İçeriğe atla

İran felsefesi


İran felsefesi veya Fars felsefesi, Doğu felsefesinin bir parçası olup, oldukça zengin ve eski bir tarihe sahiptir. İran felsefesi'nin kökeni[1][2][2][3][3] eski İran'da Hint-İran kökleriyle ortaya çıkan ve Zerdüşt öğretilerinden büyük ölçüde etkilenen, felsefi gelenek ve düşünceler zamanına kadar uzanmaktadır. Pers bölgesinde bağımsız felsefi düşüncenin ortaya çıkışını, M.Ö. 1500’ler de Avesta metinleri aracılığı ile tarihleyen Hint-İranlılar’dan öğrenmekteyiz. Zerdüşt'ün görüşlerinin, Yahudilik ve Orta Platonizm dönemi fikirleri aracılığıyla, Batı Avrupa kültürlerini de etkilediğini görmekteyiz.

İran'ın tarihi boyunca, önemli siyasi ve toplumsal değişimler (Arap ve Moğol istilaları gibi), Hint-İran veya Zerdüşt kavramsal konularını ele alan bir dizi aktif felsefi okul gelişmesine sebep olmuştur. Özellikle Arapların İran'ı fethinden ve İslam'a geçişinden sonra, eski İran felsefesi Yunan felsefesinden etkilenmiştir.

İslam Öncesi Dönem

Zerdüştçülük

Zerdüşt'ün öğretileri, M.Ö. 1700 -1800 arasındaki dönemde bugünkü İran'da ortaya çıktığı düşünülmektedir.[4][5] Zerdüşt’ün görüşleri Zerdüştlük dininin temelini oluşturmuş ve genel olarak Hint-İran felsefesinin İran şubesinin gelişimini büyük ölçüde etkilemiştir. Zerdüşt’ün, kötülük (dolaylı olarak Şeytan kavramı) sorununu felsefi açıdan ele alan ilk kişi olduğu sanılmaktadır.[5] Zerdüşt evrenin iki zıt ilkesinden biri olarak kavradığı kötülüğün nasıl oluştuğunu sorgulamıştır. Zerdüşt felsefesine göre, varlık, ışık (Ahura Mazda) ve karanlık (Ehrimen) taraflardan oluşur. Taraflar birbirleriyle sürekli mücadele halindedir ve çatışmanın döngüsel doğasına göre varlık, bu taraflar arasında sürekli hareket eder.

Peygamber Zerdüşt (solda) Atina Okulu'nda tasvir edildiği bir freskte. Raffaello Sanzio (1509)

Zerdüşt ve Zerdüştlük'e ait eserler, Yunan ve Roma felsefesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Knidoslu Eudoxus gibi bazı eski Yunan düşünürler ve Gaius Plinius Secundus gibi Latin yazarlar, Zerdüşt felsefesinden büyük oranda etkilenmiştir. Plato, Zerdüşt felsefesini Knidoslu Eudoxus aracılığıyla öğrendiği ve görüşlerinin büyük kısmını kendi görüşlerine dahil ettiği sanılmaktadır.[6] Hatta M.Ö. 3. yüzyılda yaşamış olan Colotes, Platon'u ve onun Devlet kitabını, (özellikle kitapta yer alan “Er Mitosu”[7]) Zerdüşt'ün “Doğa Üzerine” adlı eserinin bazı kısımlarını intihal etmekle suçlamıştır.[6][8]

Zerdüşt, Klasik Batı kültürü sonrası döneme (M.S. 500 ile M.S. 1.000 yılları arası) kadar, fikirleri hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmiyor, doğulu bir bilge ve hatta bir sihirbaz olarak tanınıyordu. Bu durum neredeyse 18. Yüzyıla kadar da bu şekilde devam etti. Mozart'ın Sihirli Flüt (Die Zauberflöte) operasında tasvir edilen “Karanlıklar Kraliçesi”' ne karşı ahlaki düzeni temsil eden "Sarastro" karakterinin, Zerdüşt ile ilişkilendirildiği düşünülmektedir. Söz konusu operada “Karanlıklar Kraliçesi”, mutaassıp cehaletin tehlikeli bir formunu temsil ederken, onun hasmı olan ”Sarastro, ataerkil bir bilgelik ve aydın görüşlü, bir hükümdarı sembolize etmektedir. Voltaire gibi aydınlanma çağı yazarları, Zerdüştlük araştırmalarını Hristiyanlıktan farklı olarak bir Deizm biçimi olduğuna inandıkları için desteklemişlerdir.

