İçeriğe atla

İnokülasyon

İnokülasyon, bir kişiye veya başka bir organizmaya bir patojen veya başka bir mikrop veya virüs yerleştirme eylemidir. Çeşitli bulaşıcı hastalıklara karşı yapay olarak bağışıklık kazandırma yöntemidir. "İnokülasyon" terimi ayrıca daha genel olarak mikropları, mikrobu kültürlemek için kullanılan bir Petri kabı gibi herhangi bir büyüme ortamına veya yoğurt gibi kültürlenmiş gıdalar ile bira ve şarap gibi fermente içecekler yapmak için gıda bileşenlerine kasıtlı olarak yerleştirmek anlamında da kullanılır. İnokülasyon, çiçek hastalığını ortadan kaldırmak ve çocuk felci gibi diğer bulaşıcı hastalıkları önemli ölçüde azaltmak için kullanılmıştır. "İnokülasyon", "aşılama" ve "bağışıklama" terimleri sıklıkla birbirlerinin yerine kullanılsa da aralarında önemli farklar vardır. İnokülasyon, bir kişiye veya başka bir alıcıya bir patojen veya mikrop yerleştirme eylemidir; aşılama, birine özel olarak bir aşı yerleştirme veya verme eylemidir; ve bağışıklama, bağışıklık sisteminin bir aşıya veya doğal enfeksiyona verdiği yanıttan kaynaklanan hastalık direncinin geliştirilmesidir.

Terminoloji

1800'lerin başına kadar inokülasyon sadece çiçek aşısının öncülü olan variolasyon (Latince variola = çiçek hastalığı kelimesinden) anlamına geliyordu.[1] Edward Jenner tarafından 1796'da tanıtılan çiçek aşısı, inek çiçeği inokülasyonu veya aşı (Latincede vacca) inokülasyonu (Latince vacca = inek) olarak adlandırıldı. Çiçek aşılaması variolasyon olarak adlandırılmaya devam ederken, inek çiçeği aşılaması inokülasyon olarak adlandırıldı (Jenner'in variolae vaccinae = inek çiçek hastalığı teriminden). Louis Pasteur 1861'de aşı ve aşılama terimlerinin geliştirilmekte olan yeni koruyucu prosedürleri de kapsayacak şekilde genişletilmesini önermiştir. Bağışıklama, aşıların yanı sıra difteri veya tetanos ekzotoksinleri gibi önceden oluşturulmuş antikorları içeren antitoksin kullanımını da ifade eder.[2] Teknik olmayan kullanımda inokülasyon artık koruyucu enjeksiyonlar ve diğer bağışıklama yöntemleri ile aşağı yukarı eş anlamlıdır.[]

İnokülasyon aynı zamanda in vitro (cam içinde, yani canlı bir vücutta değil) yapılan prosedürler için de özel bir anlama sahiptir. Bunlar arasında araştırma ve teşhis laboratuvarlarında test tüpleri ve petri kapları gibi laboratuvar cihazlarına ve bu cihazlardan mikroorganizmaların aktarılması ve ayrıca bira yapımı, fırıncılık, oenoloji (şarap yapımı) ve antibiyotik üretimi gibi ticari uygulamalar yer almaktadır. Örneğin, mavi peynir Penicillium roqueforti küfü ve genellikle belirli bakterilerle inoküle edilerek yapılır.[3]

Etimoloji

"İnokülasyon" terimi tıbbi İngilizceye, bir bitkiden diğerine bir tomurcuk (veya göz) aşılamak anlamına gelen bahçecilik kullanımı yoluyla girmiştir. Latince in + oculus 'göz'den türemiştir.[4]

Kökenler

Aşılama, çiçek hastalığının önlenmesine yönelik bir yöntem olarak, bir kişinin çiçek püstüllerinden elde edilen materyalin kasıtlı olarak başka bir kişinin derisine sokulmasıyla ortaya çıkmıştır. Çiçek hastalığının olağan bulaşma yolu hava yoluyla ağız, burun ya da solunum yollarının mukoza zarlarını istila ettikten sonra lenfatik sistem yoluyla vücuda geçerek genellikle ağır bir hastalığa yol açmasıdır.[]

Buna karşılık, deri enfeksiyonu genellikle daha hafif, lokalize bir enfeksiyona yol açıyordu - ancak en önemlisi, yine de virüse karşı bağışıklığa neden oluyordu. Çiçek hastalığının önlenmesine yönelik bu ilk yöntem, çiçek aşılaması, günümüzde variolasyon olarak da bilinmektedir. Aşılamanın kökeni çok eskilere dayanmaktadır ve bu teknik Hindistan, Afrika ve Çin'de bilinmekteydi.[5]

Çin

Çin'de çiçek hastalığı için inokülasyon uygulamasına dair en eski ipuçları 10. yüzyılda ortaya çıkmıştır.[6] Çin'in Song Hanedanı (960-1279) şansölyesi Wang Dan (957-1017), en büyük oğlunu çiçek hastalığından kaybetmiş ve ailesinin geri kalanını hastalıktan kurtarmanın bir yolunu aramış, bu yüzden imparatorluğun dört bir yanından hekimleri, bilgeleri ve büyücüleri Kaifeng'deki başkentte toplanmaya ve Emei Dağı'ndan geldiği iddia edilen ilahi bir adam inokülasyon yapana kadar hastaların nasıl tedavi edileceğine dair fikirlerini paylaşmaya çağırmıştır. Ancak sinolog Joseph Needham, bu bilginin iddia edilen olaylardan yüzyıllar sonra, 1808 yılında Zhu Yiliang tarafından yazılan Zhongdou xinfa (種痘心法) adlı eserden geldiğini belirtmektedir.[6]

