İçeriğe atla

İlişkisel saldırganlık

İlişkisel saldırganlık terimi, insanlar arasındaki ilişkilerde yaşanabilen psikolojik (sosyal veya duygusal) saldırganlığı tanımlar.

İlişkisel saldırganlık, diğer kişilere ve onların ilişkilerine saldırmak amacıyla grubun bir silah olarak kullanıldığı bir tecavüz türüdür. Grup içindeki diğer kişilerin sosyal konumlarını ve ilişkilerini zedelemek ya da tamamen imha etmek için yalanlar, sırlar, ihanetler ve diğer iki yüzlü taktikler kullanılır. Gizli zorbalık, sosyal saldırganlık, kadınlara karşı zorbalık, aile içi zorbalık olarak da bilinir. İyi bilinen fiziksel saldırganlık formlarına göre daha az bilinir ve bu nedenle de fark edilmesi çok daha zordur.

Genellikle okullarda kızlar arası hizipleşmelerde ortaya çıkarsa da, yetişkin kadın ve erkekler de, karı-koca arası, ailesel, seksüel, sosyal, toplumsal, politik ve dinsel kavramlarda ilişkisel saldırganlığa başvurabilirler. İlişkisel saldırganlık üzerine yapılan araştırmaların çoğu kadınlar tarafından yapıldığı için, aslında her iki cins tarafından da uygulanmasına rağmen, genelde saldırganlığın "kadın" formu olarak tanımlanır.

Delikanlı ve erkekler genelde açıkça fiziksel saldırganlığı tercih eder ve gizli psikolojik saldırganlığa nadiren yönelirler. Genç kız ve kadınlar ise tam tersine psikolojik saldırganlığı tercih eder ve fiziksel saldırganlığa daha az başvururlar. Fakat araştırmalar, kadınların da en az erkekler kadar, hatta daha da fazla saldırgan olabildiklerini ortaya koymuştur.

Ayrıca bakınız

Kitaplar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eşcinsellik</span> Aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantiklik, cinsel çekim ya da cinsel davranış

Eşcinsellik veya homoseksüellik, aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.

Özgüven, kişinin kendi değeri hakkındaki subjektif değerlendirmesi ve kişinin kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumudur. Özgüven hem kişinin kendisine ilişkin düşünceleri, hem bu düşüncelerin yol açtığı duyguları, hem de bu duygu ve düşüncelerin ifadesi olan davranışları içerir. Özgüveni süreklilik gösteren bir kişilik özelliği olarak ve geçici bir psikolojik durum olarak düşünmek mümkündür. Son olarak, özgüven sınırlı bir alan için geçerli olabileceği gibi, genel bir kavram olarak da düşünülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Mobbing</span>

Mobbing ya da bezdiri (Yıldırma), bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması.

<span class="mw-page-title-main">Aile içi şiddet</span> Bir aile üyesinin; diğer veya eski üyesine fiziksel ya da psikolojik olarak hükmetmesi, zarar vermesi

Aile içi şiddet, bir aile üyesinin; diğer üyesi veya eski üyesine karşı fiziksel ya da psikolojik olarak hükmetme ya da zarar vermesidir.

<span class="mw-page-title-main">Zorbalık</span> kişinin kendinden zayıf ya da küçük gördüğü birini kasıtlı olarak korkutması durumu

Zorbalık; psikolojide ve hukukta, daha üstün konumda ya da güçlü olanın karşısındakini -genellikle istediklerini yaptırmak amacıyla- etkilemesi, ezmesi ve gözünü korkutması. Bu durum, doğrudan sözlü veya fiziksel tacizi içerebileceği gibi isteksiz birini zorla ikna etmek, tehdit ederek ya da manipüle ederek istediklerini yaptırmak gibi daha üstü örtülü yöntemleri de kapsar. Zorbalığın en yaygın örneklerine okulda öğrenciler arasında veya aile içerisinde genellikle ebeveynlerden birisi olmak üzere bir bireyin diğer aile üyelerine yaptığı zorbalık şeklinde rastlanır. Eğer zorbalık eden taraf bir grup ise, eylem mobbing olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Simone de Beauvoir</span> Fransız yazar ve feminist filozof

Simone Lucie-Ernestine-Marie-Bertrand de Beauvoir, Fransız yazar ve feminist filozof. Roman, felsefe politik ve sosyal deneme, biyografi ve otobiyografi yazarı, gazeteci.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal psikoloji</span> toplumun insanların düşüncelerini ve davranışlarını nasıl etkilediğini araştıran bilim dalı

