İçeriğe atla

İnsan doğası

İnsan doğası insanların doğal olarak sahip oldukları söylenen düşünme, hissetme ve hareket etme biçimleri de dahil olmak üzere temel eğilimleri ve özellikleri ifade eden bir kavramdır. Bu terim genellikle insanlığın özünü veya insan olmanın 'ne anlama geldiğini' belirtmek için kullanılır. Bu kullanımın tartışmalı olduğu kanıtlanmıştır, çünkü böyle bir özün gerçekten var olup olmadığı konusunda bir anlaşmazlık vardır.

İnsan doğası hakkındaki tartışmalar yüzyıllar boyunca felsefe dünyasının odak noktalarından biri olmuş ve sıklıkla gündeme gelmiştir.[1][2][3] Felsefenin ele aldığı perspektif açısından farklılık gösterse de, insan doğasının gelişimi ve değişimi mukayeseli olarak genlerin orantılı etkisi ve çevreyle (social environment) ilişkilidir. İnsanı belirleyen özelliklerin genetikten mi yetiştirme doğrultusunda mı (nature versus nurture) oluştuğu veya geliştiği uzun zamanlar boyunca biyolojide ve genel olarak insanlar arasında bir tartışma konusu olmuştur. İnsanın doğası, doğa bilimleri, sosyal bilimler ve felsefe gibi akademik disiplinlerde de geniş bir rol oynamış ve çeşitli filozoflar tarafından insanın doğasına dair çıkarımlar yapılmıştır.[4][5][6][7]

İnsan doğasına dair çıkarımların ve düşüncelerin, Orta Doğu ve Batı dünyasının diline ve genel olarak felsefesine sağladığı etki bakımından dolayı Antik Yunan felsefesinde başladığı düşünülmektedir.[8] Aristotelesçi teleolojik yaklaşımın hakim olduğu Geç antik çağ ve orta çağda, insan doğasının bireylerden bağımsız ayrı bir kişilik olarak bulunduğu ve bu bağımsız kişiliğin insanı kendisi yani olduğu kişi yaptığı düşünülüyordu.

Kaynakça

  1. ^ Hannon, Elizabeth; Lewens, Tim, (Ed.) (19 Temmuz 2018). Why We Disagree About Human Nature. Oxford Scholarship Online. 1. doi:10.1093/oso/9780198823650.001.0001. ISBN 9780198823650. 
  2. ^ Kronfeldner, Maria; Roughley, Neil; Toepfer, Georg (September 2014). "Recent Work on Human Nature: Beyond Traditional Essences". Philosophy Compass. 9 (9). ss. 642-652. doi:10.1111/phc3.12159Özgürce erişilebilir. hdl:20.500.14018/13031Özgürce erişilebilir. ISSN 1747-9991. 6 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  3. ^ Downes, Stephen M.; Machery, Edouard, (Ed.) (2013). Arguing About Human Nature: Contemporary Debates. Londra: Routledge. ISBN 978-0415894401. 
  4. ^ Ramachandran, V. S. (1996). "What neurological syndromes can tell us about human nature: some lessons from phantom limbs, capgras syndrome, and anosognosia". Cold Spring Harbor Symposia on Quantitative Biology. Cilt 61. ss. 115-134. doi:10.1101/SQB.1996.061.01.015. ISSN 0091-7451. PMID 9246441. 
  5. ^ Blank, Robert H. (2002). "Review of Jean-Pierre Changeux and Paul Ricoeur. 2000. What Makes Us Think? A Neuroscientist and Philosopher Argue about Ethics, Human Nature, and the Brain". The American Journal of Bioethics. 2 (4). ss. 69-70. doi:10.1162/152651602320957718. ISSN 1536-0075. PMID 22494253. 
  6. ^ Fowler, James H.; Schreiber, Darren (7 Kasım 2008). "Biology, politics, and the emerging science of human nature". Science. 322 (5903). ss. 912-914. Bibcode:2008Sci...322..912F. doi:10.1126/science.1158188. ISSN 1095-9203. PMID 18988845. 
  7. ^ Paulson, Steve; Berlin, Heather A.; Miller, Christian B.; Shermer, Michael (2016). "The moral animal: virtue, vice, and human nature". Annals of the New York Academy of Sciences. 1384 (1). ss. 39-56. Bibcode:2016NYASA1384...39P. doi:10.1111/nyas.13067. ISSN 1749-6632. PMID 27248691. 
  8. ^ Gilden, Hilail, ed. 1989. "Progress or Return." In An Introduction to Political Philosophy: Ten Essays by Leo Strauss. Detroit: Wayne State University Press.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kuş</span> kanatlı, iki ayaklı, sıcakkanlı, yumurtlayan ve tüylü omurgalı hayvanlar

