Bir Akad İmparatorluğu mührü üzerinde yer alan Tanrıça İştar, MÖ 2350-2150. Mühürde boynuzlu bir miğfer takan ve sırtında silahlar taşıyan İştar, tasma takılı bir aslanı ayakları altına almaktadır.
İnanna (Sümerce: 𒀭𒈹Dinanna, ayrıca 𒀭𒊩𒌆𒀭𒈾 Dnin-an-na[6][7]); aşk, güzellik, seks, savaş, adalet ve siyasi güçle ilişkilendirilen antik Mezopotamya tanrıçasıdır. Sümerlerde kendisine "İnanna" adıyla ibadet edilirken daha sonraki dönemlerde Akad, Babil ve Asurlular tarafından İştar (Dištar)[6] olarak tanımlanmış ve "Cennetin Kraliçesi" olarak anılmıştır. Ana tapınma merkezi Uruk'taki Eanna Tapınağı'dır ve buranın koruyucu tanrıçası kabul edilmiştir. Venüs gezegeniyle ilişkilendirilmiş ve aslan ile sekiz köşeli yıldız, en belirgin sembolü olmuştur. İştar'ın kocası, daha sonraki dönemlerde Tammuz olarak anılacak olan Tanrı Dumuzid iken yardımcısı (sukkal) ise sonraki dönemlerde erkek tanrılar İlabrat ve Papsukkal ile bir tutulacak olan Ninşubur'dur.
İnanna'ya Sümerlerde en erken Uruk Dönemi'nin (MÖ 4000-3100) başlarında tapınılırken Akad Kralı Sargon'un bölgeyi ele geçirmesinden önce bölgede kendisine tapınma pek yaygın değildi. Sargon sonrası dönemde ise Mezopotamya'da tapınaklarıyla Sümer panteonunda en çok saygı duyulan tanrılardan biri hâline gelmiştir.[8][9] Çeşitli cinsel ayinlerle ilişkilendirilme ihtimali olan İnanna/İştar kültü, bölgedeki Sümerleri özümseyen ve başarılı olan Doğu Sami diline mensup kişiler (Akadlar, Asurlar] ve Babilliler) tarafından devam ettirilmiştir. Özellikle Asurlar tarafından sevilmiş hatta sıralamada millî tanrılarıAşur'un da önüne geçerek panteonlarındaki en parlak tanrı olmuştur. Tanah'ta İnanna/İştar'dan üstü kapalı bir şekilde bahsedilmiş ve Ugaritli Ashtart ile ilerleyen dönemlerde muhtemelen Yunan Tanrıçası Afrodit'in gelişimini etkileyecek olan FenikeliAstarte'yi büyük ölçüde etkilemiştir. İnanna'ya tapınma, Hristiyanlığın doğuşuyla MS 1 ila 6. yüzyıl arasında yavaş yavaş ortadan kalkmıştır.
İnanna, diğer Sümer tanrılarına göre daha fazla mitlerde yer almaktadır.[10][11][12] Ayrıca, yalnızca Nergal ile karşılaştırılabilecek kadar benzersiz bir şekilde yüksek sayıda sıfata ve alternatif isme sahip olmuştur.[13] Mitlerinin çoğu, diğer tanrıların alanlarını ele geçirmesini içerir. Uygarlığın tüm olumlu ve olumsuz yönlerini temsil eden me'leri Bilgelik Tanrısı Enki'den çaldığına; Eanna tapınağını ise Gökyüzü Tanrısı An'dan aldığına inanılmıştır. Daha sonra Şamaş olarak anılacak olan ikiz kardeşi Utu ile İnanna, ilahi hükmün uygulayıcı olmuştur. Otoritesine meydan okuduğu için Ebih Dağı'nı yıkmış, uykudayken kendisine tecavüz eden Bahçıvan Şukaletuda'ya öfkeyle saldırmış, Dumuzid'i öldürdüğü için haydut kadın Bilulu'nun izini arayıp bularak ilahi adaletle Bilulu'yu öldürmüştür. Gılgamış Destanı'nın standart Akadca versiyonunda İştar, Gılgamış'tan eşi olmasını ister fakat reddedilince Enkidu'nun ölümüyle sonuçlanan Gök Boğası'nı serbest bırakır ve bu da Gılgamış'ın ölümsüzlüğü aramasıyla sonuçlanır.
İnanna/İştar'ın en ünlü miti, İnanna/İştar'ın antik Mezopotamya yeraltı dünyasıKur'a inişinin ve oradan geri dönüşünün hikâyesidir. Bu mite göre yeraltı dünyasının kraliçesi olan ablası Ereşkigal'in topraklarını fethetmeye çalışır, buna karşılık yeraltı dünyasının yedi yargıcı tarafından kibirden (hybris) suçlu sayılır ve vurularak öldürülür. Üç gün sonra, Ninşubur tüm tanrılara İnanna'yı geri getirmeleri için yalvarır ancak İnanna'yı kurtarmak için iki cinsiyetsiz varlık gönderen Enki dışında hepsi kendisini reddeder. İnanna'ya yeraltı dünyasının dışına kadar eşlik ederler ancak yeraltı dünyasının koruyucuları olan galla, İnanna yerine kocası Dumuzid'i yeraltı dünyasına sürükler. Sonuç olarak Dumuzid'in yılın yarısı için cennete dönmesine izin verilirken Dumuzid'in kız kardeşi Geştinanna, diğer yarısı için yeraltı dünyasında kalır ve bu da mevsim döngüsünü meydana getirir.