2005 yılında Oxford Felsefe Sözlüğü, Zerdüşt'ü filozoflar kronolojisinde ilk sıraya koydu.[9][10] Zerdüşt'ün etkisi, kısmen onun kurduğu ve bu sözlükte “Mazda-Yasna” olarak adlandırılan rasyonel etik sistemi nedeniyle bugün de devam etmektedir. Mazda-Yasna kelime kökeni olarak Avestaca'dan (Zentçe veya Zendce) gelmektedir. Kelime anlamı olarak Türkçeye "Bilgeliğe İbadet" şeklinde çevrilebilir. Naturalis Historia ansiklopedisi Zerdüştlerin “nihai hakikat” arayışının kendilerinden sonra gelen ve Pisagor ile başlayan, mutlak gerçeklik arayışında olan Yunan felsefecilere ilham verdiğini iddia etmektedir.[11]

Mani ve müritleri. (Duvar görseli)

Maniheizm

Peygamber Mani tarafından kurulan Maniheizm, Batı'da Kuzey Afrika'dan Doğu'da Çin'e kadar oldukça büyük bir coğrafyada etkili olmuştur. Maniheizm’in Batı Hristiyan düşünce dünyasındaki etkisinde Augustinus payı oldukça fazladır. Augustinus, Maniheizm'den Hristiyanlığa geçen ve düşünceleri Katolik, Protestan ve Ortodoks ilahiyatçılar arasında oldukça etkili olan bir filozoftur.

Maniheizm'in en temel teolojik ilkesi, dualist kozmoloji felsefesini benimsemiş olmasıydı. Maniheizm kozmolojisine göre; evren iki temel öğeden oluşmaktaydı.

  • İyiliği temsil eden “ışık”,
  • Kötülüğün temsil eden “karanlık”.

Işık ve karanlık kozmik bir kaza sonucu birbirine karışmıştı. Maniheizm inancına göre insanın bu hayattaki en temel görevi, ışığa ait olan parçaları karanlıktan kurtarmaktı. Maniheistlerin görüşlerine göre, varlık, iyi ve kötü ilkelerin çatışmasından meydana gelmekteydi ve insanın rolü, iyi işler yaparak ruhunun aydınlık tarafını özgür kılmaktı.

Mazdak'ı idam edilirken gösteren bir resim.

Mazdekçilik

Mazdekçilik ya da mazdekizm, İranlı Zerdüşt din adamı Mazdek'in düşünce felsefesine verilen isimdir. Mazdekizm, İsa'dan sonra 5. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan; insan eşitliği ve mal ortaklığını savunan bir akım olarak bilinmektedir. Her türlü özel mülkiyetin kaldırılması ve evliliğin serbest aşk[12] ile değiştirilmesini savunması ile ün saldı. Hava ve su gibi, paranın, malın-mülkün de insanlar arasında eşit olarak paylaşılmasını savunan Mazdek'in gerçekleştirdiği reformlar bir tür erken komünizm[13] örnekleri arasında gösterilmektedir.

