İçeriğe atla

İbni Asem el-Kûfi

İbni Asem el-Kûfi (ö. 926), Arap tarihçisi.

Yaşamı konusunda bilgi bulunmayan, hadis anlayışı ve yorumlayışı bakımından şii olan İbni Asem el-Kûfi, Kitab ül-Fütuh (Fetihler Kitabı) adlı yapıtının birinci cildinde halife Osman'ın ölümüne kadar olan olaylara, ikinci cildini Memun'a kadar olan olaylara, üçüncü cildini Memun ve Mutasım Billah dönemlerine ayırmıştır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hüsn-i hat</span> İslâm medeniyetinde teşekkül eden güzel yazı sanatı.

Hüsn-i hat, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. "İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" manalarında kullanılmıştır. Hat sanatkarına verilen isim olan "hattat" tahminen 4. - 5. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. İlk hattat Hz. Ali, hat sanatını kullanarak Kur'an-ı Kerim'in güzel biçimde yazılmasını sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Asena</span> Türk tiyatro yazarı

Orhan Asena, Türk oyun yazarı, şair, çocuk hastalıkları hekimidir.

Kadının Adı Yok, Duygu Asena'nın yazdığı, 1987 yılında basılan kitap.

<span class="mw-page-title-main">Mucize</span> bilimsel yasalarla açıklanamayan ve ilahî güçlere mal edilen, inananları tarafından hoş karşılanan, sıra dışı olay

Mucize ya da tansık; bilimsel yasalarla açıklanamayan ve ilahî güçlere mâl edilen, inananları tarafından hoş karşılanan, sıra dışı olay.

İbni kelimesinin farklı anlamları:

<span class="mw-page-title-main">Yazıt</span>

Yazıt ya da kitabe, genelde anıtsal bir eserin üzerine tanıtım ve bilgilendirme amaçlı yazıdır. Yazıtlar çoğu kez kolay eriyip bozulmayan malzemelere yazılır, daha doğrusu kazılır. Kitabeler tarih malzemesi yönünden birinci derecede önemlidir, çünkü bu malzeme öbeği hemen her devirde resmî bir hüviyette oluşmuşlardır. Bu ise onun kaynak değerini artırmaktadır. Yazıtlar evvela kültür tarihi, sonra kimin tarafından niçin yapıldığını göstermesi bakımından önemlidir. Yazının kazıldığı taşın üzerindeki motifler ise sanat tarihi bakımından önemlidir. Yazıtlar yeryüzünün hemen her yerinde mevcuttur ve bu hâlen devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mutasım</span> Sekizinci Abbasi halifesi

Mutasım veya Abbas el-Mutasım Billâh Tam Adı: Ebû İshâk "el-Muʻtasım bi’l-Lâh" 'Abbas bin Hârûn er-Reşîd, sekizinci Abbasi halifesi. Harun Reşid'in küçük oğluydu ve annesi Harun Reşid'in Türk asıllı bir cariyesi idi. 833'te kardeşi Memun'un yerine tahta geçti.

<i>İkinci Adam</i>

İkinci Adam, Şevket Süreyya Aydemir'in, İsmet İnönü'nün hayatını anlattığı ve 1966-1968 yılları arasında üç cilt halinde Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan biyografik kitaptır. Kitap ne bir övgü, ne de bir yergi kitabıdır. Yazar, kitapta İsmet İnönü´nün hayat hikâyesi etrafında, bir devrin akışını verir.

<span class="mw-page-title-main">Ali er-Rızâ</span>

Ali er-Rıza,, tam ismi Ali bin Musa ibn-i Cafer, İslâm Peygamberi Muhammed'in yedinci göbekten torunudur. Şiîliğin İsnâaşerîyye mezhebinde ve onun kolları olan Câferîlik ile Alevîlik'te "Sekizinci İmâm" olarak yer alan "Ali er-Rıza" Mûsâ el-Kâzım'nın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Memûn</span> 7. Abbâsî hâlifesi (s. 813–833)

Memun veya Abdullâh Memûn, Tam Adı: Ebû 'Abbâs el-Memûn Abdullâh bin Hârûn Reşîd, 813-833 arasında 7. Abbasi halifesi.

Abdülhamîd bin Vâsi bin Türk ya da tam adıyla Ebü'l-Fazl Abdülhamîd bin Vâsi' bin Türk el-Huttelî el-Hâsib, dokuzuncu yüzyılda yaşamış Türk matematikçi. Öz geçmişi hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Onunla ilgili iki kayıt vardır, biri Farslı İbn el-Nedim ve diğeri İbn el-Kefti tarafından, fakat bilgiler aynı değildir. Ancak İbn el-Kefti onun adını ʿAbd al-Hamid ibn Wase ibn Türk Jili olarak bahseder. Jili, Gilan anlamına gelir. D. Pingree'ye göre, o Ḵottal 'nın kuzeyinde ve Badaḵšān batısındadır) veya Gilan doğumludur. Abū Barza Fażl b. Moḥammad b. ʿAbd-al-Ḥamīd b. Tork 'un onun torunu olduğu görünür.

