İçeriğe atla

İklimlendirme

İklimlendirme terimi çoğunlukla soğutma yapılarak iç mekanlardaki havanın ısı konforu sağlanması ve neminin alınması işlemlerine denir. Daha geniş bir anlamda, terim HVAC, ısıtma, soğutma ve havalandırma veya havanın durumunu iyileştirmek için dezenfeksiyon işlemleri için de kullanılır.[1] Bir klima (AC veya Kuzey Amerika İngilizcesinde A/C, İngiliz ve Avustralya İngilizcesinde aircon) bir çevrimi kullanarak, çoğunlukla binalardaki ve taşıma araçlarındaki konfor için ortamdaki ısıyı çeken, bir aygıt, bir sistem veya bir mekanizmadır.

Kısa Açıklama

Willis Carrier

Carrier, 1901'de Cornell Üniversitesi elektrik mühendisliği bölümünden mezun oldu; aynı yıl Temmuz ayında Buffalo'daki Buffalo Forge Company'de çalışmaya başladı. Altı ay içinde şirketin araştırma geliştirme laboratuvarının başına getirildi. Buradaki ilk projelerinden biri, ısıtma bobinlerinden oluşan bir sistemden geçirildiğinde havanın ne kadar ısı soğurabileceğini belirlemekti; bulguları şirketin ısınma giderlerinde binlerce dolar tasarruf sağladı. İlk projelerinden bir başkası da soğutmaya yönelikti. Brooklyn'de Sackett-Wilhelms Lithographing and Publishing adlı matbaa şirketi, ısı ve nem değişimleri yüzünden kağıdın genleşmesi ve büzüşmesi sonucu baskı sürecinde renklerin donuklaşması gibi bir sorun yaşıyordu. Willis H. Carrier; 17 Temmuz 1902'de bu şirket için dünyanın ilk klimasının tasarımlarını tamamladı: Klima, matbaanın ısı ve nem oranını hassasiyetle denetleyen 30 tonluk bir makineydi.

Tarihçe

İklimlendirme sağlamak için ısıyı makineleri kullanarak taşımak görece modern bir icattır, binaları soğutmak ise değildir. Antik Romalılar’ın belirli evleri soğutmak için su kemerinden gelen suyu o evlerin duvarlarında dolaştırdığı bilinmektedir. Bu şekilde suyun kullanımı pahalı olduğu için, sadece zengin kişiler böyle bir lüksü karşılayabiliyorlardı.

Orta Çağ İran’ı ise sarnıçlarla ve rüzgâr kuleleriyle sıcak mevsimde soğutulan binalar vardı: sarnıçlar(merkezi bir avluda bulunan geniş havuzlar, yer altı tankları değil) yağmur suyunu toplardı; rüzgâr kuleleri rüzgâra karşı pencerelere ve hava akışını binanın altına yönlendirmek için dahili pervanelere sahipti, genellikle sarnıcın üzerine ve rüzgâr soğutma kulesine doğru yönlendirirler.[2]. Sarnıçtaki su buharlaşarak binanın içindeki havayı soğuturdu.

1820’de, İngiliz bilim adamı ve mucidi Michael Faraday sıkıştırılan ve sıvılaştırılan amonyağın, buharlaşabildiğinde, havayı soğuttuğunu keşfetti.1842’de, Florida’lı doktor John Gorrie buz üretmek için ki bu buzları Apalachicola’daki hastanesindeki havayı soğutmak için kullanıyordu, kompresör teknolojisini kullandı [3] Buz yapan makinesini sonunda binaların sıcaklıklarını ayarlamak için kullanmayı umuyordu. Tüm şehri soğutan merkezi bir sistemi dahi düşünüyordu.[4] Prototipinde kaçak olmasına ve düzgün çalışmamasına rağmen, Gorrie buz yapan makinesi için patenti 1851’de aldı. Hemen ardından baş finansal destekçisi ölünce başarı umutları yok oldu, Gorrie makineyi geliştirmek için ihtiyaç duyduğu parayı alamadı. Biyografi yazarına göre (Vivian M. Scherlok) “Buz Kralı” Frederick Tudor’u, kendi başarısızlığından dolayı suçluyordu, çünkü Tudor’un kendi icadına karşı bir kampanya yürüttüğünden şüpheleniyordu. Dr.Gorrie 1855’de fakirlik içinde öldü ve iklimlendirme fikri 50 yıllığına ortadan kayboldu.

İklimlendirmenin ilk ticari uygulamaları kişisel rahatlıktan çok endüstriyel işlemlerde kullanıldı. 1902’de ilk modern elektrikli klima Willis Haviland Carrier tarafından icat edildi. Bir basım fabrikasındaki işlem kontrolünü geliştirmek için tasarlanan icadı sadece sıcaklığı kontrol etmekle kalmıyor aynı zamanda nemi de kontrol ediyordu. Düşük ısı ve nem uygun kâğıt ölçülerini yakalamayı ve mürekkep hizalamasını sağlayacaktı. Daha sonra Carrier’in teknolojisi, işyerlerindeki verimliliği artırmak için kullanıldı ve Carrier şirketi artan talebe uymak için şekillendi. Zaman geçtikçe iklimlendirme ev ve araçlarda rahatlığı artırmak için kullanılır hale geldi. 1950’lerde konutlara olan satışlar ani bir şekilde arttı.