Mazdek düşüncesine göre yeryüzü bütün insanların ortak yararına açık bir yaşam alanıdır. Bu yaşama alanında çalışan geçinir, çalışmayanlar silinip gider. Toplum bireylerin oluşturduğu ortaklaşa bir kuruluş olduğundan, kimsenin kimseyi baskı altına almaya, özgürlüğünü ortadan kaldırmaya ya da kısıtlamaya hakkı ve yetkisi yoktur. Bu nedenle, Mazdek düşüncesinde kadın erkeğin tutsağı değil, özgür bir insandır; dolayısıyla, yeryüzündeki hayatın da ortağıdır.[14]

Zurvanizm

Zurvanizm'de, "İlk Prensip" (primordiyal yaratıcı tanrı) olarak Zurvan'a inanılır.[15] Zaehner'e göre Zurvanizm'in, hepsinin temelinde klasik Zurvanizm bulunan üç düşünce okulu vardır.

Klasik İslami Dönem

İbn Sina'nın El-Kanun fi't-Tıb el yazmasından bir örnek.

İran'daki entelektüel gelişim İslam'dan sonra gelişerek devam etti. Bu dönemde, Şiraz, Horasan, Meraga, İsfahan, Tahran şehirlerinde etkinliği bugün bile devam etmekte olan okullar kuruldu.

İbn Sinacılık

İslam'ın Altın Çağı döneminde, "İbn Sinacılık" İslam felsefesi'nin en önde gelen okulu haline gelmiştir. İbn Sina'nın başarısı çoğunlukla, Aristotelesçilik ve Yeni Platonculuk ile; imanla ilgili konu ve sorulara izâh ve ispat getirme amacıyla geliştirilen, Kelam kavramlarını birleştirmesinden gelmektedir. İbn Sinacılık Orta Çağ Avrupasında da oldukça popüler idi. İbn Sina'nın özellikle ruhun doğası ve varlık-öz ayrımı konusundaki doktrinleri sebebiyle 1210 yılında Paris'te yasaklanmasına sebep olmuştur. Fakat buna rağmen, İbn Sina'nın bilgi teorisi ve yaklaşımı Auvergneli William ve Albertus Magnus'u; metafizik yaklaşımı ise dönemin önde gelen isimlerinden Thomas Aquinas'ı oldukça etkilemiştir.

İşrakilik

İşrakilik, 12. yüzyılda Şihabeddin Sühreverdî tarafından kurulan bir İslam felsefesi okuludur . Okulun düşünce anlayışı, İbn Sina'nın felsefi görüşleri ile antik İran felsefesinin yanı sıra Şihabeddin Sühreverdî'nin kendi görüşlerinin bir birleşimiydi . İşrarkiliğin sıklıkla yeni Platonculuktan etkilendiği görülmüştür.

Transandan Teosofi

İranlı filozof Molla Sadra (M.S. 1635) tarafından geliştirilen Transandan Teosofi veya al-hikmet al-muta'āliyah (حكمت متعاليه), İslam felsefesinin şu anda aktif olarak devam eden iki felsefi akımından bir tanesidir.[16]

Tahran Üniversitesi kütüphanesi.

Çağdaş Dönem

Felsefe, İran'da geçmişten bugüne değin popüler bir çalışma konusu olmuştur. Yıllar önce Batı tarzı üniversitelerde felsefe, dini seminerlerde önemli bir çalışma alanıydı. Günümüzde İran'da basım ve yayımı yapılan felsefe kitaplarının sayısı diğer ülkeler ile kıyaslandığında çok daha fazla sayıdadır.

İran'da felsefenin çeşitliliğini [Tahran Üniversitesi] eğitim felsefesi profesörü olan Hüsrev Bakıri; "Bugün, İran'daki felsefi düşünce yapısının asıl kısmını “Molla Sadra” tarafından geliştirilen ekol oluşturmaktadır. İran’daki mevcut felsefe anlayışı eski metafizik eğilim ile tasavvuf ve İslami görüşlerinin bir bileşimidir” şeklinde yorumlamaktadır.

İran'da felsefe üzerine yayınlanan dergiler arasında, Tahran Üniversitesi Felsefe Bölümü tarafından 1972'den beri düzenli olarak yayınlanan “Falsafeh”,[17] Allameh Tabataba'i Universitesi tarafından yayınlanan “Hikmat va Falsafeh”, Kum'da bulunan İmam Humeyni Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanan “Ma'rifat-e Falsafeh” ve ayrıca, Daftar-I Tablighat-I Islami tarafından Kum şehrinde yayınlanan “Naqd-o-Nazar” dergilerinden bahsedilebilir.

