İçeriğe atla

İkiztepe Höyüğü

Arkeolojik Höyük
Adı:İkiztepe
il:Samsun
İlçe:Bafra
Köy:İkiztepe
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:541
Tescil tarihi:14.12.1984
Araştırma yöntemi:Kazı

İkiztepe Höyüğü, Samsun ili Bafra ilçesinin 7 km. kuzeybatısında yer alan bir höyük'tür. Günümüzde Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerin hemen batısında yer alan höyük adını, uzaktan bakıldığında iki tepe olarak görülmesinden almaktadır. Fakat gerçekte dört tepedir. Bu tepeler kazı başkanları tarafından romen rakamlarıyla tanımlanmıştır. Güneydeki en büyük tepe, günümüzde ovadan 29 metre yükseklikte olup Tepe I olarak adlandırılır. Tepe II, bunun kuzeyindedir ve 22,5 metre yüksekliktedir. En kuzeydeki Tepe III, 12,3 metredir. Tepe II'nin batısına düşen Tepe IV ise 16 metredir. Bugün denizden 7 km. içeride olan İkiztepe Höyüğü MÖ 5-3 binlerde denize oldukça yakın konumdaydı.[1]

Kazılar

J. Mellaart tarafından saptanan höyükte, O. Pelen başkanlığında 1969 yılında başlayan kazılara,[2] 1974 yılında Prof. Dr. Uluğ Bahadır Alkım tarafından başkanlık edilmeye başlanmıştır. 1981 yılından itibaren ise başkanlığı Prof. Dr. Önder Bilgi üstlenmiştir.[3] Kazılar 2006 tarihinden itibaren T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Türk Tarih Kurumu'nun mali desteğiyle yürütülmektedir.[4]

Erken Tunç Çağı yapı katında açığa çıkarılan yanmış kütüklerin incelenmesiyle o döneme ait bir kütük evin planı tasarlanmıştır. Ziyaretçilere yerleşim hakkında bir fikir vermesi amacıyla böyle bir kütük ev inşa edilmiş ve ziyarete açılmıştır.[not 1]

Tabakalanma

Kazı çalışmaları höyüğün Hitit (Kalkolitik Çağ, Tunç Çağı), Orta ve Geç Demir Çağı, Roma Dönemi yerleşmelerine mekan olduğunu göstermektedir. Tunç Çağı ve Demir Çağı yerleşimleri (IV. ve III. tabakalar) belirgin biçimde farklıdır.[2]

Buluntular

İkiztepe Höyüğü'nde Kalkolitik Çağ'dan itibaren tüm evreler boyunca ahşam mimari kullanılmıştır. Eski Tunç Çağı ahşam mimarisinde zemin düzeltilmiş, temel atılmadan ahşap bir kasnak üzerine, kütükler yatay olarak üst üste konularak sabitlenmiştir, duvarlar çıkılmıştır. Kütüklerin arası çamurlar doldurulur. Öyle ki yapı duvarlarının hem iç, hem de dışında bu çamur sıva, kalınca bir katman oluşturur. Çatı ise eğik olup sazlarla örtülmüştür. Eski Tunç Çağı sonu ile Hitit dönemi başlangıcında ise kütük yerine dilinmiş tahtalar kullanıldı ve bunlar birbirine kenetlenmiştir.[5]

Eski Tunç Çağı III dönemine tarihlenen yapı katında bir nekropol bulunmuştur. Sayısı altmışa yaklaşan gömüt hediyelerinin neredeyse hepsi bronz olup, çeşitli süs eşyaları ve silahlar ile üç toprak kaptır.[6]

Demir Çağı yerleşiminin güçlü bir sur sistemiyle çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Bu döneme ait çanak çömleğin Kilikya Demir Çağı çanak çömlekleri arasında yakın bir bağlantı saptanmıştır. Dışarıdan gelen seramikler ise Frig, Güneybatı Anadolu ve Girit seramikleridir. Erken Demir Çağı tabakası MÖ 13. yüzyıla tarihlenmekte olup Hitit tabakasının hemen üzerine oturmaktadır. Burada görülen kesintisizliğin Demir Çağı yerleşimi sakinlerinin, Hitit dönemi istila ederek yerleşen bir halk olduğu tezini getirmektedir.[2]

Tepe II'de 2010 yılı kazılarında ele geçen 58 cm uzunluğundaki arsenikli bakırdan, dört kanatlı mızrak ucu, Anadolu'da bugüne kadar ele geçen en uzun mızrak ucudur. Döküm olarak tek seferde üretilmiş olması teknik bir başarı olarak görülmektedir. Kazı başkanınca Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nın geç evresine tarihlenmiştir.[7]

