İçeriğe atla

İmralı'da Bir Tiran: Abdullah Öcalan

İmralı'da Bir Tiran: Abdullah Öcalan
YazarŞemdin Sakık
ÜlkeTürkiye
KonularAbdullah Öcalan, PKK
TürDeneme
Yayım2012
YayımcıTogan Yayıncılık
Sayfa414
ISBN978-994-43-3781-6

İmralı'da Bir Tiran: Abdullah Öcalan eski üst düzey PKK militanı Şemdin Sakık'ın 2012 yılında Togan Yayıncılık tarafından yayımlanan deneme türündeki kitabı.[1]

Sakık kitabında, Abdullah Öcalan'ın özel hayatı, PKK içerisindeki hesaplaşma ve suikast planlarını anlatmaktadır.[2] Kitabı Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde kaleme alan Sakık, önsözünde "Bu kitap; yalan, entrika ve cinayetlere yenik düşen iki kuşağın dramatik öyküsüdür" ifadelerine yer verdi.[2]

Kitabın bölümleri

1993 PKK pususu

Şemdin Sakık kitabın bu bölümünde 24 Mayıs 1993 yılında 33 silahsız er'in öldürüldüğü pusunun emrinin Abdullah Öcalan tarafından verildiğini, saldırının ardından BBC Radyoya verdiği demeçte, bu eylemi üstlendiğini ve eylemin misilleme eylemi olduğunu söylediğini ifade etti. Uluslararası toplum ve Türkiye'den gelen tepkiler üzerine geri adım attığını ve saldırının örgüt içi çeteler tarafından yapıldığını ve kendisini tepkilerin hedefi yaptığını belirtti. Ayrıca, Öcalan'ın bir yandan sorumluların cezalandırılacağını söylediğini, diğer taraftan da eylem sorumlularına kutlama mesajları gönderdiğini, serbest bırakılan birkaç Kürt kökenli askeri öldürmedikleri için de eylemcileri eleştirdiğini aktardı.[3]

Öcalan'ın yalanları

Sakık kitabında Diyarbakır Askeri Cezaevi'ndeki açlık grevi, kendini yakma olaylarına değinmiştir ve bu olayların Öcalan'a bir isyan niteliğinde olduğunu belirtmiştir;

Ulu, yüce ve ulusal önder, başkomutan, büyük yoldaş; 1979 yılında, arkadaşlarını Hilvan-Siverek çatışmalarında, dağınık vaziyette ve operasyonlarla baş başa bırakıp Ethem isimli bir militanın yanında Suriye'ye kaçtı. Kendine lider diyen birisi için utanç verici olan bu kaçışın hesabını vermesi gerekirken, Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçüyle kıyasladı, bu büyük kaçışı 'hicret' olarak sıfatlandırdı.

Oysa ülkeden çıkış ya da geri çekilme olarak nitelendirdiği bu hareket tamamen arkadaşlarını operasyonlarla baş başa bırakarak Türkiye'den kaçmaydı. Başkomutanın ihanetine maruz kalan militanların ezici çoğunluğu, başsız sürü gibi bir süre çırpındıktan sonra gruplar halinde yakalandılar ya da vuruldular. Ölenler hiçbir zaman bozulmayacak bir sessizliğe gömülürlerken, hayatta kalanlar ise başkomutanlarının Suriye'ye kaçtığını duyduklarında zıpkın yemiş gibi oldular. Bu kaçışa öfkelendiler, öfkelerini bedenlerine yönelttiler; bu tutumu kınamak amacıyla, kimi bedenini ateşe verdi, kimi açlık grevine ve giderek ölüm orucuna yattı.

Özellikle Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde bulunan militan ve kadrolar bir yandan bu eylemlerini geliştirirlerken, öte yandan gerilerinde bıraktıkları mektuplarında ve değerlendirme makalelerinde bu büyük kaçışı kınayan ve lanetleyen cümleler yazdılar. Ne var ki, o da boşuna kendisine ulu sıfatını yakıştırmamıştı, uydurmada ululaşmıştı, işini bilen biriydi. Bu metinleri olduğu gibi adamlarına okutmak ve kamuoyuna açıklamak yerine, üzerinde tahrifat yaparak; senin bu tutumunu kınıyoruz cümlesini silip, senin bu dahiyane tutumuna destek vermek ve sana olan bağımlılığımızı göstermek amacıyla bu eylemleri yapıyoruz, cümlesini ekledi.[3]

Kaynakça

  1. ^ "İmralı'da Bir Tiran: Abdullah Öcalan". Gazi Kitabevi. 17 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2016. 
  2. ^ a b İnan, Mert (22 Şubat 2012). "Özal'ı camide öldürecektik". Vatan. Erişim tarihi: 5 Haziran 2016. []
  3. ^ a b "Şemdin Sakık kitap yazdı: İmralı'da bir tiran". ensonhaber.com. 17 Şubat 2012. []

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">PKK</span> Kürt milliyetçisi ayrılıkçı silahlı örgüt

PKK veya tam adı ile Partiya Karkerên Kurdistanê, Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu, Irak'ın kuzeyi, Suriye'nin kuzeydoğusu ve İran'ın kuzeybatısını kapsayan bölgede öz yönetim kurmayı amaçlayan ve bu amaçla söz konusu topraklara sahip olabilmek için askerî hedeflere, köy korucularına ve sivillere karşı saldırılar düzenleyen yasa dışı ayrılıkçı silahlı örgüt. PKK; Avrupa Birliği ülkeleri, NATO, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Japonya, Kanada, Kazakistan ve bölgedeki Türkiye, Suriye, Irak ve İran'ın da aralarında bulunduğu çeşitli ülke ve uluslararası kuruluşlar tarafından terör örgütü olarak tanınmaktadır. Rusya, Çin, Hindistan, İsviçre, Mısır, İsrail, Tunus, Suudi Arabistan, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri ise PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmeyen ülkelerden bazılarıdır.

<span class="mw-page-title-main">İmralı</span> Marmara Denizinde bir ada

İmralı adası, Marmara Denizi'nde ada. Tümüyle askerî alandır ve uçuşa yasak olmakla birlikte sivil girişe kapalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah Öcalan</span> PKKnın kurucusu ve militanı (1978–1999)

Abdullah Öcalan veya zaman zaman kullanılan kısa adıyla Apo, yasa dışı ayrılıkçı silahlı örgüt PKK'nın kurucu lideridir.

<span class="mw-page-title-main">İmralı Cezaevi</span> Bursanın İmralı adasında bulunan yüksek güvenlikli cezaevi

İmralı Cezaevi ya da resmi adıyla İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı C.İ.K , Türkiye'nin Marmara Denizi'ndeki İmralı Adası'nda bulunan yüksek güvenlikli bir cezaevidir. Burada Kürdistan İşçi Partisi'nden (PKK) tutuklular ve Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist'ten (TKP/ML) bir tutuklu bulunuyor. Cezaevi tesisi ordu tarafından korunuyor ve aynı zamanda uzaydan alınan uydu görüntüleri üzerinden de izleniyor.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye-PKK çatışması</span> PKK ve TSK arasında 1984ten beri süren savaş

Türkiye-PKK çatışması, PKK ve Türk Silahlı Kuvvetleri arasında örgütün 1978'de yılında kurulması ile beraber başlayan ve hâlen devam eden çatışmaları kapsamaktadır. 1984 yılına kadar küçük ölçekli silahlı çatışmalar yaşanmışsa da Türk güvenlik güçleri ve PKK mensupları arasındaki topyekün silahlı mücadele 1984 yılında PKK'nın gerçekleştirdiği Eruh ve Şemdinli saldırıları ile başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Diyarbakır Cezaevi</span> Diyarbakırda yer alan bir cezaevi

Diyarbakır Cezaevi ya da Diyarbakır Askerî Cezaevi, Diyarbakır'da kurulan bir cezaevidir. 1972'de yapımına başlandı, 4 Temmuz 1980'de açıldı. 12 Eylül Darbesi'den sonra askerî yönetime devredilerek Sıkıyönetim Askerî Cezaevi olarak kullanıldı. Yaşandığı iddia edilen işkenceler ile ön plana çıktı. The Times gazetesine göre "dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi" arasında yer almaktadır. 1981 ve 1984 yılları arasında cezaevinde 30 kadar kişi öldü. 9 Mayıs 1988 tarihinde Adalet Bakanlığına devredildi. Cezaevi hakkında belgeseller çekildi ve kitaplar yazıldı. Günümüzde ise müze olması planlanmaktadır.

Pınarcık Katliamı, 20 Haziran 1987 tarihinde, Mardin'in Ömerli ilçesine bağlı Pınarcık köyüne ARGK militanlarının saldırısı sonucu 16'sı çocuk, 6'sı kadın 30 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sivilin yaşamını yitirdiği bir katliamdır. Saldırıyı PKK'nın silahlı kanadı ARGK üstlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Selahattin Demirtaş</span> kürt siyasetçi ve avukat

Selahattin Demirtaş, Türk avukat, siyasetçi ve yazardır. 22 Haziran 2014'te seçildiği Halkların Demokratik Partisi eş genel başkanlığı görevini 11 Şubat 2018'e kadar yürütmüştür. 4 Kasım 2016'dan beri Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutukludur.

Şemdin Sakık, kod adı ile Parmaksız Zeki, eski üst düzey PKK militanı. 1993 Bingöl saldırısı olmak üzere PKK'nın gerçekleştirdiği çeşitli eylemleri planlamış ve yönetmiştir. Ergenekon davasında ise ''Deniz'' kod adı ile gizli tanıklık yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mahsum Korkmaz</span> PKKnın ilk komutanı

Mahsum Korkmaz ya da kod adıyla Agît, PKK'nın ilk komutanıdır. 28 Mart 1986 tarihinde, 24 kişilik bir grup ile keşif amacıyla gittikleri Gabar Dağı'nda faili meçhul bir şekilde öldü.