Kaynakça

  1. ^ Kubba, Laith (1 Ekim 1998). "The Islamic Intellectual Tradition in Persia". American Journal of Islam and Society. 15 (3): 158-161. doi:10.35632/ajis.v15i3.2167. ISSN 2690-3741. 
  2. ^ a b An anthology of philosophy in Persia. Seyyed Hossein Nasr, Mehdi Amin Razavi. Londra: I.B. Tauris Publishers. 2 Ağustos 2015. ISBN 978-1-84511-541-8. OCLC 229454284. 
  3. ^ a b Carr, Dr Brian; Carr, Brian; Mahalingam, Indira, (Ed.) (11 Eylül 2002). Companion Encyclopedia of Asian Philosophy. Routledge. ISBN 978-1-134-96058-3. 
  4. ^ Ashtiyani, Sayyid Jalal al-Din; Matsubara, Hideichi; Iwami, Takashi; Matsumoto, Akiro, (Ed.) (1 Ocak 2000). "Consciousness & Reality". doi:10.1163/9789004452930. 
  5. ^ a b Whitley, C. F. (1957). "The Date and Teaching of Zarathustra". Numen. 4 (3): 215-227. doi:10.2307/3269345. ISSN 0029-5973. 16 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2021. 
  6. ^ a b Nock, A. D. (1929). "Studien zum antiken Synkretismus aus Iran und Griechenland. By R. Reitzenstein und H. H. Schaeder. [Stud. d. Bibl. Warburg, herausgegeben von Fr. Saxl, Bd. VII.] Pp. 355, with 4 plates. Leipzig: B. G. Teubner, 1926. 18 M. unbound, 20 M. bound." The Journal of Hellenic Studies. 49 (1): 111-116. doi:10.1017/s0075426900073742. ISSN 0075-4269. 
  7. ^ A. E. ŞEKERCİ, "Platon’da Mitolojik Düşünce ve “Er” Mitosu," FELSEFE DÜNYASI, vol.2, no.52, pp.263-282, 2010. 16 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2021. 
  8. ^ Livingstone, David (2002). The dying god : the hidden history of Western civilization. Lincoln, NE: Writers Club Press. ISBN 0-595-23199-3. OCLC 53399662. 
  9. ^ Blackburn, Simon (1 Ocak 2016). The Oxford Dictionary of Philosophy. Oxford University Press. ISBN 978-0-19-873530-4. 
  10. ^ "Frankfort, H., Frankfort, H. A. G., Wilson, J. A., & Jacobsen, T. (1964). Before Philosophy. Penguin, Harmondsworth." 16 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  11. ^ "Jones, W.H.S. (1963). "Pliny Natural History Vol 8; Book XXX". Heinemann." 9 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2021. 
  12. ^ Crone, Patricia (1991). "Kavād's Heresy and Mazdak's Revolt". Iran. 29: 21. doi:10.2307/4299846. ISSN 0578-6967. 
  13. ^ Wherry, E.M. (4 Temmuz 2013). "A Comprehensive Commentary on the Quran". doi:10.4324/9781315012346. 
  14. ^ BALCI, Ali (2005). "Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü". doi:10.14527/9786053640745. 
  15. ^ Crone, Patricia (2012). The nativist prophets of early Islamic Iran : rural revolt and local Zoroastrianism. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 978-1107642386. 
  16. ^ "Islamic philosophy from its origin to the present: philosophy in the land of prophecy". Choice Reviews Online. 44 (06): 44-3233-44-3233. 1 Şubat 2007. doi:10.5860/choice.44-3233. ISSN 0009-4978. 
  17. ^ "SID.ir | FALSAFEH (THE IRANIAN JOURNAL OF PHILOSOPHY)". www.sid.ir. 17 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ağustos 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İbn Sina</span> Fars tıp bilgini ve filozof (980–1037)

İbn Sînâ veya Ebu Ali Sînâ ya da Batılıların söyleyişiyle Avicenna, İslam'ın Altın Çağı döneminin en önemli doktorlarından, astronomlarından, düşünürlerinden, yazarlarından ve bilginlerinden biri olarak kabul edilen Fars polimat ve "polimerik erken tıbbın babası" olarak bilinen tabiptir.

