İçeriğe atla

İnsan ekolokasyonu

İnsan ekolokasyonu insanların cisimlerden gelen yankıları hissedip o cisimleri tespit etmesini sağlayan bir kabiliyettir. Kendini ekolokasyonda geliştirmiş insanlar; beyaz baston, ayak sesleri veya ağızla yapılan seslerle ses dalgası yaratarak ve bu dalgaların yakınlardaki cisimlerden yansımasını dinleyerek, o cisimlerin boyut ve yerini saptayabilirler. Bu kabiliyet bazı kör insanlar tarafından akustik yol bulma veya çevrede görselden ziyade işitsel duyularla gezinmelerini sağlamak için kullanılır. Prensipte yarasa, balina gibi hayvanların ekolokasyonuyla aynı mantıkla işlemektedir.

Arka plan

İnsan ekolokasyonu 1950'lerden beri bilinmekte ve çalışılmaktadır.[1] Daha önceden, insan ekolokasyonu "yüzsel görüntü(facial vision)" olarak tanımlanmaktaydı.[2][3][4] İnsan ve hayvan ekolokasyonu en erken 1959 daki bir kitapta incelendi.[5] Ayrıca bakınız White, et al., (1970)[6]

Çalışma biçimi

Görsel ve duyusal algılar, yansıyan dalga ve enerjileri anlama sürecinde birbirine bağlantılıdır. Görme süreci ışık dalgalarının bir kaynaktan çıkıp, çevredeki yüzeylere çarptıktan sonra göze girmesidir. Benzer olarak, duyusal sistemin sürecide ses dalgalarının bir kaynaktan çıkıp, çevredeki cisimlere çarptıktan sonra kulağımıza gelmesidir. İki sitemde çevre hakkında, aldıkları yansıyan enerjinin karmaşık desenleri yorumlayarak, çevre hakkında büyük bilgi elde ederler. Ses sürecindeki yansıyan enerjilere "yankı" denir.

Yankılar ve diğer seslerle, ışıkla birçok açıdan karşılaştırılabilir çevresel bilgi iletebilir.[7] Yankılarla, kör insanlar en uzun beyaz çubuğun bile alanından daha uzak mesafelerdeki cisimler hakkında detaylı bilgi elde etmektedirler. Yankılar cisimlerin dizilişi, çıkıntılar, girintiler, duvarlar, koridorlar, direkler, yükselen çıkıntı ve basamaklar, yayalar, yangın muslukları, park etmiş veya hareket halindeki araçlar, ağaçlar ve diğer bitki örtüleri gibi çevresel özellikleri anlamayı mümkün kılmaktadır. Yankılar cisimlerin yeri, boyutu ve hatta yoğunlukları hakkında detaylı bilgi sunmaktadır. Yer, gözlemleyene olan uzaklık (sağ/sol, öde/arkada gibi), boyut ise yükseklik (kısa/uzun), genişliği (ince/kalın) ve yoğunluk cismin sertliği (hangi malzemeden yapıldığı) olarak tanımlanabilir.

Bu niteliklerin ilişkilerini anlayarak, bir veya birden çok cismin doğası hakkında bilgi algılanabilir. Örneğin, bir cisim uzun ve ince ise direkt olarak tanımlanabilir. Uzun, alt tarafları ince ama üst tarafları kalın ise ağaç olabilir. Uzun ve çok kalın bir cisim bina veya duvar, kısa ve kalınsa kaldırım, yakınlarda kısa ve uzaklaştıkça yükselen bir şeyde merdiven olabilir. Yoğunluğun farkında olma bu bilgilere daha fazla detay ve zenginlik ekleyebilir. Kısa ve sert bir cisim masa, kısa ve seyrek bir cisim çalı veya uzun, kalın ve seyrekse çit olarak belirlenebilir.[8] "Olağanüstü İnsanlar(Extraordinary People)" belgesel serisinde gösterildiği gibi ekolokasyon, açık/kapalı pixel derinliğini hissederek, video oyunu oynamak için kullanılabilmektedir.[9][]

