İçeriğe atla

İkonoklazm

16'ncı yüzyıldan Protestan Reform ikonoklazmı. Nijmegen'de bulunan St. Stevenskerk'teki rölyef heykellere, Beeldenstorm'taki saldırısı

İkonoklazm,[1] bir kültürün kendi dini ikona ve diğer sembollerine ya da anıtlarına dini ya da politik güdülerle planlı saldırısıdır. Sıklıkla iç politik ya da dini değişimlerin ana parçasıdır. Genellikle, İspanyolların Amerika'nın fethinde yaptıkları gibi, bir kültürün diğer bir kültürün resimlerini yok etmesinden ayrılır. Bu terim, bir hükümdarın ölmesi ya da iktidardan düşmesinden sonra, özellikle onun resimlerinin yok edilmesini kapsamaz. (Damnatio Memoriae), örneğin Antik Mısır'da Akhenaten.

İkonoklazma dahil olan ya da destekleyen kişilere "ikonoklast" (putkırıcı) denir. Tersine, resimlere saygı duyan kişilere ise "ikonolater" denir, Bizans kaynaklarında bu tür kişiler, "ikonodül" ya da "ikonofil" olarak adlandırılmışlardır.

İkonoklazm, farklı dinlere mensup insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir, fakat genellikle aynı dinin hizipleri arasında mezhepsel çekişmelerin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 8. ve 9. yüzyıllar boyunca yaşanan iki Bizans ikonoklazma hareketi, resim kullanılmasının ana başlık olduğu bir tartışma ile istisna gösterir. Hristiyanlıkta, ikonoklazmın en büyük sebebi "10 emir"in yorumundan çıkan "kazınmış resimlere" tapılmasının yasaklanmasıdır.

Ana Olaylar

  • Yahudilik'te Kral Hezekiya, Kudüs'te Süleyman Tapınağı'nı ve içindeki Nehuştan (bakır yılan) dahil olmak üzere tüm figürleri imha etmiş. Onun bu hareketi, oğlu Menaşe döneminde geri alınmıştır.
  • Genesis Rabba'da geçen bir Midraş ikonoklazmı peygamber İbrahim'e dayandırmaktadır. Bu her zaman ikonoklazmı tasdik edilmesi anlamına gelmese de Yahudi geleneğinde önemli etkisi olmuştur.
  • Roma İmparatorluğu'nda devlet dininin figürleri, Hristiyanlığa geçişle yok edilmiştir.
  • Ortodoks Kilisesi'nin Bizans İmparatorluğu döneminde kendi dinsel resimlerine ve İsa motiflerin,üstelik iki döneme şahitlik etmiştir.
  • Avrupa'da Protestan Reform ve din savaşları döneminde Protestanlar Katolik Kilisesinin resimlerini tahrip etmiştir, bazen de Protestan resimler yok edilmiştir.
  • Paskalya Adası'nda bulunan birçok heykel iç savaş sırasında tahrip edilmiştir.
  • Fransız Devrimi sırasında dini ve sivil resimlere karşı çok geniş bir yıkım yaşanmıştır.
  • Ekim Devrimi sırasında ve sonrasında, dini ve sivil resimlere karşı çok geniş bir yıkım yaşanmıştır.
  • Çin'de komünist rejimin iktidara gelmesiyle, özellikle Kültür Devrimi'nde dini ve sivil resimlere karşı Çin ve Tibet'te çok geniş bir yıkım yaşanmıştır.

Bizans İkonoklazmı

Yedinci Ekümenik konsil'in ikonası (17. yüzyıl, Novodeviçi Manastırı, Moskova).

Bizans dönemindeki diğer doktrinsel konularda olduğu gibi, ikonoklazm üzerindeki ihtilaf hiçbir suretle din adamları ya da dinî bilimlerden gelen argümanlarla sınırlandırılmamıştır. İslam ile devam eden kültürel ihtilaf, İslam'dan gelen askerî tehdit, ikonoklazm üzerindeki ihtilafın taraflarının davranışlarına muhtemelen tahammüle neden olmuştur. İkonoklazm, imparatorluğun doğusunda özellikle Müslümanlar tarafından ele geçirilen vilayetlerden gelen muhacirler başta olmak üzere çok destek bulmuştur. Dönemin başlangıcındaki ikonoklastların ordudaki güçleri, dönem sonunda ordudaki güçlü ikonoklast duygulardan yoksun Balkan güçlerinin büyüyen etkisi, başlangıç ve bitişte ikonoklazm için emperyal desteği etkileyen önemli faktörler olduğu genel kabul görür. İkonaklast harekete giden yıllarda, resimlerin kullanılması muhtemelen artmıştır. Bir önemli değişiklik 695 yılında geldi, II. Justinianos, altın paralara İsa'nın tüm yüzünü gösteren bir resmini koydu. Bunun ikonoklast fikirlere etkisi bilinmemektedir, ancak bu değişim Halife Abdülmelik'in Bizans paralarını benimseyen politikaları kalıcı olarak terk ederek yalnızca İslâmî paraları kullanmasına neden olmuştur.[2] 726 yılından önce, Patrik Germanus, iki ikonoklast kardinale yazdığı mektupta şöyle der: "şimdi, bütün kasabalar ve halk yığınları, bu konu üzerinde büyük bir ajitasyon içindeler." Fakat tartışmanın gelişimi hakkında çok az delil günümüzde mevcuttur.[3]

