İçeriğe atla

İsim tamlaması

Örnekler
  • kapının kolu (belirtili)
  • kolyenin boncuğu (belirtili)
  • Görkem'in ceketi (belirtili)
  • portakal suyu (belirtisiz)
  • ekmek dolabı (belirtisiz)
  • Çocuğun sırt çantası (zincirleme)
  • sizin eviniz (belirtili)

İsim tamlaması; aralarında anlamca ilgi bulunan, biri diğerini iyelik (sahiplik) yönünden bütünleyen, en az iki farklı isimden meydana gelmiş kelime grubu. İsim tamlamalarında birinci sözcük grubuna tamlayan, ikinci sözcük grubuna tamlanan denir. Aşağıdaki tabloda isim tamlamalarına çeşitli örnekler verilmiştir:

tamlayantamlanan
1 kumaşboyası
2 KonyaOvası
3 Ayşe'ninkedisi
4 makarna fabrikasınıngirişi
5 ecza dolabınınaynalı kapağı[not 1]

Yapılarına göre isim tamlamaları

Belirtili isim tamlaması

Belirtili isim tamlamalarında bir kavramın "kime"," kimin" ve "neye" ait olduğu belirtilir. Bu tür tamlamalarda hem tamlayan hem de tamlanan ek alır. Tamlayan -in ilgi ekini (tamlayan eki), tamlanan ise -i iyelik ekini alır:[1]

  • kitabın kapağı, çocukların kıyafetleri, üzümün çöpü, aşkın büyü

Tamlayanı bir zamir olan tamlamalar da belirtili isim tamlamasıdır:

  • benim saatim, senin okulun, onun kalemi, bizim evimiz, sizin sokağınız, onların niyeti

Belirtisiz isim tamlaması

Belirtisiz tamlamada tamlayan ek almaz, yani yalın haldedir; tamlanan ise -i iyelik ekini alır:[1]

  • şeker balı, sel felâketi

Tamlanan isim ünlü ile bitiyorsa, iyelik eki arasına "s" yardımcı ünsüzü (kaynaştırma harfi) girer.

  • masa lambası, su kuyusu, el lambası

Tamlanan isim "su" sözcüğü ise kaynaştırma harfi "y"dir:

  • portakal suyu

Cami, sanayi gibi bazı Arapça kökenli sözcükler tamlanan olarak kullanıldıklarında, aldıkları iyelik eki hem "-i" hem de "-si" şeklinde yazılabilir. Örneğin uçak sanayii ve uçak sanayisi kullanımlarının her ikisi de doğrudur.[2] Aynı şekilde Beyazıt Camii ve Beyazıt Camisi kullanımlarının her ikisi de doğrudur.[3]

Belirtisiz isim tamlamalarının pek çoğu kalıplaşmış sözcük grubudur ve cümlede birleşik isim gibi görev alır:

  • tiftik keçisi, millî eğitim bakanı, bilgisayar programı, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
  • KISA YOL:Belirtisiz isim tamlamasındaki en önemli özellik sonundaki-ı,i,u,ü harfi kapatılarak okunduğunda iki sözcük arasındaki anlam bağının kopmasıdır. Anlam bağı kopmuyorsa sıfat tamlamasıdır.
 Sınav saati sözcüklerini bağlayan -i olmadığında sınav ve saat sözcüklerinin anlam bağı yoktur.
 Sarı yaprağı sözcüklerini birbirine bağlayan -ı harfi değildir. Harf olmadan da iki sözcük arasında anlam ilişkisi devam etmektedir.

Zincirleme isim tamlaması

İkiden fazla ismin anlam bütünlüğü oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle oluşturulan tamlamalardır:

  • Okulun bahçe kapısı

Bazen hem tamlayan hem de tamlanan kendi içinde isim tamlamasıdır:

  • Yatak odasının pencere pervazı ("yatak odası" + "pencere pervazı")

Bazen araya sıfat girebilir. Bu durumda genellikle sıfat alan sözcük sıfat tamlamasına dönüşür. Ancak sözcük grubunun tamamı isim tamlamasıdır; zira sıfat çıkarılsa dahi isim tamlaması olarak kalır:

  • Elma ağacının kalın gövdesi ("kalın" sıfat)
  • Elma ağacının gövdesi
  • Kadir'in elmasının kurdu

Belirtili ve belirtisiz olma durumu öncelikle tamlayan ve tamlananın kendi içerisinde değerlendirilir. Daha sonra tamamının belirtili veya belirtisiz olduğuna bakılır.:

  • çocuk edebiyatı dizisi ("çocuk edebiyatı" belirtisiz, "dizisi" kendi içinde tamlama değil, tamamı belirtisiz [... dizisi])
  • Murat'ın babasının evrak çantası ("Murat'ın babası" belirtili, "evrak çantası" belirtisiz, tamamı belirtili)

Telaffuz

  • Belirtili isim tamlamalarında vurgu genellikle tekdüzedir:[1]
çocuğun ceketi, dolabın kapağı
  • Belirtisiz isim tamlamalarında ise çoğunlukla tamlayanın 'son hecesinde' vurgu vardır:[1]
çocuk ceketi, dolap kapağı

Takısız isim tamlaması tartışması

Türkçede altın, cam, tahta gibi sözcükler hem bir malzemenin adını belirtir hem de bu malzemeden yapılmış nesneleri tanımlarken sıfat (önad) olarak kullanılırlar:[4][5][6]

  • Türkiye'de her yıl yaklaşık 25 ton altın çıkarılmaktadır. (isim)
  • Gelinlere altın bilezik takma âdeti pek çok ülkede görülür. (sıfat)
  • Cam çok yüksek sıcaklıklarda işlenir. (isim)
  • Salatayı cam kâseye koyalım. (sıfat)
  • En sağlam tahtaları dirsek kısımlarında kullandık. (isim)
  • Çocukluğumda en sevdiğim oyuncağım, tahta atımdı. (sıfat)

Uzun yıllar bunlar ve benzerî sözcüklerle oluşturulan altın bilezik, tahta kaşık, cam bardak, demir kapı gibi tamlamaların takısız (eksiz) isim tamlaması olduğu görüşü hakimdi. Günümüzde ise bunların sıfat tamlaması olduğu görüşü gitgide yaygınlaşmakta ve akademik yayınlarda daha çok bu şekilde ele alınmaktadır.[7]

Dipnotlar

  1. ^ "aynalı kapak" sıfat tamlaması olmasına rağmen sözcük grubun tamamı zincirleme isim tamlamasıdır zira tamlayan "isim" görevindedir.

Kaynakça

  1. ^ a b c d İsim Tamlamaları 19 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Turkceciler.com. Erişim: 8 Mart 2012.
  2. ^ "sanayi." 16 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Dil Derneği. Erişim: 20 Aralık 2012.
  3. ^ "cami." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 20 Aralık 2012
  4. ^ "cam." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 8 Mart 2012
  5. ^ "altın." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 8 Mart 2012
  6. ^ "tahta." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 8 Mart 2012
  7. ^ Takısız İsim Tamlaması Tartışması ve Tür - Öbek ilişkisi 28 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Yrd. Doç. Dr. Caner Kerimoğlu. Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic. Volume 6/1 Winter. s. 1442-1456, 2011.

İlgili Araştırma Makaleleri

Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem aracılığıyla hakkında bilgi verilen ögedir. Özne, yükleme sorulan "kim" ve "ne" sorularıyla bulunur.

Fiil veya eylem, varlıkların yaptığı işi, hareketi, oluşu çeşitli ekler alarak şahıs ve zamana bağlı olarak anlatan kelimedir.

Zamir veya adıl, cümlede varlıkların adları yerine kullanılabilen ve adların yerine getirdiği bütün işlevleri yerine getirebilen ad soylu sözcük. Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne ve biri gibi kelimeler, sıklıkla zamir olarak kullanılır. Türkçede herhangi bir sözcüğü zamir olarak adlandırmak yanlış olur çünkü pek çok ad soylu sözcük gibi zamirler de cümlede ayrı görevlerde kullanılabilir:

İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.

Sıfat ya da ön ad; isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.

Kaynaştırma ünsüzü veya yardımcı ünsüz, Türkçede iki ünlü harf yan yana gelemeyeceği için, ünlü ile biten bir kök veya gövdenin sonuna eklenen ve yine bir ünlü ile başlayan ekin önüne gelen ünsüzü belirtir. Sadece Türkiye Türkçesi için değil, bütün tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerinde temel kaynaştırma ünsüzü veya yardımcı ünsüz /y/ ve /n/ sesleridir. Bu ünsüz; kök+ek veya ek+ek durumlarında, iki ünlü yan yana geldiğinde kullanılır.

