İçeriğe atla

İntravenöz tedavi

İntravenöz tedavi
Sol koluna damar içi tedavi yani intravenöz tedavisi uygulanan bir hasta.
Diğer adlarSerum tedavisi
İntravenöz tedavi
Damar içi tedavi
IV tedavisi (Kısaltma olarak)
ICD-9-CM38.93

İntravenöz tedavi veya Damar içi tedavi, herhangi bir sıvı, ilaç veya besin kaynağının doğrudan kişinin damarına uygulayan tıbbi bir tekniktir. Damar içi tedavi özellikle rehidrasyon veya bireyin akli denge kaybı gibi herhangi bir sebepten ötürü, ağızdan sıvı veya yiyecek alamaması durumunda sıkça kullanılan bir yöntemdir. Ayrıyeten elektrolit dengesizliğini düzeltmek veya ilaç, kan bağışı ve elektrolit gibi tedavileri uygulamak için de kullanılabilir.

Damar içi tedavi yolu, özellikle sıvı resüsitasyonu ve ilaçları vücuda aktarmanın en hızlı yoludur. Çünkü bunlar doğrudan dolaşım sistemine verilir ve böylece hızlı bir şekilde dağıtılır. Ayrıca zevk için kullanılan tıbbi madde kullanımında da bu yöntem kullanılmaktadır. Birçok tedavi "bolus" veya bir kerelik doz olarak uygulanır, ancak uzun süreli infüzyon veya damla olarak da uygulanabilirler. Bir tedavinin, damar içi tedavi yolu ile gerçekleşmesi veya daha sonra kullanılmak üzere bir intravenöz hattın yerleştirilmesi işlemi, yalnızca deneyimli kişilerce veya sağlık personeli tarafından yapılmalıdır. En sık tercih edilen damar içi hattı oluşturma veya damar içi erişimi bir iğnenin cildi delmesi ve bir şırıngaya veya harici bir tüpe bağlanan bir damara girmesinden oluşur. Bu yapılacak olan tedaviyi uygulamak için kullanılır. Bir hastanın kısa sürede bu tür birçok müdahale alması muhtemel olduğu durumlarda, normal uygulama genellikle bir ucunu damara bırakan bir kanül yerleştirmektir ve sonraki tedaviler, diğer ucundaki tüp yoluyla kolayca uygulanabilir. Bazı durumlarda, aynı damar içi hattı üzerinden birden fazla ilaç veya tedavi uygulanır.

Damar içi tedavi için oluşturulan hat sonrası, derinin delinmesine bağlı ağrı mevcut olabilir. Ayrıca damar içi tedavi hattı sonrasında enfeksiyonlar ve iltihaplanma gibi yan etkiler sıkça olabilmektedir. Aynı damar, intravenöz erişimi için tekrar tekrar kullanılırsa iltihaplanma olasılığı daha yüksek olabilir ve sonunda damar içi erişimi için uygun olmayan sert bir kordona dönüşebilir. Ekstravazasyon veya infiltrasyon olarak adlandırılan bir tedavinin damar dışından kasıtsız olarak uygulanması başka yan etkilere neden olabilir.

Uygulanma

Tıbbi uygulama

Bileğe yerleştirilen intravenöz bir hattı fotoğrafı.
Bir direkten sarkan iki intravenöz solüsyon torbasının fotoğrafı.
Bileğine damar içi erişim hattı bağlanan biri ve hatta bağlı serum torbası.

Özellikle hızlı dağıtım istendiğinde, vücuda dağıtılması gereken ilaçları ve sıvı replasmanını uygulamak için damar içi tedavi kullanılır. Bu yöntemin ayrıca karaciğerde ilk geçiş metabolizmasının önlenmesinden de kullanılmaktadır. İntravenöz olarak infüze edilebilen maddeler arasında hacim genişleticiler, kan ürünleri, yapay kan, ilaçlar ve besinler bulunur.

