İçeriğe atla

İkinci Ostend Baskını

Koordinatlar: 51°13′28″K 2°54′35″D / 51.22444°K 2.90972°D / 51.22444; 2.90972
İkinci Ostend Baskını
Kuzey Buz Denizi Operasyonları, I. Dünya Savaşı
Tarih9 Mayıs 1918
Bölge
Sonuç HMS Vindictive Ostend Limanı'nında battı ancak kanal kısmi olarak bloke edildi.
Taraflar
Birleşik Krallık Büyük BritanyaAlman İmparatorluğu Alman İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Roger Keyes
Güçler
HMS Vindictive,
4 monitör tipi savaş gemisi,
8 muhrip,
ve 5 hava destekli motorlu sandal
Kıyı savunması
Kayıplar
Savaş gemisi ML254 battı,
18 ölü ,
29 yaralı
3 ölü ,
8 yaralı

İkinci Ostend Baskını veya resmî adıyla VS Operasyonu, Belçika'nın Oostende (İngilizce: Ostend) Limanı'na ulaşımı sağlayan kanalları kapamak amacıyla Kraliyet Donanması tarafından 1918 yılının baharında yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerden ikincisidir. 1915'ten itibaren Alman Donanması söz konusu limanı Atlantik Denizaltı Mücadelesi'deki U-Boot faaliyetleri için bir üs olarak kullanmıştır. Belçika limanlarının çatışmada sağladığı stratejik avantajlar büyük bir önem taşımaktaydı.

Bu üslerin başarılı bir şekilde ablukaya alınması Alman denizaltılarını Alman sahillerindeki Wilhelmshaven gibi daha uzak limanların dışında faaliyet göstermeye zorlayabilirdi. Bu durum onları daha uzun süreli müttefik karşı önlemlerine maruz bırakabilirdi ve baskın için harcayacakları zamanı azaltırdı. Ostend ve Zeebrugge limanları (ki bu limanlar 3 hafta önce Zeebrugge Baskını’nda kısmi olarak bloke edilmişti ) Brugge Limanı’nın başlıca denizden uzak yerleri için kanallar yoluyla denize erişim sağlamaktaydı.

Brugge küçük savaş gemileri ve denizaltılar için bir üs olarak kullanılmıştı. Denizden uzaklığı iç kesimlerde 6 mil (yaklaşık 9 km) olmasıyla konumuna ayrıcalık kazandırmaktaydı. En iyi donanma topu atışlarına ve sahil baskınlarına karşı güvenlik sağlamasının yanı sıra; ayrıca onarım, bakım ve eğitim yapılması açısından da güvenli bir sığınak-liman durumundaydı.

Ostend Baskını, şiddetli Alman direnci ve kötü hava şartlarında İngilizlerin navigasyon konusunda sorun yaşamalarının bir sonucu olarak büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı.

Baskının gerçekleşmesinden önce, Almanlar navigasyon (markalama) şamandıralarını kaldırmıştır ve onlar olmadan İngilizler kötü hava koşullarında liman içindeki dar kanalları bulmada zorluk çekmişlerdir. Girişi keşfettiklerinde, Alman direnişi operasyon için orijinal planın tamamlanmasının çok zor olduğunu kanıtlamıştır.

Başarısızlığına rağmen, baskın İngiltere’de başarıya çok yaklaşmış cesurca bir kumar olarak sunulmuştur.

Operasyona katılan denizciler üç Victoria Haçı ve çok sayıda başka cesaret madalyaları ile ödüllendirildiler. Baskındaki İngiliz kayıpları az sayıdaki Alman kayıpları ile karşılaştırıldığında oldukça fazlaydı.

