İçeriğe atla

İslam'da cennet

Bu maddede İslâm dinindeki cennet inancı detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Daha genel bir cennet tanımı için Cennet maddesine bakabilirsiniz.

İslam'da Cennet (Arapça: جَنّة, romanize: janna, pl. جَنّٰت jannāt, Türkçe: Cennet). Cennet yurdu İslam eskatolojisinde salihlerin ve İslama inananların ölümden sonra varacakları son yurdun adıdır. Adem ile Havva'nın yaratıldığı yere de Cennet denir.

Firdevs (Arapça: فردوس), Farsça Pardis (Farsça: پردیس) kelimesinden ödünç alınan ve aynı zamanda İngilizce "paradise" kelimesinin de kaynağı olan edebi terimdir.[1] Kuran genellikle Cennet terimini sembolik anlamda Firdevs'e atıf olarak kullanır, ancak İslamda "Firdevs" cennetin en yüksek derecesine işaret ediyor.[2] Müslüman inanışlarına göre bu dünyada özlenilen her şeyin cennette olacağı varsayılmaktadır. İslâm'a göre cennetteki hayat sonsuz olacaktır. Cennetin en yüksek kademesinde peygamberlerin, şehitlerin ve evliyanın barınacağı varsayılmaktadır.

Cennetin aksi, Nar (ateş) ile ifade edilen cehennemdir. Arapçada hem Cennet hem de Cehennem için birçok kelime vardır ve bu kelimeler Kuran ve hadislerde de geçer. Kelimelerin çoğu İslam inancının bir parçası haline gelmiştir.[3]

The History of Mohammed'den bir cennet tasviri Bibliothèque nationale de France, Paris.
Harici video
Arkeolog Mesut Alp, Babil'in Asma Bahçeleri ile Firdevs (Paradise; Cennet) kelimesi arasında etimolojik bağlantı olduğunu ifade ediyor).

Cennet ve Gök

Kuran'da Cennet genellikle inananların ahirette ödüllendirildiği bir yer, سماء samāʾ (genellikle pl. semāwāt) ise uzay veya gök küresi anlamında "yedi gök" (2:29, 78:12) gibi deyimlerle kullanılır.

Ancak bazı kaynaklar ikisini bir şekilde birbirine bağlar. Sufi kozmolojisine göre, Cennet genellikle yedi göğün üstünde veya altıncı ve yedinci göğün arasında tasvir edilir.[4] Kuran 21:30 ve 67:5'e dayanan bazı modern yorumlarda, en alttaki gök de gözlemlenebilir evren olarak yorumlanır.

Kur'an'da kullanımı

  • Firdevs — Cennetin en yüksek bahçeleri (Kehf:107, Mü'minun:11)
  • Dâru'l-mukâme — Ev/Yuva (Fatır:35)
  • Dâru's selâm — Huzur evi/yuvası (Yunus:25)
  • Cennetü Adn — Ebedi mutluluğun bahçesi (Tevbe:72, Ra'd:23) (Ayrıca bakınız; Aden bahçesi)
  • Dâru'l-hulûd — Ebedi Bahçeler (Furkan:15)
  • Cennetü'l-Me'vâ — Barınağın bahçesi (Necm:15)
  • Cennâtü'n-naîm — Sevinç Bahçesi (Maide:65, Yunus:9, Hac:56, Vakıa: 12)
  • el-Makâmü'l-emîn — Güvenlik evi (Duhan:51)

İslâm'da cennet tanımı

"İslâm'da cennet" hakkında ayrıntılı bilgi Kur'an'da, hadislerde ve geleneksel tefsirlerde bulunmaktadır. Bu kaynaklara göre cennet sekiz ana kapı tarafından kuşatılmıştır ve her kapı birbirinden ayrılmış kademeleri temsil etmektedir. Bu kapılar şunlardır:[5]

  • Affedenlerin Kapısı,
  • Cihat Kapısı,
  • Eymen (mütevekkillerin) Kapısı,
  • Hac Kapısı,
  • Sadaka (Zekât) Kapısı,
  • Salat Kapısı,
  • Reyyan Kapısı,
  • Zikir-İlim Kapısı.

