İçeriğe atla

İnterlökin 10

İnterlökin 10 proteininin kristal yapısı.

İnterlökin 10 (IL-10), anti-inflamatuar sitokindir. Aynı zamanda insan sitokin sentez inhibitör faktörü (SSIF) olarak da bilinir. Mikrop kaynaklı antijenlere karşı oluşan immun cevabı negatif yönde düzenlemektedir.[1]

Homodimerik bir sitokin olan IL-10, heterodimerik bir reseptöre bağlanır.[2] IL-10 bağlandıktan sonra STAT3 aracılığı ile bir sinyal yolağını tetikler. Bu yolak ise Jak1 ve Tyk2 aracılığı ile düzenlenmektedir.[3]

IL-10 genel olarak immunsupresif işlevlere sahiptir. Yardımcı T hücreleri 2 (Th2) tarafından sentezlenmektedir ve yardımcı T hücreleri 1 (Th1) tarafından sentezlenen bazı sitokinleri inhibe etmektedir.[4] SSIF ismini de bu işlevinden dolayı almıştır. Genel olarak pro-inflamatuar mediatörler olan TNF-α, IL-1β, IL-6, IL-8, G-CSF ve GM-CSF sentezlerini inhibe etmektedir.

Hastalıklardaki Rolü

Enfeksiyon sırasında, IL-10 inflamasyonu sınırlamak ve dokulara olan hasarı azaltmak için üretilmektedir.[5] IL-10 üretimindeki kusurlar bağışıklık sistem hastalıklarına, otoimmun kaynaklı doku hasarına ve hatta ölüme sebep olabilmektedir. Diğer taraftan aşırı IL-10 üretimi vücudun patojenlere karşı korunmasında sıkıntı çıkarmaktadır.[5][6][7]

Epstein Barr Virus ve M. Tuberculosis gibi bazı patojenlerin, bağışıklık sisteminden kaçmak için IL-10 üretimini uyardığı bazı çalışmalarda gösterilmiştir.[8][9]

IL-10 eksikliğinin farelerde COX enzimi aktivasyonu araclığı ile damar endotel ve kardiak işlev bozukluğuna yol açtığı da başka bir çalışmada gösterilmiştir.[10]

IL-10 sentezinin vücudun periferal inflamasyonunda önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Buna ek olarak izole edilmiş mikrogliya ve astrosit hücrelerinde gecikmeli bir tarzda IL-10 üretimi gösterilmiştir. Bu sinir sistemi savunma hücrelerindeki IL-10 üretimi gecikmeli tarzda üretimi inflamatuvar sitokinlere cevap olarak gerçekleştiği bildirilmiştir.[11]