Brugge

Almanların Belçika'nın büyük kısmını ele geçirmesinden sonra, 1914 yılında Frontiers Muharebesi yapıldı. İtilaf kuvvetleri, Yser ırmağının batı kısmını ellerinde tutabildi. Brugge ve Anvers limanları da böylece Alman kontrolüne geçmiş oldu.[1] Buna rağmen Antwerp, denizden herhangi bir İngiliz saldırısına karşı savunmasızdı. Brugge limanı ise Antwerp limanına göre daha güvenli kalıyordu. İngiltere'nin denizaltıları, destroyerleri ve kruvazörleri, Manş Denizi'nde serbestçe dolaşabilmekteydi.[2] Bu safhada, Alman U-Bootları da Brugge limanı önlerinde geçmekteydi, Atlantik'e açılıyorlardı.[3]

1915 - 1916 yıllarında, Alman güçleri bu noktalarda dayanıklı beton sığınaklar inşa etti ve liman savunmasını güçlendirdi, Alman U-Bootları artık bu limanlarda güven içinde kalabilecekti.[2] İngiltere için Manş Denizi'nden geçiş artık felç oldu. Brugge'nin önemi, Oostende'nin bloke halinde kalmasını sağlamasıydı. İngiliz kuvvetleri, dar kanallar vasıtasıyla Brugge'ye ulaşma denemesinde başarısız olmuştu. 7 Eylül 1915 tarihinde, dört adet Monitor tipi savaş gemisi, tersaneyi topa tuttu. Alman kıyı savunması da ateş açtı. İngilizler yeterince başarılı olamamıştı, sadece 14 top atışı yapabilmişlerdi ve tersanenin küçük bir kısmı zarar görmüştü.[4] 22 Eylül'de tekrar saldırıya geçen İngiliz savaş gemileri, tersanenin kilit kapılarını vurmayı başardı.[5]

Saldırılardan iki yıl sonra, 23 Nisan 1918 tarihinde Roger Keyes komutasındaki 75 İngiliz savaş gemisi ile Zeebrugge Baskını yapıldı. Yapılan bu geniş kapsamlı saldırı, başarısız oldu. Ağır kayıp veren İngiliz güçleri, geri çekildi. Fakat bu saldırı, İkinci Ostend Baskını için gereken zemini hazırlamaya yetti. Şehrin içine açılan dar kanala çok yaklaşan iki İngiliz savaş gemisi, çok fazla isabet almış ve mürettebatı tarafından batırılmıştı.[6]

Planlama

İngiliz deniz kuvvetleri, Büyük Britanya adasının güney-doğu sahilinde toplanacak, ardından yapılacak saldırı ile liman bloke edilecek, gelecek 18 adet Alman U-Boot ile 25 adet destroyeri de bu sayede ele geçirilecekti. Nisan ayındaki baskında ağır bir yenilgi alan ama bu sayede deneyim elde etmiş birimler de bu baskında bulunacaktı. Yüzbaşı Henry Hardy, HMS Sirius'un; Alfred Godsal, HMS Brilliant'ın kaptanlığına getirilmişti. Hubert Lynes ve Roger Keyes, limanı bloke etmek için rafine bir saldırıya olumlu bakıyordu. Diğer subayların da bu fikre katılması üzerine Manş Denizi'nin doğu girişini kapatıp limana saldırmaya yönelik plan tekrar hazırlandı.

İki eskimiş kruvazör -HMS Sappho ile Zeebrugge saldırısında zarar görmüş HMS Vindictive- çalışabilmeleri için gerekli bakımı gördü, mürettebatları da takviye edildi.[7] Geminin burun kısmı beton ile dolduruldu, bu sayede bir balista görevi görebilecek ve gemiyi idare edebilecekti. Bununla beraber bu iki eski geminin batmasına kesin gözüyle bakılıyordu, burun kısımlarının betonla doldurulması sayesinde enkazlarının kalıcı bir engel oluşturacağı da planlanmıştı. Bu iki geminin mürettebatları da planı biliyordu, saldırının başarılı olması için kabullenmişlerdi. İki kurban kruvazör dört monitor ile beraber ilerleyecek, onları da HMS Faulknor'da bulunan Lynes'in komutasındaki sekiz adet destroyer takip edecekti.[8]

Önceki başarısız saldırıların biçimine benzer olan bu plan, kapalı havada hava ve deniz topçusu ateşi ile başlayacak, ardından savaş gemileri yanlara doğru açılarak kanalı bloke edecekti. Monitorların ve destroyerlerin yoğun topçu ateşi ile kıyı duman içinde kalacak, bu sayede Alman gözcüleri duruma hakim olamayacaktı.[8] Duman ve yangın içinde bırakma stratejisi hayati idi, çünkü Alfred von Tirpitz korumasındaki liman 280 mm'lik çok güçlü toplarla korunmaktaydı.