En yüksek kademe Firdevs (bazen Adn denilir) olarak bilinir. Yine bu kaynaklara göre; Kıyametten sonra Firdevs kademesine ilk olarak Muhammed bin Abdullah, ardından sefalet içinde yaşayanlar ve sonra en dindar olanlar girecektir. Cennete girenlerin melekler tarafından Arapça selamlanacakları rivayet edilmektedir.

Ve her kapıdan melekler, onların yanlarına girerler. Sabretmenizden dolayı size selâm olsun. Dünya yurdunun sonucu ne güzel.’— (Ra'd 13:23-24)

İslâmî metinler, cennette ikamet eden ölümsüz kimseleri: mutlu - acıdan, üzüntüden, korkudan ve utançtan uzak - her dileği yerine gelen kişiler olarak tanımlar. Bu metinler, cennette yaşayan herkesin aynı yaşa (33 yaşında) ve aynı özelliklere sahip olacağını, pahalı cüppeler ve bilezikler giyeceğini, güzel kokacağını, altın ve değerli taşlarla bezenmiş divanlarda uzanırken paha biçilemez tepsilerle ölümsüz hizmetkarlar tarafından sunulan ziyafetlerde yer alacağını iddia etmektedir. Metinlerde özellikle bahsedilen tüketim maddeleri: et, meyve, kokulu şarap ve sarhoşluk vermeyen içkilerdir. Bu kaynaklara göre cennettekiler kan bağı olan yakınlarıyla (bu kişilerin cennete girdikleri varsayılırsa) vakit geçirebilecek ve geçmişi hatırlayabileceklerdir. İslâmî metinlerde cennette yer alacağı rivayet edilen: yüksek bahçeler, gölgeli vadiler, kâfur veya zancefil kokulu pınarlar; su, süt, bal ve şarap nehirleri; tüm meyvelere sahip olan dikensiz ağaçlar; cennette barınmanın güzel olacağına işaret edilmektedir. Kur'an'da ve hadislerde cennetteki bir günün dünyadaki bin yıla eşit olduğu, sarayların altın, gümüş, inci ve öteki değerli maddelerden yapıldığı, göz kamaştırıcı atların ve develerin yanında diğer yaratıkların da olduğu söylenmektedir. Bunların yanı sıra çok büyük ağaçlar, miskten yapılmış dağlar, aralarından nehirler akan inci ve yakuttan oluşmuş vadilerden bahsedilir. Bahsi geçen dört büyük cennet nehirlerinin adları: Seyhan (Sir Derya), Ceyhan (Amu Derya), Fırat ve Nildir.

İslâm dünyasınca cennetteki bu iyi koşullara rağmen Allah'ın tasdiki ve yakınlığı çok daha önemli sayılmaktadır.

Cennetin kademeleri[6]

  • 1. Cennet: Beyaz inciden DAR-ÜL CELÂL
  • 2. Cennet: Kırmızı yakuttan DAR-ÜS SELAM
  • 3. Cennet: Yeşil zebercetten CENNET-ÜL ME'VÂ
  • 4. Cennet: Sarı mercandan CENNET-ÜL HULD
  • 5. Cennet: Beyaz gümüşten CENNET-ÜL NAÎM
  • 6. Cennet: Kırmızı altından CENNET-ÜL FİRDEVS
  • 7. Cennet: Sarı miskden CENNET-ÜL KARAR
  • 8. Cennet: El değmemiş inciden CENNET-ÜL ADN

