İçeriğe atla

İç anal sfinkter

Kas: İç anal sfinkter
Rektum ve anal kanalın koronal kesiti
Anal kanal boyunca koronal kesit. B: İdrar kesesi boşluğu. V.D: Ductus deferens. S.V: Seminal vezikül. R: Rektumun ikinci kısmı. A.C: Anal kanal. L.A: Levator ani kası. I.S: İç anal sfinkter (sphincter ani internus). E.S: Dış anal sfinkter
SinirPelvik splanknik sinirler (S4), omuriliğin torakolomber çıkışı
HareketAnal kanal ve orifisi kapalı tutar. Dışkının vücut dışına atlmasına yardımcı olur.

İç anal sfinkter veya (sphincter ani internus) anal kanalın yaklaşık 2,5-4,0 cm'lik bir bölümünü çevreleyen bir düz kas halkasıdır. Yaklaşık 5 mm kalınlığındadır ve rektumun düz dairesel kas liflerinin bir araya gelmesiyle oluşur.

İç anal sfinkter, dış anal sfinkter ile birlikte anal açıklığı kapatmaya yardımcı olur ve dışkının atılmasına katkı sağlar. İşlevi tamamen istem dışıdır. Normalde dışkı veya gaz kaçışını önlemek için sürekli olarak maksimum kasılma durumundadır. Sempatik sinir sistemi iç anal sfinkteri kasılı tutarken, parasempatik sinir sistemi bu kasılmayı gevşetir. Rektum genişlediğinde iç anal sfinkter gevşer. Bu durumda dışkı kontrolünü sağlamak için puborektalis kası ve dış anal sfinkterin istemli olarak kasılması gerekir.[1] Ayrıca bulbokavernöz refleks sırasında da kasılır.[2][3][4][5]

Yapısı

İç anal sfinkter, kalın bağırsağın sonunda yer alan özel bir kas tabakasıdır. Bu kas, pektinat çizgisinden (anorektal bölge) başlar ve anal açıklığın hemen öncesine kadar uzanır. Kas lifleri, dairesel değil, hafifçe spiral bir şekilde düzenlenmiştir.[6]

İnnervasyon

İç anal sfinkter, vücudun otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Bu sinirler, kasın istemsiz olarak çalışmasını sağlar. Sempatik sinirler L1-L2 omurilik seviyesinden gelir ve sfinkterin kasılı kalmasına yardımcı olur. Parasempatik sinirler ise S2-S4 seviyesinden gelir ve kasın gevşemesini sağlar.[6] İç anal sfinkter, dış anal sfinkteri kontrol eden pudendal sinirden etkilenmez. Yani bu kas dışkılama sürecinde tamamen otomatik olarak çalışır.[7]

İşlevi

İç anal sfinkter dinlenme durumunda kasılı olsa da belirli durumlarda (özellikle dışkılama sırasında) refleks olarak gevşer.[6]

Rektum genişlediğinde ve yemek sonrası kasıldığında, iç anal sfinkterin üst kısmı geçici olarak gevşerken (rektoanal inhibitör refleks olarak bilinir) alt kısmı kasılı kalır. Bu sırada dış anal sfinkter de sıkılaşarak dışkı kontrolünü sağlar. Bu geçici gevşeme, dışkının anal kanalın üst kısmına geçmesine izin verir ve bu süreçte vücut bunun gaz, sıvı ya da katı olup olmadığını ayırt edebilir.[6]

Kontinans

İç anal sfinkter, anal kanalın dinlenme durumundaki basıncının %55'ini sağlar ve özellikle sıvı ve gazların tutulmasında önemli bir rol oynar. Rektum dolduğunda, rektal duvarlar genişler ve dışkılama süreci başlar. Bu süreç, rektumdaki basıncın artmasıyla tetiklenen rektoanal inhibitör refleks (RAIR) sayesinde iç anal sfinkterin gevşemesiyle başlar. Bu refleksin, rektumdaki içeriğin küçük bir kısmının anal kanala geçmesine ve bunun gaz, sıvı ya da katı olup olmadığının anlaşılmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir. İç anal sfinkterdeki sorunlar, sıvı dışkı kaçırma veya mukuslu rektal akıntı şeklinde görülebilir.[8]

Fizyoloji

Nörofizyoloji

Sempatik sinir sistemi, sfinkterin kasılmasını sağlayan sinyalleri gönderir.[6] Parasempatik sinir sistemi ise sfinkteri gevşetir.[6] Ayrıca bazı ilaçların etkisiyle sfinkter gevşer ve bu durumun tedavi amaçlı kullanımı önem arz etmektedir.[6]

