İçeriğe atla

İclaliye


Haliç'te demirlemiş İclaliye (1903 öncesi)
Tarihçe
Osmanlı İmparatorluğu
Adıİclaliye
İnşa edenStabilimento Tecnico Triestino
Kızağa konuluşu Mayıs 1868
Denize indirilişi 1869
Görevlendirme Şubat 1871
Hizmetten çıkışı 1928
Akıbet Söküldü, 1928
Genel karakteristik
Deplasman 2.228 t (2.193 emperyal ton; 2.456 küçük ton)
Uzunluk 66 m (tam boy), 63, 6 m (dikmeler arası
Genişlik 12, 8 m
Su çekimi 4, 8 m
Kurulu güç
İtme gücü 1 bileşik buhar motoru
Hız 12 knot (22 km/sa; 14 mph)
Kişi kapasitesi

1871: 16 subay, 132 denizci[1]

1891: Toplam 180 subay ve denizci[1]
Silah donanımı

1871:[1]

1885:[1]

  • 2 × 278 mm Krupp top
  • 1 × 152 mm L/22 Krupp top
  • 2 × 87 mm Krupp top
  • 2 × 63,7 mm Krupp top
  • 2 × 37 mm Hotchkiss revolver top
  • 2 × 25,4 mm Nordenfelt top

1905:[1]

  • 2 × 278 mm Krupp top
  • 2 × 87 mm Krupp top
  • 2 × 37 mm Hotchkiss top
  • 2 × 25,4 mm Nordenfelt top

1914:[1]

  • Silahları söküldü
Zırh
  • Kemer: 114–152 mm
  • Kazamat: 114 mm
  • Barbet: 127 mm
  • İclaliye (Osmanlı Türkçesi: ﺍﺟﻼلیه, Anlamı: "Şanlı"),[2] 1860'ların sonunda ve 1870'lerin başında Osmanlı donanması için inşa edilmiş, sınıfının tek örneği olan zırhlı savaş gemisidir. Avusturya-Macaristan tersanesi Stabilimento Tecnico Triestino'dan sipariş edildi, Mayıs 1868'de omurgası serildi ve inşası Şubat 1871'de tamamlandı. İclaliye'nin tasarımı, daha önceki Asar-ı Şevket sınıfına dayanıyordu. İki adet 228 mm ve üç adet 178 mm Armstrong top taşıyan İclaliye, 93 Harbi sırasında Kafkasya'da savaşan Osmanlı güçlerini destekledi. Kariyerinin geri kalanının çoğunu, Osmanlı donanmasına çok az bütçe ayrılan bir dönemde hizmet dışında geçirdi. 1912'de donanma, İstanbul'u savunan güçlere topçu desteği sağlamak için İclaliye'yi yeniden hizmete aldı. Birinci Balkan Savaşı sonrasında eğitim gemisi ve kışla gemisi gibi yan görevlerde bulundu. 1928'de hizmetten çıkartıldı ve hurda olarak söküldü.

    Sipariş ve inşa

    1860'lı yılların başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun Mısır Eyaleti, yabancı tersanelerden bir grup zırhlı savaş gemisi sipariş etti. İclaliye, Mısır hükûmeti tarafından sipariş edilen son gemiydi. İnşa sözleşmesi, 1868'de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun bir parçası olan Trieste'deki Stabilimento Tecnico Triestino tersanesine verildi. Bu esnada Mısır'ın bağımsızlık kazanma çabaları üzerine Padişah Abdülaziz, 5 Haziran 1867'de Mısır'ın yabancı tersanelerden sipariş ettiği tüm zırhlıları teslim etmesini talep etti. Müzakerelerden sonra Mısır, merkezî hükûmetin daha fazla özerkliği tanıması ve eyaleti Mısır Hidivliği'ne dönüştürmesi karşılığında İclaliye ve diğer Mısır zırhlılarını teslim etti.[3]

