İçeriğe atla

İplik katlama

İplik katlama. Tekstil zanaatlarında katlama kuvvetli ve dengeli bir iplik yaratma işlemidir. Bu işlem iki veya daha fazla iplik alınarak birlikte bükülmesi suretiyle yapılır. İplikler birlikte ters yöne doğru bükülürler. Bu şekilde yaratılmış iplikler artık kendi kendilerine bükülmeye meyilli değildirler.

İplik katlanınca iki katlı, üç katlı (böylece devam eder) iplik şeklinde isimlendirilirler. Katlama sırasında uzunlukta bir miktar azalma olur, böylece iki kat ipliğin çizgisel yoğunluğu iki adet tek-kat ipliğin çizgisel yoğunlukları toplamından bir miktar daha fazladır. Bu yüzden R48 tex/2 olarak isimlendirilen iplik, 24 tex'ten daha ince iki ipliğin katlanmış olduğunu ifade eder. R "Resultant tex= Sonuç tex" anlamındadır. Öte yandan ise, 24 tex X 2 olarak adlandırılan iplik, iki adet 24 tex ipliğin beraber bükülmesini belirtir ve sonuç ipliği 48 tex tek-kat iplikten daha kalın ipliktir.

R40 Ne/2, yaklaşık 80Ne'lik iki adet tek-kat ipliğin beraber büküldüğünü ve R 20 Nm/3 ise 60 Nm'lik üç adet tek-kat ipliğin beraber büküldüğünü belirtir.

Neden katlı iplik, kesik veya filamentten elde edilen tek kat iplikler kolayca yapılabildiklerinden üretimleri daha az masraflıdır. Fakat, iki tek iplik birlikte büküldüklerinde her iki iplik boyunca olması olası kalın ve ince yerler genellikle örtüştüklerinden ortalama bir iplik üretilir ve sonuç olarak da katlanmış iplikler her zaman her iki tek-kat ipliğe göre kalınlık açısından daha düzgündürler. Bir ipliğin dayanıklılığı, ipliğin en zayıf yeri ile belirlendiğinden katlı iplik nispeten daha mukavimdir. Z bükülmüş tek-katlı ipliklere S büküm veya S bükülmüş ipliklere Z büküm verilerek katlanırsa katlanmış iplik daha parlak olur. Çünkü yüzeydeki lifler iplik eksenine neredeyse paralel uzanırlar.

Elbükümü ipliklerin katlaması

Bir en:Lazy Kate makinesinde bobin kullanarak bir üçlü katlama iplik yapılması

El bükümü ipliklerden dengelenmiş bir iplik elde etmek için iki yaygın yol vardır: Düzenli ve Navajo.

İplik eğirmeye başlandığında ilk önce hayvandan elde edilmiş olan lifler üzerinde bulunabilecek olan kuru bitki artıkları temizlenip alınmalıdır. Burada katlama yoluyla sağlam bir iplik elde edilmesinden amaç ipliğin örgü veya kroşe yapılması sırasında kırılmamasını saplamaktır.

Eğirme işlemini yapanların çoğu (çıkrık kullanan) katlamada bobinler kullanır. Bobinle katlama yöntemi, yumak kullanımından daha kolaydır. Bobinler makinedeki millere geçirilerek kullanılır. Makinedeki bobin sayıları üç ile dört arasında olmaktadır.

Makine yapım iplikler

Makineler de iplik katlama işini yukarıda belirtildiği gibi yapar. Ana fark ipliğin aynı gerilim ve uzunlukta olmasını donanımlar kontrol eder.

Yeni iplikler

Pek çok yeni ipliklerin kendilerine özel etki sağlayabilmek için özel teknikler kullanılır. İpliğin gerilimini veya ipliğin ölçü ilişkisini değiştirerek veya birçok farklı faktör etkileri başarılabilir. Örnek olarak, yumuşak, kalın iplik sıkıca gerili ince ipliğe karşı katlanabilir, sonuç sarmal iplikler. Diğer örnek, bouclé ipliği gevşek tutularak diğer iplik üzerinde katlama yapılırken düğüm yapmasına izin verilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kondansatör</span> Ani yük boşalması amacıyla kullanılan devre elemanı

Kondansatör ya da sığaç veya yoğunlaç, elektronların kutuplanıp elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak bir yalıtkan malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle oluşturulan temel elektrik ve elektronik devre elemanı. Piyasada kapasite, kapasitör, sığaç gibi isimlerle anılan kondansatörler, 18. yüzyılda icat edilip geliştirilmeye başlanmış ve günümüzde teknolojinin ilerlemesinde büyük önemi olan elektrik-elektronik dallarının en vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Elektrik yükü depolama, reaktif güç kontrolü, bilgi kaybı engelleme, AC/DC arasında dönüşüm yapmada kullanılır ve tüm entegre elektronik devrelerin vazgeçilmez elemanıdır. Kondansatörlerin karakteristikleri olarak;

<span class="mw-page-title-main">Teleskop</span> uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen, astronomların kullandığı, bir rasathane cihazı

Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Transformatör</span> Elektrik-elektronik devre elemanı

Transformatör ya da kısa adıyla trafo iki veya daha fazla elektrik devresini elektromanyetik indüksiyonla birbirine bağlayan bir elektrik aletidir. Bir elektrik devresinden diğer elektrik devresine, enerjiyi elektromanyetik alan aracılığıyla nakletmektedir. Transformatörler elektrik enerjisinin belirli gücünde gerilim ve akım değerlerinde istenilen değişimi yapan makinelerdir. Transformatör, elektrik enerjisini bir elektrik devresinden başka bir devreye veya birden fazla devreye aktaran bileşendir. Transformatörün herhangi bir bobinindeki değişen akım, transformatörün çekirdeğinde değişken bir manyetik akı üretmektedir. Oluşan akım, aynı çekirdek etrafına sarılmış diğer bobinler boyunca değişen bir elektromotor kuvveti indüklemektedir. Elektrik enerjisi, iki devre arasında metalik (iletken) bir bağlantı olmadan ayrı bobinler arasında aktarılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik motoru</span> Elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren aygıt.

Elektrik motoru, elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren aygıttır. Her elektrik motoru biri sabit (stator) ve diğeri kendi çevresinde dönen iki ana parçadan oluşur. Bu ana parçalar, sargılar gibi elektrik akımını ileten parçalar, manyetik akıyı ileten parçalar ve vidalar ve yataklar gibi konstrüksiyon parçaları olmak üzere tekrar kısımlara ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Alternatör</span> Mekanik enerjiyi alternatif akıma çeviren aygıt.

Alternatör, mekanik enerjiyi alternatif akım biçiminde elektrik enerjisine dönüştüren bir elektrik jeneratörüdür. Maliyet ve basitlik nedenleriyle, çoğu alternatör sabit armatürle dönen manyetik alan kullanır. Bazen, sabit bir manyetik alanlı doğrusal bir alternatör veya dönen bir armatür kullanılır. Prensipte, herhangi bir AC elektrik jeneratörüne alternatör denebilir, ancak genellikle terim otomotiv ve diğer içten yanmalı motorlar tarafından tahrik edilen küçük dönen makineleri ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Parçacık hızlandırıcı</span>

Parçacık hızlandırıcı, yüklü parçacıkları yüksek hızlara çıkarmak ve demet halinde bir arada tutmak için elektromanyetik alanları kullanan araçların genel adıdır. Büyük hızlandırıcılar parçacık fiziğinde çarpıştırıcılar olarak bilinirler. Diğer tip parçacık hızlandırıcılar, kanser hastalıklarında parçacık tedavisi, yoğun madde fiziği çalışmalarında senkrotron ışık kaynağı olmaları gibi birçok farklı uygulamalarda kullanılır. Şu an dünya çapında faaliyette olan 30.000'den fazla hızlandırıcı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Öz empedans</span>

Öz direnç (Empedans), maddenin kimyasal özelliğinden dolayı direncinin artması ya da azalmasına neden olan her maddeye özgü ayırt edici bir özelliktir. Farklı maddelerin empedansları aynı olabilir ama öz dirençleri aynı olamaz. R= Lq/Q dur. (Rezistif Direnç= Uzunluk*öz direnç/kesit, Alternatif akım'a karşı koyan zorluk olarak adlandırılır. İçinde kondansatör ve endüktans gibi zamanla değişen değerlere sahip olan elemanlar olan devrelerde direnç yerine öz direnç kullanılmaktadır. Öz direnç gerilim ve akımın sadece görünür genliğini açıklamakla kalmaz, ayrıca görünür fazını da açıklar. DA devrelerinde öz direnç ile direnç arasında hiçbir fark yoktur. Direnç sıfır faz açısına sahip öz direnç olarak adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çıkrık (dokuma)</span>

Çıkrık, doğal ya da yapay liflerden iplik eğirmek için kullanılan bir araçtır.

<span class="mw-page-title-main">Kumaş</span>

Kumaş, ipliklerin, çeşitli yöntemlerle bir araya getirilerek oluşturduğu kaplayıcı yüzeylerdir. Pamuk, yün, ipek, keten vb maddelerden elde edilir.

Teksas Testere Katliamı serisi, Tobe Hooper'ın 1974 yılında yayınladığı "Teksas Testere Katliamı" ile başlayan korku filmleri dizisidir. Orijinalinden sonra üç tane devam filmi çekilmiş, ondan sonra da yeni versiyonu çekilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dantel</span>

Dantel, her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen, türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü çeşididir.

<span class="mw-page-title-main">İplik</span>

İplik, dokuma maddelerinin uzun ince lifleri her birinden bükülmüş ve çekilmiş durumu olup, tekstil, dikiş, kroşe, örgü, dokuma, nakış ve halat üretimi için uygun hale getirilmesi işlemidir. İplik, lifin elde veya makinede dikiş için uygun hale getirilmiş tipidir. Modern üretim dikiş iplikleri balmumu veya diğer yağlayıcı maddeler ile son bulur. Nakış iplikleri el veya makine nakışı için özel olarak dizayn edilmiş ipliklerdir.

<span class="mw-page-title-main">DNA süpersarımı</span>

DNA süpersarımı, bir ucu sabitlenmiş bir DNA molekülünün serbest ucunun molekülün uzun ekseni etrafında döndürülmesidir.

DNA yapısı, hem tek iplikli hem çift iplikli DNA'da çeşitli biçimler gösterir. Hücreler için DNA'nın yapısıyla ilişkili olan DNA'nın mekanik yapısı hücreler için önemli bir sorun yaratır. DNA'nın okunması veya ona bağlanmasıyla ilgili her hücresel süreç, onun tanınması, paketlenmesi veya değişime uğratılmasına etki edecek şekilde onun mekanik yapılarını da kullanır ya da değiştirir. DNA 'nın aşırı uzunluğunun, onun sertliğinin ve sarmal yapısının bir sonucu olarak, hücre DNA'sının düzenlenebilmesi için histon gibi yapısal proteinler ve topoizomeraz ve helikaz gibi enzimler evrimleşmiştir. DNA'nın özellikleri onun moleküler yapısı ve dizisi ile yakından ilişkilidir. Özellikle DNA ipliklerini birbirine bağlayan hidrojen bağları ve elektronik etkileşimlerin, her bir iplikteki bağların kuvvetine kıyasla olan zayıflığı, bu ilişkide önemli bir rol oynar.

<span class="mw-page-title-main">Solenoid</span>

Solenoid, sıkıştırılmış sarmal eğri şeklindeki sarılı bir bobindir. Bu terim Fransız fizikçi André-Marie Ampère tarafından sarmal bir bobin tasarlamak üzere bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Çarşaf</span>

Çarşaf, yatak takımı olarak tek başına veya çift halinde kullanılan, uzunluğu ve genişliği şilteden daha büyük olan ve şilte veya yatağın hemen üzerine, ancak battaniyelerin ve diğer yatak takımlarının altına serilen bir üründür.

<span class="mw-page-title-main">Tek ipte düğme</span>

Tek ipte düğme, bir ip üzerinde, o ipin kendisinin oluşturduğu, sepet ya da dairevi saç örgüsü görünüşlü cevizimsi bir düğümdür.

<span class="mw-page-title-main">Çift ipte düğme</span>

Çift ipte düğme, iki ip üzerinde, o iki ipin oluşturduğu, sepet örgülü / saç örgülü görünüşlü cevizimsi bir düğümdür.

<span class="mw-page-title-main">Helmholtz bobini</span> tekdüze manyetik alanı üretmeye yarayan bir alet

Helmholtz bobini tekdüze manyetik alanı üretmeye yarayan bir alettir. Adını Alman fizikçi Hermann von Helmholtz’dan almıştır. Helmholtz bobini aynı eksendeki iki solenoid elektromıknatısından oluşur. Elektromanyetik alan oluşturmalarının yanı sıra, Helmholtz bobini aynı zamanda dış manyetik alanı nötrleştirmek için de kullanılır. Dünyanın manyetik alanı buna örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Çemberleme</span>

Çemberleme, bantlama olarak bilinen bir ambalaj işlemi olup ambalajlanacak veya bir arada tutulacak mal veya ambalajları plastik veya metal bandı bir arada tutmak için kullanılır. Plastik band ayrıca çemberleme olarak da adlandırılır. Çemberleme en yaygın olarak ambalaj endüstrisinde kullanılır.