İçeriğe atla

İşlemci önbelleği

İşlemci önbelleği, CPU'nun hafızadaki verilere ulaşma süresini azaltan bir donanımdır. Ana belleğe(RAM) kıyasla küçük, hızlı ve işlemci çekirdeğine yakındır. Sık kullanılan veriler ya da en güncel veriler işlemci önbelleğinde saklanır. Günümüzde pek çok CPU, birden çok seviyede önbellek içerir, bu önbellekler verilerin yanı sıra komutları da bünyesinde tutar.

Gelişim süreci ve bilgisayar mimarîsindeki yeri

Moore Yasası’nın belirttiği üzere işlemci başarımının bellek başarımına oranı yılda yaklaşık %50 artar. Bu da zaman geçtikçe, işlemci hızının bellek hızından çok daha büyük olmasına sebep olur. Gün geçtikçe artan bu fark, bilgisayar mimarîsinde çeşitli sorunlar meydana getirmiş, işlemci hızının oldukça yüksek değerlere ulaşmasına rağmen, bu hızın tam verimle kullanılamamasına sebep olmuştur. Yani bellek konusunda bir darboğaz oluşmuştur. Bu yüzden 1980[1] lerde, işlemci saati 20 Mhz değerlerine ulaşmaya başladığında mimarî geliştiricileri, işlemciyle bellek arasında bir tampon görevi gören ön belleği üretmişler ve işlemci yongası üstünde kullanmaya başlamışlardır.

Yerellik (İngilizceprinciple of locality)

Ön belleğin çalışma ilkelerinden biri "yerellik ilkesi" (İng. İngilizceprinciple of locality)’dir. Yerellik ilkesine göre iki tür yerellik vardır.

Zamanda yerellik

İşlemcinin son ulaştığı ögeye yakın bir zamanda yeniden ulaşmak istemesi olasıdır. Bu sebeple son ulaşılan ögelerin işlemciye yakın tutulması gerekir.

Alanda yerellik

Bellekten okunan bir ögenin yakınındaki adreslerde bulunan ögelere ulaşmak istemesi olasıdır. Bu sebeple okunan ögenin yakınındaki adreslerde bulunan verilerin işlemciye yakın tutulması gerekir.

Yerellik ilkesinden yararlanarak, çalıştırılan programların büyük ölçüde hızlanması sağlanır çünkü pek çok program yüksek sayıda döngü içerir ve yerellik sayesinde bellekte yakın adreslerde tutulan döngü komutları ön belleğe alınıp oldukça hızlı bir şekilde işlenebilir. Tasarımda istenenlere göre büyük boyutlu, ama yüksek zaman erişimine sahip ya da yüksek zaman erişimli, ama düşük kapasiteli bellek kullanılır.

Çeşitleri ve çalışma şekilleri

Ön belleğin başarımını artırmak için tasarımcılar çeşitli yollar düşünmüşlerdir. Ön bellekte başarımı artırmak için üç yöntem uygulanabilir.

  1. Bulamama oranını azaltmak,
  2. Bulma gecikmesini azaltmak,
  3. Ön belleğin erişim süresini azaltmak,

Bu başarım ilkelerini gerçekleştirirken mühendisliğin pek çok dalında olduğu gibi birinden kazanç sağlamak için diğer ilkeden ödün verilmesi çoğu zaman kaçınılmazdır.

Ön bellekte, gerekli başarımı sağlamak için aranan verinin ön bellekte olup olmaması ve varsa nasıl bulunacağı konusu önemli bir konudur. Bu da ön bellekteki öbeklerin (İng. İngilizcecache line) ana bellekteki adreslerle nasıl ilişkilendirileceği (eşleneceği) sorusunun cevabıdır. İlişkilendirme şekillerine göre doğrudan ilişkili, tam ilişkili ve küme ilişkili olmak üzere üç tür ön bellek vardır.

Doğrudan ilişkili ön bellek

Bir ön bellekte, bir alt seviye bellekte bulunan her bir veri ögesi, ön bellekte sadece bir yerde tutulabiliyorsa bu tür ön belleğe doğrudan ilişkili ön bellek denir. Bu tür ilişkilendirmede alt seviyedeki birden fazla veri ön bellekte aynı konumu paylaşır. Verilerin ön bellekteki adresi, bellek adreslerinin ön belleğin öbek boyutuna bölümünden kalan hesaplanarak bulunur. Adresin 2N satırlık bir ön bellekte aranılan sözcüğü bulması için öncelikle adres üç parçaya ayrılır. Son M biti bayt seçimi için kullanılır. (Kelime boyutu 2M bayt olduğu için). Sondan M bit ayrıldıktan sonra kalan kısmın son N biti satırı seçmek için kullanılır. Adresin ön bellekteki satır sayısına bölünmesiyle bulunur. Geriye kalan kısım ise ön bellekte verinin etiketi olarak saklanır.