    Tasarım

    İclaliye, Fransa'da inşa edilen önceki Asar-ı Şevket sınıfının biraz büyütülmüş ve daha güçlü silahlar taşıyan bir versiyonuydu.[4] İclaliye, dikmeler arasında 63,6 m, toplam 66,0 m uzunluktaydı. Geminin genişliği 12,8 m, su çekimi ise 4,8 m'ydi. Gemi teknesi demirden inşa edilmişti ve deplasmanı normal yükte 2.228 metrik tondu. İnşa edildiği hâliyle mürettebatı 16 subay ve 132 denizci; 1891 sonrasında ise 16 subay ve 180 denizciden oluşuyordu.[5][6]

    Gemi, gücünü tek bir vida pervaneyi süren tek bir yatay bileşik buhar motorundan alıyordu. Buhar, Stabilimento Tecnico Triestino tarafından üretilen ve gemi ortasında bulunan tek bir bacaya bağlı iki adet kömür yakıtlı kutu kazan tarafından sağlanıyordu. Motor 1.800 nominal beygirgücü (1.300 kW) olarak derecelendirilmişti ve gemiyi deniz denemelerinde saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaştırabiliyordu ancak gemi 1877'de yalnızca 10 deniz mili (19 km/sa) hıza ulaşabilmekteydi. Onlarca yıl boyunca yapılan kötü bakım, 1896'da geminin hızını 6 deniz miline (11 km/sa) kadar düşmesine sebep olmuştu. İclaliye, 250 metrik ton kömür taşıyabiliyordu. Gemide ayrıca iki direkli yardımcı bir yelken teçhizatı da yer almaktaydı.[5][6]

    Gemi, iki adet 228 mm ile üç adet 178 mm, namludan dolma Armstrong top ile silahlandırılmıştı. İskele ve sancakta birer adet 228 mm ve 178 mm top, merkezî zırhlı bir kazamata monte edilmişti. Üçüncü 178 mm top döner bir kundak ile bir barbetin üzerine yerleştirilmişti. 1885'te bu silahların yerine barbetlere monte edilen 150 mm, 22 kalibre namlu uzunluğunda bir Krupp top ve bir çift 278 mm kazamata monteli Krupp top monte edildi. Ayrıca iki 87 mm ve iki 63,7 mm Krupp kuyruktan dolmalı top, iki 37 mm Hotchkiss revolver top ve iki 25,4 mm Nordenfelt topu içeren ikincil bir hafif silah bataryası eklendi. 1905'te 150 mm ve 63,7 mm toplar çıkarıldı.[7]

    Gemi dövme demir zırh plakası ile korunuyordu. Su hattının 2 metre altına ve 2 metre üstüne dek uzanan tam bir zırhlı kemeri vardı. Su hattının üzerindeki kısımda zırh kalınlığı 152 mm, altındaki kısımda ise 114 mm'ydi. Top bataryalarını koruyan kazamatlar 114 mm kalınlığında demir zırh ile korunurken her iki uçtaki enlemesine bölmeler de 102 mm kalınlığındaydı. Barbet kundaklarını, 127 mm kalınlığında demir zırh çevrelemekteydi.[5]

    Hizmet geçmişi

    İclaliye'nin omurgası Mayıs 1868'te serildi, 29 Ağustos 1868'de resmen Osmanlı İmparatorluğu'na transfer edildi ve ertesi yıl hizmete girdi. 25 Ocak 1871'de İclaliye deniz denemelerine başladı, ertesi ay görevlendirilmeye hazırdı.[3] Mayıs 1876'da Selanik Olayı sırasında Selanik'teydi.[8]