İlk ikonoklazm dönemi: 730-787

Bizans İkonoklazmı, Chludov Psalter, 9. yüzyıl.[4]

726-730 yılları arasında bir zaman, Bizans İmparatoru III. Leon ikonoklazm hareketi başlattı.[5] Bu konuda en belirgin eylem, Ayasofya tarafından imparatorluk sarayının girişi olan Halki Kapısı'nın üstünde duran Hristos Halkitis (YunancaΧριστός Χαλκίτης) ismiyle anılan İsa peygamber ikonasının kaldırılması ve yerine bir haç konulması emridir. Bu emri yerine getirenlerin bir kısmı, Dinsel ikonaların yüceltilmesini destekleyen ikonodülistlerce öldürülmüşlerdir.[6] Papa Aziz III. Gregory, 730 yılında sinod meclisini toplamış, resmi olarak ikonoklazmı din dışı olarak mahkûm etmiş ve takipçilerini aforoz etmiştir. Papalık mektubu İstanbul'a, ulakların Bizans'a bağlı Sicilya'da engellenip, tutuklanması nedeniyle hiçbir zaman ulaşamadı.[7]

İkinci İznik Konsili 787

780 yılında, VI. Konstantinos İstanbul'da taç giydi, fakat annesi taht naibi imparatoriçe İrini tarafından yönetildiği için etkisizdi. İkonoklazm ile ilgili konuların tüm adreslerce ve tek seferde kabul göreceği bir Ekümenik konsil'e ihtiyaç duyulduğuna karar verdi ve bu isteğini Roma'da bulunan Papa I. Hadrian'a (772-795) iletti. Papa aynı fikirde olduğunu ilan etti ve 1 Ağustos 786 tarihinde imparator ve imparatoriçenin katılımı ile bir toplantı çağrısı yaptı. Başlangıçta toplantı, V. Konstantinos anısına saygı duyan ikonoklast askerlerin şiddeti nedeniyle kesintiye uğradı. Bu olay, konsilin güvenilir bir ordunun herhangi bir kesintiye karşı güvenliği sağlamasına kadar ertelenmesine neden oldu. Konsil, İznik'te 24 Eylül 787 tarihinde yeniden toplandı. Bu konsil tarihe İkinci İznik Konsili olarak geçmiştir. Toplantılarda aşağıdaki karar alınmıştır:

"... biz açıklarız ki, bize emanet edilmiş olan yazılı ya da yazılı olmayan tüm kilise geleneklerini yeniliklerden ayrı olarak savunuruz. Bunlardan biri de temsili sanatların üretimidir, bu konu gayet aşikardır ki Hristiyanlığın esaslarının yayılmasının tarihi ile uyumludur, bu bize Tanrının Dünyasında insan olmanın sadece hayal değil fakat gerçek olduğunun onayını sağlar. Birini resmeden eşyalar, aynı zamanda bir diğerinin şüphesiz mesajına sahiptir. ... biz tam bir hassasiyetle karar verdik ve itina gösterdik ki onurlu ve hayat veren haç figürü gibi, boyanmış olsun, mozaikten yapılmış olsun ya da diğer uygun malzemelerden yapılmış olsun kutsal resimlere de saygı duyulmalı ve Tanrı'nın kutsal kiliselerinin mübarek araçlarında, elbiselerinde, duvarlarının üzerlerinde ve panellerinde, evlerde, kamuya açık yollarda gösterilmelidirler, bunlar Tanrımız, kurtarıcımız İsa Mesih, Lekesiz anamız, kutsal tanrı taşıyıcıları, saygı duyulan melekler ve aziz insanların resimleridir. Çok sıklıkla onlar temsili sanatlarda görülürler; bir çoğumuza, bunlar hatırlamayı ve model olarak hizmet etmeyi sağlasınlar diye çizilmişlerdir, onlara gerekli selamı ve saygıyı göstermeliyiz. Kesinlikle, bu kutsal tabiatımıza inanan imanımıza göre bir tapınma değil, yalnızca onurlu ve hayat veren haç ve kutsal kitaplar ve diğer mübarek nesneleri gösteren figürleridirler.[8]"