Çin'de çiçek inokülasyonuna ilişkin ilk açık ve güvenilir referans Wan Quan'ın (1499-1582) 1549 tarihli Douzhen Xinfa (痘疹心法) adlı eserinde yer almaktadır; bu eserde bazı kadınların işlem sırasında beklenmedik bir şekilde adet gördükleri belirtilmekte, ancak inokülasyon teknikleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmemektedir.[7] İnokülasyon ilk kez Yu Chang tarafından 1643 yılında yayınlanan Yuyi cao (寓意草) ya da Yargılamam Üzerine Notlar adlı kitabında canlı bir şekilde anlatılmıştır.[] Yu Tianchi'nin Wang Zhangren'in 1579 tarihli Douzhen Jinjing Lu (痘疹金鏡錄) adlı eserine dayandığını iddia ettiği 1727 tarihli Shadou Jijie (痧痘集解) adlı eserinde yazdığı üzere, aşılamanın Ming Hanedanı (1368-1644) döneminde Longqing İmparatoru (1567-1572) dönemine kadar Çin'de yaygın olarak uygulanmadığı bildirilmektedir.[7] Bu kayıtlardan Çinlilerin, Variola major hastalığına yakalanmış hastalardan çiçek hastalığı materyali kullanmayı yasakladıkları (çok tehlikeli olduğu düşünülüyordu); bunun yerine, daha önce inoküle edilmiş ve sadece birkaç kabuğu olan bir kişinin burnuna yerleştirilen pamuklu bir tıkacın vekil materyalini kullandıkları bilinmektedir.[] Buna "filizleri yerleştirmek" deniyordu; bu, çimlenmekte olan fasulye filizi anlayışlarına uyan bir hastalık nakli fikriydi. Needham, Zhang Yan'ın Zhongdou Xinshu (種痘新書) ya da Çing Hanedanı (1644-1912) döneminde 1741 yılında yazılan Çiçek inokülasyonu üzerine yeni kitap adlı eserinden, Çin'deki sürecin o zamana kadar nasıl rafine hale geldiğini gösteren bir anlatım aktarmaktadır:

Malzemeyi saklama yöntemi. Kabukları dikkatlice kağıda sarın ve küçük bir kap şişeye koyun. Dağılmaması için ağzını sıkıca kapatın. Kap güneş ışığına maruz bırakılmamalı veya ateşin yanında ısıtılmamalıdır. En iyisi kabukların doğal ve yavaş bir şekilde kuruması için bir süre kişinin üzerinde taşımaktır. Kap, içeriğinin hastadan alındığı tarih ile açıkça işaretlenmelidir. Kışın, malzemenin içinde yang gücü vardır, bu nedenle otuz ila kırk gün bekletildikten sonra bile aktif kalır. Ancak yazın yang gücü yaklaşık yirmi gün içinde kaybolacaktır. En iyi malzeme çok uzun süre bekletilmemiş olandır, çünkü yang gücü bol olduğunda on kişiden dokuzunda 'tutma' sağlayacaktır - ve sonunda tamamen inaktif hale gelecek ve hiç işe yaramayacaktır. Yeni kabukların nadir olduğu ve ihtiyacın büyük olduğu durumlarda, yeni kabukları daha yaşlı olanlarla karıştırmak mümkündür, ancak bu durumda inokülasyon yapılırken burun deliğine daha fazla toz üflenmelidir.[7]

1700'de Londra'daki Royal Society'ye Çin'deki uygulamalarla ilgili iki rapor ulaştı; biri Çin'de görev yapan Doğu Hindistan Şirketinin bir çalışanından rapor alan Dr. Martin Lister tarafından, diğeri ise Clopton Havers tarafından. Ancak bu konuda herhangi bir işlem yapılmadı.[8]

Çerkesya

Voltaire'e (1742) göre Türkler aşılama yöntemini komşu Çerkesya'dan almışlardır.

Çerkes kadınları çok eski zamanlardan beri, altı aylıktan büyük olmayan çocuklarına çiçek hastalığını, kolda bir kesik açarak ve bu kesik içine başka bir çocuğun vücudundan dikkatlice alınmış bir püstül koyarak bulaştırırlar. Bu püstül, konulduğu kolda, bir hamur parçasındaki maya ile aynı etkiyi yaratır; mayalanır ve emdirildiği nitelikleri tüm kan kütlesine yayar. Yapay çiçek hastalığının bu şekilde inoküle edildiği çocuğun püstülleri, aynı hastalığı başkalarına bulaştırmak için kullanılır. Çerkesya'da neredeyse sürekli bir sirkülasyon vardır; ve ne yazık ki çiçek hastalığı ülkeyi tamamen terk ettiğinde, burada yaşayanlar, hasatları yetersiz kalan diğer uluslar kadar büyük sıkıntı ve şaşkınlık içindedirler...[9]

Voltaire, Çerkeslerin bu tekniği nereden aldıkları konusunda bir spekülasyonda bulunmaz, ancak Çinlilerin "bu yüzyıldır" uyguladıklarını bildirir. Türk uygulaması, 1714 ve 1716 yıllarında, doktorlar Emmanuel Timoni[10] ve Giacomo Pylarini'nin bağımsız olarak İstanbul'dan gönderdikleri mektuplarla Royal Society'ye sunulmuştur.[11]

Hindistan

Ayurvedik metin Sact'eya Grantham'da inokülasyondan bahsedilmektedir. Fransız bilim adamı Henri Marie Husson'un Dictionaire des sciences médicales dergisinde belirttiği gibi, dış dünya inokülasyondan daha sonra haberdar olmuştur.[12] Bununla birlikte, inokülasyonun Hindistan'da ortaya çıktığı fikri de dikkate alınmıştır, çünkü eski Sanskrit tıp metinlerinden birkaçı aşılama sürecini tanımlamıştır.[13] Variolasyon, İrlanda doğumlu cerrah John Zephaniah Holwell'in 1767 tarihli anlatımı sayesinde Hindistan'da on sekizinci yüzyıldan itibaren belgelenmiştir.[14] Holwell'in 1767 tarihli kapsamlı açıklaması,[14] hastalık ile "atmosferde yüzen çok sayıda algılanamayan hayvancık" arasındaki bağlantıya işaret eden aşağıdakileri içeriyordu:

Çiçek hastalığının asıl nedeninin her insan ve hayvan formunun ölümlü kısmında var olduğunu; ilkini harekete geçiren ve onu fermantasyon durumuna sokan aracı (ya da ikinci) nedenin atmosferde yüzen çok sayıda algılanamayan hayvancık olduğunu; bunların tüm salgın hastalıkların ama özellikle de çiçek hastalığının nedeni olduğunu bir ilke olarak ortaya koymaktadırlar.[14]

Holwell bu anlatıyı Brahman muhbirlerine atfetmektedir. Ancak böyle bir teori henüz hiçbir Sanskritçe veya yerel dilde yazılmış eserde keşfedilmemiştir.[15] Variolasyon yapan doktorlar Tikadarlar olarak bilinirdi.[16]

18. yüzyıla gelindiğinde Hindistan'da variolasyon yaygın olarak uygulanmaktaydı. Bazı tarihçiler variolasyonun Hindistan'da 18. yüzyıldan daha eski olabileceğini öne sürmüştür.[17] Oliver Coult 1731 yılında "ilk olarak Champanagar'lı bir hekim olan Dununtary tarafından gerçekleştirildiğini" yazmıştır. Ancak bu raporlar sorgulanmaya başlanmıştır.

Aşılar Hindistan'a 1802 yılında Mumbai'de 3 yaşındaki bir kız çocuğuna çiçek aşısı yapılarak Hindistan'da aşı olan ilk kişi olarak tanıtılmıştır.[18] On dokuzuncu yüzyıldan bu yana aşılamanın Edward Jenner'ın keşiflerinden önce Hindistan'da belgelendiğine dair yaygın söylentiler, dindar Hintleri yeni keşfedilen Jenner prosedürünü kabul etmeye ve eski variolasyon uygulamalarını terk etmeye ikna etmek umuduyla sömürge subayları tarafından Sanskritçe ve Hint yerel dillerinde yazılan propaganda broşürlerine kadar uzanmaktadır.[19][20] Ralph Nicholas tarafından yapılan önemli bir antropolojik çalışma, yirminci yüzyılın ortalarında Bengal'de Hint çiçek hastalığı tanrıçası Śītalā'yı yatıştırma ritüellerini tanımlamıştır.[21]

Etiyopya'ya giden ilk gezginler, variolasyonun Amhara ve Tigray halkları tarafından uygulandığını bildirmiştir. Bunu rapor eden ilk Avrupalı Nathaniel Pearce'dir. 1831'de bir debtera'nın çiçek hastalığından en çok yarası olan kişiden "bir miktar madde" topladığını, ardından deneğinin "koluna usturayla küçük bir haç çizdiğini" ve "maddenin bir kısmını" daha sonra bir bandajla bağlanan kesiğin içine koyduğunu kaydetmiştir. Bu uygulamayı anlatan sonraki ziyaretçiler arasında İngiliz seyyah William Cornwallis Harris ve 1839-1841 Fransız bilim heyetinden Dr. Petit de bulunmaktadır.[22]

Batı Afrika

Çiçek hastalığına karşı inokülasyon Batı Afrikalılar, özellikle de Akra'nın Ga-Adangbe halkı tarafından biliniyor gibi görünmektedir.[23] Massachusetts Körfezi Eyaleti'nde Onesimus adında köleleştirilmiş bir Afrikalı, 18. yüzyılda Cotton Mather'a inokülasyon prosedürünü açıklamış ve bu bilgiyi Afrika'dan edindiğini bildirmiştir.[24]

Avrupa ve Kuzey Amerika'da tanıtım

Mary Wortley Montagu, Charles Jervas tarafından, 1716'dan sonra

Ocak 1714'te Philosophical Transactions of the Royal Society, John Woodward'ın İstanbul'daki Emmanuel Timonius'tan aldığı bir mektubu yayınladı.[25] Çiçek inokülasyonu, hastalığın şiddetini azaltmanın kanıtlanmış bir yöntemi olarak savunuluyordu.[]

Bu uygulama İngiltere'ye Leydi Mary Wortley Montagu tarafından getirilmiştir.[26] Lady Montagu'nun kocası Edward Wortley Montagu, 1716-1718 yılları arasında İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndaki büyükelçisi olarak görev yapmıştır. İstanbul'da Osmanlı'nın inokülasyon uygulamasına ilk elden tanık olmuş[27] ve çok etkilenmişti:[28] bir erkek kardeşini çiçek hastalığından kaybetmişti ve kendisi de bu hastalıktan dolayı yüzünde yara izleri taşıyordu. Çiçek hastalığı salgını 1721'de İngiltere'yi tehdit ettiğinde, doktoru Charles Maitland'ı kızını inoküle etmesi için çağırdı. Aralarında Kral'ın doktoru Sir Hans Sloane'un da bulunduğu dostlarını kızını görmeye davet etti. Maitland, Newgate Hapishanesinde özgürlükleri karşılığında asılacak olan altı mahkûm üzerinde inokülasyon denemesi yapmak için izin aldı ve bu deneye çok sayıda önemli doktor tanıklık etti.[29] Hepsi hayatta kaldı ve 1722'de Galler Prensi'nin kızlarına da inokülasyon yapıldı.[30]

