İçeriğe atla

İkinci Sadabad Sarayı

Koordinatlar: 41°04′18″K 28°57′49″D / 41.07167°K 28.96361°D / 41.07167; 28.96361
İkinci Sadabad Sarayı
Harita
Genel bilgiler
DurumMevcut değil
TürSaray
KonumKağıthane Deresi kenarında
Şehirİstanbul
Ülke Türkiye
Koordinatlar41°04′18″K 28°57′49″D / 41.07167°K 28.96361°D / 41.07167; 28.96361
Başlama1809 (214 yıl önce) (1809)
Tamamlanma1816 (207 yıl önce) (1816)
Yıkılma1862 (161 yıl önce) (1862)
SahipOsmanlı hanedanı
Tasarım ve inşaat
Mimar(lar)Krikor Kalfa

İkinci Sadabad Sarayı, İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında bulunan Lale Devri'nin ünlü sarayının yerine 1809-1816 arasında inşa edilen ve 1862'de yıktırılan saraydır.

Tarih boyunca aynı yerde yapılıp yıktırılan üç saraydan ikincisidir. Sadabad saraylarının birincisi, 1722'de inşa edilmiş, Lale Devri'nin simgesi haline gelip Patrona Halil İsyanı'nda tahrip edildikten sonra III. Selim devrinde onarılmış ve pâdişahların yabancı elçilerle buluşma, Anadolu ve Rumeli âyânı ile görüşme yeri hâline gelmişti.[1] Birinci saray, 1809’da padişah II. Mahmut’un emri ile yıktırıldı ve yerine yeni saray inşa edildi.

İkinci sarayın mimarı, Balyan ailesinden Krikor Kalfa idi. 1809'da başlayan inşaat, 1816'ya kadar sürdü. Bu esnada saray bahçesindeki “Kasr-ı Neşat” adlı kameriye de yıkıldı ve yerine “Çadır Köşkü” inşa edildi.[2]

Sarayın ana yapısı olan Kasr-ı Hümayun, 1814'te tamamlandığında II. Mahmut burada haremi ile birkaç gün geçirdi.[3] Daha sonraki yıllarda da çeşitli vesilelerle sarayda ziyafetler ve törenler yapıldı. 1835’te Şehzade Abdülaziz, burada düzenlenen törenle Kur'an'a başladı; 1836’da ağabeyi Abdülmecid ile birlikte sünnet törenleri burada yapıldı.[3]

II. Mahmut'tan sonra tahta geçen oğlu Abdülmecit, saltanatı sırasında bu saraya hiç uğramadı ve bakımsız kalan yapı harap oldu. Abdülmecit'in 22 yıllık saltanatından sonra tahta geçen Sultan Abdülaziz'in isteği üzerine 1862'de saray yıktırılmış ve yerine Sarkis Balyan tarafından üçüncü bir saray inşa edilmiştir.

Kaynakça

  1. ^ "Sâdâbâd, Mecmuâ-yı Tevârih-i Osmânî,21.02.2013, Erişim tarihi:30.04.2013". 18 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2013. 
  2. ^ "Kasr-ı Neşat ve Kasr-i Cenan, Kağıthane Belediyesi web sitesi, Erişim tarihi:30.04.2013". 13 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2013. 
  3. ^ a b "Kağıthane nerede, Yeri, Tarihi, Yerleri/Eserleri hakkında bilgi, Filozof.net sitesi, Erişim tarihi:30.04.2013". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2013. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dolmabahçe Sarayı</span> Türkiye, İstanbul’da bir saray

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kâğıthane</span> İstanbul ilçesi (Avrupa Yakası)

Kâğıthane, İstanbul iline bağlı bir ilçedir. Kuzeyde Sarıyer, kuzeydoğuda Beşiktaş, doğu ve güneyde Şişli, güneybatıda Beyoğlu ve batıda Eyüpsultan ile çevrilidir. İlçenin, Kâğıthane Deresi'nin sona erdiği kısmında Haliç'e kısa bir kıyısı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Beylerbeyi Sarayı</span> İstanbul, Üsküdar’da bulunan tarihi bir yapı

Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan yazlık bir Osmanlı sarayıydı. Günümüzde müze olarak kullanılan Beylerbeyi Sarayı, kendisine bağlı çeşitli yapı ve diğer unsurlardan oluşan bir kompleksin parçasıdır. Adını, bulunduğu Beylerbeyi semtinden alır. Osmanlı Padişahı Abdülaziz'in talimatıyla, 1863-1865 yıllarında, Sarkis Balyan'ın mimarlığında inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nusretiye Camii</span> İstanbulda cami

Nusretiye Camii, İstanbul'un Tophane semtinde bulunan 19. yüzyılda inşa edilmiş selatin camidir. Halk arasında daha çok “Tophane Camii” olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Çırağan Sarayı</span> Türkiyenin İstanbul ilinde bulunan tarihi saray

Çırağan Sarayı, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray.

Çavuşbaşı Memiş Paşa, II. Mahmut saltanatında 15 Kasım 1808 - 1 Ocak 1809 tarihleri arasında bir ay dokuz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Küçüksu Kasrı</span> İstanbul’da bulunan tarihi yapı

Küçüksu Kasrı veya Göksu Kasrı, İstanbul'un Küçüksu semtinde, Göksu Deresi ile Küçüksu Deresi arasında, Boğaziçi'nde Üsküdar-Beykoz sahilyolu üzerinde yer alan kasır. Sultan Abdülmecid tarafından Nigoğos Balyan'a yaptırılmış, inşaatı 1856 yılında tamamlanmıştır. Eski adı "Göksu Kasrı" olan bu yapı, padişahların, Boğaziçi kıyılarındaki biniş kasırlarından biridir. Kasırlar sadece hünkârların malı sayılan ve sarayların haricinde inşa edilen, köşkten büyük binalardır. Devamlı ikamet için kullanılmayan kasırlar, padişahların dinlenmeleri için vakit geçirdikleri yerdir.