Oostende Saldırısı

Operasyon için tüm hazırlıklar Mayıs ayının ilk haftası tamamlanmıştır ve 9 Mayıs tarihinde hava koşulları saldırı için kabul edilebilir düzeyde uygun hale gelmiştir.[9] İngiliz donanması müttefiklerin elinde tuttuğu Fransız şehri Dunkirk’de toplandı ve hava karardıktan kısa bir süre sonra limandan ayrılmıştır. Gece yarısından iki dakika sonra donanma, HMS Sappho’nun küçük çapta bir buhar kazanının patlaması sonucunda geçici bir sorunla karşılaşmış, Dunkirk’e geri dönmek zorunda kalmış ve seferi tamamlayamamıştır.[10] Bu kaza donanmanın Ostende‘i bloke etme kabiliyetini ikiye bölmüş olmasına karşın, Hubert Lynes operasyona devam etme kararı almış ve saat 01:30’da donanma limanı kapatmış ve saldırı için son hazırlıklarını yapmıştır. Saldırı motorlu sandallardan başlatılan torpido ateşinin kanalın sonunda hedef olarak işaretlenmiş Makineli tüfek yuvalarını vurmasıyla başlamıştır.[11] Ardından Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin yeniden kurulan on ağır bombardıman uçağı Alman mevzilerinin üzerinden geçerek yangın çıkarıcı - kundak bombaları bırakmış ancak önemli bir zarar vermemiştir.[12] Aynı zamanda Kraliyet Deniz Kuvvetleri Topçuları’nın uzun menzilli topları Ostend’e Belçika’nın Ypres kasabası yakınlarında olan müttefik mevzilerinden ateş açmıştır.[13]

"İşaret fişekleri kayboldu ve battıkları yerin içinde kaybedildi; arama ışıkları onun ön tarafının üstünde ilişkisi kesilmiş gibi göründüğünü göstermekteydi. Âni patlamaların etkileri büyük bataryaların gözlemcilerini körleştirdi ve silahlar olay yerine doğru gürledi. Çıkan dumanların yalnızca ıslak ve soğuk olduğunu destroyerler farkındaydı. Hiçbir parlama yoktu ve geminin donanımı eriyordu. Bir deniz sisi ortaya çıkmaktaydı."
Ostend Baskını Üzerine İngiliz Deniz Kuvvetleri Açıklaması.[11]

Saldırı için yapılan hazırlıkta, daha önce Almanlar tarafından navigasyon şamandıralarının yeniden konumlandırılması sonucu başarısızlığa uğratılan operasyonları da göz önüne alarak Godsal ve Lynes Ostend’in mevcut deniz haritalarından dikkatlice faydalanmışlardır.[14] Bu dikkatlice yapılan çalışma tüm sahilin görüntüsünü kaybeden ani bir sis sonucu değersiz hale gelmiştir.[15] Sisin kalkmasıyla ve limanın diğer yakasında olan girişi sis içinde gözlemlenince, Alman sahil bataryaları uzun menzili toplarla angaje oldu ve harap olmuş kruvazör ile çarpışmayı bitirdi ve Godsal kanala giriş için işaretli iskeleleri aramaya başladı. Godsal’ın da araştırdığı gibi kruvazörün önünü kesmek için iki Alman torpido botu Ostend’den yol aldı fakat ağır sis nedeniyle birbirleriyle çarpıştı, gözden kayboldu ve zayıf bir şekilde kıyıya geri döndü.[13] Bu periyot süresince, Godsal’ın motorlu sandalları kruvazörün izini karanlık içinde kaybettiler. Üçüncü geçişe kadar girişi bulamayan HMS Vindictive sonunda girişi buldu, motorlu sandalların sadece biri tarafından ona eşlik edildi.[16] Kanalın ağzına doğruca yol alan ve bir ışık vasıtasıyla motorlu sandal tarafından rehberlik edilen HMS Vindictive, Alman bataryalarına anlık hedef haline geldi ve kötü bir şekilde hasar aldı. Topateşi daha önce Zeebrugg Baskını’nda zarar görmüş kruvazörün durumunu daha da kötü hale getirmiş ve Vindictive'in pervanesine ciddi bir şekilde zarar vermiştir.[16]