İnokülasyon uygulaması Avrupa'nın kraliyet aileleri arasında yavaş yavaş yayıldı ve bunu genellikle halk arasında daha genel bir benimseme izledi.[]

Uygulama Amerika'da 1721 gibi erken bir tarihte, Cotton Mather'ın teşvikiyle Zabdiel Boylston'un iki köle ve kendi oğlunu başarılı bir şekilde inoküle etmesiyle belgelenmiştir. Boston'ın önde gelen papazlarından Mather, Afrika'daki aşılama uygulamasının tarifini 1706 yılında evindeki kölelerden biri olan Onesimus'tan ve daha sonra da Timoni'nin Royal Society'ye sunduğu rapordan duymuştu.[31] Ancak Mather daha önce yerel hekimleri bu prosedürü denemeye ikna edememişti.[32] Bu ilk başarının ardından Boylston, birçok tartışmaya ve hayatına yönelik en az bir teşebbüse rağmen Boston genelinde inokülasyon yapmaya başladı. Boylston'un salgın sırasında inoküle ettiği yaklaşık üç yüz kişiden sadece altısının ölmesi, oysa hastalığa doğal yollardan yakalananlarda ölüm oranının altıda bir olması prosedürün etkinliğini kanıtladı.[33] Boylston 1724 yılında Londra'ya gitti. Orada sonuçlarını yayınladı ve 1726'da Royal Society'ye seçildi.

İnokülasyonda doğal deney

Boston civarında, 1721

Toplam Ölü % Mortalite
İnoküle edilmiş y. 300 6 C. %2
İnoküle edilmemiş y. 6000 y. 1000 "yaklaşık %14"[34]

Fransa'da inokülasyona karşı ciddi bir muhalefet ortaya çıkmış ve inokülasyon Parlemento tarafından yasaklanmıştır. Voltaire, Lettres Philosophiques adlı eserinde, inokülasyona karşı çıktıkları ve çocuklarının refahını bu kadar az önemsedikleri için vatandaşlarını eleştirmiş ve "Fransa'da inokülasyon uygulanmış olsaydı binlerce kişinin hayatı kurtulurdu" sonucuna varmıştır.[35]

Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri'nde de Kıta Kongresi 1776 yılında ordu cerrahlarının inokülasyon yapmasını yasaklayan bir bildiri yayınlamıştır. Ancak, 1777'de çiçek hastalığının ölümcül bir şekilde yayıldığına tanık olan ve hastalığın Kıta Ordusuna kitlesel olarak bulaşma olasılığından korkan George Washington, riskleri tartarak bu yasağı çiğnedi ve tüm birliklere çiçek inokülasyonu yaptırdı. Şöyle yazmıştı: "Hastalık orduya doğal yollardan bulaşır ve her zamanki öldürücülüğüyle şiddetlenirse, hastalıktan düşmanın kılıcından daha çok korkmamız gerekir." Bu, bir ordunun ilk toplu inokülasyonuydu ve başarılı oldu, sadece izole enfeksiyonlar meydana geldi ve hiçbir alay hastalık nedeniyle iş göremez hale gelmedi.[36][37]

İnokülasyon 18. yüzyıl boyunca Avrupa'da popülerlik kazanmıştır. Çiçek hastalığının 18. yüzyılda Avrupa'daki yüksek yaygınlığı ve genellikle ciddi sonuçları göz önüne alındığında (Voltaire'e göre, ilk enfeksiyon insidansı %60, ölüm oranı %20 ve ciddi yara izi insidansı %20 idi),[38] birçok ebeveyn inokülasyonun faydalarının risklerden daha ağır bastığını düşündü ve bu nedenle çocuklarını inoküle ettirdi.[39]

Mekanizma

Çiçek hastalığının Variola virüsünün iki türüne bağlı olduğu bilinen iki formu tanınmıştır. Variola minör hastalığına yakalananların ölüm riski, %30 ölüm oranına sahip Variola majör hastalığına yakalananlara kıyasla %1-2 gibi oldukça düşük bir orandaydı. Damlacıklar halinde solunan viral partiküller yoluyla enfeksiyon, küçük bir cilt yarası yoluyla kasıtlı enfeksiyondan daha geniş bir alana yayılmıştır. Daha küçük, lokalize enfeksiyon, virüse karşı spesifik bağışıklık üretmek için bağışıklık sistemini uyarmak için yeterli olurken, hastayı öldürebilecek enfeksiyon seviyelerine ulaşmak için daha fazla virüs nesli gerekir. Yükselen bağışıklık enfeksiyonu sonlandırır. Bu, hastalığın daha az ölümcül olan formunun yakalanmasını sağlar ve bağışıklık sistemine virüsle mücadelede mümkün olan en iyi başlangıcı verir.[]

Doğu'da inokülasyon tarihsel olarak çiçek kabuklarının burun deliğine üflenmesiyle gerçekleştirilmiştir. İngiltere, Avrupa ve Amerikan kolonilerinde tercih edilen yöntem, seçilmiş hafif bir vakadaki (Variola minor) çiçek püstülünden alınan materyalin baş ve işaret parmakları arasındaki bir çiziğe sürülmesiydi.[40] Bu işlem genellikle kişi normal sağlık durumundayken ve dolayısıyla direnci en üst seviyedeyken gerçekleştirilirdi. Alıcıda çiçek hastalığı gelişirdi; ancak, akciğerler yerine deri yoluyla bulaştığı için ve muhtemelen inoküle edilen kişinin önceden var olan sağlıklı durumu, küçük inokulum ve ilk enfeksiyonun tek noktadan olması nedeniyle, ortaya çıkan çiçek hastalığı vakası genellikle doğal olarak ortaya çıkan formdan daha hafifti, çok daha az yüz yarası oluşturdu ve çok daha düşük bir ölüm oranına sahipti. Doğal hastalıktan kurtulanlarda olduğu gibi, inoküle edilen birey daha sonra yeniden gelişebilecek bir enfeksiyona karşı bağışıklık kazanmıştır.[]