Körlerdeki ekolokasyonun nöral substartları

Ekolatörün yankıyla alaklalı beyin aktivitesi (sol tarafta gösterilmektedir) Aynı yankıları dinleyen görebilen bir insanda hiçbir aktivite yok (sağ tarafta gösterilmektedir)

Bazı kör insanlar ağızlarından çıkardıkları seslerin yansımasını dinleyerek sessiz cisimleri tanımlayabilirler. Ekolokasyon sırasında beynin 'görsel' kısmının işlediği uzmanlar tarafından yakın zamanda kanıtlanmıştır.[10][11] Araştırmacılar ekolokatör dışarıda araba, direk ve ağaç gibi cisimleri tanımaya çalışırken, ekolokatörün çıkardığı sesleri ve geri dönen zayıf yankıları kaydetmek için ekolokatörün kulaklarına küçük mikrofonlar yerleştirdiler. Araştırmacılar daha sonra kaydedilmiş sesleri tekrar oynatırken fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (functional magnetic resonance imaging, fMRI) yöntemiyle ekolokatörün beyin aktivitesini incelediler. Dikkate değer şekilde, kör uzmanlara ekolokasyon kayıtları tekrar dinletilirken, sadece yankılardan cisimleri tanımlamakla kalmayıp ayrıca beynin görebilen insanlarda etkinlik gösteren bölgelerininde (primary visual cortex veya V1) aktif olduğu gözlemlendi. İlginç olarak, yankıların olduğu ses kaydında beynin duyma duyusuna ait bölgelerinde aktivite görülmemekteydi. Kayda değer başka bir bilgi ise, bu deney ekolokasyon kullanmayan, gören insanlar üzerine uygulandığında beyinde yankıya alakalı hiçbir aktivite görülmedi.

Ekolokasyon kullanan önemli bireyler

Ben Underwood

Daniel Kish

Ekolokasyon, körlerle çalışıp, kendisinin "FlashSonar"[12] adını verdiği teknikle onlara tırmanma, dağ bisikleti sürme ve yeni bölgelere güvenli şekilde nasıl gidileceğini öğreten Daniel Kish tarafından kâr amacı gütmeyen bir organizasyonla geliştirilmiştir.[13] Kish 13 aylıkken gözleri kanser sebebiyle alındı(retinal cancer). Diliyle ses çıkartmayı çocukken öğrendi ve şimdi diğer kör insanları ekolokasyon kullanımı (onun deyimi ile "Algısal Hareketlilik(Perceptual Mobility)[14]" hakkında eğitiyor. Beyaz çubuğu kullanmaya karşı çıkıyor, onun özürlü aleti olduğunu ve kendisinin hiç de "özürlü olmadığına" inanıyor. Kish tekniğini ekolokasyon ve beyaz çubukla geliştirmiş.[14]

Kish "Bir insanın hayal gücü eğitimli biri için çok güçlü. Ses ve yankılardan güzellik veya güçlülük veya herneyse hissedilebilir" diyor.[12] Metal ve tahta parmaklıkları birbirinden yankılar sayesinde ayırt edebiliyor. Hatta çok sessiz ortamlarda tahtayı daha çok sıcak ve mat kalitede duyabiliyor.

Ben Underwood

2 yaşında retina kanseri tanısı konuldu, 3 yaşında ise gözleri alındı.[15]

Ekolokasyonu 5 yaşında keşfetti. Diliyle yaptığı ses sayesinde cisimlerin yerlerini belirleyebiliyordu. Bu olay "tıbbın gizemleri(20/20:medical mysteries)".[16] nde açıklandı. Koşabiliyor, basketbol oynayabiliyor, bisiklet sürebiliyor, paten kayabiliyor, langırt oynayabiliyor ve kaykay kayabiliyordu.[17][18] Ben Underwood'un doktoru onun en iyi ekolokatörlerden biri olduğunu iddia ediyordu.