Alfred Godsal Vindictive’in toplarını kanalın ağzına doğru yönlendirmeye niyetlendi ama dönmeyi emretmiş olmasına karşın, sağ pervane tamamen arıza yaptı ve kruvazörün tamamen dönmesini engelledi. Kruvazörün köprü üstünde bu anlaşılmadan önce, kıyıdaki silah bataryasından açılan topçu ateşi komutan Godsal’ı direkt olarak vurdu, komutanı aniden öldürdü ve köprü üstünün yapısına tahribat verdi.[16][17] Kanalda tam olarak dönebilmek için gemide güç kullanma teşebbüsünde bulunan kruvazörün birinci teğmeni Victor Crutchley’i de içeren birçok köprü üstü personeli büyük patlama sonucu öldü veya yaralandı. Zarar gören dümen, bu hareketi imkansız kıldı ve kruvazör kanalın dışına doğru sürüklenerek yüzmüş ve kumsal açıklarında batmıştır. Sadece bir kısmı giriş yolunu engellemiştir.[18]

HMS Vindictive'in boşaltılması

"Motor odasını terk eden son mühendis, geminin kıç bölümündeki düzenek vasıtasıyla ana mühimmatı patlattı. Bottakiler, patlayıcı alt bölümü yırtarken, yaşlı geminin silkelendiğini hissetti; altı fit kadar batan gemi, kanalın dibini boyladı. Onun görevi tamamlanmıştı."
Kraliyet Donanması Ostend Baskını Raporu.[11]

Daha fazla manevra yapmanın faydasız olduğunu gören Crutchley, mühimmatın patlatılması ve geminin boşaltılması için emir verdi.[19] Mühendis-Teğmen William Bury gemiyi batıracak patlayıcıları hazırlarken, gemiyi gözden geçiren Crutchley, hayatta kalanlara güvertenin deniz tarafındaki botlara binmelerini emretti. Mürettebatın botlara inmeye çalıştığı, geminin yanına doğru kıyıdan uzaklaştığı ve makineli tüfek mermilerinin liman girişinden saçıldığı anlarda, el feneriyle son bir kez ölülerin arasında yaralı olup olmadığını kontrol etti.[16] Geride kimsenin kalmadığını anlayınca, o da motorbotlardan birine atladı. Ancak kurtarma görevi planlandığı gibi gitmiyordu. Operasyona başlangıcında beş motorbot alınmış, ancak siste bunlardan sadece Teğmen Geoffrey Drummond komutasındaki ML254 kruvazörle birlikte kalmıştı. Bu motorbot da tıpkı kruvazör gibi mermilere hedef olmuş; komutanı yaralanmış ve komutan yardımcısı ölmüştü. Kıyıdan süren ateş, bot için, kruvazörün arkasındaki korunaklı yerine rağmen, tehdit oluşturmaya devam etti. Aralarında Teğmen Bury'nin de olduğu bazı kişilerin ise, bota atlarken, ayak bileklerinde kırık meydana gelmişti.[20]

ML254, Vindictive'in 55 kişilik mürettebatından kurtulan 38 kişiyle, liman ağzını yavaşça terk etmeye başlarken, kıyıdan makineli tüfek ateşi sürmekteydi. Drummond botu açığa doğru çevirip, halen Alman savunmasıyla top atışı düellosu yapan filoya dönme hamlesi yaptığında, kayıp motorbotlardan biri olan ve son anlarda kruvazörü yakalayabilen, ML276 yanından geçti.[20] Drummond ML276'nın komutanı Teğmen Rowley Bourke'la iletişime geçerek, hala geride kalanlar olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Bourke hemen arama için limana girdi. Drummond'un botu ise aldığı ciddi hasar ve aşırı yükle batar halde, HMS Warwick muhribinin yanına ulaşabildi.[21]

Sonuç

Alman iddialarına rağmen Manş Denizi'ndeki İngiliz ablukası, baskını engelleyemedi[22] abluka altındaki denizde Alman baskını kısmen başarılı görünüyordu. Baskının ardından deniz, çok daha geniş kapsamlı bir İngiliz ablukasına alındı, Bruges kıyıları tamamen bu kapsama alındı [23]