Etimolojisi
Uruk Vazosu'nda tasvir edilen İnanna, adakları kabul ederken; yaklaşık olarak MÖ 3200-3000.
İnanna ve İştar başlangıçta ayrı, ilgisiz iki tanrıçayken[14][15][1][16][17]Akadlı Sargon'un saltanatı sırasında birbirleriyle denk hâle getirilmiş ve iki farklı isim altında fiilen aynı tanrıça olarak kabul edilmiştir.[14][15][1][16][17] İnanna'nın adı, "Cennetin Hanımı" anlamına gelen Sümercedekinin-an-ak ifadesinden türemiş olabilir[18][19] fakat "İnanna" (𒈹) çivi yazısı işareti, "cennet" (Sümerce: an; Çivi yazısı: 𒀭 AN) ile "hanım" (Sümerce: nin; Çivi yazısı: 𒊩𒌆 SAL. TUG2) işaretlerinin birleşiminden oluşmamaktadır.[19][18][20] İnanna'nın adından kaynaklanan bu zorluklar; bazı erken Asurbilimcileri, İnanna'nın başlangıçta bir Proto-Fırat tanrıçası olabileceğini ve ancak daha sonra Sümer panteonuna kabul edildiğini öne sürmeye yöneltmiştir.[19] Güney Irak'ta Sümerceden önce bir Proto-Fırat alt tabaka dilinin olduğu görüşü, modern Asurologlar tarafından geniş çapta kabul görmemektedir.[21]
İştar adı; Akad, Asur ve Babil'de hem Sargon öncesi hem de Sargon sonrası dönemlerde kişisel isimlerde bir unsur olarak ortaya çıkar.[22] Bu ad, Sami kökenlidir[23][22] ve muhtemelen etimolojik olarak daha sonraki Ugarit ve Güney Arabistan yazıtlarında bahsedilen Batı Sami Tanrısı Attar'ın adıyla ilişkilidir.[23][22] Sabah yıldızı, savaş sanatlarına başkanlık eden bir erkek tanrı; akşam yıldızı ise aşk sanatlarına başkanlık eden bir kadın tanrı olarak düşünülmüş olabilir.[22] Akad, Asur ve Babiller döneminde erkek tanrının adı, sonuç olarak kadın muadilinin adının yerini almış[17] fakat İnanna ile olan yaygın bağdaşma nedeniyle, tanrının adı eril formda olmasına rağmen dişi form ile kalmıştır.[17]
Kökenleri ve gelişimi
İnanna'ya sunulan adakların tasvir edildiği Uruk Vazosu, MÖ 3200-3000.[24]
İnanna, güç alanının diğer herhangi bir tanrınınkinden daha farklı ve çelişkili yönler içermesi gerçeğinden dolayı birçok eski Sümer bilim insanı için bir sorun teşkil etmiştir. [25] Kökenleri ile ilgili iki büyük teori öne sürülmüştür:[26] İlk açıklama, İnanna'nın tamamen farklı alanlara sahip, daha önce ilişkisiz birkaç Sümer tanrısı arasındaki bir senkretizm sonucu ortaya çıktığını ileri sürerken[26] ikinci açıklama ise İnanna'nın Sümer panteonunun tam olarak yapılmasıyla panteona sonradan giren ve henüz diğer tanrılara verilmemiş tüm rolleri üstlenen bir Sami tanrısı olduğunu ileri sürer.[27]
Uruk Dönemi'ne (y. MÖ 4000 - y. MÖ 3100) kadar giden erken bir tarihte İnanna, zaten Uruk şehriyle ilişkilendirilmiştir.[1] III. Uruk Dönemi’nin kült nesnelerinin yer aldığı yerde bulunan Uruk Vazosu’nda çanaklar, kaplar ve çiftlik ürünleri içeren sepetler gibi çeşitli nesneleri taşıyan[28] ve koyun ile keçileri yüzü hükümdara dönük olan bir kadın figürüne getiren bir dizi çıplak adam tasvir edilmiştir.[29] Kadın, İnanna'nın kapı direğinde bükülmüş iki kamış simgesinin önünde dururken[29] erkek figür, bir kutu ve kâse yığını tutar, daha sonraki çivi yazısı işareti En'i veya tapınağın baş rahibini gösterir.[30]
Cemdet Nasr Dönemi'ne (y. MÖ 3100 – y. MÖ 2900) ait mühür baskıları; Ur, Larsa, Zabalam, Urum, Arina ve muhtemelen Keş dahil olmak üzere çeşitli şehirleri temsil eden sabit bir sembol dizisini gösterir.[31] Bu liste, muhtemelen İnanna'ya Uruk'ta onun kültünü destekleyen şehirlerden gelen katkıların raporunu yansıtmaktadır.[31] Ur'daki Erken Hanedanlık Dönemi'nin I. evresinden (y. MÖ 2900 - y. MÖ 2350) itibaren İnanna'nın rozet sembolü ile birlikte çok sayıda benzer mührü keşfedilmiştir.[31] Bu mühürler, İnanna’nın kültü için ayrılan malzemeleri korumak için depoları kilitlemek için kullanılmıştır.[31]
İnanna adına MÖ 2600 dolaylarında Kiş Kralı Aga adına bir boncuk ya da MÖ 2400 dolaylarında Kral Lugal-kisalsi'nin bir tableti gibi çeşitli yazıtlar bilinmektedir:
"Tüm ülkelerin kralı An için ve (...) kraliçesi İnanna için Kiş Kralı Lugal-kisalsi, avlunun duvarını inşa etti."