Underwood 19 Ocak 2009 tarihinde, 16 yaşında iken, gözlerinin alınmasına sebep olan kanser sebebiyle öldü.[19]

Tom De Witte

Tom De Witte, 1979'da iki gözünde de bir hastalıkla (bilateral congenital glaucoma) doğdu. De Witte flütçü başarılı olabilirdi ama 2005 yılında müziği bıraktı. 2009 yılında başka problerinde nedeniyle tamamen kör oldu. Ekolokasyon ona Daniel Kish tarafından öğretildi ve basın tarafından "Belçika'nın Batman'i" lakabı verildi.[]

Dr. Lawrence Scadden

Dr. Scadden körlükle ilgili tecrübelerini kaleme aldı.[20] Kör olarak doğmadı ama gözlerini hastalık sebebiyle kaybetti. Çocukken ekolokasyonu trafikde bisiklet sürebilecek kadar iyi öğrendi.(Ailesi hala bir miktar görebildiğini düşünmüştü) Daha sonra yüzsel görme deneylerinde yer aldı (White, et al. 1970). 1998 de Maryland Üniversitesinin, Görsel Nörotoloji Laboratuvarında, yüzsel görme hakkında röportaj verdi. Dr. Scadden ekolokasyonu yorucu bulduğundan, bildiği bölgelerde, bir engel olduğunu bildiği zamanlar hariç, kullanmaması yarasaların bazen ekolokasyon kullanmayı neden bıraktıkları sebebini açıklığa kavuşturmuştur.

Bölgesele bilim birliği(The Regional Alliance of Science), Özürlü öğrenciler için Mühendilik ve Matematik(Engineering and Mathematics for Students with Disabilities (RASEM)) ve Özürlü Öğrenciler için Bilimsel Eğitim(Science Education for Students With Disabilities (SESD)), Ulusal Bilim Öğretmenleri Topluluğu (National Science Teachers Association (NSTA)) Lawrance A. Scadden'ın onuruna Engelli Öğrenciler İçin Yılın Üstün Öğretmen Ödülü'nü yaptılar.

Lucas Murray

Lucas Murray kör doğdu. Ekolokasyon kullanarak etrafındaki eşyaları tanıyan ilk İngiliz olduğuna inanılmaktadır. Daniel Kish tarafından eğitilmiştir.[]

Kevin Warwick

Bir bilim adamı Kevin Warwick beyni ultrasonik titreşimlerle beslemeyi denedi (elektriksel stimülasyon nöral nakil ile(electrical stimulation from a neural implant)). Cisimlere olan mesafeyi daha hesaplı ölçebilme ve küçük hareketleri fark edebilmeyi sağladı.[21]

Juan Ruiz

Juan Ruiz Stan Lee's Superhumans'ın "Electro Man" adlı ilk bölümünde keşfedildi. Los Angeles, California'da yaşıyor ve doğuştan beri kör. Bölümde, bisiklet sürebilmesi, park etmiş arabalardan kaçınması ve yakındaki cisimleri tanımlaması izlendi. Ayrıca bir mağaraya girip, büyüklüğünü ve diğer özelliklerini tanımlayabiliyor.[]