1906’da, Amerikalı Stuart W. Cramer, dokuma fabrikasındaki havaya nem eklemek için yeni yollar keşfediyordu. Cramer "air conditioning," terimini aynı yıl yaptığı patent talibinde “water conditioning”in (tekstil işlerini kolaylaştıran bir proses) bir analoğu olarak ilk kez kullandı. Nem ile havalandırmayı birleştirerek ortamı değiştirdi ve ve tekstil fabrikalarında çok önemli olan nemi kontrol ederek fabrikanın içindeki havayı değiştirdi. Willis Carrier terimi kabullendi ve bunu kendi şirketinin isminde kullandı. Havadaki suyun, soğutma etkisi yaratmak için, buharlaştırılmasına buharlaştırmalı soğutma denir.

İlk klimalar ve buzdolapları amonyak, metil klorür ve propan gibi, kaçak durumunda ölümcül kazalara sebep olabilecek, zehirli ve yanıcı gazları kullanıyorlardı. Thomas Midgley, Jr.1928’de ilk kloroflorokarbon gazı olan Freon’u yarattı. Bu soğutkan insan lar için daha güvenliydi fakat daha sonra ozon tabakasına zararlı olduğu anlaşıldı. "Freon" ise tüm kloroflorokarbonlar (CFC), hidrojenli kloroflorokarbonlar (HCFC) veya hidroflorokarbonlar (HFC) için kullanılan, Dupont’a ait bir ticari isimdir, her birinin ismi moleküler kompozisyonlarını anlatan bir sayıya sahiptir (R-11, R-12, R-22, R-134).Doğrudan genişlemeli soğutmada en çok kullanılan karışım ise R-22 diye bilinen bir HCFC’dir. Bunun yeni ekipmanlardaki kullanımı 2010 yılına kadar yavaş yavaş azalacak ve 2020 yılına kadar tamamen bitecektir. R-11 ve R-12 Amerika’da artık üretilmemekte, bunu satın almanın tek yolu ise diğer iklimlendirme sistemlerinden elde edilmiş, temizlenmiş ve saflaştırılmış gazları almaktır. Birçok ozona zarar vermeyen soğutkanlar alternatif olarak geliştirilmiştir. “Puron” marka adıyla bilinen R-410A da bunlara dahildir.

İklimlendirme teknolojilerinde yenilikler, özellikle enerji verimliliğini arttırma ve iç mekan hava kalitesini arttırma konusunda, devam etmektedir.

İşletme

Çalışma prensipleri

Soğutma döngüsünün basit stilize edilmiş diyagramı: 1) yoğuşma bobini, 2) genleşme valfi, 3) evaporatör bobini, 4) kompresör

Geleneksel klima sistemlerinde soğutma, ısıyı aktarmak için soğutucu akışkanın zorunlu sirkülasyonunu ve gaz ile sıvı arasındaki faz değişimini kullanan buhar sıkıştırma çevrimi kullanılarak yapılır.[5][6]

Buhar-sıkıştırma çevrimi, ünite veya paketli ekipmanın içinde veya buharlaştırıcı tarafında terminal soğutma ekipmanına (klima santralindeki fancoil ünitesi gibi) ve yoğunlaştırıcı tarafında soğutma kulesi gibi ısı atma ekipmanına birleştirilen soğutucunun içinde oluşabilir. Hava kaynaklı ısı pompası, klima sistemiyle birçok bileşeni paylaşır, ancak ünitenin bir alanı ısıtmanın yanı sıra soğutmak için de kullanılmasına olanak tanıyan bir ters çevirme valfi içerir.[7]

Evaporatör bobininin yüzeyi çevredeki havanın çiğ noktasından önemli ölçüde daha soğuksa, klima ekipmanı sistem tarafından işlenen havanın mutlak nemini azaltacaktır. Kullanılan bir alan için tasarlanan klima, genellikle kullanılan alanda %30 ila %60 bağıl nem elde eder.[8]

Çoğu modern klima sisteminin, kompresörün çalıştığı nem alma çevrimi vardır. Aynı zamanda, buharlaştırıcı sıcaklığını azaltmak ve daha fazla suyu yoğunlaştırmak için fan yavaşlatılır. Bir nem alma cihazı aynı soğutma çevrimini kullanır ancak hem buharlaştırıcıyı hem de yoğunlaştırıcıyı aynı hava yoluna dahil eder; hava ilk önce buharlaştırıcı bobinin üzerinden geçer, burada soğutulur[9] ve yoğunlaştırıcı bobininin üzerinden geçmeden önce nemi giderilir, burada tekrar odaya geri bırakılmadan önce tekrar ısıtılır.

