İçeriğe atla

İkileme

Kontrol Edilmiş

İkileme, cümledeki anlamı pekiştirmek, güçlendirmek ve daha çekici hale getirmek için aynı veya farklı kelimelerin yan yana getirilmesiyle oluşturulmuş sözcük grubu.[1] İkilemelerin belirli görevleri ve oluşum şekilleri vardır.

Oluşum Şekilleri

İkileme Örnekleri Oluşum Şekli
güle güle, ağır ağır, tıkır tıkır, yavaş yavaş Aynı iki sözcüğün tekrarı
doğru dürüst, yalan yanlış, sağ salim, eş dost Yakın anlamlı kelimelerin kullanılması
aşağı yukarı, ileri geri, iyi kötü, az çok Karşıt anlamlı sözcüklerin kullanılması
kılık kıyafet, akıllı uslu, ses seda Eş anlamlı kelimelerin kullanılması
eğri büğrü, hayal meyal, ufak tefek, cümbür cemaat Biri anlamlı biri anlamsız kelimenin kullanıması
abur cubur, ıvır zıvır, yalap şalap, mırın kırın İki anlamsız kelimenin kullanılması
fokur fokur, şırıl şırıl, vız vız, horul horul, tıkır tıkır Yansıma sözcüklerin kullanılması
para mara, şaka maka, ev mev, ders mers İkinci kelimenin başına -m eklenmesi

Kullanımı

  • Arasına hiçbir noktalama işareti konulmaz ve ayrı yazılır.
Yanlış kullanım Doğru kullanım
iyikötü iyi kötü
iyi, kötü iyi kötü

Kaynakça

  1. ^ "İkilemeler Nedir? İkilemelerin Yazımı, Oluşumu Ve Görevleri Nelerdir? Örnek Cümleler İle Konu Anlatımı". milliyet.com.tr. 25 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Temmuz 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Miladi takvim</span> Güneş yılı esasına dayanan ve uluslararası alanda en çok kabul gören takvim

Miladi takvim ya da Gregoryen takvimi, Roma İmparatoru Jül Sezar tarafından kabul edilen Jülyen takviminin yerine, Papa XIII. Gregorius tarafından yaptırılan bir takvimdir. İsa'nın doğduğu yılı milat olarak alan bu takvim, Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün, 6 saatlik zamanı "1 yıl" olarak kabul eder. Günümüzde dünyada en yaygın olarak kullanılan takvimdir.

<span class="mw-page-title-main">Aziz Nesin</span> Türk mizah yazarı (1915–1995)

Aziz Nesin, asıl adıyla Mehmet Nusret Nesin,, Türk mizah yazarı. Kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında pek çok eser yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Elektronik devre elemanları</span> elektronik devreyi meydana getiren ögeler

Elektronik devre elemanları, elektrik devresinin çalışabilmesi için kullanılan parçalara denir. Aktif ve pasif devre elemanları olarak iki gruba ayrılır.

Cümlenin ögeleri, cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri. Cümlenin ögeleri tek bir sözcükten veya sözcük grubundan oluşabilir. Ögeler anlamlı ve doğru cümleler kurulabilmesini sağlar. Türkçede cümlenin ögeleri şunlardır:

  1. Yüklemler
  2. Yapım ekleri
  3. Çekim ekleri
  4. Nesneler
  5. Bağlaçlar
  6. Dolaylı tümleçler
  7. Zarf tümleçleri
  8. Edat tümleçleri
  9. Özneler
  10. Noktalama işaretleri

Virgül (,) bir noktalama işaretidir.

Dolaylı tümleç veya yer tamlayıcısı, bir cümlede ismin "-e, -de ve -den" hâllerinde bulunan, yüklemin bildirdiği işi yer bakımından belirten ögedir.

Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem aracılığıyla hakkında bilgi verilen ögedir. Özne, yükleme sorulan "kim" ve "ne" sorularıyla bulunur.