Bizans ikonoklazmının sonuçları

İkonoklazm hakkında en geniş bilgiler ikonalara saygı gösteren yazılarda kalmıştır. İkonoklazm tartışmalarını anlamak isteyen bir kişi bazı temel noktaları bilmelidir:

  1. İkonoklazm, resim ya da heykel gibi İsa ya da azizlerden birini temsil eden uzun ömürlü görüntülerin lanetlenmesidir. 754 yılında İkonoklastik içerikli Hieria Konsili açıklaması:

    "Kutsal yazmalar ve Baba'nın desteği ile, biz açıklarız ki, kutsal üçlemenin adıyla, Hristiyan kiliselerde bulunan ve ressamların şeytani sanatı ile yapılmış hangi malzemeden ve hangi renkten yapılmış olurlarsa olsunlar bütün nesneleri reddediyor, kaldırıyor ve lanetliyoruz.... Kim, kutsal Tanrı'nın İsa'da vücut bulmuş Dünya'sının imajını (χαρακτήρ, charaktēr) renkli malzemelerle temsil etmeye teşebbüs ederse, onu aforoz edeceğiz! .... Kim, kendisinde olan erdemlerini temsil etmek yerine, Azizleri değersiz renkli malzemelerle yapılmış uzun ömürlü formlarla temsil etmeye çabalarsa, bilsin ki çabası beyhude ve şeytanidir, onu aforoz edeceğiz!"

  2. İkonaklast için, gerçek dini imaj sadece -kendilerince imkânsız kabul edilen- prototipin tıpkısı olmalıdır, tahta ve boyada hayatın ve ruhun boşluğunu görürler. Böylece İkonaklast için sadece gerçek (ve izin verilen) ikona, İsa'nın gerçek kan ve bedeni olduğuna inanılan Efkaristiya gizeminde O'nun resmedilmesidir.
  3. İsa'nın herhangi bir gerçek imajı hem kutsal tabiatını (ki bu görülemeyeceği için imkânsızdır) hem de insan tabiatını temsil edebilmelidir. Fakat İsa'nın ikonasını yaparak birisi yalnızca insan çizebileceği için onun kutsal ve insan tabiatlarını ayırmaktadır ya da kutsal ve insan tabiatlarını karıştırmakta onları tek düşünmektedir (kutsal ve insan tabiatlarının birleştirilmesi Monofizit düşünce kabul edilir).
  4. Dini sebeplerle ikona kullanılması, kilisede yenilik olarak görülür, Hristiyanları pagan eylemlerine döndüren şeytani şaşırtmacalardır.

    "Şeytan, insanı kandırırarak, Yaratıcı yerine yaratılana tapmasına neden olur. Musa'nın kanunları ve peygamberler beraberce bu yıkıntıyı kaldıracaktır...Fakat önceden söylendiği gibi şeytanın bizi yok edecek oyunudur...sonuçta Hristiyanlık görünümü altında putperestliğin geri getirilmesidir."[9]

    Ayrıca yazılı dini imajlara muhalefet eden kayıtları olan eski kilise geleneğinden ayrılmak olarak görülmektedir.

İkonoklazmın en önemli dini muhalifleri Müslüman egemenliğinde yaşayan ve Şam'da bulunan halifeye danışmanlık yapan, böylece Bizans İmparatorunun intikamından kurtulabilen keşiş Mansur (Şamlı John) ve İstanbul'da bulunan Stoudios Manastırı baş rahibi Theodore'dur.

John, bu soruna, sorunun yaratıcısından dolayı saygı duymadığını açıklamıştır. Fakat, ayrıca "Kutsal enerji ve Allah'ın inayetinin dolmuş olmamdaki kurtuluşun bana gelmesinden dolayı soruna saygı duyuyorum" demiştir. Ayrıca İncil'de kullanılan mürekkebinde resimler, Haç'ın tahtası ve İsa'nın et ve kanını gibi sonraki kategoriye dahil olduğunu eklemiştir.

