İçeriğe atla

İşgücü verimliliği

Ekonomi

Ana hatlar
Genel sınıflandırma
Teknikler
Dalları ve alt dalları

Davranışsal · Kültürel · Çevresel
Büyüme · Gelişme · Tarih
Uluslararası · Ekonomiler
Monetarizm ve Finansal ekonomi
Kamu ve Refah ekonomisi
Sağlık · Çalışma · Yönetimsel
İşletme · Bilgi · Eğitim · Oyun kuramı
Endüstriyel organizasyon · Hukuk
Tarım · Yeşil · Ekolojik
Kent · Kırsal · Bölgesel
Ekonomik coğrafya

Listeler

Kategoriler · Başlıklar · Ekonomistler

Çalışılan saat başına GSYİH, (yüzde; ABD=100)

İşgücü verimliliği veya emek verimliliği, bir grup işçinin belirli bir süre içinde ürettiği mal ve hizmet miktarıdır. Ekonomistlerin ölçtüğü çeşitli verimlilik türlerinden biridir. Genellikle işgücü verimliliği olarak adlandırılan emek verimliliği, bir kuruluş veya şirket, bir süreç, bir endüstri veya bir ülke için bir ölçüdür.

İşgücü verimliliği, bireysel performansa dayalı bir fayda veya yaptırım tahsis etme amacıyla kullanılmak üzere genel üretkenliğin nihai olarak bireysel çalışana kadar giderek daha küçük birimlere bölünebileceği varsayımına dayalı, bireysel düzeyde kullanılan bir ölçü olan çalışan üretkenliğinden ayırt edilmelidir.

2002 yılında OECD bunu "çıktı hacminin girdi hacmine oranı" olarak tanımladı.[1] Üretimin hacimsel ölçümleri genellikle gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) veya brüt katma değer (GVA) olup, sabit fiyatlarla ifade edilir, yani enflasyona göre ayarlanmıştır.

En yaygın kullanılan üç girdi ölçüsü şunlardır:

  1. çalışılan saat; genellikle OECD yıllık Ulusal hesaplar veritabanından elde edilebilir,[2]
  2. ; ve
  3. istihdamdaki kişi sayısı.

Ayrıca bakınız

Eğitimin ekonomik rolüne ilişkin yaklaşımlar

Kaynakça

  1. ^ OECD Manual: Measuring Productivity; Measurement of Aggregate and Industry-Level Productivity Growth [OECD Kılavuzu: Verimliliği Ölçmek; Toplam ve Sektör Düzeyinde Verimlilik Artışının Ölçümü] (İngilizce), 2002 
  2. ^ "Defining and Measuring Productivity" [Verimliliği Tanımlama ve Ölçme] (PDF) (İngilizce). 19 Nisan 2017. 19 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonomi (bilim dalı)</span> İktisat bilimi

Ekonomi veya İktisat, mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve tüketimini inceleyen sosyal bilimdir. Ekonomi, ekonomik aktörlerin davranış ve etkileşimlerine ve ekonomilerin nasıl işlediğine odaklanır. Mikroekonomi, bireysel ajanlar ve piyasalar, bunların etkileşimleri ve etkileşimlerin sonuçları da dahil olmak üzere ekonomideki temel unsurlar olarak görülen şeyleri analiz eden bir alandır. Bireysel aracılar arasında örneğin hane halkı, firmalar, alıcılar ve satıcılar yer alabilir. Makroekonomi, üretim, tüketim, tasarruf ve yatırımın etkileşim içinde olduğu bir sistem olarak ekonomi ve emek, sermaye ve toprak kaynaklarının istihdamı, para birimi enflasyonu, ekonomik büyüme ve bu unsurlara etkisi olan kamu politikaları gibi ekonomiyi etkileyen faktörleri analiz eder.

Üretim faktörleri, bir ürünün ortaya çıkabilmesi için gerekli olan unsurlardır. Klasik endüstri teoreminde 3 tane olan faktörler, zamanla güncellenerek dördüncü faktör farklı bakış açılarına göre eklenmiştir. Bu bakış açıları arasında Marksizm, NeoKlasik ekonomik yaklaşım veya ekolojik ekonomi gibi kavramlar sayılabileceği gibi, yükselen bir trend olarak bilgi ekonomisi kavramı da sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası ticaret</span>

Uluslararası ticaret sermaye, mal ve hizmetler'in uluslararası sınırlar veya bölgeler arasında değişimidir çünkü bu mallara veya hizmetlere ihtiyaç veya istek vardır.

Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Emek fazlası</span>

Emek fazlası veya Artık Emek, Karl Marx'ın politik ekonomiyi eleştirisinde kullandığı bir kavramdır. İşçinin geçimini sağlayabileceğinden fazla üretmesi sonucu ortaya çıkan emeğe denir. Marksist ekonomiye göre emek fazlası genellikle "ödenmemiş emek"tir ve emek fazlası kapitalist sistemin kârının kaynağını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Öğretmen</span> başkalarının bilgi, yeterlilik veya değerler edinmesine yardım eden kişi

Öğretmen veya eğitmen, eğitim kurumlarında önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda öğretim etkinliklerini planlı ve programlı bir biçimde düzenleyerek yürüten uzman eğitmendir. Anaokulu, okul, üniversite, akademi ve başka yerlerde görev yapar. Öğrencilerin öğretim uygulaması yoluyla bilgi, yeterlilik veya erdem kazanmalarına yardımcı olur.

İnovasyon, yeni yaratıcı fikirlerin veya buluşların ticaret, endüstri ve hizmet gibi ekonomik alanlara uygun hale getirilip uygulanmasıdır. Uluslararası ölçü standartları kurumu ISO, inovasyonu "değeri gerçekleştiren veya yeniden dağıtan yeni veya değiştirilmiş bir varlık" olarak tanımlamaktadır. Diğerlerinin farklı tanımları vardır; tanımlardaki ortak unsur yeniliğe, iyileştirmeye ve fikirlerin veya teknolojilerin yayılmasına odaklanmaktır.

Üretkenlik veya verimlilik, girdileri çıktıya dönüştürme ölçüsü. Verilmiş girdiler çıktıya ne ölçüde dönüştürülebilirse üretkenliğin de o ölçüde yüksek olduğu dile getirilmektedir. Üretkenlik formülü çıktının girdiye oranı biçimindedir.

<span class="mw-page-title-main">Kapasite kullanımı</span>

Kapasite kullanımı ekonomide, bir ulustan bir işletme ölçüsüne kadar, kendi kurulu üretim kapasitesinin aslında ne kadarını kullandığını anlatmak için kullanılan bir konsepttir. Yani, kurulu üretim kapasitesi ile gerçekte üretilen mal ile bu kapasitenin tamamı kullanıldığında üretilebilecek mal arasındaki ilişkiyi inceler.

Caydırılmış işçi, iş olmadığından iş bakmayı bırakmış ya da uzun süreli bir işsizliğin ardından iş bulamamış çalışma yaşındaki işçi. Caydırılmış işçi, işgücü içerisinde değerlendirilmez ve işsizlik verilerinin hesaplanmasına katılmaz.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyetler arası ücret farkı</span>

Cinsiyetler arası ücret farkı, Türkiye İstatistik Kurumu'nun tanımına göre erkekler ve kadınlar arasındaki ücret farkının erkek ücreti içindeki yüzdesidir. Avrupa Birliği'nin tanımı göre ise erkek ve kadınların ortalama brüt saatlik ücretleri arasındaki farkın, erkeklerin ortalama brüt saatlik ücreti içindeki yüzdesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kanada ekonomisi</span> Ulusal ekonomi

Kanada ekonomisi, nominal olarak dünyanın 11. büyük ve satınalma gücü paritesi bakımından 16. büyük ekonomisidir. Kanada dünyanın en zengin ülkelerinden biri olup OECD ve G7 üyesidir. Diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi nüfusun yaklaşık dörtte üçünü hizmet sektöründe istihdam edilmektedir. Kanada, 2016 yılında 33,2 trilyon ABD Doları değerinde tahmin edilen doğal kaynaklar bakımından dünyada en yüksek dördüncü ülke konumundadır. Dünyanın en büyük üçüncü kanıtlanmış petrol rezervine sahiptir ve dördüncü en büyük petrol ihracatçısıdır. Aynı zamanda dördüncü büyük doğal gaz ihracatçısıdır. Kanada, bol doğal kaynakları ve küçük nüfusu nedeniyle "enerji süper gücü" olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Üretkenlik yazılımı</span>

Üretkenlik yazılımı, belgeler, sunumlar, brief, çalışma sayfaları, veritabanları, çizelgeler, infografikler, dijital resim, elektronik müzik ve dijital video gibi bilgi üretmeye adanmış bir uygulama yazılımıdır. İsimleri, daktilolardan bilgi çalışanlarına kadar, özellikle bireysel ofis çalışanlarının üretkenliğini artırmasından kaynaklanmaktadır.. 1980'lerde kelime işlemci, elektronik tablo ve ilişkisel veritabanı programlarını masaüstüne getiren Office paketleri verimlilik yazılımının en temel örneğidir. Onlar, 1980'lerde daktilo, kağıt dosyalama, el yazısı listeleri ve defterlerin ofis ortamlarına kıyasla getirdikleri verimlilik artışının büyüklüğü ile ofiste devrim yarattılar..

<span class="mw-page-title-main">Japonya'da eğitim</span> Japonyadaki eğitim sistemine genel bakış

Japonya'da eğitim, ilk ve orta öğretim düzeyinde zorunludur. Çoğu öğrenci, orta öğretim orta öğretim okullarından mezun olurken, özel eğitim orta öğretim ve üniversite düzeyinde popülerdir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nde 1956-1962 ücret reformu</span> Sovyetler Birliğindeki bir ekonomik reform hareketi

Sovyetler Birliği'nde 1956-1962 ücret reformu, Nikita Kruşçev'in Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri olduğu döneme tekabül eden 1956-1962 yılları arasında Sovyetler Birliği'nde gerçekleşen ücret sistemindeki reformdur. Ana amaç, Josef Stalin döneminde Sovyetler Birliği ekonomisinde uygulanan üretim kotalarında belirtilen miktarı aşan üretim yapmaya yönelik ekonomi politikası yerine daha verimli bir mali teşvik sistemi oluşturulmasıydı.

<span class="mw-page-title-main">Danimarka ekonomisi</span>

Danimarka ekonomisi, rahat yaşam ölçünlerine, yüksek düzeyde devlet hizmetleri ve aktarımları ve dış ticarete yüksek bağımlılığa sahip çağdaş bir piyasa ekonomisidir. Ekonomiye, tüm işlerin %80'ini sağlayan hizmetler işkolu hakimdir; oysa tüm çalışanların yaklaşık %11'i üretim ve %2'si ise tarımda çalışmaktadır. Kişi başına düşen nominal gayri safi millî gelir, 2017 yılında 55,220 dolarla dünyanın en yüksek onuncu nominal GSMG'si idi. Satın alma gücünde kişi başına düşen millî gelir, $52.390 ABD doları veya dünya çapında en yüksek 16. ekonomi olarak düzelmeye uğradı. Gelir dağılımı göreceli olarak eşittir, ancak hem brüt gelirlerde daha büyük bir dağılım hem de çeşitli ekonomik politika önlemleri nedeniyle ancak son on yılda eşitsizlik biraz artmıştır. 2017'de Danimarka, 28 Avrupa Birliği ülkesi içinde yedinci en düşük Gini katsayısına sahipti. 5,789,957 kişilik nüfusu ile Danimarka, nominal gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ile ölçülendirildiğinde dünyanın 39. en büyük ulusal ekonomisine ve satın alma gücü paritesi ile ölçülendirildiğinde dünyanın 60. en büyük ulusal ekonomisine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Enerji verimliliği</span> enerji verimliliği kısıtlı enerji kaynaklarının verimli bir şekilde değerlendirilmesi

Enerji verimliliği ürün ve hizmetlerin sağlanması için gereken enerji miktarını azaltma hedefidir. Örneğin, bir evin yalıtılması, bir binanın rahat bir sıcaklık elde etmek ve korumak için daha az ısıtma ve soğutma enerjisi kullanmasına izin verir. LED aydınlatma, floresan aydınlatma veya doğal ışık için tavan pencerelerinin kullanılması, geleneksel akkor ampullerin kullanımına kıyasla aynı aydınlatma seviyesine ulaşmak için gereken enerji miktarını azaltır. Enerji verimliliğindeki iyileşmeler genellikle daha verimli bir teknoloji veya üretim süreci benimsenerek veya enerji kayıplarını azaltmak için yaygın olarak kabul edilen yöntemlerin uygulanmasıyla elde edilir.

Eğitimin ekonomik rolüne dair beşeri sermaye yaklaşımı, eleme hipotezi, kuyruk hipotezi, ikili işgücü piyasaları yaklaşımı ve radikal yaklaşımlar şeklinde çeşitli yaklaşımlarda bulunulmuştur.

Emek sömürüsü, en geniş anlamıyla bir failin diğer bir failden haksız menfaat sağlaması olarak tanımlanan bir kavramdır. İşçiler ve işverenleri arasında bir güç asimetrisine veya eşit olmayan değer alışverişine dayanan adaletsiz bir sosyal ilişkiyi ifade eder. Sömürü hakkında konuşurken, sosyal teoride tüketimle doğrudan bir ilişki vardır ve geleneksel olarak bu ilişki, sömürüyü, aşağı konumları nedeniyle başka bir kişiden haksız bir şekilde yararlanmak ve sömürene güç vermek olarak etiketler.

<span class="mw-page-title-main">İkinci vardiya</span>

İkinci vardiya, para kazanmak için çalışan ancak aynı zamanda önemli miktarda ücretsiz ev emeğinden de sorumlu olan kişilerin iş yüküdür. Bu olgu, Arlie Hochschild'in aynı adlı kitabında İngilizce tabiriyle "The Second Shift" olarak da bilinir. Her iki eşin de ücretli çalıştığı çiftlerde, kadınlar genellikle ev işlerine ve çocuk yetiştirme veya hasta aile üyelerine bakma gibi bakım işlerine erkeklerden önemli ölçüde daha fazla zaman harcıyor. Bu sonuç büyük ölçüde toplum tarafından zaman içinde kabul edilmiş geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri tarafından belirlenir. İşgücü piyasası kısıtlamaları, ücretsiz işin büyük kısmını kimin yapacağının belirlenmesinde de rol oynar.