Notlar

  1. ^ Ellis&Cox s.116
  2. ^ a b Messimer, s. 57
  3. ^ Messimer, s. 58
  4. ^ Buxton, s. 49
  5. ^ Buxton, s. 127
  6. ^ Messimer, s. 174
  7. ^ Snelling, s. 249
  8. ^ a b Arthur, s. 364
  9. ^ Snelling, s.250
  10. ^ Perrett, p.225
  11. ^ a b c British Admiralty Statement on the Ostend Raid, 11 May, 1918 2 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Firstworldwar.com Primary Documents, Retrieved 13 September 2007
  12. ^ British Casualties in Ostend Raid 47 11 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., New York Times, 13 May 1918, Retrieved 12 September 2007
  13. ^ a b Bennett, p.276
  14. ^ Messimer, s.175
  15. ^ Snelling, s.251
  16. ^ a b c d Snelling, p.252
  17. ^ Commander Alfred Edmund Godsal 15 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Commonwealth War Graves Commission, Retrieved 14 September 2007
  18. ^ Perrett, p.226
  19. ^ Arthur, s.364
  20. ^ a b Snelling, s.255
  21. ^ Arthur, s.367
  22. ^ Tarrant, s.62.
  23. ^ Bennett, s.276

Kaynakça


İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Hamidiye</i> (kruvazör)

Hamidiye, "Abdülhamid kruvazörü" olarak 1903 yılında İstanbul sularına gelerek Osmanlı donanmasına katılan ve İkinci Meşrutiyet'in ardından adı Hamidiye olarak değiştirilen bir gemi.

<i>Goeben</i> ve <i>Breslau</i>nun takibi

Goeben ve Breslau'nun takibi, I. Dünya Savaşı'nın başlarında Akdeniz'de gerçekleşen, Birleşik Krallık'ın Kraliyet Donanması'na bağlı gemilerin Almanya'nın İmparatorluk Donanması'na ait SMS Goeben ve SMS Breslau'yu önlemeye çalıştıkları deniz muharebesidir. Alman Akdeniz Tümeni'ni oluşturan Moltke sınıfı muharebe kruvazörü SMS Goeben ve Magdeburg sınıfı hafif kruvazör SMS Breslau, savaşın başlaması ile Akdeniz'de sıkışmıştı. Alman gemileri aldıkları emirler doğrultusunda Birleşik Krallık filosunun yakın takibine rağmen Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a ulaşmayı başardı. İstanbul'a ulaşan gemiler, Osmanlı İmparatorluğu'na devredilerek sırasıyla Yavuz ve Midilli adlarını aldı. Gemilerin mürettebatı ise Amiral Wilhelm Souchon komutasındaki Alman denizcilerden oluşmaya devam etmişti. Souchon başkanlığındaki komuta heyetinin sonraki süreçte Karadeniz'e çıkarak emrindeki diğer Osmanlı gemileriyle birlikte Rus limanlarını topa tuttuğu Karadeniz Baskını, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletleri saflarında girmesine yol açtı.

DKM <i>Prinz Eugen</i> Kriegsmarineye ait ağır kruvazör

Prinz Eugen, Kriegsmarine'ye ait ağır kruvazör.

<i>Yavuz</i> (muharebe kruvazörü) Osmanlı İmparatorluğunun I. Dünya Savaşına girmesinde önemli rol oynayan savaş gemisi

Yavuz, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesinde önemli rol oynayan savaş gemisidir.

<i>Midilli</i> (kruvazör) Osmanlı İmparatorluğunun I. Dünya Savaşına girmesine yol açan Alman yapımı savaş gemisi

SMS Breslau veya sonraki adıyla Midilli, Alman İmparatorluğu donanması için inşa edilen Magdeburg sınıfı hafif kruvazördür. Yapımına 1910'da başlandı ve 16 Mayıs 1911'de denize indirildi. Göreve alınmasından sonra savaş kruvazörü Goeben ile birlikte, Balkan Savaşları'nın patlak vermesi nedeniyle Akdeniz Tümeni'nde görevlendirildi. Breslau ve Goeben, İstanbul'a ulaşmak için Akdeniz'deki İngiliz savaş gemilerinden kaçtıktan sonra Ağustos 1914'te Osmanlı İmparatorluğu tarafından satın alındı ve gemilerin adları Midilli ve Yavuz Sultan Selim olarak değiştirildi. İki gemi, ağırlıklı olarak Karadeniz'de, Rusların Karadeniz Filosu'na karşı hizmet etti ve diğer Osmanlı gemileri ile birlikte Ekim 1914'te Rus limanlarına baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, Rusya'nın Osmanlı'ya savaş ilan etmesine ve Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında katılmasına yol açtı.

