İçeriğe atla

İslam felsefesinde barış

Arapça'da selam (سلام) yani "barış" kelimesi İslam kelimesi ile aynı kökten gelir. Silm (سِلم) kelimesi de Arapçada İslam dini anlamına gelir ve "es-silm'e (barış) girdi" ifadesi de "İslam girdi" anlamına gelir. Bir İslami yorum ise, "kişinin iradesini Allah'ın iradesine teslim etmesi"nin kişisel barışın elde edilmesi olduğunu iddia eder.[1]

Kuran'a göre ideal toplum, kelime anlamı olarak "barış evi" olan Darüsselam'dır: Allah insanlığı "barış yurduna" davet eder ve dilediğini doğru yola iletir.[2]

İbn Hacer el-Heysemi'ye göre insanlık arasında adaletin, bolluğun, bereketin, esenliğin, güvenliğin, barışın ve kardeşliğin hakim olacağı, şefkat, merhamet ve sadakâtin ile sevginin, fedakarlığın, hoşgörünün yaşanacağı bir dönem olacaktır. Muhammed, bu kutlu dönemin, ahir zamanda dünyayı kaostan, adaletsizlikten ve ahlaki çöküntüden kurtarmak için gelecek olan Mehdi'nin aracılığı ile yaşanacağını söyledi. Yine Muhammed'e göre Mehdi, tanrısız ideolojileri ortadan kaldıracak ve hüküm süren adaletsizliğe son verecek; Ayrıca dîni Muhammed'in zamanındaki haline getirerek Kuran ahlakının insanlığa hakim olmasını sağlayacak ve tüm dünyada barış ile esenliği tesis edecektir.

Kaynakça

  1. ^ "İslam ne anlama gelir?". classicalarabic.org. 20 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2021. 
  2. ^ "Compendium of Muslim Texts". web.archive.org. 28 Kasım 2008. 28 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İslam</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

İslam (Arapça: اَلْإِسْلَامُ, romanize:

Cihat, İslami bir terim. Arapça "mücadele" kökünden gelir ve güncel Türkçede çoğunlukla "İslam uğruna savaşma" anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Fatiha Suresi</span> Kuranın ilk suresi

Fatiha Suresi, Kur'an'ın ilk suresidir. Sure, 7 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">İhlas Suresi</span> Kuranın 112. suresi

İhlas Suresi, Kur'an'ın 112. suresidir. Sure, 4 ayetten oluşur.

Paraklit veya Faraklit, Kitab-ı Mukaddes'in Yunanca metinlerinde Kutsal Ruh için beraberinde gelen anlamında da kullanılan bir sıfattır.

İman, etimolojik olarak güvenmek ve samimiyetle inanmak anlamlarına gelir. Kur'an'da sadece bir olan Allah'a ve kendisinin mesajına güvenmek anlamına gelmektedir. Genel anlamda bir dine ya da yaşam tarzına gönülden bağlanmak anlamı taşır.

Kıraât, Kur'an'ın farklı rivayetlerle gelen okunuş farklılıklarını ve kurallarını, bunların kaynağı olan kıraat alimleri ve rivayet zincirleriyle ilgilenen ilim dalıdır. Kur'an'ın serbest okunuşunu Kıraat-ı Aşere'ye göre içeren ve her defasında farklı okunan ve tonu ve içeriği de değiştiren bir yöntemdir.

<span class="mw-page-title-main">Tefsir</span> İslami dini terim

Tefsir veya Yorumlama, İslam dini terimidir. 'el-Fesr' masdarından tef'il babında yorumlamak, açıklamak manalarına gelen bir kelimedir. Eş değer bir kelime "te'vil"dir (yorum). Kur'an ayetlerinin açıklanmasına dair dalıdır. Tefsir ilmi ile uğraşan kişiye müfessir denir. Al-i İmran suresi 7. ayette yer aldığı üzere Kur'an hem anlamı açık, hem de yoruma açık (müteşabih) ayetleri bünyesinde barındırır. İslam tarihinde Kur'an ayetlerini anlamak veya anlamlandırmak üzere çok sayıda çalışma yapılmıştır.