Kuş; tüyleri, dişsiz gagaları, yumurtladıkları sert kabuklu yumurtalar yoluyla üreyen, yüksek metabolizma hızına sahip, dört odacıklı kalpleri ve hafif ama güçlü bir iskelet yapısına sahip, Aves sınıfını oluşturan sıcakkanlı omurgalı hayvanlar grubudur. Tüm dünyada yaygın olarak yaşayan kuşların boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ila deve kuşunda 2,75 m arasında değişir. On bin kadar yaşayan kuş türü bulunur ve bunların yarısından fazlasını ötücü kuşlar oluşturur. Kuşların türlere göre farklılık gösteren kanatları vardır ve kanatsız olduğu bilinen tek grup kivi kuşu ve soyları tükenmiş olan moa ile fil kuşudur. Ön ayakların evrimleşerek kanatlara dönüşmesi kuşlara uçma yeteneği sağlamış ancak daha sonra yine evrimin devam etmesiyle penguenler, deve kuşları ve adalarda endemik olan bazı türler uçma yeteneğini kaybetmişlerdir. Kuşların sindirim ve solunum sistemleri de uçma yeteneğine uyum sağlamıştır. Özellikle deniz kuşları ve bazı su kuşları gibi kuşlar ayrıca evrimleşerek yüzme yeteneği de kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan</span> embriyodan yetişkine kadar Homo cinsinin mevcut benzersiz türü olan Homo sapiensin herhangi bir üyesi

İnsan ya da modern insan, primatların en yaygın türüdür. İki ayaklılığı ve yüksek zekâsıyla karakterize edilen büyük insansı maymun olan insan, çeşitli ortamlarda gelişip son derece karmaşık araçlar geliştirmiş, karmaşık toplumsal yapılar ve medeniyetler oluşturmuştur. İnsanlar son derece sosyaldir; tek bir insan, ailelerden ve yaşıt gruplarından şirketlere ve siyasi devletlere kadar iş birliği yapan, farklı ve hatta rekabet eden sosyal grupların çok katmanlı bir ağına ait olma eğilimindedir. Bu nedenle, insanlar arasındaki sosyal etkileşimler, her biri insan toplumunu destekleyen çok çeşitli değerleri, sosyal normları, dilleri ve gelenekleri oluşturmuştur. İnsanlar aynı zamanda son derece meraklıdır: Olguları anlama ve etkileme arzusu, insanlığın bilim, teknoloji, felsefe, mitoloji, din ve diğer bilgi çerçevelerindeki gelişimini motive etmiştir; insanlar aynı zamanda antropoloji, sosyal bilimler, tarih, psikoloji ve tıp gibi alanlar aracılığıyla da kendilerini incelerler.

<i>Homo erectus</i> tarih öncesi insan türü

Homo erectus, en eski kalıntıları 2 milyon yıl öncesine tarihlendirilen, Pleistosen'de yaşamış soyu tükenmiş bir arkaik insan türüdür. Örnekleri Homo (insan) cinsinin ilk tanınabilen üyeleri arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Meta-felsefe</span> felsefenin amacı, sınırları ve yöntemi gibi felsefenin doğasına ilişkin yapılan araştırma

Metafelsefe veya zaman zaman anıldığı bir diğer ismiyle felsefenin felsefesi; felsefenin amacı, sınırları ve yöntemi gibi felsefenin doğasına ilişkin yapılan araştırmadır. Metafelsefede; "felsefe nedir", "felsefe ne için yapılır", "felsefe nasıl yapılmalıdır" gibi soruların yanıtı aranır. Kimi filozoflar metafelsefeyi ayrı bir daldan ziyade, felsefenin doğası gereği onun işleyeşinin bir parçası olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Doğa felsefesi</span> doğa ve fiziksel evrenin modern bilimin gelişmesinden önce baskın olan eski felsefi çalışması

Doğa felsefesi fiziğin, yani doğanın ve fiziksel evrenin felsefi çalışmasıdır. Modern bilimin gelişmesinden önce baskın bir alandı.