Bazen dış havanın iç havadan daha soğuk olduğu durumlarda serbest soğutma seçilebilir. Bu nedenle kompresörün kullanılmasına gerek kalmaz, bu da bu süreler için yüksek soğutma verimliliği sağlar. Bu aynı zamanda mevsimsel termal enerji depolamayla da birleştirilebilir.[10]

Isıtma

Bazı iklimlendirme sistemleri, soğutma çevrimini tersine çevirebilir ve hava kaynaklı ısı pompası gibi davranarak iç ortamı soğutmak yerine ısıtabilir. Bunlara genellikle "ters çevrimli klimalar" da denir. Isı pompası, elektrik rezistanslı ısıtmaya göre enerji açısından çok daha verimlidir çünkü enerjiyi havadan veya yeraltı suyundan ısıtılan alana ve ayrıca satın alınan elektrik enerjisinden gelen ısıyı taşır. Isı pompası ısıtma modundayken, iç mekan evaporatör bobini rol değiştirir ve ısı üreten yoğunlaştırıcı bobini haline gelir. Dış yoğunlaştırıcı ünitesi ayrıca evaporatör görevi görecek şekilde rol değiştirir ve soğuk havayı (ortamdaki dış havadan daha soğuk olan) dışarı atar.

Hava kaynaklı ısı pompalarının çoğu, 4 °C veya 40 °F'nin altındaki dış ortam sıcaklıklarında daha az verimli hale gelir.[11] Bunun nedeni kısmen, dış ünitenin ısı eşanjörü bobininde, bobin üzerindeki hava akışını engelleyen buz oluşmasıdır. Bunu telafi etmek için, ısı pompası sisteminin, ısıtma ve buz çözme amacıyla dış buharlaştırıcı bobinini kondenser bobinine geri döndürmek için geçici olarak normal klima moduna geri dönmesi gerekir. Bu nedenle, bazı ısı pompası sistemlerinde, kışın rahatsız edici olabilecek geçici iç hava soğutmasını telafi etmek için yalnızca bu modda etkinleştirilen iç hava yolunda elektrik dirençli ısıtma bulunur.

Daha yeni modeller -14 °F (-26 °C) kadar verimli ısıtma kapasitesiyle soğuk hava performansını artırmıştır.[11][12][13] Ancak soğuk hava performansı iyileştirilmiş modellerde bile, buz çözme döngüsünün gerçekleştirilmesini gerektiren, dış ünitenin ısı eşanjöründe yoğuşan nemin donma ihtimali her zaman vardır.

Buzlanma sorunu, düşük dış ortam sıcaklıklarında çok daha şiddetli hale gelir, bu nedenle ısı pompaları bazen elektrikli ısıtıcı, doğal gaz, kalorifer yakıtı veya odun yanan şömine veya merkezi ısıtma gibi daha geleneksel bir ısıtma biçimiyle birlikte kurulur. Daha sert kış sıcaklıklarında ısı pompasının yerine veya ona ek olarak kullanılır. Bu durumda, daha ılıman havalarda ısı pompası verimli olarak kullanılır, dış hava sıcaklığının düştüğü durumlarda ise sistem geleneksel ısı kaynağına geçirilir.

Performans

Bir iklimlendirme sisteminin performans katsayısı (COP), sağlanan faydalı ısıtma veya soğutmanın gerekli işe oranıdır.[14][15] Daha yüksek COP'ler daha düşük işletme maliyetlerine eşittir. COP genellikle 1'i aşar; ancak kesin değer büyük ölçüde çalışma koşullarına, özellikle mutlak sıcaklığa ve havuz ile sistem arasındaki bağıl sıcaklığa bağlıdır ve genellikle beklenen koşullara göre grafik haline getirilir veya ortalaması alınır.[16]

ABD'deki klima ekipmanının gücü genellikle "ton soğutma" olarak tanımlanır ve her biri yaklaşık olarak 24 saatlik bir süre içinde bir kısa ton (2.000 pound (910 kg) buz eritmenin soğutma gücüne eşittir). Değer saatte 12.000 BTUIT'e veya 3.517 Watt'a eşittir.[17] Konut merkezi hava sistemlerinin kapasitesi genellikle 1 ila 5 ton (3,5 ila 18 kW) arasındadır.

Klimaların verimliliği genellikle İklimlendirme, Isıtma ve Soğutma Enstitüsü tarafından 2008 standardı AHRI 210/240, Üniter İklimlendirme ve Hava Kaynaklı Isı Pompası Ekipmanlarının Performans Değerlendirmesi 'nde tanımlanan mevsimsel enerji verimliliği oranı (SEER) ile derecelendirilir.[18] Benzer bir standart, Avrupa mevsimsel enerji verimliliği oranıdır (ESEER).

İklimlendirme Uygulamaları

İklimlendirme mühendisleri iklimlendirme uygulamalarını geniş olarak “konfor” ve “işlem (proses)” olarak ayırmışlardır.

