İçeriğe atla

İnfaz hukuku

İnfaz hukuku, kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesine ilişkin esasları gösteren hukuk dalı.

Yaptırımların yerine getirilmesi ile ilgilenir. Buna ilişkin ilkeleri, esasları ve usulleri gösterir.[1]

İnfaz

İnfazın sözlük anlamı "yerine getirme"dir. Mahkemelerce verilen ve kesinleşen ceza ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi olarak tanımlanabilir. İnfaz kavramı ülkelere göre geniş anlamlar taşıyabilir. İnfaz; ayrı ve bağımsız bir faaliyettir. İnfaz kelimesinden söz edebilmek için ortada mahkemelerce verilen ve kesinleşen kararlar olmalıdır. Bu yönüyle infaz, hükümün devamı niteliğini taşır.

İnfazın konusu mahkûmiyet hükmüdür. Kesinleşmiş bir ceza olmadan infaz devreye giremez. Amacı ise ödetme ve önleme olmak üzere ikiye ayrılır. Günümüzde yaygın olan görüş ikisini de içinde barındıran karma görüştür.

Tarihi

İnfazın tarihsel gelişimi ceza ve ceza hukukunun tarihsel gelişimi ile beraber yürümüştür. İlk çağlarda cezayı veren kurum ile cezanın yerine getirilmesini, yani infazı üstlenen kurum aynıydı. Örneğin cezayı veren hükümdar, aynı zamanda infazı da yerine getiriyordu. Aynı zamanda suçlu da bir düşman olarak görülüyordu. Eski çağlarda ölüm, kırbaçlamak, işkence, kölelik, sakat bırakmak gibi cezalar bilinen infazlardır.[2] Cezalar sadece intikam aracı olarak görülüyordu. Orta Çağ'da ise cezanın infazı sadece acı çektirmek olmakla beraber bu durumun da törensel bir niteliğe dönüştüğü bilinmektedir. 18.yy'in sonlarından itibaren cezanın bedene yönelik olma durumu, hapis, zorla çalıştırma, sürgün gibi cezalara dönüşmüştür. Öte yandan 1792 yılından itibaren ölümlerin hızlı sonuçlanması ve bedene dokunmadan yerine getirilmesi amacıyla giyotin kullanılmaya başlanmıştır.[3] Bu gibi cezaların son bulması 1850 yılları sonrasını bulmuştur. Bu dönemden sonra insan unsuru ele alınmış, fiziksel infazın yerini ruhsal infaz almıştır. Bu dönemlerde hapishane kurumları bugüne ulaşacak şekilde yaygınlaşmış ve diğer cezalar içinde önemini artırmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Kayıhan İÇEL, Süheyl DONAY, Karşılaştırmalı ve Uygulamalı Ceza Hukuku, Genel Kısım, İstanbul, 2005. 
  2. ^ DEMİRBAŞ, Timur, İnfaz Hukuku, Ankara, 2008. 
  3. ^ UĞUR, Mehmet, Türk Hukukunda Cezaların ve Güvenlik Önlemlerinin İnfazı ve Hakimin İnfaza Katılması, Ankara, 2003, s.30. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hukuk</span> genellikle devlet otoritesi tarafından desteklenen kurallar ve yönergeler sistemi

Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.

Temyiz, ayırt etme, seçme, ayırma; hukukta, doğruyu yanlıştan ayıran kuruldur.

<span class="mw-page-title-main">Ceza</span>

Ceza ya da yaptırım, genel anlamıyla suç karşılığında insanlara veya kuruluşlara uygulanan bir yaptırımdır. Ceza Arapça kökenli bir kelimedir. Anlamı, yapılan kötü bir eylemin karşılığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Adli Tıp Kurumu</span>

Adli Tıp Kurumu, Adalet Bakanlığı bünyesinde, adalet işlerinde bilirkişilik görevi yapmak, adlî tıp uzmanlığı ve yan dal uzmanlığı programları ile görev alanına giren konularda diğer adlî bilimler alanlarında sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek ve bunlara ilişkin eğitim programları uygulamak üzere kurulan devlet kurumu. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, adlî tıp uzmanı bir Başkan ve en az üçü adlî tıp uzmanı olmak üzere beş başkan yardımcısı ile hizmetin gerektirdiği ve yönetmelikte belirtilen birim ve müdürlüklerden oluşur. Kurumun başkan ve başkan yardımcıları Cumhurbaşkanınca atanır. Merkeze bağlı olarak çalışan grup başkanlıkları ile şube müdürlükleri de değişik illerde hizmeti yürütmektedir. Merkezde hizmet, ihtisas daireleri ve ihtisas kurullarının çalışmaları ile yürütülmektedir.

Uluslararası ceza hukuku, uluslararası hukuk kapsamında bireylerin cezaî sorumluluğunu doğrudan düzenleyen normların bütününü tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Uluslararası hukuk suçları soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve saldırı suçudur. Bu suçlar söz konusu olduğunda, etkilerinin tek bir devletin ötesine geçtiği ve dolayısıyla uluslararası toplumun bir bütün olarak sorumluların yargılanmasında çıkarı olduğu varsayılır.

<span class="mw-page-title-main">Adalet Bakanlığı (Türkiye)</span> Türkiyede bir bakanlık

Adalet Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan, adalet ve yargı işlerinden sorumlu olan bakanlıktır. Bakanlığın temel görevleri arasında, kanunlarda öngörülen mahkemelerin kurulması ve teşkilatlandırılması, ceza infaz kurumları, icra ve iflas daireleri gibi adalet kurumlarının planlanması, idari gözetimi ve denetimi yer alır. Kamu veya özel kurumlarla iş birliği yaparak adalet hizmetlerinin geliştirilmesine katkıda bulunur ve kanunlarla veya cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen diğer görevleri yerine getirir.