    93 Harbi

    1875 ortalarındaki Hersek İsyanı, Sırbistan'ın Temmuz 1876'da Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesi ve Rus İmparatorluğu ile yıllardır artan gerginlik sebebiyle Osmanlı filosu Ruslarla olası bir çatışmaya karşı Eylül 1876'da seferberlik hazırlıklarına başlamıştı.[9] 1877'nin başında İclaliye, zırhlı korvetler Mukaddeme-i Hayr ve Aziziye ile birlikte Girit'te bulunan Osmanlı Akdeniz Filosu'nun ikinci tümenine atandı.[10] 93 Harbi olarak adlandırılan Rus-Osmanlı Savaşı, Rusların 24 Nisan 1877'deki savaş ilanı ile başladı.[9] İlanın ardından İclaliye, Karadeniz filosuna transfer edildi[10] ve savaşın geri kalanını Osmanlı zırhlılarının büyük çoğunluğu ile birlikte Karadeniz'de geçirdi.[11] Hobart Paşa komutasındaki Osmanlı filosu, Rus Karadeniz Filosu'ndan çok daha üstündü; Rusların sahip olduğu zırhlılar sadece savaşta yararsız oldukları ortaya çıkan dairesel gemiler olan Vitse-admiral Popov ve Novgorod'dan ibaretti.[12] Osmanlı filosunun Karadeniz'deki varlığı, Rusları iki kolorduyu kıyı savunması için yedek tutmaya zorladı; ancak Osmanlı genelkurmayı, özellikle Rusya'nın Balkanlar'daki ilerlemesini engellemek gibi alanlarda ellerindeki deniz üstünlüğünü anlamlı bir şekilde kullanamadı.[13] Hobart Paşa, filoyu Karadeniz'in doğusuna çekerek Kafkasya'da Ruslarla savaşan Osmanlı birliklerini desteklemek için daha agresif bir şekilde kullandı. Filo Poti'yi bombardımana tuttu ve Batum savunmasına destek oldu.[14]

    14 Mayıs 1877 tarihinde İclaliye ve zırhlı korvetler Avnillah, Muin-i Zafer, Feth-i Bülend, Mukaddeme-i Hayr ve Necm-i Şevket'ten oluşan bir Osmanlı gücü Karadeniz limanı Sohum etrafındaki Rus mevzilerini bombalayarak piyade çıkartması ve Ruslara karşı yerel halkın silahlandırılarak bir ayaklanma başlatması amacına yardımcı oldu. Osmanlılar iki gün sonra Sohum'u ele geçirdi. Savaş sırasında Rus torpido botları Karadeniz'de konuşlanan gemilere birkaç saldırı gerçekleştirdi ancak İclaliye hiçbirinde hasar görmedi. Bu saldırılardan biri, 10 Haziran'da altı torpido botu tarafından yapılan bir saldırıydı; bu esnada İclaliye, Tuna'nın ağzındaki Sulina limanına Feth-i Bülend ve Mukaddeme-i Hayr ile birlikte transfer edilmişti. Bu saldırı sırasında Chesma teknesi İclaliye'yi hedef aldı ancak geminin etrafına kurulan torpido savunma ağları Chesma'nın torpidosunun İclaliye'nin gövdesine isabet etmesini engelledi. İclaliye istim alarak takibe başladı ancak Rus torpido botlarını yakalayacak kadar hızlı değildi; çatışmada Rus torpido botlarından bir tanesi kendi torpidosunun patlamasıyla battı.[15][16][17] Savaşın bitiminden sonra 1879'da İstanbul'da Haliç'e çekildi.[1]

