İçeriğe atla

İslam'da cinsellik

Bir müftü, bir kadının kayınvalidesinin kızıyla evliliğini tüketememe konusundaki şikayetine yanıt olarak cinsel tavsiye verir. Osmanlıca el yazması, 1721.

İslami cinsel içtihat İslam'da cinsellik İslami yasaları açıklar. Büyük ölçüde erkekler ve kadınlar arasındaki evlilik ilişkilerinin cinsel aktivite sınırlamaları Kur'an, hadis ve fetva'ya dayanmaktadır. Çoğu gelenekler tüm cinsiyetler arasında herhangi bir ilişki konusunda sıkı iffet, tevazu, teşvik ve bekârlık vazgeçirmek. İslam cinsel aktivite büyük ölçüde evlilik için saklıdır. Evlilik dışı cinsel farkı ve tevazu Bu duyarlılık gibi İslami elbise yorumların ve cinsiyet ayrımı derece olarak İslam'ın şimdiki belirgin yönleri görülebilir.

Evlilik dışı sekse karşı yasaklamalar güçlü olmasına rağmen, cinsel aktivite İslam'da bir tabu değildir.[1][2] İzin verilen cinsel ilişkiler Kur'an ve Hadis açıklanmıştır. Evlendikten sonra, sınırlamalar vardır: Bir adam karısının âdet ve plasenta dönemlerinde ilişkiye girmemelisiniz. Anal seks günah olarak kabul edilir. Kürtaj da kesinlikle yasaktır ve eşcinsellik (tıbbi hamile kadına riski için hariç); kontraseptif kullanımı doğum kontrolü için izin verilir.

İslam'da bir erkeğin namahrem bir kadının yüzü ve elleri dışında kalan bölümüne bakmasının haram olduğu belirtilmekle birlikte, bazı Şafii fakihlerin kadınların aynada ve suda yansıyan görüntülerine şehvetle de olsa bakmanın haram olmadığını söyledikleri belirtilir.[3][4] Hanefi fakihlerinden İbn Abidin'in de Reddü'l-Muhtar'da şöyle dediği görülmektedir: "Dikkat edilsin; acaba şehvetle nakşedilen bir resme, bir surete bakmak harâm mıdır? İşte burada tereddüt yeridir. Yani bu tereddüdler olan bir meseledir. Bunun hükmünü görmedim. Tetkik edilsin."[5] Ayrıca halife olarak görülen bazı Osmanlı padişahlarının albümlerinde müstehcen minyatürlerin bulunduğu belirtilir.[6] Hür kadınlardan farklı olarak kişinin cariyeleriyle nikâhsız ilişkiye girilebileceği, başkalarının cariyelerinin zînet yerlerine bakabileceği ve dokunulabileceği fakat göbekle diz kapagı arasına bakamayacağı ve dokunamayacağı; Halife Ömer'in satılmakta olan bir cariyenin göğsüne dokunup "Hadi alın!" dediği; kişinin satın almak istediği cariyeye istek (şehvet) duysa da bakabileceği ve hatta Ebu Hanife'ye göre (şehvetle) dokunabileceği gibi çeşitli rivayetler ve bilgiler de aktarılmaktadır.[7]

Ka'b adlı şairin Bürde Kasidesinin başındaki Bânet Süâd adlı gazelde Süâd adlı kadının vücut hatlarını tasvir ettiği ve tükürüğünü şaraba benzettiği, İslam peygamberi Muhammed'in de bu kasideyi ses çıkarmadan dinlediği rivayet edilir.[8][9] Günah olanın namusa saldırı, kötü söz ve yalan olduğu,[10] Araplar'ın şereflerini ayaklar altına alacak şekilde kızlarının adının çıkmasını kabullanemedikleri, bu sebeple şairlerin şiir yazdıkları kadınların adlarını gizledikleri, Ka'b'ın gazelinde belli bir kadından söz edilmediği, Halife Ömer'in kadınlara gazel söyleyen şairleri kırbaçlatması sebebiyle şairlerin belli bir kadına gazel söylemek yerine işarete ve sembolik anlama yöneldikleri belirtilir.[11] Mevlânâ'nın Mesnevîsindeki on dört hikâyenin müstehcen sayılarak tenkit edildiği de söylenmektedir.[12]