Akad döneminde (y. MÖ 2334 – MÖ 2154) ise Akadlı Sargon'un fetihlerinden sonra İnanna ve İştar, o kadar kapsamlı bir şekilde birleştirildi ki fiilen aynı kişi olarak kabul edildi.[15][17] Sargon'un kızı Akad şairi Enheduanna, İnanna'ya onu İştar ile özdeşleştiren sayısız ilahiler yazmıştır.[15][33] Sargon; İnanna ve An'ı otoritesinin kaynağı olarak ilan etmiştir.[34] Bunun bir sonucu olarak[15] İnanna/İştar'ın kültünün popülaritesi artmıştır.[15][1][16]Ebla'nın ilk kazılarında yer alan Alfonso Archi, İştar'ın aslen Fırat Vadisi'nde tapılan bir tanrıça olduğunu varsayar ve İştar'la çöl kavağı arasındaki bir ilişkinin hem Ebla hem de Mari'den gelen en eski metinlerde doğrulandığına işaret eder.[35]
İbadet
Sargon öncesi dönemde İnanna kültü oldukça sınırlıyken Sargon'un saltanatından sonra İnanna, hızla Sümer panteonunda en çok saygı duyulan tanrılardan biri haline gelmiştir.[15][12][20][9] İnanna'ya ait Nippur, Lagaş, Şuruppak, Zabalam ile Ur'da tapınaklar vardı[15] fakat tanrıçanın ana kült merkezi, adı "Cennetin Evi" (Sümerce: e2-anna; Çivi yazısı: 𒂍𒀭 E2.AN)[a] anlamına gelen Uruk'taki Eanna tapınağıydı.[15][37][19][b] Bu MÖ dördüncü binyıl kentinin esas koruyucu tanrısı muhtemelen An idi.[19] Tapınağın İnanna'ya adanmasıyla tapınak, tanrıçanın rahibelerine ev sahipliği yapmış gibi görünüyor.[19] Uruk'un hemen yanındaki Zabalam, İnanna ibadetinin en önemli ilk dönem bölgesidir ve şehrin adı, yaygın olarak sırasıyla "İnanna" ve "kutsal alan" anlamına gelen MUŠ3 ve UNUG işaretleriyle yazılmıştır.[38] Zabalam şehrinin tanrıçasının başlangıçta ayrı bir tanrı olması mümkündür ve kültü çok erken bir tarihte Urukean tanrıçasının kültü tarafından özümsenmiş olsa da kült, çok erken bir zamanda Urukean tanrıçası tarafından özümsenmiştir.[38] Joan Goodnick Westenholz, bir zame ilahisinde İştaran ile ilişkilendirilen Nin-UM (okunuşu ve anlamı belirsiz) adıyla tanımlanan bir tanrıçanın, Zabalamlı İnanna'nın orijinal kimliği olduğunu öne sürmüştür.[39]
Eski Akad döneminde İnanna, Agade şehri ile ilişkili Akad tanrıçası İştar ile birleşmiştir.[40] O dönemden bir ilahi, Akad İştar'ına Uruk ve Zabalam'lı İnanna'nın yanında "Ulmaš'ın İnanna'sı" olarak hitap eder.[40] İştar'a tapınma ve İştar ile İnanna arasındaki bağdaştırma,[40] Sargon ve halefleri tarafından teşvik edilmiş ve sonuç olarak kısa sürede Mezopotamya panteonunda en çok saygı duyulan tanrılardan biri haline gelmiştir.[15] Sargon, Naram-Sin ve Şar-Kali-Şarri yazıtlarında, İştar en sık dua edilen tanrıdır.[41] Eski Babil döneminde ana tapınma merkezleri, yukarıda bahsedilen Uruk, Zabalam ve Agade'ye ek olarak ayrıca İlip idi.[42] Tapınma merkezi, Uruk'tan Kiş'e de götürülmüştür.[43]
Daha sonraki zamanlarda, Uruk'taki kültü gelişmeye devam ederken[44] İştar ayrıca Asur'un Yukarı Mezopotamya'daki krallığında (günümüzde Kuzey Irak, Kuzeydoğu Suriye ve Güneydoğu Türkiye), özellikle Ninova, Aššur ve Arbela (günümüzde Erbil) şehirlerinde de ibadet edilmiştir.[45] Asur Kralı Assurbanipal'in saltanatı sırasında İştar, Asur ulusal tanrısıAşur'u bile geride bırakarak Asur panteonundaki en önemli ve en çok saygı duyulan tanrı haline gelmiştir.[44] Ana Asur tapınağında bulunan adak eşyaları, İştar'ın kadınlar arasında popüler bir tanrı olduğunu göstermektedir.[46]
Geleneksel ikili cinsiyete karşı çıkan kişiler, İnanna kültüne yoğun bir şekilde dahil olmuştur.[47] Sümer zamanlarında gala olarak bilinen bir dizi rahip, İnanna'nın tapınaklarında çalışmış; burada ağıt ve mersiye yakmışlardır.[48]Gala olan erkekler, arada kadın isimlerini benimsemiş ve şarkılarını Sümercenin eme-sal lehçesinde bestelemiştir. Bu edebî metinler, normalde kadın karakterlerin konuşmasını içermektedir. Bazı Sümer atasözleri, gala'nın erkeklerle anal seks yapmakla ünlü olduğunu öne sürüyor gibi görünmektedir.[49] Akad Dönemi'nde kurgarrū ve assinnu, kadın kıyafetleri giyen ve İştar'ın tapınaklarında savaş dansları yapan hizmetkârlarıdır.[50] Birkaç Akad atasözü, bu kişilerin de eşcinsel eğilimleri olabileceğini öne sürüyor gibi görünmektedir.[50] Mezopotamya üzerine yazılarıyla tanınan bir antropolog olan Gwendolyn Leick, bu bireyleri çağdaş Hint hicrasıyla karşılaştırmıştır.[51] Bir Akad ilahisinde İştar, erkekleri kadınlara dönüştüren olarak tanımlanır.[52]