    Sonraki kariyeri

    Gemi, 1891 yılında Tersane-i Amire tarafından yeniden donatıldı.[1] Şubat 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında, Osmanlılar filoyu teftiş etti ve İclaliye dâhil olmak üzere neredeyse tüm gemilerin, üç modern Hydra sınıfı zırhlıya sahip olan Yunan donanmasına karşı savaşmaya hiçbir şekilde uygun olmadığını belirledi.[18][19] Gemilerin silahları ve zırhları çoktan eskimişti, mürettebat eğitimi ise kötüydü. Osmanlı filosu 1897'nin Nisan ve Mayıs ayları boyunca gemilerin mürettebatının moralini yükseltmek amacıyla Ege Denizi'ne birkaç sorti yaptı ancak Osmanlıların Yunan kuvvetlerine saldırmaya niyeti yoktu. Osmanlı filosunun durumu, özellikle İngiliz Amiral Henry Felix Woods ve teftişi yöneten Alman Amiral Eugen Kalau vom Hofe gibi yabancı gözlemcilerden gizlenemedi. Filo, hükûmet için bir utanç olduğunu kanıtladı ve sonunda Sultan II. Abdülhamid'i, zırhlı korvetlerin yabancı tersanelerde modernize edilmesini de içeren bir modernizasyon programına izin vermeye zorladı. Krupp, Schichau-Werke ve AG Vulcan dâhil olmak üzere Alman tersaneleri gemileri yeniden inşa edeceklerdi ancak gemileri inceledikten sonra, gemileri modernleştirmenin pratik olmaması ve Osmanlı hükûmetinin modernizasyon işi için ödeme yapamaması sebebiyle geri çekildi. 1900 yılında sözleşmeler nihayet verildi ancak İclaliye modernizasyon programına dâhil edilmedi.[20]

    1904'te geminin barbetleri çıkarıldı, gemi yılın ilerleyen döneminde rezerv filoya alındı.[1] Trablusgarp Savaşı sırasında İclaliye, Haliç'te konuşlanmıştı.[21] 30 Ekim 1912'de Birinci Balkan Savaşı sırasında İclaliye, Bulgaristan'ın Çatalca'daki Osmanlı kuvvetlerine karşı saldırısını durdurmak için yeniden faaliyete geçti.[22] Zırhlı Necm-i Şevket'e katılsa da, her iki geminin de çekilmesi gerektiğinden pozisyonlarında birkaç gün kaldılar.[23][24] İki gemi daha sonra ön dretnot savaş gemileri Barbaros Hayreddin ve Turgut Reis ile modernize edilmiş zırhlı korvetler Mesudiye ve Asar-ı Tevfik'e katılarak 15-20 Kasım arasında kaldıkları Büyükçekmece'ye çekilerek götürüldüler; ancak Bulgar güçleriyle fazla temas kurmadılar.[22] Gemi, Şubat 1914'ten itibaren Heybeliada'daki Deniz Lisesi için bir kışla gemisi olarak hizmet etti. Şubat 1919'da donanma öğrencileri için İstanbul'da sabit bir eğitim gemisi oldu. 1923 yılında kışla gemisi görevine döndü ve Gölcük Donanma Tersanesi'nde konuşlandı. 1928 yılında hizmetten çıkartıldı ve Gölcük'te hurda olarak söküldü.[1]

    Kaynakça

    Özel
    Genel

    İlgili Araştırma Makaleleri

    <i>Mesudiye</i> (zırhlı)

    Mesudiye, Osmanlı donanması için 1871-1875 yılları arasında İngiltere'deki Thames Ironworks'te inşa edilmiş merkezî bataryalı zırhlı korvettir. İnşa edilmiş en büyük iki merkezî bataryalı zırhlı korvetten biriydi. Mesudiye'nin Hamidiye adında bir kardeş gemisi olması planlanmıştı; ancak bu gemi Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve HMS Superb adıyla görevlendirildi. Ana silahları merkezî zırhlı bir bataryada yer alan on iki 250 mm toptu.

    <i>Asar-ı Tevfik</i>

    Asar-ı Tevfik, 1860'larda inşa edilen ve sınıfının tek üyesi olan, Osmanlı donanmasının zırhlı bir savaş gemisiydi. Aslen Mısır Hidivliği tarafından İbrahimiye ismiyle sipariş edilen gemi, daha sonra Osmanlılar tarafından alındı. Kırım Savaşı'ndan sonra 1860'larda Osmanlı filosu için bir genişleme programının bir parçası olarak inşa edilen Asar-ı Tevfik, sekiz adet 220 mm toptan oluşan bir ana batarya ile donatılmış 4.600 metrik tonluk barbetli bir merkezî bataryalı zırhlıydı.