Kaynakça

  1. ^ Neumann, Christian; Scheffold, Alexander; Rutz, Sascha (2019). "Functions and regulation of T cell-derived interleukin-10". Seminars in Immunology (İngilizce). 44: 101344. doi:10.1016/j.smim.2019.101344. 5 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2021. 
  2. ^ Ho, A S; Liu, Y; Khan, T A; Hsu, D H; Bazan, J F; Moore, K W (1 Aralık 1993). "A receptor for interleukin 10 is related to interferon receptors". Proceedings of the National Academy of Sciences (İngilizce). 90 (23): 11267-11271. doi:10.1073/pnas.90.23.11267. ISSN 0027-8424. PMC 47963 $2. PMID 8248239. 
  3. ^ Ho, A S; Wei, S H; Mui, A L; Miyajima, A; Moore, K W (1995). "Functional regions of the mouse interleukin-10 receptor cytoplasmic domain". Molecular and Cellular Biology (İngilizce). 15 (9): 5043-5053. doi:10.1128/MCB.15.9.5043. ISSN 0270-7306. PMC 230751 $2. PMID 7544437. []
  4. ^ Fiorentino, D F; Bond, M W; Mosmann, T R (1 Aralık 1989). "Two types of mouse T helper cell. IV. Th2 clones secrete a factor that inhibits cytokine production by Th1 clones". Journal of Experimental Medicine (İngilizce). 170 (6): 2081-2095. doi:10.1084/jem.170.6.2081. ISSN 0022-1007. PMC 2189521 $2. PMID 2531194. 10 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2021. 
  5. ^ a b Couper, Kevin N.; Blount, Daniel G.; Riley, Eleanor M. (1 Mayıs 2008). "IL-10: The Master Regulator of Immunity to Infection". The Journal of Immunology (İngilizce). 180 (9): 5771-5777. doi:10.4049/jimmunol.180.9.5771. ISSN 0022-1767. 
  6. ^ Moore, Kevin W.; de Waal Malefyt, Rene; Coffman, Robert L.; O'Garra, Anne (2001). "I NTERLEUKIN -10 AND THE I NTERLEUKIN -10 R ECEPTOR". Annual Review of Immunology (İngilizce). 19 (1): 683-765. doi:10.1146/annurev.immunol.19.1.683. ISSN 0732-0582. 10 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2021. 
  7. ^ Saraiva, Margarida; O'Garra, Anne (2010). "The regulation of IL-10 production by immune cells". Nature Reviews Immunology (İngilizce). 10 (3): 170-181. doi:10.1038/nri2711. ISSN 1474-1733. 21 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2021. 
  8. ^ Newton, S. M.; Smith, R. J.; Wilkinson, K. A.; Nicol, M. P.; Garton, N. J.; Staples, K. J.; Stewart, G. R.; Wain, J. R.; Martineau, A. R.; Fandrich, S.; Smallie, T. (17 Ekim 2006). "A deletion defining a common Asian lineage of Mycobacterium tuberculosis associates with immune subversion". Proceedings of the National Academy of Sciences (İngilizce). 103 (42): 15594-15598. doi:10.1073/pnas.0604283103. ISSN 0027-8424. PMC 1622867 $2. PMID 17028173. 
  9. ^ Moore, K.; Vieira, P; Fiorentino, D.; Trounstine, M.; Khan, T.; Mosmann, T. (8 Haziran 1990). "Homology of cytokine synthesis inhibitory factor (IL-10) to the Epstein-Barr virus gene BCRFI". Science (İngilizce). 248 (4960): 1230-1234. doi:10.1126/science.2161559. ISSN 0036-8075. 
  10. ^ "Interleukin 10 knockout frail mice develop cardiac and vascular dysfunction with increased age". Experimental Gerontology (İngilizce). 48 (2): 128-135. 1 Şubat 2013. doi:10.1016/j.exger.2012.11.001. ISSN 0531-5565. PMC 3744178 $2. PMID 23159957. 10 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2021. 
  11. ^ Bsibsi, Malika; Persoon-Deen, Carla; Verwer, Ronald W.H.; Meeuwsen, Sonja; Ravid, Rivka; Van Noort, Johannes M. (2006). "Toll-like receptor 3 on adult human astrocytes triggers production of neuroprotective mediators". Glia (İngilizce). 53 (7): 688-695. doi:10.1002/glia.20328. ISSN 0894-1491. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bağışıklık sistemi</span> canlılarda hastalıklara karşı koruma sağlayan biyolojik savunma sistemi bütünü

Bağışıklık sistemi, bir canlıdaki hastalıklara karşı koruma yapan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden işleyişlerin toplamıdır. Sistem, canlı vücudunda geniş bir çeşitlilikte, virüslerden parazitik solucanlara, vücuda giren veya vücutla temasta bulunan her yabancı maddeye kadar tarama yapar ve onları, canlının sağlıklı vücut hücrelerinden ve dokularından ayırt eder. Bağışıklık sistemi, çok benzer özellikteki maddeleri bile birbirinden ayırabilir, örneğin; bir amino asidi farklı olan proteinleri bile birbirinden ayırabilecek özelliğe sahiptir. Bu ayrım, patojenlerin konak canlıdaki savunma sistemine rağmen enfeksiyon yapmaları için yeni yollar bulmalarına, bazı uyumlar sağlamalarına neden olacak kadar karmaşıktır. Bu mücadelede hayatta kalmak için patojenleri tanıyan ve onları etkisizleştiren bazı mekanizmalar gelişmiştir. Doğadaki tüm canlılar kendilerinden olmayan doku, hücre ve moleküllere karşı savunma sistemlerine sahiptirler. Hatta bakteriler gibi basit tek hücreli canlılarda da onları viral enfeksiyonlara karşı koruyan enzim sistemleri bulunur. Yüksek canlılardaysa çok daha karmaşık bir bağışıklık sistemi vardır. Omurgalılarda bağışıklık sistemi özel işlevlere sahip çok sayıda farklı hücre ve molekül içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sitokin</span> hücre sinyalizasyonunda önemli olan küçük proteinlerin (~5-20 kDa) geniş ve gevşek kategorisi

Sitokin, hayvan ve bitki hücrelerince üretilen, hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan protein ve peptidlerin bir grubudur. Hücre yüzeyi sitokin reseptörleri aracılığıyla görevlerini yapar. Yangı (enflamasyon) ve bağışıklık reaksiyonlarında, aktif lenfositler, makrofajlar, endotel, epitel ve konnektif dokular tarafından oluşturulurlar. Salınımları geçicidir. Sitokinler, hücrelerdeki reseptörlere bağlanarak hücre çoğalmasını uyarırlar.

