İçeriğe atla

İason

İason ve Altın Post, Bertel Thorvaldsen, 1808

İason (Yun. Ιάσων), Yunan mitolojisinde Altın Post’u ele geçirmek için Argo isimli, elli kürekli bir gemiyle Yunan anakarasından denize açılarak Karadeniz’in doğu ucundaki Kolkhis ülkesine doğru zorlu bir yolculuğa çıkan elli kahramanın (Argonaut’lar) önderidir. Altın Post’un öyküsü ile Argonaut’ların serüvenlerini muhtelif mit yazarları anlatır. Bunların önde gelenleri Bibliotheka isimli kitabıyla Apollodoros, Argonautika isimli kitabıyla da Rodoslu Apollonius’tur.

İason’un kimliği

Leipzig Hayvanat Bahçesindeki İason heykeli. Yapıt: Walter Lenck.

Söz konusu denizaşırı yolculuğun hedefi olan Altın Post, Phriksos isimli bir prensi sırtında taşıyarak Karadeniz’in en doğu ucundaki Kolkhis iline götüren, tanrı hediyesi altın tüylü bir koçun postuydu. Gittiği yerde Koç’u Zeus’a kurban eden ve postunu kutsal bir koruluktaki meşe ağacına asan Phriksos, Kolkhis kralının kızıyla evlenmiş, orada kalarak dört oğlan babası olmuştu.

Phriksos’un gidişinden bir kuşak kadar sonra doğacak olan İason ile Phriksos arasında akrabalık bağları vardı. Phriksos’un babası, Orkhomenos kralı Athamas ile İason’un dedesi, İolkos kralı Kretheus kardeştiler.

İason’un doğumu İolkos’ta yaşanan taht kavgası günlerine denk geldi. Kral Kretheus'un ölümünden sonra onun öz oğlu, tahtın yasal varisi olan Aison (İason’un gelecekteki babası) tahta çıkacakken üvey kardeşi Pelias, deniz tanrısı Poseidon'un soyundan geldiğini ve Aison'dan yaşça büyük olduğunu ileri sürerek ve zor kullanarak tahtı ele geçirdi. Biliciler Pelias’a ölümünün kral soyundan birinin elinden olacağını söylemişlerdi. Bu tanıma girenleri ortadan kaldırmaktan çekinmeyen Pelias üvey babası Aison’u öldürmeye cesaret edemediğinden onu eşiyle birlikte sarayın bir köşesinde hapis yaşamı sürmek zorunda bıraktı. Bu sığıntı yaşama başladıkları sırada Aison ve eşinin Diomedes adını verdikleri bir oğulları oldu.

Bebek doğunca kehaneti hatırlayan Pelias bebeği ortadan kaldırmak istedi. Görevlendirdiği askerler bebeğin ölü doğduğu haberiyle karşılaştılar. Bu arada Aison olacakları tahmin ederek bebeği sadık bir kölesiyle kent kırsalına kaçırıp eski dostu, soylu kahramanların eğitmeni yarı insan yarı at bilge Kheiron'un gözetimine teslim etmişti. Kheiron bebeğe İason adını verdi. Pelion dağındaki mağarasında büyütüp eğittiği çocuk erişkinliğe vardığında geçmişiyle ilgili bilgiler ve geleceğe ilişkin yönlendirmelerle İolkos’a uğurladı onu.

Pelias’la karşılaşma

Bilicilerin Pelias için verdikleri diğer bir kehanete göre Pelias’ın yazgısında ölümünün tek sandaletli bir adamın elinden olacağı yazılıydı. Bu kehanetin üzerinden çok zaman geçmemişti ki İason, Kheiron’dan ayrıldıktan sonra İolkos’a giden yolda karşısına çıkan hızlı akışlı bir nehri geçmeye çalışırken sandaletlerinden birini sulara kaptırdı. Karşıya geçmeyi bekleyen yaşlı bir kadına yardım etmek için onu sırtına alıp geçirirken olmuştu bu. O yaşlı kadın aslında tanrıça Hera'ydı.[not 1] İason kente vardığında Pelias’ın Poseidon ve diğer tanrılara adadığı ama Hera’nın anılmadığı bir sunu törenine katıldı. Pelias bir ayağı çıplak delikanlıyı görünce kehaneti anımsadı ve başına çöken tehlikeden kurtulmak amacıyla onu deniz yoluyla çok uzaklara, evine dönmesini olanaksız gördüğü zor bir yolculuğa göndermeye karar verdi.[1][2]