<span class="mw-page-title-main">Rheinübung Harekâtı</span>

Rheinübung Harekâtı, Alman Donanma Komutanlığı'nın aldığı bir karar doğrultusunda zırhlı Bismarck ve ağır kruvazör Prinz Eugen 18 Mayıs 1941 tarihinde denize açıldılar. Operasyonun amacı Atlas Okyanusuna çıkıp İngiliz ticaret donanmasının aktivitelerini felce uğratmak ve İngiliz donanmasının dengesini bozmaktı.

<i>Turgut Reis</i> (zırhlı)

Turgut Reis veya SMS Weißenburg, Alman İmparatorluğu Donanması'nın ilk okyanus ötesi savaş gemilerinden biridir. Alman İmparatorluğu Donanması'nın ardından son olarak Osmanlı donanmasında görev yapmıştır. Alman İmparatorluğu'nda 1890'larda yapılan Brandenburg sınıfı dört ön-dretnot zırhlısından üçüncüsüdür. 1890 yılında AG Vulcan firmasının Stettin tersanesinde inşası başlamış, 1891'de denize indirilmiş, 1894 yılında tamamlanmıştı. Brandenburg sınıfı zırhlılar, üç adet ikiz tarette taşıdıkları altı büyük kalibre top ile, dönemin standardı olan iki adet ikiz taret taşıyan zırhlılardan farklıydılar. İngiliz Kraliyet Donanması, bu gemilere "whaler" adını vermişti. Turgut Reis, kendisiyle aynı sınıftan gemiler olan SMS Brandenburg, SMS Wörth ve SMS Kurfürst Friedrich Wilhelm ile aynı yıllarda suya indi.

<span class="mw-page-title-main">Oostende</span> Batı Flandre iline bağlı kent ve belediye (Flaman Bölgesi, Belçika)

Oostende, Belçika'nın Felemenkçe konuşan topluluğuna dahil Flaman Bölgesi'nde bulunan Batı Flandre ilinde bulunan bir belediye ve bu belediye içinde bulunan bir yerleşim merkezidir. Oostende belediye idari birimi merkezi Oostende kenti ile birlikte Zandvoorde, Vuurtörenwijk, Stene ve Mariakerke yerleşkelerini da ihtiva etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Beyrut Muharebesi (1912)</span> Osmanlı İmparatorluğu ile İtalya Krallığı arasında yapılan deniz savaşı

Beyrut Muharebesi veya Beyrut Harekâtı, 1911-1912 yılları arasında gerçekleşen Trablusgarp Savaşı'nın bir parçası olarak 24 Şubat 1912'de, Osmanlı ve İtalyan kuvvetleri arasında Beyrut'ta meydana gelen deniz muharebesidir. Muharebede iki İtalyan kruvazörü, limanda bulunan Osmanlılara ait bir zırhlı korvet ve bir torpido botunu batırdı ve Beyrut şehrini top atışına tuttu. Muharebede Beyrut'taki Osmanlı deniz gücü tamamen yok edildi ve bölgedeki İtalyan nakliyelerine yönelik tek Türk deniz tehdidi ortadan kaldırıldı. İtalyanlar bu saldırı sonrasında savaşın geri kalanında Güney Akdeniz'de tam deniz hakimiyetini elde tuttular, Süveyş Kanalı'na yaklaşımlarda tam bir deniz üstünlüğü sağladılar ve sömürgeleri olan Eritre'deki kuvvetlerini takviye etmede avantaj sağladılar.

