Gen, bir kalıtım birimidir. Bir DNA'nın belirli bir kısmını oluşturan nükleotid dizisidir. Popüler ve gayriresmî kullanımda gen sözcüğü, "ebeveynden çocuklarına geçen belirli bir karakteristiği taşıyan biyolojik birim" anlamında kullanılır. Kromozomun kesitleri olan genler birbirinden çok farklı işlevlerde ve büyüklüklerde (uzunluklarda) olabilirler. Genlerin büyüklükleri ve işlevleri her zaman doğru orantılı değildir.
Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.
Şeriat, Kur'an âyetleri ile Muhammed'in söz ve fiillerinden oluşan naslardan alimler sınıfının (Fukaha) çıkarımları (istinbat) ile oluşturulan dinî kanunlar toplamıdır. İslam'da ibadetler, muameleler ve cezalarla ilgili tüm kavram ve kuralları kapsar. Tarihsel seyir içerisinde kanun ve kuralların teorik (usul) ve pratik uygulama (füru/fetva) çalışmaları ile ilgilenen ve isimleri öne çıkan kişiler adına belirli toplum ve devlet yönetimlerinin de tercihlerini yansıtan fıkıh mezhepleri ortaya çıkmış, ancak şeriat hiçbir zaman tek başına geçerli bir hukuk sistemi olmamış, Ömer veya Emevilerden itibaren "örfi hukuk" ile birlikte kullanılmıştır. Şeriat’ın "insanlar arası ilişkiler bölümü” 1850’lerden itibaren “İslam hukuku” olarak yeni bir isimle sunulmaya başlanır. İslam hukukunda yer yer modern hukukla benzer argümanlar kullanılmasına rağmen aralarında bir takım temel farklar vardır. İslam'da hukuki argümantasyon olarak -insanların birbirlerinin maddi ve manevi alanlarına girmelerini yasaklayan- hak ve -üst makamın alt grup insanlara dengeli davranmasını içeren- adalet kavramları ön plana çıkarılır. Buna göre amirler emirleri altında bulunan insanların gözetimi ve onlara karşı adaletli olmakla, yönetilenler ise onlara itaatle yükümlüdürler. Adaletten sapan amire itaat edilip edilmeyeceği tartışmalıdır. Ayrıca bu anlayışta insanlar Allah'ın kulları (İbadullah) olmakta, şeriat onlara karşı adaletli davranmayı gerektirse bile eşit davranmayı gerektirmemektedir. Şeriat ile modern hukuk arasındaki farklardan belki de en önemlisi, insanların eşit ve özgür bireyler oldukları temelinde geliştirilen modern hukuktaki insan hakları kavramına karşılık, şeriat anlayışında bireysel özgürlük kavramı bulunmamasıdır. Dinî edebiyat ve söylemlerde sıkça kullanılan özgür irade kavramı günlük yaşam tarzını seçebilmesinde değil, kader karşısında insanın uhrevi sorumluluğu bağlamındaki felsefi tartışmalarda görülür. Kur'an'da 30 ayette tekrarlanan ve İslamcılığın temel motivasyonlarından birisi olan “şeriatta kötü olarak tanımlanan durumlar için güç kullanımı kişilerin ev, elbise, beden ve ibadet–inanç gibi özel alanlarına girmeyi gerektirse bile bu kişilerin (kul) hakkına tecavüz olarak değerlendirilmez.
Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları kapsayabilir.
Transseksüellik, kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Transseksüellik, kişinin cinsiyet kimliğini belirtir, bu sebeple cinsel yönelim ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bir kişi heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere sahip olabilir.
LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.