Konfor Uygulamaları dış havada veya iç ısı yüklerinde bir değişiklik olsa dahi iç mekanda insanlar tarafından tercih edilen ısıl konforu sağlamayı amaçlar.

Bir ofiste oturarak çalışan insanların, en yüksek performanslarını 22.2 °C ‘te sergilemeleri beklenmektedir. Oda sıcaklığındaki her 0,61 °C ‘lik değişiklikte, performans yaklaşık %1 azalır.[19] Ayakta durarak çalışırken en yüksek performans ise biraz daha az sıcaklıklarda sergilenir. Daha şişman insanların maksimum performansı ise biraz daha düşük sıcaklıkta gerçekleşir. Daha zayıf insanların maksimum performansı ise biraz daha yüksek sıcaklıklarda gerçekleşir. Genel olarak kabul edilse de, bazı insanlar işçilerin verimliliğinin, Hawthorne etkisinde açıklandığı gibi, ısıl konforla değişmediğini düşünmektedirler.

Konfor için iklimlendirme geniş binaları uygun hale getirir. İklimlendirme olmadan, binalar daha dar veya içerisi doğal havalandırmayla yeterince hava alabilsin diye kuyularla beraber inşa edilmeleri gerekirdi. İklimlendirme, ayrıca, binaların daha yüksek olmasına da izin verir, çünkü rüzgâr hızı, çok yüksek binalarda doğal havalandırmaya elverişsiz olacak şekilde, aşırı derecede artar. Çeşitli bina tipleri için konfor uygulamaları oldukça farklıdır ve aşağıdaki gibi kategorize edilebilirler;

  • Alçak, konut binaları, tek katlı aile evleri, dubleks evler ve küçük apartmanlar dahil.
  • Yüksek, konut binaları, yüksek yurtlar ve apartmanlar gibi.
  • Ticari binalar, ticaret için inşa edilirler, ofisler, alışveriş merkezleri, restoranlar, vb.
  • Kurumsal binalar, bunlara hastaneler, devlet binaları ve akademik binalar dahildir.
  • Endüstriyel alanlar; buralarda işçilerin konforu arzulanmaktadır.

Binalara ek olarak, iklimlendirme araçlar, trenler, gemiler, uçaklar ve uzay araçları gibi taşıma araçlarının konforu için de kullanılmaktadır.

İşlem(Proses) uygulamaları bir prosesin, iç ısı, nem yükleri ve dış çevre şartlarından etkilenmeden, uygulanabilmesi için uygun bir çevre sağlanmasını amaçlar. Çoğunlukla konfor olarak görülse de, şartları belirleyen insan tercihleri değil, prosesin gereksinimleridir. Proses uygulamalarına şunlar dahildir:

  • Hastanelerde ameliyat odaları; burada enfeksiyon riskini azaltmak için hava filtrelenir ve hastanın su kaybını azaltmak için nemlilik kontrol edilir. Sıcaklıklar genellikle konfor bölgesinde olsa da, açık kalp ameliyatı gibi özel uygulamalar düşük sıcaklıklara ihtiyaç duyarken(yaklaşık 18 °C) ve yenidoğan servisleri gibi diğerlerinde görece yüksek sıcaklıklara(yaklaşık28 °C) ihtiyaç vardır.
  • Entegre devrelerin, ilaçların üretildiği, içinde yüksek hava temizliğinin, sıcaklık ve nem kontrolünün prosesin başarısı için gerekli olduğu kontrollü odalar.
  • Laboratuvar hayvanlarının beslendiği yerler. Birçok hayvan baharda ürediğinden, şartların sürekli bahar gibi olduğu yerlerde tüm yıl tutulmaları bütün yıl üremelerine sebep olabilir.
  • Uçak iklimlendirmesi. Kavramsal olarak yolcular için konfor sağlamayı ve ekipmanları soğutmayı amaçlasa da, uçak iklimlendirmesi, uçağın dışındaki düşük hava basıncından dolayı, özel bir işlemdir.
  • Veri işleme merkezleri
  • Tekstil fabrikaları
  • Fiziksel test merkezleri
  • Bitki büyütme alanları
  • Nükleer tesisler
  • Kimya ve biyoloji laboratuvarları
  • Madenler
  • Endüstriyel ortamlar
  • Yemek pişirme ve işleme alanları

Hem konfor hem de proses uygulamalarında hedef sadece sıcaklığı kontrol etmek değil, ayrıca nemi ve hava kalitesini de kontrol etmektir.