Kaynakça

  1. ^ Richard L. Welsh, Bruce B. Blasch, online Foundations of Orientation and Mobility 14 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., American Foundation for the Blind, 1997; which cites S. O. Myers and C. G. E. G. Jones, "Obstable experiments: second report", Teacher for the Blind 46, 47–62, 1958.
  2. ^ Raymond J Corsini, The Dictionary of Psychology, Psychology Press (UK), 1999, ISBN 1-58391-028-X.
  3. ^ M. Supa, M. Cotzin, and K. M. Dallenbach. "Facial Vision" - The Perception of Obstacles by the Blind. The American Journal of Psychology, April 1944.
  4. ^ Cotzin and Dallenbach. "Facial Vision": The Role of Pitch and Loudness in the Location of Obstacles by the Blind. The American Journal of Psychology, October 1950.
  5. ^ Griffin, Donald R., Echos of Bats and Men, Anchor Press, 1959 (Science and Study Series, Seeing With Sound Waves)
  6. ^ White, J. C., Saunders, F. A., Scadden, L., Bach-y-Rita, P., & Collins, C. C. (1970). Seeing with the skin. Perception & Psychophysics, 7, 23-27.
  7. ^ Rosenblum LD, Gordon MS, Jarquin L. (2000). "Echolocating distance by moving and stationary listeners". Ecol. Psychol. 12 (3). ss. 181-206. doi:10.1207/S15326969ECO1203_1. 
  8. ^ Kish D. (1982). Evaluation of an echo-mobility training program for young blind people: Master's Thesis, University of Southern California (Tez). 
  9. ^ Faria P (2012) Faria P (2012). How echo location senses pixels depth variation and allows videogames playing (Tez). 
  10. ^ Thaler L, Arnott SR, Goodale MA. (2011). "Neural correlates of natural human echolocation in early and late blind echolocation experts". PLoS ONE. 6 (5). ss. e20162. Bibcode:2011PLoSO...6E0162T. doi:10.1371/journal.pone.0020162. PMID 21633496. 
  11. ^ Bat Man, Reader's Digest Australia, 2012, s. 192 
  12. ^ a b Kremer, William (12 Eylül 2012). "Human echolocation: Using tongue-clicks to navigate the world". BBC. 13 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2012. 
  13. ^ "World Access for the Blind". 17 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2013. 
  14. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 28 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2013. 
  15. ^ Humans With Amazing Senses 16 Şubat 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. — ABC News.
  16. ^ Moorhead, Joanna (27 Ocak 2007). "Seeing with sound". The Guardian. Londra. 7 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2013. 
  17. ^ "How A Blind Teen 'Sees' With Sound". CBS News. 19 Temmuz 2006. 5 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2013. 
  18. ^ The Boy Who Sees with Sound 10 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. — People magazine
  19. ^ [1] 9 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ben Underwood Website
  20. ^ "Scadden, Lawrence". 6 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2013. 
  21. ^ K.Warwick, B.Hutt, M.Gasson and I.Goodhew,“An attempt to extend human sensory capabilities by means of implant technology”, Proc. IEEE International Conference on Systems, Man and Cybernetics, Hawaii, pp.1663-1668, October 2005

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mekanik</span> kuvvetlere veya yer değiştirmelere maruz kalan fiziksel cisimlerle ilgilenen bilim

Mekanik, fiziğin fiziksel nesnelerin hareketleriyle, özellikle kuvvet, madde ve hareket arasındaki ilişkilerle ilgili alanıdır. Nesnelere uygulanan kuvvetler yer değiştirmeler veya bir nesnenin çevresine göre konumunda değişikliklerle sonuçlanır. Fizik'in bu dalının kökenleri Antik Yunanistan'da Aristoteles ve Arşimet'in yazılarında bulunur.. Erken modern dönem sırasında, Galileo, Kepler ve Newton gibi bilim adamları şimdiki klasik mekaniğin temellerini attılar. Klasik mekanik, duran veya ışık hızından çok daha düşük hızlarla hareket eden cisimlerle ilgili klasik fizikin bir dalıdır. Kuantum aleminde olmayan cisimlerin hareketini ve üzerindeki kuvvetleri inceleyen bilim dalı olarak da tanımlanabilir. Alan bugün kuantum teorisi açısından daha az anlaşılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yarasa</span> Chiroptera takımında sınıflandırılan memeliler

Yarasalar, ön ayakları kanat olarak uyarlanmış ve doğal olarak gerçekten uçabilen Chiroptera takımında sınıflandırılan memelilerdir. Yarasalar, üzerleri zar ve patagium ile kaplı çok uzun ve yayılmış parmaklarıyla kuşlardan daha kolay manevra yaparak uçabilirler. En küçük yaşayan memeli olduğu da iddia edilen yabanarısı yarasası 29 ila 34 mm. boyunda, 15 cm. kanat açıklığına sahip ve 2 ila 2,6 gram ağırlığındadır. En büyük yarasalar da "uçan tilki" adı verilen Pteropus cinsi yarasalardır. Acerodon jubatus türü 1,6 kg ağırlığındadır ve kanat açıklığı 1,7 m'yi bulur.