Pelias’ın verdiği görev

Pelias’ın bu görevi İason’a nasıl verdiğini iki mit yazarı şöyle anlatır:

Apollodoros
Pelias onu görünce kehaneti hatırladı ve yanına gidip sordu: ‘Sen kral olsaydın ve vatandaşlarından birinin seni öldüreceği yolunda bir kehanet olsaydı ne yapardın? Bunun üzerine İason, ya aklına öyle geldiği için, ya da Hera’nın, kendisini onurlandırmayan Pelias’ın başına Medea belasını musallat etmek isteyen gazabının söyletmesi sonucunda[not 2] ‘Altın Post’u getirmesini emrederdim’ dedi. Pelias da hemen verdiği yanıtla gidip o postu getirmesini söyledi. Altın Post Kolkhis’te Ares’e adanan korulukta bir meşe ağacına asılıydı. Hiç uyumayan bir ejderha ona bekçilik ediyordu.[3]
Altın postu giyen Iason, Michele Cortazzo, Napoli Müzesi
Rodoslu Apollonios
Kral delikanlıyı görünce düşüncelere daldı ve onu deniz yoluyla çok uzaklara, tayfalarıyla birlikte perişan olarak eve dönüş yolunu bile bulamayacağı belalı bir yolculuğa göndermeye karar verdi.[2]

Argonaut’lar, yolculuk ve dönüş

İason Altın Post'u ele geçiriyor, fresk, Agostino Carracci-1584

Argo isimli gemilerinden dolayı Argonaut’lar grup ismiyle anılan kahramanların İason’un önderliğinde çıktıkları Altın Post seferi başta Apollonios’un Argonautika isimli epik şiirinde olmak üzere muhtelif ozan ve yazarlar tarafından anlatılmıştır. Argonautika kahramanların yola çıktıkları limana yani Pagasai sahiline ayak basmaları ile son bulur. İason’un, yanında getirdiği Medea ile giderek karmaşıklaşan dönüş sonrası yaşamı Euripides’in Medea isimli oyunundan ve diğer mit yazarlarından öğreniyoruz.

Yurda dönüş ve sonrası

Iason ve Medea (Gustave Moreau, 1865)

Argo Pagasai’ye vardığında denizcileri karşılayan olmadı. İason oradaki bir balıkçıdan anne ve babasının kral Pelias tarafından öldürüldüğünü (veya intihara zorlandıklarını) öğrenince öfkeye kapılarak hemen saraya saldırıp ölümü hak eden Pelias’ı ortadan kaldırmak istedi. Bu arada Medea öne çıktı ve Pelias’ı cezalandırma işini üstlendi. Kurnaz bir planla önce kendini yaşlı bir Artemis rahibesi görünümüne sokup sonra eski haline dönerek Pelias ve kızlarını etkisi altına aldı. Göz boyacılığını pekiştirmek için oyunlar tezgâhladı. Yaşlı bir koçu parçalayıp kaynattıktan sonra kuzuya dönüştürme hilesi yaptı. Pelias’ın kızlarını benzer bir yöntemle babalarını gençleştirebileceğine ikna etti. Gençliğine kavuşma özlemiyle Medea’ya inanan Pelias’ın sonu koçunki gibi oldu. Fakat Medea gizemli tavırları ve sözleriyle Pelias’ın kızlarını etkileyerek babalarını kesip parçalama işini onlara yaptırdı. Getirilmesini istediği Altın Post’u göremeden ölen Pelias’ın tahtı boş kalınca İason Pelias’ın tahtına geçmek yerine tahtı Pelias’ın oğlu Akastos’a bıraktı. Bazı kaynaklar Akastos’un İason ile Medea’yı kentten kovduğunu yazar.

