İçeriğe atla

İran'da kadın hakları

İran'da kadın hakları, devleti yöneten rejimin şekline göre değişmiştir. Her rejimin yükselişiyle birlikte, kadın haklarına yönelik bir dizi zorunluluk ortaya çıktı ve oy haklarından kıyafet kurallarına kadar geniş bir yelpazedeki sorunları etkiledi.[1]

İranlı kadınlar için hakları ve yasal statüleri 20. yüzyılın başlarından bu yana birkaç kez değişmiştir. İran'daki kadın hakları, gelişmiş ülkelerdeki kadınlara göre kısıtlıdır. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu, cinsiyet eşitliği sıralamasında İran'ın 144 ülke arasında 140. olduğunu beyan etti. İran’da kadınlar, 1990’dan bu yana yalnızca %7 oranında büyüme ile 2017’de iş gücünün %19’unu oluşturabilmektedirler.[2]

Kadınların yasal hakları, İran'daki son üç siyasi rejim boyunca birçok dalgalanma yaşamıştır. İran’ı 1800’lerin sonlarından 1925 yılına kadar yöneten kraliyet hanedanı olan Kaçarlar zamanında kadınlar siyasetle uğraşmadıklarından daha izole edilmiş olarak yaşadılar ve ekonomik katkıları ev işleriyle sınırlı kaldı. Bu koşullar, kadınların daha fazla özgürlüğe sahip olduğu 1925-1979 yılları arasında Pehlevî İranı sırasında büyük ölçüde değişime uğradı, ancak bu özgürlükler kısa süre sonra 1979'da gerçekleşen İran İslam Devrimi'nden sonra geriye gitti.

Tarihi

İslam Cumhuriyeti

Kadınlar ve İran Devrimi

1977'de İran Devrimi başladığında, metropol şehirlerde birçok kadın protesto için yürüdü ve çarşaf giydi.[3] Kadınların rolü, bir konuşmada şunları söyleyen devrimci lider Ruhullah Humeyni tarafından hem övüldü hem de teşvik edildi: "Kadınların yaptıkları faaliyetleri unutmamalıyız. İranlı kadınlar şuurlu inançlarıyla devrimci, siyasi, bilinçli bir mücadele unsuruna dönüşebildiler... Gerçekten, kadınlar hiçbir alanda veya herhangi bir savaş alanında asla geride kalmadılar."[3]

İlk Pehlevi Şahı başörtüsü kullanımını yasakladığı için birçok kadın, Humeyni'ye olan lütfunu, seslerini çıkarmadan desteklerini göstermenin en iyi yolunun bunun olacağını düşünerek çarşaf giyerek protestoda bulundular.[4] Kadınlar protestolara katılarak İran devrimine katıldılar. Halkın Mücahitleri Örgütü gibi İslam Devrimi'ni destekleyen örgütler, kadınları örgütlerine kabul etti ve onlara temel görevler verdi. Humeyni ayrıca kadınları Şah'a karşı yapılan protestoya katılmaya teşvik etti.[5]

Humeyni'nin dönemi

Ayetullah Humeyni'nin yükselişiyle birlikte kadınların rolleri sınırlandı; geniş aileler yetiştirmeye ve ev işlerine yönelmeye teşvik edildiler. Humeyni bunun kadınların izleyebileceği en önemli rol olduğuna inanıyordu. Humeyni'nin inancı kadın merkezlerinin, çocuk bakım merkezlerinin kapatılmasına ve aile planlaması girişimlerinin kaldırılmasına yol açtı. Kadınlar iş hayatında, ebelik ve öğretmenlik gibi belirli iş alanlarıyla sınırlıydı.[5]

Hamaney dönemi

Humeyni'nin ölümünden sonra kadınlar, kadınlara daha fazla hak tanınması için hükûmete baskı yaptı. Humeyni'yi takip eden Ali Hamaney, daha açık bir yaklaşım benimsedi ve kadın merkezlerini yeniden açarak ve Aile Koruma Kanunlarının iptal edilmesinden sonra yürürlükten kaldırılan birçok kanunu geri getirerek kadınların ilerlemesini sağladı.[5]