Nem kontrolü

Soğutucu iklimlendirme cihazları genellikle sistem tarafından işlenen havanın nemini azaltır. Görece soğuk(çiğ sıcaklığının altı) evaporator(buharlaştırıcı) boruları işlenen havadan aldığı su buharını yoğunlaştırır, (buz gibi bir içeceğin şişesinin dışında suyun yoğunlaşması gibi), suyu bir kanala gönderir ve su buharını soğutulan alandan alarak, bağıl nemi düşürür. İnsanlar, deriden terlemenin doğal buharlaşmasıyla doğal serinlemeyi sağlamak için terlediklerinden, daha kuru hava(bir noktaya kadar) sağlanan konforu arttırır. İnsanın rahatlığı için klima, yaşanılan yerde, %40-60 bağıl nem yaratacak şekilde tasarlanmıştır. Perakende yemek satış kuruluşlarındaki büyük, açık dondurucular yüksek verimli hava nem giderme üniteleri olarak çalışırlar.

Bazı iklimlendirme üniteleri havayı soğutmadan kuruturlar ve daha doğru şekilde nem giderici olarak adlandırılırlar. Normal bir iklimlendirme cihazı gibi çalışırlar ancak giriş ve çıkış arasında bir ısı değiştiricisi vardır. Konveksiyon fanlarıyla birlikte kullanıldıklarında, nemli tropikal iklimlerde, bir hava serinleticiyle aynı konfor seviyesine ulaşırlar, fakat onların üçte biri kadar elektrik tüketirler. Hava serinleticiler tarafından yaratılan hava akımını rahatsız edici bulanlar tarafından da tercih edilirler.

Sağlık Uygulamaları

Kötü bakılan bir iklimlendirme sistemi sıklıkla; Lejyoner hastalığı diye diye bilinen hastalığın virüsü olan Legionella pneumophila veya termofilik actinomycetes gibi ajanların gelişmesini ve yayılmasını sağlayabilir.[20] Tersine, filtrasyonu, nemlendirmesi, serinletmesi ve dezenfeksiyonu bulunan iklimlendirme sistemleri, hastanelerde hasta güvenliği ve sağlığında uygun atmosferin kritik olduğu ameliyat odaları ve diğer çevrelerde, temiz, güvenli ve daha düşük alerji riski içeren bir atmosfer sağlamak için kullanılabilir. İklimlendirmenin alerji ve astım hastaları üzerinde pozitif bir etkisi de olabilir.[21]

Ciddi sıcaklık dalgalarında, iklimlendirme yaşlıların hayatını kurtarabilir. Bazı yerel yetkililer evlerinde klimaları olmayanlar için genel serinleme merkezleri bile oluşturmuşlardır.

Kötü çalışan iklimlendirme sistemleri, eğer çok uzun süre maruz kalınırsa, işitme kaybına neden olabilecek seviyelerde sesler üretirler. Bu seviyeler uzun bir süre bir havaalanının veya bir otobanın yanında yaşamakla aynıdır. Düzgün çalışan klimalar ise daha sessizdir.

Enerji Sarfiyatı

Termodinamik olarak kapalı sistemlerde, ayarlı bir sıcaklık derecesinde tutulan sistemlere(ki bu günümüz klimalarında standart bir çalışma modudur) herhangi bir enerji girişi, klimadan olan enerji uzaklaştırma oranının yükselmesini gerektirir. Bu yükseliş, sisteme giren her bir birim enerji için (örneğin bir ampulün yakılması), klimanın bu enerjiyi sitemden uzaklaştırması gerekliliği etkisine sahiptir. Bunu yapmak için de giren enerji ile verimin çarpımını azaltarak, tüketimi arttırmalıdır. Örneğin kapalı bir sistemde 100 W’lık bir ampulün çalıştığını varsayalım ve klimanın verimi de %200 olsun. Bunu telafi etmek için klimanın enerji tüketimi 50W artar, böylece 100 W’lık ampul toplamda 150 W enerjiden faydalanmış olur.

hiçbir çevrimin verimi %100 ü geçemez. bu ancak idealde mümkündür

Taşınabilir Klimalar

Taşınabilir klimalar veya taşınabilir A/C bir evin veya ofisin içinde kolaylıkla taşınabilen tekerlekli bir klimadır. Günümüzde yaklaşık 6000’den 60000 BTU/h’a(1800’den 4100W çıkış) ve elektrikli ısıtıcılı veya ısıtıcısız olan çeşitleri mevcuttur. Taşınabilir klimaların split ve boru olmak üzere iki çeşidi vardır:

Split bir sistem esnek borularla dış üniteye bağlı tekerlekli bir iç üniteye sahiptir, sabit split sistemlere benzer.

Boru sistemleri ise Havadan havaya ve Monoblok hava kanallarıyla dış havaya bağlanmışlardır. Tüm soğutma sistemlerinin bir özelliği de bir kompresör kullanmanın su üretmesidir. "Monoblok" versiyon suyu bir kovada veya tepside toplar ve dolduğunda durur. Havadan havaya versiyon ise suyu yeniden buharlaştırır ve bunu bir hortumla attığından akış sürekli olur.

Tek bir kanal, kondenseri soğutmak için odanın dışından hava çeker. Daha sonra bu hava dışarıdaki veya diğer odalardaki sıcak hava ile değiştirilir, bu yüzden verim düşer. Bununla birlikte çağdaş üniteler 1’e 3 oranında çalışırlar; yani 3kw’lık bir soğutma için 1 kw enerji kullanılır.