Başarımı artırmak için ön belleğin öbek boyutunu artırmak etkili bir çözüm olarak düşünülebilir. Ama öbek boyutu arttıkça alanda yerellikten yararlanmak kolaylaşsa da öbeklerin dolma zamanı ve bellekte bulunamama süreleri artacağından belli bir noktadan sonra ön belleğin oldukça yavaş çalışmasına sebep olur.

Tam ilişkili ön bellekte ilişkilendirme

Tam ilişkili ön bellek

Tam ilişkili ön bellekte doğrudan ilişkili ön belleğin aksine adres satırı bölündüğünde konumu tutan bir adres parçası olmaz. Örneğin 32 bitlik öbeklere sahip bir ön bellekte 27 bit etiket, geri kalan bitler ise bayt seçimi için kullanılır. Bu ön bellekte satır numarası tutulmadığından etiketlerle verinin adresi aynı anda karşılaştırılır. Bu tür bir ön bellekte iki veri ögesi aynı ön bellek satırında tutulamayacağından çatışmadan dolayı bulamama 0’dır.

Kümeli ilişkili ön bellek

Bu ön bellek türü, doğrudan ilişkili ön belleğin iki, dört veya daha fazla küme şeklinde ilişkilendirilmesiyle oluşturulmuştur. Yine doğrudan ilişkili ön bellekte olduğu gibi bellek adresi parçalara bölünür ve etiket, satır numarası ve bayt seçimi olarak ayrılır. Her bir satır yine satır numarasıyla kontrol edilir. Doğrudan ilişkili ön bellekten farklı olarak satır numarasıyla her bir küme sütunundan öbekler alınır ve etiketle karşılaştırıldıktan sonra eğer veri öbekte bulunduysa küme sayısı kadar girişi olan çoklayıcıyla (İng. İngilizceMUX) istenen veri öbeği seçilip alınır.

Kümeli ilişkili ön belleğin, doğrudan ilişkili ön bellekle farkı, küme ilişkisi kadar doğrudan eşlemeli ön belleğin aynı anda çalışıp sonuç üretmesidir. Fakat N yollu kümeli ilişkili ön bellek içinde N tane karşılaştırma barındırırken, doğrudan ilişkili ön bellek sadece bir karşılaştırma barındırır. Ayrıca çoklayıcı da kullanıldığından belli bir çoklayıcı gecikmesini sahiptir. Doğrudan ilişkili ön bellekte veri bulundu/bulunamadı kararından önce hazırken burada karardan sonra veri hazır hale gelebilir. İşleme veri bulunmuş gibi devam edilip, bulunamadıysa düzeltilme yapılıp devam edilir.

Günümüzde her üç ilişkilendirme türü de tasarımın işlevine ve tasarım örüntülerine göre çeşitli ön bellek türlerinde kullanılmaktadır.

Yaz-sil denetimi (İngilizcereplacement policy)

Yeni gelen öbeklere yer açmak için, ön belleğin içinde bulunan öbek veya öbeklerin silinmesi gerekir. Hangi öbeklerin ön bellekten boşaltılacağını belirlemek için kullanılan kurala “yaz-sil denetimi” (İng. İngilizcereplacement policyreplacement policy) denir. Yaz-sil denetiminin ana sorunu ileride en az kullanılacak olan öbeğin tahmin edilip ön bellekten silineceğini belirlemektir. Donanımın hangi öbeğin en az kullanılacağını belirlemesi oldukça zordur. Günümüzde hangi öbeğin ön bellekten silineceğini belirlemek için kullanılan iki yöntem vardır:

  • Rastgele öbek çıkarılması: Ön bellekteki herhangi bir konumdaki öbek silinir ve bellekten getirilen öbek bu konuma yazılır. Bu yöntem pek sağlıklı değildir. Ön bellekte sık erişilen bir öbeğin silinmesine ve zaman kayıplarına yol açabilir.
  • En eski öbeğin çıkarılması: Bu yöntemde “ilk giren ilk çıkar” (FIFO) mantığı kullanılır.
  • Son zamanda en az kullanılan öbeğin çıkarılması: (İng. İngilizceLeast Recently Used - LRU) Ön bellekte bir konuma veri yazılacaksa, öbeklerden son zamanda en uzun süredir erişim yapılmayan öbek çıkarılır. Ön belleğin dinamik kullanımı hakkında bilgi gerektirir. Bu sebeple maliyet daha fazladır, ancak FIFO yönteminden daha başarılıdır.
  • Optimum yaz-sil denetimi: Gelecekte hangi öbeklere hangi sıra ile erişim olacağını bilmeyi gerektirir. Bu sıra tahmin edilebilir ya da kod daha önce çalıştırılarak görülebilir. Ancak maliyet yüksektir.

Ön bellekte verinin bulunamamasının sebepleri

Aranılan öbek her zaman ön bellekte olmayabilir. Bunun sebepleri şunlardır:

  • İşlemci bir öbeğe ilk kez erişmek istediğinde: Bu durumda bulamamayı engellemek için yapılabilecek bir şey yoktur çünkü tahmini de hemen hemen imkânsızdır. Ama işlenen buyruk sayısı oldukça fazla ise bu tür bir bulamama durumu önemsiz kalır.
  • Birden çok bellek konumunun aynı ön bellek satırına eşlenmesi sonucu oluşan çatışma: Bu sorunun üstesinden gelmek için ön belleğin boyutu arttırılabilir ya da ilişkilendirme sayısı arttırılıp bir satırda daha fazla öbek olması sağlanabilir. Böylece eşlenme sayısı artacağından çatışma riski azalır.
  • Boyut yetersizliği: Ön bellek gerektiği kadar öbeği saklayacak sığaya sahip değilse çalıştırılan programlar ihtiyaç duydukları öbeklere ön bellekten erişemez ve hız düşer. Bu ön belleğin boyutu arttırılarak giderilebilir. Ama ön bellek boyutu çok fazla arttırılırsa ana bellek gibi davranmaya başlayacağından belli değerlerin üstüne çıkması başarımı düşürür. Günümüzde ön bellekler genellikle 2 MB ve altı sığalarda üretilmektedir.
  • Geçersizleştirme: Eğer belleğe erişim sonucu bellek içeriği değişirse ön bellek öbeği anlamsız kalır.

Yazma denetimi (İngilizcewrite policy)

Bir veri öbeği, yazma aşamasına geldiğinde ön belleğe yazıldığı gibi ana belleğe de yazılmalıdır. Bunu kontrol eden denetime yazma denetimi (İng. İngilizcewrite policy), denetimin davranış şekline de yazma-yazmama tayini (İng. İngilizcewrite, no-write allocation) denir.

Yazma tayini (İngilizcewrite allocation)

Bu atama şeklinde temelde kullanılan iki yöntem vardır.

Sonra geri yaz (İng. İngilizcewrite-back): Bu yöntemde veri öbeği öncelikle sadece ön belleğe yazılır. Bu öbek daha sonra ön bellekten çıkarılacağı zaman alt seviyedeki belleğe yazılır. Bu tür bir yazma, karmaşık bir denetim gerektirir. Veri ön belleğe yazıldığında “kirli” (İng. İngilizcedirty) olarak tanımlanır. Öbek ön bellekten çıkarılırken kirli olup olmadığı denetlenir ve kirliyse ana belleğe yazılır. Bu yöntemin avantajı her yazma işlemi yapıldığında ana belleğe yinelenen yazma işlemleri yapmayı önlemesidir. Veriler sadece ön bellekten çıkarken ana belleğe yazılır.

Tümüne yaz (İng. İngilizcewrite thorough): Bu yöntemde veri ön belleğe yazıldığı anda alt seviyedeki belleklere de yazılır. Bu yöntem her aşamada belleğe erişimi ve yeniden yazmayı gerektirir.

Bu tür denetimde ön belleğin, ana belleğe yazma işlemini beklememesi için yazma ara bellekleri kullanılır. Ön bellekten çıkarılan veriler belleğe yazılmak üzere bir ara belleğe alınır. Dört ilâ sekiz satır gibi küçük bir boyuta sahip olan bu ara bellek “ilk giren ilk çıkar” (İng. İngilizceFIFO) mantığıyla çalışır. Veri ön bellekten geldikçe daha önce gelmiş olan veriler ana belleğe yazılmaya devam edilir.

Ara bellek kullanılması ana belleğe yazılma işlemini hızlandırsa da bâzı sorunlara yol açabilir. Eğer ara belleğin belleğe yazım hızı çok düşükse, kısa süre sonra ara bellek dolar ve daha fazla veri alamamaya başlar. Bu durumda bütün sistem yavaşlayacağından ara belleğin hızlı çalışması gerekir.

Yazma ara belleğinin doymasını önlemek için seviyeli bellek yapısı kullanılır. Yazma ara belleği ile ana bellek arasına ikinci seviye bir ön bellek daha eklenir ve “sonra geri yaz” mantığı kullanılır. Genellikle ikinci seviye ön bellek ana bellek yongası üstünde bulunan SRAM yapıda küçük bir alandır. Bu uygulama bulamama gecikmesini azaltır.

Yazmama tayini (İngilizcewrite no-allocate)

Eğer ön bellekte yazma işlemi gerçekleştirilmiyorsa, yazma işlemini yapmamak için sadece işlemci erişimi ön belleğe kaydediliyorsa bu duruma yazmama tayini (İng. İngilizcewrite no-allocate) denir.

Çalışması

Bir ön belleğin çalışması, kabaca özetlenirse, işlemci yeni bir veri istediğinde belleğe erişmek istemesiyle başlar. Veri öbeği önce ön bellekte aranır ve bulunursa gerekli öbek işlemci tarafından alınır. Bulunamaması durumunda ise aranılan veri için bir üst seviye bellek kontrol edilir. Bu kullanılan yapıya göre ana bellek veya ikinci seviye bir ön bellek olabilir. Aranılan veri bu bellekten çekildikten sonra, ön belleğe de yazılması gerekir. Bunun için yaz-sil denetimi kullanılarak seçilen öbeklerin yerine yenileri yerleştirilir.

İşlemcinin ön belleğe yazım işlemini gerçekleştirmesi için ise yazma denetimi kullanılır. Yazma denetiminin kararına göre veri ön bellekle, belleğe aynı anda veya öbekler ön bellekten çıkarılırken yazılır. Bu aşamada genellikle bir yazma ara belleği kullanılır. Yazılacak veriler ara belleğe yerleştirilir ve bir üst seviyee yazma işlemini bu ara bellek gerçekleştirir.

Uygulamaları

Ön bellekler günümüzde işlemci dışındaki alanlarda veya işlemcide çeşitli farklı işlemleri gerçekleştirmek için kullanılırlar.

Özelleştirilmiş ön bellek

Boru hattı kullanan MİB’ler (Merkezi İşlem Birimi yani CPU) belleğe boru hattındaki birkaç noktadan erişirler. Bunlar buyruğun yakalanması, sanal-fiziksel adres dönüşümü ve veri yakalanmasıdır. Bu noktaların her biri için farklı fiziksel ön bellekler kullanılır, böylece hiçbir fiziksel kaynak boru hattında iki noktaya hizmet vermek zorunda kalmaz. Sonuç olarak boru hattı her biri farklı görevde özelleşmiş en az üç farklı ön bellek ile biter.

Geri dönüşüm ön belleği

Geri dönüşüm ön belleği, çakışma veya kapasite azlığından meydana gelen bulamama durumlarından dolayı işlemci ön belleğinden çıkan öbekleri atmak için kullanılır. Geri dönüşüm ön belleği, ana bellek ve onun tekrar dolma yoluna dayanır ve sadece bulamama durumunda öbekleri atar. Bu teknik, bulamama durumunun gecikmesini azaltmak için kullanılır.

İz ön belleği

İz ön belleği, buyruğun önceden yakalanmış ve çözülmüş izlerini saklayarak buyruk yakalama bant genişliğini artırmak ve güç tüketimini azaltmak için kullanılır.

İz ön belleği, buyrukları çözüldükten veya işlendikten (İng. İngilizceretire) sonra saklar. Genel olarak, buyruklar iz ön belleğe yalnız basit öbekler ya da hareketli buyruk izleri şeklinde gruplar halinde eklenir. Basit öbek dallanmayla biten, dallanma olmayan buyruk gruplarından oluşur. Hareketli iz (iz yolu), yalnızca sonuçları en son kullanılan buyrukları içerir ve dallanmaları takip eden buyrukları eler. Hareketli iz, birkaç basit öbeğin birbirine bağlanmasından oluşabilir. Bu, işlemcinin buyruk yakalama biriminin basit öbekleri, çevrimde olan dallanmaları önemsemeden getirmesine izin verir.

İz çizgileri izdeki ilk buyruğun program sayacı ve bir dallanma tahmini kümesine dayanacak şekilde iz ön belleğinde saklanır. Bu, aynı adresle başlayan, her biri farklı dallanma gösteren farklı iz yollarını saklamak için kullanılır. Bir boru hattının buyruk yakalama aşamasında, o anki program sayacı bir dallanma tahmini kümesi ile birlikte iz ön belleğinde erişim için kontrol edilir. Eğer erişim varsa iz çizgisi düzenli bir ön belleğe ya da belleğe gitmeyen buyrukların yakalanmasını sağlar. İz ön belleği, iz çizgisi bitene ya da boru hattında bir yanlış tahmin olana kadar yakalama birimini beslemeye devam eder. Bulamama durumu olduğunda yeni bir iz yaratılmaya başlanır.

Çok aşamalı ön bellekler

Büyük ön bellekler daha iyi bulma oranına sahiptirler fakat gecikme süresi fazladır. Bu sorunu çözmek için birçok bilgisayarda büyük ve yavaş ön bellekler tarafından desteklenen küçük ve hızlı ön bellekler kullanılır.

Çok aşamalı ön bellekler genellikle çalışmaya en küçük (aşama 1) ön bellekle başlar ve eğer erişebilirse bu işlemci yüksek hızda çalışır. Eğer küçük ön bellekte bulunamazsa büyük ön bellek (aşama 2) kontrol edilir ve tüm bellek kontrol edilene kadar devam eder.

Diğer uygulamalar

Diğer işlemciler, diğer tür tahmin ediciler ve gelecekteki işlemcilerde gelişmesi muhtemel olan çeşitli özelleştirilmiş tahmin ediciler kullanır. Bu tahmin ediciler hesaplaması masraflı bilgiler saklayan ön belleklerdir. İşlemci içinde dallanma tahminleri vb. işlemleri gerçekleştiren tahmin ediciler de ön bellek yapısına sahiptir. Ayrıca sanal bellek uygulamalarında sanal adreslerin gerçek adreslere dönüştürülmesinde de adres dönüştürme ön belleği (İng. İngilizceTranslation Lookaside Buffer) kullanılır

Kaynakça

  1. ^ "işlemci-bellek başarımı farkı". acm.org. 19 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2007. 

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Komut kümesi mimarisi, CPU'nun yazılım tarafından nasıl kontrol edileceğini tanımlayan bilgisayar soyut modelinin bir parçasıdır. ISA, işlemcinin ne yapabileceğini ve bunu nasıl yapacağını belirterek donanım ve yazılım arasında bir arayüz gibi davranır.

Bellek bilgisayarı oluşturan 3 ana bileşenden biridir.. İşlemcinin çalıştırdığı programı, lar ve programa ait bilgiler bellek üzerinde saklanır. Bellek geçici bir depolama alanıdır. Bellek üzerindeki bilgiler güç kesildiği anda kaybolurlar. Bu nedenle bilgisayarlarda programları daha uzun süreli ve kalıcı olarak saklamak için farklı birimler mevcuttur.

Boru hattı yöntemi bilgisayar mimarisi ve diğer sayısal ürünlerin tasarımında başarımı artırmak için uygulanan bir yöntemdir. Komutları, boru hattı yöntemi ile işleyip daha kısa süre içinde bitmesini sağlar. Asıl amacı saat sıklığını artırarak başarımı artırmaktır. Farklı kaynakları aynı anda, farklı işler tarafından kullanarak çalışır.

Dallanma Öngörüsü, bilgisayar mimarisinde çalıştırılacak programın buyruk kümesi içindeki dallanma buyruklarına gelindiğinde koşula göre atlanacağını ya da atlanmayacağını önceden varsayarak veya geçmişine bakıp tahmin ederek öngörüde bulunma işidir. Bugünkü işlemcilerin tasarımında boru hattı (bilgisayar) yöntemi kullanıldığı ve başarım hedeflerinin yüksek olduğu düşünüldüğünde bir dallanmada hangi yöne gidileceğini yüksek doğrulukta tahmin etmek kaçınılmaz olmuştur. Bu öngörü işlemciye dallanmanın sonucunu beklemeden diğer buyrukları işleme imkânı verir. Bu da zamandan kazanç anlamına gelir ki başarımı yükseltir. Bu arada da işlemcinin şimdiki buyruğun işlenmesi bitmeden sonraki buyruğun adresini bilmesi gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Merkezî işlem birimi tasarımı</span>

Merkezî işlem birimi tasarımı bilgisayarın temel bileşenlerinden birisi olan Merkezî işlem birimini (MİB) etkin kullanmayı yönelik bir tasarımdır. MİB bilgisayar donanımının temel bileşenlerinden birisidir. İşlemcisi olmayan bir bilgisayar düşünülemez. Bu yüzden işlemcinin tasarımı ne kadar iyi olursa sistem de o derece hızlı olacaktır. İşlemciyi hızlandırmanın değişik yolları vardır. Bunlardan bazıları:

  1. Buyrukların paralel çalışmasını sağlamak
  2. Çok vuruşluk işlemciler kullanmak
  3. Boru hattı kullanmak
  4. Çoklu işleme kullanmak

Yazmaçların yeniden adlandırılması, işlemcilerde, yürütülen buyruklardaki, aynı yazmaçların tekrar kullanımından doğan sahte bağımlılıkları gidermek için kullanılan bir yöntemdir.

Sanal bellek, fiziksel belleğin görünürdeki miktarını arttırarak uygulama programına (izlence) fiziksel belleğin boyutundan bağımsız ve sürekli bellek alanı sağlayan bilgisayar tekniğidir. Ana belleğin, diskin (ikincil saklama) önbelleği (cache) gibi davranmasıyla; yani disk yüzeyini belleğin bir uzantısıymış gibi kullanmasıyla gerçekleştirilir. Ancak gerçekte, yalnızca o anda ihtiyaç duyulan veri tekerden ana belleğe aktarılıyor olabilir. Günümüzde genel amaçlı bilgisayarların işletim sistemleri çoklu ortam uygulamaları, kelime işlemcileri, tablolama uygulamaları gibi sıradan uygulamalar için sanal bellek yöntemi kullanılmaktadır.

Sayfalama ya da bellek adresleme, durgun sanal bellek sayfalarının ikincil bellekte (teker) saklanarak daha sonra ihtiyaç duyulduğunda ana belleğe yüklenmesi işlemini içerir. Bir diğer anlamı, adres uzayının belli oranlarda bloklara ayrılmasıdır. Sayfalama, bellek mahallerine ulaşımı ve adreslemeyi kolaylaştırır. 6502 mikroişlemcili bir sistemde 65536'lık adres uzayı 256 adet 256 Baytlık hayalı sayfalara ayrılır. Genelde 6502 işlemcili sitemlerde 1. sayfa yığın olarak ayrılırken 0. sayfaya bakış tabloları veya veri blokları yerleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Etkin sayfalar ön belleği</span> Bilgisayar bileşeni

Etkin sayfalar ön belleği (ESÖ) (Translation Lookaside Buffer ) sanal bellek kullanan işlemcilerde adres dönüştürme işleminin hızlandırılmasını sağlayan bir tekniktir.

Sırasız yürütüm ya da Düzensiz yürütme, bilgisayar mühendisliğinde, günümüz yüksek performanslı işlemcilerinde kullanılan, yüksek gecikmeler sebebiyle harcanan işlemci döngülerini kullanıma sunan bir talimat yürütme yaklaşımıdır.

Sayfa hatası sanal bellek tekniğinde başvurulan veri o anda ana bellekte bulunamıyorsa oluşur ve aranan sayfa ana bellekte mevcut değil demektir.

Dallanma bir bilgisayar programında denetim akışının değiştiği noktadır. Dallanma terimi genellikle makine kodu ya da çevirici dil programlarındaki atlama komutları için kullanılır. Üst düzey dillerde dallanma noktaları genellikle "if-else", "while", "for" gibi döngü yapılarında ya da işlevlerin çağrılması durumunda ortaya çıkan koşul önermelerinde kullanılır. Üst düzey dillerdeki bu tür kod parçaları derlendiğinde alt düzeyde dallanma buyruklarına dönüşür.

<span class="mw-page-title-main">Yazmaç öbeği</span>

Yazmaç öbeği, bir merkezi işlem birimindeki işlemci yazmaçlarının bir dizisini ifade etmektedir. Modern tümleşik devre tabanlı yazmaç öbekleri genellikle çok portlu hızlı durağan rastgele erişimli bellekleri (SRAM) kullanılarak sistemlere tümleştirilmektedirler. Bu tür rastgele erişimli bellekleri kullandıkları okuma ve yazma girişlerine göre ayrılır, fakat normal çok portlu durağan rastgele erişimli bellekler okuma ve yazma işlemlerini aynı girişleri kullanarak gerçekleştirebilmektedirler.

Bilgisayar mimarisinde, buyruk ön yüklemesi bekleme durumlarını azaltarak bir programın mikroişlemcide ki yürütmesinin hızlanmasını sağlayan bir tekniktir.

<span class="mw-page-title-main">Alpha 21064</span>

Alpha 21064, Alpha(Alpha APX olarak ortaya çıkan) buyruk kümesi mimarisini(ISA) oluşturan Digital Equipment Corporation tarafından geliştirilmiş bir mikroişlemcidir. 1994 yılında ismi değiştirilmeden önce DECchip 21064 olarak bilinirdi.Ayrıca EV4 kod adıyla da bilinmektedir. 1992 şubat ayında tanıtılmış ve aynı yıl eylül ayında yeni sürüm olanağı sağlanmıştır.21064, ilk ticari Alpha ISA uygulamasıdır. Ayrıca Ekim 1993'te, 21064'ten türeyen Alpha 21064A ticari amaçla kullanılan ilk mikroişlemci olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Alpha 21264</span>

Alpha 21264 1996 yılı Ekim ayında Digital Equipment Corporation tarafından indirgenmiş komut takımı bilgisayarı(RISC) mikroişlemcisi olarak tanıtılmıştır. 21264 Alfa işlemcisi Komut kümesi ile tanımlanmıştır.

Önden yürütüm işlemcinin ön bellekte bulamama durumunda boşa harcayacağı çevrimlerin beklemekte olan buyrukların önceden yürütülmesi ile faydalı şekilde kullanılması esasına dayalı bir bilgisayar mimarisi tekniğidir. Bu şekilde önceden yürütülecek olan buyruklar ile gelecekte oluşacak olan önbellekte bulamama durumları tespit edilerek, işlemcinin boşta olan yürütüm kaynakları kullanılarak faydalı buyruk ve veri ön yüklemeleri yapılması sağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Önbellek tutarlılığı</span>

Ön bellek tutarlılığı, paylaşılan kaynağın yerel ön belleğinde kaydedilen verinin tutarlılığını ifade eder. Bir bilgisayar sistemindeki istemciler ortak bir bellek kaynağının ön belleğini kullandıklarında, tutarsız verilerle ilgili sorunlar ortaya çıkabilir. Bu, bilhassa, çoklu işleme yapan sistemlerdeki merkezi işlem birimi için geçerlidir.

NetBurst, İntel'in 2000 yılında piyasaya sürdüğü Pentium 4 işlemci markasının mikromimarisine verilen isimdir. 2006 Temmuz'unda Core mikromimarisinin çıkışına kadar İntel işlemcilerin mikromimarisi olmuştur. Selefi P6 mikromimarisine göre en önemli özelliği derin boru hattı yapılanmasıyla avantaj sağladığı yüksek saat sıklığıdır. Temel olarak dört ana parçadan oluşmaktadır: Sıralı(ing. In-order) Ön-Uç(ing. Front-end), Sırasız(ing. out-of-order) yürütme birimi, Tam sayı ve kayan nokta yürütme birimleri ve bellek altdizgesi.

<span class="mw-page-title-main">Nehalem (mikromimari)</span>

Nehalem, İntel firmasının Eylül 2008'de piyasaya sürülen Core i7 işlemcisiyle birlikte kullanılmaya başlanmıştır. 2011'de Sandy Bridge mikromimarisi sunulana kadar İntel'in en gelişmiş mikromimarisi olarak piyasada kalmıştır. Selefi Core mikromimarisine göre paralelliği ve saat frekansını arttırmış, Core mikromimarisinde İntel'in kullanmadığı fakat daha önce NetBurst'de kullanılan Hyper Threading teknolojisi Nehalem ile tekrar kullanılmaya başlamıştır. Nehalem'le birlikte Core mikromimarisinde terkedilmiş olan üçüncü seivye bir önbellek de yonganın içerisine eklenmiştir. İntel, Nehalem ile ilk defa bellek denetim birimini işlemci yongasının içine koymuş ve front-side bus dan ayırmıştır.