Cinsel seçilim veya eşeysel seçilim, Charles Darwin'in 1859 tarihli kitabı Türlerin Kökeni'nde açıkladığı kavramdır. Doğal seçilimin temel dayanaklarından biri olarak kabul edilen cinsel seçilim yaşam erkek bireyler arasında yaşanan dişiye sahip olma savaşından ileri gelmektedir. Charles Darwin'e göre cinsel seçilim: ...hayatta kalma çabasına bağlı değil, fakat erkekler arasında dişilerini baştan çıkarma çabasına bağlıdır, sonuç da başarısız olan rakibin ölümü değildir; ancak daha az veya hiç yavru olmamasıdır. ...herhangi hayvanın dişi ve erkeği ortak genel alışkanlıklara sahipse.. ancak yapı, renk veya desenleri açısından farklılıklar gösteriyorsa, bu tip farklılıklara genel anlamda cinsel seçilim neden olmuş olur.
Baskın veya dominantlık, genetikte bir genin karşılıklı lokuslar üzerinde bulunan alellerinden hangisinin canlının karakterini (fenotipini) belirleyeceğini gösteren ilişki.
Kadına yönelik şiddet, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır.
Erkek Fatma, maskülen veya erkeksi olarak varsayılan davranış ve aktivitelerde bulunan kız anlamında kullanılır. Ortak özellikleri olarak erkeksi kıyafet giyen, doğası gereği fiziksel olan ve bazı kültürlerde kadınsı olmadığı veya erkeklerin alanı olarak kabul edilen oyun ve etkinliklere katılmayı içerir. Türk Dil Kurumu, tabiri kısaca "erkek gibi davranışları olan kadın" şeklinde tanımlar.
Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.
Kazakistan'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüel (LGBT) hakları sınırlıdır. Kazakistan'daki LGBT kişiler, LGBT üyesi olmayanların yaşamadığı yasal durumlar, sosyal zorluklar ve ayrımcılıkla karşı karşıyadırlar. Hem erkek hem de kadınların eşcinsel ilişkileri Kazakistan'da yasaldır, ancak aynı cinsiyetten çiftler ve aynı cinsiyetten çiftler tarafından yönetilen aileler için yasal korumalar geçerli değildir.
Boi, bir kişinin cinsiyet kimliği için söylenen LGBT ve butch ve femme topluluklarındaki argo kelimedir. Bazı lezbiyen topluluklarında, artan çeşitli cinsiyet ifadelerinin kabul görmesi yanı sıra, insanların kendilerini bir boi olarak tanımlamalarına izin veriyor. Boi terimi, birbirini dışlamayan birkaç cinsel yönelimi belirtmek için kullanılabilir:
- Erkeksi bir lezbiyen.
- BDSM topluluğunda itaatkâr bir butch.
- Genç bir trans erkek veya cinsiyet değişiminin ilk aşamalarında olan bir trans erkek.
- Kadınsı özelliklere sahip olabilecek daha genç biseksüel veya gey kişi. Bu terim, heteroseksüel veya heteronormatif kimliklerden ayırt etmek isteyen herkes tarafından da kullanılabilir.
Cinsiyet bükücü, cinsiyetlerden beklenen rolleri büken kişidir. Cinsiyet bükme kimi zaman toplumsal aktivizm olarak görülür. Homofobi, transfobi, kadın düşmanlığı ve erkek düşmanlığına karşı çıkış olarak okunabilir. Kimi cinsiyet bükücüler doğumda kendilerine atanan cinsiyeti kabul ederler ancak onun gerektiği rollere bürünmeyi reddederler. Bu isyan androginos giysiler, tavırlar ve alışılagelmedik cinsiyet rolleri içerebilir. Kimi cinsiyet bükücüler kendilerini trans veya non-binary olarak tanımlayabilir. Akademik teorisyenlere göre bu kişiler "geleceğin bedenini inşa" faaliyeti de güdüyorlar.
