İncil, İsa'nın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan her bir biyografidir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan ve yazarlarının adlarıyla anılan dört incil, Yeni Ahit'in ilk dört bölümünü teşkil eder. İncil sözcüğü Türkçe konuşan kimseler arasında sıklıkla Yeni Ahit anlamında kullanılır. Bu kullanıma –hatalı olsa dahi– Türkçe Hristiyan kaynaklarda da rastlanabilir. Bu kaynaklarda Müjde sözcüğü de Yeni Ahit anlamında kullanılır.
İsa, 1. yüzyılda yaşamış olan bir Yahudi vaiz ve dinî lider. Günümüzde en çok mensuba sahip din olan Hristiyanlığın merkezî figürüdür. Hristiyanlar, Yeşua'nın Eski Ahit'te kehanet edilen ve beklenen Mesih, Tanrı'nın Oğlu ve Tanrı'nın enkarnasyonu olduğuna inanırlar. Yeşua'nın, Yeni Ahit'e göre Yosef (Yusuf) adında dünyevi bir babası olduğu için Yeşua, mensubu olduğu Yahudi toplumunda "Yosef'in oğlu Yeşua" olarak anılırdı.
Agnostisizm ya da bilinemezcilik, en yaygın ve bilinen tanımıyla, tanrı veya tanrısal varlıkların bilinemez veya varlığı ile birlikte yokluğunun da kanıtlanamaz olduğunu savunan bir felsefi görüştür. Agnostik düşünce epistemolojik alanda yer alan bir felsefi görüş olmakla birlikte, zayıf agnostisizm, güçlü agnostisizm gibi alt türlere ayrılır. Bununla birlikte agnostik felsefe varsayımların, özellikle tanrı gibi daha yüksek bir otoritenin varlığına veya yokluğuna ilişkin teolojik varsayımların bilimsel olarak hiçbir zaman açıklanamayacağı görüşündedir. Bu fikir akımının destekçilerine agnostik denir. Agnostisizm kendi içinde de farklı görüşlere ayrılır.
Paskalya, Hristiyanlıktaki en eski ve en önemli yortu. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilişi kutlanır. Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklılıklar olmakla beraber, Paskalya dönemi yaklaşık olarak mart sonundan nisan sonuna kadar olan dönemdir. Her sene sabit bir tarihte gerçekleşmeyen ve dünya kiliselerinin çoğunda pazar günü kutlanan Paskalya Günü ise, Diriliş Bayramı, Diriliş Pazarı ya da Kıyam Yortusu olarak da adlandırılır.
Fars edebiyatı, Farsça sözlü kompozisyonlardan ve yazılı metinlerden oluşan dünyanın en eski edebiyatlarından biridir. 2500 yıldan uzun bir dönemi kapsayan Fars edebiyatına ait kaynaklar bugünkü İran sınırlarının ötelerine, Orta Asya, Batı Asya, Anadolu, Hint alt kıtası, Mısır ve Balkanlar'a yayılmıştır. Gaznelilerin Orta ve Güney Asya'yı fethinden sonra Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Orta Asya'ya yayılmıştır. Yalnız İranlılar değil, Türk, Kafkas, Hint, Pakistanlı ve Slav şair ve yazarların Fars dilinde oluşturdukları eserler de Fars edebiyatı içinde sayılmaktadır.
Bu liste tanınmış deistler listesidir.
Sol liberteryenizm veya sol özgürlükçülük, bireysel özgürlük ve sosyal adalet temelinde farklı yaklaşımlar içermektedir. Sol liberteryenizm, kişisel mülkiyet fikrini kabul etmekte fakat radikal biçimde doğal kaynakların sahipliği konusunda aynı fikirde değildir. Sol liberteryenler, neredeyse tüm doğasal kaynakların; örneğin toprağın, petrolün, altının veya ormanların özel mülkiyet dışı olarak ortaklaşa sahipliği görüşünü benimserler. Sol liberteryenlere göre sadece ilk kişi olmak, keşfetmek veya emeğini söz konusu doğal kaynak ile harmanlamak bu doğal kaynak üzerinde tam bir özel mülkiyet hakkı oluşturmaz. Sol liberteryenizm; Peter Vallentyne, Hillel Steiner ve Michael Otsuka gibi çağdaş teorisyenler tarafından savunulmaktadır.