1997 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kadınların ezici çoğunluğu, daha fazla siyasi özgürlük vadeden reformist bir din adamı olan Muhammed Hatemi'ye oy verdi. Onun seçilmesi, kadınların fikirlerini, taleplerini ve eleştirilerini ifade etmede giderek daha cesur hale gelen bir dönem getirdi. Nobel Barış Ödülü'nün İranlı insan hakları ve kadın hakları aktivisti Şirin Ebadi'ye verilmesi, İran'daki kadın hakları aktivistlerini daha da cesaretlendirdi ve yurtdışındaki İranlı feministlerle ilişkilerini düzeltti.

Altıncı Yasama dönemi sırasında, İran'da kadın haklarının en güçlü savunucularından bazıları ortaya çıktı. O zamanki 270 sandalyeli Meclisin 11 kadın milletvekilinin neredeyse tamamı, İran'ın daha muhafazakar yasalarından bazılarını değiştirmeye çalıştı. Ancak Yedinci Meclis seçimleri sırasında, tamamı erkeklerden oluşan Anayasa Koruma Konseyi, 11 kadının göreve gelmesini yasakladı ve yalnızca muhafazakar kadınların aday olmasına izin verdi. Yedinci Yasama döneminde, reformist Altıncı Yasama döneminde kabul edilen yasaların çoğu tersine çevirildi.

Kasım 2018 ortasında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu İnsan Hakları Komitesi, İran hükûmetinin kadınlara yönelik sürekli ayrımcılığına ve düşünce özgürlüğünü kısıtlamasına karşı bir kararı onayladı.[6]

Kasım 2018'in sonlarında, İran'daki insan hakları konusunda BM Özel Raportörü Javid Rehman'ın da aralarında bulunduğu bir grup BM insan hakları uzmanı ve diğer dört uzman, Ağustos ayından bu yana zorunlu başörtüsü uygulamasına karşı çıktığı için hapiste açlık grevinde olan Ferhad Meysami hakkında endişelerini dile getirdi.[7]

Yasal haklar geçmişi

Başörtüsü

İslam Cumhuriyeti'nin kuruluşundan önce kadınların örtü takması zorunlu değildi. 1935'te Rıza Şah, kadınların artık kamusal alanda örtünmemesini zorunlu kıldı;[8] bu nedenle, önemli sayıda muhafazakar kadın, başörtüsü takmadan dışarı çıkmanın çıplak olmakla eşdeğer olduğunu düşündükleri için evlerinde tecrit edildi. Muhafazakar kadınların bağımlılığı bu dönemde arttı çünkü ayak işlerini yaptırmak için başkalarına güveniyorlardı.[9]

1979 devriminden sonra İran devlet memurları için başörtüsü zorunlu hale getirildi; bunu 1983'te tüm kamusal alanlarda başörtüsü takılmasını zorunlu hale getiren bir yasa izledi.[9]

Devrim sırasında muhalefet sembolü olarak örtü takan muhafazakar olmayan kadınlar, örtünmenin zorunlu hale gelmesini beklemiyorlardı ve örtünme Şubat 1979'da ilk kez zorunlu hale getirildiğinde, liberal ve solcu kadınların protesto gösterileriyle karşılandı[10] ve binlerce kadın, zorunlu örtünmeyi protesto etmek için 8 Mart 1979 Dünya Kadınlar Günü'nde bir kadın yürüyüşüne katıldı.[11] Protesto, zorunlu örtünmenin geçici olarak geri çekilmesiyle sonuçlandı.[10] Sol ve liberaller ortadan kaldırıldığında ve muhafazakarlar tek başına kontrolü güvence altına aldığında, 1981'de zorunlu örtünme tebliğiyle örtünme tüm kadınlara zorunlu hale getirildi,[10] ardından 1983'te İslami Ceza Kanunu ile örtünmemiş kadınlara 74 kırbaç cezası getirildi.[11]