<span class="mw-page-title-main">Varna Deniz Muharebesi</span> Osmanlı ve Bulgar donanmalarının 21 Kasım 1912 tarihinde Karadenizde giriştikleri çatışma

Varna Deniz Muharebesi ya da Draçki Saldırısı, 21 Kasım 1912 tarihinde Karadeniz'de, Bulgaristan'ın Varna limanının 32 mil açığında dört Bulgar torpido botu ile Osmanlı kruvazörü Hamidiye arasında meydana gelen çatışmadır.

<span class="mw-page-title-main">Deutschland sınıfı ağır kruvazör</span>

Deutschland sınıfı kruvazörler Versay Antlaşması sınırlamalarına uyum içinde alman Reichsmarine tarafından yapılan ağır zırhlara sahip kruvazör formuyla üç panzerschiff ‘in serisidir. Sınıfın ismi ilk tamamlanan gemi ’’Deutschland’’ın ardından belirlenmiştir. Seriye mensup üç gemi 1931 ile 1934 yılları arasında yapılmıştır ve II. Dünya Savaşı sırasında Kriegsmarine’e hizmet etmiştir.

SMS <i>Pommern</i>

SMS Pommern, Deutschland sınıfından bir ön dretnot idi; Kaiserliche Marine'e katılmak üzere 1904 - 1906 yılları arasında inşa edildi. İsmi Prusya'nın Pomeranya bölgesinden gelmektedir, Stettin'in AG Vulcan tersanesinde inşa edildi, 22 Mart 1904 tarihinde kızağa kondu ve 2 Aralık 1905'te denize indirildi. 6 Ağustos 1907 tarihinde donanmaya katıldı. Deutschland sınıfı gemiler hizmete girdiklerinde hız, zırh, büyüklük ve ateş gücü bakımından dreadnought gemilerin ardında kalmıştı.

<span class="mw-page-title-main">Almanya'nın zırhlı kruvazörleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Kaiserliche Marine, 19. yüzyılın sonlarında çeşitli kruvazör tipleri denedi, küçük avisolar ve daha büyük korumalı kruvazörler bunlara dâhildi. Bütçe kısıtlamaları nedeniyle yurt dışı hizmetlerine veya iç hizmet filosuna özel kruvazörler hazırlanamadı. Sonuç olarak gemi inşa şubesi, her iki görevi de yerine getirebilecek uygun gemilerin üretilmesini planladı. İlk olarak 1886 yılında Irene sınıfı iki adet korumalı kruvazörün inşasına başlandı. Korumalı kruvazörler geliştirilerek daha da güçlendirildi ve Fürst Bismarck ile bu gelişimin doruğuna ulaşılarak Almanya'nın ilk zırhlı kruvazörü denize indirildi. Fürst Bismarck'ın inşası ilk Alman korumalı kruvazöründen 10 yıl sonra, 1896 yılında başlamıştı.

SMS <i>Blücher</i> Alman İmparatorluk Donanmasının son imal edilen zırhlı kruvazörü

SMS Blücher, Alman İmparatorluk Donanması'nın son imal edilen zırhlı kruvazörü. Alman istihbaratınca, hatalı olarak İngiliz Invincible sınıfı kruvazörlerine ait olduğu zannedilen özelliklere göre tasarlanan Blücher, önceki zırhlı kruvazörlere göre daha büyük olup, daha fazla ağır silah taşısa da büyüklük ve silah bakımından Birleşik Krallık ile Alman donanmalarında zırhlı kruvazörler yerine getirilen muharebe kruvazörleriyle rekabet edebilecek konumda değildi. Gemi, ismini 1815 yılındaki Waterloo Muharebesi'nde Prusya kuvvetlerine komuta eden Generalfeldmarschall Gebhard Leberecht von Blücher'den almıştı.

<span class="mw-page-title-main">Askerî gemi</span>

Askerî gemi, Deniz kuvvetleri ve donanma tarafından kullanılan gemi veya botlara verilen genel isimdir. Deniz savaşı için yaratılmıştır. Yapıları ve amaçlarıyla sivil gemilerden farklıdırlar. Askerî gemiler genellikle hasar kontrol sistemi ve silahlarla donatılmış şekilde seyir ederler. Bazı personel taşıma gemilerinde bu donanımlar hafiftir veya bulunmayabilir. Askerî gemiler, inşaat veya amaca göre sivil gemilerden farklıdır. Günümüzde dünya donanmalarında birçok farklı gemi var. Bu gemilerde uçak, helikopter, askerî araç ve askerî teknoloji'ler taşınabilir. Hepsinin farklı uygulamaları vardır ve bazı sınıflandırmalar belirli ülkelere özeldir. Farklı ülkeler çabalarını farklı gemi türlerine harcadılar ve bazıları neredeyse hepsine yatırım yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Karadeniz Baskını</span> 29 Ekim 1914te Karadenizdeki Rus limanlarına karşı Osmanlı savaş gemisinin hücum etmesi