    <i>Muin-i Zafer</i>

    Muin-i Zafer, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilen iki Avnillah sınıfı zırhlı korvetin ikincisiydi. Geminin inşasına 1868'de başlandı, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı olan gemi, ana silah olarak kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm top taşıyordu ve saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Feth-i Bülend</i>

    Feth-i Bülend 1860'ların sonlarında sınıfının öncü gemisi olan demir zırhlı korvet savaş gemisidir. Osmanlı Donanması için İngiliz Thames Iron Works'ten sipariş edildi ve 1868'de inşasına başlandı, 1869'da denize indirildi ve 1870'te hizmete girdi. Dört 229 mm topu vardı, tek pervaneyi çeviren bileşik buhar motoru ile 13 deniz mili (24 km/sa) hıza ulaşabilmekteydi.

    <i>Mukaddeme-i Hayr</i>

    Mukaddeme-i Hayr, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen Feth-i Bülend sınıfı demir zırhlı korvetlerin ikincisidir. Gemi, İstanbul'daki Tersane-i Amire'den sipariş edildi. Omurgası 1870'te kızağa konan gemi, 1872'de denize indirildi ve 1874'te de hizmete girdi. Ana silah olarak dört adet 229 mm çapında topu vardı. Tek pervaneyi çeviren bileşik buhar motoru ile 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu. Gemi, 1877-1878 Rus-Türk Savaşı sırasında görev aldı, ardından 1878'den 1897'ye kadar Haliç'te yattı. 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında, Osmanlı donanması Mukaddeme-i Hayr'ı ve geri kalan zırhlı filoyu seferber etti ancak neredeyse tüm gemilerin kullanılamaz durumda olduğunu gördü. Mukaddeme-i Hayr ertesi yıl silahsızlandırıldı ve 1911'de sabit bir eğitim gemisine dönüştürüldü. 1914'te I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden sonra kışla gemisi haline getirildi ve 1923'te sökülmesine kadar bu sıfatla hizmet etti.

    <i>Feth-i Bülend</i> sınıfı zırhlı korvet

    Feth-i Bülend sınıfı, 1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması için inşa edilmiş iki zırhlı savaş gemisini içeren bir gemi sınıfıdır. Sınıftaki ilk gemi Feth-i Bülend, Birleşik Krallık'ta inşa edildi ve Haliç'teki Tersane-i Amire'de inşa edilen ikinci gemi Mukaddeme-i Hayr için temel görevi gördü. Gemilerin tasarımı daha önce yine Birleşik Krallık'ta inşa edilen Avnillah sınıfına dayanıyordu. Ortadan bataryalı zırhlı korvetler Feth-i Bülend ve Mukaddeme-i Hayır ana silah olarak kazamatlarda yer alan namludan dolma dört 222 mm Armstrong top taşımaktaydı.

    <i>Avnillah</i> sınıfı zırhlı korvet Osmanlı Donanmasının zırhlı savaş gemisi sınıfı

    Avnillah sınıfı, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen iki zırhlı korvet savaş gemisinden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıfta yer alan gemiler Avnillah ve Muin-i Zafer'dir. İki gemi İngiltere'de 1868 ve 1870 arasında inşa edildi. Gemi ortasındaki kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm çapında top taşıyorlardı.