Evlilik hukuku

Beyaz Devrim'in bir parçası olarak, Muhammed Rıza Şah, kadınların boşanma haklarını içeren bir dizi yasa olan Aile Koruma Yasalarını çıkardı. Kanunlar ayrıca herkes için asgari evlilik yaşını yükseltti ve çok eşlilik geleneğini kısıtladı, yasal olarak ikinci bir kadınla evlenmeden önce eş rızasını zorunlu kıldı.[12] Bu yasalara göre, kadınlara mutsuz olmaları durumunda evliliklerini sonlandırabilmeleri sağlanarak boşanma hakkı tanınmıştır. Yasa ayrıca kadınlara çocuklarının velayetini alma hakkı ve tecavüz ve kadının hayatını riske atma gibi belirli koşullar altında kürtaj hakkı verdi.[5]

2008'de, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad yönetimi, erkeklerin ilk eşinin izni olmadan ikinci bir eşle evlenmesine izin verecek bir "aile destek tasarısı" çıkardı ve birçok kadın tarafından "bir kocanın evlilikten ayrılması ve nafaka ödemeye zorlanmaması durumunda bir finansal güvenlik ağı olarak" görülen Mariye vergisi koydu.[13] Eylül 2008'de İran yargısı, çok eşlilik ve vergi maddelerine ilişkin şikayetlerle ilgili olarak vergi yasasını yasama konseyine iade etti ve yasa tasarısından çıkarıldı.[13][14]

İran'daki evlilik yasalarının, İslam toplumlarında ailenin oynadığı rol nedeniyle kalıcı olarak değiştirilmesi zor olmaya devam ediyor. Gelenek, İslam toplumunda kilit öneme sahiptir; bir geleneği değiştirmeye çalışmak ve değişimi uygulanabilir kılmak için birçok kez gerçekleşmesi gerekir.[15]

Boşanma hukuku

İran'da boşanma hukuku, başlangıçta, erkeklere herhangi bir zamanda evliliği sona erdirme hakkını veren Şeriat hukukundaki genel kurala dayanıyordu. Bu kural, bir önceki Medeni Kanunun (1928) 1133. Maddesine dayanmaktadır: "Bir erkek, istediği zaman karısını boşayabilir".[16] Bu yasa 1967'de kadınlara boşanmada daha fazla hak tanıyan ve talakla boşanmaları yasa dışı hale getiren Aile Koruma Yasası ile değiştirildi.[16] 1967 Yasası, belirli koşullar altında kadınlara boşanma başvurusunda bulunma hakkını içeriyordu; Medeni Kanunun 1130. maddesi, mahkemelere adli boşanma kararı verme yetkisi vererek, boşanma sürecini hızlandırdı.[16]

