Kadirilik ya da Kadiriyye, Seyyid Abdülkâdir Geylânî tarafından 12. yüzyılın başlarında kurulan tarikattır.

Ahmedîlik veya resmî olarak Müslüman Ahmediye Cemaati, Mirza Gulâm Ahmed tarafından Hindistan'ın Pencap eyâleti sınırlarında kalan Kadıyan kasabasında kurulan dinî hareket.

İslamcılık, modern devlet ve devletçiklerin anayasal, ekonomik ve yargısal olarak, bu kesimde canlanma ya da otantikliğe dönüş olarak algılanan İslami uygulamalarla yeniden kurulması gerektiğini öne süren siyasi ideolojidir. Bu akımlardaki hakim anlayış Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker'in yerine getirilmesidir. Siyasal İslam'ın Seyyid Kutub ve Mevdudî gibi köktendinci öncüleri "Allah'ın sistemi" olarak gördükleri şeriata dayanmayan güç sahipleri olarak tanımladıkları tağuta isyanı tevhidin ön şartı olarak sundular.
Hâlidîlik, İslam'ın Sünnîlik mezhebine bağlı bir tarîkat olan Nakşibendîliğin en yaygın kollarından biridir. Kol, adını Kürt İslam âlimi Halid Bağdadî'den alır. Türkiye'de etkinlik gösteren Nakşibendî şeyhleri genellikle Halidî'dir.

Seyyid İbrahim Hüseyin Kutub, kısaca Seyyid Kutub, Mısır merkezli Müslüman Kardeşler hareketinde etkin rol oynamış ve aynı zamanda fikirleriyle birçok İslamcı grubu etkilemiş köktendinci yazar ve ideolog. 1950 ve 1960'larda Müslüman Kardeşler hareketinin önde gelen isimlerinden biri oldu. 1966'da Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnâsır'a suikast planlamaktan suçlu bulundu ve idam edildi. El-Kaide ve IŞİD gibi küresel cihatçı örgütlerin ideolojik köklerinin temelini oluşturan Selefi cihatçılığın babası olarak kabul ediliyor.
Şiilik veya Şia, Muhammed'den sonra devlet yönetiminin Ali'ye ve onun soyundan gelenlere ait olduğu fikrini savunan; Ali ile birlikte onun soyundan gelen imamların günahsızlığına, yanılmazlığına ve bizzat Allah tarafından imam olarak seçildiklerine dair inanışların ortak adıdır. İslam dünyası içerisinde Müslüman nüfusun yüzde 10-15'lik kısmını oluşturur. Siyasi saiklerle ortaya çıkan bu ayrılık, zaman içinde fıkhi ve itikadi bir alt yapı kazanarak mezhepleşmiştir.

Muhammed Ali Cinnah, Pakistanlı 20. yüzyıl hukukçusu, politikacısı ve devlet adamıdır.

Pakistan bayrağı, Pakistan İslam Cumhuriyeti'nin resmi devlet bayrağı.

İslam devleti, İslam hukukuna dayalı bir hükumet biçimine sahip bir devlettir. Bir terim olarak, İslam dünyasında çeşitli tarihsel yönetim biçimlerini ve yönetim teorilerini tanımlamak için kullanılmıştır. Arapça "dawlah islāmiyyah" teriminin bir çevirisi olarak Siyasal İslam veya İslamcılık ile bağlantılı modern bir kavramı belirtir.

Şâzelîlik, Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî tarafından kurulan İslam'ın sûfî bir tarikatıdır.
İslami köktendincilik veya radikal İslamcılık, İslam dininin temellerine dönmek anlamına gelen, dinin temel elemanlarını sosyal hayata egemen kılmak amacındaki hareketlere verilen ad. Başlangıçta modern mevcut ideolojilere karşı alternatif bir sistem oluşturma amacı taşırken, akımların liderleri tarafından dinsel anlayışın gerektirdiğine inanılan sosyal hayatı şiddet uygulayarak diğerlerine kabul ettirmek biçimine dönüşmüştür. Günümüz toplumlarında olumsuz bir imaj yaratmış ve tutuculuk, kültürel gerilik, bağnazlık, hoşgörüsüzlük, temel insan haklarını yok saymak ve dışlayıcılıkla özdeşleştirilmiştir.