Samuel Noah Kramer'e göre MÖ üçüncü binyılın sonlarına doğru Uruk kralları, İnanna'nın eşi olan Çoban Dumuzid'in rolünü üstlenerek meşruiyetlerini sağlamış olabilirler.[53] Bu ritüel, her yıl bahar ekinoksunda kutlanan[53] Sümer yeni yıl festivali Akitu'nun[54] onuncu gününde bir gece sürmüştür.[53][54] Kral daha sonra, tanrıça rolünü üstlenen İnanna'nın yüksek rahibesi ile dinsel cinsel ilişkiye girdiği[53][54] "kutsal evlilik" törenine katılırdı.[53] Yirminci yüzyılın sonlarında, kutsal evlilik ritüelinin tarihselliği, bilim insanları tarafından aşağı yukarı yerleşik bir gerçek olarak ele alınmış[55] ancak büyük ölçüde Pirjo Lapinkivi'nin yazılarından dolayı birçoğu kutsal evliliği gerçek bir ritüelden ziyade edebi bir icat olarak görmeye başlamıştır.[55]
İştar kültünün uzun zaman boyunca kutsal bir fuhuşu içerdiği düşünülmüş[56][57] ancak bu, günümüzde birçok bilim insanı tarafından reddedilmiştir.[58][59][60][61] İştaritum olarak bilinen tapınaklardaki köle veya fahişeler, İştar'ın tapınaklarında çalıştığı bildirilmiş[57] fakat ancak bu tür rahibelerin gerçekten herhangi bir seks eylemi gerçekleştirip gerçekleştirmediği belirsizdir[59] ve bazı modern bilim insanları, bu kişilerin bu eylemi yapmadıklarını iddia etmişlerdir.[60][58] Antik Yakın Doğu'daki kadınlar, küllerde pişirilen çörekleri (kamān tumri olarak bilinir) adayarak İştar'a tapmıştır.[62] Bu tür bir tapınma, bir Akad ilahisinde anlatılmaktadır.[63] Mari'de keşfedilen birkaç kil çörek kalıbı, göğüslerini kavrayan büyük kalçalı çıplak kadınlara benzemektedir.[63] Bazı bilim insanları, bu kalıplardan yapılan çöreklerin İştar'ın kendisini temsil etmesi gerektiğini öne sürmüştür.[64]
İkonografi
Semboller
İnanna/İştar’ın en yaygın sembolü, noktaların tam sayısı bazen değişse[65] de sekiz köşeli yıldızdır.[66] Altı köşeli yıldızlar da sıklıkla görülse de sembolik anlamları bilinmemektedir.[65] Sekiz köşeli yıldız, başlangıçta göklerle genel bir ilişkiye sahipmiş gibi görünmekte[67] fakat Eski Babil Dönemi'nde (y. MÖ 1830 - y. MÖ 1531) özellikle İştar'ın tanımlandığı Venüs gezegeni ile ilişkilendirilmiştir.[67] Bu dönemden itibaren İştar yıldızı dairesel bir diskin içine alınmıştır.[65] Daha sonraki Babil zamanlarında İştar'ın tapınaklarında çalışan köleler, bazen sekiz köşeli yıldızın mührü ile damgalanmıştır.[65][68]Sınır taşlarında ve silindir mühürlerde, sekiz köşeli yıldız bazen Sin'in (Sümerlerde Nanna) sembolü olan hilal ve Şamaş'ın (Sümerlerde Utu) sembolü olan ışınlı güneş diskinin yanında gösterilmiştir.[69]
İnanna'nın çivi yazısı ideogramı, bereket ve bolluğun ortak bir sembolü olan ambar kapı sövesini temsil eden kanca şeklinde bükülmüş bir kamış budağıdır.[70]Rozet, İnanna'nın bir diğer önemli sembolü olmuş ve birleşimden sonra İştar'ın sembolü olarak kullanılmaya devam etmiştir.[71]Yeni Asur Dönemi (MÖ 911-609) sırasında, rozet aslında sekiz köşeli yıldızı gölgede bırakmış ve İştar'ın ana sembolü olmuş olabilir.[72] Aššur kentindeki İştar tapınağı çok sayıda rozetle süslenmiştir.[71]
İnanna/İştar, Mezopotamyalıların güç sembolü olarak gördüğü[73] aslanlarla da ilişkilendirilmiştir.[73][74] Tanrıçanın aslanlarla olan ilişkisi Sümer döneminde başlamıştır: Nippur'daki İnanna tapınağındaki bir klorit kâsede dev bir yılanla savaşan büyük bir kediyi tasvir edilmekte ve kâsenin üzerindeki çivi yazılı bir yazıtta kedinin tanrıçayı temsil etmesi gerektiğini gösteren "İnanna ve Yılan" yazısı mevcuttur.[74] Akad Dönemi boyunca İştar, özelliklerinden biri olan aslanla birlikte sık sık ağır silahlı bir savaşçı tanrıça olarak tasvir edilmiştir.[75]