<span class="mw-page-title-main">Uyuşmazlık Mahkemesi</span> Türkiyedeki yargı yolu uyuşmazlıklarını çözmekle görevli yüksek mahkeme

Uyuşmazlık Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda düzenlenen bir yüksek mahkemedir. 1945'te kurulan mahkemenin temel görevi, adli ve idari yargı organları arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmektir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

Türkiye'deki sulh ceza mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir. Bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır. İhtiyaç sayısına göre birden fazla kurularak numaralandırılabilirler. Tek hakimli mahkemelerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin devlet yapısı</span>

Kuzey Kıbrıs'ın devlet yapısı, Kuzey Kıbrıs cumhuriyetle yönetilmekte olup yarı başkanlık sistemi bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı, başbakan ise hükûmetin başkanıdır. Çok partili sistem uygulanmaktadır. Yürütme yetkisi hükûmetin elindedir. Yasama yetkisi ise hükûmetle beraber Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.

Ağır ceza mahkemesi, Türkiye'de ceza davalarına bakan mahkemeler arasında, kanunlarda öngörülen cezaların ağırlığı kriteri uygulanarak asliye ceza mahkemelerinin görevini aşan tüm suçlara ilişkin davalara bakmakla görevlendirilmiş olan mahkemedir. Ağır ceza mahkemesi kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve "10 yıldan fazla" hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidirler. Ele aldıkları davaların cezaları daha ağır olduğundan, sulh ceza hakimlikleri ve asliye ceza mahkemelerinden sonra ilk derece ceza mahkemeleri arasında 3. basamakta yer alan yüksek görevli mahkemelerdir. Avukatların görevi sırasında işledikleri suçların yargılaması ağır ceza mahkemesinde yapılır.

Medeni usûl hukuku, özel hukuk yargılama usulünü konu alan hukuk dalıdır. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Çekişmeli yargının konusu davadır. Çekişmesiz yargı ise genel anlamda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan, kişinin daha çok malvarlığı ve şahısvarlığına etki eden işleri konu edinen bir yargılama türüdür.

Adli sicil, ortak hukuk sisteminde genellikle potansiyel işverenler tarafından adayın güvenilirliğini değerlendirmek ve varsa suç kayıtlarını görmek için kullanılan sabıka kaydına ilişkin bilgilerdir.

Tazminat, hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesidir. Tazminat zararların giderilmesini amacıyla sorumlu tarafından zarar görene ödenen veya mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen parasal veya bir değer veya edimdir. Mahkemelerce kişilik haklarının uğradığı zararları gidermek için manevi tazminat, hukuka aykırı eylem nedeniyle mal varlığında yaşanan eksilmeleri karşılamak üzere maddi tazminat veya bir hukuka aykırı eylemin yarattığı düşünülen tüm zararın ödetilmesi amacıyla cezalandırıcı tazminat ödenmesine karar verilebilir.

Ceza muhakemesi veya ceza yargılaması, ceza hukukunda iddia, savunma ve yargılama sürecidir. Amaç ise maddi gerçeğe ulaşılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü</span> Adalet Bakanlığına bağlı cezaevi kurumu

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE), Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığına bağlı ceza infaz kurumları, denetimli serbestlik müdürlüklerinden sorumlu devlet kurumudur.

Uyuşmazlık hukuku veya uyuşmazlık yargısı, bir davanın esasını çözümlemekle görevli mahkemenin tespit edilememesi veya farklı mahkemelerce esasa ilişkin çelişkili kararların verilmesi ve kararların kesinleşmesi fakat çelişki nedeniyle kararların icra edilememesi hallerinde, ortaya çıkan uyuşmazlığı çözümlemek için uygulanması gereken kuralları ve ilgili kurum ve kuruluşlara ilişkin usul ve esas kurallarını belirleyen bir hukuk dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Suriye yargı sistemi</span> Suriyenin yargı sistemi

Suriye'nin yargı sistemi Osmanlı, Fransız ve İslam hukukunun bir sentezidir. Medeni, ticari ve ceza kanunları öncelikle Fransız hukuk uygulamalarına dayanmaktadır. 1949'da ilan edilen bu kanunlar, bedeviler ve dini azınlıklar arasında örf ve adet hukukunun uygulanmasını sınırlamak için onaylanmış özel hükümlere sahiptir. İslam dini mahkemeleri ülkenin bazı bölgelerinde işlemeye devam ediyor, ancak yargı yetkisi evlilik, boşanma, babalık, çocukların velayeti ve miras gibi kişisel statü meseleleriyle sınırlı. Bununla birlikte, 1955'te kişisel statünün birçok yönüne ilişkin bir kişisel kod geliştirildi. Bu kanun, kadının statüsünü iyileştirerek ve miras kanunlarını netleştirerek şeriatı değiştirdi ve modernize etti.

Ceza hükmü, bir suça ilişkin ceza muhakemesinde verilen mahkûmiyetin ardından duruşmada mahkeme tarafından hükmedilen cezadır. Ceza, hapis, para cezası veya diğer yaptırımlardan oluşabilir. Birden fazla suç için verilen cezalar, hapis cezalarının hepsinin aynı anda verildiği eş zamanlı ceza veya hapis süresinin birbiri ardına verilen tüm cezaların toplamı olduğu ardışık ceza olabilir.