Jan Tinbergen, Hollandalı iktisatçı.
Kurumsal iktisat, ekonomik davranışı şekillendirmede evrimsel sürecin ve kurumların rolünü anlamaya odaklanmaktadır. Asıl odak noktası Thorstein Veblen'in bir tarafta teknoloji, diğer tarafta toplumun "törensel" alanı arasındaki içgüdü odaklı dikotomisinde yatmaktadır. İsmi ve temel unsurları Walton Hale Hamilton'un 1919 tarihli American Economic Review makalesine dayanmaktadır. Kurumsal ekonomi, kurumların daha geniş bir şekilde incelenmesini vurgular ve piyasaları bu çeşitli kurumların karmaşık etkileşiminin bir sonucu olarak görür. Daha önceki gelenek, günümüzde ekonomiye önde gelen Heterodoks bir yaklaşım olarak devam etmektedir.
Joseph Alois Schumpeter, Avusturyalı iktisatçı ve siyaset bilimcidir. Çalışmaları ile siyasi iktisada önemli katkılarda bulunmuştur.
Resesyon ya da durgunluk, ekonomik faaliyetlerde genel bir düşüş olduğunda ortaya çıkan bir iş döngüsü daralmasıdır. Durgunluklar genellikle harcamalarda yaygın bir düşüş olduğunda ortaya çıkar. Bu durum finansal kriz, dış ticaret şoku, olumsuz arz şoku, ekonomik balonun patlaması veya büyük ölçekli insan kaynaklı veya doğal afet gibi çeşitli olaylar tarafından tetiklenebilir.
Nikolay Dmitriyeviç Kondratyev,, Rus iktisatçı, Sovyetler Birliği'nde Yeni Ekonomi Politikasının (NEP) taraftarı. Stalin'in Büyük Temizlik uygulamasının doruk döneminde tutuklanmış ve hakları elli yıl sonra iade edilmiştir.
Simon (Smith) Kuznets, 1971 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Rus asıllı Amerikalı iktisatçı ve istatistikçi.
Avusturya Okulu sosyal olguların yalnızca bireylerin motivasyonlarından ve eylemlerinden kaynaklandığı kavramı olan metodolojik bireyciliğe sıkı sıkıya bağlı kalmayı savunan heterodoks bir ekonomik düşünce okuludur. Avusturya Okulu teorisyenleri, ekonomik teorinin yalnızca insan eyleminin temel ilkelerinden türetilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Michał Kalecki, Polonyalı iktisatçı. Hem kapitalist, hem sosyalist ülkelerde çalışmış, her iki sisteme de eleştirici gözle yaklaşmıştır.
Trygve Magnus Haavelmo. Norveçli istatistikci, iktisatçı ve ekonometrici. 1989'da Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanmıştır.
Keynesyen iktisat veya Keynesçilik, adını İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'ten alır), toplam talebin ekonomik çıktı ve enflasyonu nasıl güçlü bir şekilde etkilediğine dair çeşitli makroekonomik teori ve modellerdir. Keynesyen görüşe göre, toplam talep ekonominin üretken kapasitesine eşit olmak zorunda değildir. Bunun yerine, üretimi, istihdamı ve enflasyonu etkileyen - bazen düzensiz davranan - bir dizi faktörden etkilenir.
Genel denge teorisi teorik ekonominin bir dalı. Birkaç veya birçok piyasalar ile ekonomideki arz, talep ve fiyat davranışlarını bir bütün içinde açıklamaya çalışır.
Ekonomik büyüme, bir ekonomide zaman içinde mal ve hizmet üretimi miktarında artış olmasıdır ve para yaratımında artış olmasına bağlıdır. Büyüme, geleneksel olarak reel veya reel GSYİH artış oranı yüzdeleriyle ölçülür. GSYİH genellikle reel olarak hesaplanır. Örneğin "enflasyona göre düzeltilmiş" terimi, mal ve hizmet üretiminin fiyatı üzerindeki enflasyonun net satış etkileri için kullanılır. Ekonomide, "ekonomik büyüme" veya "ekonomik büyüme teorisi", potansiyel üretimin büyümesi manasına gelir. Örneğin, toplam talep veya gözlenen satıştaki büyümenin neden olduğu, "tam istihdam"daki üretim.
Dennis Holme Robertson, Cambridge ve Londra üniversitelerinde görev yapmış İngiliz iktisatçı.
İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.
Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.
Christopher Albert "Chris" Sims, Amerikalı iktisatçı. Uğraştığı alanlar arasında ekonometri, zaman serileri ve yeni neoklasik makroekonomi yer almaktadır. Hâlen, Princeton Universitynde "Harold B. Helms Ekonomi ve Bankacılık Profesörü"'dür.
1837 Paniği, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1840'ların ortalarına kadar devam eden büyük bir ekonomik durgunluğa yol açan finansal krizdir. Bu dönemde kâr, fiyat ve ücretler düşerken, işsizlik arttı. Kötümserlik çok yaygındı. Paniğin iç ve dış kaynakları vardı. Batı eyaletlerindeki spekülatif borç verme uygulamaları, pamuk fiyatlarındaki ani düşüş, arazi fiyatlarına ilişkin spekülasyonlar, uluslararası altın ve gümüş para akışı ve Büyük Britanya'daki kısıtlayıcı borç verme politikaları, krizin sebepleri arasındaydı. 10 Mayıs 1837'de New York'taki bankalar madeni parayla ödemeyi askıya aldı; bu da artık bankaların ticari senetleri tam nominal değerleri üzerinden madeni paraya çevirmeyecekleri anlamına geliyordu. 1838'deki kısa süreli düzelmeye karşın, durgunluk aşağı yukarı yedi yıl boyunca devam etti. Bankalar çöktü, ticari kuruluşlar başarısızlığa uğradı, fiyatlar düştü ve binlerce çalışan işini kaybetti. Bazı bölgelerde işsizlik oranı %25'i bulmuş olabilir. Genel itibarıyla 1837-1844 arasındaki yıllar, ücret ve fiyatlarda deflasyon yılları olarak tarif edilebilir.
Marksist iktisat veya Marksist iktisat okulu, politik iktisadi düşüncenin heterodoks bir okuludur. Temelleri Karl Marx'ın ekonomi politik eleştirisine kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, ekonomi politik eleştirmenlerinin aksine, Marksist iktisatçılar ekonomi kavramını ilk bakışta kabul etme eğilimindedir. Marksist ekonomi birkaç farklı teoriden oluşur ve bazen birbirlerine karşıt olan birden fazla düşünce okulunu içerir; birçok durumda Marksist analiz diğer ekonomik yaklaşımları tamamlamak veya desteklemek için kullanılır. Ekonomik olarak Marksist olmak için siyasi olarak Marksist olmak gerekmediğinden, iki sıfat eşanlamlı olmaktan ziyade kullanımda bir arada bulunur: Anlamsal bir alanı paylaşırken, aynı zamanda hem yananlamsal hem de düzanlamsal farklılıklara izin verir.
Gottfried von Haberler, Avusturyalı-Amerikalı bir ekonomisttir. Özellikle uluslararası ticaret üzerine çalıştı. En büyük katkılarından biri Ricardian Karşılaştırmalı üstünlükler fikrini neoklasik çerçevede yeniden formülleştirmek ve emek değer teorisini fırsat maliyeti kavramı için terk etmekti.
Ekonomik gösterge, bir ekonomik faaliyet hakkında istatistik'tir. Ekonomik göstergeler, ekonomik performansın ve gelecekteki performans tahmin analizine olanak sağlar. Ekonomik göstergelerin kullanıldığı uygulamalardan birisi İş döngüsü çalışmalarıdır. Ekonomik göstergeler çeşitli endeksleri, kazanç raporlarını ve ekonomik özetleri kapsar: örneğin işsizlik oranı, işten ayrılma oranı, konut başlangıçları, tüketici fiyat endeksi (enflasyon), Ters verim eğrisi, tüketici kaldıraç oranı, sanayi üretimi, iflaslar, gayri safi yurt içi hasıla, internet erişimi, perakende satışlar, fiyat endeksi ve para arzı değişiklikleri vb.