Güvercinler de İnanna/İştar ile ilişkilendirilen önemli hayvan sembollerindendir.[76][77] Güvercinler, MÖ 3. binyılın başlarında İnanna ile ilişkilendirilen kült nesnelerinde yer almıştır.[77] Aššur'daki İştar tapınağında MÖ 13. yüzyıla tarihlenen kurşun güvercin heykelcikleri keşfedilmiş[77] ve Suriye'deki Mari antik kentinde bulunan boyanmış bir fresk, İştar Tapınağı'ndaki bir palmiye ağacından çıkan dev bir güvercini betimlemekte[76] ve bu, tanrıçanın kendisinin bazen bir güvercin şeklini aldığına inanıldığını göstermektedir.[76]
Venüs gezegeniyle ilişiği
Yine de, Jemdet Nasr dönemine ait bir silindir mühür, eski Sümerlerin sabah ve akşam yıldızlarının aynı gök cismi olduğunu bildiklerini gösteriyor. İnanna, adını Roma eşdeğeri Venüs'ten alan Venüs gezegeni ile ilişkilendirilmiştir.[37][78] Birkaç ilahi, İnanna'yı Venüs gezegeninin tanrıçası veya kişileştirilmesi rolünde över.[79] İlahiyat Profesörü Jeffrey Cooley, birçok efsanede İnanna'nın hareketlerinin Venüs gezegeninin gökyüzündeki hareketlerine karşılık gelebileceğini savunmuştur.[79]İnanna'nın Yeraltı Dünyasına İnişi'nde anlatınlara göre diğer tanrının aksine İnanna, ölüler diyarına inebilir ve cennete geri dönebilir. Venüs gezegeni de benzer bir iniş yapar: Batıda batıp ardından doğuda yeniden yükselir.[79] Bir ilahi girişinde, İnanna'nın gökleri terk ettiği ve dağ olduğu tahmin edilen "Kur"a doğru ilerlediğini anlatır. Bu da İnanna'nın batıya yükselişini ve yerleşimini taklit eder.[79]İnanna ve Şukaletuda'da "Şukaletuda", muhtemelen doğu ve batı ufuklarını araştırarak İnanna'yı aramak için gökyüzünü taramak olarak tanımlanır.[80] Aynı efsanede, İnanna saldırganını ararken, Venüs'ün gökyüzündeki hareketlerine karşılık gelen birkaç hareket yapar.[79]
Venüs'ün hareketleri aralıklı göründüğü için (Güneş'e yakınlığı nedeniyle birçok gün boyunca kaybolur ve sonra diğer ufukta yeniden ortaya çıkar) bazı kültürler, Venüs'ü tek bir varlık olarak tanımamıştır.[79] Bundan ötürü Venüs, her ufukta akşam ve sabah yıldızı şeklinde iki ayrı yıldız olarak varsayılmıştır.[79] Yine de, Cemdet Nasr Dönemi'ne ait bir silindir mühür, eski Sümerlerin sabah ve akşam yıldızlarının aynı gök cismi olduğunu bildiklerini göstermektedir.[79] Venüs'ün aralıklı hareketleri hem mitolojiyle hem de İnanna'nın ikili doğasıyla ilişkilendirilmiştir.[79]
Modern astrologlar, İnanna'nın yeraltı dünyasına iniş hikâyesini, geri giden Venüs ile ilişkili astronomik bir olguya referans olarak kabul eder. Venüs, geri hareketinden yedi gün önce güneşle alt düzeyde kavuşumunu gerçekleştirir ve akşam gökyüzünden kaybolur. Bu kaybolma ile kavuşumun kendisi arasındaki yedi günlük süre, iniş mitinin dayandığı astronomik olgu olarak görülür. Kavuşumdan sonra, Venüs'ün yeraltı dünyasından yükselişe karşılık gelen sabah yıldızı olarak görünmesinden önce yedi gün daha geçer.[81][82]
Eşnunna'da bulunan İştar'ın Babil pişmiş toprak kabartması (MÖ 2. binyılın başlarında)
Mari, Suriye'de bulunan vazo tutan bir tanrıça heykeli ki bu, muhtemelen İştar'ın gerçek boyutlu heykelidir (MÖ on sekizinci yüzyıl)
Larsa'da bulunan kanatlı İştar'ın pişmiş toprak kabartması (MÖ 2. binyıl)
İştar'ın Ennigaldi-Nanna'nın müzesinde sergilenen ve bir yay tuttuğunu gösteren steli (MÖ sekizinci yüzyıl)
İştar'ın Palmira'da bulunan ve hizmetçisiyle birlikte yer aldığı Helenleştirilmiş yarım kabartma heykeli (MS üçüncü yüzyıl)
Karakteri
Sümerler, İnanna'ya hem savaş hem de aşk tanrıçası olarak tapmıştır.[1] Rolleri sabit ve alanları sınırlı olan diğer tanrıların aksine, İnanna'nın hikâyeleri onu fetihten fetihe giden biri olarak tanımlar.[25][83] Kendisine verilen güçten daha fazlası için çabalayan, genç ve aceleci biri olarak tasvir edilmiştir.[25][83]
Aşk tanrıçası olarak tapılsa da İnanna evlilik tanrıçası değildi ve hiçbir zaman bir ana tanrıça olarak görülmemiştir.[84][85] Andrew R. George, bu konuda "Bütün mitolojiye göre, İštar (...) mizaç olarak bu tür işlevlere yatkın değildi." demiştir.[86]
^Maeda, Tohru (1981). ""King of Kish" in Pre-Sargonic Sumer". Orient: The Reports of the Society for Near Eastern Studies in Japan. 17: 8. 19 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2021.