<span class="mw-page-title-main">Beytü'l-Hikme</span> Abbâsîlerin 800lü yılların başında Bağdatta kurduğu, dönemin en büyük kütüphanesi ve çeviri merkezi

Beytülhikme veya Bilgelik Evi, aynı zamanda Büyük Bağdat Kütüphanesi olarak da bilinen, ya büyük bir Abbasi devlet akademisini ve Bağdat'taki entelektüel merkezini ya da İslam'ın Altın Çağı sırasında Abbasi halifelerine ait büyük bir özel kitaplığı belirtir. Bilgelik Evi, Abbasi Halifeliğinin çöküşünün ardından fiziksel kanıt eksikliği ve bir anlatı oluşturmak için edebi kaynakların doğrulanmasına güvenerek, resmi bir akademi olarak işlevlerine ve varlığına ilişkin aktif bir tartışmanın konusudur. Bilgelik Evi, 8. yüzyılın sonlarında Halife Harun Reşid'in koleksiyonları için bir kütüphane olarak veya el-Mansur (754-775) tarafından hem Arapça hem de Farsça nadir kitaplara ve şiir koleksiyonlarına ev sahipliği yapmak üzere oluşturulan özel bir koleksiyon olarak kuruldu.

Mûstezî veya El-Hasan "el-Mûstezî biʿEmr i’l-Lâh" Tam Adı: Ebû Muhammed "el-Mûstezî biʿEmr i’l-Lâh" el-Hasan bin Yûsuf el-Mûstencid Otuz üçüncü Abbâsî Hâlifesi.

<span class="mw-page-title-main">Âmir (Fâtımî halifesi)</span>

Amir veya El-Âmir bi'Ahkâmillâh Tam Adı: Ebû Ali Mansur ibni el-Mustâ‘lî el-Âmir bi'Ahkâmi’l-Lâh Onuncu Fâtımî Hâlifesi ve İsmâilîyye-Mustâlîlik Mezhebi'nin "Yirminci İmâmı".

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ İslam dünyasında bilim</span> 8. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasında İslam dünyasında geliştirilen ve uygulanan bilimsel etkinlikler

Orta Çağ İslam dünyasında bilim, İslam'ın Altın Çağı adı verilen ve 8. yüzyıl ile 14. yüzyıl-15. yüzyıl arasında İslam dünyasında geliştirilen ve uygulanan bilim. Bu dönemde Hint, Fars, Sabii ve özellikle Yunan uygarlıklarına ait eserler Arapçaya tercüme edildi. Bu çeviriler tüm bir Orta Çağ boyunca İslam uygarlığında yaşayan bilim insanlarının bilimsel gelişmelerde bulunmalarına ve bu gelişmeleri sonraki yüzyıllara taşımalarına olanak sağladı.

İbrahim bin El-Mehdi,, abbasi halifesi (817-819). Halife Mehdi'nin (775-785) oğlu. Yeğeni olan halife Memun'un, onun yerine Ali el -Rıza'yı ardılı olarak ilan etmesi, Abbasiler arasında anlaşmazlıklar ve karışıklıklar çıkmasına yol açtı. Taraftarları Memun'u tanımadıklarını söyleyip onu Bağdat'ta tahta çıkararak halife saydılar (817). Halifeliği döneminde Hira ve Küfe' yi aldıysa da ülkede birlik ve düzeni sağlayamadı, görevinden ayrılarak köşesine çekilmek zorunda kaldı (819). Yeniden Bağdat'a giren Memun tarafından bir ara hapse atıldı (825-826). Affedilerek yaşamının sonuna kadar Samerra'da oturmaya zorunlu tutuldu.

<i>Frankensteinın Gelini</i> (film, 1935)

Frankenstein'ın Gelini, 1935 yılı yapımı yönetmen James Whale'ın, 1931 yapımı Frankenstein filminin devamı olan ve Mary Shelley'in Frankenstein romanının ikinci cildinden uyarlanan filmi.

<span class="mw-page-title-main">Huneyn bin İshak</span> Arap bilim insanı ve hekim (809–873)

Huneyn bin İshak, Abbasi döneminde yaşamış ünlü bir mütercim ve hekimdir. Tam künyesi Ebu Zeyd Huneyn bin İshak el-İbadi'dir. Hristiyan bir Arap aşireti olan İbad'a mensuptur. Arapça, Süryanice, Grekçe'yi çok iyi derecede bilen Huneyn, bu, dillerdeki yetkinliği ve tercümelerinin kalitesi sebebiyle Abbasi halifesi Memun döneminden El-Mutasım dönemine kadar Bağdat'a hekimlik ve mütercimlik yapmıştır. Pehlevice bildiği rivayet edilse de ders aldığı kişi, Halil bin Ahmed, o dünyaya gelmeden ölmüştür. İki oğlu vardır: Birinin adı Davut'tur ve çağında yetkin bir pratisyen hekim olarak tanınmıştır. Diğerinin adı ise İshak'tır ve İshak, babasından bile yetenekli tercüman olarak tanınmıştır;

İbn A'Sem El-Kûfî, 9. yüzyıl Arap Müslüman tarihçisi, şairi ve vaizidir. 8. yüzyılın sonlarında ve 9. yüzyılın başlarında etkindir. 765'te vefat eden altıncı imam Ca'fer es-Sâdık'ın bir öğrencisinin oğlu olan ahbârî okulundan bir Şiidir.