Karadeniz Baskını, 29 Ekim 1914'te Karadeniz'deki Rus limanlarına karşı Osmanlı savaş gemileri tarafından gerçekleştirilen saldırıdır. Almanya tarafından desteklenen ve Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa ile Alman Amiral Wilhelm Souchon tarafından planlanan Karadeniz Baskını, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na girmesine neden oldu.

<i>Avnillah</i> Osmanlı savaş gemisi

Avnillah 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilmiş bir zırhlı savaş gemisidir. Avnillah sınıfının öncü gemisi olarak Thames Iron Works tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilmiştir. Omurgası 1868'de serilen gemi, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı gemi olan Avnillah, merkezî bir kazamatta yer alan dört adet 230 mm top ile silahlandırıldı ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

<span class="mw-page-title-main">19 Ağustos 1916 muharebesi</span>

19 Ağustos 1916 Muharebesi, I. Dünya Savaşı esnasında Jutland Muharebesi'nin karışık sonuçlarını takiben Alman Açık Deniz Filosu tarafından geçekleştirilen, İngiliz Kraliyet Donanması'nın unsurlarıyla çatışmaya girmeye yönelik iki girişimden biriydi. Almanya'nın Jutland'dan çıkarttığı ders, bir baskın sırasında İngiliz Büyük Filosu'nun beklenmedik bir şekilde gelişini önlemek için keşif yapmanın hayati bir ihtiyaç olduğuydu. Bu vesileyle, dört Zeplin, İskoçya ve Norveç arasında Kuzey Denizi'ni tarayarak İngiliz gemilerinin izlerini aradı; dört zeplin ise Alman gemilerinin hemen önünde keşif konuşlandırıldı. Keşfe yirmi dört Alman denizaltısı İngiliz kıyılarında, güney Kuzey Denizi'nde ve Dogger Bank'tan katıldı.

<span class="mw-page-title-main">Atlantik Savaşı</span> Deniz Savaşı

Atlantik Savaşı, tarihteki en uzun, en büyük ve en karmaşık deniz savaşı olarak bilinir. Mücadele, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle başlamış, Mayıs 1945'teki Alman teslimine kadar sürmüştür. II. Dünya Savaşı'nın ilerleyişine göre savaşa dahil olan ülkeler, deniz muharebelerinden geriye çekilmek durumunda kalan ülkeler olmuştur. Atlantik Savaşı'nın ilk dönemlerinde İngiltere, alman denizaltıları (U-bot) karşısında zorluk yaşamıştır, savaşa ABD'nin katılmasıyla ve teknolojik gelişmelerin muharebe sahasına uygulanmasıyla beraber U-bot saldırıları geriletilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dunkerque (zırhlı)</span>

Dunkerque, 1930'larda Fransız Donanması için inşa edilen ve II. Dünya Savaşı'nda kullanılan en önemli Fransız gemilerinden biriydi. Kardeş gemisi Strasbourg ile birlikte Dunkerque sınıfı zırhlıları oluşturuyordu. Bu iki zırhlı, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Fransız Donanması için inşa edilen ilk büyük gemilerdi. En son planlanan Normandie ve Lyon sınıfı gemiler, savaşın patlak vermesiyle iptal edilmişti. Bütçe sorunları Fransızların 30'lara kadar yeni savaş gemileri inşa etmesini engelledi. Dunkerque, Aralık 1932'de kızağa kondu, Ekim 1935'te denize indirildi ve Mayıs 1937'de tamamlandı. Dörtlü halde düzenlenmiş iki tarette toplam 8 adet 330mm/50 Modèle 1931 toptan oluşan bir ana bataryaya sahipti ve maksimum seyir hızı 29.5 knot'du (54,6 km/h).