    <i>Avnillah</i> Osmanlı savaş gemisi

    Avnillah 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilmiş bir zırhlı savaş gemisidir. Avnillah sınıfının öncü gemisi olarak Thames Iron Works tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilmiştir. Omurgası 1868'de serilen gemi, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı gemi olan Avnillah, merkezî bir kazamatta yer alan dört adet 230 mm top ile silahlandırıldı ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Necm-i Şevket</i>

    Necm-i Şevket, 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilen iki Asar-ı Şevket sınıfı merkezî bataryalı gemi tipindeki zırhlı korvetlerin ikincisidir. Başlangıçta Mısır Hidivliği tarafından Muzaffer adıyla sipariş edildi ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konuldu. Gemi inşasına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı donanmasında hizmete girdi. Asar-ı Şevket sınıfı zırhlılar, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm ve döner tablalı barbette yer alan bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

    <i>Asar-ı Şevket</i> sınıfı zırhlı korvet

    Asar-ı Şevket sınıfı, 1860'larda başta Mısır, ardından Osmanlı donanması için inşa edilen Asar-ı Şevket ve Necm-i Şevket olmak üzere iki gemiden oluşan zırhlı korvet sınıfıdır. Fransa'da inşa edilen gemiler, tasarımları daha önceki zırhlı korvet sınıfı Asar-ı Tevfik'in tasarımına dayanıyordu. Merkezî bataryalı olarak inşa edilen iki gemi, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm Armstrong top ve kazamatın üstünde döner bir barbette bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Asar-ı Şevket</i>

    Asar-ı Şevket 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilmiş merkezî bataryalı bir zırhlı korvettir. Başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilen ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konulan geminin ilk adı Kahire'ydi. Geminin yapımına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı filosunda hizmete girdi. Asar-i Şevket, dört adet 178 mm Armstrong topundan oluşan kazamat içinde bir merkezi batarya ve kazamatın üzerinde yer alan bir döner barbete monte edilmiş bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

    <i>Lütf-i Celil</i>

    Lütf-i Celil, Osmanlı Donanması'nın Lütf-i Celil sınıfının öncü gemisi olan zırhlı savaş gemisiydi. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk bir devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen Lütf-i Celil, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı gemiyi teslim etmeye zorlaması ile Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlılara devredildi. Lütf-i Celil, 1877'de 93 Harbi sırasında aktif görevde bulundu ve Rus güçlerinin Tuna'yı geçmesini önlemek için operasyonlarda bulundu. 11 Mayıs'ta devriye gezerken bir Rus topçu bataryasıyla çatışmaya girdi. Geminin kazan dairesine isabet eden bir top mermisinin yol açtığı patlamada gemi mürettebatının çoğu ölürken gemi de battı.

    <i>Hıfzur-Rahman</i>

    Hıfzu'r-Rahman, Osmanlı Donanması için 1860'ların sonlarında inşa edilen Lütf-i Celil sınıfı zırhlı korvetlerin ikincisi olan demir zırhlı savaş gemisidir. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk vasal devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen gemi, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı zorlaması ile henüz Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlı donanmasına devredildi. Taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Lütf-i Celil</i> sınıfı zırhlı korvet

    Lütf-i Celil sınıfı, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için Fransa'da inşa edilmiş bir çift zırhlı korvet tipi savaş gemisidir. Sınıf, Lütf-i Celil ve Hıfzu'r-Rahman gemilerinden oluşmaktaydı. İki gemi de başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilmiş; ancak yapım aşamasında iken Osmanlı İmparatorluğu'na devredilmiştir. İki gemi de döner taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Hamidiye</i> (zırhlı) Osmanlı zırhlı gemisi

    Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.

    <i>Osmaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Osmaniye, Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateynlerin öncü gemisi olan bir zırhlı savaş gemisiydi. Adını Padişah I. Osman'dan alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Aziziye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Aziziye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Robert Napier and Sons tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin ikincisi olan zırhlı savaş gemisiydi. İnşasına 1863'te başladı, Ocak 1865'te denize indirildi ve aynı yılın Ağustos ayında hizmete girdi. Adını Padişah Abdülaziz'den alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında "riske atmak için çok değerli olması" sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbet gemiye dönüştürüldü. Bununla birlikte, 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı ve bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı, savaştan sonra ise silahsızlandırıldı. 1904'ten 1909'a kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1923 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