<span class="mw-page-title-main">Balyan ailesi</span> Ermeni asıllı Osmanlı bir mimar ailesi

Balyan ailesi, 18. ve 19. yüzyıllarda hassa mimarı olarak Osmanlı padişahları ve hanedanı tarafından yaptırılan birçok mimari esere imza atan ve birçok mimar yetiştiren Ermeni bir ailedir. Tarihçi İlber Ortaylı, bu ailenin her ne kadar Kayserili olduğu bilinse de aslen Maraş kökenli olduklarını iddia eder.

<span class="mw-page-title-main">Adile Sultan Kasrı</span> Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Tatilde, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor filmleri burada çekilmiştir

Adile Sultan Kasrı , İstanbul'un Üsküdar ilçesinde, Validebağ Korusu içinde yer alan tarihi bina.

<span class="mw-page-title-main">Ihlamur Kasrı</span> İstanbul’da bulunan tarihi yapı

Ihlamur Kasrı, Beşiktaş ve Nişantaşı arasındaki vadide yer alan Ihlamur Mesiresi'ndeki kasırdır. Buraya Abdülmecid (1839-1861) tarafından Nigoğos Balyan'a “Merasim Köşkü” ile “Maiyet Köşkü” olarak adlandırılan iki kasır yaptırılmıştır. Bunlardan Merasim Köşkü, asıl Ihlamur Kasrı'dır. Yüksek bir subasman üzerine tek kattan oluşan dikdörtgen planlı köşk, kesme taştan inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Av Köşkü Saray Müzesi</span> Kocaelinin İzmit ilçesinde bulunan müze

Abdülaziz Av Köşkü ya da başka bir adıyla Kasr-ı Hümayun, İzmit'te bulunan barok ve ampir üslupta bir köşktür. Son şeklini Abdülaziz devrinde alan yapı, Osmanlı Devleti'nde İstanbul dışında yapılan tek küçük saray olarak bilinir. Mimarı Garabet Amira Balyan'dır. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Haliç</span> Boğaziçi girişindeki Tarihî yarımada ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi

Haliç, İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur.

Sâdâbâd, 18. yüzyılda Kağıthane Deresi kıyısında Haliç'e doğru uzanan düzlük mesire ve eğlence alanına Lale Devri'nde verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Edirne Sarayı</span>

Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi isimlerle de anılan Edirne Sarayı ; Edirne'nin Yeniimaret Mahallesi'nde Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, II. Murad'ın saltanatının son zamanlarında 1450 yılında Tunca Nehri'nin iki yakasında inşa edilmeye başlanmış ve esas karakterini II. Mehmed döneminde kazanmıştır. İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük ikinci sarayıdır. Büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini de yansıtan Edirne birçok yapıyı bünyesinde barındırmış ve oldukça geniş bir alana yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">II. Mahmud Türbesi</span> Türbe

II. Mahmud Türbesi, Osmanlı padişahı Abdülmecid'in babası II. Mahmud için İstanbul'da inşa ettirdiği ve sonradan diğer padişah ve Osmanlı Hanedanı üyelerinin de defnedildiği bir türbedir. 1840 yılında tamamlanan türbe İstanbul'un Fatih ilçesi Çemberlitaş semtinde Divanyolu caddesinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çifte Saraylar</span> bebe

Çifte Saraylar veya Cemile Sultan Sarayı ile Münire Sultan Sarayı İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Fındıklı semtinde yer alan sahil saraylarıdır. “Salıpazarı Sarayları” olarak da adlandırılırlar

Birinci Sadabad Sarayı, İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında 1722 yılında inşa edilen 1809'da yıktırılan yazlık saraydır. Lale Devri'nin simgesi olmuştur.

Üçüncü Sadabad Sarayı, İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında bulunan Lale Devri’nin ünlü sarayının yerinde Sultan Abdülaziz devrinde inşa edilen, günümüzde olmayan bir saraydır. Tarih boyunca aynı yerde yapılıp yıktırılan üç saraydan sonuncusudur. Sadabad saraylarının birincisi 1722'de inşa edilmiş, Lale Devri'nin simgesi haline gelen saray Patrona Halil İsyanı’nda tahrip edilmiş; 1809'da padişah II. Mahmut'’un emri ile yıktırılmıştı. Onun yerine 1809-1816'da inşa edilen ikinci saray 1862'de yıktırıldı ve yerine Sarkis Balyan tarafından üçüncü bir saray inşa edildi.

Sadabad sarayı şu anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Birinci Beylerbeyi Sarayı</span> Beylerbeyindeki eski bir sarayı

Birinci Beylerbeyi Sarayı ya da Sarı Saray, Türkiye'nin İstanbul şehrinin Üsküdar ilçesinde bulunan eski bir saray kompleksidir. Adını, bulunduğu Beylerbeyi semtinden alan yapının yerine günümüzde aynı ada sahip başka bir saray vardır. Krikor Balyan'ın mimarında 1829'da başlayan inşası 1832'de tamamlanan ahşap saray, Osmanlı padişahları tarafından yaz aylarında kullanılmaktaydı. 1851'de çıkan yangın sonrası onarılarak kullanılmaya devam etti. Abdülaziz'in tahta geçmesinin ardından kendisinin talimatıyla, 1861-1863 yılları arasındaki bir tarihte yıkılarak günümüzde varlığını sürdüren sarayın inşasına başlandı.