Menteşeoğulları Beyliği Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde Güneybatı Anadolu’da kurulmuş bir Türk beyliğidir. Sınırları aşağı yukarı bugünkü Muğla iline denk gelen bu beyliğin hakimiyeti, 13. yüzyılın ortalarından 15. yüzyılın başlarına kadar devam etti. Diğer Anadolu Beylikleri gibi Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine girdi. Muğla ili Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine kadar Menteşe Sancağı olarak anıldı.
Aydınoğlu Beyliği veya Aydınoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında Güneybatı Anadolu’da Aydın ve çevresinde kurulmuş; döneminde hayli etkili olmuş bir Türkmen beyliğidir.
Saruhanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında kökenlerinin Oğuzlardan olan Türkler veya bir başka iddiaya göre Manisa bölgesindeki yer adlarından ve bazı maddî işaretlerden yola çıkılarak Kıpçak olduğu belirtilen beylik. Bölgede Kıpçak boylarına ait adların Harezm emîrleriyle gelenler yanında İznik İmparatoru III. İoannis Vatatzes'in döneminde 1241-1250’lerde Trakya’dan getirtilip Batı Anadolu'ya, Menderes vadisi ve Frigya, Bitinya olmak üzere sınırlara yerleştirilmiş olan Kuman/Kıpçaklar’la ilgili olmasının akla yakın olduğu düşünülür. Ancak Saruhanoğullarını bunlara bağlama konusunda delil olmadığı söylenir. Bu bakımdan Saruhan Bey’in de Selçuklu uç bölgesinde yerleşmiş emîrlerden biri olması dışındaki görüşlerin şimdilik kesin olmadığı belirtilir. Batı Anadolu’da Manisa ve çevresinde, Gediz Nehri havzasında Menemen, Gördes, Demirci, Kemalpaşa, Turgutlu, Ilıca ve Akhisar gibi kent ve kasabalarda ağırlıklı olarak kurulmuş bir Türk beyliğidir.
Anadolu Beylikleri, Anadolu Türkmenlerinin 1071'deki Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir. Savaşın hemen ardından, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Beylikleri denir. Anadolu'nun batı ucunda İznik'i başkent edinen, sonradan da Haçlı Seferleri nedeniyle başkentini Konya'ya taşıyarak Orta Anadolu merkezli olarak devam eden Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Beylikleri olarak ifade edilir.
İzmiroğlu Cüneyd Bey Osmanlı Devleti'nin yaşadığı Fetret Devri ve II. Murad'ın saltanatının ilk yıllarında gündemde kalmış, Osmanlı Devleti'nin bu 20 yıllık süredeki bütün toparlanma çabalarında karşısına çıkmış bir yerel yönetici ve asidir. İsmi bu anlamda Fetret Devri ile özdeşleşmiştir.
Umur Bey ya da tam sanıyla Aydınoğlu Gazi Umur Bey, Aydınoğulları Beyliği’nin ikinci ve en ünlü beyidir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun silahlı kuvvetleri kara ordusu, donanma ve tayyare bölüklerini içermekteydi.
Karamanoğlu İbrahim Bey'in emriyle Laal Paşa tarafından yaptırılmıştır. Laal Paşa, asıl adı Musa olan bir köledir. Ve Karamanoğlu Beyliği'nde şehzade eğitmenliği de yapmıştır. Laal Paşa, önceleri Karamanoğlu Alaeddin Bey'in kölesi olarak Beyliğe dahil olmuştur. Devlet işlerinde verilen görevleri başarıyla yaptıktan sonra Alaeddin Bey'in gözüne giren köle Musa; Alaeddin Bey'in emriyle iyi bir eğitim görüp, iyi bir tahsil yapmıştır. Sonraları Laal Ağa'da gördüğü kabiliyeti takdir eden Alaeddin Bey, onu azad edip hür bir adam olmasını sağlamıştır. Hususi ve resmî devlet işlerinde gösterdiği yüksek başarıdan dolayı kendisini Niğde Kalesi dizdarı yapmıştır. Mut'ta bulunduğu sırada kasabanın içine cami, medrese ve hamam yaptırmıştır. Bu yapıların ayakta kalması için vakıf gelirler koymuştur. Laal Paşa'nın her kölede olduğu gibi doğum tarihi ve Karamanoğulları'na nasıl intisap etmiş olduğu belli olmadığı gibi mezarı ve ölüm tarihi de belli değildir.
İzmir Haçlı Seferi 1343–1351 yılları arası Papa VI. Clemens tarafından İzmir şehrini elinde bulunduran Aydınoğulları beyliğine karşı düzenlenen iki büyük Haçlı seferidir. Bizans imparatoru III. Andronikos’un ölümünden (1341) sonraki devirde Umur Bey idaresindeki Aydınoğulları, Türk beyliklerinin en güçlülerinden biri olmuştu. Eğriboz, Mora, Girit, Rodos ve bütün Trakya sahilleri Umur Bey’den çekinmekteydi. Umur Bey'in Bizans'a yardım için Rumeliye geçtiği sırada Latinler Papaya başvurarak bir Haçlı seferi düzenlenmesini istediler. Bu seferin nedeni ticariydi. Umur Bey ticari anlaşmaları bozarak gümrük vergisini yükseltmiş, hububat ihracını azaltmıştı. Seferin diğer sebebi de Bizans imparatoriçesi Anna'nın Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleşeceğini vadetmesiydi.
İsfendiyar Bey, 1392-1440 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyidir. Osmanlı ile olan münasebetlerden dolayı kendi isminden ithafen Candaroğulları Beyliği'ne İsfendiyaroğulları olarak da hitap edilmektedir.
Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, Türkiye'nin İzmir ilinde yer alan bir camidir. Ödemiş ilçesinin Birgi Mahallesi'nde bulunan cami, 1312'de tamamlandı.
İzmir Liman Kalesi, Türkiye'nin İzmir şehrinde bulunan bir kaleydi.
Gazi Umur Bey heykeli İzmir ilinin Ödemiş ilçesinin Birgi beldesinde yer alan bir heykeldir. Heykel Aydınoğlu Mehmet Bey Camii'nin yanında bulunur.
Aydınoğulları Beyliği'nin ilhakı, Osmanlı Devleti'nin kendisine bağlı olmakla birlikte tâbiyet yükümlülüklerini yerine getirmeyen İzmiroğlu Cüneyd Bey idaresindeki Aydınoğulları Beyliği'ne karşı 1425-1426 yıllarında yürüttüğü ve anılan Beyliğin topraklarının kesin olarak Osmanlı Devleti'ne katılmasıyla sonuçlanan askerî harekât.
Mehmedoğlu Hızır Bey, Aydınoğulları Beyliği'nin üçüncü beyidir.
Hızıroğlu İsa Bey, Aydınoğulları Beyliği'nin dördüncü beyidir.
Musaoğlu II. Umur Bey, Aydınoğulları Beyliği'nin altıncı beyidir.
Muharizalsîn Gazi Mehmed Bey, Aydınoğulları Beyliği'nin kurucusudur.
Menteşeoğlu İlyas Bey, Menteşe Beyliği’nin son beyidir.
Menteşeoğlu İbrahim Bey, Menteşe Beyliği'nin dördüncü hükümdarı.