<span class="mw-page-title-main">Dopamin</span> Hem hormon hem de nörotransmitter olarak işlev gören organik kimyasal

Dopamin, hücrelerde ve canlılarda önemli rol oynayan nöromodülatör bir moleküldür. Çoğu hayvanda ve bazı bitkilerde sentezlenir. Katekolamin ve feniletilamin familyasından olan bir organik bileşiktir. Beyin ve böbreklerde sentezlenen L-DOPA molekülünden bir adet karboksil grubunun çıkarılmasıyla sentezlenen bir amindir. Dopamin, merkezi sinir sisteminde nörotransmiter olarak görev yapar. Nörotransmitterler beynin belirli bölgelerinde sentezlenir, ancak sistemsel olarak birçok bölgeyi etkilerler. Beyin, biri ödül sisteminde önemli bir rol oynayan birkaç farklı dopamin yolağı içerir. Hafıza, hareket, motivasyon, ruh hali ve dikkat süresi dahil olmak üzere birçok vücut fonksiyonunda rol oynar. Genellikle yapılması durumunda sonucunda ödül beklenen eylemler ve aktiviteler, beyindeki dopamin seviyesini artırır. Birçok bağımlılık yapan ilaç dopamin seviyelerini arttırarak çalışır.

<i>Legionella</i>

Legionella, lejyoner hastalığına sebep olan bakterilerin yer aldığı bakteri cinsidir. Legionellaceae familyası sadece Legionella cinsinden ibarettir ve bu cinse ait bugüne kadar bildirilmiş 62 tür bulunmaktadır. En iyi bilinen türü olan Legionella pneumophila, gram negatif, kokobasil formunda, optimum üreme sıcaklığı 20-42 °C olan bir bakteridir. Ribozomal RNA analizi çalışmaları Legionellaceae familyasının Gamma Proteobacteria şubesine dahil olduğunu göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Placozoa</span> hayvan şubesi

Placozoa, Radiata altâlemine bağlı bir hayvan şubesidir.

İmmünoterapi veya biyolojik terapi, bağışıklık sistemini aktive ederek veya baskılayarak hastalığın tedavi edilmesidir. Bir immün yanıtı ortaya çıkarmak veya güçlendirmek için tasarlanan immünoterapiler aktivasyon immünoterapileri olarak sınıflandırılırken, azaltan veya baskılayan immünoterapiler baskılama immünoterapileri olarak sınıflandırılır. İmmünoterapi, çeşitli kanser türlerini tedavi etme potansiyeli açısından ön araştırma aşamasındadır.

Optogenetik, ışık sayesinde ve genetik yardımla beyin hücrelerini araştıran yeni gelişmekte olan bir bilim dalı.

<span class="mw-page-title-main">Toynaklılar</span> memeli kladı

Toynaklılar, memelilerin Ferungulata grubundan, pençelerini toynak biçiminde geliştirmiş bir memeli üst takımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hastalık davranışları</span>

Hastalık davranışları, bir hastalığın seyri sırasında hastalığın neden olduğu değişikliklere uyum sağlamak için koordineli adaptasyon davranışlarıdır. Genellikle ateşin eşlik ettiği hayatta kalmaya yardım eden davranışlardır. Hastalık davranışları arasında bitkinlik, depresyon, endişe, iştah kaybı, uykusuzluk, hiperaljezi, bakımsızlık ve dikkat dağınıklığı gibi tepkiler vardır. Hastalık davranışları, hastalıkla başa çıkmada organizmanın önceliklerini yeniden düzenleyen bir motivasyon durumudur. Bu görüş depresyonun nedenini anlamayla ve kanserde oluşan ağrının bazı yönleri ile alakalı olarak öne sürülmüştür.

CD14, bir insan genidir.

<span class="mw-page-title-main">Tümör nekroz faktörü alfa</span>

Tümör nekroz faktörü ; sistemik inflamasyonda yer alan bir hücre sinyal proteinidir (sitokindir) ve akut faz reaksiyonunu oluşturan sitokinlerden biridir. CD4+ lenfositler, NK hücreleri, nötrofiller, mast hücreleri, eozinofiller ve nöronlar gibi diğer birçok hücre tipi tarafından üretilebilmesine karşın, esas olarak aktif makrofajlarca üretilir. TNF, homolog bir TNF alanına sahip çeşitli transmembran proteinlerden oluşan TNF süper ailesinin bir üyesidir.

T yardımcı hücresi 17, interlökin 17 (IL-17) üretimi ile tanımlanan pro-enflamatuar yardımcı T hücrelerinin bir alt kümesidir. Bu hücreler Düzenleyici T hücreleriyle (Treg) ilişkilidir ve Th 17'lerin farklılaşmasına neden olan sinyaller, Treg farklılaşmasını inhibe eder. Bununla birlikte Th 17'ler gelişimsel olarak Th1 ve Th2 hücre hatlarından farklıdırlar. Th 17 hücreleri mukozal bariyerlerin korunmasında ve mukozal yüzeylerden patojen atımında önemli bir rol oynar; bu tür koruyucu ve patojenik olmayan Th17 hücrelerine Treg 17 hücreleri denir.