Dış bağlantılar

Notlar

  1. ^ fotoğraf için bkz. [1] 12 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Kaynakça

  1. ^ a b "TAY – Yerleşme Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2012. 
  2. ^ a b c "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2012. 
  3. ^ ctt.edu[]
  4. ^ "Türk Tarih Kurumu, İkiztepe kazısı 2007 dönemi Raporu". 12 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2012. 
  5. ^ U. Bahadır Alkım, 1980 Dönemi İkiztepe Kazısı, III. Kazı Sonuçları Toplantısı Sh.: 26
  6. ^ III. Kazı Sonuçları Toplantısı (1981) Sh.: 27
  7. ^ 33. Kazı Sonuçları Toplantısı (2010) Cilt 1, Sh.: 92, 94

İlgili Araştırma Makaleleri

Oylum Höyük, Kilis ilinin 7 km. doğu güneydoğusunda Oylum köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Oylum Höyük doğu - batı yaklaşımlarında Fırat Vadisi - Amik Ovası, kuzey – güney yaklaşımlarında ise Anadolu Platosu ile Kuzey Suriye ulaşım hatları üzerinde bulunmaktadır. Öte yandan Holosen devirde Kilis Ovası'nın ılıman, dolayısıyla flora ve fauna yönünden zengin doğasında bölgenin insan yerleşimi açısından elverişliliği yüksekti.

Değirmentepe Höyüğü, Malatya ilinin 24 km. kuzeydoğusunda Karakaya Barajı Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür.

Köşkerbaba Höyük, Malatya İl merkezinin 31 km. kuzeydoğusunda, Karakaya Baraj Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür. Öncesinde Fırat kıyısından 100 metre içerdeydi. Höyük adını hemen yakınındaki bir yatırdan almaktadır. Höyüğün en üst tabakası eski yıllarda köprü inşaatı sırasında büyük ölçüde tahribata uğramıştır.

Şemsiyetepe Höyüğü, Elazığ il merkezinin batısında, Bilaluşağı Köyü'nün hemen güneyinde yer alan bir höyüktür. Höyüğün büyük bir bölümü günümüzde Karakaya Baraj Gölü kıyısında kalmıştır. Höyük, 70 x 90 metre ölçülerinde, 5-6 metre yükseklikte dairesel ve küçük bir tepedir. Esasen höyük orta boy bir yerleşme sayılırdı, fakat Fırat günümüze kadar yerleşmenin kuzey ve kuzeybatı kesimini yemiştir.

Domuztepe Höyüğü, Osmaniye il merkezinin 35 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Günümüzde Aslantaş Barajı kıyısında yer alan höyüğü tarihöncesi yerleşim katları su altında kalmıştır.

Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.

Kavuşan Höyük, Diyarbakır ili Bismil ilçesinin 10 km güneydoğusunda, Şeyhan Deresi ile Dicle'nin birleştiği bölgenin hemen doğusunda yer alan bir höyüktür. Dicle kıyısından 65-70 metre kadar güneydedir. Höyüğü kuzey yarısı Dicle tarafından yenmiş olup, güney yamaçları ise Şeyhan Deresi alüvyonlarıyla örtülmüştür. Yüzey de yaygın tarım yapılmasıyla tahrip olmuştur. Höyük boyutları 175 x 75 metre olup, yükseklik kuzey kesimde 8 metre iken güneyde 2 metre kadardır. Alan olarak 1,5 hektar olduğu belirtilmektedir.

Korucutepe Höyük, Elazığ İl merkezinin 30 km doğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük, Keban Baraj Gölü altında kalmadan önce 190 metre çapında ve 16 metre yüksekliğinde bir tepeydi.

İmikuşağı Höyüğü, Elazığ İli, Baskil İlçesi, İmikuşağı Köyü'nün kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın doğu kıyısındadır. Tohma Çayı'nın Fırat'a döküldüğü bölgenin karşısındadır. Nehir yatağından 38 metre yüksekteki höyük 200 x 150 metre boyutlarındadır. Ovadan yüksekliği ise 20 metredir.

Tille Höyük, Adıyaman ilinin Kâhta ilçesinin 30 km. doğusunda, Fırat'ın batı tarafında yer alan bir höyüktür. Höyüğün doğu, batı ve güney yamaçlarında eski adı Tille, günümüzde adı Geldibuldu olan küçük bir köy yerleşimi vardır. Fırat'a katılan bir derenin dar vadisindeki yerleşme doğu terasıyla birlikte 200 x 140 metre, 26 metre yüksekliktedir ve üstünde bir düzlük vardır.

