Arnavutça, başta Balkanlar'daki Arnavutlar olmak üzere Avrupa, Türkiye, Amerika ve Okyanusya'daki Arnavut diasporası tarafından konuşulan bir Hint-Avrupa dilidir. Dünyada yaklaşık 7.5 milyon insan tarafından konuşulan Arnavutça, Hint-Avrupa dil ailesinin özgün bir koludur ve hemen hemen hiçbir dille yakından akraba değildir.
Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır. Irkçılık davranışını gösteren kişiye ise ırkçı adı verilmektedir.
Veteriner tıp; hayvan hastalıkları, bozuklukları ve yaralanmalarının önlenmesi, teşhisi ve tedavisi uygulamalarının yanı sıra hayvan besleme, genetik ıslah, hijyen ve gıda güvenliği, salgın hastalıkların önlenmesi, insan ve çevre sağlığı konularıyla ilgilenen bir tıp alanıdır. Veteriner tıbbı, evcil ve vahşi tüm hayvan türlerini kapsayacak kadar geniştir. Veteriner tıp uygulamaları hayvan sağlığının yanı sıra doğrudan ve dolaylı olarak insan sağlığına da etki etmektedir.
Eski Nors dili, Vikingler döneminde, yaklaşık 1300'lere kadar, İskandinavya'da ve Vikinglerin kontrol ettiği deniz aşırı yerleşim birimlerinde konuşulmuş Kuzey Cermen dili. 8. yüzyılda kullanılan Proto Norsçadan türemiştir. Bu dönemlerden kalan belgelerin çoğu, Orta Çağ İzlandacasına ait olduğundan dilin kabul edilen standart hali Eski Batı Nors dili olarak geçen lehçedir. Bu lehçe Eski İzlandaca ve Eski Norveççeyi içerir. Fakat Eski Nors dilini konuşanların çoğu aslında Danimarka ve İsveç yerleşimlerinde konuşulan Eski Doğu Nors dili lehçesini kullanmaktaydılar.
Sosyobiyoloji, davranışların sahip olmuş olabileceği evrimsel avantajları göz önüne alarak türlerin sosyal davranışlarını açıklamaya çalışan bilimsel disiplinlerin neo-Darwinci bir sentezidir. Başka bir ifadeyle, sosyal davranışın biyoloji, daha spesifik olarak evrimsel biyoloji temelli olarak ele alındığı disiplinlerarası bir çalışmadır. Sosyobiyolojinin konuları etoloji, antropoloji, evrim, zooloji, arkeoloji, popülasyon genetiği, davranışsal ekoloji, evrimsel psikoloji, felsefe gibi birçok disiplinin konuları arasındadır.
Mali piyasalar veya finansal piyasalar, fonların, fon fazlası olanlardan fon eksiği olanlara aktarılmasını sağlayan mekanizmalardır. Finansal piyasalar vadesi bakımından para piyasaları ve sermaye piyasaları olmak üzere ikiye ayrılırlar. Para piyasaları kısa süreli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır. Burada kısa süre ile kastedilen bir yıl ve daha kısa vadedir. Sermaye piyasaları ise uzun süreli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır. Burada ise uzun süre ile kastedilen bir yıldan uzun vadedir. Finansal piyasalar düşük işlem maliyet değeri ve etkin-piyasa hipotezini yansıtan fiyatlar olmasını da sağlar.
Kozmopolit dağılım, biyocoğrafyada bir taksonun uygun yaşam alanları içerisinde tüm dünyaya yayıldığı durumlar için kullanılan bir terimdir. Örneğin katil balina dünyanın tüm okyanuslarında bulunduğundan kozmopolit bir dağılıma sahiptir. Terim aynı zamanda bazı hastalıklar içinde kullanılabilir. Diğer örnekler arasında insanlar, liken türü Parmelia sulcata ve yumuşakça cinsi Mytilus verilebilir. Bu dağılım çevreye karşı geniş bir tolerans gösterilebilmesinden ya da evrim için gereken zamana göre hızlı bir yayılmadan kaynaklanabilir.
Liberal sosyalizm, liberal ilkeler içeren bir sosyalist politik felsefedir. Liberal sosyalizmde sosyalist ekonomiyle kapitalizmi ortadan kaldırma hedefi yoktur, bunun yerine hem kamu hem de özel mülkiyete dayalı karma ekonomi desteklenir.