Notlar

  1. ^ Dr. Shahid Athar. "Sex education, teenage pregnancy, sex in Islam and marriage". /www.islam-usa.com. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2015. 
  2. ^ "Sunnah of the wedding night". 17 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2016. 
  3. ^ Hashita Qalioubi and Amira Ali Sharh Al-Mahali on the Platform for the Two Students, Vol. 3, p. 209, Dar Al-Fikr: "وخرج به رؤية الصورة في الماء أو في المرآة فلا يحرم ولو مع شهوة"
  4. ^ Habib's masterpiece on Sharh al-Khatib, vol. 4, p. 372, Dar al-Fikr: "وخرج به رؤية الصورة في نحو المرآة ومنه الماء فلا يحرم ولو مع شهوة"
  5. ^ İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, Bakma ve Dokunma Faslı
  6. ^ Yrd. Doç. Dr. Ahmet Dalkıran "On Yedinci Yüzyıl Osmanlı Minyatürlerinde Sıra Dışı Bir Eğilim: Müstehcenlik", doi: 10.7816/idil-01-05-08 14 Şubat 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  7. ^ İmam Kasânî, Bedâyiu’s-Sanâyi fî Tertîbi’ş-Şerâyi’, c. 6, s. 2956; Halis Ece, Câriye ve Câriye’nin Avreti
  8. ^ Süleyman Uludağ (2012), İslam Açısından Müzik ve Sema, s. 92-93
  9. ^ Doç. Dr. Kenan Demirayak, Banet Su'ad Kasidesi Üzerine, s. 142-143
  10. ^ İbn Kuteybe, Abdullah b. Müslim, Uyûnu'l-ahbâr, I, (mukaddime); Bakırcı Selami, "Arap Şiirinin İntikalinde Dinî ve Ahlâkî Değerlerin Rolü", EKEV, Yıl: 7, Sayı: 15, Bahar 2003, s. 186
  11. ^ Yrd. Doç. Dr. Yahya Suzan (2009), Hicrî 1. yüzyılda Arap Şiirinde Gazel, s. 136-137
  12. ^ Prof. Dr. Emine Yeniterzi (2011), Tarihî Süreçte Mevlana ve Eserleri, s. 178

Kaynakça

  • Ayubi, Nazih (2004). Political Islam: Religion and Politics in the Arab World. New York: Routledge.
  • Suad Joseph, Afsaneh Najmabadi, (Ed.) (2003). Encyclopedia of Women & Islamic Cultures: Family, Law, and Politics. BRILL. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Lezbiyen</span> homoseksüel kız veya kadın

Lezbiyen, başka bir kadına fiziksel ve/veya duygusal çekim hisseden kadındır. Lezbiyen, eşcinsel kadın anlamına gelmektedir. Hem kadınlara hem de erkeklere çekim hisseden kadınlar ise biseksüeldirler. Kişinin kendini tanımlaması veya kendine biçtiği cinsel kimlik, davranışlarıyla örtüşmüyor olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Eşcinsellik</span> Aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantiklik, cinsel çekim ya da cinsel davranış

Eşcinsellik veya homoseksüellik, aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Şeriat</span> İslamî hukuk

Şeriat, Kur'an âyetleri ile Muhammed'in söz ve fiillerinden oluşan naslardan alimler sınıfının (Fukaha) çıkarımları (istinbat) ile oluşturulan dinî kanunlar toplamıdır. İslam'da ibadetler, muameleler ve cezalarla ilgili tüm kavram ve kuralları kapsar. Tarihsel seyir içerisinde kanun ve kuralların teorik (usul) ve pratik uygulama (füru/fetva) çalışmaları ile ilgilenen ve isimleri öne çıkan kişiler adına belirli toplum ve devlet yönetimlerinin de tercihlerini yansıtan fıkıh mezhepleri ortaya çıkmış, ancak şeriat hiçbir zaman tek başına geçerli bir hukuk sistemi olmamış, Ömer veya Emevilerden itibaren "örfi hukuk" ile birlikte kullanılmıştır. Şeriat’ın "insanlar arası ilişkiler bölümü” 1850’lerden itibaren “İslam hukuku” olarak yeni bir isimle sunulmaya başlanır. İslam hukukunda yer yer modern hukukla benzer argümanlar kullanılmasına rağmen aralarında bir takım temel farklar vardır. İslam'da hukuki argümantasyon olarak -insanların birbirlerinin maddi ve manevi alanlarına girmelerini yasaklayan- hak ve -üst makamın alt grup insanlara dengeli davranmasını içeren- adalet kavramları ön plana çıkarılır. Buna göre amirler emirleri altında bulunan insanların gözetimi ve onlara karşı adaletli olmakla, yönetilenler ise onlara itaatle yükümlüdürler. Adaletten sapan amire itaat edilip edilmeyeceği tartışmalıdır. Ayrıca bu anlayışta insanlar Allah'ın kulları (İbadullah) olmakta, şeriat onlara karşı adaletli davranmayı gerektirse bile eşit davranmayı gerektirmemektedir. Şeriat ile modern hukuk arasındaki farklardan belki de en önemlisi, insanların eşit ve özgür bireyler oldukları temelinde geliştirilen modern hukuktaki insan hakları kavramına karşılık, şeriat anlayışında bireysel özgürlük kavramı bulunmamasıdır. Dinî edebiyat ve söylemlerde sıkça kullanılan özgür irade kavramı günlük yaşam tarzını seçebilmesinde değil, kader karşısında insanın uhrevi sorumluluğu bağlamındaki felsefi tartışmalarda görülür. Kur'an'da 30 ayette tekrarlanan ve İslamcılığın temel motivasyonlarından birisi olan “şeriatta kötü olarak tanımlanan durumlar için güç kullanımı kişilerin ev, elbise, beden ve ibadet–inanç gibi özel alanlarına girmeyi gerektirse bile bu kişilerin (kul) hakkına tecavüz olarak değerlendirilmez.