Günümüz İran'ında hem erkekler hem de kadınlar boşanma davası açabiliyor ve çocukların velayeti bir hakim tarafından belirlenen ebeveyne veriliyor.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Osanloo, Arzoo (29 Mart 2009). The Politics of Women's Rights in Iran (İngilizce). Princeton Üniversitesi Yayınları. 1 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2021. 
  2. ^ "The Global Gender Gap Report 2017". World Economic Forum. 2 Kasım 2017. 1 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2021. 
  3. ^ a b Khaz Ali, Anisa (July 2010). "Iranian Women After the Islamic Revolution" (PDF). A Conflicts Forum Monograph: 4-20. 19 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Haziran 2022. 
  4. ^ Kurzman, Charles (2008). "A feminist generation in Iran". Iranian Studies. 41 (3): 297-321. doi:10.1080/00210860801981260. 
  5. ^ a b c d e Camara, Andrea (22 Nisan 2018). "Women's Rights in Iran during the Years of Shah, Ayatollah Khomeini, and Khamenei". Stars: 5-60. 
  6. ^ "UN Committee Criticizes Iran For Human Rights Violations". 16 Kasım 2018. 6 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2018. 
  7. ^ "UN Experts Call On Iran To Guarantee Rights Of Detained Activists". 2 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2018. 
  8. ^ "Iranian women - before and after the Islamic Revolution". BBC. 18 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2022. 
  9. ^ a b Tafreshi, Poupak (January 2010). "The Struggle for Freedom, Justice, and Equality: The History of the Journey of Iraninan Women in the Last Century". Washington University Open Scholarship: 1-98. 23 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2019. 
  10. ^ a b c John Foran, Theorizing Revolutions 5 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  11. ^ a b Sanam Vakil: Women and Politics in the Islamic Republic of Iran: Action and Reaction 6 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  12. ^ Mahdi, Ali (October 2012). "The Iranian Women's Movement: A Century Long Struggle" (PDF). The Muslim World. 94 (4): 427-48. doi:10.1111/j.1478-1913.2004.00067.x. 6 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2019. 
  13. ^ a b Erdbring, Thomas (September 2008). "Iranian Parliament Delays Vote on Bill That Upset Judiciary, Women's Activists". Washington Post. 7 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2019. 
  14. ^ "شرایط ازدواج مجدد برای مردان". tasnimnews. 12 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2019. 
  15. ^ Sindawi, Khalid (2009). "Epilogue". Temporary Marriage in Sunni and Shi'ite Islam: A Comparative Study. Temporary Marriage in Sunni and Shiite Islam. Germany: Harrassowitz Verlag. ss. 119-122. ISBN 978-3-447-19154-8. JSTOR j.ctvbqs3qn.14. 
  16. ^ a b c "Gender Inequality and Discrimination: The Case of Iranian Women". Iran Human Rights Documentation Center. 5 Mart 2013. 31 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ali Hamenei</span> 2. İran dinî lideri

Seyyid Ali Hüseyni Hamenei, İranlı din ve siyaset adamı, Şii merci-i taklid ve 1989'dan beri İran'ın ikinci yüce lideri. 1981-1989 yılları arasında İran'ın üçüncü cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştır. Hamenei, Orta Doğu'da en uzun süre görev yapan devlet başkanı ve Şah Muhammed Rıza Pehlevi'den sonra geçen yüzyılın en uzun süre görev yapan ikinci İran lideri olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Tesettür</span> Müslüman kadınların giydiği bir tür giysi

Hicap veya modern kullanımda tesettür, Müslüman kadınların farklı biçimlerde olabilen giyim ve örtünme davranışlarını, başörtüsü ise saçları örten ve genellikle baş ve boynu saran, ancak yüzü görünür hâlde bırakan bir giyim şeklini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Başörtüsü</span> başa örtülen bez

Başörtüsü, başı özellikle saçları yıpratıcı dış etkenlerden korumak, örtünmeyi sağlamak, tanınmamak için kullanılan, başın üst kısmının çoğunu ya da tamamını kaplayan bir çeşit örtü ve giysi.

<span class="mw-page-title-main">İran'da LGBT hakları</span>

İran'da eşcinsellik toplum tarafından tabulaştırılır ve eşcinsel ilişkiler yasa dışıdır.

İran Futbol Federasyonu (F.F.I.R.I.), İran futbolunun yönetim organı. Görevleri, Yukarıdan aşağıya tüm profesyonel ve amatör futbol liglerini organize etmek ve aynı zamanda erkek ve kadın ulusal futbol takımlarını yönetmek.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da kadın</span> İslam toplumlarında kadının yeri

Müslüman kadınların deneyimleri farklı toplumlarda ve aynı toplum içinde büyük farklılıklar gösterir. Ortak yönleri ise, hayatlarını değişen derecelerde etkileyen, aralarındaki geniş kültürel, sosyal ve ekonomik farklılıklar arasında köprü kurmaya hizmet edebilecek ortak bir kimlik veren İslam dinine bağlılıklarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çador</span>

