İçeriğe atla

İdris Küçükömer

İdris Küçükömer'in Büyükada Mezarlığı'ndaki kabri, Büyükada, İstanbul

İdris Küçükömer (1 Haziran 1925, Giresun - 5 Temmuz 1987, İstanbul), Türk iktisatçı ve düşünür. Kemalist ideolojiye, tek parti dönemine dair eleştiriler getirdi ve bununla beraber Türkiye'de sağ ve sol kavramlarının ters oturduğunu, CHP'nin aslında sağ bir parti olduğunu iddia etmesi ile ünlenmiştir.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde öğrenim gördü. Aynı fakültede doktorasını tamamladı, daha sonra da doçent oldu. Fakülte kurulunun profesörlüğe yükseltilmesi için aldığı karar, üniversite senatosunca onaylanmadı. Bunun üzerine Danıştay'da açtığı davayı kazanmasına karşın, profesörlüğüne ilişkin kararname 10 yıllık bir gecikme ile ancak 1976'da yürürlüğe girdi.

1960 sonrasında Yön'de yazdığı yazılarla tanındı. Ant dergisindeki yazıları tartışma yarattı. Milliyet gazetesindeki açık oturumlarda dönemin yerleşik yargılarını sorguladı. Sonra 1973'te on yıllık bir suskunluğa büründü ve daha sonra Yeni Gündem yazılarıyla tekrar ortaya çıktı.

Küçükömer'in ileri sürdüğü en dikkat çeken görüşlerden biri, Türkiye’de devletin despotik niteliğinin sivil toplumun gelişmesi önünde duran en büyük engellerden biri olduğudur.[1] Başta Sencer Divitçioğlu ve Selahattin Hilav olmak üzere bazı aydınlarla birlikte Türkiye'nin toplumsal tarihine ilişkin çözümlemelerinde Asya Tip Üretim Tarzı (ATÜT) kuramını gündeme getiren Küçükömer, Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) yönetim ve bilim kurullarında görev aldı. Birçok yapıtı bulunan İdris Küçükömer ölümünden kısa bir süre önce Sosyal Demokrasi Partisi'ne üye olmuştu.

Kemalizm'e yönelik eleştirileri

İdris Küçükömer'e göre Kemalizm "sol" veya "ilerici" olmayan, halka zorla dayatmacı ve düzeni olumsuz biçimde değiştiren istikrarsız bir ideolojidir. İdris Küçükömer yazılarında Kemalizm'e ve tek parti dönemine çeşitli eleştiriler getirdi. Küçükömer'in getirdiği eleştirilerden bazıları; bu dönemde tek partinin sınıflar üstü egemen olduğu, anti-demokratik olduğu, devletin dizayn ettiği tek tip insan yetiştirildiği, halktan kopuk olduğudur. "Birinci Adam", "İkinci Adam" kavramları (İdris Küçükömer bunları ayrıca diktatör benzeri unvanlar olarak ele alır) ve bürokratik yalnızlık vardır. Küçükömer'e göre bu dönemin devrimleri yukarıdan aşağı, halka rağmen yapılır. Halk ile bürokratik aydınlar arasında doldurulamaz bir uçurum olduğunu ve Batı kültürünün zorla halka kabul ettirilmeye çalışıldığını söyler.[2]

Küçükömer, Türkiye'nin tek parti döneminde ekonomik kalkınmayı bir türlü başaramadığını iddia etmiştir. 1923'ten 1933'e kadar devletin daha liberal kapitalist yoldan ekonomik kalkınma deneyleri yaptığını, başarısız olunca da CHP tarafından çaresizce devletçiliğe dönüldüğünü ifade eder. Küçükömer'in görüşüne göre istikrarsız ve deneme yanılmayla yapılan ekonomik politikaları ayrıca "devlet eliyle kapitalist yetiştirme" olarak eleştirdi.[2]

İdris Küçükömer'e göre padişahlığın ve tımar sisteminin kaldırılması sonrası dahi buna benzer bir sistem cumhuriyet döneminde devam ettirilmiştir. Küçükömer buna örnek olarak, Mustafa Kemal Paşa'nın 154 bin 709 dönüm toprak sahibi olmasını kanıt olarak öne sürdü. İdris Küçükömer'in bu örneği Kemalistlerce eleştirildi ve Küçükömer'in, Mustafa Kemal Paşa'yı ürünlere el koyan bir toprak ağası gibi göstermeye çalışması şeklinde yorumlandı.[2]

İdris Küçükömer, Kemalist tarihyazımına karşı çıkmıştır. Türkiye yakın dönem tarihinin yeniden yazılması gerektiğini savundu.[3] İttihat ve Terakki ile Kemalizm'i benzer olarak görerek; bunları bürokratik devleti kurup koruyan antidemokratik hareketler olarak tanımladı. Küçükömer, ayrıca Türk Kurtuluş Savaşı'nın anti-emperyalist olmadığını iddia etmiştir, ona göre bu savaş anti-emperyalist değildir ve sadece bir Türk-Yunan savaşıdır.[3]