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Transseksüellik</span> kişinin kendisini farklı bir cinsiyet kimliğinde hissetmesi veya cinsiyet değiştirmesi

Transseksüellik, kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Transseksüellik, kişinin cinsiyet kimliğini belirtir, bu sebeple cinsel yönelim ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bir kişi heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ruhullah Humeyni</span> İran İslam Cumhuriyetinin ilk dinî lideri

Ruhullah Humeyni, İranlı siyasetçi ve Şii din adamı. Ayetullah Humeyni olarak da anılır. İran İslam Devrimi'nin siyasi ve ruhani lideriydi. Muhammed Rıza Pehlevi rejimine son verip İslam Cumhuriyeti'ni kurdu ve devrimden sonraki tüm dinî ve siyasi yetkileri elinde tuttu.

<span class="mw-page-title-main">Tesettür</span> Müslüman kadınların giydiği bir tür giysi

Hicap veya modern kullanımda tesettür, Müslüman kadınların farklı biçimlerde olabilen giyim ve örtünme davranışlarını, başörtüsü ise saçları örten ve genellikle baş ve boynu saran, ancak yüzü görünür hâlde bırakan bir giyim şeklini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Recm</span>

Recm, sözlük anlamı "taşlama" olan, İslam hukukunda terim olarak ise zina yapan evli erkek ve kadına uygulanan taşlayarak öldürme cezasını ifade eden Arapça bir kelimedir.

<span class="mw-page-title-main">Zina</span>

Zina, aralarında bir nikâh bağı bulunmayan yetişkin bir erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkidir, ancak efendi-cariye ilişkisinde de nikah bağı yoktur ve onlar zina sayılmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel ilişki</span> üreme, cinsel zevk veya her ikisi için gerçekleştirilen çiftleşme eylemi

Cinsel ilişki, cinsel birleşme, çiftleşme, vajinal seks veya sadece seks, bir erkeğin sertleşmiş penisinin, uyarılmış bir kadın vajinasının içine girmesini kapsayan, cinsel zevk ya da üreme amaçlı yapılan bedensel ilişkidir. Bunun yanı sıra, diğer penetrasyon tehlikesi içeren anal seks, oral seks, parmaklama, dildo kullanma gibi cinsel aktiviteler de eşcinsel veya heteroseksüel olmasına bakılmaksızın bir cinsel birleşme olarak kabul edilirler.

<span class="mw-page-title-main">Aşk</span> aşırı sevgi ve bağlılık duygusu

Aşk, kişilerarası ilişki veya bir başka varlığa duyulan derin sevgidir. Bunun daha derini ise TDK sözlüğüne göre "güçlü sevgi, güçlü aşk" veya aşırı ve güçlü tutku, istek anlamına gelen hem ruhen hem de bedenen aşık olmayı kapsadığı düşünülen "sevda"dır. Bunun umutsuz, güçlü ve insanı hasta edecek derecede saplantılı haline ise "kara sevda" adı verilmektedir. Çeşitli kültürlerde aşk, en yüce erdem veya iyi alışkanlıktan, en derin kişiler arası sevgiden en basit zevke kadar bir dizi güçlü, olumlu duygusal ve zihinsel durumları kapsar. Cinsel veya romantik bir ilişki olursa, partnerlere aşıklar/sevgililer de denir. Bununla birlikte aşk ile ilgili tam bir evrensel tanıma kültürel farklılıklar nedeniyle ulaşılamakta zorlanılmaktadır. En yaygın olarak aşk, güçlü bir çekim ve duygusal bağlanma hissi anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Taşlama</span> idam cezası yöntemi

Taşlama, bir grubun bir kişiye taş atarak o kişiyi uzaklaştırma, kovma ya da sürgün etmek için kullandığı bir yöntemdir. Eski zamanlardan beri büyük suçlar için bir ceza biçimi olarak tasdik edilmiştir.