Assante, Julia (2003), "From Whores to Hierodules: The Historiographic Invention of Mesopotamian Female Sex Professionals", Donahue, A. A.; Fullerton, Mark D. (Ed.), Ancient Art and Its Historiography, Cambridge, İngiltere: Cambridge University Press, ss. 13-47
Attinger, Pascal (1988), "Inana et Ebih", Zeitschrift für Assyriologie, 3, ss. 164-195
Cyrino, Monica S. (2010), Aphrodite, Gods and Heroes of the Ancient World, New York City, New York ve Londra, Ingiltere: Routledge, ISBN978-0-415-77523-6, 17 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Foxvog, D. (1993), "Astral Dumuzi", Hallo, William W.; Cohen, Mark E.; Snell, Daniel C.; Weisberg, David B. (Ed.), The Tablet and the scroll: Near Eastern studies in honor of William W. Hallo, 2nd, CDL Press, s. 106, ISBN978-0-9620013-9-0
Graz, F. (1984), Eck, W. (Ed.), "Women, War, and Warlike Divinities", Zeitschrift für Papyrologie und Epigraphik, Bonn, Germany: Dr. Rudolf Habelt GmbH, 55 (55), ss. 245-254, JSTOR20184039
Guirand, Felix (1968), "Assyro-Babylonian Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, Aldington; Ames tarafından çevrildi, Londra, Ingiltere: Hamlyn, ss. 49-72
Harris, Rivkah (February 1991), "Inanna-Ishtar as Paradox and a Coincidence of Opposites", History of Religions, 30 (3), ss. 261-278, doi:10.1086/463228, JSTOR1062957
Heffron, Yağmur (2016), "Inana/Ištar (goddess)", Ancient Mesopotamian Gods and Goddesses, University of Pennsylvania Museum, 27 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Hislop, Alexander (1903) [1853], The Two Babylons: The Papal Worship Proved to Be the Worship of Nimrod and His Wife, Third, S.W. Partridge
Hostetter, Clyde (1991), Star Trek to Hawa-i'i, San Luis Obispo, California: Diamond Press, s. 53
Karahashi, Fumi (Nisan 2004), "Fighting the Mountain: Some Observations on the Sumerian Myths of Inanna and Ninurta", Journal of Near Eastern Studies, 63 (2), ss. 111-8, doi:10.1086/422302, JSTOR422302
Kilmer, Anne Draffkorn (1971), "How Was Queen Ereshkigal Tricked? A New Interpretation of the Descent of Ishtar", Ugarit-Forschungen, cilt 3, ss. 299-309
Kleiner, Fred (2005), Gardner's Art Through the Ages, Belmont, California: Thompson Learning, Inc., s. 49, ISBN978-0-15-505090-7
Kleiner, Liliana (2016), "About", lilianakleiner.org, Liliana Kleiner, 17 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Kramer, Samuel Noah (October 1966), "Dumuzi's Annual Resurrection: An Important Correction to 'Inanna's Descent'", Bulletin of the American Schools of Oriental Research, 183 (183), s. 31, doi:10.2307/1356459, JSTOR1356459
Kramer, Samuel Noah (28 Nisan 1970), The Sacred Marriage Rite, Bloomington, Indiana: Indiana University Press, ISBN978-0-253-35035-0
Mark, Joshua (20 Ocak 2017), "Anu", World History Encyclopedia, 24 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Mark, Joshua J. (29 Mart 2018), "Gilgamesh", World History Encyclopedia, 13 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Nomis, Anne O. (2013), "The Warrior Goddess and her Dance of Domination", The History & Arts of the Dominatrix, Mary Egan Publishing, ISBN978-0-9927010-0-0
Pryke, Louise M. (2017), Ishtar, New York ve Londra: Routledge, ISBN978-1-138-86073-5, 17 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Puhvel, Jaan (1987), Comparative Mythology, Baltimore, Maryland: Johns Hopkins University Press, ISBN978-0-8018-3938-2
Suter, Claudia E. (2014), "Human, Divine, or Both?: The Uruk Vase and the Problem of Ambiguity in Early Mesopotamian Visual Arts", Feldman, Marian; Brown, Brian (Ed.), Approaches to Ancient Near Eastern Art, Berlin, Germany: Walter de Gruyter, ss. 545-568, ISBN978-1-61451-035-2, 17 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Sweet, R. (1994), "A New Look at the 'Sacred Marriage' in Ancient Mesopotamia", Robbins, E.; Sandahl, E. (Ed.), Corolla Torontonensis: Studies in Honour of Ronald Morton Smith, Toronto, ss. 85-104