Eserleri

  • Düzenin Yabancılaşması (En önemli eseridir. Sağ ve sol kavramlarına esaslı açıklamalar getirmektedir)
  • Gelişmiş ve Az Gelişmiş Ülkelerin İlişkileri (1966)
  • İktisat İlkeleri Üzerine (1964-1967)
  • Batılaşma - Düzenin Yabancılaşması (1969), ISBN 975-7696-60-9
  • İktisat İlkelerine Yeniden Bakış (1972)
  • Anılar ve Düşünceler, ISBN 975-7696-64-1
  • Cuntacılıktan Sivil Topluma / Yön ve Ant Yazıları, ISBN 975-7696-59-5
  • Sivil Toplum Yazıları, ISBN 975-7696-61-7
  • Halk Demokrasi İstiyor mu? Bitmemiş Son Eser, ISBN 975-7696-63-3

Kaynakça

  1. ^ http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=927800&Yazar=AVNİ ÖZGÜREL&Date=25.03.2009&CategoryID=99
  2. ^ a b c Kalkandelen, Zülâl (2011). "İdris Küçükömer'in Tezleri, İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleri" 1.Baskı. Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık. s. 63, 44, 99-100. 
  3. ^ a b "İdris Küçükömer efsanesi". hurriyet.com.tr. 23 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kemalizm</span> Türkiye Cumhuriyetinin kurucu ideolojisi

Kemalizm, 1935'ten 1937'ye kadar Kamâlizm veya Atatürk'ün ölümü sonrası yaygınlaşan bir diğer adıyla Atatürkçülük; Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk İlkeleri'ni esas alan kurucu ideolojisidir. Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk tarafından uygulandığı şekliyle laikliğe ve Batı demokrasisine dayanan ulusal ve üniter bir cumhuriyet rejiminin kurulması, ekonomik kalkınma ve sanayileşme, yüksek öğrenime ve bilimsel faaliyetlere devlet desteği, spora ve sanata teşvik, ücretsiz ve zorunlu eğitim gibi kapsamlı siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve dinî reformları içermektedir. Reformların amacı Atatürk'ün ifadesiyle "muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak", çağdaş bir hayat tarzını benimsemektir.

<span class="mw-page-title-main">Doğan Avcıoğlu</span> Türk gazeteci, yazar, düşünür ve siyaset adamı

Doğan Avcıoğlu Türk gazeteci, yazar, düşünür, siyasetçi, ekonomist ve Kurucu Meclis üyesi.:15

<span class="mw-page-title-main">Serbest Cumhuriyet Fırkası</span> Türkiyede bir siyasi parti (1930)

Serbest Cumhuriyet Fırkası, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği üzerine Fethi Okyar tarafından kurulan bir siyasi partiydi.

<span class="mw-page-title-main">Şefik Hüsnü Deymer</span> Türk siyasetçi ve yazar

Mehmet Şefik Deymer, tarihsel Türkiye Komünist Partisinin ilk kuruluş yıllarından 1959 yılına dek liderliğini üstlenen komünist siyasetçi, tıp doktoru, gazeteci, yazar ve çevirmen.

<span class="mw-page-title-main">Ortanın solu</span> CHPnin merkez solda konumlanmasını ve sosyal demokratlaşmasını ifade eden tabir

Ortanın solu, CHP'nin politik yelpazede merkez solda konumlandırılmasını ve CHP'nin sosyal demokratlaşma dönemini ifade eder. En başta "ortanın solu" söylemi, İsmet İnönü'nün Kemalizm'i siyasi yelpazede merkez sola koymasıyla başlamış, sonrasında Bülent Ecevit ile beraber Kemalizm ile sosyal demokrasinin kaynaşmasıyla devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mahir Çayan</span> THKP-Cyi kuran Türk Marksist-Leninist militan

Mahir Çayan, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesinin kurucusu Türk Marksist-Leninist militandır. 30 Mart 1972 tarihinde Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde dokuz arkadaşıyla birlikte vurularak öldürülmüştür.

Ulusalcılık, Kemalist ve milliyetçi bir ideolojidir. Ulusalcılık sözcüğü aynı zamanda Atatürk milliyetçiliğinin bir diğer ismi olarak da kullanılmıştır. Günümüz siyasetinde ortak bir tanımı olmayıp, çoğunlukla sol pozisyonda yer alan milliyetçi görüşe sahip Kemalistleri tanımlamakta kullanılmıştır. Türk Dil Kurumu tarafından ise "ulusalcılık" ve "milliyetçilik" sözcükleri eş anlamlı olarak tanımlanmıştır.

<i>Yön</i> (dergi)

Yön, Ankara'da 20 Aralık 1961'de yayına başlayan ve 27 Mayıs Darbesi sonrası sol muhalif hareketin sözcülüğünü yapan eski haftalık dergi. İmtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü Doğan Avcıoğlu'ydu (1926-1983); Kurucuları arasında Mümtaz Soysal, Cemal Reşit Eyüboğlu vardı. Dergi, 24 sayfa büyük boy halinde 222 sayı çıktı, 30 Haziran 1967'de son sayısı yayımlandı. Yön’ün ilk sayısı 20.000 nüsha basıldı ve tamamı ilk gün satıldı. İkinci sayısı 50.000 nüsha basıldı. Kapanmadan önceki tirajının 15.000 olduğu tahmin ediliyor.