İslâm'da iman, İslam dininin esaslarına inanmaktır. İslam'a göre kişinin kurtuluşa erebilmesi için iman etmesi şarttır. İnanç konusunda ise, farklı mezheplerin farklı görüşleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Secde Suresi</span> Kuranın 32. suresi

Secde Suresi, Kur'an'ın 32. suresidir. Sure 30 ayetten oluşur. Sure adını, mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. ayetten almıştır. Mekke döneminin son yıllarında Mü'minun Suresi'nden sonra indirildiğine inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mesih</span> kurtarıcı olarak beklenen figür

İbrahimî dinlerde mesih, bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mehdi</span> İslamda ahir zamanda gelip dünya hâkimiyetini gerçekleştireceğine inanılan kurtarıcı kişi

Mehdi, İslam'da ahir zamanda geleceğine ve İslam'ın dünya hakimiyetini gerçekleştireceğine inanılan kurtarıcı kişidir. "Kendisine rehberlik edilen", Allah tarafından yol gösterilen, hususi ve şahsi bir tarzda Allah'ın hidayetine nail olan kişi manasındadır. İnanç Kur'an'da yer almamakla birlikte bazı ayetlerin yorumları, hadisler ve dini önderlerin sözleri üzerinden değişik İslam coğrafyalarında kendisine yer edinmiştir.

Cüz'i irade, İslam dinine göre insanlara verilmiş olan ve kaza ve kader sınırları çerçevesinde hareket imkânı tanıyan özgür iradedir. Cüz'i kelimesi Arapça ve Osmanlı Türkçesinde "kısmi, tikel" anlamına gelir. Buna karşılık Külli irade yani Allah'ın iradesi herhangi bir sınırla bağlı değildir ve cüz'i iradenin üstünde yer alır.

Ümmî, kelime anlamı itibarıyla ümm Arapçada anne, ümmî ise anneden doğduğu gibi, tahsil ve eğitim almamış anlamında kullanılır.

Kıyamet günü, hesap günü ya da mahşer günü ; dünyanın sonunun geleceğine ve tüm insanların mahşerde toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli evren" anlayışında dünyanın sonu, evrenin de sonu olarak algılanmıştır. Kıyametin zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır. Zerdüştlük, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerde ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına, hayattayken yaptıkları iyilik ve kötülükler için hesap vereceklerine ve haklarında hüküm verileceğine, bunun sonucunda iyilerin cennete, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere cehenneme gideceğine inanılır. Apokalypse terimi ile eş anlamlı olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Salavat</span> İslamî bir dua

Salavat, İslam peygamberi Muhammed’e ve onun soyundan gelenlere saygı bildirmek için Müslümanlar tarafından okunan dualara denir. En yaygın biçimleri Allahüme salli âla seyyidina Muhammedin ve âla ali seyyidina Muhammed ile Sallallâhu aleyhi ve sellem şeklindedir. Kur'an’da Ahzab Suresi’nin 56. ayetinde Allah ve meleklerin Muhammed’e salâvat okuduğu belirtilerek, inanan kişilerin de ona salat ve selâm okumaları istenir. Müslümanlarda namaz içinde tahiyyata oturunca, namazdan sonraki dualarda, çeşitli dualarda (Mevlid) ve Muhammed’in adını söyleyince ya da yazınca ona salavat okurlar.

<span class="mw-page-title-main">Tathir ayeti</span>

Tathir Ayeti, Ahzab Suresinin otuz üçüncü ayetinin bir bölümü. Şiîler'e göre bu ayet, İslâm dîni peygamberi Muhammed'in Ehl-i Beyt'inin tamamının "ismet" sıfatına hâiz olduğunu belirleyen ayettir. İsmi "pâklanılmak" anlamına gelir.

Elhamdülillah veya Elhamdulillah kısaca Tahmid olarak bilinen ve Şükür Allah'adır, Allah'a şükürler olsun anlamında kullanılan Arapça söz.

Hadari İslam veya "İslam Medeniyeti", Kuran'dan türetilen İslam ilkelerine dayanan bir yönetim teorisidir. Malezya'da ilk başbakanı Tunku Abdurrahman tarafından 1957'de kullanıldı .Malezya hükûmetleri, özellikle eski Başbakan Abdullah Ahmet Bedevi tarafından desteklenmiştir.

İbrahimi dinlerde, Mesih Çağı, Mesih'in hüküm sürdüğü ve hiçbir kötülük olmaksızın evrensel barış ve kardeşliği getireceği Dünya'daki gelecek bir dönemdir. Birçoğu böyle bir çağın geleceğine inanıyor; bazıları onu mükemmel "Tanrı'nın krallığı" veya "gelecek dünya" olarak adlandırır.