İçeriğe atla

İlmenit

İlmenit

İlmenit, kimyasal formülü FeTiO3 olan titanyum-demir oksit minerali. Trigonal sistemde kristalleşir. Magmanın ilk kristalleşme evresinde oluşmaktadır. Ancak olivinle birlikte bulunmaktan ziyade piroksenitlerin içinde maden yatağı oluştururlar.[1] Birçok magmatik ve metamorfik kayaçta aksesuar minerali olarak bulunan ilmenit; gabro, norit ve anortozitlerin içinde damarlar hâlinde gözlenir. Metamorfik kayaçlardan bilhassa granülit fasiyesinde oluşmuş ortognayslarda bol miktarda yer alırlar. İlmenit, alterasyona karşı dayanıklı olduğu için sahil plaserlerinde de konsantre olabilir. Bunun örneklerine Florida, Hindistan ve Yeni Zelanda'nın Güney Adası'nın batı sahillerinde sık rastlanır. Özellikle, Yeni Zelanda'dakilerde ortalama ilmenit tenörü % 5,5'tir. Québec'teki (Kanada) Allard Lake yatakları ve Norveç'teki Telnes yatakları ilmenit minerali içeren önemli yataklar olup Allard Lake yatakları 125 milyon ton, Tellnes'teki yataklar da 300 milyon ton ilmenit içerir.[2]

Kullanım alanları

Hafif, darbelere karşı dayanıklı ve ısıya karşı düşük hassasiyeti nedeniyle çeşitli metal alaşımlarında aranan en önemli elementlerden biri titandır. Bunun da en önemli kaynağı ilmenit mineralidir. Titanyum, özel boya ve cam imalat endüstrilerinin de vazgeçilmez hammaddeleri arasındadır.

Kaynakça

  1. ^ Deer, W.A., Howie., R.A. and Zussman, J. (1989), An introduction to the rock forming minerals, John Wiley-Sons Inc., New York, s. 528.
  2. ^ Evans, A. M., (1987), An introduction to ore geology, a geoscience text, Blackwell Scientific Publications, Second Edition, s. 358.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dolomit</span> kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde mineral

Dolomit, kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde meydana gelen bir mineral.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

Titanyum sembolü Ti olan 22 atom numaralı kimyasal elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Sedimantoloji</span>

Jeolojinin bir alt bilimi olan sedimantoloji biliminin konuları, yer kabuğundaki tortulların ve tortul kayaçların tanımlanması, sınıflandırılması ve orijininin araştırılması olarak sıralanabilir. Sedimantoloji, jeoloji içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bunun nedeni yerkürenin yüzeyinin %75'i kadarının tortul (sedimanter) kayaçlardan oluşmuş olması ve şu anda kullanılan karbon bazlı (hidrokarbonik) enerji kaynaklarının tamamına yakınının bu tortul kayaçlardan çıkarılıyor olmasıdır. Ayrıca sedimenter sahalar çok verimli topraklara sahiptir. İklim şartlarının da uygunluğu yanında diğer şartların uygun olması durumunda tarım için çok önemli alanlar olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Piroksen</span>

Piroksen, mantonun önemli bileşenlerinden biri olduğu sanılan, magmatik ve metamorfik taşlarda sıkça rastlanan karmaşık bir inosilikat mineral grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Biyotit</span>

Biyotit (K(Mg, Fe)3AlSi3O10(F, OH)2), mika ailesinin koyu renkli demirce zengin üyesidir. Diğer mikalar gibi levha yapısına sahiptir. Biyotit siyah parlak görünüşe sahiptir, bu onu diğer ferromagnezyen minerallerden ayırmaya yardım eder. Hornblend gibi biyotit de granit gibi kıtasal kayaçların bileşenidir.Biyotit 1998 yılına kadar mineral parçası olarak görülmüş fakat 1998 yılında Uluslararası Mineral Birliği tarafından mineral grubu olarak adlandırılmıştır. Biyotit terimi hala arazide bulunup analiz edilmemiş koyu renkli mika parçalarını tanımlamada kullanılmaktadır.Biyotit ismi 1847 yılında Fransız fizikçi Jean Baptiste Biot'un anısına ve yaptığı çalışmalara ithafen J.F.L Hausmann tarafından verilmiştir.Biyotit grubun üyeleri levha silikat minerallerdir. Demir,magnezyum,silikon,alüminyum,oksijen ve hidrojen elementleri bir araya gelerek potasyum iyon bağlarıyla birbirlerine zayıf bir şekilde bağlanırlar. "Demir Mika" terimi bazen demir yönünden zengin biyotitler için kullanılır bazı durumlarda dolgun mika yapılı hematitlerde de kullanılır. Biyotit bazı durumlarda "Siyah Mika" olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Bazalt</span>

Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden biri. Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar, mağma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, demiryolu, köprü malzemesi olarak kullanılır. Yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. Birleşik Krallık'ın kuzeyi, İrlanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük Hindistan'da Dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300.000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Başkalaşım kayaçları</span> Isı ve basınca maruz kalan kaya

Başkalaşım kayaçları ya da metamorfik kayaçlar, magmatik ve tortul kayaçların çeşitli etkilerle değişime uğraması sonucu oluşurlar. Mermer, başkalaşım kayaçlarına bir örnek olarak verilebilir. Gnays, elmas ve şist de bu kayaçlara verilebilecek diğer örneklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Kuvarsit</span>

Kuvarsit, genel olarak kuvars kumu tanelerinin, silisten meydana gelmiş bir çimento ile birbirlerine çok sağlam şekilde bağlanmalarıyla oluşmuş direnci yüksek bir kayaç olup, sedimanter ve metamorfik olmak üzere 2 çeşidi mevcuttur. Kuvarsitin kimyasal bileşimi, kuvars, kumtaşı ve kuvars kumu gibi SiO2 olup, ancak kuvarsit içerisinde çeşitli miktarlarda feldspat, mika, kil, manyetit, hematit, granat, rutil, kireçtaşı vb. bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Vermikülit</span>

Vermikülit, mikanın doğal aşınmasıyla oluşmuş magnezyum alümino slikat kil mineralidir. Uzun süre bir çeşit trioktahedral mika minerali olarak bilinen vermikülit, hızlı ısıtma ile yapraklara ayrılır ve küçük kurtçuklara benzeyen bir şekil alır. Vermikülit terimi, bu özelliği kullanılarak Latince vermıculareden türetilmiş ve 2:1 genleşebilen, tabaka yükü simektikinden büyük olan ve mikaya benzeyen mineraller için kullanılmıştır. Doğada; oluşumuna ve bulunduğu ortamlara göre, toprak, otojenik, metamorfik ve'makroskopik olmak üzere dört tipine rastlanmıştır.

Foliasyon (Yapraklanma), kayaç içindeki minerallerinin fiziksel olarak mika ve kille yeniden düzenlenmesi ile de meydana getirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Şist</span>

Şist orta dereceden bir tür başkalaşım kayacı'dır. Şist kelimesi Yunanca bir sözcük olan σχίζειν (şizin)'den gelmektedir. Kelimenin anlamı "bölmek"tir. Şist'in anlamının Yunanca "bölmek" olmasının sebebi büyük olasılıkla, şistin alüminyum levhalar halinde kolayca ayrılabilir yapıda olmasından kaynaklanıyordur. Şistler genellikle orta veya büyük, düz, tabaka benzeri tanelere sahiptir. %50'den fazla şist, uzun mineraller içermesiyle tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Diyorit</span>