Neptün ötesi cisim Güneş Sistemi'nde bulunup ortalama yörüngesi Neptün'ün yarı büyük ekseninden daha büyük olan küçük gezegenlerin genel ismidir. Uzayın bu bölümünde kalan Kuiper kuşağı, Oort bulutu ve dağınık disk cisimleri bu kategoridendir.

<span class="mw-page-title-main">Ultrason</span> İnsan işitme aralığının üzerinde frekanslara sahip ses dalgaları

Ultrason, 20 kilohertz'den daha yüksek frekanslara sahip sestir. Bu frekans, sağlıklı genç yetişkinlerde insan işitmesinin yaklaşık üst duyulabilir sınırıdır. Akustik dalgaların fiziksel prensipleri, ultrason dahil olmak üzere herhangi bir frekans aralığına uygulanır. Ultrasonik cihazlar, 20 kHz'den birkaç gigahertz'e kadar frekanslarda çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Braille alfabesi</span>

Braille alfabesi veya Körler alfabesi; 1821 yılında Louis Braille tarafından geliştirilmiş görme engelli insanların okuyup yazması için kullanılan bir alfabe yöntemidir. İki kolon taşıyan dikdörtgen düzen üzerine dizilmiş altı kabartılmış noktadan oluşur. Her iki kolonda üçer nokta bulunur. Noktalardan her biri 64 farklı kombinasyondan birini oluşturması için farklı şekillerde dizilir.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Genel Katalog</span> gök cisimleri kataloğu

Bulutsular ve Yıldız Kümelerinin Yeni Genel Kataloğu, 1888 yılında John Louis Emil Dreyer tarafından derlenen ve derin gökyüzü cisimlerinden oluşan bir astronomi kataloğudur. NGC, gökadalar, yıldız kümeleri ve salma bulutsuları da dahil olmak üzere 7.840 gök cismi içerir. Dreyer NGC'ye, 1895 ve 1908 yıllarında 5.386 gök cismini daha tanımlayan ve Dizin Katalogları olarak bilinen iki ek yayınladı. Bu cisimlerin birçoğu halen NGC veya IC numaralarıyla yaygın bir şekilde bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Carrie Underwood</span> Amerikalı şarkıcı

Carrie Marie Underwood American Idol'ün dördüncü sezon kazanan country müzik şarkıcısıdır. 2005 yılında "Some Hearts" adlı ilk albümü çıkardı. Bu albümden "Inside Your Heaven", "Jesus, Take the Wheel" ve "Before He Cheats" adlı singlelar yayınlandı.

Eşref Armağan doğuştan görme engelli Türk ressamdır. Yaşamı boyunca görmediği nesnelerin maket modellerine parmak uçlarıyla dokunarak onları başarıyla resmedebilmiştir. 'The Colors of Darkness' isimli ödüllü belgesele konu olmuştur. Ayrıca Real Super Humans isimli belgeselde de aynı şekilde kendisinden ayrıntılı bir biçimde bahsedilmektedir. Hiç görmediği nesneleri dokunduktan sonra resmedebilme yeteneği nedeniyle Harvard Üniversitesi nöroloji bilim dalından profesörler kendisinin beyin fonksiyonlarını incelemiş, bunun sonucunda Eşref Armağan'ın bir nesneye dokunduğunda beynindeki görülen cisimlerin algılanması ile ilgili bölümün harekete geçtiğine şahit olmuşlardır. Hakkında ünlü İngiliz bilim dergisi 'New Scientist'te makale yayınlanan Armağan yaşamını Ankara'da kendisi gibi görme engelli eşiyle beraber sürdürmektedir.