Türkiye'de açlık grevleri, Türkiye'de düzenlenen açlık grevleridir.

<span class="mw-page-title-main">Çözüm Süreci</span>

Çözüm süreci, açılım süreci, demokratik açılım veya Kürt açılımı, uzun yıllardır süren Türkiye-PKK çatışmasını çözmeye yönelik olarak Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti tarafından başlatılan sürecin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Süpürge Harekâtı</span>

Süpürge Harekâtı, 4 Ağustos 1991 tarihinde 100-150 kişilik PKK'lı grubun Şemdinli'deki Samanlı Jandarma Karakolu'na silah ve roketatarla düzenlediği saldırıda 10 er hayatını kaybetmiş, 7 er kaçırılmış ve 9'u da yaralanmış, ertesi gün Anavatan Partisi Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısının ardından dönemin Türkiye Başbakanı Mesut Yılmaz; 5 Ağustos 1991 gecesi Kuzey Irak'taki PKK unsurlarına karşı Hava Kuvvetleri Komutanlığı destekli karadan sınır ötesi harekâtının başladığını, Irak sınırından içeri 19 km ilerlendiğini ve Kuzey Irak'taki kamplarda Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan'ın da olduğunu duyurmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri bölgedeki PKK unsurlarını yok etmek ve PKK'ya ait kamp ve mühimmatı ele geçirmek için düzenlediği bu operasyona temizlik anlamına yakın "süpürge harekâtı" demiş, kamuoyunda "temizlik" olarak da telaffuz edilmiştir.

<i>Bir Halkı Savunmak</i>

Bir Halkı Savunmak, PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından yazılan ve ilk kez 2004 yılında basılan kitap. Aynı zamanda Öcalan'ın yakalanmasından sonra mahkemeye verdiği savunma metni olarak da bilinmektedir.

<i>Serhildan</i>

Serhildan, Kürt siyasi hareketi kapsamında 1990'dan beri Türkiye'de meydana gelen Kürt siyasi isyanlarını tanımlayan politik terim.

Türkiye'deki 2011–2012 Kürt protestoları, ülkedeki Kürt azınlık haklarının kısıtlanmasına karşı BDP liderliğinde Türkiye'de yapılan protestolardır. Türkiye'deki Kürtlerin uzun protesto eylemlerin sonucu olarak, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da da protestolar olmuştur. Hürriyet gazetesi, Mısır ve Tunus'ta devrimlere neden olan ve "Arap Baharı" olarak adlandırılanın kalkınmanın, Ortadoğu'nun kuzey kesimlerinde bir "Kürt Yazı"na yol açabileceğini öne sürdü. Protestocular hem İstanbul'da hem de Türkiye'nin güneydoğusunda sokaklara döküldü. Bazı gösteriler de Anadolu ve İzmir'de yapıldı.

Öcalan Davası; Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı 1984'ten beri isyan eden ve Avrupa Birliği, NATO, ABD ile Türkiye gibi çeşitli devlet ve kuruluşlar tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilen yasa dışı ayrılıkçı silahlı örgüt PKK'nın kurucu Abdullah Öcalan'ın, "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçuyla Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından idama mahkûm edilmesiyle sonuçlanan yargı sürecidir.

Kırkkuyu Saldırısı ya da Kırkkuyu Köy Yolu Saldırısı, 3 Nisan 1985 tarihinde, Siirt'in merkez ilçesine bağlı Gabar Dağı'nda bulunan Kırkkuyu köyü yolu üzerinde PKK militanlarının saldırısı sonucu 2'si sağlık görevlisi 3 sivil ve 2 güvenlik görevlisi toplam 5 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının öldüğü ve 1 idari yöneticinin yaralandığı bir silahlı saldırıdır. Saldırıyı HRK üstlenmiştir.

Abdullah Öcalan, 1999 yılının Şubat ayından bu yana Marmara Denizi'ndeki İmralı Adası'nda, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesini ihlal suçundan müebbet hapis cezasını çekiyor. Başlangıçta ölüm cezasına çarptırıldı, ancak mahkûmiyeti Ekim 2002'de ömür boyu hapis cezasına çevrildi. Abdullah Öcalan'ın tutukluluk koşulları, Türk-Kürt siyasetinde sürekli sıkıntılara neden olan ve Türkiye ile uluslararası kuruluşlar arasındaki ilişkileri de etkileyen bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah Öcalan'ın sorgulanması</span>

Abdullah Öcalan'ın sorgulanması, PKK'nın kurucu lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı adasında Albay Hasan Atilla Uğur tarafından gizli kayıt yöntemi ile sorgulanmasıdır.