Taşınabilir klimalar arabalarda veya evlerde kullanılanlara benzer şekilde ısı değişimi için havayı kullanan kompresör bazlı soğutkan sistemlerdir. Böyle sistemlerde hava soğutuldukça nemi de azalır.

Yaklaşık olarak, 37 metre karelik bir alan 12000 BTU/h’le soğutulabilir (12000 BTU/h bir tonluk hava soğutmaya eşittir). Bununla birlikte Toplam ısı yükünü etkileyen diğer faktörleri de göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ ASHRAE Terminology of HVAC&R, ASHRAE, Inc., Atlanta, 1991,
  2. ^ "Ancient air conditioning, The World, January 11, 2007". 10 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ekim 2020. 
  3. ^ History of Air Conditioning 1 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Source: Jones Jr., Malcolm. "Air Conditioning". Newsweek. Winter 1997 v130 n24-A p42(2). erişimtarihi= 1 Ocak 2007.
  4. ^ The History of Air Conditioning 13 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Lou Kren, Properties Magazine Inc. Erişimtarihi= 1 Ocak 2007.
  5. ^ Petchers, Neil (2003). Combined Heating, Cooling & Power Handbook: Technologies & Applications : an Integrated Approach to Energy Resource Optimization (İngilizce). The Fairmont Press, Inc. s. 737. ISBN 978-0-88173-433-1. 25 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2024. 
  6. ^ Krarti, Moncef (1 Aralık 2020). Energy Audit of Building Systems: An Engineering Approach, Üçüncü basım (İngilizce). CRC Press. s. 370. ISBN 978-1-000-25967-4. 25 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2024. 
  7. ^ "What is a Reversing Valve". Samsung India. Şubat 22, 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  8. ^ "Humidity and Comfort" (PDF). DriSteem. Mayıs 16, 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: Mayıs 12, 2021. 
  9. ^ Perryman, Oliver (Nisan 19, 2021). "Dehumidifier vs Air Conditioning". Dehumidifier Critic. Mayıs 13, 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: Mayıs 12, 2021. 
  10. ^ Snijders, Aart L. (30 Temmuz 2008). "Aquifer Thermal Energy Storage (ATES) Technology Development and Major Applications in Europe" (PDF). Toronto and Region Conservation Authority. Arnhem: IFTech International. Mart 8, 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  11. ^ a b "Cold Climate Air Source Heat Pump" (PDF). Minnesota Department of Commerce, Division of Energy Resources. 2 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 29 Mart 2022. 
  12. ^ "Even in Frigid Temperatures, Air-Source Heat Pumps Keep Homes Warm From Alaska Coast to U.S. Mass Market". nrel.gov. 10 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2022. 
  13. ^ "Heat Pumps: A Practical Solution for Cold Climates". RMI. 10 Aralık 2020. 31 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2022. 
  14. ^ "TEM Instruction Sheet" (PDF). TE Technology. Mart 14, 2012. Ocak 24, 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: Mayıs 12, 2021. 
  15. ^ "Coefficient of Performance (COP) heat pumps". Grundfos. 18 Kasım 2020. 3 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  16. ^ "Unpotted HP-199-1.4-0.8 at a hot-side temperature of 25 °C" (PDF). TE Technology. Ocak 7, 2009 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: Şubat 9, 2024. 
  17. ^ Newell, David B.; Tiesinga, Eite, (Ed.) (Ağustos 2019). The International System of Units (SI) (PDF). National Institute of Standards and Technology. doi:10.6028/NIST.SP.330-2019. 22 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: Mayıs 13, 2021. 
  18. ^ ANSI/AHRI 210/240-2008: 2008 Standard for Performance Rating of Unitary Air-Conditioning & Air-Source Heat Pump Equipment (PDF). Air Conditioning, Heating and Refrigeration Institute. 2012. 29 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2021. 
  19. ^ EVALUATION OF COST EFFECTIVENESS OF INDOOR CLIMATE 11 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi= 1 Ocak 2007.
  20. ^ "Sick building syndrome". 28 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2007. 
  21. ^ "Home Control of Asthma & Allergies". 18 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2007. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Termostat</span> sıcaklığı istenen ölçüde sabit tutabilen bir tür kontrol aracı

Termostat, fiziksel bir sistemin sıcaklığını algılayan ve sistem sıcaklığının istenen ayar derecesine yakın tutulması için çalışan bir kontrol aracıdır.

Bina otomasyonu, bir binanın HVAC, elektrik, aydınlatma, gölgeleme, Erişim Kontrolü, Güvenlik Sistemleri ve Bina Yönetim Sistemi (BYS) veya Bina Otomasyon Sistemi gibi birbiriyle ilişkili diğer sistemlerin otomatik merkezi kontrolüdür. Bina otomasyonunun temel amacı, kullanıcı konforunu artırmak, bina sistemlerinin verimli çalışmasını sağlamak, enerji tüketimini azaltmak, işletme ve bakım maliyetlerini azaltmak ve güvenliği artırmaktır.