Tinney, Steve (Nisan 2018), Woods, Christopher; Richardson, Seth; Osborne, James; El Shamsy, Ahmed (Ed.), ""Dumuzi's Dream" Revisited", Journal of Near Eastern Studies, Chicago, Illinois: The University of Chicago Press, 77 (1), ss. 85-89, doi:10.1086/696146, ISSN0022-2968
Tseretheli, Michael (1935), "The Asianic (Asia Minor) elements in national Georgian paganism", Georgica, 1 (1), ss. 55-56
Van der Mierop, Marc (2007), A History of the Ancient Near East: 3,000–323 BC, Blackwell, ISBN978-1-4051-4911-2
Vanstiphout, H. L. (1984), "Inanna/Ishtar as a Figure of Controversy", Struggles of Gods: Papers of the Groningen Work Group for the Study of the History of Religions, Berlin: Mouton Publishers, cilt 31, ISBN978-90-279-3460-4, 17 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Vanstiphout, Herman (2003), Epics of Sumerian Kings(PDF), Atlanta, Georgia: Society of Biblical Literature, ss. 49-96, ISBN978-1-58983-083-7, 13 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF), erişim tarihi: 13 Temmuz 2021
Wolkstein, Diane; Kramer, Samuel Noah (1983), Inanna: Queen of Heaven and Earth: Her Stories and Hymns from Sumer, New York City, New York: Harper&Row Publishers, ISBN978-0-06-090854-6
Stuckey, Johanna (2001), "Inanna and the Huluppu Tree, An Ancient Mesopotamian Narrative of Goddess Demotion", Devlin-Glass, Frances; McCredden, Lyn (Ed.), Feminist Poetics of the Sacred, American Academy of Religion, ISBN978-0-19-514468-0
Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.
Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.
Enki, su, bilgi (gestú), zanaatlar (gašam) ve yaratılışla (nudimmud) ilgili Sümer tanrısıdır. Anunnaki grubunun bir üyesidir. Daha sonra Akad (Asur-Babil) dininde Ea veya Ae olarak anılmıştır. Bazı bilim insanları tarafından Kenan dinindeki Ia ile özdeşleştirilir. İsmi Yunan kaynaklarında Aos olarak geçer.
Tammuz veya Tamuz daha sonra İştar olarak da adlandırılacak İnanna tanrıçasının kocası olan bir Antik Mezopotamya tanrısıdır. Sümer, Akad ve bazı Sami halkların dinlerinde yer almış tanrıdan, Tanah gibi Musevi kaynaklarında da bahsedilmiştir.
Akad İmparatorluğu veya Akkad İmparatorluğu, uzun ömürlü Sümer uygarlığından sonra Mezopotamya'nın ilk antik imparatorluğuydu. Merkezi, Akad şehri ve çevresindeydi. İmparatorluk, Mezopotamya, Levant ve Anadolu'da nüfuz sahibi oldu ve Arap Yarımadası'nda Dilmun ve Magan'a kadar güneye askerî seferler düzenledi.
Anunnaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Akad öncesi dönemden kalma en eski Sümer yazılarına göre Anunnaki, panteondaki en güçlü tanrılardır; gök tanrısı An ile yer tanrıçası Ki'nin torunlarıdır, asıl işlevleriyse insanlığın yazgısını belirmektedir.
Enheduanna Akad Kralı Sargon'un ve yüksek olasılıkla Kraliçe Tashlultum'un kızı. Tarihte bilinen ilk kadın şair ve yazar, hatta bazı kaynaklara göre ilk şair ve yazardır. Sümerlerin aşk tanrıçası İnanna'ya yazdığı lirik şiirleriyle ünlüdür.
Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.
Lamassu, genellikle insan kafalı, boğa ya da aslan gövdeli ve kuş kanatlarına sahip Asur koruyucu tanrısıdır. Bazı yazılarda kadın bir ilahı temsil ettiği tasvir edilmiştir. Lamassu'nun eril karşılığı anlamına gelen şedu daha az kullanılan bir isimdir. Lamassu; burçları, ana yıldızları ve takımyıldızlarını temsil eder.
Gugalanna, Sümer dinine göre Ölüler Diyarı'nın kraliçesi olan Ereşkigal'in ilk kocasıdır. Adı muhtelemen "An'ın kanal denetçisi" anlamına gelmektedir ve Ennugi için sadece alternatif bir isim olabilir. Ereşkigal ve Gugalanna'nın oğlu Ninazu'dur. İnanna'nın Ölüler Diyarı'na İnişi'nde aşk, güzellik, seks ve savaş tanrıçası olan İnanna, kapıcı Neti'ye "ablam Ereşkigal'in kocası Gugalanna"nın cenazesine katılmak için Ölüler Diyarı'na indiğini söyler. Bazı araştırmacılar Gugalanna'yı Gılgamış Destanı'nda Gılgamış ve Enkidu tarafından katledilen Cennetin Boğası ile aynı figür olarak görür.