Hiperseksüalite, cinsel dürtüleri çok artmış ya da cinsel aktivitesi son derece sık veya aniden beliren kişileri nitelendirmek için kullanılan terimdir. Hiperseksüaliteye bazı tıbbi durum ve uygulamalar neden olabilmesine rağmen, çoğu durumda nedeni bilinmemektedir. Bipolar bozukluklar gibi ruhsal sağlık sorunları hiperseksüalitenin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Ayrıca alkol ve bazı ilaçlar kişilerdeki sosyal ve cinsel çekingenlikleri etkileyebilir. Bir dizi hiperseksüaliteyi açıklamak veya tedavi etmek amacıyla bazı teorik modeller kullanılmıştır. Özellikle popüler medyada en yaygın olan kanı, bu kişilerin cinsel bağımlı olduklarına dair yaklaşımdır fakat bu kanı üzerinde seksolojistler herhangi bir görüş birliğinde bulunmamaktadır. Bu durum için yapılan açıklamalar genel olarak, eylemin kompulsif davranışlar ve dürtüsel davranış modelleri olduğu yönündeki teorileri içerir.
Æthelstan ya da Athelstan, 924 ile 927 yılları arasında Anglo-Saksonların Kralı ve 927 ile 939 yılları arasında İngilizlerin Kralı. Kral Yaşlı Edward ve ilk karısı Ecgwynn'ın oğludur. Modern tarihçiler onu İngiltere'nin ilk kralı ve en büyük Anglo-Sakson krallardan biri olarak belirtirler. Hiçbir zaman evlenmemiştir ve yerine baba olan bir kardeşi I. Edmund geçmiştir.
Matematikte graf ya da çizge, nesne çiftlerinin bir anlamda "ilişkili" olduğu bir dizi nesne kümesini belirleyen bir yapıdır. Nesneler, köşeler adı verilen matematiksel soyutlamalara karşılık gelir ve ilgili düğüm çiftlerinin her birine bir kenar, ayrıt adı verilir. Tipik olarak bir graf, kenarları için çizgiler veya eğriler ile birleştirilen, düğümler için bir nokta veya daire kümesi olarak diyagram şeklinde gösterilir. Graflar ayrık matematikte çalışmanın amaçlarından biridir.
Kültürlerarası psikoloji, değişkenlik ve değişmezlik de dahil olmak üzere, farklı kültürel koşullar altında insan davranışlarının ve zihinsel süreçlerin bilimsel bir çalışmasıdır. Davranış, dil ve anlamdaki kültürel farklılığı tanımak için araştırma yöntemlerini genişleterek psikolojiyi genişletmeyi ve geliştirmeyi amaçlar. Akademik bir disiplin olarak psikoloji büyük ölçüde Kuzey Amerika ve Avrupa'da geliştiği için, bazı psikologlar, evrensel olarak kabul edilen yapıların, daha önce varsayıldığı kadar değişmez olmadığı konusunda endişe duymuşlardır, özellikle de diğer kültürlerde dikkate değer deneyleri çoğaltma girişimlerinin değişen başarıları vardır. Etki, biliş, benlik kavramları ve psikopatoloji, anksiyete ve depresyon gibi ana temaları ele alan teorilerin, diğer kültürel bağlamlara "dışa aktarıldığında" dış geçerliliğe sahip olup olamayacağı, kültürel psikoloji, kültürel farklılıkları hesaba katmak için kültürel farklılıkları hesaba katmak için tasarlanmış yöntemleri kullanarak bunları yeniden inceler. Her ne kadar bazı eleştirmenler kültürlerarası psikolojik araştırmalardaki metodolojik kusurlara işaret etseler ve kullanılan teorik ve metodolojik temellerdeki ciddi eksikliklerin psikolojideki evrensel ilkeleri araştırmaya engell olduğunu iddia etseler de, kültürler arası psikologlar, fizik veya kimya gibi evrenselleri aramaktan ziyade farklılıkların (varyans) nasıl ortaya çıktığını araştırmaya yönelmektedirler.
Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ruh sağlığını geliştirmek amacıyla yapılan bir psikososyal müdahaledir. BDT tipi terapide, bireye fayda sağlamayan bilişsel bozulmalara odaklanır ve bu bilişsel bozulmalar değiştirilmeye çalışılır. Bireyin duygusal denge haline gelmesini ve kendi günlük yaşam problemlerini çözebilmesi için kişisel başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlamayı hedefler. Yöntem depresyon tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olsa da günümüzde anksiyete dahil birçok ruh sağlığı bozukluğunda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. BDT bilişsel ve davranışçı psikoterapilerin kanıta dayalı teknik ve stratejilerini birlikte kullanarak psikopatolojileri tedavi etmektedir.