<span class="mw-page-title-main">Klima</span>

Klima, elektrikli klima veya pasif soğutma ve havalandırmalı soğutma dâhil olmak üzere çeşitli yöntemlerin kullanımıyla daha konforlu bir iç ortam elde etmek için kapalı bir alandaki havanın ısı ve nem miktarının kontrol edilmesi işlemidir. Klima, "ısıtma, havalandırma ve klima" (HVAC) sağlayan sistem ve teknikler ailesinin bir üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Buzdolabı</span>

Buzdolabı; yaygın olarak buhar sıkıştırma çevrimine göre çalışan, gıdaların soğuk tutularak uzun zaman muhafaza edilmesini sağlayan soğutma makinesidir. Bu bağlamda absorpsiyonlu soğutma ve ayrıca Peltier soğutma sistemleri ile çalışan buzdolapları da mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Isı pompası</span> Isıyı bir alandan diğerine aktaran sistem

Gerçekte bir soğutma çevrimi olan ısı pompası çevriminin temel prensibini Nicolas Léonard Sadi Carnot 1824 yılında ortaya atmıştır. 26 yıl sonra 1850 yılında Lord Kelvin'in, soğutma cihazlarının ısıtma maksadı ile kullanılabileceğini ileri sürmesiyle ısı pompası uygulamaya girdi. II. Dünya Savaşı'ndan önce ısı pompasının geliştirilmesi ve kullanılır hâle getirilmesi için birçok mühendis ve bilim insanı bu alanda araştırmalar ve çalışmalar yaptı. Savaş yıllarında endüstri, imkânlarını daha acil problemlere yönelttiği için ara verilen bu çalışmalara savaştan sonra tekrar başlandı.

Isıtma sistemleri, kullanım mekanlarının istenen sıcaklıkta tutulabilmesi için iç ortamdan dış ortama olan ısı kaybının karşılanması prensibi ile çalışan sistemlerdir. Merkezi ve lokal (bölgesel) olarak iki ana başlıkta toplanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Radyatör</span>

Radyatör, ısı eşanjörlerinin bazı tipleri için kullanılan genel bir terimdir. Radyatörler otomobil, binalar ve elektronikte kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Soğutma</span>

Soğutma, bir maddenin veya ortamın sıcaklığını, onu çevreleyen ortamın sıcaklığının altına indirmek ve orada muhafaza etmek üzere ısısının alınması işlemine denir.

<span class="mw-page-title-main">Yağmur</span>

Yağmur, atmosferik su buharından yoğunlaşan ve daha sonra yerçekiminin etkisiyle düşen su damlacıklarıdır. Yağmur, su döngüsünün önemli bir bileşenidir ve Dünya'daki tatlı suyun çoğunun birikmesinden sorumludur. Hidroelektrik santralleri, mahsul sulama ve birçok ekosistem türü için uygun koşullar için su sağlar.

<span class="mw-page-title-main">HVAC</span>

HVAC, İngilizce: Heating, Ventilating and Air Conditioning kelimelerinin baş harflerinden oluşturulmuş kısaltmadır. Havalandırma sektörünün tüm dallarını kapsar. Ayrıca Makine mühendisliği alanında bir alt kol olan tesisat mühendisliği kapsamında değerlendirilebilir. Mekanik tesisat kategorisinde yer alıp termodinamik, akışkanlar mekaniği, ısı transferi gibi alt başlıklar temelini oluşturur.

Soğutucu akışkanlar, klima sistemlerinin ve ısı pompalarının soğutma döngüsünde kullanılan ve çoğu durumda sıvıdan gaza tekrarlanan bir faz geçişine ve tekrar geri dönen maddelerdir. Sıcaklığa ve basınca bağlı olarak saf olabilir veya sıvı veya gaz fazında veya her ikisinde bulunan saf sıvıların bir karışımı olabilir. Akışkan, düşük sıcaklık ve düşük basınçta ısıyı emer ve daha sonra, genellikle hâl değişikliği ile daha yüksek sıcaklık ve basınçta ısı verir.

Gemi makineleri, bir geminin ilerlemesini sağlayan gücü ve ihtiyaç duyulan elektriği, suyu, buharı üreten; kullanılan, ihtiyaç duyulan ya da atık olan her türlü akışkanın dolaşımını, ısı değişimini, arıtılmasını ve bertarafını sağlayan; yüklerin transferini sağlayan; seyir halinde, limanda veya demirleme esnasında geminin güvenli bir biçimde kalmasını sağlayan sistemlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Yoğunlaşma</span>

Yoğunlaşma veya yoğuşma, maddenin fiziksel halinin gaz fazından sıvı faza değişimi ve buharlaşmanın tersidir. En sık su döngüsü anlamında kullanılır. Atmosfer içinde bir sıvı veya katı bir yüzey veya Yoğunlaşma bulutu ile temas ettiğinde, su buharının sıvı suya değişmesi olarak da tanımlanabilir. Doğrudan gaz fazdan katı faza geçiş gerçekleştiğinde, değişime kırağılaşma denir.