Klinik önemi

Klinik farmakoloji

Nitrerjik ilaçlar, sfinkterin kasılma durumunu azaltarak gevşemesine yardımcı olur. Bu tür ilaçlar, kasılmanın aşırı olduğu hastalıklarda tedavi amaçlı kullanılabilir.[6]

Rejeneratif Tıp

2011 yılında Wake Forest Tıp Fakültesi tarafından laboratuvarda kas ve sinir hücrelerinden yapılmış, fonksiyonel biyomühendislik ürünü anal sfinkterlerin üretildiği duyuruldu. Bu, anal inkontinans için olası bir çözüm olarak önerilmektedir.[9][10]

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Moore, K., Dalley, A., Agur, A. "Clinically Oriented Anatomy. 6th Edition.
  2. ^ Vodušek DB, Deletis V (2002). "Intraoperative Neurophysiological Monitoring of the Sacral Nervous System". Neurophysiology in Neurosurgery, A Modern Intraoperative Approach. ss. 153-165. doi:10.1016/B978-012209036-3/50011-1. ISBN 9780122090363. 
  3. ^ Sarica Y, Karacan I (July 1987). "Bulbocavernosus reflex to somatic and visceral nerve stimulation in normal subjects and in diabetics with erectile impotence". The Journal of Urology. 138 (1). ss. 55-58. doi:10.1016/S0022-5347(17)42987-9. PMID 3599220. 
  4. ^ Jiang XZ, Zhou CK, Guo LH, Chen J, Wang HQ, Zhang DQ, ve diğerleri. (December 2009). "[Role of bulbocavernosus reflex to stimulation of prostatic urethra in pathologic mechanism of primary premature ejaculation]". Zhonghua Yi Xue Za Zhi (Çince). 89 (46). ss. 3249-3252. PMID 20193361. 
  5. ^ Podnar S (Şubat 2012). "Clinical elicitation of the penilo-cavernosus reflex in circumcised men". BJU International. 109 (4). ss. 582-585. doi:10.1111/j.1464-410X.2011.10364.x. PMID 21883821. 
  6. ^ a b c d e f g h Standring, Susan (1201). Gray's Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice. 42. New York. s. 683. ISBN 978-0-7020-7707-4. OCLC 1201341621. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2024. 
  7. ^ "Chapter 36: The rectum and anal canal". 4 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2011. 
  8. ^ David E. Beck, Patricia L. Roberts, Theodore J. Saclarides, Anthony J. Senagore, Michael J. Stamos, Steven D. Wexner (Editors) (2007). The ASCRS textbook of colon and rectal surgery. New York: Springer. ISBN 978-0-387-24846-2. 
  9. ^ "Human cells engineered to make functional anal sphincters in lab". ScienceDaily (İngilizce). 20 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2024. 
  10. ^ "Anal Sphincters" 23 Mayıs 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kalp</span> vücuttaki kanın dolaşmasını sağlayan kendiliğinden kasılma özelliğine sahip organ

Kalp ya da yürek, pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır. İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir. Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar. Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9.000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kas</span>

Kas, yumuşak bir doku olup, dört temel hayvan doku türünden biridir. Kas dokusu iskelet kaslarına kasılma yeteneği verir. Kas, embriyonik gelişim sırasında, miyogenez denilen süreçte oluşur. Kas dokusu, hareket sağlamak için etkileşen aktin ve miyozin adlı özel kasılma proteinleri içerir. Mevcut diğer birçok kas proteini arasında iki düzenleyici protein, troponin ve tropomiyosin bulunur.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<span class="mw-page-title-main">Düz kas</span>

Düz kas, istem dışı olarak çalışan ve çizgili olmayan kas türüdür. Kasılmaları otonom sinir sisteminin nörotransmitter aracılığıyla uyarması, hormon veya ilaç etkisi doğrultusunda olabilir veya interstisyel Cajal hücrelerinde olduğu gibi kendiliğinden de gerçekleşebilir.