İkonoklazma, iconodule cevap:

  1. İncil'de Tanrı'nın imajının yasaklandığı iddiası, Teslis'in ikinci kişisi İsa'nın Tanrı'nın görülür şekilde cisme bürünmesi ile yürürlükten kalkmıştır. Böylece, onlar görünmeyen Tanrı'yı değil, ete bürünmüş halini betimlemektedirler. Onların iyi niyetindeki cisimleşme meselesi, ikonoklastlar tarafından onlara karşı cisimleşme meselesine dönüştürülmektedir.
  2. Ayrıca, onların görüşüne göre, putlar, özleri olmayan insanları ya da gerçek insanları betimlediklerinde gerçeği betimlemektedirler. Esasen, tartışma, "İnancımıza ait olmayan tüm dini imajlar puttur, inancımıza ait olan tüm dini imajlar saygı duyulan ikonalardır." Eski Ahit'te diğer tanrılara değil ama Tanrı'ya yanık kurman teklif etme pratiği ile de karşılaştırılabilir.
  3. Tanrı, Musa'ya Exodus, 25:18'te Ahit Sandığı'nın kapağındaki altından güzel yüzlü kanatlı çocuk melekleri yapmasını öğretmektedir. Mısır'dan Çıkış, 26:31'e göre, Tanrı, Musa'ya Tapınak'taki kutsalların kutsalını ayıran perdeye güzel yüzlü kanatlı çocuk melekleri nakşetmeyi öğretmiştir.
  4. İmajların yapılması ya da onlara saygı duyulmasına muhalefet eden yazılı geleneklere göre, ikonaların yazılı olmayan sözlü (parádosis) geleneğin parçası olduğu iddia edilmektedir.
  5. Gösterilen kanıtlar, Acheiropoieta ismi verilen insan tarafından yapılmamış mucizelerden gelmektedir. Aziz Luka'nin, Bakire Meryem'i onun izni ile resmetmesi ve ikonalar konusunda oluşan diğer mucizevi olaylar, iconodule uygulamaların kutsal onayıdır.
  6. İconoduller ayrıca, ikonalara saygı duyulması meselesinin İmparator tarafından kiliseye zorlanarak değil kilise tarafından toplanacak konsillerde tartışılmasını istemekteydiler. Böylece Kilise ile devlet arasındaki uygun ilişki meseleye dahil olmuştur. Buna bağlı olarak, insan imparatora özgürce Tanrı'ya verilen mertebe verilmiştir.

İslam'da ikonoklazm

Muhammed tarafından Kabe'de bulunan putların kırılması, L'Histoire Merveilleuse en Vers de Mahomet, 11. yüzyıl.

İslam tarihi'nde, Kâbe'deki putların kırılması, inananlar açısından sembolik ve tarihi bir öneme sahiptir.

Müslümanlar tarafından işlenen ilk ikonoklazm 630 yılında Mekke'de bulunan Kabe'de yerleşik Arap mitolojisine ait putların yok edilmesidir. Bu hareket, Müslüman bakışı ile, Cahiliye Dönemine son verilmesini temsil eder. Genellikle, Müslüman toplumlar yaşayan canlıları (hayvanlar ve insanlar) ev,cami ya da medrese gibi alanlarda betimlemekten sakınırlar. Resimsel temsiliyete bu muhalefet Kur'an tabanlı değildir, daha ziyade hadislerin taşıdığı çeşitli uyarı ve emirlerden kaynaklanır. Kuran içerdiği birçok emir ve yasakta peygambere uyulmasını işaret eder.Araf 158,Nisa 59,Nisa 80

Aşağıda verilecek olayların, İkonoklazm tanımında bir kültürün diğer bir kültürün resimlerini yok etmesinin dahil edilmemesi nedeniyle, ikonaklastik olup olmadıkları tartışmalıdır.