Çador, Çadar ya da Çadur İran'da kadınlar tarafından giyilen bir çarşaftır. Kullanımı antik zamanlara, Ahameniş İmparatorluğu'na dayanır. Pehlevi Hanedanı döneminde Batılı kıyafetler tercih edilirken, İran İslam Devrimi'nden sonra yeniden yaygınlaşmıştır. Günümüzde İran'da örtünmek zorunlu olsa da, çador kullanımı zorunlu değildir, daha çok dini ya da geleneksel sebeplerle tercih edilir. Vücudun tamamını ve başı öreten şekildedir.

<span class="mw-page-title-main">Şadi Sadr</span>

Şadi Sadr Avukat, insan hakları aktivisti, deneme yazarı, gazeteci ve LGBT insan hakları savunucusu. Shadi Sadr İran Adalet Genel Müdürlüğünün kurucusu ve İcra Direktörüdür (JFI). Eserleri ünya çapında yayınladı ve ders verdi. 1965 Uluslararası Mahkemesinde hakim olarak görev yapıyor.

Tesettür sözcüğü geleneksel olarak bazı Müslüman kadınların giydiği başörtüsünü ve genel olarak mütevazı İslami elbise tarzını ifade eder.

Seher Hüdayari veya bilinen adıyla Mavi Kız 2 Eylül 2019 tarihinde Tahran'da İslami Devrim Mahkemesi önünde kendisini ateşe vermesiyle bilinen İranlı kadın. Bu davranışıyla futbol maçı izlemek için stadyuma girmeye çalışmasından dolayı çarptırıldığı 6 aylık cezayı protesto ediyordu. Yaralanmasından bir hafta sonra öldü. Hüdayari'nin kendi kendini ateşe vermesi İran'da hükûmetin kadınlara yönelik kısıtlamaları hakkında çok fazla tartışma yarattı.

İslam'da cinsiyet ayrımı, sosyal ve diğer ortamlarda erkek ve erkek çocuklarının, kadın ve kız çocuklarından ayrılmasına yönelik İslam ülkeleri ve topluluklarındaki uygulamaları ifade eder. Alimler, Kuran'ın cinsiyet ayrımı gerektirip gerektirmediği ve eğer öyleyse bunu gerektiren hadisler konusunda farklı görüşler belirtirler. İslam ilahiyatçıları arasında cinsiyet ayrımı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İslami giyim</span>

İslami giyim, İslam'ın öğretilerine uygun olarak yorumlanan giysilerdir. Müslümanlar, yalnızca dini düşüncelerden değil, aynı zamanda pratik, kültürel, sosyal ve politik faktörlerden de etkilenen çok çeşitli giysiler giyerler.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde öne çıkan Müslüman şeriat hukukunun bir bölümü de aile hukukudur. Bu yasa evlilik, çocuklar ve boşanma ile ilgilidir. Aile hukuku, Osmanlı İmparatorluğu'nda özel hukuk kategorisine girer. Aile ve miras hukuku, Osmanlı hukukunun tam merkezindeydi ve bu nedenle yabancı hukukun nüfuzundan en az etkilenmişti. Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam toplumunda toplumsal cinsiyet rollerinin belirlenmesinde aile hukuku da önemli bir rol oynamıştır. Tanzimat Dönemi'nde Osmanlı Devleti'nin bürokrasiye ağırlık vermesiyle birlikte kendi idareleri altında yaşayan ailelerin doğum, evlilik, ölüm gibi bilgileri toplamaya başladılar.

İran Şehinşah Devleti'nde (1925-1979), İran İslam Cumhuriyeti döneminde, hükûmetin İran vatandaşlarının haklarına yönelik muamelesi İranlılar, uluslararası insan hakları aktivistleri, yazarlar, STK'lar ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından eleştirilmişti. Şahların yönetimi altındaki monarşi, çoğu Batılı örgüt tarafından berbat bir insan hakları siciline sahip olduğu için geniş çapta saldırıya uğrasa da, ondan sonra gelen İslam Cumhuriyeti hükûmeti birçokları tarafından daha da kötü kabul ediliyor.

