İçeriğe atla

İgor Kurçatov

Kurçatov anısına basılan anma pulu

İgor Vasileviç Kurçatov (Rusça: И́горь Васи́льевич Курча́тов; 12 Ocak 1903 - 7 Şubat 1960) Sovyet fizikçi. Sovyet atom bombası projesinin lideridir.[1]

Gençliği

Simbirsk Ufa’da doğmuştur. Simferepol Lisesinin bitirdikten sonra Kırım Devlet Üniversitesinde Fizik ve Sankt-Peterburg Politeknik Enstitüsünde Gemi Mühendisliği eğitimi almıştır. 1924-25 arasında Kurçatov, Bakü Politeknik Enstitüsü Fizik Fakültesinde araştırma görevlisidir. (Burası bugün Azerbaycan Devlet Petrol Akademisidir) 1925 yılında Fizik – Teknik Enstitüsünde hocası Abram İoffe ile birlikte radyoaktivite üzerine çalışır. 1932’de kendi nükleer araştırma ekibi için devlet desteği alır ve ekibiyle birlikte Sovyetler Birliğinin ilk siklotronunu 21 Eylül 1939’da inşa eder. Kurçatov ve yardımcısı Georgi Flyorov uranyum zincirleme tepkimesini ve nükleer reaktör temel kavramını ilk olarak keşfederler. Kurçatov 1942 yılında yaptığı açıklamada bir kilogram uranyumdaki maddesel bağların kopartılmasıyla muazzam bir enerjini açığa çıkacağını öngörebilmiştir.

Büyük Anayurt Savaşı ve atom bombası

Nazi Almanyası 1941 yılında Sovyetler Birliğine saldırınca Kurçatov, bilimsel araştırma konularını gemileri manyetik mayınlardan korumak ve tank zırhları gibi askeri konulara yöneltir. 1943 yılında Sovyetler Birliği gizli polis teşkilatı NKVD 1943 yılında İngilizlere ait bir belge ele geçirecek, bu belgede atom bombasının yapılmasının mümkün olduğu belirtildiği öğrenilecektir.Bu bilginin üzerine Sovyet lider Stalin Sovyet nükleer projesinin başlatılması emrini verir. Konu ile ilgilenen dışişleri Bakanı Molotov, İoffe ile görüştükten sonra Kurçatov’a görevi verir. Sovyet atom bombası projesi, Sovyetler Birliğine çalışan ajan Klaus Fuchs tarafından bombaya dair ayrıntılı bilgiler alınana dek ikincil önemde bir proje olarak ilerler. Fuchs, ABD’deki atom bombası projesi olan Manhattan Projesinde çalışmakta ve projeye dair önemli bilgilere sahip bir konumdadır. ABD tarafından Japonya’ya atılan iki atom bombasının ardından ve Fuchs’un verdiği bilgiler ışığında Sovyet atom bombası projesi hızlandırılır. Projeyi 1948 yılında tamamlamak için işin sorumluluğu NKVD Başkanı Lavrentiy Beria’ya verilir. Proje için Volga nehri kıyısındaki Sarov kenti seçilir ve adı değiştirilerek Arzamas-16 yapılır. Proje ekibine Sovyet nükleer bilimadamları Khariton ve Zeldoviç dahil olacaktır. Ayrıca ABD’de yayınlanan bilimsel makaleler ve Fuchs tarafından sağlanan bilgiler kullanılsa da Kurçatov ve Beria her veriyi tekrar deneyerek test ederler. Hatta Beria, elde edilen istihbaratın sadece yapılan araştırmaları teyit etmek için kullanılmasını isteyecektir. Proje ekibi 29 Ağustos 1949 tarihinde ilk test deneyini yapacak ve Semipalatinsk Test Alanında ilk patlamayı başarıyla gerçekleştircektir. Kurçatov atom bombası projesinin başarısının ardından 1953 yılında başarıyla tamamlanacak olan hidrojen bombası projesinde de çalışacaktır. Sonraları nükleer enerjinin sadece barışçıl amaçlarla kullanılmasını savunacak ve nükleer denemelere karşı çıkacaktır.

