İçeriğe atla

İğdiş kompleksi

İğdiş kompleksi ya da İğdiş edilme karmaşası,[1] (Fr. complexe de castration, İng. castration complex) diğer bir adıyla kastrasyon kompleksi; çocuklarda Oedipus kompleksine bağlı olarak ortaya çıkar.

Erkeklerde

Annelerine aşırı cinsel bir eğilim gösterip, babalarına karşı içlerinde düşmanca duyular besleyen, hatta bu duygularında babalarının ölmesini isteyecek kadar ileri giden oğlanlar, bu tutumlarından dolayı babalarının kendilerini iğdiş edeceğini; yani erkeklik organından yoksun bırakılacakları korkusu içinde yaşarlar.

Kızlarda

Kızlar, ilgili olayın kendilerine zaten daha önceden uygulandığı, penislerinin kendilerinden kopartılıp alındığı duygusuna yer verirler. Misognienin diğer bir sebebini bu karmaşa oluşturur.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel
  1. ^ TÜBA Bilim Terimleri Sözlüğü 17 Ağustos 2020 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi. Arşiv bağlantısı:
Genel
  • Green, Andre (1992). "Kastrasyon Kompleksi". İletişim Yayınları Cep Üniversitesi. Çev. Levent Kayaalp.
  • Sigmund Freud | Yaşamım ve Psikanaliz

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sigmund Freud</span> Psikanaliz biliminin kurucusu olan nörolog

Sigmund Freud veya doğum adı ile Sigismund Schlomo Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog. Psikanaliz, hasta ile psikanalist arasında gerçekleşen diyalog yoluyla psikopatolojik vakaları tedavi etmekte kullanılan klinik yöntemidir. Hastaların zihinsel süreçlerinin bilinç dışı unsurlarla olan bağlantılarını ortaya çıkarmaya çalışır. Freud'a göre, bilinç dışına itimler yaşantıların kendileri değil, anıları üzerinde gerçekleşirler. Ancak söz konusu istekler gerçeğe dönüştürüldüğünde, daha doğrusu doyurulduğunda karşılaşılacak üzüntü ve pişmanlık duygusundan kaçınılmaktadır.

Aşağılık kompleksi ya da Aşağılık karmaşası, bireysel psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler tarafından ortaya atılan ve kişinin bazı yönlerden kendini diğerlerinden aşağı hissetmesine neden olan karmaşasına verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Kadın düşmanlığı</span>

Kadın düşmanlığı veya mizojini, kadınlara karşı duyulan soğukluk, antipati veya abartılı düşmanlıktır. İngilizcedeki "misogyny" terimi Yunancadaki kadın (gyne) ve nefret etmek (misein) kelimelerinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Oedipus</span>

Oedipus veya Œdipus. Thebai'nin mitolojik kralı, Laios ve İokaste'nın oğlu. Babasını öldürüp, annesiyle evlenmiştir. Antigone, İsmene, Eteokles ve Polyneikes'in babasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel fetişizm</span> Bir kişinin bir nesneden veya durumdan aldığı cinsel haz

Cinsel fetişizm ya da kısaca fetişizm, cansız bir varlığa veya vücudun normalde cinsel işlevi olmayan bölümlerine erotik ilgi duyma.

<span class="mw-page-title-main">Jacques Lacan</span> Fransız ruh hekimi (1901-1981)

Jacques Marie Émile Lacan, "Freud'dan bu yana en tartışmalı psikanalist" olarak anılan Fransız psikanalist ve psikiyatr.

<span class="mw-page-title-main">İd, ego ve süperego</span> Sigmund Freudun bilinç tanımı

Psikanalizde id, ego ve süper-ego, insan zihninde etkileşime giren üç katman kümesidir. İlk defa Sigmund Freud tarafından, yapısal psişe modellemesiyle tanımlandı. Bu üç katman, bir kişinin zihinsel yaşamının faaliyetlerini ve etkileşimlerini tanımlayan teorik yapılardır. Psişenin ego psikolojisi modelinde id, koordine edilmemiş, zevk temelli içgüdüsel arzular kümesidir—temel ve en ilkel benliktir, ana kaynağı cinsellik ve açlık gibi ihtiyaçların en bencilce doyurulmasıdır; süper-ego eleştirel ve ahlaki rolü oynar; ve ego, idin içgüdüsel arzuları ile eleştirel süper-egonun arasında aracılık eden gerçekçi bir katmandır—id, bu hayali istekleri gerçeklikle ölçüp mümkünatını değerlendiren katmandır. Freud, ego hakkında şunu dedi:

Ego, şahlanmış bir at üzerindeki şövalye gibidir. [Ego] İd ve süperegonun isteklerini uzlaştırmaya çalışan hakemdir.