Cemaleddin Efganî, 19. yüzyıl fikir ve siyaset insanlarından biri olan Müslüman aktivist ve düşünür. İslami modernizmin kurucularından ve ümmet birliğinin savunucularındandır.

Seyyid Ahmed Han, Hindistanlı Müslüman pragmatist, İslami reformist, düşünür ve yazar.
İbnü'l-Mutahhar el-Hillî tam adıyla Cemâlüddîn el-Hasen bin Yusuf bin Ali İbnü'l-Mutahhar el-Hillî Iraklı Şii usul ilmi âlimi.
İslam dünyasında liberalizm ve ilerlemecilik, İslami anlayış ve pratik konusunda önemli bir ilerici düşünce birikimi oluşturan kendini bildiren Müslümanları içerir. Bu çalışmalar bazen "ilerici İslam" olarak adlandırılır. Bazı bilim insanları, Omid Safi gibi, "İlerici Müslümanlar" ile "İslam'ın liberal savunucuları" arasında ayrım yapar.
Hint Müslüman Hareketi olarak da anılan Hint Hilâfet Hareketi (1919-1924), Sünni Müslümanların lideri kabul edilen Osmanlı halifesini etkin bir siyasi otorite haline getirmek amacıyla Şevket Ali, Muhammed Ali Cevher, Hakim Ecmel Han ve Ebul Kelam Azad liderliğindeki Britanya Hindistanı Müslümanları tarafından başlatılan pan-İslamcı bir siyasi protesto kampanyasıydı. Hareket, Türkiye'nin daha olumlu bir diplomatik mevki kazandığı ve laikliğe yöneldiği 1922 sonlarında çöktü. 1924'e gelindiğinde Türkiye halifenin rolünü ortadan kaldırdı.
Aşağıdaki taslakta İslam dini ile ilgili çeşitli kavramlar, olaylar, kişiler ve kurumlar yer almaktadır

Hatmiyye Seyyid Muhammed Osman el-Mirghani el-Hatim tarafından kurulan bir sufi tarikatıdır. Hatmiyye, Sudan, Eritre ve Etiyopya'daki en büyük sufi tarikatıdır. Mısır, Çad, Suudi Arabistan, Somali, Uganda, Yemen ve Hindistan'da da takipçileri vardır.

Afrika ve Asya'da liberalizm, ilk olarak Orta Doğu ve Osmanlı İmparatorluğu'nda gelişen bir düşüncedir. 19. yüzyılda Arap, Osmanlı ve Fars aydınları Avrupa'ya giderek Batı edebiyatı, bilim ve liberal fikirler hakkında öğrenim gördüler. Bu durum, kendi ülkelerinin geri kalmışlığı hakkında düşünmelerine neden oldu ve toplumlarını modernleştirmek için anayasacılığı, gelişimi ve liberal değerleri teşvik etmeleri gerektiği sonucuna vardılar. Aynı zamanda, Orta Doğu'da artan batlı güçlerin ıvarlığı ve bölgenin durgunluğu, II. Mahmut ve oğlu I. Abdülmecid, Muhammed Ali Paşa ve Amir Kabir gibi bazı Orta Doğu liderlerini sosyo-politik değişiklikler yapmaya ve modernizasyon projelerine başlamaya itti. 1826 yılında, akademisyen Rifa'a al-Tahtawi, Muhammed Ali'nin bilim insanlarından oluşan bir misyonunun bir parçası olarak Paris'e gönderildi. Tahtawi, ahlak, sosyal ve siyasi felsefe ve matematik konularında eğitim aldı. Fransa'daki kalmaları süresince Condillac, Voltaire, Rousseau, Montesquieu ve Bézout gibi yazarların eserlerini okudu.