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2022. 
  2. ^ Asad, Muhammad (1984). The Message of the Qu'rán (PDF). Gibraltar, Spain: Dar al-Andalus Limited. ss. 712-713. ISBN 1904510000. 11 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Mart 2022. 
  3. ^ Asad, Muhammad (1984). The Message of the Qu'rán (PDF). Gibraltar, Spain: Dar al-Andalus Limited. s. 531. ISBN 1904510000. 11 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Mart 2022. 
  4. ^ Sachiko Murata The Tao of Islam: A Sourcebook on Gender Relationships in Islamic Thought SUNY Press 1992 978-0-791-40913-8 page 127
  5. ^ "Hadislerde rivayet edilen cennet kapıları nelerdir? Özellikle; ilim tahsil eden talebelerin gireceği bir cennet kapısı var mı; adı nedir?". Sorularla İslâmiyet. 19 Haziran 2011. 5 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından (HTML) arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2014. “Kim Allah yolunda, malından iki şey harcarsa, cennetin kapılarından ‘Allah’ın kulu! Burası güzeldir, buradan girin.’ diye çağrılır. Namaz ehli olanlar / sürekli namazını kılanlar, Salat (namaz) kapısından çağrılır. Cihad ehli olanlar, Cihad kapısından çağrılır. Oruç ehli olanlar / sürekli oruçlarını tutanlar Reyyan (su içip kanan) kapısından çağrılır. Sadaka ehli olanlar /daima sadaka verenler, Sadaka kapısından çağrılır.” Bunun üzerine Ebu Bekir “Ey Allah’ın Resulü! Anam, babam sana feda olsun, bütün bu kapılardan çağrılması için kişinin ne yapması gerekir? Bu kapıların hepsinden çağrılacak kimse var mı?” diye sordu. Hz. Peygamber (a.s.m) “Evet, öyle ümit ediyorum ki, sen onlardan olacaksın.” buyurdu.” … Burada İslâm esaslarından yalnız hac anılmamıştır. Şüphesiz onun için de hususî bir kapı vardır.(İbn Hecer, a.g.e). Geriye üç kapı kalır ki, onlar da şunlardır: İnsanları affedenlerin gireceği kapı “Affedenler / Af kapısı”, Bir hadiste “Cennetin bir kapısı vardır, ondan yalnız affedenler girecektir.” buyurulmuştur.(İbn Hacer, a.g.e). 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Allah (Arapça: الله, romanize:

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

Ahiret veya ahret, İslâm termonolojisinde ölümden sonra gidilecek yere verilen bir isim. Ahiret, Kur'an'ın İslâmî eskatolojinin önemli bir parçası olan Ahiret Hesaplaşması ile ilgili bölümlerinde defalarca bahsedilmektedir. Geleneksel olarak, Müslümanların altı temel inanç esaslarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

Kelâm ya da İlm-i Kelâm ; İslâm dininin akāid konularını irdeleyen ve tarihî olarak bu çerçevede gelişen dinî-felsefî teorilerle ilgilenen ilim dalı. Bu anlamda kelâm, imanla ilgili konu ve sorulara izâh ve ispat getirme amacıyla geliştirilen teolojik felsefenin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Cennet</span> Dini Mekan

Cennet, dinî kozmoloji veya transandental felsefede gök, yedi gök, uçmak, behişt gibi adlarla da anılan ilah, melek, cin, aziz, yeniden dirilmiş atalar gibi varlıkların yaşadığı, köken aldığı veya hüküm sürdüğüne inanılan yer. Bazı dinî inanışlara göre cennet yaratıkları yeryüzüne inebilir (reenkarnasyon) ve yerde yaşayanlar ölümlerinden sonra, bazı özel durumlarda yaşamakta oldukları hayat devam ederken cennete gidebilirler.