Bu sayfa erken Rönesans döneminin Hollandalı ressamı Hieronymus Bosch' a ait eserlerinin bir kısmını içermektedir. Resimlerin ismi çeviriye göre çeşitlenebilmektedir.
Matthias Grünewald ya da "Mathis", "Gothart" veya "Neithardt", , Alman Rönesansı döneminin dinsel çalışmalar yapan önemli bir ressamıydı. Sadece on resimi ve 35 çizimi hayatta kalmıştır. Diğer çalışmaları İsveç'e savaş için giderken Baltık Denizi'nde kaybolmuştur. Tanınmışlığı 19. yüzyıl'ın sonuna kadar ortaya çıkmadı. En büyük ve ünlü çalışması Isenheim Altarpiece'dir ve bu çalışması günümüzde Colmar, Alsace'ta bulunmaktadır. Beşaret, İsa'yı yıkayan Meryem, çarmıh, İsa'nın dirilişi ve azizler diğer çalışmalarından bazılarıdır.
Amerikalılar veya Amerikanlar, Birleşik Devletler'de doğan ya da sonradan vatandaşı olanları kapsayan diplomatik bir topluluktur. Birleşik Devletler, çoğunlukla son 500 yıl içinde kıtaya göçen Avrupalılar, Asyalılar, Afrikalılar ve Orta Doğululardan oluştuğu için belirli bir etnisite değil, belirli bir yasa çerçevesi içinde ilerlemiş bir demonime sahiptir. Bir diğer bakış açısıyla birçok farklı etnik gruba ev sahipliği yaptığı için kültürü, yasası ve ulusu ırksal ya da etnik şekilde değil, diplomatik değerler topluluğu şekilde yorumlanır.
İsa'nın çarmıha gerilişi, MS 30 ve 33 arasında bir dizi sorgulama ve işkencenin ardından Roma'nın Yahudiye eyaletine bağlı Golgota'da İsa'nın çarmıha gerilmesi olayıdır. Yeni Ahit müritlerinde bu olaydan bahseden metinler, diğer antik kaynaklar tarafından ispatlanmış olan dört kanonik müjde ile ve Hristiyan olmayan kaynaklar tarafından doğrulanan tarihsel ve teolojik bir olay.
Havariler Çağı, Hristiyanlık tarihinde geleneksel olarak M.S. 33 yılında Kudüs'te İsa'nın dirilişiyle On İki Havari'ye verdiği Büyük Görev'den M.S. 100 yılında Anadolu'da Yuhanna olduğu düşünülen son havarinin ölümüne kadar geçen süreye verilen ad. Geleneksel olarak havarilerin Kudüs'ten dağıldığına ve Havari Makamları'nı kurduklarına inanılır. Hristiyan geleneğinde İsa'nın havarilerinin çağına büyük önem verilir. Havariler Çağı ile ilgili en önemli birinci kaynak Elçilerin İşleri'dir ancak bu kaynağın tarihsel doğruluğu kimileri tarafından sorgulanmaktadır.
Kurtuluş, Hristiyanlıkta, ruhun günahtan ve ölümden kurtulmasıdır. Kurtuluş, insanın günahkâr tabiatından arınması ve ruhun ebedi hayata kavuşması vaadini içerir. Bu gerçekleştiği takdirde, insan kendisini yoldan çıkaran cismani arzuların etkisinden kurtulup tam hidayete ve Tanrı'yla uyuma erişir.
Herkesin katkısına göre, sosyalizmin belirleyici özelliklerinden biri sayılan bir dağıtım ilkesidir. Bu terim; bireysel ödemenin o kişinin emek ve üretkenliğine bağlı olduğuna ve emeğinin toplumsal üretime katkısına yansımasına atıfta bulunur. Bu ilke kapitalizmdeki dağılım ve ücret yönteminin aksine, özel mülkiyete sahip kişilerin faiz, kira veya kâr şeklinde gelir elde etmesini yasaklar bunu toplumsal bir üretim olarak tariflendirmez.