Mü'minlerin Anneleri, Kuran'a göre İslam peygamberi Muhammed'in eşlerini tanımlamak için kullanılan ifadedir. İslam peygamberi Muhammed'in farklı kaynaklarda geçen değişik isimlere göre 9 ile 19 arasında kadınla evlendiği düşünülmektedir. İranlı araştırmacı Ali Deştî ise Muhammed'in evlendiği 23 kadının listesini vermiştir. Evlilik olarak kaydedilen kadınların arasında cariye ve savaş esirlerinden hediye edilen isimler de bulunmaktadır. Bunlar evlilik olarak kaydedilse bile İslam kültüründe cariyelerin statüsü ayrıdır ve bu kadınlarla cinsel beraberlik için nikâh işlemi yapılmaz.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da kadın</span> İslam toplumlarında kadının yeri

Müslüman kadınların deneyimleri farklı toplumlarda ve aynı toplum içinde büyük farklılıklar gösterir. Ortak yönleri ise, hayatlarını değişen derecelerde etkileyen, aralarındaki geniş kültürel, sosyal ve ekonomik farklılıklar arasında köprü kurmaya hizmet edebilecek ortak bir kimlik veren İslam dinine bağlılıklarıdır.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da eşcinsellik</span> İslamın eşcinselliğe bakışı

İslam'da eşcinsellik, eşcinsel ilişkiye giren kişilerden İslam inancı esas alan yazılı kaynaklarda ve Kur'an'da bahsedilir. Kur'an'da, toplumca eşcinsel ilişkilere girmek başta olmak üzere, çeşitli günahlar işleyen ve bu nedenle Allah'ın gazabıyla helâk edilen Lut Kavminden bahsedilir. Sünnilik mezhebine göre ve İmam Malik ile İmam Şafii gibi alimlere göre eşcinsel ilişki, recm, idam, kırbaç veya hapis ile cezalandırılması gereken günahlar olarak değerlendirimiştir. Ebu Hanife'ye göre ise idam gerekli değildir; devlet hangi cezayı öngörürse o uygulanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri'nde LGBT tarihi</span>

Amerika Birleşik Devletleri'nde LGBT tarihi, 20. yüzyıla kadar cezai takibat, toplumsal kınama ve ayrımcılığın karşısında kendi cinsel yönelimlerini çoğunlukla ancak gizlice ifade edebilen kişilerin tarihidir. İngilizcede "in the closet" ifadesine sebep olan bu gizlilik nedeniyle tarih araştırmacıları çoğunlukla yetersiz kaynaklarla çalışmaya zorundalar. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar eşcinsel kadınların hayatları yeterince belgelenmemiştir. Eşcinsel topluluğu, eşcinsellerin kendilerini ifade edebildikleri altkültürel ortamlardan oluştu ve bunun daha 20. yüzyılın ilk yıllarında var olduğu tespit edilmiştir.

İslam'da mastürbasyon ya da dinî terim olarak İstimnâ konusuyla ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Mastürbasyon, sözlükte "meniyi dışarı çıkarmayı istemek" anlamına gelir. Terim olarak, cinsel ilişkide bulunmaksızın meniyi dışarı çıkarmayı ve cinsel doyuma (orgazm) ulaşmayı anlatır. İslamî metinler mastürbasyondan özel olarak bahsetmez. Bundan bahseden birkaç hadis bulunmakta, ama bunlar da zayıf olarak sınıflandırılmaktadır.

İslam'da cinsiyet ayrımı, sosyal ve diğer ortamlarda erkek ve erkek çocuklarının, kadın ve kız çocuklarından ayrılmasına yönelik İslam ülkeleri ve topluluklarındaki uygulamaları ifade eder. Alimler, Kuran'ın cinsiyet ayrımı gerektirip gerektirmediği ve eğer öyleyse bunu gerektiren hadisler konusunda farklı görüşler belirtirler. İslam ilahiyatçıları arasında cinsiyet ayrımı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.