İason Altın Postlu Koç’un Kolkhis’e doğru yola çıktığı Boeotia’ya gidip Post’u Orkhomenos’ta Zeus tapınağına astı. Argo’yu da Korinth Boğazı’na çekip deniz tanrısı Poseidon’a adadı. Korinth kralı Kreon, İason ile Medea’yı şeref konukları olarak ağırladı. İason ile Medea on yıl boyunca Korinth’de güzel bir yaşam sürdüler. İki oğulları oldu. İolkos kralı olmayı beklerken oradan kovulurcasına ayrılmak zorunda kaldığını unutmayan İason bir sürgün gibi geldiği Korinth’deki ilk günlerinden beri Korinth krallığına göz dikmiş, amacına ulaşmak için de kız çocuk sahibi olan yaşlı kral Kreon’la çok iyi bir ilişki kurmuştu. Glauke isimli prenses yetişkinliğe eriştiğinde İason ona yaklaşmakta gecikmedi. Kreon kutsal bir seferden başarı ile dönmüş olan İason’u baştan beri el üstünde tutmuştu. Bir yabancı gibi gördüğü Medea’yı önemsemiyordu. İason’un Glauke’yle evlenme isteğine sevinçle onay verdi.

İason’un bu kararını, özellikle Kolkhis’ten ayrılırken ettiği bağlılık yeminini hiçe saymasını karanlık bir öfkeyle karşılayan Medea öç duygularına kapıldı. Kreon’un kendisini çocuklarıyla birlikte Korinth’den kovması üzerine hediye olarak gönderdiği zehirli giysilerle yeni gelinin ve Kreon’un ölmesine neden oldu. Medea’nın öç duygusu öylesine güçlüdür ki çocuklarını da kendi eliyle ölüme gönderir. Kendisini evlat katili olmakla suçlayan İason’a “Onları senden çok sevmiştim, ama senin kalbini kırmak için öldürdüm onları” der. İason’un acısını daha da koyulaştırmak için çocukların ölü bedenlerini bile ona vermez. Sonra da dedesi Helios’un gönderdiği, kanatlı iki ejderhanın çektiği arabaya binip giderken İason için biçilen yazgıyı da haykırır yüzüne: “Sen de yaptıklarına layık bir ölüme kavuşacaksın. Argo’dan bir kalas düşecek kafana; böylece evliliğimizi hiçe saymanın bedelini ödeyeceksin”.[4]

İason’un sonu Medea’nın söylediği gibi olur. Yalnız ve perişan, oradan oraya dolaşırken eski kahramanlık günlerini yadetmek için Argo’nun yanına gelir, gölgesine sığındığında başına düşen bir kalasla ölür.

Yason Burnu

Ordu’nun Perşembe ilçesinin 15 km batısında, Çaytepe köyü sınırları içinde yer alan ve güzel doğasıyla öne çıkan burun Yason Burnu diye anılır. Çeşitli yerel ve turistik tanıtım sitelerinde Altın Post söylencesiyle ilişki kurulup İason’un önderliğindeki Argonaut’ların burada mola verdikleri ve bu nedenle buraya Yason Burnu adı verildiği bilgisi yer almaktadır.[5] Eski Yunan'da sadece Ksenophon’un "İason Burnu" ifadesini kullandığı tespit edilmiştir. Filozof, yazar ve asker Ksenophon, Pers illerine giden  Yunan paralı askerlerin komutanı olarak umduklarını bulamadan yurda dönen askerlerin zorlu yolculuklarını anlattığı Anabasis (Türkçeye Anabasis - Onbinlerin Dönüşü ismiyle çevrilmiştir) kitabında askerlerin Trapezus’tan (Trabzon) başlayıp Batı’ya doğru yaptıkları yolculuğun bir bölümünde şu anlatıma yer vermiştir:

Ertesi gün Sinope’den (Sinop) yelken açıp uygun bir rüzgârla kıyı boyunca yol alırken Argo’nun demir attığı söylenen İason Burnu’nu ve nehir ağızlarını, önce Thermodon’u, sonra İris’i, üçüncü olarak Halys’i, ondan sonra da Parthenius’u gördüler. Bu ırmağı geçtikten sonra Mariandynos’ların bölgesinde kurulmuş bir Yunan kentine, Megara kolonisi olan Herakleia’ya vardılar. Akherusia Burnu’nun yanında demir attılar. Herakles’in köpek Kerberos’u ele geçirmek için Hades’in diyarına buradan indiği söylenir.[6]

Anılan yerlerin doğal yerleşim sırasına ve yolculuğun Sinop’tan batıya doğru ilerlediğine bakıldığında sözü geçen İason Burnu Sinop’tan çok geride kalmaktadır. Diğer bir deyişle yer sıralamasının tutarlı olabilmesi için  anlatımdaki hareket noktasının Sinop değil, İason Burnu diye tanımlanan yerden önceki, Ordu ile Trabzon arasındaki bir yer olduğu düşünülür. [not 3]