<span class="mw-page-title-main">Fârâbî</span> Türk filozof, bilim adamı

Fârâbî, 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim insanıdır. Aynı zamanda gök bilimci, mantıkçı ve müzisyendir.

<span class="mw-page-title-main">İbn Bacce</span> yüzyıldan kalma filozof, doktor, astronomer, araştırmacı, müzisyen ve El-Endülüs şair

İbn Bacce tam adı Ebû Bekr Muhammed bin Yahya bin es-Saig olan Endülüs'lü, Arap filozof ve bilim insanı. Batıda Avempace olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">İslam felsefesi</span> İslam medeniyetindeki felsefe geleneği

İslam felsefesi, İslâm dinine mensup kişilerce gerçekleştirilen felsefe etkinliğidir. Müslüman felsefesi ve Arapça felsefe olarak da adlandırılır. İslam felsefesi adlandırması sadece İslam'a dair bir felsefe olarak anlaşıldığından tartışmaya açıktır. İslam dünyası felsefeyle 8. yüzyıldan itibaren sistematik hale gelen Bağdat merkezli tercüme hareketiyle tanışmıştır. 3. yüzyılda Plotinos'un öncülük ettiği, Yeni Platonculuk adlı felsefi akımın Eflâtun ve Aristoteles'i uzlaştırma çabaları İslam dünyasına aktarılan felsefenin temeli olmuştur. Müslüman filozoflar bu iki filozofun eserlerini şerh etme yoluna gitmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hukuk felsefesi</span> felsefe alanı

Hukuk felsefesi, hukukun doğasını ve hukukun diğer norm sistemleriyle, özellikle etik ve siyaset felsefesiyle ilişkisini inceleyen bir felsefe dalıdır. Felsefenin temel dallarından biri olan aksiyoloji içindeki etik başlığına bağlanır. Hukuk felsefesi ve içtihat sıklıkla birbirinin yerine kullanılır, ancak içtihat ekonomiye veya sosyolojiye uyan muhakeme biçimlerini kapsamaktadır.

Mazdekçilik ya da mazdekizm, İranlı Zerdüşt din adamı Mazdek'in düşünce felsefesine verilen isimdir. Mazdekizm, İsa'dan sonra 5. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan; insan eşitliği ve mal ortaklığını savunan bir akım olarak bilinmektedir. Her türlü özel mülkiyetin kaldırılması ve evliliğin serbest aşk ile değiştirilmesini savunması ile ün saldı. Hava ve su gibi, paranın, malın-mülkün de insanlar arasında eşit olarak paylaşılmasını savunan Mazdek'in gerçekleştirdiği reformlar bir tür erken komünizm örnekleri arasında gösterilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Şehâbeddin Sühreverdî</span> İranlı filozof ve din bilgini

Şehâbeddin Sühreverdî, İranlı İslam filozofu ve işrakilik isimli fikrî akımın kurucusu.

<span class="mw-page-title-main">Zerdüştçülük</span> Tek Tanrılı bir Antik İran dini

Zerdüştçülük, Zerdüştîlik ya da Mecûsîlik, günümüzden 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran'da kurulan, yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar Pers, Med ve Sasani İmparatorluğu’nun dini olan, içerisinde düalist ve eskatolojik inanışın ilk örneklerini barındıran, dünyanın en eski tek tanrıcı vahiy dini. Bu dine inananlar Zerdüştçü, Mazdaist ve Zerdüştî olarak adlandırılıyor olup bedenen öldükten sonra dirilip Ahura Mazda'nın huzuruna çıkacaklarına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar. Zamanla Zerdüştlüğün Zurvanizm gibi alt dalları ortaya çıkmıştır. Zurvanizm inancı, Zurvan olarak bilinen zaman ve kader tanrısını baş tanrı konumuna yükseltmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Doğu felsefesi</span>