    <i>Orhaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Orhaniye, Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateyn sınıfının üçüncüsü gemisidir. 1860'larda Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için Birleşik Krallık'ta inşa edilen bir zırhlı savaş gemisidir. Omurgası 1863 yılında serilen gemi, Haziran 1865'te denize indirildi. Orhaniye, ilk tasarlandığı haliyle burunda tek bir 229 mm Armstrong top ile bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 librelik top Armstrong top taşımaktaydı. Osmaniye sınıfı gemiler, 1877-1878 yıllarında gerçekleşen 93 Harbi sırasında gemiyi Akdeniz'de güvenli bir şekilde tutuldu Gemi, 1880'leri Haliç'te geçirdi. 1890'ların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edilerek daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü. Buna rağmen 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı başladığında bakımsızlık ve mürettebatın eğitim eksikliği nedeniyle Yunan gemileriyle çatışmaya girmeye uygun durumda değildi. Sonuç olarak hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahları söküldü. 1909'da aktif hizmetten çıkarıldıktan sonra kışla gemisi olarak kullanıldı. 1913'te hurda olarak satıldı ve parçalandı.

    <i>Mahmudiye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Mahmudiye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin sonuncusu olan zırhlı savaş gemisiydi. Geminin inşaatı 1863'te başladı, Aralık 1864'te denize indirildi. Osmaniye sınıfında Thames Ironworks and Shipbuilding Company'de inşa edilen tek gemi olan Mahmudiye, adını Sultan II. Mahmud'dan alıyordu. Gemi bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36-libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Gemi kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında riske atmak için çok değerli olması sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. Gemi 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü; ancak yeniden inşasının hemen ardından başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı. Bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahsızlandırıldı. 1909'dan 1913'e kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1913 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

    <span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı korvetleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

    1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması, neredeyse tamamen yabancı tersanelerde inşa edilen bir dizi zırhlı korvet savaş gemisi sipariş etti ve satın aldı. Sipariş edilen ilk sınıf olan Osmaniye sınıfı, dört adet zırhlı fırkateynden oluşuyordu. Osmaniye sınıfı 1860'ların başında Birleşik Krallık'taki tersanelerinden sipariş edildi. 1864'te beşinci gemi Fatih sipariş edilse de bu gemi, 1867'de Prusya donanması tarafından satın alındı. Aynı yıl Osmanlılar, Feth-i Bülend ile iki gemiden oluşan Avnillah sınıfını yine Birleşik Krallık'tan sipariş etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Mısır da o dönem, merkezî otoriteden bağımsız olarak Fransa'daki tersanelerden; Asar-ı Tevfik, Asar-ı Şevket ve Lütf-i Celil zırhlı korvet sınıflarına ait gemi siparişleri vermiş, bir Avusturya-Macaristan firmasıyla ise İclaliye için sözleşme imzalamışlardı. Mısır'ın bağımsızlığını savunmaya yönelik çabaları, Mısır'dan 1868'de yaptığı sipariş ettiği tüm zırhlı korvetleri teslim etmesini isteyen Padişah Abdülaziz'i kızdırdı. Bu esnada ikinci bir Feth-i Bülend sınıfı zırhlı olan Mukaddeme-i Hayr sipariş edilmiş ve Osmanlı Tersane-i Amire'sinde inşa edilen ilk zırhlı olmuştu. 1871'de Osmanlılar, iki Mesudiye sınıfını sipariş etti. İlk gemi teslim alınırken ikinci gemi Birleşik Krallık'ın 1878'de Rusya ile savaşa girmesi korkusunun ortasında Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve yerini Tersane-i Amire'de inşa edilecek üçüncü bir gemi olan Hamidiye'ye bıraktı. Son iki gemi, Peyk-i Şeref sınıfı, 1874 yılında Birleşik Krallık'tan sipariş edildi fakat Kraliyet Donanması 1878'de savaş beklentileri sırasında her ikisini de satın aldı.