İçeriğe atla

İrtikap

İrtikap veya irtikāb; Türk Ceza Kanunu'nda verilen kamusal görevli çıkar sağlama, adam kayırma minvali şahsi amaçlarla kullanılmasıyla işlenen suçu ifade eder. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda "Yüz kızartıcı suçlar" kapsamında görülen bu fiili işleyen kişiler devlet memuru olamazlar ve işledikleri bu suç adli sicil kayıtlarında da uzunca bir süre görünür.

Etimoloji

İrtikāb (Arapça: "إرتكاب", kelime kökü: "rkb"): (Ağır bir şeyi) üstüne alma, suç veya günah işleme. "Rukūb" (Arapça: "ركوب"): Üstüne binme.[1]

Ayrıca bakınız

Nepotizm[2]

Kaynakça

  1. ^ "İrtikâp - Kelime Etimolojisi, Kelimesinin Kökeni". www.etimolojiturkce.com. 4 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020. 
  2. ^ "İrtikap" kelimesinin terminolojik açıdan Latince karşılığı.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Arapça</span> Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dil

Arapça, Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusuna uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Tüm lehçeleri ile birlikte 420 milyonu aşkın kişi tarafından konuşulduğu tahmin edilmektedir. Arap Birliği'ne üye 22 ülke ile Çad ve Mali dâhil olmak üzere 24 ülkede resmî dildir. Aynı zamanda kısmî olarak tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Somaliland ile Tanzanya'da (Zanzibar) resmî dil statüsündedir. Arap Birliği'nin ve Birleşmiş Milletler'in kabul edilen altı resmî dilinden biridir. Nijer, Senegal ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal/azınlık dili olarak tanınmıştır. Arapça İran, İsrail, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika Cumhuriyeti anayasalarında özel dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Şair</span> şiir yazan ve yayımlayan kimse

Şair ya da ozan, şiir yazan veya söyleyen kimsedir. Şair kelimesi Arapçadan gelir; doğaüstü güçlere sahip, deli, kâhin gibi anlamlar da yüklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Avukat</span>

Avukat, hukuk fakültesi mezunu, avukatlık stajı yapmış, avukatlık mesleğini serbest veya bir kuruma bağlı olarak icra eden kişidir. Avukatın eş anlamlıları aklavcı ve vekil sözcükleridir. Eski kullanımda muhami denirdi. Avukatların faaliyette bulunması için baroya kaydolmaları zorunludur. Genellikle çalıştıkları şehirde bulunan baroya kayıtlı olarak faaliyet gösterirler. Avukat, uyuşmazlıkların doğumundan başlayarak, mahkeme aşaması ve hakkın teslimine kadar olan süreçte kişileri temsil eder. Avukat sadece iş ve dava takibi yapmaz, aynı zamanda hukuki konularda hukuk danışmanı, zabıt kâtibi, hakemlik, arabuluculuk, mübaşir, arzuhâlci, halk noteri görevlerini de yerine getirebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ceza</span>

Ceza ya da yaptırım, genel anlamıyla suç karşılığında insanlara veya kuruluşlara uygulanan bir yaptırımdır. Ceza Arapça kökenli bir kelimedir. Anlamı, yapılan kötü bir eylemin karşılığıdır.

Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.

Tt, Türk alfabesinin 24. harfidir. Türkçe okunuşu Te’dir. Bazı dillerde dil ucunun ön dişlerin hafifçe ucuna çıkarılması ile oluşturulan bir sestir.

Bürokrat, bürokrasinin bir üyesidir. Herhangi bir boyuttaki herhangi bir kuruluşun yönetimini oluşturan kişi veya kişilerdir, ancak terim genellikle bir hükümet veya şirket kurumunda birini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Paşa</span> Osmanlı sivil ve askeri bürokrasisinde rütbe ve unvan

Paşa, Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan. Bunun yanında Osmanlı himayesindeki Mısır baş yöneticilerine de paşa unvanı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Savcı</span> İddia makamı olarak adalete hizmet eden kişi

Savcı, ceza yargılamasında iddia makamı olarak adalete hizmet eden kişidir. Savcılık ceza muhakemesinde iddia görevini yaparak devlet adına ceza davası açan makamdır. Bu makamdaki yetkiliye savcı adı verilmiştir. Özetle savcı, suç haberinin kendisine ulaşmasıyla birlikte devlet adına araştırma ve soruşturma faaliyetinde bulunmak, kamu davasının açılmasını gerektiren şartlar oluştuğunda dava açmak ve yürütmek, mahkemelerin verdiği kararları yerine getirmek ve kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmak durumunda olan ve yargı organı içinde yer alan kamu görevlisi olarak tanımlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sınır</span>

Sınır veya hudut, hükümetler, devletler veya bir ülkenin idari olarak birbirinden bağımsız bölümleri gibi politik varlıkların coğrafî bitiş noktalarını ya da yasal yetki alanlarını tanımlayan bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Officium</span>

Officium, Antik Roma'da, "hizmet", "görev bilinci", "nezaket", "seremoni" ve benzer anlamlarda kullanılan Latince kelime.