Dört Kapı Kırk Makam, İslamın temel öğretisi, genel kurallar bütünü, Allah'a giden yolda geçirilmesi gereken aşamalar bütünüdür. Öğretisi Muhammed döneminde İslam diniyle birlikte doğmuştur, her kapı ve her makam Kur'an ayetlerine dayanmaktadır. Ehl-i beyt ile devam etmiş, son yıllarda yapılan tarih araştırmaları ve analizler sonucunda bu anlayışın Hoca Ahmed Yesevî'nin Ehli Beyt'e ulaşan icazetnâme ve tarikat silsilesiyle İmam Ali Rıza'ya, yani Horasan'a ulaştığı bilinmektedir. Böylece, Anadolu Türkmen Ocaklarının temellerini atarak sistem haline getirilmiştir. Türkmen Ocakların Ehli Beyt'e ulaştığı ve günümüz Bektaşi tarikatının silsile yoluyla Yesevi tarikatına ve dolayısıyla da İmam Ali Rıza'ya ulaştığı bilinmektedir. Tasavvuf tarikatlarının silsilesi Ehli Beyt'e dayanmaktadır; bunun için tasavvufta kendileri gibi tasavvuf ehli bir kimsenin önderlik/pirlik makamında olması zorunludur.

<span class="mw-page-title-main">Mâtürîdî</span>

Mâtürîdî ya da tam adıyla Ebû Mansûr Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandî,, İslam dininin iki itikadi mezhebinden birisi olan Mâtürîdîlik mezhebinin kurucusu ve Hanefîlik mezhebine bağlı olanların itikad imamı sayılan İslâm alimi.

Tevhit ya da tevhid, teizm tarifinin İslâm terminolojisindeki karşılığıdır.

İslâm'da iman, İslam dininin esaslarına inanmaktır. İslam'a göre kişinin kurtuluşa erebilmesi için iman etmesi şarttır. İnanç konusunda ise, farklı mezheplerin farklı görüşleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ra'd Suresi</span> Kuranın 13. suresi

Ra'd Suresi Kur'an'ın 13. suresidir. Sure 43 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Gök Medrese (Sivas)</span> Sivas, Türkiyede bir medrese

Gök Medrese ya da diğer adıyla Sahibiye Medresesi, Sivas'ta yer alan medresedir.

<span class="mw-page-title-main">Mesih</span> kurtarıcı olarak beklenen figür

İbrahimî dinlerde mesih, bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.

İslâm'da Melek, Allah tarafından parlak bir kökenden yaratılan göksel varlıklar olduğuna inanılır. Her ne kadar ilmiye meleklerin kesin doğası konusunda hemfikir olmasalar da, onların ince bedenlere sahip özerk varlıklar oldukları konusunda hemfikirdirler.

Sadaka, İslam dinine ait bir terimdir.

Kıyamet günü, hesap günü ya da mahşer günü ; dünyanın sonunun geleceğine ve tüm insanların mahşerde toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli evren" anlayışında dünyanın sonu, evrenin de sonu olarak algılanmıştır. Kıyametin zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır. Zerdüştlük, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerde ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına, hayattayken yaptıkları iyilik ve kötülükler için hesap vereceklerine ve haklarında hüküm verileceğine, bunun sonucunda iyilerin cennete, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere cehenneme gideceğine inanılır. Apokalypse terimi ile eş anlamlı olarak kullanılır.

Arş, Arapçada taht ve koltuk anlamlarına gelen bir kelimedir, Allah'ın tahtı veya daha ayrıntılı anlatımlarda taht odası; İbrahimî dinlerde gök katlarının üzerinde, tek Tanrı'nın dünyayı idare ettiği yerdir. Yahudilikte Araboth, İslam'da Arş olarak isimlendirilir. "Arş-ı Âlâ" Allah'ın tahtı anlamında özel isim olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kur'ancılık</span> Kuranı İslamın tek kaynağı kabul eden İslamî düşünce

Kur'ancılık, Kur'aniyyun, Kur'anizm ya da diğer bilinen adıyla Kur'an Müslümanlığı, Kur'an'ı İslam dininin tek ve ana kaynağı olarak kabul eden, hadisleri ve mezhep ayrılığını reddeden düşünce sistemidir.

Aşağıdaki taslakta İslam dini ile ilgili çeşitli kavramlar, olaylar, kişiler ve kurumlar yer almaktadır