Eskimesi

Uygulamadan 16 gün sonra çiçek (solda) ve sığır çiçeği (sağda) inokülasyonlarının 1802 tarihli bir karşılaştırması

1798'de İngiliz doktor Edward Jenner deneylerinin sonuçlarını yayınladı ve böylece çiçek hastalığına karşı da bağışıklık kazandıran hafif bir enfeksiyon olan inek çiçeği virüsüyle inokülasyonun çok daha üstün ve güvenli yöntemini tanıttı. Jenner, bu yöntemin etkili olduğuna dair kanıtları yayınlayan ve üretimi konusunda tavsiyelerde bulunan ilk kişiydi. Onun çabaları çiçek inokülasyonun kullanılmamasına ve nihayetinde 1840 yılında İngiltere'de yasaklanmasına yol açtı.[41]

Kaynakça

  1. ^ "Pox Britannica". archive.nytimes.com. 24 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2022. 
  2. ^ "ACIP Appx 1: Glossary for Guidelines for Immunization | CDC". www.cdc.gov (İngilizce). 15 Mart 2022. 23 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2022. 
  3. ^ "Guidance for Industry: Characterization and Qualification of Cell Substrates and Other Biological Materials Used in the Production of Viral Vaccines for Infectious Disease Indications | FDA". www.fda.gov. 16 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2022. 
  4. ^ "Inoculate". The Free Dictionary. 18 Eylül 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2014. 
  5. ^ Chandrakant, Lahariya (2014). "[A brief history of vaccines & vaccination in India]". The Indian Journal of Medical Research. Indian Journal of Medical Research. 139 (4): 491-511. PMC 4078488 $2. PMID 24927336. 
  6. ^ a b Needham, Joseph (13 Nisan 2000). Science and Civilisation in China, Part 6, Medicine (İngilizce). Cambridge University Press. s. 154. ISBN 978-0-521-63262-1. 
  7. ^ a b c Needham, Joseph (13 Nisan 2000). Science and Civilisation in China, Part 6, Medicine (İngilizce). Cambridge University Press. s. 134. ISBN 978-0-521-63262-1. 
  8. ^ Silverstein, Arthur M. (2009). A History of Immunology (2. bas.). Academic Press. s. 293. ISBN 9780080919461. 
  9. ^ Voltaire (1742). "Letter XI". Letters on the English. 
  10. ^ Timoni, Emmanuel (1714). "An account of procuring Smallpox by incision or inoculation, as it is practised in Constantinople". Philosophical Transactions. 
  11. ^ Gross, Cary P.; Sepkowitz, Kent A. (July 1998). "The Myth of the Medical Breakthrough: Smallpox, Vaccination, and Jenner Reconsidered". International Journal of Infectious Diseases. 3 (1): 54-60. doi:10.1016/s1201-9712(98)90096-0. PMID 9831677. 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2023. 
  12. ^ Chaumeton, F. P. (François Pierre); Mérat, F. V. (François Victor); Renauldin, Léopold Joseph (1812). Dictionaire des sciences médicales,. Fisher - University of Toronto. Paris : C.L.F. Panckoucke ... 
  13. ^ Wujastyk, Dominik; (1995) "Medicine in India," in Oriental Medicine: An Illustrated Guide to the Asian Arts of Healing, 19–38, edited by Serindia Publications, London 0-906026-36-9. p. 29.
  14. ^ a b c Holwell, John Zephaniah (1767). An Account of the Manner of Inoculating for the Small Pox in the East Indies with ... Observations on the ... Mode of Treating that Disease in those Parts. Londra: T. Becket & P. A. de Hondt. 
  15. ^ Meulenbeld, Gerrit Jan (1999–2002). A history of Indian medical literature. Groningen: Egbert Forsten. 
  16. ^ "The Indian queens who modelled for the world's first vaccine". BBC News (İngilizce). 19 Eylül 2020. 20 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2020. 
  17. ^ E.g., Agrawal, D.P.; Tiwari, Lalit. "Did you know that smallpox inoculation started in India before the West?". HIST: History of Indian Science and Technology. 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2009. 
  18. ^ Lahariya, Chandrakant (1 Nisan 2014). "A brief history of vaccines & vaccination in India". Indian Journal of Medical Research (İngilizce). 139 (4): 491-511. ISSN 0971-5916. PMC 4078488 $2. PMID 24927336. 15 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2023. 
  19. ^ Wujastyk, Dominik (2001). "`A Pious Fraud': The Indian Claims for Pre-Jennerian Smallpox Vaccination". G. J. Meulenbeld and Dominik Wujastyk (Ed.). Studies in Indian Medical History (İngilizce) (2 bas.). Motilal Banarsidass. ss. 121-54. Erişim tarihi: 3 Ocak 2014. 
  20. ^ Boylston, Arthur (July 2012). "The origins of inoculation". Journal of the Royal Society of Medicine. 105 (7): 309-13. doi:10.1258/jrsm.2012.12k044. PMC 3407399 $2. PMID 22843649. 
  21. ^ Nicholas, Ralph (1981). "The Goddess Śītalā and Epidemic Smallpox in Bengal". Journal of Asian Studies. 41 (1): 21-44. doi:10.2307/2055600. JSTOR 2055600. PMID 11614704. 
  22. ^ Richard Pankhurst, An Introduction to the Medical History of Ethiopia (Trenton: Red Sea Press, 1999), pp. 26ff
  23. ^ Meredith, Henry (1812). An Account of the Gold Coast of Africa. Oxford University: Longman et al. s. 194. ISBN 0469096918. 
  24. ^ Waldstreicher, David. Runaway America: Benjamin Franklin, Slavery, and the American Revolution. Macmillan; p. 40, 0-8090-8314-0
  25. ^ Timonius, Emmanuel (1714). "An account of procuring Smallpox by incision or inoculation, as it is practised in Constantinople". Philosophical Transactions of the Royal Society. 29 (338–350): 72-82. doi:10.1098/rstl.1714.0010. 
  26. ^ Ferguson, Donna (28 Mart 2021). "How Mary Wortley Montagu's bold experiment led to smallpox vaccine – 75 years before Jenner". the Guardian. 11 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2022. 
  27. ^ "How Islamic inventors changed the world". The Independent. Londra. 11 Mart 2008. 25 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2012. 
  28. ^ Donald R. Hopkins, Princes and Peasants: Smallpox in History (University of Chicago Press, 1983)
  29. ^ Wooton, David (2006). Bad Medicine: Doctors Doing Harm Since Hippocrates. Oxford, England: Oxford University Press. s. 153. ISBN 978-0-19-921279-8. 
  30. ^ Strathern, Paul (2005). A Brief History of Medicine. Londra: Robinson. s. 179. ISBN 978-1-84529-155-6. 
  31. ^ Gross & Sepkowitz 1998, s. 56
  32. ^ Silverman, Kenneth. The Life and Times of Cotton Mather, Harper & Row, New York, 1984. 0-06-015231-1, p. 339.
  33. ^ White, Andrew Dickson (1896). A History of the Warfare of Science with Theology in Christendom. 2. New York: D. Appleton and Company. s. 57. 
  34. ^ Harris DF. "Edward Jenner and Vaccination". 8 Temmuz 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2007. 
  35. ^ Lettres Philosophiques. Voltaire. (English translation on-line )
  36. ^ Aker, Janet A. (16 Ağustos 2021). "Gen. George Washington Ordered Smallpox Inoculations for All Troops". www.health.mil. 16 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2022. 
  37. ^ Filsinger, Amy Lynn; Dwek, Raymond (19 Kasım 2021). "George Washington and the First Mass Military Inoculation (John W. Kluge Center, Library of Congress)". www.loc.gov. 19 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2022. 
  38. ^ In fact, the mortality rate of the Varoiola Minor form of smallpox then found in Europe was 1–3% as opposed to 30–50% for the Variola Major type found elsewhere; however, blindness, infertility, and severe scarring were common. Figures from "The Search for Immunisation", In Our Time, BBC Radio 4 (2006).
  39. ^ David V. Cohn, Ph.D. "Lady Mary Montagu". Founders of Science. 2 Ocak 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. In England in 1718 she wrote to various influential persons urging inoculation and sent essays to subject to magazines. She had both her children inoculated – one in Turkey and one in England. Despite opposition from religious and medical groups, inoculation caught on. It was the primary defense against death and serious debilitation by smallpox for the next 80 years until the discovery of vaccination by Jenner. 
  40. ^ "Smallpox: Variolation". Nlm.nih.gov. 18 Ekim 2003. 2 Kasım 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2009. 
  41. ^ Wolfe, Robert M; Sharp, Lisa K (24 Ağustos 2002). "Anti-vaccinationists past and present". British Medical Journal. Londra. 325 (7361): 430-32. doi:10.1136/bmj.325.7361.430. PMC 1123944 $2. PMID 12193361. 