Bilimsel başarıları

Bilimsel çalışmaları arasında birçok başarıya imza atan Kurçatov;

  • Avrupa’daki ilk nükleer reaktörü tamamlamıştır (1946)
  • Moskova’daki ilk siklotronu yapmıştır (1949)
  • Dünyadaki ilk nükleer güç santralini yapmıştır (1954)
  • Dünyadaki ilk nükleer güçle çalışan denizaltıyı hayata geçirmiştir (1959)
  • Dünyadaki ilk nükleer güçle çalışan sivil gemi olan buzkıran Lenin’i başarıyla tamamlamıştır (1959)

Hayata veda edişi

Atom bombası projesi sırasında Kurçatov proje başarıyla tamamlanıncaya kadar sakalını kesmemeye yemin etmiştir. Bunun da etkisiyle sürekli kendine has sakalıyla anılacaktır. Kurçatov 1960 yılında beynindeki bir kan pıhtısı yüzünden hayata veda edecektir. Külleri ünlü Sovyet kahramanlarının yanına, Kremlin Duvarı Mezarlığına gömülmüştür. Anısını yaşatmak için ismi iki kente verilmiştir. Ayrıca dünyamızın uydusu Ay'daki bir kratere ve asteroit 2352’ye Kurçatov ismi verilmiştir.

Kaynakça

  1. ^ Britannica Ansiklopedisindeki maddesi 19 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 18 Eylül 2020 tarihinde erişilmiştir

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nükleer fisyon</span> Ağır bir çekirdeğin daha hafif parçalara bölünmesi.

Fisyon, kütle numarası çok büyük bir atom çekirdeğinin parçalanarak kütle numarası küçük iki veya daha fazla çekirdeğe dönüşmesi olayıdır. Fisyon reaksiyonlarında radyoaktif elementler kullanılır ve tepkimeler için bir ilk enerjiye ihtiyaç vardır. Reaksiyon sonucunda kararsız çekirdekler ve nötron oluşur. Oluşan nötronların her biri yeni bir uranyum atomu ile tepkimeye girer. Bu esnada açığa çıkan nötronlar ortamdan uzaklaştırılmazsa tepkime zincirleme olarak devam eder.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer enerji mühendisliği</span> Uygulamalı bilim

Nükleer enerji mühendisliği, nükleer fizik ve radyasyonun madde ile etkileşimi ilkelerine dayalı olarak atomun çekirdeği üzerine pratik uygulamalar yapan bir bilim dalıdır. Bu mühendislik alanında çalışmalar genel olarak nükleer santrallerin ve reaktörlerin, kısacası nükleer fisyon sistemlerinin ve alt elemanlarının tasarımı, analizi, geliştirilmesi, bakımı, test edilmesi, modellenmesi, inşaatı, işletmeye alınması ve sökülmesi gibi konular üzerinde yoğunlaşmıştır. Nükleer enerji mühendisliği kapsamında aynı zamanda nükleer füzyon, radyasyonun tıbbi uygulamaları, nükleer güvenlik, ısı transferi, nükleer yakıt teknolojisi, nükleer verimlilik, radyoaktif atıklar, atom bombaları ve radyoaktivitenin çevreye olan etkileri üzerine çalışmalar çok yaygın bir şekilde bulunmaktadır. Türkiye'de nükleer enerji mühendisliği dalında lisans eğitimi veren kuruluşlar Hacettepe Üniversitesi ve Sinop Üniversitesi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Arthur Compton</span> Amerikalı fizikçi (1892 – 1962)

Arthur Holly Compton, 1927'de elektromanyetik radyasyonun parçacık doğasını gösteren Compton etkisinin keşfi ile Nobel Fizik Ödülü kazanmış Amerikalı fizikçidir. Zamanında çok dikkat çeken bir buluştur. Işığın dalga doğası o zamanlarda iyi anlaşılmış olsa da ışığın hem dalga hem parçacık olabileceği fikri kolay kabul görmemiştir. Kendisi ayrıca Manhattan Projesindeki Metallurji Laboratuvarının başı ve 1945 ile 1953 seneleri arasında St. Louis Washington Üniversitesi Rektörüdür.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer silah</span> Nükleer enerji ile yıkım gücü sağlayan silah

Nükleer silah, nükleer reaksiyon ve nükleer fisyon birlikte kullanılmasıyla ya da çok daha kuvvetli bir füzyonla elde edilen yüksek yok etme gücüne sahip silahtır. Genel patlayıcılardan farklı olarak çok daha fazla zarar vermek amaçlı kullanılır. Sadece kullanılan bir silah, tüm bir kenti ya da bir ülkeyi canlı, cansız ne varsa tamamen yok edecek güçtedir.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Abdüsselam</span> Pakistanlı fizikçi (1926-1996)