<span class="mw-page-title-main">Ahlak Polisi (İran)</span>

İrşad Devriyesi, aynı zamanda Moda Polisi veya Ahlak Polisi olarak da bilinir, çoğunlukla kılık kıyafet kurallarına göre "uygunsuz" giyinen kadınları tutuklamak amacıyla 2005 yılında kurulan İran İslam Cumhuriyeti Kolluk Kuvvetleri'nde bir tür yardımcı ekiptir.

<span class="mw-page-title-main">Mehsa Emini'nin ölümü</span> İran Ahlak Polisi tarafından tutuklanan ve iddiaya göre taciz edilen İranlı Kürt kadının ölümü

Mehsa Emini, ya da bilinen diğer ismiyle Jina Emini, 22 yaşındaki İranlı bir Kürt kadını 16 Eylül 2022 tarihinde, İran'ın Tahran şehrinde gözaltında bulunduğu sırada şüpheli bir şekilde öldü. Emini'nin polis şiddeti sebebiyle öldüğü iddia edildi.

<span class="mw-page-title-main">Mehsa Emini</span>

Mehsa Jina Amini, zorunlu başörtüsüne karşı çıktığı için Tahran'da tutuklanan ve ardından polis nezaretinde öldürülen İranlı bir kadındı. Ölümünün ardından İran genelinde protesto gösterileri düzenlendi. Dünyanın her yerindeki insanlar ve hükûmetler onun ölümüne büyük tepki gösterdi. Amini'nin ölümü, kökleri Kürt kökenli olan ve zorunlu başörtüsü yasalarının ve kadınlara yönelik diğer ayrımcılık ve baskı biçimlerinin sona erdirilmesini talep eden küresel Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketini ateşledi. O ve hareket, özgürlüğü ve insan haklarını savunduğu için Avrupa Parlamentosu tarafından 2023'te Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü'nü aldı.

<span class="mw-page-title-main">Mehsa Emini protestoları</span> 2022de İran genelinde başlayan hükûmet karşıtı tepkiler

Mehsa Emini protestoları, 16 Eylül 2022'de İran'da başlayan ve 2023'e kadar devam eden sivil huzursuzluk ve protesto hareketleridir. Protestolar, 1979'daki İslam Devrimi'nden bu yana "ülkenin daha önce gördüğü hiçbir şeye benzemeyen", hükûmete karşı "en büyük meydan okuma" ve "en yaygın isyan" olarak tanımlandı.

<span class="mw-page-title-main">İran'da tesettür</span>

Müslüman kadınların yüzyıllardır tevazu amacıyla giydiği geleneksel örtü olan tesettür, İran'da son dönemde tartışmalara konu oluyor. 1920'lerde birkaç kadın örtüsüz görünmeye başladı. Rıza Şah döneminde örtünmeden caydırılmaya çalışıldı ve 1936'da beş yıl süreyle yasaklandı. Rıza Şah'ın halefi Muhammed Rıza Pehlevi döneminde başörtüsü "geriye dönük" olarak görülüyordu ve üst ve orta sınıf insanlar tarafından nadiren giyiliyordu. Sonuç olarak, 1970'li yıllarda Şah'a karşı muhalefetin sembolü haline geldi ve daha önce başörtüsüz olan kadınlar tarafından giyildi.

<span class="mw-page-title-main">İran'da örtünmenin yasaklanması</span>

8 Ocak 1936'da İran Şahı Rıza Şah, Keşf-i hicab olarak bilinen ve tüm İslami örtüleri yasaklayan bir ferman yayınladı; bu ferman hızla ve güçlü bir şekilde uygulandı. Hükûmet ayrıca birçok geleneksel erkek giyim türünü de yasakladı.