Sıvı solüsyonlar

Sıvılar, intravenöz yolla "hacim genişletmenin" veya sıvı replasmanının bir parçası olarak uygulanabilir. Hacim genişletme, vücudun daha fazla suya ihtiyaç duyan belirli bölgelerini hedef almak üzere tasarlanmış sıvı bazlı solüsyonların veya süspansiyonların uygulanmasından oluşur. İki ana hacim genişletici türü vardır: kristaloidler ve kolloidler. Kristalloidler, mineral tuzlarının veya diğer suda çözünebilen moleküllerin sulu çözeltileridir. Kolloidler jelatin gibi daha büyük çözünmeyen moleküller içerir. Kanın kendisi kolloid olarak kabul edilir.[1]

En yaygın kullanılan kristaloid sıvı, kanla izotonik olan% 0.9 konsantrasyonda bir sodyum klorür çözeltisi olan normal salindir. Laktatlı Ringer (Ringer laktatı olarak da bilinir) ve yakından ilişkili Ringer asetatı, önemli yanıkları olanlarda sıklıkla kullanılan hafif hipotonik çözeltilerdir. Kolloidler kanda yüksek bir kolloid ozmotik basıncı korurken, bu parametre hemodilüsyona bağlı kristaloidler tarafından azaltılır.[2] Kristaloidler genellikle kolloidlerden çok daha ucuzdur.[2]

Asidoz veya alkalozu düzeltmek için kullanılan tampon çözeltiler de intravenöz erişim yoluyla uygulanır. İlaçların eklendiği sıvı genişletici veya baz çözelti olarak kullanılan laktatlı Ringer çözeltisinin de bir miktar tamponlama etkisi vardır. Tamponlama çözeltisi olarak intravenöz olarak uygulanan başka bir çözelti sodyum bikarbonattır.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Noonpradej, Seechad; Akaraborworn, Osaree (3 Ağustos 2020). "Intravenous Fluid of Choice in Major Abdominal Surgery: A Systematic Review". Critical Care Research and Practice. 2020: 1-19. doi:10.1155/2020/2170828. PMC 7421038 $2. PMID 32832150. 
  2. ^ a b Martin, Gregory S. "An Update on Intravenous Fluids". Medscape. WebMD. 27 Temmuz 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2020. 
  3. ^ Fujii, Tomoko; Udy, Andrew; Licari, Elisa; Romero, Lorena; Bellomo, Rinaldo (June 2019). "Sodium bicarbonate therapy for critically ill patients with metabolic acidosis: A scoping and a systematic review". Journal of Critical Care. 51: 184-191. doi:10.1016/j.jcrc.2019.02.027. PMID 30852347. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Glokom</span> Görme kaybına yol açabilecek bir çeşit göz hastalığı

Glokom, göziçi sıvısının iyi boşalmaması yüzünden göz tansiyonunun artması.

<span class="mw-page-title-main">Kolera</span> ince bağırsağın bakteriyel enfeksiyonu

Kolera, Vibrio cholerae isimli bakteri türünün bazı suşlarının neden olduğu bulaşıcı bir ince bağırsak hastalığıdır. Hiç belirti göstermeyebileceği gibi hafif ya da ağır seyredebilir. Klasik belirtisi birkaç gün süren büyük miktarlarda sulu ishaldir. Kusma ve kas krampları da eşlik edebilir. İshalin şiddetine bağlı olarak saatler içinde dehidratasyon ve elektrolit dengesizliği oluşabilir. Bu durum gözlerin içe çökmesi, ciltte soğukluk ve elastikliğin azalması ile el ve ayak derisinde buruşmaya yol açar. Dehidratasyon deri renginin maviye dönmesine sebep olabilir. Belirtiler bakterinin vücuda alınmasından iki saat ile beş gün sonrasında başlar.

<span class="mw-page-title-main">Alkolizm</span> alkolik olma durumu

Alkolizm, alkollü içkilere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı tutkunluk. Alkolizm sorunu olan kişiye ise alkolik denir.

Panzehir, bir zehirin etkisini önleyen veya yok eden madde. Panzehirler ağız yoluyla zehirlenmelerde emilimi azaltmak amacıyla kullanılanlar ve kan dolaşımına çeşitli yollarla karışmış olan zehire karşı kullanılanlar olmak üzere iki büyük grupta toplanırlar.

<span class="mw-page-title-main">İlaç</span> bir sayrılığı iyi etmek ya da önlemek için türlü yollarla kullanılan madde

İlaç ya da em, canlı hücre üzerinde oluşturduğu etki ile bir hastalığın tanısını, iyileştirilmesi veya semptomlarının azaltılması amacıyla tedavisini veya bu hastalıktan korunmayı mümkün kılan, canlılara değişik uygulama yöntemleri ile verilen doğal, yarı sentetik veya sentetik kimyasal preparatlardır. İlaçların tüketimi inhalasyon, enjeksiyon, sigara içme, yutma, derideki bir yama yoluyla emilim, fitil veya dil altında çözünme yoluyla olabilir. Ticari ilaçlar ilaç firmaları tarafından üretilir ve genellikle patentlidir. Etken maddesinin patent süresi dolmuş ve birden çok firmanın üretebildiği ilaçlara ise jenerik ilaçlar denir. İlaçlar uygulama yoluna, kimyasal özelliklerine ve etkilediği biyolojik sistemlere göre sınırlandırılabilir. Daha güvenilir ve geniş kullanım alanına sahip sınıflandırma sistemi ise Anatomical Therapeutic Chemical Classification Systemdir.