Konuyla ilgili yayınlar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Aşı (tıp)</span> belirli bir hastalığa karşı bağışıklık sağlamak için üretilen biyolojik ilaç

Aşı, belirli bir bulaşıcı veya malign hastalığa karşı aktif kazanılmış bağışıklık sağlayan biyolojik bir preparattır. Aşıların güvenliği ve etkinliği geniş çapta incelenmiş ve doğrulanmıştır. Bir aşı tipik olarak hastalığa neden olan bir mikroorganizmaya benzeyen bir ajan içerir ve genellikle mikrobun zayıflatılmış veya öldürülmüş formlarından, toksinlerinden veya yüzey proteinlerinden yapılır. Vücudun bağışıklık sistemi ajanı bir tehdit olarak tanır, yok eder ve bu sayede gelecekte karşılaşabileceği bu ajanla ilişkili mikroorganizmaları daha fazla tanır ve yok eder.

<span class="mw-page-title-main">Çiçek hastalığı</span> ortadan kaldıran insan hastalığı

Çiçek hastalığı veya smallpox Orthopoxvirus cinsine ait olan variola virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Doğal olarak ortaya çıkan son vaka Ekim 1977'de teşhis edilmiş ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1980 yılında hastalığın küresel olarak yok edildiğini onaylayarak çiçek hastalığını yok edilen tek insan hastalığı haline getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çiçek virüsü</span> virüs türü

Çiçek virüsü veya Variola virus Poxviridae familyasına, Chordopoxvirinae alt familyasına, Orthopoxvirus cinsine ait olan bir DNA virüsüdür ve çiçek hastalığına sebep olur.

