
I. Osman veya bilinen adlarıyla Osman Gazi ya da Osman Bey, Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı'nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar ve komutandır. Yaşadığı dönemde liderliğini yaptığı beylik başlangıçta küçük bir Türk beyliği iken, ölümünden sonraki yüzyıllarda büyük bir imparatorluğa dönüştü. Dedesinin Süleyman Şah veya Gündüz Alp isimli olduğu ve soyunun Oğuzların Bozok koluna mensup Kayı boyuna dayandığı düşünülmektedir. Büyükannesi Hayme Hatun, babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hatun'dur. Tarihçi Âşıkpaşazâde'nin yazdığına göre Osman Gazi, bir taraftan kendisinin Oğuzların Üçok koluna mensup "Gök Alp" neslinden olduğunu ileri sürerken diğer taraftan da kendi dedesinin isminin "Kaya Alp oğlu Süleyman Şah" değil, "Kutalmışoğlu Süleyman Şah" olduğunu söylediği iddia edilmektedir.

Karesi Beyliği, Karesioğulları Beyliği, Karasi Beyliği veya Karasioğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin gerilemesinden sonra Oğuz boyları tarafından Balıkesir-Çanakkale ve Bergama yöresinde kurulan Anadolu Türk beyliğidir. Eşrefoğulları'ndan sonra en kısa hüküm süren beyliktir. Bu yöredeki ilk Türk devletidir.

Karamanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmadan önce Nureddin Bey tarafından temelleri atılan ve Kerimüddin Karaman Bey tarafından kurulan Larende merkezli beyliktir. Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçeyi beylik sınırları içerisinde konuşulacak dil ilan etmişti ancak zamanla beylikte Farsça resmî dil olmuştur. 13. yüzyılda Anadolu'daki en güçlü Türk beyliği kabul ediliyordu. Beylerinin Afşar boyuna veya Salur boyunun, Karamanlı oymağının, Begbölük uruğunun, Kallaklar tiresine bağlı olduğu belirtilmiştir. Beyliğin halk kitlesi ise çoğunlukla Salur ve Afşar boyuna bağlıdır.

Orhan Gazi veya Orhan Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci padişahıdır. 1324 ile 1362 yılları arasında hüküm sürmüştür. Babası Osman Gazi'den 16.000 km² olarak aldığı beyliği, oğlu I. Murad'a 95.000 km² ila 100.000 km² arsa bıraktığı biliniyor.

Menteşeoğulları Beyliği Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde Güneybatı Anadolu’da kurulmuş bir Türk beyliğidir. Sınırları aşağı yukarı bugünkü Muğla iline denk gelen bu beyliğin hakimiyeti, 13. yüzyılın ortalarından 15. yüzyılın başlarına kadar devam etti. Diğer Anadolu Beylikleri gibi Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine girdi. Muğla ili Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine kadar Menteşe Sancağı olarak anıldı.

Aydınoğlu Beyliği veya Aydınoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında Güneybatı Anadolu’da Aydın ve çevresinde kurulmuş; döneminde hayli etkili olmuş bir Türkmen beyliğidir.

Saruhanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında kökenlerinin Oğuzlardan olan Türkler veya bir başka iddiaya göre Manisa bölgesindeki yer adlarından ve bazı maddî işaretlerden yola çıkılarak Kıpçak olduğu belirtilen beylik. Bölgede Kıpçak boylarına ait adların Harezm emîrleriyle gelenler yanında İznik İmparatoru III. İoannis Vatatzes'in döneminde 1241-1250’lerde Trakya’dan getirtilip Batı Anadolu'ya, Menderes vadisi ve Frigya, Bitinya olmak üzere sınırlara yerleştirilmiş olan Kuman/Kıpçaklar’la ilgili olmasının akla yakın olduğu düşünülür. Ancak Saruhanoğullarını bunlara bağlama konusunda delil olmadığı söylenir. Bu bakımdan Saruhan Bey’in de Selçuklu uç bölgesinde yerleşmiş emîrlerden biri olması dışındaki görüşlerin şimdilik kesin olmadığı belirtilir. Batı Anadolu’da Manisa ve çevresinde, Gediz Nehri havzasında Menemen, Gördes, Demirci, Kemalpaşa, Turgutlu, Ilıca ve Akhisar gibi kent ve kasabalarda ağırlıklı olarak kurulmuş bir Türk beyliğidir.

Germiyanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti’nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde Batı Anadolu’da Kütahya merkezli olarak kurulmuş bir beyliktir. Germiyan adının anlamı Farsçada "sıcak" anlamına gelen germâ sözcüğünden, yine Farsçadaki çoğul üretme takısı -yân ile türetilmiştir. "Ilıcalar" anlamına gelir. Germiyan aşiretinin menşei hakkında çeşitli görüşler vardır.

Çubukoğulları Beyliği, Selçuklu emirleri Çubuk Bey (1085-1092) ve oğlu Mehmed Bey tarafından 1085-1112 arasında Fırat Nehri'nin batısında Palu, Genç arasını, Çemişgezek, Eğin, Arapgir ve civarını fethederek kurulan Türk beyliğidir. Beyliğin merkezi Harput'tu. Çubuk Bey'in Harput Ulu Camii'nin bahçesinde heykeli bulunmaktadır. Çubukoğulları Beyliği, 1112'de Artuklu Beyliği hakimiyeti altına girdi.