Sosyal psikoloji bireylerin düşüncelerinin, iç dünyalarının ve davranışlarının başkalarının gerçek, hayalî ve anlaşılan oluşundan nasıl etkilendiğine dair bir bilimsel çalışmadır. Bu alanda araştırma yapanlar genellikle psikolog veya sosyolog'lardan oluşmaktadır. Buna rağmen bütün sosyal psikologlar hem birey, hem de topluluk bazında çalışırlar. Benzerliklerine rağmen iki alan amaçları, yaklaşımları, yöntemleri ve terimlerinde farklılaşırlar. Biyofizik ve kavrama psikolojisi gibi sosyal psikoloji de disiplinlerarası bir alandır.

Ergen veya adolesan, çocukluk ile yetişkinlik dönemi arasındaki fiziksel, cinsel, toplumsal ve psikososyal geçiş dönemindeki kişidir. Bu dönemde görülen fiziksel ve cinsel gelişim ergenlik dönemi olarak adlandırılır.

Nidah veya Niddah, regl gören kadınlar veya ayinlerini tamamlayamadan adet görmeye başlayan kadınlar için kullanılan bir terimdir. Kelime anlamı ayrılıktır ve genelde ayin saflığından ayrılma anlamında kullanılır. Bu terim halahada adet görme ile ilgili kanunlarda sıkça kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ergenlikte eşcinsellik</span>

Ergenlikte eşcinsellik, ergenlik süresi içerisinde keşfettiği eşcinsel kimliği ya da ergenlikte çocuğun yaşadığı homoseksüellik benzeri eğilim taşıyan davranışlar bütünü. Çocukluk ve ergenlik çağında çocuğun başından geçen eşcinsel dürtü ve eğilimler bütünü olarak adlandırılır. Bu cinsel dürtüler bireyin cinsel yönelimi, cinsel kimlik arayışı sürecinde kendini bulmasında önemli bir yere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Kadın cinselliği</span>

Kadın cinselliği kadının cinsel kimliğini, cinsel davranışlarını ve bu davranışların fizyolojik, psikolojik, sosyal, kültürel, politik ve ruhsal/dini açılardan değerlendirilmesini kapsar. Hemen hemen tarihin her döneminde ve her coğrafyada, kültürde, görsel ve yazılı sanatta, popüler kültürde insanın ve dolayısıyla kadının cinselliğine dair görüşler açıkça veya gizlenerek ifade edilmiştir.

Benlik kurgusu, kişinin kendine dair algısını, kendisiyle ilgili farkındalığını sosyal etkileşimler sonucu oluşturduğu bir yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyet eşitsizliği</span>

Cinsiyet eşitsizliği, bireylerin cinsiyetlerine göre maruz kaldıkları eşit olmayan davranışlar, tutumlar ve algıları anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Kökeni, toplumsal cinsiyet rollerindeki farklılıklardır. Cinsiyet sistemleri genellikle kesin hatlarla ikiye ayrılmış ve hiyerarşik yapıya sahiptir; cinsiyet ikiliği sistemleri günlük yaşamın sayısız boyutunda kendini gösteren eşitsizlikleri yansıtabilmektedir. Cinsiyet eşitsizliği deneysel temellere dayandırılmış ya da toplumsal olarak kabul edilmiş ayrıcalıklardan kaynaklanır.

<span class="mw-page-title-main">Carol Gilligan</span> Amerikalı psikolog

Carol Gilligan en bilinen çalışmaları ahlaki topluluk, ahlaki ilişkiler ve ahlakta belirli özne-nesne problemleri üzerine olan bir Amerikan feminist, ahlak bilimci ve psikolog.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel uyarılma</span> cinsel aktivite sırasında veya beklentisiyle cinsel arzunun uyarılması

Cinsel uyarılma, cinsel aktivite beklentisiyle cinsel arzunun uyarılmasıdır. Cinsel ilişki için hazırlık olarak vücutta ve zihinde birtakım fizyolojik tepkiler oluşur ve bu süreç boyunca devam eder. Erkek uyarılması sertleşmeye neden olur. Kadın uyarılmasında vücudun tepkisi meme başı, vulva, klitoral ereksiyon, vajinal duvarlar ve vajinal yağlama gibi cinsel dokulardır. Zihinsel uyarıcılar, dokunma gibi fiziksel uyarıcılar ve hormonların iç dalgalanması cinsel uyarılmayı etkileyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Psikolojik adaptasyon</span>