  1. Mekke'de bulunan putların kırılması, halifelerle beraber büyüyen İslam egemenliği altında yaşayan diğer dinlere inanan cemaatlere gösterilen uygulamayı tanımlamaz. Müslüman yönetimi altında yaşayan Birçok Hristiyan örneğin istedikleri şekilde ikonalar üretmeyi onlarla kiliseleri süslemeye devam etmişlerdir. Erken İslam tarihinde bu genel gözleme uymayan önemli bir istisna 722-723 yılında Emeviler halifesi II. Yezid tarafından yayınlanan "Yezid fermanı" olarak bilinen uygulamadır.[10] Bu ferman ile Halifelik topraklarında tüm haç ve Hristiyan imajlarının yok edilmesi emredilmiştir. Bu hareketin bir dereceye kadar uyulduğu görülmektedir, özellikle günümüz Ürdün'ünde, arkeolojik kanıtlar günümüzde hala ayakta kalmış kiliselerin hepsinde olmasa da bazılarının yer mozaiklerindeki imajların kaldırıldığını göstermektedir. Fakat, Yezid'in ikonoklast politikaları onu takip edenler tarafından devam ettirilmemiştir. Hristiyan cemaatler, 6. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar önemli bir engel olmadan ikona üretmeye devam etmişlerdir.[11]
  2. Resimsel temsiliyetin yasaklanması her zaman seküler dünyaya taşınmamıştır, Resimsel temsiliyetin güçlü geleneği İslam sanatı içinde kalmıştır.[12] Buna karşılık, batılı yazarlar İslam dünyasında "şiddet dolu ikonoklastik hareketlerin uzun, kültürel olarak tanımlanmış ve değişmez bir gelenek olduğuna inanma eğilimi göstermişlerdir.[13] Örneğin Afganistan'ın Bamyan vilayetinde bulunan Buda heykellerine 2001 yılında Taliban tarafından zarar verilmesi Batı medyasında, resimsel temsiliyete karşı Müslüman yasaklamasının bir sonucu olarak algılanmıştır. Böyle bir yaklaşım, bu olaydan önce Budistlerle Müslümanların 1.000 yıldan fazladır beraberce yaşamalarını küçümsemektir.[14] Buda heykelleri geçmişte Nadir Şah ve I. Alemgir Şah tarafından iki kere daha az etkili topçularının saldırısına uğramıştır. Taliban'ın kendi açıklamaları analiz edildiğinde, bu heykellere zarar verilmesine nedeni dini endişelerden daha çok politiktir.[15]
  3. Gize'de bulunan Sfenks'in burnu Sufi Müslüman fanatikler tarafından kırılmıştır.[16]

Reform ikonoklazmı

1562 yılında Kalvenistlerin Lyon'da kiliseleri yağmalaması. Antoine Carot.
Hollanda reformunda Beeldenstorm olayının resmi

Bazı protestan reformcular, özellikle Andreas Karlstadt, Huldrych Zwingli ve John Calvin, 10 Emir'in putları ve Tanrı'nın yontulmuş imajının üretimini yasaklanmasından etkilenerek dini resimlerin kaldırılmasını teşvik etmişlerdir. Sonuçta heykellere ve imajlara onaylanmamış ikonoklast şiddet eylemleri kadar kendinden gelişen bireysel ataklar ile zarar verilmiştir. Fakat, birçok durumda, Avrupa'da çok yeni reform edilmiş şehirlerinin sivil yetkililerinin emirleri ile imajlar kaldırılmıştır.

Önemli ikonoklast şiddet eylemleri 1523 yılında Zürih'te, 1530 yılında Kopenhag'da, 1534 yılında Münster'de, 1535 yılında Cenevre'de, 1537 yılında Augsburg'da, 1559 yılında İskoçya'da ve 1562 yılında Saintes ve La Rochelle'ta yaşanmıştır.[17] 1566 yılının yaz aylarında günümüz Belçika, Hollanda ve kuzey Fransa'sını kapsayan bölgelerini, büyük bir protestan ikonoklast dalga vurmuştur. Bu olaya, "Beeldenstorm" denilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Literally, "image-breaking" from Grekçeεἰκών and κλάω. İkonoklazm ayrıca ikonaklast kelimesinin kökeni olarak kabul edilebilir (Yunanca εἰκοκλάστης). The corresponding Greek word for iconoclasm is εἰκονοκλασία - eikonoklasia.
  2. ^ Robin Cormack, Writing in Gold, Byzantine Society and its Icons, 1985, George Philip, London, ISBN 0-540-01085-5
  3. ^ C Mango, "Historical Introduction", in Bryer & Herrin, eds., Iconoclasm, pp. 2-3., 1977, Centre for Byzantine Studies, University of Birmingham, ISBN 0-7044-0226-2
  4. ^ "Byzantine iconoclasm". 27 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2022. 
  5. ^ Cf. (ed.) F. GIOIA, The Popes - Twenty Centuries of History, Libreria Editrice Vaticana (2005), p. 40.
  6. ^ see Theophanes, Chronographia
  7. ^ Cf. (ed.) F. GIOIA, The Popes - Twenty Centuries of History, Libreria Editrice Vaticana (2005), p. 41.
  8. ^ Tanner, Norman P., Alberigo, G., Dossetti, J. A., Joannou, P. P., Leonardi, C., and Prodi, P., Decrees of the Ecumenical Councils Volume OneNicaea I to Lateran V, p. 132-136, Sheed & Ward and Georgetown University Press, London and Washington, D.C., [ISBN 0-87840-490-2]
  9. ^ Epitome, Iconoclast Council at Hieria, 754
  10. ^ A. Grabar, L'iconoclasme byzantin: le dossier archéologique (Paris, 1984), 155-56.
  11. ^ G.R.D. King, "Islam, iconoclasm, and the declaration of doctrine", Bulletin of the School of Oriental and African Studies 48 (1985), 276-7.
  12. ^ F.B. Flood, "Between cult and culture: Bamiyan, Islamic iconoclasm, and the museum", The Art Bulletin 84 (2002), 643-44.
  13. ^ F.B. Flood, "Between cult and culture: Bamiyan, Islamic iconoclasm, and the museum", The Art Bulletin 84 (2002), 641.
  14. ^ F.B. Flood, "Between cult and culture: Bamiyan, Islamic iconoclasm, and the museum", The Art Bulletin 84 (2002), 654.
  15. ^ F.B. Flood, "Between cult and culture: Bamiyan, Islamic iconoclasm, and the museum", The Art Bulletin 84 (2002), 651-55.
  16. ^ al-Maqrīzī, writing in the fifteenth century CE, attributes the damage to Muhammad Sa'im al-Dahr, a Sufi Muslim fanatic from the khanqah of Sa'id al-Su'ada, in 1378 CE.
  17. ^ Fortress of the soul: violence, metaphysics, and material life by Neil Kamil p.148 [1] 7 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Konuyla ilgili yayınlar