<span class="mw-page-title-main">Aşılama</span> hastalıklara karşı koruma için aşının uygulanması

Aşılama, bağışıklık sisteminin bir hastalığa karşı bağışıklık geliştirmesine yardımcı olmak için bir aşının uygulanmasıdır. Aşılar zayıflatılmış, canlı veya öldürülmüş halde bir mikroorganizma veya virüs ya da organizmadan alınan proteinler veya toksinler içerir. Vücudun adaptif bağışıklığını uyararak, bulaşıcı bir hastalıktan kaynaklanan hastalıkları önlemeye yardımcı olurlar. Bir nüfusun yeterince büyük bir yüzdesi aşılandığında, sürü bağışıklığı ortaya çıkar. Sürü bağışıklığı, bağışıklık sistemi baskılanmış - zayıflatılmış bir versiyonu bile kendilerine zarar vereceği için aşı olamayan - kişileri korur. Aşılamanın etkinliği geniş çapta incelenmiş ve doğrulanmıştır. Aşılama, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde en etkili yöntemdir; çiçek hastalığının dünya çapında ortadan kaldırılmasından ve çocuk felci ve tetanos gibi hastalıkların dünyanın büyük bir kısmından yok edilmesinden büyük ölçüde aşılama sayesinde sağlanan yaygın bağışıklık sorumludur. Bununla birlikte, Amerika'daki kızamık salgınları gibi bazı hastalıklarda, 2010'larda nispeten düşük aşılama oranları nedeniyle - kısmen aşı tereddütlerine atfedilen - artan vakalar görmüştür. Dünya Sağlık Örgütüne göre aşılama sayesinde yılda 3,5-5 milyon ölüm önlenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çiçek aşısı</span> geliştirilmiş ilk başarılı aşı

Çiçek aşısı, bulaşıcı bir hastalığa karşı geliştirilen ilk aşıdır. 1796 yılında İngiliz doktor Edward Jenner, nispeten hafif olan sığır çiçeği virüsü enfeksiyonunun ölümcül çiçek virüsüne karşı bağışıklık kazandırdığını göstermiştir. Sığır çiçeği, 20. yüzyılda modern çiçek aşısı ortaya çıkana kadar doğal bir aşı görevi gördü. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1958'den 1977'ye kadar çiçek hastalığını ortadan kaldıran küresel bir aşılama kampanyası yürütmüş ve çiçek hastalığını ortadan kaldırılan tek insan hastalığı haline getirmiştir. Artık halka rutin çiçek aşısı yapılmasa da aşı biyoterörizm, biyolojik savaş ve mpox'a karşı korunmak için hala üretilmektedir.

1837 Great Plains çiçek hastalığı salgını 1836'dan 1840'a kadar devam etmiş ancak, 1837 baharında Amerikan Kürk Şirketi isimli bir şirkete ait St. Peter vapuru ile Missouri Vadisi'ne taşınan enfekte insanlar ve malzemeler sebebiyle doruk noktasına ulaşmıştır. Sadece Missouri Nehri boyunca 17.000'den fazla yerli ölmüş ve bazı kabileler neredeyse yok olmuştur. Salgın özellikle bölgede yaşayan yerli halk olan Mandanları etkilmiştir.

1924-1925 Minnesota çiçek hastalığı salgını en ölümcül çiçek hastalığı salgındır. Çiçek hastalığı nedeniyle ABD'nin Minnesota eyaletinde 500 kişi ölmüştür. Bunların 400'ü Minneapolis-Saint Paul metropol bölgesinde yaşamaktaydı. İkiz Şehirler olarak tanımlanan bu bölgede ölümlerinin neredeyse yüzde 90'ı Minneapolis'te gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">1721 Boston çiçek hastalığı salgını</span>

1721'de Boston kötü bir çiçek hastalığı (variola olarak da bilinir) salgını geçirdi. Nisan 1721 ile Şubat 1722 arasında Boston'daki yaklaşık 10.600 kişiden 5.759'u enfekte oldu. Salgın, Püriten bakan Cotton Mather ve Harvardlı doktor Zabdiel Boylston'u, on üç koloni'nin halka açık aşılama konusundaki ilk deneyiminin bir parçası olarak Bostonluları etkiledi. Onların çabaları insanları çiçek hastalığına karşı bağışıklamak için daha fazla araştırmaya ilham verdi. Massachusetts Körfezi Kolonisini ilk aşı tartışmasının merkezine yerleştirdi ve Batı toplumunun hastalığa yönelik tıbbi tedavi yaklaşımını değiştirmiştir. Boston gazeteleri aşı çabalarına karşı çıkan ve destekleyen çeşitli bilgiler yayınlarken, salgın hastalık hakkındaki sosyal ve dini söylemler de çeşitlenmişti.

<span class="mw-page-title-main">1775-1782 Kuzey Amerika çiçek hastalığı salgını</span>

1775-1782 Kuzey Amerika çiçek hastalığı salgını Batı Yarımkürenin Yeni Dünyası olarak kabul edilen bölgede gerçekleşen salgındır.Kolomb'un Amerika'ya ilk yolculuğunun, çiçek hastalığı virüsünün Amerika'ya ilk gelişine yol açtığı ve Kuzey Amerika kıtasının çoğuna yayılmasını sağladığı söylenebilir. 1775 yılında başlayan salgında en az 130.000 kişinin öldüğü tahmin ediliyordu.

<span class="mw-page-title-main">Hayvanlarda aşılanma</span>

Hayvan aşılaması, evcil hayvanların, çiftlik hayvanların veya vahşi hayvanların aşılanmasıdır. Uygulama veteriner tıp ile bağlantılıdır. İlk hayvan aşısı 1879'da Louis Pasteur tarafından tavuk kolerası için icat edildi. Bu tür aşıların üretimi bireylerin, hükûmetin ve şirketlerin ekonomik zorluklarıyla ilgili sorunlarla karşılaşmaktadır. Hayvan aşılarının düzenlenmesi, insan aşılarının düzenlenmesine göre daha azdır. Aşılar, geleneksel ve yeni nesil aşılar olarak ikiye ayrılır. Hayvan aşılarının, bulaşıcı hayvan hastalıklarını kontrol etmenin en uygun maliyetli ve en sürdürülebilir yöntemler olduğu bilinmektedir. 2017 yılında veteriner aşı endüstrisi 7 milyar ABD doları değerindeydi ve 2024 yılında 9 milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyor.