<span class="mw-page-title-main">Parasempatik sinir sistemi</span>

Parasempatik sinir sistemi, sempatik sinir sistemi ile birlikte periferik sinir sisteminin bir parçası olan otonom sinir sistemini oluşturan anatomik yapıdır. Otonom sinir sistemi, vücudun bilinçsiz hareketlerini düzenlemekten sorumludur. Parasempatik sistem, vücut dinlenirken; özellikle cinsel uyarılma, tükürük salgılama, gözyaşı salgılama, idrara çıkma, sindirim ve dışkılama dahil olmak üzere yemekten sonra meydana gelen "dinlen ve sindir" veya "beslen ve üre" faaliyetlerinin uyarılmasından sorumludur. Eylemleri, "savaş ya da kaç" tepkisi ile ilişkili aktiviteleri uyarmaktan sorumlu olan sempatik sinir sistemine tamamlayıcı olarak tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kabızlık</span> dışkının seyrek veya zor tahliyesi ile karakterize bağırsak işlev bozukluğu

Kabızlık, bağırsak hareketlerinin seyrekleşmesine veya dışkılamanın zor olmasına neden olan bağırsak işlev bozukluğudur. Dışkı genellikle sert ve kurudur. Diğer semptomlar arasında karın ağrısı, şişkinlik ve sanki dışkılama tam olarak tamamlanmamış gibi bir his yer alabilir.

<span class="mw-page-title-main">Otonom sinir sistemi</span>

Otonom sinir sistemi ya da özerk sinir sistemi, periferik sinir sisteminin, istemsiz yapılan hareketleri ve organ fonksiyonlarının kontrolünü gerçekleştiren bölümüdür. Kalp hızı, sindirim, solunum, tükürük salgılanması, terleme, işeme fonksiyonu, cinsel uyarılma gibi durumlarda istem dışı etkilidir. Visseral sinir sistemi veya vejetatif sinir sistemi olarak da bilinir. Parasempatik sinir sistemi ve sempatik sinir sistemi olarak ikiye ayrılır.

Alman psikiyatrist Johannes Heinrich Schultz tarafından geliştirilmiş bir gevşeme tekniği olan otojenik eğitim tekniği genellikle 15 dakika süren periyotlarla sabah, öğle ve akşam vakitlerinde uygulanır. Yatarak, oturarak veya yatarak uygulanan teknik sırasında gevşeme durumunu arttırıcı görselleştirmeler kullanır. Otojenik eğitim stres ve psikosomatik bozukluklarda yardımcı bir yöntem olarak kullanılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kas kasılması</span>

Kas kasılması veya kontraksiyon, kas dokusunda bulunan aktin ve miyozin arasındaki çapraz köprülerin kullanılması ile bir gerginlik yaratılması. Bu gerginlik durumunda, kas uzama, kısalma gösterdiği gibi boyutu değişmeyebilir. İsteğe bağlı kasılma merkezi sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Beyinde oluşturulan aksiyon potansiyeli birçok kas fiberi ile bağlantı kurmuş motor nöron ile kasa aktarılır. Bazı refleks durumlarında ise kasılma sinyali omurilikten gelebilir. kalp kası veya düz kaslarda gözlemlenen istemsiz kasılmalar, kasın kendi kendini uyarması ile meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Kalp çarpıntısı</span> kalp atışı anormalliği

Palpitasyon kişinin kalp atışını hissetmesine yol açan bir kalp atışı anormalliğidir. Bu durumda kalp atışı çok hızlı, çok yavaş, düzensiz ya da normal olabilir. Ektopik atım sonucunda olabilir, ancak ektopik atımla karıştırılmamalıdır. Neredeyse herkes nadiren de olsa palpitasyon tecrübesi yaşar, ancak sıklıkla oluyorsa bir problemin işaretçisidir. Çoğunlukla sinirsel bir durumdur; kişinin ya kalp hastalığı korkusuyla ya da duygusal bozukluklar sonucu, kendi kalp etkinliğiyle aşırı ilgilenmesi sonucu ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Makat çatlağı</span> anal kanal derisinde kırılma veya yırtılma

Makat çatlağı, makat yırtığı veya anal fissür; anal kanal yüzeyinde meydana gelen yırtılma. İlk kez 1934 yılında klinik bir olgu olarak kabul edilen çatlak; makatta yırtılır gibi şiddetli bir ağrı, dışkılama sırasında veya tuvalet kağıdına bulaşmış olarak parlak kırmızı renkte kan ile belirti verir. Makat çatlağı sadece makat deliğinin ağzında olduğu gibi, ilerleyen vakalarda orta hatta makatın arka tarafına doğru genişler. Olguların büyük bir bölümünde makattaki çatlak veya yırtık yüzeysel iken, bazılarında derinleşip makat kasına dek inebilir.