Doğu felsefesi denildiğinde genel olarak Hindistan ve Çin'de başlayan felsefe geleneği kastedilmektedir. Ancak buna Afrika felsefesi, Japon felsefesi, İslam felsefesi, İran felsefesi gibi gelenekleri de eklemek gerekir. Oryantalist düşünceyle Batı felsefesi, kendi tarihini Antik Yunan felsefesi dönemiyle birlikte başlatmakta, rasyonel ve sistematik düşünce geleneğini kendisine ait kılarak kendisini bu eksende tanımlamaktadır. Bu anlamda doğu felsefesi, batı felsefe tarihinin dışında kalan felsefe geleneklerini adlandırmaktadır. Doğu düşüncesi bu anlamda felsefe-dışı olarak görülmektedir. Doğu felsefesi mitolojik ve mistik ya da gizemci ve simgesel yanları olan bir felsefe geleneği olarak değerlendirilir. Bu etki ve köken söz konusu olmakla birlikte, doğu felsefesinin felsefe-dışı sayılması ancak felsefenin belirli bir şekilde anlaşılması ve kategorize edilmesiyle olanaklı olmaktadır. Bu anlayış ve kategorizasyon ise Batı düşüncesinin kendini tanımlamasıyla bağlantılıdır. Oysa Doğu ve Batı felsefeleri olarak adlandırılan felsefe gelenekleri, farklılıklarıyla birlikte, karşılıklı etkileşim ve süreklilik halinde gelişim göstermiş felsefelerdir. "Doğu" bu anlamda, hem daha Batı felsefesi mevcut değilken felsefi içerimli zengin bir düşünce tarihine sahiptir, hem de örneğin Orta Çağ döneminde Batı felsefesi denilen felsefenin taşınması ve geliştirilmesi doğu sayesinde gerçekleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ felsefesi</span>

Orta Çağ felsefesi tarihsel dönem itibarıyla ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. M.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına-16. yüzyıl başlarına, rönesansa kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır. Birçok felsefe tarihi kitabında Orta Çağ'da felsefe yok sayılır ya da Orta Çağ'ın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra Orta Çağ'da felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da söz konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Skolastik felsefe</span>

Skolastik felsefe/düşünce, Latince kökenli schola (okul) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak okul felsefesi demektir. Bu anlam önemlidir, zira skolastik felsefe, Orta Çağ düşüncesinde doğrunun zaten mevcut olduğu düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşım sergiler. Bu felsefenin temeli teolojidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır.

Meşşailik ya da Meşşai okulu, İslam felsefesi içinde doğa felsefesinin etkisinden sonra başlayan rasyonalist felsefe eğiliminin sistemli hale gelmesinden oluşan okul anlaşılır. Yunanca peripatetizm (περιπατητικός) teriminin Arapçası olup, İslam Felsefesindeki Aristoculuk'un baskın olduğu felsefi akım olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Fizik felsefesi</span>

Fizik felsefesi, klasik ve modern fiziğin içerisindeki teori ve yorumları inceleyen bir bilim felsefesi dalıdır. Fizik teorileri ve yorumlarından yola çıkarak sorduğu sorularla çeşitli cevaplara ulaşmayı amaçlamaktadır. Uzay ve zaman felsefesi, kuantum mekaniği felsefesi, termal ve istatistiksel felsefe gibi alt dallara ayrılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mazdek</span>