Türkçede ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılır. Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için ekler Türkçedeki en önemli dil yapılarındandır. Yabancı kökenli bazı sözcükler hariç, Türkçede ön ek bulunmaz. Türkçede sözcük köklerine getirilen ekler, cümlede sözcükler arasında geçici anlam ilişkileri kurmak veya yeni sözcükler türetmek amacıyla kullanılır.

Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan ekler. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.

Türkçede ismin hâlleri ; kelimeleri belirtme (yükleme), yönelme, bulunma ve ayrılma açısından tanımlayan, sözcüğün yalın hâl ile hâl eki almış durumlarından her biridir. Türkçede ismin beş farklı hâlleri vardır:

Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.

Birleşik sözcük veya birleşik kelime, dilde yeni bir kavramı karşılamak amacıyla iki veya daha çok sözcüğün kaynaşarak oluşturduğu sözcük. Bu söz öbeklerini oluşturan sözcükler ses düşmesi, ses türemesi, sözcük türü kayması veya anlam kayması açısından aralarına ek giremeyecek kadar kalıplaşmıştır.

Bildirme eki veya bildirme koşacı, Türkçede yükleme kesinlik, belirsizlik, ihtimal gibi anlamlar katan -dir eki. Türkçedeki dört ek-fiilden biridir. Eklendiği kelimedeki ses kurallarına uyarak -dır, -dur, -dür, -tir, -tır, -tur ve -tür hâllerine dönüşebilir:

İlgi eki veya tamlayan eki, dil bilgisinde bir varlığın kime ait olduğunu bildiren bu ek, Türkiye Türkçesinde ünsüzle biten ad kök ve gövdelerine {+In} "-ın, -in, -un, -ün" ve ünlüyle bitenlerden sonra {+nIn} "-nın, -nin, -nun, -nün" şekillerine sahiptir. Bu ek, sözcüklerin genitif hâlini oluşturmakta kullanılır. Sadece "ben" ve "biz" zamirlerine eklendiğinde -im şekline dönüşür. Belirtili isim tamlamalarında ilk sözcüğe (tamlayana) eklendiği için tamlayan eki olarak da bilinir. "i" harfi, büyük ve küçük ünlü uyumuna uyacak şekilde dar ünlülerden birine dönüşebilir:

Sıfat tamlaması; bir ismin önüne isim ile ilgili bilgi veren sıfatların eklenmesi ile oluşturulmuş kelime grubudur. Sıfat tamlamaları bir ismin işaret ettiği varlık veya kavramın adedi, biçimi, rengi, durumu, konumu vs. hakkında bilgi verir. Örnekler:

Sıfat-fiil, ortaç veya partisip; bir fiilin cümlede sıfat görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillerin sonuna sıfat-fiil ekleri olan -en, -esi, -mez, -ar, -di(k), -di(ği), -ecek ve -miş getirilerek oluşturulur ve kısaca anası mezar dikecekmiş şeklinde formülize edilir. Sıfat-fiiller kendinden sonraki kelimelerle birlikte sıfat tamlaması oluşturur.

İlgi zamirleri, Türkçede aitlik eki -ki ile oluşturulan zamirlerdir. Bu nedenle zaman zaman aitlik eki ve ilgi zamiri kavramları eş anlamlı olarak kullanılır. İlgi zamiri belirtili isim tamlamalarında ikinci kısmın (tamlananın) yerine geçer.

Anlatım bozuklukları, yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan hatalardır. Bu hatalar yapısal (dilbilgisel) veya anlam ve mantık bakımından olabilir. Öge eksikliği, ek eksikliği gibi yapısal bozukluklara "bağlaşıklık hataları"; gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı gibi anlamsal bozukluklara ise "bağdaşıklık hataları" denir.

<span class="mw-page-title-main">Arapça dilbilgisi</span> Arapça dil kuralları

Arapça dilbilgisi Arap dilinin yapısını inceler. Arapça bir Sami dili olmakla birlikte diğer Sami dillerin dilbilgisi kurallarıyla benzerlik göstermektedir.

Esperanto dilbilgisi, kuralları aşırı şekilde düzenli olması için tasarlanmıştır. Eklemeli bir dil olan Esperanto'nun kelime dağarcığı Hint-Avrupa dil ailesi, özellikle de Latin, Slav ve Germen dilleri esas alınarak hazırlanmıştır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.

Tamlayanı düşmüş tamlamalar; tamlayanı zamir olan isim tamlamalarında, tamlayanın düşmesiyle oluşan tamlama türüdür.