<span class="mw-page-title-main">Psikanaliz</span> Freudun çalışmaları üzerine kurulmuş bir psikolojik kuramlar ve yöntemler ailesi

Psikanaliz, kısmen bilinçdışı zihinle ilgilenen ve birlikte zihinsel bozukluklar için bir tedavi yöntemi oluşturan bir dizi teori ve terapötik tekniktir. Bu disiplin 1890'ların başında, çalışmaları kısmen Josef Breuer ve diğerlerinin klinik çalışmalarından kaynaklanan Sigmund Freud tarafından kurulmuştur. Freud, 1939'daki ölümüne kadar psikanaliz teorisini ve pratiğini geliştirmiş ve rafine etmiştir. Bir ansiklopedi maddesinde, psikanalizin temel taşlarını "bilinçdışı zihinsel süreçler olduğu varsayımı, bastırma ve direnç teorisinin kabulü, cinselliğin ve Oedipus kompleksinin öneminin takdir edilmesi" olarak tanımlamıştır. Freud'un meslektaşları Alfred Adler ve Carl Gustav Jung, psikanalizin bireysel psikoloji (Adler) ve analitik psikoloji (Jung) olarak adlandırdıkları dallarını geliştirdiler, ancak Freud'un kendisi bunlara yönelik bir dizi eleştiri yazdı ve bunların psikanaliz biçimleri olduğunu kesinlikle reddetti. Psikanaliz daha sonra Erich Fromm, Karen Horney ve Harry Stack Sullivan gibi neo-Freudyen düşünürler tarafından farklı yönlerde geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Oidipus kompleksi</span> psikanalitik teori kavramı; Çocuğun karşı cinsten ebeveyne karşı bilinçsiz cinsel arzusu ve aynı cinsiyetten ebeveyne karşı nefreti

Oidipus kompleksi ya da Oidipus karmaşası, Sigmund Freud'un kurucusu olduğu psikanalitik teoriye göre karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda çocuğun beslediği duygu, düşünce, dürtü ve fantezilerin toplamı.

<span class="mw-page-title-main">Elektra</span>

Elektra, Yunan mitolojisinde, Agamemnon ile Clytemnestra'nın kızıdır. Babaları öldürüldüğünde, kardeşi Orestes'i uzaklaştırarak yaşamını kurtarır. Orestes döndüğünde, annesiyle sevgilisinin öldürülmesinde ona yardım eder, daha sonra Orestes'in arkadaşı Pylades ile evlenir.Ayrıca Günümüzde Gerçek Kişiliği Değiştirilerek Bir Hayal Kahramanı Olarak Filmi Yapılmaktadır. Freud'un Oedipus kompleksi diye adlandırdığı komplekse pek çok yerde karşılık gelen Elektra kompleksi, içerik bakımından Oedipus kompleksi ile benzerlik gösterse de, Freud, bu komplekse Elektra kompleksi ismini vermeyi reddetmiştir.

Konversiyon histerisi, bir nevroz çeşidi, belirtilerini konversiyon bozukluğunun belirtilerinin oluşturduğu histeri tablosudur.

Konversiyon, (Fr. conversion, İng. conversion) bilinçdışına itilen libido yüklü psişik içeriklerin bedensel belirtilere dönüşümüne psikanaliz verilen isimdir. Libidonun başlangıçtaki içgüdüsel amaçlara yönelmesi, biliçdışına atılmış istekler, konversiyon belirtileriyle kendilerine simgesel yoldan dışavurum sağlarlar.

Güncel nevroz, (Fr. nevrose actuelle, İng. actuel neurosis) diğer adıyla aktüel nevroz; Sigmund Freud'un çocuklukta değil durumlarda yaşanan çatışmaların yol açtığını ileri sürdüğü nevroz çeşitidir. Psikonevrozlardan ayrılır.

Kompleks, Türkçe karşılığıyla karmaşa, bilinçdışında var olan ve karar verme yetisini, sağduyuyu etkileyen, baskı altında tutan, ruhsal dengesizliklere neden olabilen karmaşıklıkların tamamı.

Elektra kompleksi, Sigmund Freud'un bir görüşü olan Oedipus kompleksinin kız çocukları için geçerli olanıdır. 3-6 yaş arası çocuklarının babaya aşırı düşkün olmaları ve anneyi rakip olarak görmeleri olarak tanımlanmaktadır. Bu karmaşa, yaş ilerleyince anneyle özdeşleşme yoluyla çözümlenir. Carl Gustav Jung, bu teorisini Yunan mitolojisindeki ünlü Yunan kumandan Agamemnon'un hikâyesinden esinlenerek isimlendirmiştir.