Ramazanoğulları Beyliği, XIV. yüzyılda Misis ve Adana yöresinde kurulmuş bir Anadolu beyliğidir.

Pervâneoğulları Beyliği, Sinop ve Karadeniz kıyılarında 1277 yılında kurulmuş II. Dönem Anadolu Beyliği'dir. Kurucusu Muînüddin Süleyman'ın oğlu Muînüddin Mehmed'dir.

Çobanoğulları Beyliği, 1211(?)-1309 yılları arasında Kastamonu ve çevresinde hüküm sürmüş Anadolu Beylikleri'nden biridir.

Tâceddinoğulları Beyliği, 14. ve 15. yüzyıllarda günümüz Samsun ve Ordu yörelerinde hüküm süren Türk beyliği. Anadolu beyliklerinden biri olarak sınıflandırılmakta olup Orduköy ve Erbaa merkezli olarak yönetilmiştir. Taceddinoğulları Beyliği yine sınırdaş bir beylik olan Haciemiroğulları gibi Çepni boyuna mensuptur.

Hamidoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Eğirdir ve Isparta bölgesinde kurulan 2. Dönem Anadolu Beylikleri'ndendir. Beyliğin kurucusu Feleküddin Dündar Bey, babası İlyas ile dedesi Hamid zamanında da bu bölgede bulunmuşlardı. Bu nedenle bu bölgenin yabancısı değildi. Hamidoğulları'nın bir diğer önemli özelliği ise topraklarının bir kısmını para karşılığı Osmanlı Devleti'ne satmasıdır.

İnançoğulları Beyliği veya Ladik Beyliği, 1261-1368 arasında Denizli ve Ladik çevresinde hüküm süren II. Dönem Anadolu Türk Beylikleri'ndendir. Moğol istilasından kaçarak Ladik, Honaz ve Dalaman yörelerine gelen Türkmenlerin uç beylerinden Mehmed Bey, 1261’de Anadolu Selçuklu sultanı II. İzzeddin Keykavus’a karşı ayaklandı. Aynı yıl İlhanlı hükümdarı Hülagü Han’a bağlı olarak İnançoğulları Beyliği'ni kurdu. Ama Hülagü’nün huzuruna çıkarak ona bağlılığını bildirmeyi kabul etmeyince, 1262’de damadı Ali Bey'in de yardım ettiği İlhanlılar tarafından yakalatılarak öldürüldü. Beyliğin başına Ali Bey geçti. Türkiye Selçukluları'na bağlanan Ali Bey, 1277 yılında meydana gelen Cimri Olayı'nda Alaeddin Siyavuş'u desteklediği için hapse atıldı. Bundan sonra Ladik'in yönetimi Sâhib Ataoğulları’nın eline geçti. 1310 yılına doğru Germiyanoğlu I. Yakup Bey, Ladik’i alarak hapiste ölen Ali Bey'in oğlu İnanç Bey'i beyliğin başına geçirdi. Beyliği yeniden güçlendiren İnanç Bey'den sonra oğlu Murad Arslan'ın ve İshak Bey'in yönettiği İnançoğulları, Germiyanoğulları Beyliği’nin 1368'de Lâdik'i almasıyla ortadan kalktı.

Tekeoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Antalya ve çevresinde kurulan ikinci dönem Anadolu Beylikleri'ndendir. Antalya'nın adı cumhuriyete kadar Teke olarak kalmıştır. kuzeyde bulunan Hamidoğulları'na komşudur. Yivli Minare Tekeoğulları döneminde yapılmıştır. Antalya Yarımadası'na hala Teke Yarımadası denilmektedir.
Sultan İnal, tam ismiyle Melik Eşref Seydeddin Ebu Nasr-el-Alai Zahiri Nasır İnal el-Acrud, 1453 ile 1461 döneminde saltanat süren Çerkes kökenli Burci Hanedanı'ndan Memlûk hükümdarı. El-Acrud lakabını sakalının şeklinden almıştır.

İnaloğulları Beyliği veya Yinaloğulları Beyliği 1098-1183 tarihleri arasında Diyarbakır ve çevresinde küçük bir bölgede hüküm süren Türk beyliğidir.
Hoşkadem tam ismiyle Melik Zahir Seyfeddin Hoşkadem Nasirí el-Muayyadí Bazı kaynaklar ismini Kuşkadam olarak verirler. 1461de bir komplo ile tahtan indirilen Memluk Sultanı Muavyed Ahmed'in yerine geçirilen ve 1461-1467'de saltanat süren, Anadolu Türkü kökenli, ama Çerkes Burci Hanedanı'ndan Memlûk Devleti hükümdarı.

Karamanoğlu II. İbrahim Bey, Karamanoğulları Beyliği'nin 17. beyi. 1423 ve 1464 yılları arasında beylik yapan İbrahim Bey'in dönemi Osmanlı Devleti ile Karamanoğulları Beyliği ilişkilerinin en gergin olduğu dönemdir. Alimleri ve edipleri himaye eden İbrahim Bey, kendisiyle görüşen Fransız seyyahı Bertrandon de la Broquiere tarafından otuz iki yaşında yakışıklı bir hükümdar olarak kaydedilir.