  • Besançon, Alain (2009). The Forbidden Image: An Intellectual History of Iconoclasm. University of Chicago Press. ISBN 9780226044149. 

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Doğu Ortodoks Kilisesi</span> Bir Hristiyanlık mezhebi

Ortodoks Kiliseleri veya Bizans Ortodoks Kiliseleri, Bizans ayininin Reform öncesi kiliseleridir. Başlangıçtan itibaren hem katolik hem de havarilerin ardıllığında havariseldirler..

Nestûrîlik, İsa Mesih’te biri ilahi biri de insani olan iki hipostazın bir arada olduğunu savunan Mesihsel doktrindir. Kısaca, Nestûrîlik veya Nestoryanizm, ‘diofisizm’in radikal bir formudur. Bu tez adını savunucularından biri olan Konstantinopolis patriği (428-431) Nestorius’tan alır. Öğretisi Efes Konsili tarafından sapkın ilan edilir ve reddedilir. Diofisitizm ve Monofizim, Kalkedon konsili tarafından reddedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Katolik Kilisesi</span> Hristiyanlığın bir mezhebi

Katolik Kilisesi, ruhanî başı Roma Başpiskoposu (Papa) olan, en fazla cemaate sahip Hristiyan mezhebi. Dünyada yaklaşık 1,2 milyar mensubu vardır. Katolikler yoğun olarak Güney Amerika'da ve Avrupa'nın güneyinde bulunurlar.

<span class="mw-page-title-main">Teslis</span> Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlüsün­den oluşan Tanrı inancını ifâde eden kavram

Teslis, Kutsal Üçleme ya da Üçlü Birlik, tek olan Tanrı'nın Kutsal Kitap'ta kendisini bildirdiği her biri eşit yücelikte, özünde tek, ezeli ve ebedi olan üç benliğini konu edinen ve Hristiyan kiliselerinin çoğunluğu tarafından inanılan ana akım Hristiyan dininin merkezindeki inanç esasıdır. Baba Tanrı, Oğul Tanrı ve Kutsal Ruh üç farklı benlik (hipostaz) olarak aynı özü paylaşmaktadırlar (Homoousia). Tek öz Tanrı'nın birliğini üç benlik ise Tanrı'nın kimliğini anlatmaktadır ve benliklerin hem birbirinden farklılıklarını hem de özde çözülmez birliklerini ifade eder. Böylece tüm yaratım ve lütuf süreci Tanrı'nın üç ilahi benliğinin ortak eylemi olarak görülür. Her benlik, Üçlü Birlik'te kendilerine özgü nitelikleri tezahür ettirir ve böylece her şeyin "Baba'dan çıkıp gelmiş" "Oğul aracılığıyla" ve "Kutsal Ruh'un gücüyle" gerçekleştiğini kanıtlar.

Anglikanizm, İngiltere'nin resmî kilisesi olan İngiltere Kilisesi'ne has ilke, doktrin ve kurumlar. İngiltere Kralı VIII. Henry'nin kurduğu bir Hristiyan mezhebidir. İngiliz Reformu, Katoliklik ve Protestanlık arasında bir orta yol olarak görüldüğü için Latince Via Media olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kalkedon Konsili</span>

Kalkedon Konsili veya Kadıköy Konsili, 451 yılında 8 Ekim'de başlayıp 1 Kasım'da sonlanmış ekümenik konsildir. Kalkedon bugün İstanbul şehri içerisinde kalan Kadıköy ilçesinin merkezidir.