Muhammed Abdüsselam, elektrozayıf etkileşim ile ilgili çalışmalara katkılarından dolayı 1979 yılında Nobel Fizik Ödülünü paylaşan kuramsal fizikçidir. Abdüsselam Nobel Ödülü kazanan ilk Pakistanlı ve Mısırlı Enver Sedat'tan sonra Nobel Ödülü kazanan ilk Müslüman olmakla birlikte fen alanında bu ödülü kazanan ilk Müslüman olarak tanındı.

<span class="mw-page-title-main">Plütonyum</span> atom numarası 94 olan, neptünyumdan elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Pu)

Plütonyum, 1940 yılında Glenn T. Seaborg, Edwin M. McMillan, J. W. Kennedy ve A. C. Wahlby tarafından 152 cm'lik siklotron içerisindeki uranyumun döteryum ile bombardımanı sonucunda elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer silahlanmanın kronolojisi</span> Nükleer Silahlanma Tarihi

20. yüzyıl, teknolojik ilerleme ve başarı bakımından aynı zamanda uygarlaşmış milletlerin birbirlerine sarf ettikleri şiddet içerici suçlamalar bakımından dikkate değerdir. Birkaç saat içerisinde, hatta bir anda bile insanoğlunun tümünü yok edebilecek nükleer silahların icadı ve nükleer enerjinin gelişmesi, medeniyet ve tehdit kavramlarını hiçbir yerde birbirine bu kadar yaklaştırmamıştı.

<span class="mw-page-title-main">Manhattan Projesi</span> ilk atom bombasının üretilmesini içeren bir araştırma ve geliştirme projesi

Manhattan Projesi, II. Dünya Savaşı sırasında ilk nükleer silahların üretimini gerçekleştirmek için yürütülmüş bir araştırma ve geliştirme projesiydi. Proje, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Birleşik Krallık ve Kanada ile iş birliği içinde gerçekleştirildi. 1942'den 1946'ya kadar ABD Ordusu Mühendisler Birliği'nden Tümgeneral Leslie Groves'un projenin yöneticiliğini yaptı. Nükleer fizikçi Robert Oppenheimer da bombaları tasarlayan Los Alamos Laboratuvarı'nın yöneticisiydi. Projenin ismi, ilk karargah Manhattan'da olduğu için Manhattan Bölgesi olarak belirlendi; bu ad yavaş yavaş projenin resmi kod adı olan "Development of Substitute Materials"ın yerini aldı. Proje daha sonra İngilizlerin nükleer silah geliştirme projesi olan Tube Alloys'u da bünyesine kattı ve programı Office of Scientific Research and Development'den devraldı. Manhattan Projesi, en yoğun döneminde yaklaşık 130.000 kişiye istihdam sağladı ve yaklaşık 2 milyar ABD dolarına mal oldu. Bunun yüzde 80'inden fazlası fisil malzemeyi üreten tesisleri inşa etmek ve işletmek içindi. Araştırmalar ve bombanın üretimi, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Kanada'daki otuzdan fazla tesiste gerçekleştirildi.

<span class="mw-page-title-main">Lavrenti Beriya</span>

Lavrenti Beriya, Sovyet politikacı, Sovyet Güvenlik Sekreteri ve Sovyet Gizli Polisi şefi.

<span class="mw-page-title-main">Sarov</span> Rusya’da Nijniy Novgorod Oblastında, ziyarete kapalı bir kasaba

Sarov Rusya’da Nijni Novgorod Oblastında dışarıdan ziyarete kapalı bir kasaba. 1946-91 yılları arasında Arzamas-16 (Арзама́с-16) olarak adlandırıldı. Sovyetler Birliği’nin nükleer silah çalışmaları burada yapılmıştır. 2002 yılındaki sayıma göre nüfusu 87.652’dir.

<span class="mw-page-title-main">Eugene Wigner</span>

Eugene Paul "E. P." Wigner, Macar-Amerikalı teorik fizikçi ve matematikçiydi.

<span class="mw-page-title-main">Georgi Flyorov</span> Sovyet fizikçi

Giorgi Nikolayeviç Flyorov, önemli bir Sovyet nükleer fizikçisi.