Öte yandan Ksenophon’dan sonra yaşamış olan Rodoslu Apollonius, Argonaut’ların yolculuğunu en ince ayrıntılarıyla anlatırken bu yöreden geçişte sadece Genetaios Zeus burnundan söz etmiş ve Argo’nun bu burnu açıktan geçtiğini yazmıştır. Adı geçen burnun ismini burada yaşayan Genetes halkından aldığı ve Yason Burnu’nun karşı ucundaki Çam Burnu ile özdeştirilebileceği ileri sürülmektedir.[8]

Notlar

  1. ^ İason’un bu iyiliği karşısında Hera bundan sonra İason’u kollayıp gözetecek ve Post’u ele geçirmesi için yardımcı olacaktır. Yolculuk boyunca yapacağı yardımlardan en önemlisi Aphrodite’yi kullanarak Medea’yı İason’a âşık etmesidir. Çünkü Medea olmaksızın Post’un ele geçirilemeyeceğini bilmektedir.
  2. ^ Pelias’un yaptığı sunu töreninde onurlandırılmadığını görünce Pelias’a kinlenen Hera İason’a bu yanıtı verdirmekle Pelias’ın sonunu hazırlamaktadır. Çünkü Pelias’ın ölümü İolkos’a İason’la birlikte dönen Medea’nın elinden olacaktır.[3] Böylece Pelias’ın kral soyundan biri tarafından öldürüleceği kehaneti de gerçekleşmiş olacaktır, çünkü Medea kral soyundandır. Pelias kral soyundan birini kendi çevresinde aramıştır ama ölümü hiç ummadığı, uzaklardaki bir kral soyundan gelir.
  3. ^ Anabasis’in İngilizce çevirmenlerinden H.G. Dakyns bu bölümle ilgili bir dip not koyarak isimleri verilen ilk üç nehrin Sinope ile Kotyora (Ordu) arasında yer aldığı, dolayısıyla topografik bir hatanın bulunduğunu ve bunun metni düzenleyenlerden biri tarafından yapılmış olabileceğini belirtmektedir.[7]

Kaynakça

  1. ^ Graves, Robert. The Greek Myths.
  2. ^ a b Rodoslu Apollonios. Argonautika, I-15-18.
  3. ^ a b Apollodoros. Bibliotheka (Kitaplık), I.IX.16.
  4. ^ Euripides. Medea.
  5. ^ "Yason Burnu / Perşembe - Ordu". Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü web sitesi. 3 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2022. 
  6. ^ Ksenophon, Anabasis, 6.2.2
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2022. 
  8. ^ John Freely, Türkiye Uygarlıklar Rehberi, 2008, Cilt 2, sf.117

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yunanistan</span> Güneydoğu Avrupada bir ülke

Yunanistan, resmî adıyla Helen Cumhuriyeti, Güneydoğu Avrupa'da bulunan bir ülkedir. Nüfusu 2022 itibarıyla yaklaşık 10,3 milyon olan ülkenin en büyük şehri ve başkenti Atina'dır. Kuzeybatısında Arnavutluk, kuzeyinde Kuzey Makedonya ve Bulgaristan, kuzeydoğusunda Türkiye, doğusunda Ege Denizi, batısında İyon Denizi, güneyinde Girit Denizi ve Akdeniz ile sınırlanan Yunanistan, Avrupa, Asya ve Afrika'nın kavşağında stratejik bir konumda yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yunan mitolojisi</span> Antik Yunanların oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Yunan mitolojisi, Antik Yunanistan'da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hâllerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için o dönemin sanatındaki ipuçlarını bile toplar.

<span class="mw-page-title-main">Herakles</span> Yunan mitolojisinde Zeusun oğlu olan büyük kahraman

Herakles veya Herkül, doğuştan Alkaios, Yunan mitolojisinde Zeus ve Miken kralının kızı Alkmene'nin oğlu ve Amfitrion'un üvey oğlu olan ilahî kahraman.