Massachusetts çiçek hastalığı salgını ya da Koloni salgını 1633'te Massachusetts'i vuran bir çiçek hastalığı salgınıdır. Ancak çiçek hastalığı salgınları 1633 ile sınırlı değildi ve neredeyse her on yılda bir meydana geldi.

<span class="mw-page-title-main">1972 Yugoslavya çiçek hastalığı salgını</span>

1972 Yugoslavya çiçek hastalığı salgını, Avrupa'daki son çiçek hastalığı salgınıydı. Merkezi Yugoslavya'nın bir eyaleti ve başkenti olan Kosova ve Belgrad'daydı. Müslüman bir hacı, Orta Doğu'da çiçek hastalığı virüsüne yakalanmıştı. Kosova'daki evine döndükten sonra 175 kişinin enfekte olduğu ve 35 kişinin öldüğü salgın başladı. Salgın, zorunlu karantina ve toplu aşılama ile etkili bir şekilde kontrol altına alındı. 1982 filmi Variola Vera bu olaya dayanmaktadır.

1974 Hindistan çiçek hastalığı salgını, 20. yüzyılın en kötü çiçek hastalığı salgınlarından birisi olarak adlandırılmaktadır. Salgında 188,000 kişi enfekte olmuş ve 31,000 Hint ise hayatını kaybetmiştir. Hindistan salgın sırasında, dünyadaki çiçek hastalığı vakalarının %86'sından fazlasına sahipti.

<span class="mw-page-title-main">Bulaşıcı hastalıkların yok edilmesi</span>

Bulaşıcı hastalıkların yok edilmesi (eradikasyon), bir bulaşıcı hastalığın küresel konak popülasyondaki prevalansının sıfıra indirilmesidir.

Sığır çiçeği, sığır çiçeği virüsünün (CPXV) neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Tarihsel olarak enfekte bir inekle temasın ardından deride büyük kabarcıklar, ateş ve şişmiş bezlerle kendini gösterir, ancak son birkaç on yılda daha sık enfekte kedilerden kaynaklanır. Eller ve yüz en sık etkilenir ve lekeler genellikle çok ağrılıdır.

Yapay bağışıklık indüksiyonu, organizmaların bağışıklık sistemleri tarafından üretilen doğal bağışıklığın aksine, koruyucu sağlık hizmetlerinde insan çabalarıyla elde edilen bağışıklamadır. İnsanları, hastalığa yakalanmalarını beklemekten başka yollarla belirli hastalıklara karşı bağışık hale getirir. Amaç, hastalığın yok edilmesinin mümkün olmadığı durumlarda bile ölüm ve acı çekme riskini, yani hastalık yükünü azaltmaktır. Aşılama, bu tür bağışıklamanın başlıca türüdür ve aşıyla önlenebilir hastalıkların yükünü büyük ölçüde azaltır.

<span class="mw-page-title-main">Sürü bağışıklığı</span> bir nüfusun yeterli bir kısmı bağışıklık kazandığında (aşılama veya önceki enfeksiyonlar yoluyla) ortaya çıkan bulaşıcı hastalıktan korunma durumu

Sürü bağışıklığı, yalnızca bulaşıcı hastalıklar için geçerli olan bir dolaylı koruma şeklidir. Bir popülasyonun yeterli bir yüzdesi, önceki enfeksiyonlar veya aşılama yoluyla bir enfeksiyona karşı bağışıklık kazandığında ortaya çıkar ve böylece bağışıklığı olmayan bireyler için enfeksiyon olasılığını azaltır.

<span class="mw-page-title-main">Bağışıklama</span> bir bireyin bağışıklık sisteminin bir etkene karşı güçlendirilmesi süreci

Bağışıklama veya immünizasyon, bir bireyin bağışıklık sisteminin bir enfeksiyon etkenine karşı güçlendirilmesi sürecidir.

<span class="mw-page-title-main">Çatallı iğne</span> çiçek aşısını uygulamak için kullanılan çelik çubuk türü

Çatallı iğne, bir ucunda iki çatal bulunan yaklaşık 5 cm uzunluğunda dar bir çelik çubuktur. Çatal uçları arasında bir doz sulandırılmış dondurularak kurutulmuş çiçek aşısı tutacak şekilde tasarlanmıştır. Sulandırılmış aşının bir flakonundan yüz aşı yapılabilir. Çiçek aşısı için yerleşik teknik, iğneyi aşıya batırmak ve ardından kişinin üst kolunu küçük dairesel bir alanda on beş kez hızlı bir şekilde dik olarak delmektir. Bölgedeki cildin temiz olması gerekse de - alkollü çubuk kullanımı isteğe bağlıdır ve eğer kullanılırsa - canlı virüs aşısının deaktivasyonunu önlemek için cildin tamamen kurumasına izin verilmelidir. Delikler yaklaşık 5 mm çapında bir alanda kalmalıdır. İğne daha sonra atılır. Doğru yapıldığında, işlemden sonra 10 ila 20 saniye içinde aşılama bölgesinde bir kan izi görülür.

<i>Vaccinia</i> virüs türü

Vaccinia virüsü, poxvirüs ailesine ait büyük, kompleks, zarflı bir virüstür. Yaklaşık 250 geni kodlayan, yaklaşık 190 kbp uzunluğunda doğrusal, çift sarmallı bir DNA genomuna sahiptir. Virionun boyutları kabaca 360 × 270 × 250 nm'dir ve kütlesi yaklaşık 5-10 fg'dir. Vaccinia virüsü, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) 1958-1977 yılları arasında küresel bir aşılama kampanyasında çiçek hastalığını ortadan kaldırmak için kullandığı modern çiçek aşısının kaynağıdır. Çiçek hastalığı artık vahşi doğada bulunmamasına rağmen, vaccinia virüsü gen terapisi ve genetik mühendisliği için bir araç olarak bilim insanları tarafından hala geniş çapta incelenmektedir.