Gök Boğası, Göklerin Boğası, Gökyüzü Boğası, Cennet Boğası veya Cennetin Boğası, antik Mezopotamya mitolojisinde kahraman Gılgamış'ın savaştığı efsanevi bir canavardır. İlki erken Sümerce bir şiirde geçen, diğeri ise standart Akadcayla yazılmış bir Sümer şiiri olan Gılgamış Destanı'nda yer alan olmak üzere Gök Boğası'na ait hikâyenin iki farklı versiyonu vardır. Sümer şiirinde boğa, belirsiz sebeplerden dolayı tanrıça İnanna tarafından, Gılgamış'a saldırması için gönderilir. Gılgamış Destanı'nın VI. tabletindeki Akadca söylentilerde tanrıça İştar, Gılgamış'a cinsellik içeren bir teklifte bulunur; fakat Gılgamış teklifi reddeder. Bunun üzerine sinirlenen İştar, babası Anu'ya giderek Gök Boğası'nı ondan ister. Böylece İştar, Gılgamış ile Gılgamış'ın arkadaşı Enkidu'ya saldırması için boğayı Uruk'a gönderir fakat ikili, boğayı öldürür. Boğayı yendikten sonra Enkidu, boğanın sağ uyluğunu İştar'a fırlatarak onunla alay eder. Boğanın katledilmesi, tanrıların Enkidu'yu ölüme mahkûm etmesine neden olur. Bu olay, Gılgamış'ta ölüm korkusunun ortaya çıkmasına sebebiyet verir ve destanın geri kalan kısmını yönlendirir.
İştar Yıldızı ya da İnanna Yıldızı, antik Sümer tanrıçası İnanna ve onun Doğu Semitik muadili olan tanrıça İştar'ın Aslanın yanı sıra) sembollerindendir. Yıldız aynı zamanda Venüs gezegeni ile ilişkili olduğu için olarak da bilinir.
Ur-Nammu, birkaç yüzyıllık Akad ve Guti egemenliğinin ardından Güney Mezopotamya'da Üçüncü Ur Hanedanı'nı kuran Sümer kralıdır. En önemli başarısı devleti yeniden yapılandırmasıdır ve günümüze ulaşan en eski yazılı hukuk örneği olan Ur-Nammu Kanunları ile tanınmaktadır. "Ur, Sümer ve Akad Kralı" unvanına sahip olmuştur.
Ninshubur İnanna ile ilişikli Sukkal (Vezir) lakaplı Sümer tanrısıdır. Adı Sümerce " Subartu'nun Kraliçesi" anlamına gelir. Frans Wiggerman, bu ismin genellikle "Hizmetçilerin Kraliçesi" olarak anlaşıldığını öne sürüyor. Ninshubur İnanna'nın habercisi olarak Hermes ya da Iris ile de ilişkilendirilebilir.
Cennetin Kraliçesi, antik Akdeniz ve antik Yakın Doğu'da tapınılan bir dizi antik gökyüzü tanrıçasına verilen bir unvandır. Bu unvanla anıldığı bilinen tanrıçalar arasında İnanna, Anat, İsis, Nut, Astarte ve muhtemelen Aşera bulunur. Yunan-Roma döneminde Hera ve Juno da bu unvanı kullanmıştır. İbadet biçimleri ve içeriği çeşitli olmuştur.
Varka Vazosu ya da Uruk Vazosu, Güney Irak'taki Müsenna'daki Uruk antik kentinin kalıntılarında Sümer Tanrıçası İnanna'nın tapınak kompleksinde bulunan ince oymalı kaymak taşı bir kaptır. Uruk Teknesi ve Mısır'daki Narmer Paleti gibi, anlatı kabartma heykelinin günümüze ulaşan en eski eserlerinden biridir ve MÖ 3200-3000 yıllarına tarihlenmektedir. Basit kabartma heykeller, MÖ 9000 yıllarına tarihlenen Göbeklitepe'de olduğu gibi çok daha eski dönemlere kadar gitmektedir.
Sirtur (Sümer dili:𒀭𒁍𒁺) Sümer, Babil ve Akad mitolojisinde bir tanrıçadır. Koyun tanrıçası olarak yazıtlardan ve metinlerdeki yorumlardan tanınır. Zamanla tanrıça Ninsun ile senkronize oldu. Dumuzid'in annesiydi.
İlahi adalet, bir din içindeki Tanrı'nın veya diğer yüce varlıkların uyguladığı adalet anlamına gelir.
Enmerkar, çeşitli Sümer mitlerinde ve efsanelerinde adı geçen kral. MÖ 4. binyılın ortalarından sonlarına kadar Uruk şehir devletini yönettiğine inanılmaktadır. Bir efsaneye göre Enmerkar, Uruk'taki ilk büyük tapınak olan ve tanrıça İnanna'ya adanan Eanna Tapınağı'nı inşa eden kişidir. Başka bir efsanede ise tüm Sümer şehir devletlerini kendi yönetimi altında birleştiren büyük bir fatih olarak tasvir edilir. Enmerkar'dan Gılgamış Destanı'nda da bahsedilir ve burada tanrılar tarafından Uruk'u yönetmesi için seçilen bilge ve güçlü bir hükümdar olarak tasvir edilir. Efsanevi statüsüne rağmen, Enmerkar'ın varlığına ve yönetimine dair çok az somut tarihsel kanıt vardır. Bununla birlikte, Sümer mitolojisi ve folklorunda önemli bir figür olmaya devam etmiştir.
Bu sayfa, bu Vikipedi makalesine dayanmaktadır. Metin, CC BY-SA 4.0 lisansı altında mevcuttur; ek koşullar uygulanabilir. Görseller, videolar ve sesler kendi lisansları altında mevcuttur.