<span class="mw-page-title-main">Helios</span> Güneşin Antik Yunan kişileştirmesi

Helios, eski Yunan dininde ve mitolojisinde Güneş Tanrısı ve Güneş'in kişileştirilmiş varlığıdır. Işık saçan bir taçla ve gökyüzünde dört atlı bir arabayla betimlenir. Yeminlerin bekçisi ve görme yetisinin de tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Burçlar</span> Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad

Astrolojide burçlar, ekliptiğin iki yanında, aşağı yukarı 10 derece genişliğinde, içinde Güneş'in ve gezegenlerin döndüğü zodyak kuşağı ile belirlenir. Ekliptik, dünyadan bakan birinin gözüktüğü şekliyle Yeryüzünün Güneş çevresinde bir yılda çizdiği görünür yörüngesinden başka bir şey değildir; diğer bir deyişle yer-merkezli sistemin bir verisidir

<span class="mw-page-title-main">Aries (takımyıldız)</span>

Koç ya da Aries, zodyak kuşağı takımyıldızlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Giresun Adası</span> Giresunda bir ada

Giresun Adası, Kefken Adası ile birlikte Karadeniz'de bulunan Türkiye'ye bağlı iki adadan biridir. Giresun Adası kıyıdan 1.6 km açıkta olup, 40.000 metrekare alana sahiptir. Adada özellikle Akdeniz defnesi ve Yalancı Akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunmaktadır. Sonradan 10 adet ağaç türü daha ilave edilmiştir. Karadeniz'de karabatak ve martıların doğal olarak ürediği ada aynı zamanda göçmen kuşların uğrak ve dinlenme yeridir. Hakkında birçok efsaneler anlatılan, Amazonların ve birçok kavmin yaşadığı adada mitolojik çağlara ait birçok kalıntı bulunmaktadır. İkinci derece sit alanıdır. Yaz mevsiminde yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan ada günübirlik ziyaret edilerek piknik yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Medea</span>

Medea ya da Medeia, Yunan mitolojisinde Kolhis Kralı Aietes'in kızı, Kirke'nin yeğeni ve Güneş tanrısı Helios'un torunu olan Kolhis prensesidir. Medea, Antik dünyanın en büyük büyücülerinden biri, ilaç ve zehir yapım ustasıdır. Yer ve Ay Tanrıçası olarak da tapınım görmüştür. En bilinen fiziksel özelliği, gözlerinin açık renkli ve parlak olmasıdır. Karakteristik özelliği ise öfkelendiğinde korkutucu bir kişiliğe bürünmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Argonautika</span>

Argonautica Rodoslu Apollonios tarafından MÖ 3. yüzyılda yazılmış epik bir Yunan şiiridir.

<span class="mw-page-title-main">Diomidis</span> Yunan Mitolojisinde Argos Kralı

Diomedes ya da Diomede Truva Savaşı'na katılmasıyla tanınan Yunan mitolojisinde bir kahramandır.

<span class="mw-page-title-main">Misya</span>

Misya, Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeybatısında yer alan ve günümüzde yaklaşık olarak Bandırma, Erdek, Balıkesir, ilinin tümünü, Manisa, İzmir, Kütahya, Bursa, Çanakkale illerinin bir kısmını kapsayan bölge ve çevrenin adıdır. Herodot’tan 400 yıl sonra Amasya doğumlu coğrafyacı Strabon yazdığı Coğrafya isimli kitabında Uludağ, Olympos ve Mysia Olympos’u olarak geçer. Strabon, Mysia isminin aslının Lidya'lılarda gürgen ağacı anlamına gelmekte olduğunu belirtir. Ünlü coğrafyacı, Prusia (Bursa) kentinin Mysia Olympos’u (Uludağ) eteklerinde kurulduğunu, Frigyalılar ve Misyalılar sınır komşusu olduğunu belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Altın Post</span>

Altın Post ya da Altın Pösteki, Yunan mitolojisinde zenginliği ve iktidarı sembolize eden postun adıdır. İason ve Altın Post hikâyesi Koç takım yıldızıyla ilişkilendirilir. Phrixus ve kız kardeşi Helle, Boeotya Kralı Athamas'ın çocuklarıdır. Karısı Nephele öldükten sonra üvey anneleri Ino çocuklara tahammül edemez ve tuzak kurarak tarlalara zararlı maddeler döktürüp ürünlerin zarar görmesini sağlar. Kral bu beladan nasıl kurtulacağını sordurmak için danışmanlarını Delfi'ye kutsal rahiplere gönderir. Kraliçe danışmanlara rüşvet vererek çocukların kurban edilmesi yanıtını krala vermelerini sağlar. Kral Athamas çocuklarını kurban etme konusunda tereddüte düşer fakat rahip danışmanlar kurban konusunda ısrar ederler. Çocuklarını kurban etmek üzere yakınlardaki dağa götürür, bu arada olup biteni cennetten seyreden öz anneleri Nephele tanrılardan çocuklarını korumak için altın postlu bir koç kurban (Aries) yollamalarını diler.