<span class="mw-page-title-main">Atatürk İlkeleri</span> Atatürkün politikalarını belirleyen altı ilke

Atatürk İlkeleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün yürürlüğe koyduğu, döneminin pragmatik politikalarını belirlemiş altı ilkedir. "Altı Ok" denilen altı ilkeye ilk olarak 1931'de "Kemalizm" adı verildi ve Atatürk'ün Dil Devrimi sürecinde, 1935'te Arapça Kemal adını 1937'ye dek kullanacağı Eski Türkçe Kamâl adıyla değiştirmesini takiben 13 Mayıs 1935'te "Kamâlizm" adıyla ülkenin kurucu ve tek partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin program ilkeleri olarak benimsendi. Daha sonra, 1937'de çıkarılan bir kanunla 1924 Anayasası'na eklenen ilkeler, anayasal olarak Türkiye'nin ulusal ideolojisi hâline geldi.

Emin Türk Eliçin,, Türk öğretmen ve solcu yazar.

<span class="mw-page-title-main">İdris Naim Şahin</span> Türk siyasetçi

İdris Naim Şahin, Türk siyasetçi ve eski içişleri bakanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şevket Süreyya Aydemir</span> Türk ekonomist ve tarihçi

Şevket Süreyya Aydemir, Türk yazar, düşün insanı, iktisatçı ve tarihçi.

<span class="mw-page-title-main">Türk milliyetçiliği</span> Türk halkını ulusal veya etnik tanımlarla yücelten ve teşvik eden bir siyasi ideoloji

Türk milliyetçiliği, ulusal veya etnik tanımlarla Türk milletinin ilerlemesini, gelişmesini amaçlayan siyasi bir görüştür. Türkçülük ile aynı olmayıp, içinde Türkçülük dahil olmak üzere çeşitli Türk milliyetçisi ideolojileri barındırır.

Halkçılık, narodnik ve popülizmden etkilenmiş, popülizm şeklinde değil demokrasilerin yoluyla Türkiye'den dünyaya çıkan düşüncedir. Halkçılık Beyannamesi ve Atatürk'ün Halkçılık ilkesi de bu görüşlerden etkilenmiştir.

Kemalizm ve Marksizm veya Atatürkçülük ve Marksizm, Marksizm ve Kemalizm akımlarının karşılıklı ilişkileri, koşutlukları ve karşıtlıkları ile ilgilenir.

Türkiye'de muhafazakârlık, genel anlamdaki muhafazakârlık ideolojisinin Türkiye'de nasıl anlaşıldığını ifade etmektedir.

Liberal Kemalizm veya liberal Atatürkçülük, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ideolojisi olan Kemalizm ile liberal sosyal tutumun bir arada savunulması görüşünü ifade eder. Ahmet Ağaoğlu'nun liberal perspektiften Kemalizm yorumu olarak tanımlanabilir. Liberal Kemalistler laiklik, cumhuriyetçilik, inkılapçılık gibi Altı Ok düşüncelerini benimsemeye devam eder.

Post-Kemalizm, özellikle Türk akademisinde ve siyasi tartışmasında; Türkiye'nin, başta demokratikleşme olmak üzere yaşadığı siyasi ve kültürel sorunların kaynağının askeri-bürokratik İttihatçı-Kemalist ideolojide yattığını savunan ve temelinde Türk resmi tarihçiliğini sorgulama olan bir akımdır. 12 Eylül sonrası ortaya çıkan post-Kemalist akım, 2000'li yıllarda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesi ile Türk tarihyazımının merkezine oturmuş, 2010'lu yıllardan sonra ise gerilemeye başlamıştır.

Anti-Kemalizm ya da Kemalizm karşıtlığı, ilkelerden oluşan Türk milliyetçisi bir ideoloji olan Kemalizm'i reddetme ve bu ideolojinin lehine olan çalışmaların yaygınlığını azaltmaya çalışmadır. Bazı anti-Kemalistler Kemalizm'i laiklik ilkesi sebebiyle reddederken bazıları da Kemalizm'i bir burjuva ideolojisi olarak gördüğünden reddeder. Bazıları da Kemalizm'in fazla milliyetçilik ve hatta asimilasyon politikası içerdiğini düşündüklerinden Kemalizm'i reddetmektedir. Kemalizm'in uygulandığı tek parti dönemi ise baskıcı ve yasakçı olması gerekçesiyle veya bu dönemde tek tip insan yetiştirildiği ve halktan kopuk olduğu iddiasıyla bazı anti-Kemalistlerce eleştirildi. 1980 ve sonrası; sivil toplum, anti-Kemalizm tartışmalarının da yoğunlaşmaya başladığı bir dönemdir.