İçeriğe atla

İskeletleşme

Kısmen iskeletize domuz cesedi. Ölümden yedi hafta sonra çekilmiş.

İskeletleşme ayrışmanın son aşamasını ifade eder, leşin ya da cesedin yumuşak dokularının ayrışmasından sonra geriye kemiklerin kalmasıdır . İskeletleşme sürecinin sonunda tüm yumuşak doku ortadan kalkarak geriye kemikler kalır.[1] Bir bedenin tamamen bir iskelet olarak ayrıştırılması için, Ilıman iklim, genellikle su gibi bir alt-tabaka içinde olma, böceklerin varlığı ve gömülme gibi etkenlere bağlı olarak, üç hafta ila birkaç yıl gerekir.[2] İskeletleşme süreci tropik bölgelerde haftalar içinde olurken, tundra bölgelerinde ya da sıfırın altındaki sıcaklıklar devam ederse hiç olmayabilir. Turba bataklıkları veya tuz çöllerinde doğal mumyalama işlemi gerçekleşir ve bu aşama süresiz olarak ertelenebilir.[3]

İskeletleşme oranı ve cesedin mevcut durumu, ölüm zamanını belirlemede kullanılabilir.[4]

İnsanlar gibi orta ve büyük boyutu memelilerin cesetlerinde iskeletleşme gerçekleştikten sonra, süpürücü hayvanlar kemikleri tüketmezler ise, bereketli topraklarda asitler tarafından tamamen erimesi yaklaşık yirmi yıl sürer. nötr pH'lı topraklarda ve kumlarda iskeletin parçalanması yüz yıllar sürebilmektedir. Diğer bir durumda ise kemikler fosilleşerek daha dayanıklı mineral maddelere dönüşürler ve süresiz olarak korunurlar[3] ya da ham petrol olma sürecine girerler.

Kaynakça

  1. ^ Tersigni-Tarrant, MariaTeresa A.; Shirley, Natalie R. (2012). Forensic Anthropology: An Introduction. CRC Press. s. 351. ISBN 9781439816462. 29 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2014. 
  2. ^ Senn, David R.; Weems, Richard A. (2013). Manual of Forensic Odontology, Fifth Edition. CRC Press. s. 48. ISBN 9781439851333. 26 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2014. 
  3. ^ a b Byrd, Jason H.; Castner, James L. (2012). Forensic Entomology: The Utility of Arthropods in Legal Investigations, Second Edition. CRC Press. ss. 407-423. ISBN 9781420008869. 29 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2014. 
  4. ^ Dix, Jay; Graham, Michael (1999). Time of Death, Decomposition and Identification: An Atlas. CRC Press. ss. 11-12. ISBN 9780849323676. 29 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2014. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karbon</span> sembolü C ve atom numarası 6 olan kimyasal element; bilinen tüm yaşamın ortak unsuru

Karbon, doğada yaygın bulunan ametal kimyasal elementtir. Evrende bolluk bakımından altıncı sırada yer alan karbon, kızgın yıldızlarda hidrojenin termonükleer yanmasında temel rol oynar. Dünyada hem doğal halde, hem de başka elementlerle bileşik halinde bulunan karbon, ağırlık olarak Dünya'nın yerkabuğunun yaklaşık %0,2'sini oluşturur. En arı (katışıksız) biçimleri elmas ve grafittir; daha düşük arılık derecelerinde maden kömürünün, kok kömürünün ve odun kömürünün bileşeni olarak bulunur. Atmosferin yaklaşık % 0,05'ini oluşturan ve bütün doğal sularda erimiş olarak bulunan karbon dioksit, kireç taşı ve mermer gibi karbonat mineralleri, kömürün, petrolün ve doğalgazın başlıca yapıtaşları olan hidrokarbonlar, en bol bulunan bileşikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Fosfor</span> simgesi P ve atom numarası 15 olan element

Fosfor, simgesi P ve atom numarası 15 olan ve insan vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan kimyasal elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Meyve</span> çiğ halde yenilebilir gıda

Botanikte meyve çiçeklenmeden sonra yumurtalıktan oluşan, çiçekli bitkilerde tohum taşıyan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kalsiyum</span> kimyasal element