<span class="mw-page-title-main">Birinci İznik Konsili</span>

Birinci İznik Konsili, MS 325 yılında İmparator I. Konstantin tarafından Roma İmparatorluğu topraklarında Hristiyanlığın içerisinde tartışılan bazı konuları netleştirmek amacı ile toplanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Efes Konsili</span>

Birinci Efes Konsülü, 431 yılında Efes Meryem Ana kilisesinde, İstanbul Patriği Nestorius'un tartışmalı öğretileri yüzünden toplanmıştır. İskenderiye Patriği Cyril, Nestorius'u sapkınla suçlayarak Papa I. Celestine'e başvurmuştur. Papa da aynı fikirde olup, Cyril'e Nestorius'un fikrini değiştirmesi için çalışmasını yoksa aforoz edileceğini bildirmesi için yetki vermiştir. Çağrı gelmeden önce, Nestorius İmparator II. Theodosius'u kendisinin karşı görüşlerini tartışabileceği genel bir konsil toplaması için ikna etmiştir. Konsil'de yaklaşık 250 piskopos bulunmuştur. Konferans, karşılıklı meydan okuma ve birbirini suçlama atmosferinde geçmiştir. Doğu ve Batı Ortodoksları, Roma Katolikleri ile birçok diğer batı hristiyanlarının 3. ekümenik konsülü olarak kabul edilir. Diğer taraftan, Efes, Doğu Kilisesi tarafından reddedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İkona</span>

İkona Doğu Ortodoks Kilisesi, Oryantal Ortodoksluk, Katolik ve Doğu Katolik Kiliselerinin kültürlerinde en yaygın şekli illüstrasyon olan dinî bir sanat eseridir. Türkçeye Fransızca icône sözcüğünden geçmiş olan kavramın kökeni Yunanca eikon "benzerlik, resim, portre" sözcüğüdür. Bu sözcük ise yine Yunanca eikenai kökünden gelir. En yaygın konular Mesih, Meryem, azizler ve meleklerdir. Özellikle bir veya iki ana figür üzerinde yoğunlaşan portre tarzı görüntülerle ilişkili olsa da, terim aynı zamanda Doğu Hristiyanlığı tarafından üretilen ve anlatım sahneleri de dahil olmak üzere çeşitli sanatsal basındaki dini imgelerin çoğunu kapsar.

<span class="mw-page-title-main">V. Konstantinos</span>

V. Konstantinos, 741'den 775'teki ölümüne dek hüküm süren Bizans imparatoru. Araplar ve Bulgarlara karşı olan başarılı seferleri ile bilinmektedir. Saltanatı ikonoklazmın en sert uygulandığı dönemdir ve bu nedenle vaftiz edilirken kutsal suya pislediği yönünde olan inanca uygun olarak ikonofiller arasında "gübreleyen" anlamına gelen "kopronimos" lakabı ile anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">V. Leon</span>

V. Leon (775- 25 Aralık 820), 813 – 820 döneminde Bizans imparatoru.

<span class="mw-page-title-main">VI. Konstantinos</span>

VI. Konstantinos 780 ile 797 döneminde Bizans İmparatoru.

<span class="mw-page-title-main">Halki Kapısı</span> Bizans dönemi Konstantinopolisteki Büyük Sarayın kapısı

Halki Kapısı, Bizans döneminde Konstantinopolis şehrinde, Büyük Saray'ın ana törensel girişi. "Bronz kapı" anlamına gelen bu adın, bronz kapı kanatları ya da çatısında bulunan yaldızlı bronz döşemeler yüzünden verildiği düşünülmektedir. İç tarafı mermer ve mozaiklerle süslenmiş; dış yüzüneyse birçok heykel yerleştirilmiştir. Bunların en baskını, Bizans İkonoklazmı sırasında ana sembol olmuş İsa ikonudur. 10. yüzyılda kapının hemen yanına inşa edilmiş bir şapel vardır. Kapı, 13. yüzyılda yıkılmıştır. Şapel ise 19. yüzyıl sonuna kadar ayakta kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Oryantal Ortodoksluk</span> Doğu Hristiyanlık dalı

Oryantal Ortodoksluk Birinci İznik Konsili, Birinci Konstantinopolis Konsili ve Birinci Efes Konsili'nden oluşan ilk üç ekümenik konsili tanıyan Ortodoks Doğu Hristiyan inancı. Dünya çapında yaklaşık 84 milyon inananı vardır.

Hristiyanlık tarihi, İsa ile havarilerinden bu yana Hristiyanlık dininin tarihidir. Hristiyanlık, İsa'nın yaşamıyla öğretilerine bağlı tek tanrılı bir dindir.