<span class="mw-page-title-main">Kolhis</span> Antik Çağdaki bir krallık ve tarihsel bölge

Kolhis ya da Kolhis Krallığı, Karadeniz'in doğu kıyılarında, bugünkü Gürcistan'ın batısında kurulmuş Antik Çağ krallığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Jason and the Argonauts</span>

Jason ve Argonotlar 1963 tarihli, Amerikan-İngiliz ortak yapımı, Columbia Pictures dağıtıcılığıyla, Yunan mitolojisinden Argonautika'daki İason ve Argo denizcilerinin efsanesinden uyarlanan fantastik, macera filmi. Don Chaffey'nin yönetmenliğinde çekilmiştir. Yapımcılığını Charles H. Schneer ve Ray Harrhausen üstlenmiştir. Filmin müziklerini Bernard Hermann bestelenmiştir

<i>Kral Oidipus</i> (Sofokles) Sofokles trajedisi

Kral Oidipus veya Oedipus Rex, Yunanca "Oedipus Tyrannus" olarak da bilinen Sofokles tarafından yazılan ve MÖ 429'da sahnelenmiş bir Atina trajedisidir. Eski Yunanlılar oyunun ismini Aristo'nun Poetika eserinde de yer aldığı şekliyle yalnız "Oedipus" olarak bilmektedir. Ancak yine Sofokles tarafından yazılan Oedipus Kolonos'ta adlı oyun ile karıştırılmaması amacıyla "Oedipus Tyrannus" yani Tiran Oedipus olarak yeniden adlandırıldığı düşünülmektedir. Antik dönemlerde "tiran" herhangi bir yasaya dayanmaksızın gücü eline alan hükümdarları tanımlamak için kullanılmakla birlikte o dönem toplumlarında olumsuz bir anlam ifade etmemektedir.

Yunan mitolojisinde, Aeson Teselya'da bulunan Iolkos kentinin kralıdır.

<span class="mw-page-title-main">Pelias</span> Yunan mitolojisinde bir kral

Pelias, Yunan mitolojisinde, Teselya'nın Magnesia yöresindeki Iolkos kentinin kralıydı. Üvey kardeşi Aeson'un oğlu İason'un krallıkta hak iddia etmesini önlemek için öleceği beklentisiyle onu tehlikelerle dolu bir deniz yolculuğuna sürükleyen kişidir. Bu deniz yolculuğunun öyküsünü Rodoslu Apollonios, Argonautika isimli kitabında anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Simplegades</span>

Symplegades veya Çarpışan Kayalar, Yunan mitolojisinde Bosporos’un Pontos (Karadeniz) çıkışında karşılıklı konumda yer alan, aralarından geçmek isteyenlere izin vermeyen, geçmek isteyen olursa hızla kapanarak birbirlerine çarpışacak kertede yakınlaşan tehlikeli kayalardır.

<span class="mw-page-title-main">Friksos</span>

Phriksos, Yunan mitolojisinde ünlü Altın Post söylencesini başlatan kahraman olarak tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Zenia (Yunanca)</span> Yunanca misafirperverlik anlamına gelen kelime

Zenia veya Ksenia veya Xenia misafir sevgisini ifade eden eski bir Yunan misafirperverlik kavramıdır. Neredeyse her zaman 'misafir-arkadaşlık' veya 'ritüelleşmiş arkadaşlık' olarak çevrilir. Kökleri cömertliğe, hediye alışverişine ve karşılıklılığa dayanan kurumsallaşmış bir ilişkidir. Tarihsel olarak, yabancılara ve misafirlere yönelik misafirperverlik ahlaki bir yükümlülük olarak anlaşılmıştır. Yabancı Helenlere yönelik misafirperverlik, yabancıların hamisi Zeus Zenios (Xenios)'u onurlandırmıştır.