Biyolojide adaptasyonun birbiriyle ilişkili üç anlamı vardır. İlk olarak, organizmaları çevrelerine uyduran ve evrimsel uygunluklarını artıran dinamik evrimsel doğal seçilim sürecidir. İkinci olarak, bu süreç sırasında popülasyonun ulaştığı bir durumdur. Üçüncü olarak, her bir organizmada işlevsel bir role sahip olan, doğal seçilim yoluyla korunan ve evrimleşen fenotipik bir özellik veya adaptif bir özelliktir.

Sosyobiyoloji, davranışların sahip olmuş olabileceği evrimsel avantajları göz önüne alarak türlerin sosyal davranışlarını açıklamaya çalışan bilimsel disiplinlerin neo-Darwinci bir sentezidir. Başka bir ifadeyle, sosyal davranışın biyoloji, daha spesifik olarak evrimsel biyoloji temelli olarak ele alındığı disiplinlerarası bir çalışmadır. Sosyobiyolojinin konuları etoloji, antropoloji, evrim, zooloji, arkeoloji, popülasyon genetiği, davranışsal ekoloji, evrimsel psikoloji, felsefe gibi birçok disiplinin konuları arasındadır.

Irk, toplum tarafından genellikle farklı görülen biyolojik, fiziksel ve sosyal niteliklere göre insanların gruplandırılmasıdır. Terim öncelikle ortak bir dil konuşanları ve sonrasında belirli milliyetten insanları anlatmak için kullanılmıştır. On yedinci yüzyıl itibarıyla bu terim fiziksel (fenotipik) özellikleri işaret etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Modern bilim ırk terimini sosyal bir inşa olarak görmektedir. Sosyal inşa bireyin toplum tarafından koyulmuş kurallara dayanan kimliğidir. Her ne kadar kısmen gruplar arasındaki fiziksel benzerliklere bağlı olsa da ırk terimi fiziksel ya da biyolojik bir anlam taşımamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">George Emil Palade</span> Romanyalı biyolog

George Emil Palade, Romanya doğumlu hücre biyoloğu. Şimdiye kadarki "en etkili hücre biyoloğu" olarak tanımlanır. 1974 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü Albert Claude ve Christian de Duve ile birlikte kazanmıştır. Ödül kendisine elektron mikroskobu çalışmalarındaki yenilikleri ve hücre yapısıyla ilgili yaptığı çalışmalar sayesinde hücre biyolojisine getirdiği yenilikler nedeniyle verilmiştir. En önemli keşifleri ilk kez 1955 yılında tanımladığı ribozomlar ve endoplazmik retikulum ile ilgili olanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Frederick Sanger</span>

Frederick Sanger, İngiliz biyokimyager. 1958 ve 1980 yıllarında 2 kez Nobel Kimya Ödülü kazanmıştır. 1958 yılında "proteinlerin, özellikle de insülinin yapısı üzerine çalışmaları için" Nobel Kimya Ödülü kazanmıştır ve bu ödülü aynı kategoride 2 kez kazanan tek kişidir. 1980 yılında da "nükleik asitlerdeki baz dizilerinin belirlenmesiyle ilgili katkıları nedeniyle" Walter Gilbert ile birlikte bu ödülü kazanmıştır. Aynı yıl ayrıca Paul Berg, "nükleik asitlerin, özellikle de rekombinant DNA'nın biyokimyası üzerine temel çalışmaları için" ödülü kazanan diğer isim olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">John Kendrew</span> araştırmacı

Sir John Cowdery Kendrew, İngiliz biyokimyager ve kristalografi araştırmacısı. Max Perutz ile birlikte Cavendish Laboratuvarındaki hem-içeren proteinlerle ilgili çalışmaları nedeniyle 1962 Nobel Kimya Ödülünü almaya layık görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Denisova Mağarası</span>