<span class="mw-page-title-main">Epilepsi</span> beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluk

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

Kemoterapi, "ilaçla (Sitotoksik) tedavi" anlamına gelmekle birlikte, daha çok kanser hücrelerini etkileyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedavi için kullanılan terimdir. Bunun için kullanılan ilaçlara "antikanser" ilaçlar da denmektedir. Kemoterapi tedavisinde tek başına "antikanser" ilaçlar veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Diyaliz</span>

Böbrek diyalizi böbrekleri artık bu işlevleri doğal olarak yapamayan kişilerde fazla su, çözünen maddeler ve toksinlerin kandan uzaklaştırılması işlemidir. İlk başarılı diyaliz 1943 yılında gerçekleştirilmiştir.

Kolloid, gerçek çözelti ile heterojen karışımlar arasında yer alan ara karışımların adıdır. Burada dağılan fazın tanecik boyutu, yaklaşık 1-1000 nm dolayındadır. 1861'de İskoçyalı bilim insanı Thomas Graham, değişik maddelerin parşömen zarından geçişlerini incelemiş ve bunlardan bazılarının hızlı, bazılarının yavaş hareket ettiklerini gözlemlemiştir. Örneğin albümin, jelatin, arap zamkı gibi maddeler yavaş hareket ederken, şeker, potasyum hidroksit, sodyum klorür gibi maddelerin zardan çok hızlı geçtiklerini tespit etmiştir. Buna göre Graham, çözünmüş maddeleri zardan geçişlerine göre kristaloidler ve kolloidler olarak ikiye ayırmıştır. Kolloidler, büyük moleküllü oldukları için zardan geçememiştir. Sonunda nişasta, jelatin gibi maddeler zamk ile aynı özellikleri gösterdiği için Yunancada zamk anlamına gelen kola kelimesinden türeyen kolloid sözcüğü ile adlandırılmıştır. Ancak bilimsel gelişmeler sonucunda Graham'ın kolloid olarak nitelendirdiği protein gibi maddeleri kristallendirmek ve kristaloid olarak nitelendirdiği kükürdün kolloidal çözeltisini hazırlamak mümkün olmuştur ve bu nedenle Graham'ın bu sınıflandırması önemini yitirmiştir.

Akut pankreatit, üst abdominal ağrı ve yükselmiş pankreas enzimleriyle karakterize enflamatuvar bir rahatsızlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Uygulama yolu</span> bir ilaç, sıvı, zehir veya başka bir maddenin vücuda alınma yolu

Farmakoloji ve toksikolojide uygulama yolu, bir ilacın, sıvının, zehrin veya başka bir maddenin vücuda alınma yoludur.

<span class="mw-page-title-main">Şırınga</span> vücuda ilaç vermek için kullanılan, ucu iğneli küçük pompa

Şırınga, bir tüp, tüpün içerisinde hareket eden bir piston ve ince bir ağızlıktan meydana gelen, gaz ve sıvıları vakumla içine emerek ince bir hat halinde püskürten cihaz. Ucuna iğne takılmış şırınga kısaca iğne olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Enjeksiyon</span> Vücutta damar, doku, kanal veya boşluk içine enjektör aracılığıyla sıvı veya ilaç verme, zerk etme

Enjeksiyon veya iğne yapma, vücutta damar, doku, kanal veya boşluk içine genellikle enjektör ve şırınga aracılığıyla sıvı veya ilaç verme işlemidir. Sindirim sistemi yolu dışında, parenteral yolla uygulanır. Hastane ve evde uygulanabilir.

Kristalleşme, bir eriyikten ya da nadiren direkt olarak bir gazdan, çökeltme yoluyla katı kristal yaratma sürecidir. Kristalleşme ayrıca, bir saf katı kristal fazının ortaya çıktığı büyük miktarda erimiş madde transferini içeren bir kimyasal katı-sıvı ayırma tekniğidir. Kimya mühendisliğinde kristalleşme bir kristalizör olarak ortaya çıkar. Kristalleşme bu nedenle kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile karşılaştırılınca, bir çözücü içindeki çözünen maddenin çözünebilirlik koşullarının değişmesiyle elde edilen bir çökelti görünüşündedir (durumundadır).