Korpus kallozum agenezisi (KKA) ya da nasırsı cisim gelişmezliği ya da yokluğu, nadir görülen bir doğumsal bozukluktur. Korpus kallozum kısmen veya tamamen gelişmemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Balinalar</span> sucul memeli grubu

Balinalar içinde balinaları, yunusları ve muturları barındıran, çift toynaklılar takımında bir infra takımdır. Biyolojik adlarda "balina" için Latince cetus sözcüğü kullanılır, özgün anlamı ise "büyük deniz hayvanı"dır. Latinceye ise Yunancadan geçmiştir. Yunanca κῆτος sözcüğü "balina" ya da "herhangi bir dev balık veya deniz canavarı" anlamındadır.

<span class="mw-page-title-main">Dağınık disk</span>

Dağınık disk veya saçılmış disk, geniş Neptün ötesi cisimler ailesinin bir alt kümesi olarak genel itibarıyla buzlu küçük Güneş Sistemi cismi popülasyonuna sahip olan Güneş Sistemi'ndeki uzak bir çöküntü çemberidir. Dağınık disk cisimleri (SDO'lar-Scatterd Disk Objects) 0,8'e kadar değişen yörünge dışmerkezliklerine, 40°'ye kadar yüksek eğimlere ve 30 astronomik birim (4,5×109 km; 2,8×109 mi) daha büyük günberi mesafelerine sahiptir. Bu aşırı yörüngelerin gaz devleri tarafından kütleçekimsel “saçılmanın” bir sonucu olduğu düşünülmektedir ve bu nesneler Neptün tarafından tedirgin edilmeye devam etmektedir.

George Armitage Miller, bilişsel psikolojinin kurucularından Amerikalı psikolog. Dil psikolojisine ve bilişsel bilimlere yaptığı genel katkılarla da tanınmaktadır. Çevrimiçi kelime bağlantı veritabanı olan, WordNet 'in oluşturulması sürecini yönetmiştir. 20.yüzyılın en önemli psikologlarından birisi olarak kabul edilmektedir.

Yankı belleği duyusal bellek kayıtlarından biridir; işitsel bilgiyi tutmaya özgü duyusal belleğin bir bileşenidir. Seslere yönelik duyusal bellek yalnızca insanların algıladıkları yankı belleğinin bir formudur. İçinde gözlerimizin uyarıları tekrar tekrar tarayabildiği görsel bellekten farklı olarak, işitsel uyarı tekrar tekrar taranamaz. Genel olarak, yankı bellekleri görüntüsel belleklerden biraz daha uzun zaman devreleri olarak depolanır. İşitsel uyarılar, işlenebilmeden ve anlaşılabilmeden önce kulak tarafından teker teker alınır/duyulur. Söz gelimi, radyoyu dinlemek bir dergi okumaktan çok daha farklıdır. Bir dergi tekrar tekrar okunabilirken, bir kişi belirli bir zamanda radyoya yalnızca bir seferlik kulak verebilir. Denilebilir ki yankı belleği bir bekleme tankı kavramı gibidir. Çünkü bir ses, takip eden ses duyulana kadar işlenmez (tutulur) ve ancak ondan sonra anlamlandırılabilir. Bu özel duyusal deponun büyük miktarlarda işitsel bilgiyi depolaması çok kısa bir zaman devresinde olabilmektedir. Bu yankısal ses zihinde yankılanır ve işitsel uyarının verilmesinden sonra çok bir kısa zamanda tekrarlanır (replay). Yankı belleği uyarıyı yalnızca bir dereceye kadar kabaca, primitif yönlerden şifreler, mesela ses perdesi (pitch), bağlantısız beyin bölgelerine yerleşimini belirler.