Psikolojik adaptasyon, çevresindeki bir organizmaya fayda sağlayan işlevsel, bilişsel veya davranışsal bir özelliktir. Psikolojik adaptasyonlar evrimleşmiş psikolojik mekanizmaların (EPM'ler) kapsamına girer, ancak, EPM'ler daha az kısıtlı bir kümeye işaret eder. Psikolojik adaptasyonlar sadece bir organizmanın ortama uygunluğunu artıran işlevsel özellikleri içerirken, EPM'ler evrim süreçleri yoluyla geliştirilen herhangi bir psikolojik mekanizmaya işaret eder. Bu ek EPM'ler, bir türün evrimsel gelişiminin yanı sıra, artık türün uygunluğuna fayda sağlamayan körelmiş özelliklerdir. Bir özelliğin körelmiş olup olmadığını söylemek zor olabilir, bu nedenle kimi literatür daha yumuşaktır ve körelmiş özelliklere artık adapta olabilme işlevselliğe sahip olmasalar bile adaptasyon olarak kabul eder. Örneğin, yabancı düşmanlığı tutum ve davranışlarının hastalıktan kaçınma ile ilgili bazı EPM etkileri olduğu görülmektedir, ancak, bazı ortamlarda bu davranışlar bir kişinin zindeliği üzerinde kötü bir etkiye sahip olabilir. Psikolojik adaptasyon ilkeleri Darwin'in evrim teorisine dayanır ve evrimsel psikoloji, biyoloji ve bilişsel bilim alanları için önemlidir.

Kadın cinayeti, tanımı kültürel bağlama bağlı olarak değişen, genelde "kadınların, kadın veya kız oldukları için kasıtlı olarak öldürülmeleri" olarak tanımlanan, cinsiyete dayalı bir nefret suçu terimidir.

<span class="mw-page-title-main">Bobo bebeği deneyi</span> 1961 ve 1963te Albert Bandura tarafından yetişkin bir modelin bir Bobo bebeğine (devrildiğinde kendi kendine kalkan bir oyuncak) saldırganca hareketlerini izledikten sonra çocukların davranışlarını incelediği zaman yapılan deneylerin kolekti

Bobo bebeği deneyi, nüfuzlu bir psikolog olan Albert Bandura tarafından yapılan deneylerin ortak adıdır. 1961 ve 1963 yıllarında bir yetişkin insan modelin Bobo bebeğine saldırgan bir şekilde davranmasını izledikten sonra çocukların davranışını gözlemlemiştir. Deneyin farklı varyasyonları vardır. En dikkate değer deney, insan modelinin ödüllendirildiğini, cezalandırıldığını veya Bobo bebeğini fiziksel olarak taciz etmenin bir sonucu olmadığını gördükten sonra çocukların davranışlarını ölçmekti. Bu deneyler Bandura'nın sosyal öğrenme kuramını test etmek için kullandığı ampirik yöntemlerdir. Sosyal öğrenme kuramı, insanların büyük ölçüde gözlemleyerek, taklit ederek ve biçimlendirerek öğrendiklerini söyler. Bu kuram insanların sadece kendilerinin ödüllendirildikleri veya cezaaman öğrenmediklerini, aynı zamanda başkalarının ödüllendirildiğini veya cezalandırıldığını izleyerek de öğrenebileceklerini gösterir. Bu deneyler önemlidir; çünkü gözlemsel öğrenmenin etkileri ile ilgili daha birçok çalışma ile sonuçlanmıştır. Çalışmalardan elde edilen yeni verilerin, örneğin çocukların şiddet içeren medyayı izleyerek nasıl etkilenebileceğine dair kanıt sunaraktan gerçekçi çıkarımları vardır.

Psikolojik şiddet, failin mağduru duygusal olarak sindirmek ve aşağılamak, ona yaptırım uygulamak veya cezalandırmak için toplumdan soyutlamak üzere baskı uyguladığı bir saldırganlık ve istismar biçimidir.

Flört şiddeti, flört ilişkisinde eşlerden birinden diğerine beraberlikleri sırasında veya beraberlikleri bittikten sonra yönelen duygusal, fiziksel ve cinsel saldırganlık eylemleri.