Beta motor nöronlar (β-MN'ler), alfa motor nöron ve gama motor nöronlar gibi bir tür alt motor nörondur. β-MN'ler, kas millerinin intrafusal kas liflerini sinirle donatır. Bu lifler yavaş seyirmeyi kontrol eden ekstrafusal kas liflerine yardım eder. Alfa ve gama motor nöronlarda olduğu gibi beta motor nöronun aksonları da miyelinlidir. β-MN'lerin hücre gövdeleri, omuriliğin anterior (ön) boynuzunda bulunur ve çizgili kasa doğru uzanır. β-MN'ler, alfa ve gama motor nöronlara göre daha büyüktür ve daha hızlı kasılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Sinir</span> periferik sinir sistemindeki kapalı, kablo benzeri akson demeti

Sinir, çevresel sinir sistemindeki kapalı, kablo benzeri sinir lifleri demetidir.

<span class="mw-page-title-main">Dışkılama</span>

Dışkılama veya defekasyon, organizmaların kloak ve anüs yoluyla sindirim sistemindeki katı, yarı katı veya sıvı atık maddeleri ortadan kaldırdığı son sindirim eylemidir.

Sigmoid kolon, kalın bağırsağın rektuma ve anüse en yakın olan kısmıdır. Ortalama 35–40 cm arası bir döngü oluşturur. Döngü tipik olarak bir Yunan harfi olan sigma (ς) veya Latin harfi olan S şeklinde şekillendirilir. Kolonun bu kısmı normalde pelvis içinde yer alır, ancak hareket özgürlüğü nedeniyle karın boşluğuna yerleşmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Nucleus ambiguus</span> kranial sinir çekirdekleri

Nucleus ambiguus, beyin sapında retükler formasyonun içerisine yerleşen, büyük motor nöronlardan oluşan ve Jacob Clarke tarafından tanımlanmış bir çekirdektir. Nucleus ambiguusu yumuşak damağın düz kaslarını, farinksi, yutma ve konuşma esnasında kullanılan kasları kontrol edenler motor sinirlerin gövdeleri oluşturur. Kalbe giden parasempatik postglionik nöronların bağlantı kurduğu parasempatik pre-ganglionik sinirler de burada bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Dış anal sfinkter</span>

Dış anal sfinkter iskelet kası liflerden oluşan oval bir tüptür. Distal olarak anüs çevresindeki cilde yapışık haldedir. Dinlenme halinde sürekli bir tonik kasılma gösterir ve bulbokavernöz refleks sırasında da kasılır.

Bulbokavernöz refleks (BCR), bulbospongioz refleks (BSR) veya "Osinski refleksi", omurilik şokunu test etmek ve omurilik yaralanmalarının (SKY) durumu hakkında bilgi edinmek için kullanılan çoklu sinaptik bir reflekstir. Bulbokavernöz, bazı tıp kaynaklarında bulbospongioz (bulbospongiosus) için kullanılan daha eski bir terimdir. Bu nedenle bu refleks bulbospongioz refleks olarak da adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Anal kanal</span> kalın bağırsağın işlevsel bir bölümü

Anal kanal rektumu anüse bağlayan ve pelvik diyafram seviyesinin altında yer alan bir yapıdır. Perinenin anal üçgeni içinde, sağ ve sol iskioanal çukurlar arasında bulunur. Gastrointestinal kanalın son işlevsel bölümü olan anal kanal, dışkının atılmasını iki kaslı sfinkter kompleksi aracılığıyla düzenler. Anüs, anal kanalın son kısmında yer alan açıklıktır. İnsanlarda anal kanal, anorektal birleşme yerinden anüse kadar yaklaşık 2,5 ila 4 cm uzunluğundadır. Anal kanal, içte istemsiz çalışan ve dışta ise istemli olarak kontrol edilebilen kas halkalarıyla çevrilidir. Bu kaslar, kanalın içini kapatarak dışkının kontrolsüz bir şekilde çıkmasını engeller ve sadece ön-arka yönünde ince bir açıklık bırakırlar.

Rektoanal inhibitör refleks (RAIR) veya anal örnekleme refleksi, rektumun genişlemesine yanıt olarak iç anal sfinkterin kısa süreli ve istemsiz bir şekilde gevşemesiyle karakterize olmuş bir reflekstir. RAIR, üst anal kanalın gaz (flatulans) ve dışkı arasında ayrım yapabilme yeteneğini sağlar.