Celsus ya da Kelsos, milattan sonra 2. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış Platon geleneğine bağlı bir filozoftur. Hristiyanlığa karşı yazdığı eleştirel metin ile tanınmaktadır. Ayrıca Celsus, "İsa'nın mucizelerini sihirle gerçekleştirdiğini" savunarak İsa'nın mucizelerine ve İsa'nın kendisine değindi. Bu metin günümüze bütünüyle ulaşmasa da, kilise babası Origenes'in Celsus'a yönelik yazdığı reddiye Contra Celsum sayesinde rekonstre edilebilmektedir.
Bazı araştırmacılar; Sakaca'nın Sakalar tarafından Kotan Krallığı, Shule Krallığı ve Tomşuk gibi Tarım Havzasında hüküm sürmüş Budist devletlerce konuşulmuş ve dil bilimciler tarafından Hotanca ve Tomşukça da denen 2 adet şiveye ayrılmış bir Doğu İran dili olduğunu iddia etmektedirler. Fakat bazı araştırmacılar da Sakaca'nın Ön-Türkçe ile ilişiği olduğunu düşünmektedirler.
Adolf Hitler'in dinî inancı tartışma konusu olmuştur. Tarihçiler Hitler'i Hristiyanlık karşıtı görüşlere sahip olarak görmüşler ve onu seküler bir teist olarak nitelendirmişlerdir. Albert Speer'e göre Hitler, Japon dinî inançlarının veya İslamın Almanlar için Hristiyanlıktan daha uygun bir din olacağına inanıyordu. Hitler, Hristiyanlığın yanı sıra ateizmi de eleştirdi.
Mesiyanik/Mesihçi Yahudilik, Yahudilik ile Hıristiyanlık ve İsa'nın Yahudi mesih olduğu inancını birleştiren modern bir senkretik dinî hareket. 1960'larda ve 1970'lerde ortaya çıkmıştır.
İsa'nın çarmıhtaki yedi özdeyişi, Kutsal Kitap'a göre İsa'nın çarmıha gerilme sürecinde söylediği yedi sözdür. Geleneksel olarak, "sözler" diye anılır. Kutsal Kitap'ta bir araya getirilmiştir. Üçü Luka, ikisi Yuhanna, bir tanesi de Matta ve Markos'ta aynı şekilde geçmektedir. Sonuncu söz ise Yuhanna'da doğrudan Matta ve Markos'ta ise alıntılanarak geçmektedir. Matta ve Markos'ta İsa, Tanrı'ya yakarmaktadır. Luka'da ise katillerini affetmekte, pişmanlık duyan hırsızı rahatlatır ve ruhunu Baba'ya emanet eder. Yuhanna'da annesiyel konuşup susadığını ve dünyadaki yaşamının son bulduğunu söylemektedir.
Tarihî İsa, Kristolojik tanımların ve İsa'nın diğer Hristiyan anlatımlarının aksine, İsa'nın yaşamının ve öğretilerinin eleştirel tarihsel yöntemlerle yeniden inşasıdır. Ayrıca İsa'nın yaşadığı tarihsel ve kültürel bağlamları da göz önünde bulundurur. Tarihî İsa veya Nasıralı İsa, MÖ 4-7 arasında, muhtemelen Nasıra'da doğmuş; MS 30-31'de Kudüs'te yaşamış bir Yahudi gezgin vaizdi. 28 yılından itibaren Celile ve Yahudiye'de halka vaaz vermeye başladı. Aradan geçen iki ila üç yıl sonra, Roma valisi Pontius Pilatus'un emriyle Roma askerleri tarafından çarmıha gerildi. Yeni Ahit, Hristiyanlık inancının ilk belgesi olarak, İsa hakkında yapılan tarihi araştırmaların en önemli kaynağıdır. İsa, havarilerini topladı ve Yahudilere Tanrı’nın Krallığı’nda krallığını ilan etti, bu nedenle halkını tövbe etmeye çağırdı. Havarileri, ölümünden sonra onu İsa Mesih, Mesih ve Tanrı'nın Oğlu olarak ilan ettiler. Bu olayın sonrasında, yeni bir dünya dini olan Hristiyanlık doğdu. İsa, Hristiyanlığın dışında da önemli hale geldi.