Penis kıskançlığı, Sigmund Freud tarafından ortaya atılmış psikanaliz kuramına göre kadınların penise sahip olmadıklarını fark ettiklerinde hissettikleri eksikliktir. Kurama göre psikoseksüel gelişimin fallik evresinde kız çocuğu penise sahip olmadığı gerçeğini öğrenir ve bu yüzden annesini suçlar, aynı zamanda babasına sahip olmak ister. Bu karmaşa, anneyle özdeşleşme ve cinsiyet rolünün kazanımıyla sonlanır. Penis kıskançlığı kavramı Karen Horney, Melanie Klein ve Ernest Jones gibi dönemin çeşitli psikanalistleri tarafından eleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Karen Horney</span> Alman kökenli Amerikalı psikanalist (1885-1952)

Karen Horney, Alman kökenli Amerikalı psikanalist. Neo-Freudyen bir ekol olan “ego psikolojisinin” temsilcisi olmuştur. Freud'dan farklı olarak kişiliğin ve nevrozun oluşumunda biyolojinin ve dürtüsel güçlerin etkilerinden çok kültürel etmenler üzerinde durur.

Nancy Julia Chodorow feminist sosyolog ve bir psikanalisttir.. Anneliğin Yeniden Üretimi: Psikanaliz ve Cinsiyetin Sosyolojisi, 1978, Feminizm ve Psikoanalitik Kuram, 1989, Dişilikler, Meşillikler, Cinsellikler: Freud ve Ötesi(1994) ve Duyguların gücü: Psikanaliz, Toplumsal Cinsiyet ve Kültürde Kişisel Anlam gibi eserleri içeren pek çok kitap yazmıştır. Anneliğin Yeniden Üretimi adlı eseri Çağdaş Sosyoloji dergisi tarafından son yirmi beş yılın en önemli on eserinden biri seçildi.

<span class="mw-page-title-main">Totem ve Tabu</span> 1913 yılında yayınlanan Sigmund Freudun kitabı

Psikanalist Sigmund Freud’un 1913 yılında yayınlanan Totem Und Tabu, adlı eseri Türkçeye, Alman Klasikleri başlığı altında, Totem ve Tabu adıyla çevrilmiştir. Avustralya yerlileri üzerine yazılan bu kitapta, ilkel insanların dinsel, toplumsal ve ahlaksal olguların yerine nasıl totemizm sistemini kurdukları ve tabuları ürettikleri gösterilir. Freud, totemizmi Oedipus Kompleksi ‘yle açıklamaya çalışır. Bu kitapla totem ve ensest yasağının kökenine inmeyi amaçlar. Totemik sistemlerin Oedipus şartları altında geliştiğini düşünür. Ruhi tarafın çocukta ve ilk totemik gelişmelerde aynı olduğunu gözlemler ve ilkellerin düşünceleri ile bazı sinir hastaları üzerindeki gözlemlerinde aynı sonuca ulaştığını iddia etmektedir. Freud, bilinçdışı fikirlerin ilkel insanlardan zamanımıza kadar geldiğini belirtmiştir. Totemizm sistemi kısaca şöyledir: Avustralya kabileleri, birtakım daha küçük gruplara, klanlara bölünmekte ve bu klanların her biri kendi toteminin adını taşımaktadır. Genellikle, bu tehlikeli ve korkulan bir hayvan, daha seyrek olarak da bir bitki ya da bir doğa gücü olup, grubun bütünüyle özel bir ilişki içinde bulunur. Totem, ilk önce grubun atasıdır, sonra da onun koruyucu ruhu iyilik yapıcısıdır, ona kehanetlerini bildirir .Bunun için, aynı toteme sahip olan kimseler totemlerini öldürmemek,etini yemekten ya da ondan herhangi bir şekilde yararlanmaktan kaçınmak gibi kutsal bir yükümlülük altında bulunurlar ve bu yükümlülüğün her türlü ihlali otomatik olarak cezalandırılmalarına yol açar. Kitap 4 bölümden oluşmaktadır:

<span class="mw-page-title-main">İğdiş</span>

İğdiş, hadım etme veya kastrasyon bir cerrahi, kimyasal uygulama ile erkeklerin cinsel fonksiyonlarını devre dışı bırakma işlemidir. Bu işlem ya cerrahi kastrasyon yani bilateral orşiektomi veya kimyasal kastrasyon yani farmasötik ilaçlar ile testislerin devre dışı bırakılması ile olur. İğdiş etme işlemlerinin neticesinde kişi kısırlaşmış olur. Bunun yanında Testosteron gibi bazı hormonların sentezinde de büyük azalmalar sebep olur.