<span class="mw-page-title-main">Millet (Osmanlı İmparatorluğu)</span>

Millet, Osmanlı Türkçesinde dini grupları belirtmek için kullanılan terimdir. 19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla, hakim sınıf olan Sünniler dışındaki, kanunen korunan dini azınlıkları ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm Sünni gruplar bir millet kabul edilirken, azınlıklar yani gayrimüslimler sadece dine veya mezhebe göre değil aynı zamanda etnik gruplarına göre de ayrı milletler oluştururlardı. Örneğin Ermeniler tek bir millet olmayıp Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan milletlerine ayrılırlardı. Millet kelimesi Arapça bir kelime olan mille (ملة)'den gelmektedir. Millet kelimesi günümüzde, Osmanlı'da kullanılandan farklı olarak, dinsel bir anlam değil dilsel bir anlam ifade etmektedir.

veya Ta (ط‎‎), Arap alfabesinin on altıncı harfi. Ebced hesabındaki değeri 9'dur. Şemsî harflerdendir. İbrani alfabesinde muadili Tet harfidir.

<span class="mw-page-title-main">Rüşvet</span> yaptırılmak istenilen bir işe yasadışı kolaylık sağlaması için ilgili görevliye ya da görevlilere el altından verilen para, mal vb

Rüşvet, resmî işlerde kayırma ve öne alma karşılığında bir ücret/bedel alma ya da verme. Etkilemek amacıyla değerli herhangi bir şeyin teklif edilmesi, verilmesi, alınması veya talep edilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Filozof</span> kapsamlı bir felsefe bilgisi olan kişi

Filozof, felsefe ile uğraşan kişidir. Filozof kelimesi Antik Yunanca bilgelik aşığı anlamına gelen φιλόσοφος (filasofos) kelimesinden gelir. Cicero ve Diogenes Laertius’un, Eflâtun’un öğrencisi Herakleides Pontikos’un bugün elde bulunmayan bir eserine dayanarak verdikleri pek kesin olmayan bir rivayete göre filozof kelimesini ilk kullanan düşünür Pisagor olmuştur.

Ağır ceza mahkemesi, Türkiye'de ceza davalarına bakan mahkemeler arasında, kanunlarda öngörülen cezaların ağırlığı kriteri uygulanarak asliye ceza mahkemelerinin görevini aşan tüm suçlara ilişkin davalara bakmakla görevlendirilmiş olan mahkemedir. Ağır ceza mahkemesi kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve "10 yıldan fazla" hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidirler. Ele aldıkları davaların cezaları daha ağır olduğundan, sulh ceza hakimlikleri ve asliye ceza mahkemelerinden sonra ilk derece ceza mahkemeleri arasında 3. basamakta yer alan yüksek görevli mahkemelerdir. Avukatların görevi sırasında işledikleri suçların yargılaması ağır ceza mahkemesinde yapılır.

, İrlanda alfabesinde yer alan bir harftir.

<span class="mw-page-title-main">Fasih Arapça</span> Arapçanın resmi edebi çeşidi

Fasih Arapça, Fusha (الفصحى) veya Modern Standart Arapça ; resmi, siyasi, dini ve felsefi ve medyatik Arapça metinlerin yazıldığı, halk arasında konuşulmayan ve hiçbir zaman da konuşulmamış olan dildir. Arap halklarının her birinin kendine ait lehçeleri (Ammice) vardır. Kur'an da dahil tüm klasik Arapça metinlerde bu dil kullanılmıştır. Ayrıca Fusha, Arap ülkelerinde resmi dil olarak kabul edilir ve üniversitelerde öğretilir. Bu yüzden eğitimli Araplar birbirlerinin lehçelerini anlamasalar bile Fasih Arapça konuşarak anlaşabilirler.

Zimmete geçirme, emanet edilmiş para veya eşyayı kendine mal etme eylemidir. Birçok ülkenin hukukunda suç olarak tanımlanmıştır.

Yalan yere yemin ya da yalancı şahitlik, resmi bir kovuşturma sırasında ifadesine başvurulan kişinin, gerçek olmayan beyanlarda kasıtlı biçimde bulunması ve adaleti sekteye uğratması eylemidir. Birçok ülkenin hukukunda suç olarak tanımlanmıştır. Türk Ceza Kanunu’nda "Adliyeye Karşı Suçlar" başlığı altında düzenlenmiştir.