Fiil veya eylem, varlıkların yaptığı işi, hareketi, oluşu çeşitli ekler alarak şahıs ve zamana bağlı olarak anlatan kelimedir.

Yüklem; cümlede özne tarafından gerçekleştirilen eylemi, oluşu, hareketi veya bir olguyu ya da yargıyı bildiren sözcük veya sözcük grubu. Özne ile birlikte cümlenin ana öğelerinden biridir. Yüklemler fiil veya isim soylu olabilir:

<span class="mw-page-title-main">Kamer Suresi</span> Kuranın 54. suresi

Kamer Suresi, Kur'an'ın 54. suresidir. Sure 55 ayetten oluşur.

Bağdaşıklık, bir metni oluşturan unsurlar arasındaki anlam bütünlüğü, tutarlılık ve homojenliği ifade eder. Bağdaşıklık, anlamsal ilişkiler açısından tanımlanan dilsel bir birlikteliktir. Bir metin yalnızca dilbilgisi kurallarına göre düzenlenmez. Dil öğelerinin açıkladığı özellik ve durumlar arasında anlam bağıntıları da vardır. Bu anlam bağıntılarına bağdaşıklık denir. Dilbilgisel bağlamda doğru görünen bir cümlede anlam ve mantık hataları bulunabilir; bağdaşık cümlelerde bu tür hatalar olmaz.

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

Nesne, cümlede öznenin yaptığı iş ve eylemden doğrudan etkilenen ögedir. Düz tümleç olarak da bilinir. Yüklemi geçişli bir fiil olan cümlelerde bulunur. Yükleme "ne", "neyi" ve "kimi" soruları sorularak bulunur.

Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.

Birleşik sözcük veya birleşik kelime, dilde yeni bir kavramı karşılamak amacıyla iki veya daha çok sözcüğün kaynaşarak oluşturduğu sözcük. Bu söz öbeklerini oluşturan sözcükler ses düşmesi, ses türemesi, sözcük türü kayması veya anlam kayması açısından aralarına ek giremeyecek kadar kalıplaşmıştır.

Sıralı cümleler; virgül, noktalı virgül gibi noktalama işaretleri ile birbirlerine bağlanan cümlelerdir.

Bağlaşıklık bir cümledeki dilbilgisel unsurların tam, doğru ve birbirleri ile uyumlu şekilde kullanılması ilkesidir. Bu unsurlara örnek olarak cümlenin öğeleri, ekler, yardımcı fiiller, ek-fiiller vs. verilebilir. Bağlaşıklık bir dil bağıntısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hiyeratik</span>

Hiyeratik yazı, Hiyeroglif yazıdan aşamalı olarak oluşan Mısır yazısı. Hiyeroglif yazıdaki resim formel resim yazısını, aynı temellere dayanarak oluşan bir yuvarlak hatlı yazıya dönüşmesi ile oluşmuştur.

Ahlaki gerçekçilik ya da ahlaki realizm, ahlaki cümlelerin evrenin özelliklerini nesnel olarak ifade eden önermeler olduğunu ve bunlardan bazılarının doğruluğunun bilinebileceğini savunan görüş. etik bilişselciliğin nihilist olmayan ve her türlü gerçekçilik karşıtı ontolojik görüşü reddeden bir şekli olarak görülebilir. Ahlaki önermelerin kişiye ve topluma bağlı olduğunu savunan ahlaki göreceliliği ve ahlaki cümlelerin birer önerme sayılamayacağını savunan gayribilişselciliği reddeder. Ahlaki realizmin iki ana alt kolu ahlaki doğalcılık ve ahlaki gayridoğalcılıktır.

Geçiş ve bağlantı ifadeleri, cümleyi yönlendirmek, farklı yerlere çekmek ve anlamı güçlendirmek için kullanılan çeşitli ifadelerdir.Bu ifadeler cümlenin tamamlanması ve doğru şekilde anlaşılması için önem teşkil etmektedir. Geçiş ve bağlantı ifadeleri üçe ayrılır: