İçeriğe atla

İşbâ

Otların üzerindeki çiy

İşbâ[1] ya da çiy noktası, bir gaz içinde bulunan serbest nemin içinde bulunduğu veya etrafında bulunduğu cisimlerin yüzeyinde yoğunlaşarak su (sıvı) durumuna geçmeye başladığı sıcaklık derecesidir.

Çiy noktası havanın içerdiği nemi belirtmek için de kullanılır. Havanın sıcaklığı düştükçe, su buharından yeterli miktarda enerji serbest bırakılır ve bu da yoğunlaşmaya yani sıvılaşmaya neden olur. Bu işlem buharlaşma sürecinin tersidir. Başka bir deyişle, havanın sıcaklığı düştükçe içinde bulunan oransal nem artarak %100'e ulaştığında yoğunlaşma başlar. Oransal nemin %100'e ulaştığı sıcaklık değeri çiy noktası indeksini gösterir. Çiy noktasının yükselmesi havadaki nem miktarının da arttığı anlamına gelir. Oransal nem artıyorsa çiy sıcaklığı ve nem de artıyor demektir.[2]

İnsan üzerindeki etkileri

İşbâ dereceleri insanların sıcaklığı nasıl hissettiklerini göstermek için de kullanılmaktadır. Aşağıdaki çizelge buna ilişkin bilgiler vermektedir:

Çiy noktası

sıcaklığı °C

İnsandaki etkisi 32,2 °C'deki Havadaki

Göreceli Nem

>24 °C Aşırı rahatsız edici %62
21 - 24 °C Çok nemli, çok rahatsız edici %52 - %60
18 - 21 °C Birçok kişi için rahatsızlık verici %44 - %52
16 - 18 °C Çoğunluk için rahat bir hava %37 - %46
13 - 16 °C Rahat %31 - %41
10 - 12 °C Çok rahat %31 - %37
<10 °C Kuru hava %30

Hesaplanması

Çiy noktasının santigrat cinsinden değerini hesaplamak için şu formül kullanılır:

  • Tc = Santigrat cinsinden Çiy noktası
  • T = Santigrat cinsinden sıcaklık
  • RH = % olarak görece nem

İç bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Çevrimler 27 Kasım 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü. Erişim: 18 Eylül 2012.
  2. ^ "Çukurova Üniversitesi internet sayfasındaki konuyla ilgili yazı". 16 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2008. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nem</span> havada bulunan su buharı konsantrasyonu

Nem, havada bulunan su buharına denir. Nem ölçümlerinde mutlak nem, bağıl nem ve spesifik nem hesaplanır. Mutlak nem birim hacimdeki nem miktarıdır. Gram/metreküp olarak verilir. Bağıl nem havadaki nem miktarının o havanın alabileceği maksimum neme olan oranıdır. Birimsel olarak verilir ve sıcaklık ile ters orantılıdır. Spesifik nem ise bir gazda bulunan su buharı ağırlığının gaz ağırlığına olan oranıdır. İngilizcede moisture ise bir katının aldığı ya da verdiği sıvı miktarına denir. Türkçede ise tam bir karşılığı yoktur, rutubet olarak adlandırılabilir. Çiğ noktasında ise yüzey üzerindeki bağıl nem %100'e eşittir. Bu, çiğ noktasının sıcaklığında havanın suya doyduğu anlamına gelir, sıcaklığın biraz daha azalması durumunda yüzey üzerinde bir miktar su yoğunlaşacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Termodinamik</span> enerji bilimi

Termodinamik; ısı, iş, sıcaklık ve enerji arasındaki ilişki ile ilgilenen bilim dalıdır. Basit bir ifadeyle termodinamik, enerjinin bir yerden başka bir yere ve bir biçimden başka bir biçime transferi ile ilgilenir. Bu süreçteki anahtar kavram, ısının, belirli bir mekanik işe denk gelen bir enerji biçimi olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kelvin</span> Termodinamik sıcaklığın SI birimi

Kelvin, Uluslararası Birim Sistemi'ne göre temel sıcaklık ölçüsü birimi. Sembolü K'dir. İsmini, termodinamikteki mutlak sıfır kavramını ilk defa gazlardan tüm maddelere uygulayan İskoç asıllı bilim insanı Lord Kelvin'den alır.

<span class="mw-page-title-main">Kondansatör</span> Ani yük boşalması amacıyla kullanılan devre elemanı

Kondansatör ya da sığaç veya yoğunlaç, elektronların kutuplanıp elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak bir yalıtkan malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle oluşturulan temel elektrik ve elektronik devre elemanı. Piyasada kapasite, kapasitör, sığaç gibi isimlerle anılan kondansatörler, 18. yüzyılda icat edilip geliştirilmeye başlanmış ve günümüzde teknolojinin ilerlemesinde büyük önemi olan elektrik-elektronik dallarının en vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Elektrik yükü depolama, reaktif güç kontrolü, bilgi kaybı engelleme, AC/DC arasında dönüşüm yapmada kullanılır ve tüm entegre elektronik devrelerin vazgeçilmez elemanıdır. Kondansatörlerin karakteristikleri olarak;

<span class="mw-page-title-main">Klima</span>

Klima, elektrikli klima veya pasif soğutma ve havalandırmalı soğutma dâhil olmak üzere çeşitli yöntemlerin kullanımıyla daha konforlu bir iç ortam elde etmek için kapalı bir alandaki havanın ısı ve nem miktarının kontrol edilmesi işlemidir. Klima, "ısıtma, havalandırma ve klima" (HVAC) sağlayan sistem ve teknikler ailesinin bir üyesidir.

Mutlak nem, havanın hacim birimi (m³) başına içerdiği su buharının gram cinsinden kütlesine denir. En basit ifade tarzı olmasına rağmen bağıl neme nazaran daha az kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Higrometre</span> H. B. de Saussurenin 1783te nem ölçmek için bulduğu alet

Higrometre havadaki nemi ölçmek için kullanılan bir araçtır. En basit higrometreler, birisinin haznesi devamlı ıslak tutulan iki termometreden oluşurlar. Islak olan haznenin etrafındaki sıvının buharlaşması, o termometrenin devamlı daha düşük sıcaklık göstermesini sağlar. Ancak donma noktasının altındaki sıcaklıklarda bu sistem çalışmamaktadır, ıslak termometrenin haznesinin etrafında ince bir buz tabakası oluşur ve sıcaklığın doğru olarak gösterilmesini engeller. Bu gibi durumlarda kuru olan termometre daha yüksek sıcaklıklar gösterebilir.

<span class="mw-page-title-main">Bağıl nem</span>

Bağıl nem, havada bulunan su buharına ait kısmi basıncın, aynı sıcaklıktaki suyun denge buhar basıncına oranıdır. Başka bir deyişle bağıl nem, havanın belirli bir sıcaklıkta taşıyabileceği nem miktarının yüzde kaçını taşıdığını belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Yağmur</span>

Yağmur, atmosferik su buharından yoğunlaşan ve daha sonra yerçekiminin etkisiyle düşen su damlacıklarıdır. Yağmur, su döngüsünün önemli bir bileşenidir ve Dünya'daki tatlı suyun çoğunun birikmesinden sorumludur. Hidroelektrik santralleri, mahsul sulama ve birçok ekosistem türü için uygun koşullar için su sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Viskozite</span> bir sıvının fiziksel özelliği

Viskozite, akmazlık veya ağdalık, akışkanlığa karşı direnç. Viskozite, bir akışkanın, yüzey gerilimi altında deforme olmaya karşı gösterdiği direncin ölçüsüdür. Akışkanın akmaya karşı gösterdiği iç direnç olarak da tanımlanabilir. Viskozitesi yüksek olan sıvılar ağdalı olarak tanımlanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Yağış</span> havadaki su buğusunun yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi

Yağış, hava kütlelerinin soğuk bir hava tabakası ile karşılaşarak, soğuk bir yerden geçerek ya da yükselerek soğuması sonucunda içerisindeki su buharının yoğuşarak sıvı veya katı halde yeryüzüne inmesi olayıdır. Plüvyometre adı verilen bir âletle ölçülür. Yıllık yağış miktarı mm, cm ve m olarak, günlük yağış miktarı ise kg/m² ile ifade edilir. Yıllık toplam yağış miktarının bir alanda oluşturduğu yükseklik baz alındığı için uzunluk birimleriyle ifade edilir. Birçok farklı formda meydana gelebilir, bunlar yağmur, kar, graupel, dolu ve sulusepkendir.

<span class="mw-page-title-main">Yoğunlaşma izleri</span>

Yoğunlaşma izleri, genellikle seyir irtifasında jet motorlarının arkasında görünen buz parçacıklarından oluşan çizgi biçimli bulutlardır. Yoğunlaşma izleri, jet uçaklarının uçuşlarında ilk günlerden beri görülen normal bir etkidir. Sıcaklığa ve hava aracının bulunduğu irtifadaki neme bağlı olarak yoğunlaşma izleri hızlıca buharlaşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Termometre</span> Sıcaklığı ölçmek için kullanılan alet

Sıcaklıkölçer ya da Termometre, sıcaklığı ölçmek için kullanılan alet.

<span class="mw-page-title-main">Sarkaç</span>

Sarkaç bir ipin bir ucuna rahatlıkla sallanabilecek şekilde bağlanılan bir kütle ile oluşturulan düzenektir. Düzenek kütleçekim kuvveti yüzünden denge konumunu muhafaza etmeye meyillidir. Kütle denge konumundan alındığında yercekimi kuvveti tarafından denge noktasina getirilmek üzere hızlandırılacak ve bu da denge noktası etrafında bir salınıma yol acar.

1991 yılında Hard ve Korotky tarafından geliştirilmiştir. Dikey sıcaklık değişimini ve atmosferdeki düşük seviyeli nemin dikey değişimini ve miktarını esas alan oraj potansiyelinin bir ölçüsüdür. Gök gürültülü bir sağanak yağışı tahmin edebilmek için tek başına referans alındığında çok tutarlı bir indeks çeşidi değildir. Nedeni ise, 700 hPa'da bulunabilecek kuru hava parselidir. Kuru hava parseline rağmen yeterli konvektif enerji potansiyeli varsa oraj oluşabilir ve tehlikeli hava olaylarına sebep olabilir. Ayrıca oraj potansiyelini en iyi gösteren indeksler; Lifted İndeks, Showalter İndeks, CAPE, CIN ve CAP gibi parsele bağlı indekslerdir. Bu indekslere göre oraj potansiyeli yoksa; K indeks, S indeks, TT indeks gibi dikey sıcaklık değişimi, atmosferdeki düşük seviyeli nemin dikey değişimini ve miktarını esas alan indeksleri dikkate almamak gerekir. PW(yağışa geçebilir su) miktarı ve K indeks değeri yüksekse yeterli konvektif enerjiyle birlikte şiddetli yağışa sebep olabilir.
K indeksin formülü: KI = +
(T = sıcaklık, Td = Yoğunlaşma Sıcaklığı, Tdd ise “Dewpoint Depression” Yoğunlaşma Depresyonu – yani sıcaklık ile çiğ noktasının birbirinden farkı )

Atmosferik termodinamik, dünya üzerindeki ısının, iklim veya hava koşulları dahilinde işe dönüşmesini inceleyen alandır. Klasik termodinamikin kurallarını takip eden atmosferik termodinamik nemli hava,bulutların oluşumu, astronomik conveksiyon, sınır tabakası meteorolojisi,ve atmosferdeki dikey durağanlık gibi fenomenlerin üzerinde çalışır. Atmosferik termodinamik şemalarfırtına tahmin araçlarının geliştirilmesinde kullanılır. Atmosferik termodinamik Sayısal hava modellerinde bulut mikrofizik ve konveksiyon (iklim) parametrizasyonlara için bir temel teşkil eder ve pek çok iklimi göz önünde tutmak için kullanılır buna konvektif –denge iklimi modeli de dahil.

<span class="mw-page-title-main">Yoğunlaşma</span>

Yoğunlaşma veya yoğuşma, maddenin fiziksel halinin gaz fazından sıvı faza değişimi ve buharlaşmanın tersidir. En sık su döngüsü anlamında kullanılır. Atmosfer içinde bir sıvı veya katı bir yüzey veya Yoğunlaşma bulutu ile temas ettiğinde, su buharının sıvı suya değişmesi olarak da tanımlanabilir. Doğrudan gaz fazdan katı faza geçiş gerçekleştiğinde, değişime kırağılaşma denir.

<span class="mw-page-title-main">Su aktivitesi</span>

Su aktivitesi ya da aw substrattaki kısmi buhar basıncının standart durumdaki suyun kısmi basıncına oranıdır. Gıda bilimi alanında, standart durum çoğunlukla aynı sıcaklıktaki suyun kısmi basıncı olarak tanımlanır. Bu özel tanımı kullanarak, saf distile su tam olarak bir su aktivitesine sahiptir.Sıcaklık arttıkça, a tipik olarak artar.

Bulut fiziği, fiziksel işlemlerdeki çalışmalardır ve bu oluşuma, büyümeye ve atmosfer bulutlarının çökelmesine yol açar. Bulutlar sıvı suyu mikroskobik damlacıklar halinde içerir, buzların küçük kristalleri veya ikisi de. Bulut damlacıkları başlangıçta su buharının yoğunluğunun yoğun çekirdeğin üzerinde olmasıyla oluşur aynı zamanda Köhler teorisine göre havanın aşırı doymuşluğu kritik değeri aşar. Kelvin etkisinden dolayı bulut yoğunlaşma çekirdeği bulut damlacıkları formasyonu için gereklidir, eğimli yüzeyden dolayı bu buhar basıncındaki doyma ile tasvir edilebilir. Küçük çapta, aşırı doymuşluk miktarı yoğunlaşmanın çok büyük olması için gereklidir, bu doğal bir şekilde gerçekleşmez. Raoult ilkesi, çözelti nasıl buhar basıncına bağlı bunu tasvir eder. Yüksek konsantrasyonda, bulut damlacıkları küçük olduğunda, çekirdeğin oluşumu dışından küçük olması aşırı doymuşluk gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Parlama noktası</span> uçucu bir maddenin, bir tutuşturma kaynağı verildiğinde, madde buharının tutuşacağı en düşük sıcaklıktır

Uçucu bir maddenin parlama noktası, bir tutuşturma kaynağı verildiğinde, madde buharının tutuşacağı en düşük sıcaklıktır.