Denisova Mağarası, Rusya, Sibirya'daki Altay Dağları'nda bulunan bir mağaradır. Mağara büyük paleoarkeolojik ve paleontolojik öneme sahiptir. Denisova insanının kemik parçaları ve yaklaşık GÖ 40.000'e tarihlenen kalıntılar mağarada bulunmuştur. Mağarada 32.000 yıllık bir tarih öncesi at türü de keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gregory Winter</span> Nobel ödüllü İngiliz biyokimyacı

Sir Gregory Paul Winter Nobel Ödülü sahibi, İngiliz biyokimyagerdir. En bilinen çalışması monoklonal antikorların tedavide kullanımı üzerinedir.

Ahlâki psikoloji ya da ahlâk psikolojisi hem felsefe hem de psikoloji alanlarını ortak bir zeminde inceleyen çalışma alanıdır. Tarihsel olarak, ahlaki psikoloji terimi, ahlaki gelişim çalışmasını ifade etmek için nispeten daha dar bir şekilde kullanılmıştır. Ahlaki psikoloji sonuç olarak etik, psikoloji ve zihin felsefesinin kesişimindeki çeşitli konulara daha geniş olarak değinmeye başlamıştır. Alanın bazı ana konuları ahlaki yargı, ahlaki akıl yürütme, ahlaki duyarlılık, ahlaki sorumluluk, ahlaki motivasyon, ahlaki kimlik, ahlaki eylem, ahlaki gelişim, ahlaki çeşitlilik, ahlaki temeller, ahlaki karakter, fedakarlık, psikolojik egoizm, ahlaki şans, ahlaki tahmin, ahlaki duygu, duygusal tahmin ve ahlaki anlaşmazlık olarak verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Opisthokont</span>

Opisthokontlar, hem hayvan hem de mantar alemlerini içeren geniş bir ökaryot grubudur. Daha önce "Fungi / Metazoa grubu" olarak adlandırılan opisthokontlar, genellikle bir sınıf olarak tanınır. Opisthokontlar, Apusomonadida ve Breviata ile birlikte daha büyük Obazoa kladını oluşturur.

Doğanın felsefede birbiriyle ilişkili iki anlamı bulunmaktadır. Bir yandan, doğal olan veya doğal kanunların normal işleyişine tabi olan her şeyin toplamı anlamına gelirken, öte yandan, bireysel şeylerin temel özelliklerini ve nedenlerini ifade eder.

John A. Dupré, İngiliz bilim filozofudur. Yaşam Bilimleri Araştırma Merkezi Egenis'in direktörü ve Exeter Üniversitesi'nde felsefe profesörüdür. Dupré'nin başlıca çalışma alanı biyoloji felsefesi, sosyal bilimler felsefesi ve genel bilim felsefesidir. Dupré, Nancy Cartwright, Ian Hacking, Patrick Suppes ve Peter Galison ile birlikte genellikle bilim felsefesinin "Stanford Okulu" olarak gruplandırılır.

Elliott R. Sober Wisconsin-Madison Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde Hans Reichenbach Profesörü ve William F. Vilas Araştırma Profesörüdür. Sober, biyoloji felsefesi ve genel bilim felsefesi alanlarındaki çalışmaları ile tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Modern insanın yakın zamanlı Afrika kökeni</span>

Paleoantropolojide, "Afrika'dan Çıkış" teorisi, yeni tek köken hipotezi, yer değiştirme hipotezi veya yakın zamanlı Afrika kökeni modeli olarak da adlandırılan modern insanın yakın zamanlı Afrika kökeni, anatomik olarak modern insanların, coğrafi kökeni ve ilk göçlerinin bilim dünyasında yaygın kabul gören modelidir. Homo erectus ve daha sonra da Homo neanderthalensis'in, kısaca homininlerin Afrika dışına ilk yayılışlarının izini süren bir modeldir.

<span class="mw-page-title-main">Richard Dawkins bibliyografyası</span>

Richard Dawkins bibliyografyası, İngiliz etolog ve evrimsel biyolog Richard Dawkins tarafından yazılmış tüm kitapları, makaleleri ve denemeleri içeren kronolojik bir listedir.