<span class="mw-page-title-main">Bizans sanatı</span>

Bizans sanatı genel olarak 4. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasında varlığını sürdüren Bizans İmparatorluğu döneminde yapılan sanata verilen addır. Bunun dışında Bizans sanatından etkilenen Yakın Doğu, Kafkasya, Balkan, Hazar denizi ve Rusya gibi komşu bölgelerde de etkisini göstermiştir. İstanbul'un Fethi'nden sonra da devam eden Bizans sanatı etkisi Karolenj ve Otto dönemi sanatı ve mimarisini de etkilemiştir. Bizans sanatı daha çok dini sanat olarak da ele alınabilir. Mozaik, kitap sanatları, ikonalar, freskler vb. başlıca inceleme alanı arasındadır.

Teslisçi Hristiyan ilâhiyatında enkarnasyon ya da hulûl, ezelî ilâhî kelime (logos), üçlü birliğin ikinci kişisi, Baba Tanrı'nın oğlu ve Oğul Tanrı olan İsa'nın, Meryem Ana'nın rahminde insan bedenine bürünmüş olduğu ve insan tabiatı edindiği inancıdır. Meryem'in rahminde bedene büründüğü için Meryem'e Theotokos denmektedir. Teslisçilerin enkarnasyon inancında, İsa Mesih'in tamamen insan ve tamamen tanrı olup bu iki tabiatının hipostatik birlik içinde olduğu kabul edilir. Kadıköy Konsili'ne tabi olan kiliselerin tanımladığı şekliyle enkarnasyonda, Oğul'un ilahi tabiatı, insan tabiatı ile birleşmiş fakat hiç karışmamıştır. Bir ilahi kişilikte İsa Mesih, hem tamamen Tanrı, hem de tamamen insandır. Bu inanca alternatif akideler, Ebiyonitler ve İbrani Kutsal Kitabı'nda olduğu gibi tarih boyunca Hristiyanlıkta zuhur etmiş olmakla birlikte hiçbirisi ana akım Hristiyanlığın enkarnasyon inancını değiştirmemiştir. Günümüzde Tekçilik olarak bilinen alternatif bir akide Pentekostal gruplar arasında yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Bizans ikonoklazmı</span> Bizans İmparatorluğunda ikonaların tahrip edildiği ve ikonalarla ilişkili her türlü dinî pratiğin yasaklandığı dönem

Bizans ikonoklazmı, Bizans İmparatorluğu'nda ikonaların tahrip edildiği ve ikonalarla ilişkili her türlü dinî pratiğin yasaklandığı dönemdir. Grekçe bir terim olan ikonoklazm, "tasvir kırıcılık" anlamına gelmekle beraber kültürel değer taşıyan çeşitli maddi ögelerin siyasi ya da dinî sebeplerle bilinçli olarak imha edilmesini tanımlamaktadır. Bu düşünceye sahip olan insanlara ikonoklast, karşıtlarına ise ikonolatrai denmekteydi. İki farklı dönem hâlinde cereyan eden Bizans ikonoklazmının ilk devresi III. Leon'un 726 yılında Halki Kapısı üzerinde bulunan İsa heykelini indirmesi ile başlayıp 787'de İkinci İznik Konsili'nin ikonoklazmı lanetlemesi ile son bulurken ikinci devre ise 814'te V. Leon tarafından yine Halki İsası'nın yerinden indirilmesi ile başlayarak 843'te yine bir konsilin ikonoklazm karşıtı kararları ile sonlanmıştır.

Ortodoks Hristiyanlık, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Oryantal Ortodoksluk için kullanılan ortak adlandırma. Hristiyanlığın bu iki mezhebi de antik Hristiyan Kilisesi'nin inancı, doktrini ve uygulamalarına olan bozulmaz bağı vurgulamak için ortodoks kavramını kullanır. Bu iki mezhebin üyeleri kendilerine sadece "Ortodoks Hristiyan" dese de "Doğu" ve "Oryantal" sıfatları bu grupların dışındakiler tarafından bu iki grubu ayırmak için kullanılır. Bu iki grup 451 yılındaki Kalkedon Konsili'nin ortodoksisi hakkında görüş ayrılığı yaşamışlardır ve hala aralarında bir komünyon yoktur; ancak hala birçok aynı doktrine, benzer kilise yapılanmasına ve benzer ibadetlere sahiptirler. İki inancın birleşmesi için yakın zamanda birçok görüşme yapılmış, birçok konuda uzlaşı sağlanmışsa da resmi bir birlik için henüz somut adımlar atılmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Panagia Vlaherna Meryem Ana Ayazması</span>

Panagia Vlaherna Meryem Ana Ayazması, İstanbul Fatih'te bulunan bir Bizans kilisesi ve ayazmasıdır.