Kalsiyum, toprak alkalileri grubundan metalik bir element. Sembolü "Ca"dır. İsmi Latincede “kireç” anlamına gelen “calx” sözcüğünden gelmektedir. İlk defa 1808'de Humphry Davy tarafından kalsiyum hidroksitten elektroliz yoluyla elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ölüm</span> yaşamsal fonksiyonların kalıcı olarak durması

Ölüm, bir organizmayı ayakta tutan tüm biyolojik işlevlerin geri döndürülemez bir şekilde sona ermesidir. Beyni olan organizmalar için ölüm, beyinsapı da dahil olmak üzere tüm beynin işlevinin geri döndürülemez bir şekilde sona ermesi olarak da tanımlanabilir ve beyin ölümü bazen ölümün yasal tanımı olarak kullanılır. Eski bir organizmanın kalıntıları normalde ölümden kısa bir süre sonra çürümeye başlar. Ölüm, önünde sonunda tüm organizmalarda meydana gelen kaçınılmaz bir süreçtir. Turritopsis dohrnii gibi bazı organizmalar biyolojik olarak ölümsüzdür. Ancak yine de yaşlanma dışında başka nedenlerle de ölebilirler.

<span class="mw-page-title-main">İskelet</span> vücudun destek yapısını oluşturan kısmı

İskelet, çoğu hayvanın vücudunu destekleyen yapısal çerçevedir. Farklı iskelet türleri vardır: bir organizmanın vücut şekline yapısal destek sağlayan sert bir dış kabuk olan dış iskelet; organların ve yumuşak dokuların bağlı olduğu iç sert bir çerçeve olan iç iskelet; ve vücut sıvılarının basıncı ile desteklenen esnek bir iç yapı olan hidroskelet.

<span class="mw-page-title-main">Kaliforniyum</span> Kaliforniya Üniversitesinde keşfedilmiş bir radyoaktif element

Kaliforniyum, sembolü Cf ve atom numarası 98 olan radyoaktif metalik bir kimyasal elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Martin Bormann</span> NSDAPnin parti sözcüsü, Adolf Hitlerin özel sekreteri

Martin Bormann,, NSDAP'nin parti sözcüsü, aynı zamanda Adolf Hitler'in özel sekreteri. Adolf Hitler'in özel sekreteri olarak ülkedeki bilgi akışını ve Hitler'e erişimi kontrol etti. Bunun sonucunda muazzam bir güç elde etti. Diğer birçok NSDAP yetkilisi gibi II. Dünya Savaşı sırasında kendi otoritesini oluşturdu. Otoritesini ülke ve savaşla ilgili karar alma süreçlerine mümkün olduğunca dahil olmak için kullandı. Adolf Hitler'in sözlü emirlerini yazılı emirlere çeviren de çoğunlukla Bormann idi.

<span class="mw-page-title-main">Mezar</span> bir ölünün gömüldüğü yer

Mezar, gömüt veya kabir, ölen birinin ya da bir hayvanın gömülü olduğu yer anlamına gelir. Bazı toplumlarda ölüler yakılırken İslam, Hristiyanlık ve Musevilik gibi tek tanrılı dinlerde ölülerin mezar içinde diğer hayata geçmek için beklediğine inanılır. Tarihte büyük devlet yöneticileri için anıt mezarlar yapılmıştır. Mısır'daki piramitler ve Tac Mahal bunlardan bazılarıdır. Mezarların topluca bulunduğu alana mezarlık denir.

<span class="mw-page-title-main">Prometyum</span> atom numarası 61, atom ağırlığı 145 olan, nadir topraklar grubundan ve yapay bir elementtir

Prometyum, atom numarası 61, atom ağırlığı 145 olan, nadir topraklar grubundan bir elementtir. Prometyum 61 Sembolü: Pm Atom numarası: 61 Atom ağırlığı: 145 Periyodik cetveldeki grubu: Grup Adı: Lantanit Periyodik cetveldeki periyodu: 6 Periyodik cetveldeki bloğu: f-bloğu Genel durumu: 298 K’ de katı Rengi: Metalik Katı halinin yoğunluğu: [/kg m-3]:7264 Elektriksel iletkenliği: [/10-8m; veya  cm] Erime noktası: [/K]:1373 [veya 1100 oC ] Kaynama noktası: [/K]:3273 [veya 3000 oC ] İsminin anlamı: Yunan mitolojisinde tanrıdan ateşi çalan “Prometheus”’tan gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum hidroksit</span> kuvvetli baz