<span class="mw-page-title-main">Purgatoriidae</span> memeli familyası

Purgatoriidae, Purgatorius ve Ursolestes'i içeren bazal bir plesiadapiform familyası. Purgatoriidlerin, plesiadapiformların en eski ve en ilkel üyelerini temsil ettiği ve kendilerinin – ayrıca primatların – ataları olduğu düşünülüyor.

Galanin, memelilerde yüksek oranda korunmuş GAL geni tarafından kodlanan 29 aminoasit uzunluğunda bir nöropeptittir. Merkezi sinir sistemi ve periferik dokular boyunca geniş çapta dağılım göstermektedir. Galanin nöropeptidi, fizyolojik ve patolojik etkilerini G proteine bağlı reseptörlerle etkileşim yoluyla düzenlemektedir. GAL1, GAL2 ve GAL3 olmak üzere galanin reseptörlerinin üç alt tipi mevcuttur. Nöropeptidin reseptörlere bağlanması sonucu, siklik AMP/protein kinaz A yolağının baskılanması ve fosfolipaz C'nin aktivasyonunu içeren çoklu transdüksiyon yollarıyla sinyal gönderilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Plesiadapiformes</span> euarchontan memeli takımı

Plesiadapiformes gerçek primatlarla (Euprimates) ilişkili bir Euarchontan memeli grubudur. Normalde doğrudan bu gruba atanan taksonların hiçbiri hayatta kalmamış olsa da, geriye kalan primatlar bu gruptan evrimleşmiş gibi göründüğü için grubun kelimenin tam anlamıyla neslinin tükenmiş olmadığı görülmektedir. Plesiadapiformes terimi, taç primat olmayan tüm primatlar için hala kullanılabilir, ancak bu kullanım açıkça parafiletiktir. Taç primatlar kladistik olarak verildiğinde, primatlarla eskimiş bir genç sinonim haline gelir. 65 milyon yıl önce yaşamış Purgatorius ve Ursolestes'in bir bazal plesiadapiform olduğuna inanılıyor.

Otoimmün hastalık, bir vücut kısmına anormal bir bağışıklık tepkisinden kaynaklanan bir durumdur. En az 80 otoimmün hastalık türü tanımlanmış olup, bazı kanıtlar 100'den fazla türün olabileceğini düşündürmektedir. Herhangi bir vücut parçası tutulabilir. Semptomlar çeşitlidir ve genellikle hafif ila şiddetli arasında değişen ve geçici olabilen düşük dereceli ateş ve yorgun hissetmeyi içerir.

<span class="mw-page-title-main">Malassezia</span>

Malassezia bir mantar cinsidir. Malasseziales takımının tek familyası olan Malasseziaceae'nin tek cinsidir ve Malasseziomycetes sınıfının tek üyesidir. Malassezia türleri, insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvanın derisinde doğal olarak bulunur. Ara sıra fırsatçı enfeksiyonlarda bazı türler insanlarda hipopigmentasyon veya hiperpigmentasyona neden olabilir. Bu mantarlar için alerji testleri mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">İmmünsüpresif ilaç</span> bağışıklık sistemi aktivitesini engelleyen ilaç

İmmünsupresif ajanlar, immünsupresanlar ve antirejeksiyon ilaçları olarak da bilinen immünsupresif ilaçlar, bağışıklık sisteminin aktivitesini engelleyen veya önleyen ilaçlardır.

İmmünolojide adjuvan, bir aşıya karşı bağışıklık tepkisini artıran veya modüle eden bir maddedir. "Adjuvan" kelimesi Latince adiuvare kelimesinden gelmektedir ve yardım etmek veya yardımcı olmak anlamına gelmektedir. "İmmünolojik bir adjuvan, spesifik aşı antijenleri ile birlikte kullanıldığında antijene özgü bağışıklık tepkilerini hızlandıran, uzatan veya geliştiren herhangi bir madde olarak tanımlanır."

Bir immünojen, konak bir organizmaya maruz kaldığında B hücresi (humoral/antikor) ve/veya T hücresi (hücresel) adaptif bağışıklık tepkileri oluşturan herhangi bir maddedir. Antikor üreten immünojenler antijen olarak adlandırılır. Antikor üreten immünojenler konak antikorları tarafından doğrudan bağlanır ve antijene özgü B hücrelerinin seçici olarak genişlemesine yol açar. T hücreleri oluşturan immünojenler, konak antijen sunan hücreler tarafından işlendikten ve sunulduktan sonra konak T hücreleri tarafından dolaylı olarak bağlanır.