Ahlâki psikoloji ya da ahlâk psikolojisi hem felsefe hem de psikoloji alanlarını ortak bir zeminde inceleyen çalışma alanıdır. Tarihsel olarak, ahlaki psikoloji terimi, ahlaki gelişim çalışmasını ifade etmek için nispeten daha dar bir şekilde kullanılmıştır. Ahlaki psikoloji sonuç olarak etik, psikoloji ve zihin felsefesinin kesişimindeki çeşitli konulara daha geniş olarak değinmeye başlamıştır. Alanın bazı ana konuları ahlaki yargı, ahlaki akıl yürütme, ahlaki duyarlılık, ahlaki sorumluluk, ahlaki motivasyon, ahlaki kimlik, ahlaki eylem, ahlaki gelişim, ahlaki çeşitlilik, ahlaki temeller, ahlaki karakter, fedakarlık, psikolojik egoizm, ahlaki şans, ahlaki tahmin, ahlaki duygu, duygusal tahmin ve ahlaki anlaşmazlık olarak verilebilir.
Evrensel dil, toplumdilbilimde coğrafi olarak yaygın olan ve farklı dil topluluklarının üyelerinin iletişim kurmasını mümkün kılan bir dildir. Bu terim aynı zamanda Esperanto gibi inşa edilmiş uluslararası yardımcı dillere atıfta bulunmak için de kullanılabilir.
Neal Elgar Miller, Amerikalı deneysel psikolog. Fizik, biyoloji ve yazarlık dahil olmak üzere çeşitli ilgi alanlarına sahip enerjik bir insan olarak tanımlanan Miller, bunların yanında psikoloji alanına da girdi. Bilimlerde bir arka plan eğitimi olan Miller, profesörlerden ve önde gelen psikologlardan davranışsal psikoloji ve fizyolojik psikolojinin çeşitli alanlarında, özellikle de davranışa organların tepkileri ilişkilendiren çalışmaları için ilham aldı.
Sosyal teoriler, sosyal fenomenleri incelemek ve yorumlamak için kullanılan analitik çerçeveler veya paradigmalardır. Sosyal bilimciler tarafından kullanılan bir araç olan sosyal teoriler, farklı metodolojilerin geçerliliği ve güvenilirliği, yapının veya kurumun önceliği ve olasılık ile zorunluluk arasındaki ilişki hakkındaki tarihsel tartışmalarla ilgilidir. Kayıt dışı nitelikteki sosyal teori, akademik sosyal ve siyaset bilimi dışında kurulan yazarlık, "sosyal eleştiri", "sosyal yorum" veya "kültürel eleştiri" olarak adlandırılabilir ve hem resmi kültürel hem de edebi bilimle ve diğer akademik olmayan veya gazetecilik dışı yazı biçimleriyle ilişkilendirilebilir.
Sosyoloji bibliyografyası listesi sosyoloji ve onun alt disiplinlerine ilişkin eserleri içerir. Eserlerin bir kısmı sosyoloji antolojisi; diğer bir kısmı da sosyoloji tarihi ya da kayda değer eserlerden seçilmiştir.
Sapma veya sapma sosyolojisi, resmi kuralları ihlal eden davranışları, eylemleri araştırmaktadır. Örnek olarak sapma sosyolojisi, toplum kuralların ihlalini, suç vb. durumları ele almaktadır.[3]Sapma teriminin olumsuz bir anlamı olsa da, sosyal kuralların çiğnenmesi her zaman olumsuz bir eylem oluşturmamaktadır. Bazı durumlarda kuralların ihlal edilmesine rağmen, davranış olumlu veya toplum tarafından kabul edilebilir olarak adlandırılabilir.
Davranış genetiği, davranışlardaki bireysel farklılıkların doğasını ve kökenini araştırmak amacıyla genetik yöntemler kullanan bilimsel araştırma alanıdır. "Davranış genetiği" adı genetik etkilere odaklanmayı ifade ederken, bu alan genel olarak genetik ve çevresel faktörlerin bireysel farklılıkları ne ölçüde etkilediğini ve genlerin ve çevrenin karıştırılmasını ortadan kaldırabilecek araştırma tasarımları geliştirilmesini hedefler. Davranış genetikleri, 19. yüzyılın sonlarında Francis Galton tarafından bilimsel bir disiplin olarak kuruldu. 20. yüzyılın ikinci yarısında, bu alan, insanlarda davranış ve zihinsel hastalıkların miras yolu ile aktarılması üzerine yapılan araştırmalarla birlikte seçici çiftlik ve çaprazlık yoluyla yapılan bilgilendirici model organizmalar ile yeniden değerlendi. 20. yüzyılın sonlarında ve 21. yüzyılın başlarında moleküler genetikte teknolojik gelişmeler, genomu doğrudan ölçmeyi ve değiştirmeyi mümkün kıldı. Böylelikle model organizma araştırmalarında ve insan çalışmalarında büyük ilerlemelere ve yeni bilimsel keşiflere yol açtı.