Nádleehi, Diné (Navaho) kültüründe, kadınsı bir erkek veya "kadınsı bir doğaya sahip" erkek kişidir. Bununla birlikte, nádleehi'nin toplumsal cinsiyet rolü de değişkendir ve ikili cinsiyetler ile tanımlanamaz. Bazı Diné insanları cinsiyet spektrumunda dört genel bireyi tanır: kadınsı kadınlar, erkeksi kadınlar, kadınsı erkekler ve erkeksi erkekler. Nádleehí, toplumsal cinsiyetini günden güne farklı bir şekilde veya yaşamları boyunca farklı dönemlerde, topluluktaki rolleri ve geleneksel olarak kadınlar veya erkekler tarafından düzenlenen törenleri yerine getirerek ifade edebilir. Bazen, bazıları yalnızca cinsiyet spektrumunun ortalarına yakın olan kişiler tarafından tutulabilecek pozisyonlara sahip olabilir. Çağdaş nádleehí modern, kızıldericilik iki ruhlu veya LGBT topluluklarına katılabilir veya katılmayabilir. Toplulukları tarafından nádleehí olarak tanınan dikkate değer kişiler, geleneksel dokumacı ve tören şarkıcısı Hosteen Klah (1867–1937) ve Haziran 2001'de 16 yaşında öldürülen Fred Martinez'dir.
Tumtum Yahudi Haham edebiyatında geçen bir terimdir. Genellikle cinsel organları kapalı veya "gizli" olduğu veya başka şekilde tanınamayacağı için cinsiyeti bilinemeyen kişilere söylenir. Sıklıkla bir arada gruplandırılsalar da, tumtumun hem erkek hem de kadın cinsel organına sahip olan androginos'lardan (אנדרוגינוס) farklı bazı halaha grupları vardır. Tumtum Kutsal Yazılarda görünmese de, diğer literatürde görünmektedir. Kabalist Elliot Kukla, "Tumtum Mishna'da 17 kez, Tosefta'da 23 kez; Babil Talmudunda 119 kez; Kudüs Talmudunda 22 kez ve midrash, yorum ve halahada yüzlerce kez ortaya çıkıyor."
Erkeğe yönelik şiddet, erkeklere veya oğlanlara karşı işlenen şiddettir. Erkekler hem şiddetin mağduru hem de failleri olarak sık sık görülmektedir. Erkeklere yönelik cinsel şiddet, çoğu toplumda kadınlara yönelik olandan farklı muamele görmekte ve uluslararası hukuk tarafından büyük ölçüde tanınmamaktadır. Erkeklere yönelik şiddet hem erkekler hem de kadınlar tarafından gerçekleştirilirken, ABD Adalet İstatistikleri Bürosu verilerine göre erkeklerin erkekleri öldürdüğü cinayetler, toplam cinayetlerin %65,3'ünü oluşturmaktadır.
Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.
Feminist sanat hareketi, feministler tarafından, kadınların yaşam ve deneyimlerini yansıtan sanat eserleri üretmenin yanı sıra; çağdaş sanat üretimi ve algısının temelini değiştirmek için uluslararası düzeyde gerçekleştirilen çalışmaları ifade eder. Sanat tarihi ve pratiği içinde kadınlara daha fazla görünürlük kazandırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda feminist hareketin iç düşüncelerini ve amaçlarını görselleştirerek sanat yoluyla herkese gösterme ve anlam verme amacıyla icra edilmektedir. Hareket, sanat dünyasının ana akım anlatısını baltalamaya devam edenlerin rolünü oluşturmasını sağlar.
Faʻafafine, kendilerini Samoa, Amerikan Samoası ve Samoa diasporasında üçüncü bir cinsiyete sahip veya ikili olmayan bir role sahip olarak tanımlayan kişilerdir. Geleneksel Samoa toplumunda tanınan bir cinsiyet kimliği / cinsiyet rolü olarak Samoa kültüründe önemli bir yeri olan faʻafafine doğumda erkek olarak atanmakla beraberCinsiyet ataması, Polinezya'ya özgü bir şekilde hem eril hem de dişil cinsiyet özelliklerini sergiler. Tavırları, belirgin şekilde kadınsı tavırlardan geleneksel erkeksi tavırlara kadar geniş bir yelpazede uzanır.