<span class="mw-page-title-main">Thin Man (nükleer bomba)</span>

Thin Man atom bombası, Amerika Birleşik Devletleri’nin Manhattan Projesi sırasında geliştirdiği, plütonyum top tipi silah olması önerilen atom bombası. Plütonyumun doğal bozunma hızı silah tipi bir tasarımda kullanmak için çok yüksek olduğundan gelişimi durduruldu.

<span class="mw-page-title-main">Klaus Fuchs</span> Alman teorik fizikçi ve atom casusu

Emil Julius Klaus Fuchs 1950 yılında II. Dünya Savaşı ve kısa bir süre sonrasında Amerikan, İngiliz ve Kanada Manhattan Projesi’nden elde ettiği bilgileri Sovyetler Birliği’ne iletmesinden dolayı mahkûm edilen Alman teorik fizikçi ve atom casusudur. Los Alamos Laboratuvarında iken Fuchs ilk olarak nükleer silahlarla ilgili birçok teorik hesaplamadan ve sonrasında hidrojen bombası modellerinden sorumluydu.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nde bilim ve teknoloji</span>

Sovyetler Birliği'nde bilim ve teknoloji, Sovyetler Birliği'nin ulusal politikasında önemli bir parçası olarak rol aldı. Vladimir Lenin zamanından 1990'ların başında Sovyetler Birliği'nin dağılmasına kadar hem bilim hem de teknoloji, Sovyet devletinin ideolojisi ve pratik işleyişi ile yakından bağlantılıydı ve diğer ülkelerdeki modellerden hem benzer hem de farklı yollarla takip edildiler. Konstantin Tsiolkovskiy gibi İmparatorluk Rusyası'nda çalışan birçok bilim insanı SSCB'de çalışmaya devam etti ve Sovyet bilimini doğurdu.

Kurçatov aşağıdaki anlamlara gelebilir:

Günter Wirths uranyum üretimi, bilhassa reaktör sınıfında yetkili olan bir Alman kimyagerdir. Auergesellschaft'ta Heereswaffenamt ve Uranverein projesi için uranyum yapımında görev yaptı. 1945'te Sovyet atom bombası projesinde çalışmak üzere Sovyetler Birliği'ne gönderildi. SSCB'den serbest bırakıldığında Batı Almanya'ya taşındı ve Degussa şirketinde görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">MAUD Komitesi</span> 1940-1941 yılları arasında faaliyet gösteren İngiliz nükleer silah araştırma grubu

MAUD Komitesi, İkinci Dünya Savaşı sırasında oluşturulmuş bir İngiliz bilimsel çalışma grubuydu. Bir atom bombasının mümkün olup olmadığını belirlemek için gerekli araştırmaları yapmak üzere kurulmuştur. MAUD adı, Danimarkalı fizikçi Niels Bohr'un hizmetçisi Maud Ray'e atıfta bulunan bir telgraftaki garip bir satırdan geldi.

<span class="mw-page-title-main">Abbas Çayhorski</span>

Abbas Abbas Ali oğlu Çayhorski, Azerbaycanlı profesör, kimya bilimleri doktoru ve neptunyum elementinin kimyasında araştırmacıydı. Çayhorski, SSCB'nin nükleer reaktörlerinin kabulüyle ilgili Devlet Komisyonu başkanı (1969-1991) olmuş, Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisinin fahri doktoru adını almış, SSCB Devlet Ödülü sahibi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">II. Dünya Savaşı sırasında teknoloji</span>

Teknoloji, İkinci Dünya Savaşı'nda önemli bir rol oynadı. Savaş sırasında kullanılan teknolojilerin bazıları 1920'ler ve 1930'ların iki savaş arası yıllarında geliştirildi, çoğu savaş sırasında ihtiyaçlara ve öğrenilen derslere göre geliştirildi, diğerleri ise savaş sona erdiğinde geliştirilmeye başlandı. Pek çok savaşın günlük yaşamımızda kullandığımız teknolojiler üzerinde büyük etkileri oldu ancak İkinci Dünya Savaşı, günümüzde kullanılan teknoloji ve cihazlar üzerinde en büyük etkiyi yarattı. Teknoloji aynı zamanda II. Dünya Savaşı'nın yürütülmesinde tarihteki diğer savaşlardan daha büyük bir rol oynadı ve sonuçlarında kritik bir rol oynadı.