Diyorit, esas olarak silikat mineralleri plajiyoklaz feldispat, biyotit, hornblend ve / veya piroksenden oluşan müdahaleci bir magmatik kayadır.Diyoritin kimyasal bileşimi, mafik gabro ve felsik granit arasında ara maddedir.Diorit genellikle griden koyu griye renktedir, ancak siyah veya mavimsi gri de olabilir ve sıklıkla yeşilimsi bir döküme sahiptir.Plajiyoklaz türlerinin bileşimi temelinde gabro'dan ayırt edilir; dioritteki plajiyoklaz oranı sodyum bakımından daha zengin ve kalsiyumdan daha fakirdir.Diorit az miktarda kuvars, mikroklin ve olivin içerebilir. Zirkon, apatit, titanit, manyetit, ilmenit ve sülfitler aksesuar mineraller olarak ortaya çıkar. Az miktarda muskovit de mevcut olabilir.Hornblend ve diğer koyu minerallerde eksik olan çeşitlere lökodiyorit denir.Olivin ve daha fazla demir bakımından zengin augit mevcut olduğunda, Kaya, gabro'ya geçiş olan ferrodiorite dönüşür.Önemli kuvars varlığı kaya tipi kuvars-diorit veya tonalit yapar ve ortoklaz yüzde 10'dan daha büyük bir oranda mevcutsa, Kaya tipi monzodiyorit veya granodiyorit haline gelir.Feldispatımsı mineral/ler ve kuvars içeren bir dioritik kayadır, içeriğe göre foyid taşıyan diyorit veya foyid diyorit olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Amfibolit</span>

Amfibolit, esas olarak hornblend ve plajyoklaz minerallerinden oluşan bir kayaçtır. Bu minerallerin yanı sıra içlerinde epidot, ojit, biotit ve almandit mineralleri de yer alabilir. Yeşil, gri ve siyah renkli olan amfibolitler ferromagnezyumlu katılaşım kayaçları ile saf olmayan kalkerlerin orta veya yüksek derecede metamorfizmaya uğramaları sonucu meydana gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kimberlit</span>

Adını 1870 yılında ilk defa bulunduğu Güney Afrika'nın Kimberley şehrinden alan kimberlit, elmas oluşumuna sahiplik yapan volkanik bir kayaçtır.

İllit, Kil mineralleri grubunun bir alt grubu. Bu alt grupta kırktan fazla mineral bilinmekte olup kimyasal formülü K0.65Al2.0(Al0.65Si3.35O10)(OH)1'dir.

Rutil, kimyasal formülü TiO2 olan mineral.

<span class="mw-page-title-main">Ultramafik kayaç</span>

Ultramafik kayaçlar ya da diğer adıyla ultrabazik kayaçlar, bünyesinde %45'ten daha az SiO2 bulunduran magmatik ve meta-magmatik kayaçlardır. Kayaçların bir diğer özelliği yüksek oranda MgO ve FeO bulundurmasıdır. Bu kayaçlar %90'dan daha fazla magnezyum ve demirce zengin, koyu renkli mineral içerir. Mantonun hemen tamamı ultramafik bileşimli malzemeden oluşmuştur. Dünit, piroksenit, gabro ve noritler magmatik-derinlik tipte önemli ultramafik kayaçlarken, komatit ve pikritik bazaltlar önemli volkanik ultramafik kayaçlardır. Serpentinitler ve talk-karbonatlar, ultramafik karakterde önemli metamorfik kayaçlardır. Kromit, manyezit, Cu-Pb-Zn mineralleri ve oldukça önemli olivin yatakları, dünyanın değişik yerlerinde ultramafik kayaçlara bağlı olarak oluşmuşlardır. Lateritik nikel yatakları da altere olmuş ultramafik kayaçlara bağlı olarak oluşurlar.

Fayalit (kimyasal formülü Fe2SiO4), olivin grubuna ait ortorombik kristal sistemine sahip bir mineraldir. Olivin grubunda fayalitin dışında forsterit, tefroit, montisellit, glokokroit ve kirşsteinit mineralleri bulunur. Forsteritik olivinler dünyanın değişik yerlerinde işletilirken, fayalitik olivinler ekonomik olmadıkları için işletilmemektedir. Olivin grubu ve ona mensup fayalit minerali, mineralojik ve petrografik olarak oldukça detaylı çalışılan bir gruptur. Gerek hidrotermal ve gerekse de yüzeysel alterasyona karşı hassas olan fayalit, mineralojik incelemelerde en çok epidot minerali ile karıştırılır. Ancak mikroskop altında fayalit sarı-yeşil rengi ile epidottan ayrılır. Fayalit, demirce zengin hemen hemen tüm kayaçlarda gözlenir. Örnek olarak dolerit, ferrogabro, kuvarslı siyenitler ve demirce zengin metamorfik sedimanter kökenli kayaçlar verilebilir. Özellikle demirce zengin dolomitlerin termal metamorfizmasıyla fayalit oluşur.