Potasyum hidroksit ya da potasyum hidrat bir kimyasal bileşik. Akkor derecede uçucu olan, 360 °C'de eriyen, suda ısı açığa çıkararak çözünen, beyaz renkte katı bir maddedir. Alkalik bir baz olan potasyum hidroksidin geniş bir kullanım alanı vardır. Endüstride arap sabunu üretiminde, pillerde elektrolit olarak ve gübre yapımında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan kas-iskelet sistemi</span> İnsanlara kas ve iskeletlerini kullanarak hareket etme yeteneği kazandıran organ sistemi

İnsan kas-iskelet sistemi, insanlara kas ve iskelet sistemlerini kullanarak hareket etme yeteneği veren bir Organ sistemidir. Kas-iskelet sistemi vücuda şekil, destek, denge ve hareket sağlar.

Kokuşma, ölmüş hayvan bedeninin ayrışmasının yedi aşamasından biridir. Geniş anlamda, dokular arasındaki uyumsuzlukla ve çoğu organın sıvılaşmasıyla sonuçlanan bir süreç içinde, protein yapılarının bozulmasıdır. Organik maddelerin bakterilerle veya mantarlarla ayrışmasından kaynaklanır ve zararlı kokuların oluşumuyla sonuçlanır.

<span class="mw-page-title-main">Ayrışma (biyoloji)</span> Biyokimyasal bir süreç

Ayrışma veya çürüme, organik maddelerin, maddenin daha basit formlarına ayrıldığı süreçtir. Bu süreç biyomda yer kaplayan sonlu maddelerin geri dönüşümü için gereklidir. Canlı organizmaların organları ölümünden kısa bir süre sonra ayrıştırmaya başlar. Bütün organizmalar aynı yolla ayrışmamalarına rağmen, ölümden sonra aynı aşamalardan geçerler. Ayrışmayı inceleyen bilim olan taponomi, Yunanca’da (τάφος, taphos) (mezar) kelimesinden gelir.

<span class="mw-page-title-main">Ketamin</span> stereoizomerler grubu

Ketamin, esas olarak anesteziyi başlatmak ve sürdürmek için kullanılan bir ilaçtır. Ağrı kesimi, sedasyon ve hafıza kaybı sağlarken alan kişiyi trans benzeri bir duruma sokar. Diğer kullanımları arasında kronik ağrı, yoğun bakımda sedasyon ve depresyon vardır. Etkisi altında kalp fonksiyonu, nefes alma ve solunum yolu refleksleri genellikle işlevsel kalır. Etkiler tipik olarak enjeksiyonla verildiğinde beş ila on dakika içinde başlar ve yaklaşık 25 dakika sürer. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">1-Bütin</span> kimyasal bileşik

1-Bütin ya da etilasetilen, büt-1-in, etiletin, UN 2452, C4H6 kimyasal formülüne sahip son derece yanıcı ve reaktif bir alkindir. Organik bileşiklerin sentezinde kullanılır. Renksiz bir gaz olarak oluşur.

Delik-Taş 1, 1938'de Orta Asya'daki Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde, Bajsuntau Dağları'ndaki Delik Taş mağarasında keşfedilen bir Neandertal iskeletidir.

Bulaşma, fiziksel bedeni, doğal ortam, işyeri veya bir malzemeyi bozan, enfekte eden bir bileşen, safsızlık veya başka bir istenmeyen elementin varlığıdır.

Ceset kokusu, 800'den fazla farklı kimyasaldan oluşan kokudur.

<span class="mw-page-title-main">Ölüm sonrası aralık</span>

Ölüm sonrası aralık (PMI) veya otopsi aralığı, bir bireyin ölümünden bu yana geçen süredir. Ölüm zamanı bilinmediğinde, aralık tahmin edilebilir ve böylece yaklaşık bir ölüm zamanı belirlenebilir. Postmortem aralık tahminleri, mevcut kanıtların türüne bağlı olarak saatler, günler ve hatta yıllar arasında değişebilir. Böyle bir tahmini destekleyen standart tıbbi ve bilimsel teknikler vardır.