Mazdek Sasani İmparatorluğu'nda Şah I. Kavad döneminde proto-sosyalist Zerdüşt reformcu bir din adamı. Bazı kaynaklar asıl adının İnderazor olduğunu söyler. Peygamber olduğunu savunan Mazdek, kamu mülkiyeti ve sosyal refahı arttırma programlarını uyguladı. Sasani İmparatorluğu döneminde yaşamış olan Medyalı devrimci bir düşünürdür. Onun düşünceleri zamanında büyük yankılar yaratmış, Şah Kava {Kawa, Kavad, Kubad} döneminde devrimci bir harekete dönüşmüştür. Aynı zamanda din adamları reisi {Baş Magus} olan Mazdek, Nuşirevan (Enuşirvan) tarafından oyuna getirilerek öldürülmüştür. (M.S. 500'ler) Göğsüne kadar toprağa gömülen Mazdek'in ölümünden sonra bütün Mazdek taraftarlarına katliam seferleri düzenlenmiş, Mazdek'in eşi Hürrem Rey tarafına kaçarak daha sonra Hûrremdîn’îyye adı altında ortaya çıkacak olan düşüncenin orada yayılması için uğraşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

<span class="mw-page-title-main">Kıta felsefesi</span>

Kıta felsefesi, Avrupa'daki 19. ve 20. yüzyıl felsefe geleneklerini tanımlamakta kullanılan terim. 20. yüzyılın ikinci yarısında anadili İngilizce olan filozoflar tarafından, analitik felsefenin dışında kalan görüş ve düşünceler için kullanılmaya başlanmıştır. Kıta felsefesi, şu akımları içinde barındırır: Alman idealizmi, fenomenoloji, varoluşçuluk, yorumsama, yapısalcılık, postyapısalcı felsefe, Fransız feminizmi, Frankfurt Okulu'nun eleştirel teorisi ve Batı Marksizmi ile psikoanalitik teorinin ilgili alanları.

<span class="mw-page-title-main">İbn Rüşdcülük</span>

İbn Rüşdcülük 13. yüzyılda latin hristiyan skolastisizmini etkileyen, İbn Rüşd çevirilerinin etrafında şekillenerek etkisini gösteren Aristotelesçi felsefi akım, görüş. İlk ve etkin takipçileri arasında; Brabantlı Siger, Daçyalı Boetius, Dry Townlu John, Jondunlu John ve Padualı Marsiliu gibi isimler bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İbn-i Sinacılık</span>

İbn-i Sinacılık, İslam felsefesinde İbn-i Sina'nın kurduğu bir felsefe okuludur. İbn-i Sina'nın felsefi anlayışı Aristoteles ile doğrudan ilişkili olmakla beraber, Meşşailik'te bir kırılma noktası olması bakımından ondan ayrışır. İlk dönem Meşşailikte Aristoteles'i takip eden İslam filozofları, bundan sonra İbn-i Sina'yı takip eder olmuşlardır. İbn-i Sinacılığın Avrupa'daki düşünce hareketlerine de bir form kazandırmıştır. Bu yönüyle, İbn-i Sinacılığı İslam İbn Sinacılığı ve Avrupa İbn Sinacılığı şeklinde iki koldan okunabilir. Avrupa İbn Sinacılığı 12. yüzyılda Thomas Aquinas, Roger Bacon ve Duns Scotus gibi figürlerle Avrupa'da felsefeyi yeniden hareketlendirmeye başlamıştır. Ancak, bu dönemde bile İbn-i Sinacılığın İbn-i Rüşdcülükten daha az gözde olduğunu unutmamak gerekir. Tüm bunların yanında İbn-i Sinacılık, İşrakiliğin kurucu filozofu Sühreverdi'yi de etkilemiştir.

İran dinleri, Antik İran'da ortaya çıkan dinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Kore felsefesi</span>

Kore felsefesi, dünya görüşünün bütünlüğüne odaklanan bir felsefe türüdür. Şamanizm, Budizm ve Neo-Konfüçyüsçülüğün bazı yönleri bu felsefeye entegre edilmiş hâldedir. Geleneksel Kore düşüncesi, yıllar boyunca bir dizi dinî ve felsefî düşünce sisteminden etkilenmiştir.