<span class="mw-page-title-main">Hipster</span>

Hipster, stereotipik olarak soylulaştırılmış mahallelerde bulunan gençlerden oluşan bir altkültürdür. Genel olarak indie ve alternatif müzik ile ilişkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Cis (cinsiyet)</span> cinsiyet kimliği atanmış cinsiyetiyle eşleşen bir kişi

Cis, biyolojik cinsiyeti ile cinsiyet kimliği eşleşen kişileri ifade eder. Mesela, birisi biyolojik olarak kadınsa "cis" kadındır. Bu terim transın zıttıdır.

<span class="mw-page-title-main">Rehber köpek</span>

Rehber köpekler, kör ve görme engelli insanları engellerin etrafından dolaştırmak için eğitilmiş servis köpekleridir. Köpekler çeşitli engelleri aşmak için eğitilebilseler de, kırmızı-yeşil renk körüdürler ve sokak tabelalarını yorumlayamazlar. İnsanlar, hareket eğitimi yoluyla önceden edindiği becerileri kullanarak köpeği yönetir. Kullanıcı, bir yerden diğerine nasıl gideceğini bilmesi gereken bir uçak navigatörüne benzetilebilir ve köpek de kişileri oraya güvenli bir şekilde götüren pilottur.

Dünya çapındaki önemli rehber köpek okullarının bir listesidir.

<i>The Sound Barrier</i>

The Sound Barrier David Lean'in yönettiği 1952 İngiliz yapımı havacılık filmidir. Uçak tasarımcıları ve test pilotlarının ses duvarını aşma girişimleri hakkında kurgusal bir hikâyedir. Bu film, David Lean'in karısı Ann Todd ile birlikte çektiği üçüncü ve son filmiydi, ancak Cineguild'in dağılmasının ardından Alexander Korda'nın London Films‘i için çektiği ilk filmiydi. The Sound Barrier'da Ralph Richardson, Ann Todd ve Nigel Patrick rol alıyor.

<span class="mw-page-title-main">Blind Willie Johnson</span>

Blind Willie Johnson Amerikalı bir gospel blues şarkıcısı, gitarist ve evangelistti. 1927 ve 1930 yılları arasında tamamladığı çığır açan kayıtları -toplamda otuz şarkı- güçlü "göğüs sesi" şarkı söyleme, slide gitar becerileri ve nesiller boyu müzisyenleri etkileyen özgünlüğün bir kombinasyonunu sergiliyor. Johnson'ın plakları iyi satılmış olsa da, bir sokak sanatçısı ve vaiz olarak, yaşamı boyunca çok az serveti oldu. Hayatı kötü bir şekilde belgelendi, ancak zamanla, Samuel Charters gibi müzik tarihçileri Johnson ve beş kayıt seansından daha fazla şey ortaya çıkardı.

<span class="mw-page-title-main">Körgörüş</span>

Kör görüş (blindsight) kortikal olarak kör olan kişilerin, striat korteks veya Brodmann Alanı 17 olarak da bilinen birincil görsel korteksteki lezyonlar nedeniyle bilinçli olarak görmedikleri görsel uyaranlara yanıt verme yeteneğidir. Terim, Lawrence Weiskrantz ve meslektaşları tarafından Brain'in 1974 sayısında yayınlanan bir makalede ortaya atıldı. Kortikal olarak kör bir hastanın ayırt etme kapasitesini inceleyen önceki bir makale 1973'te Nature'da yayınlandı. Tip 1 kör görüş, herhangi bir uyaranın bilinçli farkındalığı olmadan görsel bir uyaranın yönlerini - şansın önemli ölçüde üzerindeki seviyelerde - tahmin etme yeteneğine verilen terimdir. Tip 2 kör görüş, hastalar kör alanlarında bir değişiklik olduğu hissine sahip olduklarını iddia ettiklerinde ortaya çıkar.