<span class="mw-page-title-main">Soğutma grubu</span> chiller

Soğutucu, buhar sıkıştırmalı, adsorpsiyonlu soğutma veya absorpsiyonlu soğutma çevrimleriyle sıvı soğutucudan ısıyı alan makinedir. Bu sıvı daha sonra ekipmanı soğutmak için ısı değiştiriciden veya başka proses akışından dolaştırılabilir. Soğutma, ortama verilmesi gereken veya yüksek verimlilik için ısıtma amacıyla geri kazanılması gereken atık ısı oluşturur.

Radyant ısıtma ve soğutma sistemi, ısıtmak veya soğutmak için tasarlandıkları ortamlarla hem konveksiyon hem de ısıl ışınım yoluyla ısı alışverişi yapan bir HVAC teknolojileri kategorisidir.

<span class="mw-page-title-main">Su pınarı</span>

Su pınarı, su soğutucusu veya su dağıtıcısı, suyu soğutan ve dağıtan bir cihazdır. Su soğutucuları, duvara monteli şişe dolum suyu soğutucusu, kombinasyon üniteleri, iki seviyeli üniteler ve diğer formatlara kadar çeşitli form faktörlerinde gelir. Genellikle iki kategoriye ayrılırlar: kullanım noktası (POU) su soğutucuları ve şişe su soğutucuları. POU su soğutucular, bir su kaynağına bağlanırken, şişelenmiş su soğutucuları, satıcılardan büyük şişelerde su gönderilmesini gerektirir. Şişelenmiş su soğutucuları, modelin tasarımına bağlı olarak, üstten monte edilmiş veya alttan yüklenebilen olur.

Bir ısı pompası, buzdolabı veya klima sisteminin performans katsayısı veya COP, yapılan iş karşılığında sağlanan yararlı ısıtma veya soğutma oranıdır. Yüksek COP'ler düşük işletme maliyetlerine eşittir. COP genellikle, özellikle ısı pompalarında, 1'i geçer, çünkü işi sadece ısıya dönüştürmek yerine, bir ısı kaynağından ısının gerekli olduğu yere ilave ısı pompalanır. Eksiksiz sistemler için, COP hesaplamaları tüm güç tüketen yardımcı sistemlerin enerji tüketimini içermelidir. COP, çalışma koşullarına, özellikle de mutlak sıcaklığa ve ısı deposu ile sistem arasındaki bağıl sıcaklığa oldukça bağlıdır ve genellikle beklenen koşullara göre grafiklendirilir veya ortalaması alınır. Absorpsiyonlu soğutucu soğutma gruplarının performansı tipik olarak çok daha düşüktür, çünkü bunlar sıkıştırmaya dayanan ısı pompaları değildir, bunun yerine ısıyla yürütülen kimyasal reaksiyonlara dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Kar eritme sistemi</span>

Kar eritme sistemi bisiklet yollarında, geçit’lerde, avlu'larda, yollarda veya daha ekonomik olarak araba yolundaki 2-fit (0,61 m) genişlikte lastik çiftinin izi veya 3-fit (0,91 m) kaldırım ortası vb. gibi alanın yalnızca bir bölümündeki kar ve buz birikmesini önler. Ayrıca, kar eğilimli iklimlerde araba yollarını ve avluları kardan korumak için kullanılır. "Kar eritme" sistemi, fırtınada çalışacak şekilde tasarlanmıştır böylece güvenliği artırır ve kürekle atma veya kar küreme ve buz çözücü tuzu veya çekiş kumu yayma dahil kış bakım işlerini ortadan kaldırır. Kar eritme sistemi, tuzları veya diğer buz giderici kimyasalların kullanımını ve kış hizmet araçlarından kaynaklanan fiziksel hasarı ortadan kaldırarak betonun, asfaltın veya döşeme altının ömrünü uzatabilir. Birçok sistem tam otomatiktir ve kar/buz ücreti yatay yüzeyini korumak için insan müdahalesi gerektirmez.

<span class="mw-page-title-main">Sunucu odası</span> kapıyı çalmadan girmeyiniz

Sunucu odası, bilgisayar sunucularının sürekli olarak çalışması için ayrılmış ve genellikle klimalı olan bir odadır. Sadece bu amaç için istasyon veya bina tahsis edilmiş versiyonuna ise veri merkezi denir.

<span class="mw-page-title-main">Willis Carrier</span> Amerikalı mucit (1876 – 1950)

Willis Haviland Carrier, en çok modern klimayı icat etmesiyle tanınan Amerikalı bir mühendisti. Carrier, 1902'de ilk elektrikli klima ünitesini icat etti. 1915'te ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) sistemlerinin üretimi ve dağıtımında uzmanlaşmış bir şirket olan Carrier Corporation'ı kurdu.