Zank Höyük, Nevşehir İl merkezinin kuzeydoğusunda, Avanos İlçesi'nin Sarılar kasabasının yaklaşık 4 km. kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Tepe yaklaşık 300 metre çapında ve 30 metre yüksekliktedir. Höyüğün 20 dönüm kadar bir alana yayılmış olduğu tahmin edilmektedir.

Kaman Kalehöyük, Kırşehir İl merkezinin kuzeybatısında, Kaman İlçesi'nin 3 km. doğu-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Tepe yaklaşık 280 metre çapında olup 16 metre yüksekliktedir.

<span class="mw-page-title-main">Hacınebi Höyüğü</span> Birecikte bir höyük

Hacınebi Höyüğü, Şanlıurfa İl merkezinin kuzeybatısında, Birecik İlçesi'nin 5 km kuzeyinde, Uğurcuk Köyü'nün (Hacınebi) yanında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın bölgede doğuya doğru kıvrım yaptığı kesimde bulunan höyük, nehir vadisi üzerinden, Mezopotamya'dan İç Anadolu'ya uzanan ticaret yollarının ve üzerinde ve kavşağındadır. Tepe, 240 x 140 metre boyutlarında ve 7-2 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla 33 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.

Eskiyapar Höyük, Çorum İl merkezinin güneyinde, Alaca İlçesi'nin 6 km. batısında, eski Eskiyapar Köyü altında, Hüseyinabad Ovası'nda yer alan bir höyüktür. Tarım, yapılaşma gibi nedenlerle köyün yol açtığı tahribatı önlemek ve kazı çalışmalarına olanak vermek için 1983-84 yıllarında köy taşınarak höyük açılmıştır. Tepe, 350 metreye varan çapı ile bölgenin büyük höyüklerinden biri olup 13 metre yüksekliktedir. Konum olarak Alacahöyük, Boğazköy ve Şapinuva (Ortaköy) gibi önemli Hitit merkezlerinin neredeyse geometrik ortasındadır.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Yassıhöyük, Denizli İl merkezinin güneydoğusunda, Acıpayam İlçe'sinin 8 km. kuzeyinde, günümüzde belde olan Yassıhöyük Köyü'nün hemen kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Höyüğü oluşturan iki tepeden büyük olanı 350 x 200 metre boyutlarında, 14 metre yükseklikte, diğer ise 190 x 150 metre boyutlarında ve 5 metre yüksekliktedir. Kültür toprağı ova tabanından en az 4 metre daha derine uzanmaktadır. Denizli İli, Acıpayam ilçesinin Yassıhöyük Köyü yakınlarındaki aynı adla bilinen höyük, arkeoloji yazınında Yassıhöyük 1 olarak geçmektedir.

Hirbemerdon Tepe, Diyarbakır İli Bismil İlçesi'nin kabaca 40 km. doğusunda, Yukarı Dicle Vadisi ile Raman Dağı arasında, Batman Çayı ile Dicle Nehri'nin birleştiği bölgede, Dicle'nin batı kıyısında yer alan bir höyüktür. Yerleşme, 4 hektarlık yüksek bir höyük, kuzeybatı tarafta 3,5 hektarlık bir alana yayılmış bir dış şehir ve 3 hektara yayılmış bir aşağı şehirden oluşmaktadır.

Tatarlı Höyük, Adana İl merkezinin yaklaşık 50 km. Ceyhan İlçesi'nin ise 24 km. doğusunda, Tatarlı Köyü içinde yer alan bir höyüktür. Tepe, üzerinde bulunduğu bazalt yükselti ile birlikte 35 metre yükseklikte olup 300 x 180 metre boyutlarındadır. Çanak çömlek buluntularına bakılarak höyüğün 100 metre çapında olduğu belirtilmektedir. Kazı çalışmalarının başlamasından önce höyük üzerinde bir düğün salonu bulunmakta idi. Daha sonra Adana Koruma Kurulu tarafından söz konusu düğün salonu hakkında yıkım kararı alınmıştır.

Maydos Kilisetepe Höyüğü, Çanakkale İli sınırları içinde, Gelibolu Yarımadası'nın Çanakkale Boğazı'na bakan tarafında, Eceabat İlçesi içinde yer alan bir höyüktür. Maydos Kale olarak da bilinmektedir. Tepe üzerinde Çanakkale Savaşı sırasında tahrip olan bir Orta Çağ kalesinin kalıntıları vardır. Tepe, 200 x 180 metre boyutlarında ve 33 metre yüksekliktedir. Günümüzde denizden yaklaşık olarak 200 metre ilçeride bulunmaktadır.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.