İhtiyatçılık
İhtiyatçılık (İngilizce: Prudentialism), belirli bir olumsuz etkiden kaçınma amacıyla ihtiyatlı ilkelere dayanarak devinilmesi yaklaşımını belirten ahlaki bir ilkedir.
İhtiyatçılık (İngilizce: Prudentialism), belirli bir olumsuz etkiden kaçınma amacıyla ihtiyatlı ilkelere dayanarak devinilmesi yaklaşımını belirten ahlaki bir ilkedir.
Metafizik ya da doğa ötesi, felsefenin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından, "fizik bilimlerinin ötesinde olan" anlamına gelen "metafizik" sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır.
Mantık ya da eseme, bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir, doğru düşüncenin aletidir. Önceleri bir felsefe dalıyken daha sonra kendi başına bir ihtisas alanı olmuştur. Matematik ve bilgisayar biliminin de parçası haline gelmiştir. Bir disiplin olarak Aristoteles tarafından kurulmuştur. Aristoteles'den etkilenen Farabi tarafından iki kısımda kategorize edilmiştir. İbn-i Sina geçicilik ve içerme arasındaki ilişkiyi geliştirmiştir. Çağdaş zamanlarda Frege, Russell ve Wittgenstein önemli katkılar yapmıştır.
Deneycilik, empirizm veya ampirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha gibidir.
Akılcılık; usçuluk veya rasyonalizm olarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş.
Postmodernizm, modernizmin sonrası ve ötesi anlamında bir tanımlama olarak kullanılmaktadır ve modern düşünceye ve kültüre ait temel kavram ve perspektiflerin sorunsallaştırılmasıyla ve hatta bunların yadsınmasıyla birlikte yürütülmektedir. 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan postmodernizm; mimari, felsefe, edebiyat, resim gibi alanlarda kendini göstermiştir.
Kemalizm, 1935'ten 1937'ye kadar Kamâlizm veya Atatürk'ün ölümü sonrası yaygınlaşan bir diğer adıyla Atatürkçülük; Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk İlkeleri'ni esas alan kurucu ideolojisidir. Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk tarafından uygulandığı şekliyle laikliğe ve Batı demokrasisine dayanan ulusal ve üniter bir cumhuriyet rejiminin kurulması, ekonomik kalkınma ve sanayileşme, yüksek öğrenime ve bilimsel faaliyetlere devlet desteği, spora ve sanata teşvik, ücretsiz ve zorunlu eğitim gibi kapsamlı siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve dinî reformları içermektedir. Reformların amacı Atatürk'ün ifadesiyle "muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak", çağdaş bir hayat tarzını benimsemektir.
Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü bazen de İktisadi İş Birliği ve Gelişme Teşkilatı uluslararası bir ekonomi örgütüdür.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 23 Haziran 1894 günü Pierre de Coubertin'in önderliğinde kurulmuş olan ve Olimpiyat Oyunları'nı düzenleyen organizasyondur. Komitenin merkezi İsviçre'nin Lozan kentindedir.
Kooperatif hareket kavramı, insanoğlu var olduğu günden beri süregelen ve onun sosyal bir varlık oluşunun en somut yönünü ortaya koyan bir kavramdır. Toplumun en küçük ve temel birimi olana aileden başlayıp, en soyut, en büyük ve en üst organizasyon boyutunu oluşturan millet halinde teşkilatlanmaya kadar işbirliğinin bir zihniyet, yönelme biçimi, tavır ve davranış olarak mevcudiyetini görürüz. Hatta ülkeler arasında veya ülkeleri temsil eden birimlerin aralarında oluşturduğu ittifaklar, organizasyonlar ve hedefler işbirliğinin tezahürü olduğu kadar; işbirliği olmadan gerçekleştirilemeyecek bir zarureti de ortaya koymaktadır. Güçbirliği düşüncesinin, anlayışının temelinde ise, dayanışma duygusu, birlikte hareket etme arzusu önemli bir yer tutmaktadır.
Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Genel veld Bailey, özel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır.
Monizm ya da bircilik, her şeyin bir tek zorunluluğun, ilkenin, madde ve enerjiden olduğunu iddia eden veya tek bir tözden kaynaklandığını savunan felsefi görüş.
İlke, bilimsel yöntemde nesnel gerçeğin belirgin özelliklerinin ve yasaların genelleştirilmesi ile elde edilen ve insana hem teorik çalışmalarında, hem de uygulama faaliyetlerinde yol gösteren genel dayanak noktasıdır.
Paris Barış Konferansı, I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşmaların hazırlandığı uluslararası bir konferanstır.
Mimar, yapıları mimari ilkeler doğrultusunda dizayn eden, bunu yaparken kullanıcı isteklerini göz önünde bulunduran ve genellikle yapım sürecini de kontrol eden, denetleyen usta yapıcı, sanatçı.
Tıp etiği, tıbbın ve sağlık alanındaki bilimsel ve pratik çalışmaların etik yönden değerlendirilmesi ve ahlaki ikilemlere bir çözüm bulunmasını hedefleyen disiplindir. Genel konusu insan yaşamıdır.
Marksizm-Leninizm, adını Karl Marx ve Vladimir Lenin'den alan, 1920'li yıllarda komünist partiler arasında popülerlik kazanan ideolojik akım. Marksizm-Leninizm; Marx, Engels ve Lenin'in ortaya koyduğu temel öğretilere bağlı kalarak, değişen koşullara ve çağın gereklerine uygun bir biçimde sosyalist sistemde yeniden uygulanmasıdır.
Kendi kaderini tâyin hakkı, alışılmış anlamda ulusların kendi geleceklerini belirlemesi kavramıdır. Genel olarak, milletlerin kendi siyasal durumlarını, ekonomik, sosyal ve kültürel manada izleyecekleri yolu kendi istençleriyle belirlemeleri şeklinde tarif edilir. Buna göre; kendi geleceğini belirleme hakkı yalnızca ulusun kendisine aittir; kimse ulusun hayatına zorla müdahale etme, okullarını ve diğer kurumlarını yok etme, gelenek ve göreneklerine saldırma, dilini baskı altına alma ve özgürlüklerini kısıtlama hakkına sahip değildir. Kelime İngilizce Self determination kelimesinden türetilmiştir.
Doktrin veya öğreti, belirli bir konu ya da inanç sistemine ilişkin kabul, ilke ve kurallar bütünü.
Demokratik merkeziyetçilik, siyasi bir partide çeşitli kararların alınması amacıyla yapılan tartışmalar sırasında, her konunun herhangi kısıtlama olmaksızın tartışılabileceğini fakat çoğunlukça hemfikir olunan bir kararın alınmasından sonra bu kararın uygulanmasında birlik sağlanması gerektiğini savunan Marksist-Leninist ilkeyi ifade eden terimdir. Bu ilke, dünyadaki pek çok komünist partinin parti genel çizgisi olarak kabul görmüştür.
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi, tüm dünyada sürdürülebilir, ortak bir küresel kalkınma kültürünü yaymak üzere; şirketleri sürdürülebilir ve sosyal sorumluluklarına uygun uygulamalar geliştirmeye teşvik eden, bağlayıcılığı olmayan bir Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesi ve bu sözleşmenin imzacılarını kapsayan bir oluşumdur.