Dozaj formları, belirli bir konfigürasyonda belirli bir aktif bileşen ve aktif olmayan bileşenlerin belirli bir karışımı ile kullanım için pazarlandıkları formdaki farmasötik ilaç ürünleridir ve belirli bir doza paylaştırılır. Örneğin, iki ürün her ikisi de amoksisilin olabilir, ancak biri 500 mg kapsül içinde ve diğeri 250 mg çiğnenebilir tablet içindedir. Birim doz terimi, bazen FDA'nın birim doz "paketleme" veya "dağıtma" olarak ayırt etmesine rağmen, tekrar kullanılamayan ambalajlamayı da içerebilir. Bağlama göre, çoklu (birim) doz, birlikte paketlenmiş farklı ilaç ürünlerine veya birden fazla ilaç ve/veya doz içeren tek bir ilaç ürününe atıfta bulunabilir. Dozaj formu terimi, bazen sadece bir ilaç ürününün oluşturucu ilaç maddesinin/maddelerinin ve bunların içerdiği herhangi bir karışımın farmasötik formülasyonuna atıfta bulunabilir, bunun ötesinde hususlar göz önüne alınmaz. Biraz belirsiz sınırları ve bu terimlerle ve farmasötik endüstrisindeki bazı değişkenleri ve nitelikleri tanımlamaması nedeniyle, bir başkasının terimin kullanımına aşina olmayan biriyle görüşürken dikkatli olunması tavsiye edilir.

<span class="mw-page-title-main">Ayırma işlemi</span> kimyasal madde karışımını iki veya daha fazla ürüne dönüştürmek için kullanılan yöntem

Ayırma işlemi, bir kimyasal madde karışımını en az iki veya daha fazla ürüne dönüştürmek için kullanılan yönteme verilen addır. Ayırma işlemi sonucunda oluşan ürünlerden en az biri, kaynaktaki bileşenlerden en az biri ya da birden fazlası bakımından zenginleşir. Bazı durumlarda karışımlar bir ayırma işlemiyle neredeyse tamamen saf iki bileşene ayırabilir. Karışımın bileşenleri arasındaki fiziksel veya kimyasal farklarından yararlanılarak ayırma gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Karın boşluğu</span> diafram kasının üst kısmında göğüs kafesi altında bulunan bölge

Karın boşluğu, insanlarda ve diğer birçok hayvanda çok sayıda organ içeren büyük bir vücut boşluğudur. Abdominopelvik boşluğun bir parçası olan karın boşluğu, torasik boşluğun altında ve pelvik boşluğun üzerinde bulunur.

Tıbbi anlamda 'komplikasyon' terimi, bir rahatsızlığın, hastalığın veya tıbbi tedavi işleminin ön görülebilen istenmeyen etkileridir. Komplikasyonlar bir hastalığın gidişatını kötü yönde etkiler. Komplikasyonlar mevcut hastalığın ağırlaşması veya diğer organ sistemlerini etkileyen yeni şikayet ve bulguların ortaya çıkması olarak görülebilir. Altta yatan hastalıkla birlikte komplikasyonlar yeni hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilirler. Ayrıca uygulanan tedavilere de bağlı komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">İntramüsküler enjeksiyon</span> Kas içine tıbbi enjeksiyon

İntramüsküler enjeksiyon veya Kas içi enjeksiyon, herhangi bir sıvının vücuda kas üzerinden enjeksiyonudur. Tıp ve sağlıkta ilaçların parenteral uygulanmasına yönelik çeşitli yöntemlerden biridir. Kas içi enjeksiyon özellikle İntradermal enjeksiyon yani deri içi enjeksiyona oranla kan damarlarının daha büyük ve daha fazla sayıda olması ve daha hızlı emilim sağlaması nedeniyle tercih edilebilmektedir.

Furosemid, kalp yetmezliği, karaciğer skarlaşması veya böbrek hastalığına bağlı sıvı birikimini tedavi etmek için kullanılan bir kıvrım diüretiği ilacıdır. Yüksek tansiyon tedavisinde de kullanılabilir. Damar içine enjeksiyon yoluyla veya ağızdan alınabilir. Ağızdan alındığında tipik olarak bir saat içinde, intravenöz olarak ise beş dakika içinde etki etmeye başlar.