İçeriğe atla

İmla

İmlâ veya yazım,[1] bir dilin söz varlığını o dilde yürürlükte olan ses, şekil, köken vb. kurallara uygun olarak yazıya geçirme; dildeki sözleri kurallarına uygun olarak yazma. Alfabetik dillerde standart belirleme açısından imlâ, ortografi biliminin bir alt disiplinidir.

Dilde imlâ ve telaffuz arasında sıkı bir ilişki olmasına rağmen bir dildeki alfabetik yazım, seslerin sırasının veya sözcüklerin konuşma dilindeki formlarının her zaman tam bir yansıması olmaz. Ünlü ve ünsüzler, harflerden bahsederken başka, seslerden bahsederken başka anlamlara gelebilir. Örneğin; İngilizceye ait imlâ kurallarında y harfi, yet örneğinde olduğu gibi sözcük başında kullanıldığı zaman ünsüz (/jet/), noisy örneğinde olduğu gibi kelime sonunda kullanıldığında ünlü (/ˈnɔɪ·zi/) olabilir.[2]

Türkçedeki bazı imlâ kuralları

'Bazı sesler sözcüklerin telaffuzlarında yer almalarına rağmen harf olarak imlâda yer almayabilirler. Örneğin Batılı dillerden Türkçeye geçmiş spor sözcüğünün telaffuzundaki "i" sesi; grup sözcüğünün telaffuzundaki ilk "u" sesi bu kelimelerin imlâsında yer almaz.

Bağlaç olan ki, ilgi eki olan -ki

Bağlaç olan ki ayrı yazılır: Geçmiş Zaman Olur ki, demek ki, kaldı ki, bilmem ki...[3]

Buna karşın ilgi eki olan -ki bitişik yazılır: Gökteki Çakıl Taşı, Operadaki Hayalet, Vadideki Zambak...

Bağlaç olan de, bulunma hali eki olan -de

Bağlaç olan de (da) ayrı yazılır: Zenginler de Ağlar, Kaplumbağalar da Uçar, Kuşlar da Gitti...[4]

Bu karşın çekim eki olan -de (-da, -te, -ta) bitişik yazılır: Alice Harikalar Diyarında, Doğu Ekspresi'nde Cinayet, Venedik'te Ölüm...

Yabancı özel isimler

Latin yazı sistemini kullanan dillerdeki özel adlar Türkçeye aktarılırken kendi dillerindeki özgün imlâlarıyla yazılır: Descartes, Calvin, Beethoven, Grimm, Shakespeare, Rousseau... Harflerde Türk alfabesinde kullanılmayan ek işaretler varsa yine özgün yazılışlarına uyulur: Molière, Ibáñez... Yabancı özel adlardan türetilmiş akım adları Türkçe söylenişlerine göre yazılır: Dekartçılık, Kalvencilik, Epikürcülük...[5]

Yunanca ya da Rusça gibi kiril alfabesini kullanan dillerden Türkçeye aktarılan özel isimler kendi dillerindeki harflerin Türkçedeki ses değerini karşılayan harflerle yazılır: Homeros, Euripides, Sokrates, Platon, Papandreu, Bolşevik, Puşkin, Tolstoy, Çaykovski...[5]

Kökeni Arapça ve Farsça olan özel isimler Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre yazılır: Ahmet, Saadettin, Mekke, Tebriz, İsfahan...[5]

Japonca ve Çince gibi uzak doğu dillerinden gelen özel isimler Türkçedeki yerleşik biçimlerine göre yazılır: Pekin, Şanghay, Konfüçyüs, Tokyo, Nagazaki...[5]

Şapka (düzeltme) işaretinin kullanımı

Türkçe imlâ kurallarında sesli harflerin şapkalı yazılışları (â, ê, î, ô, û) sanılanın aksine hiçbir zaman kaldırılmamıştır.[6] Türk Dil Kurumu, sesli harflerin üzerine konan şapka işareti için düzeltme işareti terimini kullanmaktadır. Örneğin; kendinden önce gelen ünsüzün ince okunacağını belirtmek için şapka kullanılır: tezgâh, dükkân, mahkûm, sükût, Elâzığ, İslâhiye, Lâpseki, Selânik... Ayrıca; nispet ekinin iyelik ekiyle karışmasını engellemek için de şapka işareti kullanılır: askerî okul, dinî bilgiler, ilmî tartışmalar, resmî kuruluşlar... Nispet eki alan kelimelere ek getirildiğinde şapka işareti olduğu gibi kalır: resmîleştirmek, resmîlik...[7] (Bilgisayar klavyesinde şapkalı harfleri yazabilmek için Shift ve 3 tuşlarına birlikte bastıp çektikten sonra şapkalı kullanılmak istenen harfe basılır.)

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "imla". tdk.gov.tr. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2014. 
  2. ^ "spelling." Encyclopædia Britannica Ultimate Reference Suite. Chicago: Encyclopædia Britannica, 2011.
  3. ^ "Bağlaç Olan ki'nin Yazılışı – Türk Dil Kurumu". www.tdk.gov.tr. 18 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2022. 
  4. ^ "Bağlaç Olan da, de'nin Yazılışı – Türk Dil Kurumu". www.tdk.gov.tr. 8 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2022. 
  5. ^ a b c d "Yabancı Özel Adların Yazılışı – Türk Dil Kurumu". www.tdk.gov.tr. 20 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2022. 
  6. ^ "Düzeltme işareti (^) kaldırıldı mı? – Türk Dil Kurumu". www.tdk.gov.tr. 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2022. 
  7. ^ "Düzeltme İşareti – Türk Dil Kurumu". www.tdk.gov.tr. 18 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Uygurca</span> Uygur Türkçesi

Uygurca veya Yeni Uygurca, Uygurlar tarafından konuşulan, Türk dillerinin Uygur grubunda yer alan bir dil.

Noktalama işaretleri; duygu ve düşüncelerin daha açık ifade edilmesi, tümcenin yapısı ve duraklama noktalarını belirlemek, okuma ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere kullanılan işaretlerdir.

Ömer Asım Aksoy,, Türk eğitimci, siyasetçi ve dilbilimci.

Düzeltme imi ya da düzeltme işareti (ˆ) ya da şapka işareti harflerin üzerine gelerek ses değerlerini incelten bir diyakritik işarettir. Yerine getirdiği işlev nedeniyle uzatma işareti adıyla, karıştırılan bir kavram olarak inceltme işareti olarak da adlandırılır. Üzerinde bulunduğu ünlüden önce gelen ünsüz harfi inceltir. Kural oluşturulurken kabul edilen bu durum genelgeçer olarak Türkçe diline yerleşmiştir. İnceltme işareti Kürtçe, Türkçe, Sırpça, Hırvatça, Esperanto, Fransızca, Norveççe, Rumence, Slovakça, Vietnamca, İskoçça, Portekizce, İtalyanca, Afrikaanca gibi dillerde;Farsça ve Japoncanın Latin harflerine aktarılmasında kullanılan diyakritik işaretlerden biridir.

Türkçe dil bilgisi, Türkçeyi meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük hazinesi, anlam değişmeleri, tümce kuruluşu ve yapısı gibi ögeleri inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi bütünüdür.

Û, Türkçede Arapça, Kürtçe ve Farsça kökenli sözcüklerin telaffuzunu düzeltmek için kullanılan harftir.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

Î, î harfi Furlanca, Rumence, Kürtçe ve bir dizi başka dilde alfabede bulunan müstakil bir harf ve Türkçe, Fransızca, İtalyanca, Galce ve bir dizi başka dilde "i" harfinin bir varyantı olarak bulunmaktadır. Türkçede "i" harfinin düzeltme işaretli hâlidir.

Ünsüz yumuşaması veya ünsüz değişimi, Türkçedeki bir ses olayıdır. Süreksiz sert ünsüzlerle biten sözcüklerin, ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında, sözcüklerin sonundaki ç, k, p, t ünsüzlerinin yumuşayarak - sırasıyla- c, g/ğ, b ve d'ye dönüşmesidir.

Birleşik sözcük veya birleşik kelime, dilde yeni bir kavramı karşılamak amacıyla iki veya daha çok sözcüğün kaynaşarak oluşturduğu sözcük. Bu söz öbeklerini oluşturan sözcükler ses düşmesi, ses türemesi, sözcük türü kayması veya anlam kayması açısından aralarına ek giremeyecek kadar kalıplaşmıştır.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Yunancanın romanizasyonu, genelde Yunan alfabesi ile yazılan Yunanca metinlerin, Latin alfabesi ile temsili veya bunu yapmayı sağlayan bir sistemdir. Yunancanın romanizasyonu için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kaynak metnin Eski Yunanca mı Modern Yunanca mı olduğuna ve arzu edilen dönüştürmenin transkripsiyon mu transliterasyon mu olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ünlü (dilbilim)</span>

Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.

Ünsüz sertleşmesi Türkçedeki ses olaylarından biridir. Bu kurala göre sert ünsüzle biten kelimeler b, c, d, g ünsüzleriyle başlayan bir ek aldığında, ekin bu ilk ünsüzü sertleşerek p, ç, t, k ünsüzlerinden birine dönüşür:

Eşsesli, sesteş veya homofon; söylenişleri (telaffuzları) aynı, anlamları farklı olan (sözcükler). Eşsesli kelimelerin yazılışları (imlâları) her zaman aynı olmayabilir. Eğer telaffuzun yanı sıra yazılışları da aynı ise homonim olarak adlandırılırlar. -Telaffuzuna bakılmaksızın- yazılışları aynı olan sözcüklere ise homograf denir.

Ortak Türk Alfabesi, Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.

Alman alfabesi, Almancanın yazımında kullanılan alfabedir. Almanya, Avusturya, İsviçre, Lihtenştayn ve Lüksemburg'da, ayrıca Almanca konuşanların azınlıkta olduğu Belçika ülkesinde ve Danimarka, İtalya ve Polonya'nın çeşitli bölgelerinde bu alfabe kullanılır.

Ünsüz değişmesi, sessiz harflerin ek almaksızın sözcüğün söylenişine ya da yazımına daha uygun ünsüzlerle değişmesi sonucu oluşan Türkçedeki ses olaylarından biridir. Ünsüz benzeşmesi ve sertleşmesi olayları, sözcük ek alırken gerçekleşir. Ünsüz değişmesi ise kelimenin kökeni ile ilgilidir. Genellikle alıntı sözcüklerin Türkçenin ses yapısına uyarlanması ile gerçekleşen bir olaydır. Altı adet ünsüz değişmesi vardır.